17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 13 Ikincikânun 1936 Küçük hikâye Bab a! Ölüm Kapıyı açtı. Açtığı kapının öniinde bir an durdıı. Boyu uzundu. Ve yaşına rağmen ince beli hâlâ kıvraklığını muhafaza etmişti. Yalnız bu vücudün üstünde taşıdığı başta bembeyaz saçlar vardı. Ve gözleri sonsuz biz bezginlik ve nekadar yaşanı lırsa yaşanılsın erişilemiyecek bir ihtiyarlığm ifadesini veriyordu. Siyah bol eteği ayaklarının etrafında dalgalanırken o yeşil zeminli loş odada birkaç adım attı. Bu adımlar öyle sessizdi ki... Şüphesiz bunun için pencerenin önünde duran ve ıslak camlardan dışan bakan ihtiyar adam onun yaklaşışını duymamıştı. Çünkü başını bile o tarafa çe virmemişti... Uzun boylu kadın... Şimdi ihtiyann arkasındaydı. Bir elile beyaz bıyığım kanştıran bu ihtiyar onun cama vurmuş aksini de görmemiş mıydi? Neden arkasına dönmü yordu? İhtiyar kadın şimdi sonsuz bir korku içindeymiş gibi sararrruştı, hafif bir sesle: Ali!.. dedi. Ali!.. Oteki gene başını çevirmedi. Yalnız çok damarlı eli bıyıklannm sert kıllan arasmda daha hızlı hızlı dolaşmağa baş ladı. Beni dinle... Artık senden hiçbir şey saklamaklığıma imkân yoktur. Herşeyi biliyorsun. Esasen hayatta hiçbir kabahat örtülü, hiçbir günah gizli, hiçbir yalan saklı kalmamıştır. Kabahat, yalan ve günah birer ateştir ki.. Nekadar için için yansalar da bırdenbire ıslıklar çalan, uğuldayan birer alev gibi hem gözleri, hem kdakları doldururlar. Ben güriahımı senelerce gizledim... Sus!.".. thtiyar erkeğin sesi nekadar boğuktu.. Fakat siyah elbiseli kadın bu sesin deh şet veren ahengini anlamadı mı?.. Hâ'â konuşuyordu, kendi itirafının seline ka pılmıştı. Onu sevmiştım. Bak artık bu yaşta, insan hırslarının, insan zâflarının fevkında olduğumuz bu yaşta sana bunu a çıkça söylüyorum. Onu sevmiştim. Hem de bir deli gibi... Beni sevmesini istemiştim. Beni seveceğini zannetmiştim. Bu sevgim büyüktü. Bu sevgimi kimseden, hatta senden de saklamak akhmdan geçmiyordu. Yalanı ben istememiştim. Yalanı, iki yüzliilüğü, ihaneti ve rezaleti o istedi... Yeter, diyorum sana!.. Hayır, dinle... Benim ona karşı hissettiğim sevgi nekadar derin ve temiz idiyse onun bana karşı duyduğu his o kadar bayağı, geçici ve mülevvesmiş. Seven bunu anlamıyor, seven bunu farkettiği zaman ise, iş işten geçmiş bulunuyor... Otuz beş yaşındaydım. Tecrübem ve anlayışım da vardı. Buna rağmen... Buna rağmen ona körü körüne, ona sersem gibi kapılmış bulunuyordum. Beni sevmedi ğini öğrendiğim gün... Kendimi öldür mek istedim. Kendimi öldürmeğe kalkıştığım dakikada buna mezun olmadığımı anladım... Rezil!.. Bana ağır lâkırdı söyleme!... Anne olacaktım.. Otuz bes yaşında hiç anne olmamış bir kadınm bunu anladığı dakikada duyacağı sonsuz saadetin ne olduğunu biliyor musun?.. Anne olmak!... Bu çocuk isterse bir günahın, isterse bir cinayetin timsali olsun Hatice dünyaya geldiği gün... Bana utanmadan: «Bak kızına» dedin... Onun yaşamasını istiyordum. O nun her lekeden kurtuîmuş olarak yaşa masmı istiyordum. Sana yaphğım fena lığı anlamış, aşkımın ve kederimin sefa leti içinde senin bana karşı duyduğun şefkatin kıymetini iyice takdir etmiştim. Eskiden duymadığım bir yakınlıkla sana gelmiştim. Bu çocuğun babasmın sen olmanı nekadar istıvordum? Buna nasıl Eski îstanbul hamallar esnafı cemi yeti reisi Malatyalı Salih reis uzun zamandanberi müptelâ olduğu hastalık lardan kurtulamıyarak dün sabah saat Suad Derviş BU akşamki program J 9 da rahmeti rahmana kavuşmuştur. Ce kendimi de kandırmak için çırpmıyor nazesi bugün Cihangirde Büyükada aÎSTANBUL: ' 15 Ikincikânun; bu Çarşamba günü çıkıyor dum... Senelerce kimse bunu anlamamış partımamndan kaldırılacak ve namazı 17 İnkılâb dersi, Üniversiteden nakil, öğleyin Fatih camisinde kılınacak ve tı... Senelerce... Receb Peker tarafından 18 dans mu ilk sayısında en inanılmış ve sevilmiş imzalar Topkapıdaki aile mezarlığına gömüle sikisi (plâk) 19 haberler 19,15 ses mu Bana yalan söyledin! cektir. Cenabı Hak kederdide ailesinç Yahya Kemal Mustafa Şekib Ahmed Ağasikisi 20 Trio, (keman, viyolonsel, pi Hepimizin saadeti için... Onun, sabırlar versin. yano), hafif eserler 20.30 stüdyo caz, Haticemizin saadeti için... Benim güna oğlu Ahmed Hamdi Mesud Yetkin Faruk tango ve orkestra grupları 21,35 son hımdan mes'ul olan Haticemiz değildi. haberler. saat 22 den sonra Anadolu aNafiz Mesud Cemil Sabri Ender Peyami Yalnız bugün ve yarın Haticemiz mi?.. jansının gazetelere mahsus havadis Onu sen de kızın gibi sevmiyor Safa Münir Serim Elif Naci Mahmud Rasevrisi verilecektir. muydun?.. Onu sen kızın gibi sevmiyor VIYANA: gıb Kösemihal Nizameddin Nazif M. Ferimusun? 17,10 konser 18,25 gramofon 18,55 Senenin yegâne filmi Hayır!... radyo tekniği. memleket yayını, ingidun Cahid Sıtkı lizce ders 20,05 haberler, hava raporu, Ali!... Yalan söyleme! San'at, edebiyat, ilim ve felsefe aktüalitesi: ulusal yayın ve saire 20,25 polislere Ondan nefret ediyorum!.. Her cephesile tam bir kültür mecmuası konferans ve karışık yayın 21,05 Linz Ondan nefret et... Fakat sus... idaresi : Ankara caddesinde Hafla gazetesi den nakil 22.05 musiki 23,05 haber Sus Allah aşkına sus, ona hakıkati anlagörebilirsiniz. Başka hiç ler 23,15 Viyana musikisi 24,30 ko tacak bir söz söyleme... Sana bunu rica bir yerde gösterilemiye nusma 24,45 cazband takımı. etmeğe geldim... Bana istediğini yap, isPiERRE BENOiT'nın şaheseri BERLİN: ceğinden bilâhara göretersen beni evinden kov... Fakat kızım... 17.05 hikâye 17,35 hava tehîikelerimediğinize müteessif Kızım bunu bilmesin... O ölünciye ka 18.05 viyolonsel musikisi 18,35 kitab olacaksınız. dar sabret. l&ra dair 19,05 Ştutgarttan 20,50 günün akisleri 21,05 haberler 21,15 Mii» İhtiyar kadının sesî hıçkmk dolmuş nihten 22,15 eğlenceli konser 23,05 tu: haberler 23,30 karışık yayın ve oda Ölümüne esasen kaç gün kaldı ki. musikisi. diye inledi. BÜKREŞ: İhtiyar adam geri döndü. Filminde, GRANDE DUCHESSE AURORE tarafından giyilen 18,20 radyo orkestrası 20.05 haber Allah zaten beni cezalandırmadı ler 20,20 gramofon 20.30 konser 80 rob ve elbisenin ibda şerefini paylaşamıyan Parisin en büyük mı? Senelerdenberi kızımın çektikleri... 22.15 şan konseri 22,35 haberler 22,50 terzi ve moda müesseseleri münazaa etrnişlerdir. filminde Ben bunun Allahtan gelme mücazat olmandolin orkestrası 23.25 gece kon duğunu hep düşündüm... Biliyorsun... Önümüzdeki perşembe akşamı büyük gala olarak seri 23,50 almanca ve fransızca haberBugün ler 24 haberler. Kalbi hergün biraz daha zayıflıyor. O PARİS (Radio Paris): na böyle bir darbe vurmak.. Onu öldür19,35 senfonik konser 22,05 şan konmektir. seri 22,35 haberler 22.50 oda musikisi, Ona herşeyi söyliyeceğim... Ona şarkılar, şiirler 24,50 dans musikisi anan bir... 1,20 hafif musiki. Sus!... Bağırma yavaş söyle. YaROMA: vaş söyle diyorum. 17,50 Asmaradan nakil 18,20 eğlenKapalı Zarf Usulile Eksiltme İlânı Onu öldüreceğim... Onu anasmın celi konser 19,30 yabancı dillerde kon( L* Equipage ) ayıbmdan utandınp ta öldüreceğim... ser 20,05 haberler 20,25 ingilizce haAnnabella Charles Vanel berler 20,50 fransızca haberler 20,55 İhtiyar adam.. Ağır ağır kapıya doğru Jean Murat J. P. AUMONT Yunanistan için yayın 21,20 haberler yürümeğe başladı! 21,40 senfonik konser 22,50 karışık ya Ali.. Ali yalvanrım.. Onu sevmi FRANSIZCAYı vm ve dans musikisi 23,50 haberler. yor muydun?. Onu sen de sevmiyor muy1 Eksiltmeye konulan iş «Mersinde inşa edilecek ilk oluk bî • dun?. BERLlTZ'de öğreniniz Nöbetçi eczaneler nası» inşaatın keşif bedeli «43786» lira «37» kuruş ise de 935 İhtiyar adam oda kapısını açb. Şimdi Bu suretie Fransada üç sene besofadan geçiyor. Yalan içinde geçmis haBu gece nöbetçi olan eczaneler şun yılı bütçesinde mevzu «23665» liralık iş yapılacaktır. dava okuyabilirsiniz. lardır: yatınm intikamını şu anda alacak... Evet 2 Bu işe aid şartnameler ve evraklar şunlardır: Her dil için yeni kurlar ozel İstanbul cihetindekiler: ona... A Eksiltme şartnamesi, dersler. Deneme dersi parasızdır. Aksarayda (Ziya Nuri), Alemdarda Hasta odasmm kapısını da açtı. B Mukavele projesi, Kayıtlar açıktır. (Eşref Neşet), Baklrköyünde (Hilâl), Kenarda bir yatak vardı.. Ve beyaz C Nafıa işleri şeraiti umumiyesi, Beyazıdda (Sıtkı), Eminönünde Meh Istanbnl: İstiklâl caddesi 373 çarşafların arasından sarı yüzlü, zayıf, med Kâzım), Fenerde (Arif), Kara D Kârgir inşaata dair fennî şartname, Ankara : Konya caddesi güzel bir hasta ona gülümsüyordu: gümrükte (Arif). Küçükpazarda (HikE Hususî şartname, Baba.. met Cemil), Samatyada (Teofilos), ŞeK F Keşif cetveli, silsilei faaliyet cetveli, metraj cetveli, Üsküdar HALE sineması Baba?!!.., remininde (A. Hamdi), Şehzadebaşında İstiyenler bu şartnameleri ve evrakı bedelsiz olarak îçel Nafıa (Asaf). Ihtiyar adam olduğu yerde kaîdı.. Siyah Gözler Direktörlüğünde görebilirler. Beyoğlu cihetindekiler: Dudakları, biribirine kilidli dudakları titVE KUKARAÇA 3 Eksiltme 6/1/936 tarihinden 22/1/936 çarşamba günü saat Beşiktaşta (Nail), Galat Doğruyolda riyordu. (Merkez), Hasköyde (Halk), îstiklâl 15 te Mersinde Vilâyet Encümeninde yapılacaktır. Her gece paydosta sinema önünden Onu çılgın brr telâşla takib etmiş olan caddesinde (Kemal Rebul), Kasımpaşasiyah elbiseli kadın, onun arkasında du Doğancılar, Nuhkuyusu, Bağlarbaşı, Kı 4 Eksiltme kapalı zarf usulile yapılacaktır. da (Merkez), Şişlide (Şark Merkez), sıklıya hususî tramvay vardır. ruyordu. 5 Eksiltmeye girebilmek için isteklinin «1775» lira muvakkat te Tünelde (Matkoviç). Ve hasta, halsiz elini yataktan çıkırminat vermesi, bundan başka aşağıdaki vesikaları haiz olup Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: mış onu çağmyordu: dınıdır, diye tekrarladı. Çünkü demin igöstermesi lâzımdır. Bu işe gireceklerin Ticaret Odası vesi Büyükadada (Mehmed), Heybelide Baba... Gelsene yanıma... çeride sana getireceği şukola fincanını kasını ve ihale gününden en az sekiz gün evvel Nafıa Vekâle (Tanaş), Kadıköyünde (Mahmud), MoSöyliyecek miydi? Niye genc kıza ce devirip yere döktü. tine müracaat ederek ehliyeti fenniye vesikası almalan ve dada (Faik İskender), Üsküdarda (Se« limiye). vab vermiyordu?.. Niye bir put gibi kaİhale Komisyonuna vermeleri lâzımdır. pının önünde duruyordu. Ne yapacaktı?.. Hasta kahkahalarla gülüyordu. İhti 6 Teklif mektubları yukarıda üçüncü maddede yazılı saatten Hasta da ona sual dolu gözîerle bakı yar kadın hep kapının pervazına dayan Nişanlanma bir saat evveline kadar Vilâyet Enciimenine getirilerek Ek yordu. Antalya Nakliyeti umumiye şirketi mış sevincden yaşarmış gözîerle onun, siltme Komisyonu Reisliğine makbuz mukablinde verileçek müdürü Mehmed Sipahinin baldızı Ce Ne duruyorsun kapıda?. Gelsene hastaya yaklaştığını görüyordu. Şimdi tir. Posta ile gönderilecek mektubların nihayet üçüncü mad nan ile muteber tecimenlerimizden Meyanıma!... yatagın basındaydı. dede yazılı saate kadar gelmiş olması ve dış zarfın mühiir mu henni Kutunoğlu ve Kültür direktörü İhtiyar adam gözlerini yumdu. Bir Hasta elini ona uzatmıştı: mile iyice kapatılmış olması lâzımdır. Postada olacak gecik Tevfik Kutun yeğeni Yusuf Ziya Kut müddet öyle kaldı. Sonra gözlerini aça Baba. , meler kabul edilmez. (69) dün sevenleri arasında nişanlandılar. rak: Kızım. Fransız Tiyatrosu Hatice, dedi, sana mühim birşey «Kızım» diyordu. Öyle mi?.. Evet, söylemeğe geldim. Bu kadın yok mu?.. «kızım» diyordu. Onu hâlâ kızı gibi se Halk opereti Bu kadın... Senin annen olan bu kadın... viyordu. Bu akşam saat Genc kızın gözleri korku ile titredi. Ve içinde bütün hakikatlere isyan eden 20,30 da Ve ihtiyar kadın düsmemek için kapının bir ümidle: ilk defa pervazına dayandı. O, konuşuyordu: Yalan.. Hepsi yalan Hatice benim Bu kadın... Bu kadın dünyanın en kızımdır. Mekteb talebesi için kumaşı mektebden verilmek suretile «275» kabahatli kadınıdır.. En kabahatli kadıDiyordu. Ve ona fenalık getirecek bü takım elbise imaliyesi açık eksiltmeye konulmuştur. Eksiltmesi 27/ nı.. Büyük operet tün şeylerin hiçbirini yapamıyacağım, oSesinde öyle büyük bir ciddiyet vardı 1/936 saat 14 te, tahmin bedeli «2475» lira ve pey akçesi «186» liYazan: Yusuf Süruri Müzik. Karlo nun için ebediyete kadar susacağını ve ki.. Hasta korku ile: karısmın sırrını kendi suçuymuş gibi sak radır. Arzu edenlerin şartnamesini görmek için her zaman ve eksilt Kapoçelli. Baba neler söylüyorsun?.. Telefon : 41819 lıyacağını anlıyordu. meye girmek istiyenlerin de belli gün ve saatte Komisyona müra • Diye kekeledi... Ve daha sararan yüGişe gündüzleri açıktır. caatleri. (100) SUAD DERVtS zü bir ölü yüzüne benzemişti. Fiatlar: 35, 50, 60, 75, 100, loca 300, 400 İhtiyar erkek yiraıi sekiz sene kızı W Sinema artistlerinin en çok sevileni Bugüne kadar çevirdiği filimlerin en giizeli zannettiği, kızı olarak göğsünün üstünde sıktığı hastaya, deli gibi sevdiği yavrusuna baktı. Ve sonra: Evet, dünyanm en kabahatli ka Ü KULTÜR HAFTAS RADYO Ş I K sinemada KARYOKA'yı AŞKBANDOSU T U R K Sinemasında FERNAND GRAVEY KONİGSMARK SON UCUŞ SARAYsinemasında İçel Ilbaylığı Nafıa Direktörlüğünden: Yüksek Mühendis Mektebi Satınalma Komisyonundan: D E N İZ HAVASI MARTA EGGERTH: SARIŞIN KARMEN Yenî zabıta romanımız : 12 Kanlı Bilmece Yazan: Edgar Wallace Evet, bu ihtimal siz benden aynldıktan sonra aklıma geldi. Bunu tahkık için tekrar oraya gittim. Neticede anla dım ki rovelver nekadar küçük olursa olsun namlusu tecdidi hava deliklerinden içeri sokulamaz. Bunu kabul etsek bile deliklerden hiçbirinde en ufak bir sıyrık bile yok. Cinayet mutlak mahzenin içinde işlenmiştir. Tab Holland polis müfettişinden ay rıldıktan sonra Trasmerenin evindeki ahçı kadını bulmağa gitti. Kadın pek o kadar uzakta oturmuyordu. Holland onun küçük evinden içeri girince kadınm ken disinden evvel bir polis memuru tarafından isticvab edildiğini anladı. Güler yüzlü, iyi bir ihtiyar olan ahçı kadın pek az şey biliyordu. O gün benim izin günümdü, de daktilografların makine harflerini örtmek için kullandıkları selloloidden ufacık bir kapaktı. Mister Trasmerenin bir yazı ma kinesi var mıdır? Vallahi bilmem. Onun yanına girdığim yok ki bileyim. Eve bile günde bir defa giderim. Mister Trasmere bana mutfaktan bir yere kımıldamamamı birçok defalar tembih etmişti. Efendinizin mektublannı yazmak için gündüzleri eve kimsenin gelmediğini iyi biliyor musunuz? Biliyorum. Eğer böyle birşey ol saydı Valters bana mutlaka söylerdi. O bana daima evin tenhalığından şikâyet ediyordu. Hakikaten kimse, amma hiç kimse gelmezdi. Genc kadmlar... Bu Bir kapak mı, ne cins kapak? Küçük bir hap kutusunun kapağı Valtersin zayıf noktasıydı. Kendisi bu gibi birşey. Onu yerden aldım. Valterse lundu mu? Ben cinayeti yapanın o olmaneye yanyacağını sordum. Bilmediğinı dığına eminim. söyledi. Bunun üzerine kocama göster Tab Holland evden çıkarken Tras mek üzere buraya getirdim. merenin vasiyetnamesine imza atan kanKadın odadan çıktı. Biraz sonra ka kocayı hatırlıyarak sordu: pak dediği şeyle beraber geri döndü. Bu Greenleri tanır mısmız? di. Mister Trasmere daha evvel bana köye gideceğini söylemişti. Fakat ben gideceğini zannetmiyordum. Valters «sen ona bakma, demişti. Gideceğim der de gitmez!» Ben Mister Trasmereyi hemen hemen hiç görmem. Mutfak asıl binadan ayrı dır. Emirlerini bana Valters vasıtasile bildirir. Ben yalnız sabahlan orta hizmetçisi kadın gelmeden eve girerim, efendinin salonunu toplamak için Valterse yardım e derim. Ha, hatınma gelmişken söyliye yim, geçen gün gene salonu toplarken yerde bir kapak, daha doğrusu kapağa bcnzer, birşey buldum. Bu hâlâ bendedir. İsterseniz size göstereyim. Ne olduğunu hâlâ anlıyamadım. Hayır. Madam Green benden evvelki ahçıdır. Kendisini eve geldiğim gün yalnız bir defacık gördüm. Kocasmı da keza... Doğrusu pek iyi insanlara ben ziyorlardı. Maamafih Mister Trasmere nin onlara iyi muamele ettiğini hiç um mam. Onlar şimdi neredeler? Avustralyaya gittiklerini duydum. Doğru mu? Bilmiyorum. Mister Green daima vatanı olan Avustralyaya gideceğinden bahsedermiş. Karıkoca ihtiyardılar am ma sıhhatleri mükemmeldi. İkisi de güçlü kuvvetliydıler. Madam Greenin, yahud kocasınm Mister Trasmereye kin beslediklerini zannedıyor musunuz? Kat'î birşey söyliyemem. Gerçi e fendiye kızgındılar. Çünkü onun tarafından sirkatle itham edilmişlerdi. Fakat bu kızgınlıgın kin derecesini bulup bulma dığını kestiremem. Mister Trasmere onlan ne gibi bir hırsızlıkla itham etmişti? Bir altın saatle iki gümüş şamdanı 8 çaldıklarmı zannediyordu. Valterse on ların bavullarını araşhrmasmı söyleyince Tab Holland bağırdı: karıkocanm çok müteessir olduklannı Ursula Ardfern, ha! o mücevhergördüm. lerini gazetelerde ismi geçsin diye kasden Bu karıkoca Mister Trasmerenin kaybeden hafif kadınlardan değildir. hizmetindeyken evde Valters te var mıy Bunları nerede kaybetmiş? Vak'a oldukça garib. Cumartesi dı? Evet. Valters efendinin hizmetine sabahı tiyatroya giderken postaneye uğ bakıyordu. Evin diğer işlerile alâkadar ramış. Elindeki mücevher çekmecesini gişenin üzerine koymuş, birkaç tane pul saolmazdı. tın almış. İşte bu sırada çekmece ortadan İJÎ îjî #j» kayboluvermiş. Bu iş o kadar anî olmuş Tab Holland ahçı kadınla mülâkatı ki aktris gözlerine inanmamış, rüya gö nın neticesini yazmak için gazete idareha rüyorum, sanmış. Çekmeceyi beraberinde nesine gitti. Yerine otururken kapı açıldı getirdiğinden şüphelenmiş. Bu itibarla ve gazetenin polis işjerine bakan muhar posta müdürlüğüne şikâyette bulunmamış. riri içeri girdi. Geri dönerek yatıp kalktığı Santral ote Tab Holland, bugünlerde gene le gitmiş. Dairesinin her tarafını araş vak'a bolluğu var. tırmış, bulamayınca tiyatroya gitmiş. Ve Ne oldu? nihayet bu sabah polise meseleyi haber Meshur bir aktris mücevherlerini vermeyi akletmiş. çaldırdı. Zabıta pek kıymetli olan bu Anlıyorum. O ciddî bir kadındır. mücevherleri aramakla meşgul. Mücevherlerini ancak hakikaten kaybet Kim bu aktris? tiğine kani olduktan sonra polise haber Ursula Ardfern! vermiştir. (Arkaaı var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle