19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET 25 Tcmınuz 17?5 f Şehir ve Memleket Haberleri ) Büyük Iralk roımm Siyasî îcmal İngiltere, Japonya ve Italya ösyö Musolininin geçen yılbaşında M. Lavalle yaptığı anlaşmadan İtalya için bek lediği başlıca istifadenin Habeşistan imparatorluğunu ele geçirmekte ser . best kalmak olduğu şimdi meydana çıktı. İtalya Başbakanı Fransanın Av rupaya aid dileklerine arka olmağı ve Almanyanın eski dostluğunu bırakmağı şüphesiz Afrıka çöllerinde birkaç yüz bin kilometro murabbauıdaki kumluk arazinin hatırı için kabul etmemişti. Roma anlaşmasile Fransanın İtalyaya Trablusgarbin güneyinde (cenubunda) bıraktığı iki yüz bin kilometro murab balık çölün nekadar çorak olduğunu anlamak için burada yaşıyan halkın bin kişiyi bile bulmadığmı söylemek kâfidir. İtalya Fransa ile anlaştıktan sonra Habeşistana aid emellerini zorla ta hakkuk ettirmekte herhangi bir engel karşısında kalmıyacağını hesab etmiş ti. Fakat İtalya bu hesabı yaparken İngiltereyi unutmuştu. Bunun nekadar yanlış olduğu îtalyanın bugün tesadüi ettiği siyasal birçok büyük müşkülâttan anlaşılıyor. Habeş meselesinin askerlik cihetinin hali bile İngüterenin alacağı duruma (vaziyete) bağlıdır. Çünkü Habeş imparatorluğu dört taraftan îngiliz top raklarile sarüıdır. İtalyan müstemle kelerile Fransız müstemlekesinin Ha « beş hududu İngiltere hududları yanmda pek ehemmiyetsiz kalır. Son telgraflarda bildirildiği veçhile İngiliz kabinesinin İngiltere tecimen lerınin Habeşistana silâh vermelerini menetmemeğe karar vermiş olması Habeşıstanın müdafaasına yardım e dileceğini anlatıyor. Dünyanın en cesur ve çetin muhariblerinden sayılan Habeş askerlerine Sudandan, Kenya • dan ve İngiliz Somalisinden hesabsız silâh ve cepane verıldıği takdirde E ritreden ve İtalyan Somalisinden iler liyecek îtalyan ordularının Habeşistanı zaptetmelerine imkân olmıyacaktır. Habeş hükumetinin Londrada birkaç milyon İngiliz liralık bir istikraz ak dine çalışması oradan alacağı silâh ve cepanenin tediyesine karşıhk bulmak içindir. Dünyanın en zengin altm madenleri Habeşistanda bulunduğuna göre İngiliz sermayedarları para vermekte tereddüd göstermiyeceklerdir. İngiltere Habeşıstanın îtalyanlar tarafından fetih ve istilâsına karşı en büyük engelleri hazırlarken bir taraft£n da siyasal ve diplomatik cihetten bü tün dünyayı îtalyaya karşı müttehid bir yöney (cephe) almağa sevkediyor. Londra kabinesinin Pariste yaptığı kuvvetli teşebbüsler üzerine artık Fransız gazeteleri bilâkaydüşart İtal m yayı iltizam etmemekte ve İngiliz dostluğunun feda edilemiyeceğini, Avru « padaki Fransız politikasının temeli olan Uluslar Derneği prensiplerinin b> rakılamıyacağını kat'î ve açık bir li • sanla anlatıyorlar. Amerika dahi Kellog andlaşmasmın (misakının) a 4 yaklar altına alınamıyacağmı ileri sürmeğe başladı. ONIK1LER 46: Zehirli gazlere karsı korunma Araştırma yapmak üzere bir komisyon seçildi Küstah bir Rum Yenicamide f ena bir suç işlerken yakalandı Kültür Bakanının incel^meleri Ileriki arıtım için esaslar hazırlanıyor İki gündenbe ri şehrimizde bulunmakta olan Kültür B a k a n ı Saffet Arıkan, dün sabah yanında Teftiş Heyeti başkanı Cevad ve Ö zel (hususî) Ka lem müdürü Ni had Adil olduğu halde î s t a n b u l Kültür İşleri di rektörlüğüne gel miştir. Bakan bir müddet direktör Yaıan: Sermed Muhtar Alus Basmış söğüd yapra... Estağfurullah kalemhraşı. Üç okka mı, beş okka mı kan aldıktan sonra... Koşturdu ağafendiyi aktara. Ağzma kadar sülük dolu pul şişeyi dayadı kuyruk soktımuma.. Seksen mi, yüz mü sülüğün hepsi yalancı dolma kadar şişmiş... Arab Abdullah, konsolun önündekı rakı şişelerine uzanırken kendine geldi: Küçükanım nerede yahu? Evin içini çın çın öttürüyordu: Neredesin elmasım, çık meydana, gel yanımıza... Sıkılma, çekinme; bu herifler yabancunız değil, ayrı gayrımız yok. Şehislâm kapısından geliyorlar, onlar da ifade alacaklar... Bu bağırb çığırtılara cevab çıkmıyor, Onikılerin reisi sofada, merdıven başında dört dönüyordu: Hemşiranım, bacıcığım hanımınızı bulun, buraya gönderin yahu!.. Ninenin genc sırnaşık sırnaşık sesi geldi: Biz de demindenberi onu anyo ruz. Yukarıda yok mu Molla Beyciğim? Şahab, gözleri kapalı, körkütük olmağa ramak kalmış halde, masanın basında rakı atıştınrken Kavanoz avcunu boru gibi yapıp Abdullahın kulağına dayadı. Beş dakika evvel, üst katın penceresînde yalabuk bir delikanlı gördüklerini, Gümriiklünün bu sebeble pencereye taşı atnğını söyleyince Arab zıvanadan çıkb; bir ifrit kesildi. Oradan oraya öyle atlayıp sıçrıyor, boğasımış aygırlar gibi öyle bir böğürüyordu ki biraz evvelki pencereden haykınşı bunun yanında afyonkeş sayıklaması kalır. Var kuvvetile boğazını paralıyordu: Kimmiş o veled bakayım?.. Ben Onikilerin reisi, Şahab Onikilerin pırlanlası, Kavanoz Onikilerin gözbebeği burada meclis kuracakken tepemize çıkıp keyfimizin içine okuyan puhu kuşu? Kavanoz bir kaş işareti geçti. O da iki gözünü kırptı. Koltuklarının altına, bellerine, böğürlerine el attılar. Saldırmalannı, karadağlarını. kulaklılannı, usturpalarını yokladılar, salondan dışarı fırladılar. Evvelâ üst kata koştular. Tavan arasının kapısı ardına kadar açıktı. Kirişlere basarak, kibritler çakarak çaü altını, bütün deliği deşiği aradılar. Ervahileri bile bulabilirsen bul. Paldır küldür gene orta kata inip kapalı kapılara asıldılar; omuzlayıp açtılar. Yatak odası bomboş. Ne karyolanın altında, ne yorganların arasında, ne aynah dolapta, ne de lâvabonun kapaklannın içinde kimsecikler yok. Merdivenin karşısındaki kapıya da yüklenip arkasına devirdiler. Süt dolu banyo ortada dopdolu duruyor. Aşağı katı boyladılar. Mutfağın önünde bacı baygın yatıyordu. Yahudi keçeli odadan nine kafasını çıkardı. Ellerini bir başma, bir dızlerıne vuruyordu: Tii rezil, alçak yelloz!.. Bir şeycik demem, tez günde, tez saatte boyun devTİlsin, yaşın yerde sayılsm şırfıntı.. Karacaahmeddeki miskinler gibi burnun düşsün de etlerin Iokma lokma aynlsm utanmaz arlanmaz!.. Yooo, bcn böyle kahbeliklere gelemem. Ayda on mecidiye değil a, on kesahçe verse ıstemem, bana lüzumu yok. Şimdi bohçamı alıp bu evden kaçacağım!.. Ayol bu ne kepaze, ne düzenbaz tazeymiş böyle!.. Kavanoz, Arab Abdullahı dürttü: Sarıklı domuzu sıkıştıralım! dedi, Arab, merdiveni üç adımda aştı. Salonun kapısmda Asalıya raslar raslamaz.. Hani Çukurçeşmedeki semai kahvelinde, melâmi kılıklınm suratmda çat öyan, çelik levhaya balyoz inmış gibi çınlıyan hüdayi silleler yok mu, onlann ağababaları çınladı: Şırak, şırak, şırak, şırak... Asalı, ağzı burnu kan revan içinde kıvrım kıvrım kıvranıyor, şehadet, tekbir Zehirli gazlere bile getiremiyordu. karşı halkı kora mak maksadile bu • Küçükanım, Nail Mollanın pencere lunacak çareleri tesden: (Ben kimim ben?.. Ben Onikile bit eylemek üzere rin başıyım başı!..) dediğini duyduğu Sağhk ve Soysa) F saniye çatı katına seğirtmiş, hemen sanYardım Bakanlığ) dığı açıp Çorabcıgüzeline bir yeldirme giydirir giydirmez, kendi de babayar.ice tarafından şehrimi • bir ferace örtünür örtünmez, nonoşunu ze gönderilen zehirönüne kaüp, kımseye görünmeden aşağı li gaz mütehassısile ya inmiş, bahçe kapısından yan sokağa kaçmıştı. Lâhzada bir kupaya binmişler, beygirleri sürdünnüşlerdi. Abdullahla Kavanoz, bir de rastıkh nineyi sıkıştırmak için tekrar aşağıya ındiler. Baygın yatan arab bacıdan başka kimseyi bulamadılar. Gene soluk soluğa yukan çıktılar. Aük Arabm babalan tam tutmuştu: Kan beynime çıkü!.. Kan kokusu burnumu bürüdü!.. Birinden birini temizlemezsem hırsımı kendimden alacağım. Bıçağımı kendi boş böğrüme saphyacağım! diye bağırıp duruyordu. O öfke ile etrafa saldınrken ayağı yerdeki Asalıya çarptı. Bir kötek partisi daha. Bu seferki yalnız tokat ta değil. Mollanın göğsüne dizini koyup kafası, çenesi, gırtlağı budur diye yumruk, yumruk, yumruk... Ayağa kalkarak, gerilip gerilip tekme, tekme, tekme... Başını sımsıkı yakalayıp çivi çakar gibi yere vu.r bire vur; Boğazını sık bire sık... Kavanoz, Onikilerin şeytanürracimı ve akıl hocası değil mi, araya girdi: Anladık be gözümnuru reisçiğim, birinden birini temizliyeceksin. Karıştığım marıştığım yok, leşini ser. Fakat bunun gebermesile elimize ne geçecek?.. Herifi güzellıkle yola getirelim, tavan arasındaki oğlanm kim olduğunu öğrenelim. Ondan sonra gene meydan senin; dilediğini yap!.. Birer rakı çektiler. Şahab çoktan kanepenin üstünde sızmıştı. Bacağından sürüklesen haberi olmıyacak. Asalı yerde seriliydi. Kıpırdamıyordu bile. Seslendilen sarstılar; çimdiklediler. Hiç oralarda değil, kalıp gibi yatmada. Yüzüne, gözüne su serptiler. Başını ıslattılar. Tepesindeki saçları çektiler. Limon koklattılar; ağzına sıktılar. Onamısm dese bari. Kav,anoz: Şimdi bak nasıl gözlerini açacak? Diye konsolun önüne sıçradı. Hasırlıdan bir buz parçası aldı. Kasıklarına koydu. Asalı şipşak kımıldadı; bir iki gerindi; dakika geçmeden gözlerini araladı. Aralar aralamaz, Kavanoz boynuna sanldı. Yüzüne gülüyordu: Senin hiç kabahatin yoktu Mollacığım. Aceleye, yanlışlığa geldi. Malum a, öfke baldan tatlıdır. Bızim reisin tabiatini bilirsin. Bir defa parladı mı kendini kaybeder. Karşısmdaki dost mu, düşman mı farketmez. Arab Abdullah ta, Asalının başucuna çökmüş, sarılıp sarılıp kucaklıyor, kucaklayıp kucaklayıp öpüyordu: Aldırma, cambaza bak!.. Bu işte senin suçun yok, gel barışalım! Mollayı kaldırıp bir koltuğa oturttular. Su içirdıler. Yüzünü gözünü sildiler. Rakı verdiler. Meze yedirdiler. Biraz kendine gelir gibi olmuştu. Gönlünü almak için ağzından girip burnundan çıkıyorlardı: Mollacığım bu dalaverede senin parmağın olmadığına kalıbımızı basarız. Ben de basanm, reisimiz de, Gümrüklü de... Uzun etme işte, bak boynuna sarılıp özür diliyoruz. Billâhi senin kabahatin yok be domuz!.. Ben raconsuzluk ettim! (Arkan var) Dün; Yenicaminin içinde Koço is minde bir Rura yakalanarak Adliyeye verilmiştir. Bu adam hemen hemen şimdiye kadar eşi işitilmemiş bir ah lâksızhkla suçludur. İddia edildiğme göre Koço caminin bqş bir zamanında içeri girerek mimbere çıkmış ve ev lâ burasım pislettikten sonra daha bazı terbiyesiz hareketlerde bulunmuş tur. Bu sırada dolaşmakta olan cami hademeleri Koçoyu yakalıyarak zabıtaya teslim etmişlerdir. Suçlunun Sultanahmed birind sulh ceza mahkemesinde sorgusu yapıldıktan sonra Hıfzıssıhha Direk cürmün ahlâkı umumiyeye taalluk ettörü Zeki bu husus ^Knkaradan gelen mesi itibarüe tevkifine karar verilmiştaki çahşmalanna zehirli gaz tir. devam etmektedir mütehasnn ler. Kendilerinden istifade edilmesi düşünülen şehrin muh telif semtlerindeki eski mahzen ve sar nıclan bulmak ve içinde icab eden incelemeleri yapmak üzere mütehassısla Hıfzıssıhha Direktörü Zekiden başka llbaylıkta bir de komisyon kur\ılmuştur. Komisyon üyeleri, Uray (belediye), Tecim Kızıltoprak civarında mühendis Huodası, İl (vilâyet) ve sair resmî kurumla ( lusiye aid 1177 numarab otomobilin nn göndermiş olduklan delegelerden ı Bağdad caddesinde 9 yaşında bir kıza mürekkebdir. Komisyon, şehirdeki mah çarparak ölümüne sebeb olduğunu dün zen ve sarnıclan tesbit eylemek üzere ls yazmıştık. tanbulu .evvelâ bölgelere ayıracak ve Yapılan araştırmada bu otomobilde bu bölgeler (mıntakalar) kollara ayrıla Hulusinin kın Meleğin şoförden oto cak olan komisyon üyeleri tarafından ge mobili idareyi öğrenmekte olduğu ve zilerek bütün mahzen ve samıcların bırer kazanın da otomobili Meleğin idare elistesi yapılarak komisyon başkanlığına derken vukua geldiği anlaşılmış ve verilecektir. Sonradan bu listeler, genel Melek hakkında tevkif müzekkeresi kebir toplantıda tekrar gözden geçirildik silmiştir. ten sonra tesbit edilen mahzenlerin, o vakte kadar Ankaradan gelecek olan taMÜTEFERRİK limatname hükümlerine uygun olup ol madığı araştınlacaktır, Uygun olmıyanAjans Direktörü Rusyaya larda, mümkün olduğu kadar kısa bir zagidiyor man içinde lâzım gelen değişmeler (taPragda toplanan ajanslar kongresine diller) yapılacak, sıhhî şartlara uymaları iştirak eden Anadolu ajansı Genel Diiçin de ayrıca tepelerınde hava menfezleri açılacakür. Bu husustaki araşlırma rektörü Muvaffak bir, iki güne kadar lar nihayet bir ay içinde bitecek, sığınak Ankaraya gidecek alâkadarlarla temas durumu için genel bir rapor hazırlana ettikten sonra Tas ajansının davetini yerine getirmek üzere Rusyaya gidecekür. caktır. Kültar Bakam Saffet Ankan Ders alıyormuş Kızcağızın ölümüne szbeb olan kız tevkif edildi Eminle, İstanbulun kültür işleri hak kmda görüştükten sonra genel müfet tişlerin yanına çıkmıştır, saat 11 e doğru Kültür direktörlüğünden çıkarak Üniversiteye gitmiştir. Saffet Arıkan Üniversitede de Rektör Cemil Bilselle Üniversite işleri hakkında görüşmüş ve saat on ikiden sonra oradan aynlmış tır. Bakan Saffet Arıkan, dün kendisile görüşen bır yazıcımıza, demiştir ki: « İstanbulun kültür işlerini ince lemek üzere evvelki gün geldim. tn celemelerim hakkuıda henüz bırşey söyliyemem. Dün de Atatürkü ziyaret ettim. Bundan başka kültür işleri hakkında ilgili olanlarla görüştüm ve lâ zım gelen malumatı aldım. Üniversite işleri hakkında da Rek tör ve diğer fakülte dekanlarile temaslarda bulundum. Üniversitemizin genclerimizi daha fazla ilmî salâhiyetlerle mücehhez olarak yetiştirmesi için ya pılması icab edenleri tesbit eyledim. Gerek Üniversite, gerekse diğer kül tür işleri hakkında yaptığım incelemeler ve edindiğim malumat ileride ya pılacak yeniliklerde bizim için birer hareket noktası olacak ve ona göre bir program hazırlanacaktır. Yarın Ankaraya gidiyorum. On gün sonra tekrar İstanbula geleceğım. Ancak o vakit gerek bu sene liselerde yapılacak ıslahat, gerek imtihan talimatnamelerindeki değişmeler (tadilât) ve gerekse Üniversitedeki yenilikler hakkında uzun uzadıya size izahat vere bileceğim.» Bu rapordan sonra da ilertde muhte mel bir gaz hücumu vukuunda yardım ve kurtarma kollarının ne suretle çahşacakları hakkında bir proje hazırlanacakhr. Ayrıca bu işte çahşbnlacak olan zabıta memurlan, itfaiye cfradı, sıhhat memurları ve küçük sıhhat memurlarına nıah sus olmak üzere bir kurs açılacakür. Yeni gelen göçmenler Dün Bursa vapurile Köstenceden 800 göçmen gelmiş Tekirdağına gönderil mişlerdir. Bugünlerde iki vapur göçmen daha beklenilmektedir. Türk vapurlan yurda göç eden bu soydaslarımızın taşınmasında çok büyük fedakârlık ve yardımlarda bulunmaktadırlar. Göçmenleri taşıyan Bursa vapuru gerek yükleme, gerek boşaltmada ŞEHİR İŞLERİ göçmenlere çok yardım etmiş, hastalara bakmış, parasız olan 200 göçmeni bedaFlorya plâjı kiraya va taşımıştır. Bu yüzden vapurun men çıkarılıyor sub olduğu müesseseye ilgili makamlarca Floryadakı inşaat yüzünden şimdiye resmen teşekkür edilmiştir. Köstencede kadar kiraya verılmiyen Büyükplâjın Hisar, Nazım ve Adana vapurlan göç da açık artırmaya konulmasına karar men yüklemektedirler. verilmiş ve lâzım gelen şartname hazırIznik gölünde vapur lanmıştır. Plâj 7 ağustosta açık ar Bursa Ilbaylığı tarafından îznik götırmaya çıkarılacaktır. lünde vapur işletmek hususunda ötedenOndüle makineleri muayene beri yapılmakta olan incelemelerin bu edilecek yıl tatbik alanına geçilmesi karar altına Öğrendiğtmize göre Berberler Kuru alınmışhr. mu altı aylık ondüle (Permenan) makiBursa Ilbayı Istanbul İlbaylığından neleri için Uray (belediye) ile mıAabık işi teknik yönünden incelemek üzere bir kalmıştır. Bu anlaşmaya göre altı aylık mütehassıs istemiş ve denizcilik işlerinde ondüle makineleri Berberler Kurumu ve bilgisi olan denizcilerden Şevketin gönUray fen heyetinden iki kişi tarafından derilmesi münasib görülmüştür. Şevket muayene edilecek ve bozuk olanlar me bugün Bursaya, oradan tznik gölüne nedılecektir. Muayenelere yakında baş giderek tetkikat yapacaktır. lanacaktır. DENİZ tŞLERl Yeni yapılacak fenerler Cankurtarma Kurumu Genel Direktörü (tahlisiye umum müdürü) Necmettin Anadolu mıntakası sahillerinde incelemelerde bulunmak üzere seyahate çıkmışbr. Seyrüsefer nizama giriyor Şarbay Muhittin Üstündağ, Avrupe seyyahatinden döndükten sonra genel (umum) yerlerde nakil vasıtaların dan halkı. mevcud Belediye nizamlannı dinlemeğe alıştırmak için, Uray polisinin fazla çalışmakta olduğu görülüyor. Yürüyüş halınde bulunan tramvay ve otobüslere binmek ve inmek, vatman yanında durmak kat'iyyen yasak edilmiştir. Bu yasağı dinlemiyenler, zabıta memurlan tarafından merkeze götürülmekte ve kendilerinden para cezası alınmaktadır. Bu yüzden yalnız Beyoğlu semtinde, bir gün içinde elli kişinin cezaya çarptınldığı gÖrülmüştür. Ayrıca, yanında yolCÜ olduğu halde tramvayı hareket ettiren vatmanlardan da ceza alınmaktadır. SOSYETELERDE Tramvay sosyetesi yollan yapıyor Tramvay Sosyetesi, Uray ile arasındaki mukaveleye rağmen tramvay raylarının geçtiği yollann tamiratmı yapmak istemidiği için Uray (belediye) bu yollan, par&sım sosyeteden almak üzere bizzat kendi amelesile yaptırmağa karar vermiş ve Topkapı yolile Fatih yolu üzerinde işe başlamıştı Son günlerde sosvetenin mes'ul bir memuru Şar ve İlbay Muhittin Ustündağı ziyaret ederek sosyetenin, yollan tamir edeceğini bildir miştir. Bunun üzerine Şarbaylık makammdan verilen bir emir üzerine Uray amelesi, Topkapı yolundaki çahşmalanna nihayet vermıştir. Urayın yaptığı masraf 500 liradır. Ermenak İdman Yurdunun verdigi şölen Cankurtarma Genel Direktörlüğü tarafından bu sene Karadeniz ve Akdeniz kıyılannda yaptınlacak yeni tesisat projesinin tatbikına baslanmıştır. Şimdiki halde ilk olarak en önemli noktalara konulması lâzım gelen fenerlerin yapısına başlanacaktır. Bu arada Heybeliadaya da büyük bir deniz feneri Bugünlerde Sovyet Moğolistanma konacaktır. hulule hazırlanan Japonya bile bu büyük meşguliyetine rağmen İngiltere • Yerli Mallar sergisinde nin politikasındaki değişikliği görerek Yedinci Yerli Mallar sergisinin dün Habeşistanı tutuyor. Japonya Habeşis yedinci günü idi. Açıldığı gündenberi tandaki ticarî ve iktısadî menfaatleri • sergiyi gezen halkın mıktan 120,000 i nın bir İtalyan harbile zarar görmesibulmuştur. Dün de sabahtan gece do ne razı olamıyacağıru İtalya hükume * kuza kadar on binlerce halk sergiyi gez tine açık olarak bildirdi. Habeşistamu miştir. Bu arada Finans Bakanı Fuad dış ticaretinin yarısından fazlası Japonda Yerli Mallar sergisini ve înhisarlar ların elinde olduğundan yukarıdaki ih« İdaresinin onuncu çalışma yılı münase tarın büyük rnanası yardır. betile kurduğu modern paviyonu ziyaBirçok Japon silâh fabrikalan Ha • ret ederek incelemelerde bulunmuştur. beşlilerin iyi kullandığı kılıc ve kama Bol buğday geliyor ve diğer eslihayı yaparak oraya gönDün de şehrimize şehrin ihtiyacına kâ deriyorlar. Hulâsa İngilterenin mahir fi mıktarda buğday gelmiştir. Dün politikası Avrupalı, Amerikah ve As « gelen 315 ton buğday son günlerde şehyalı bütün milletleri İtalyaya karşı harin yoluna girmiş olan buğday stokunu fazlalaştıracak bir mıktarda olduğundan rekete getirmiş bulunuyor. buğday fiatleri dün borsada biraz daha MUHARREM FEYZİ TOGAY düşmüştür. Yumuşak buğdaylar dün borsada 6 Mutlu bir doğum kuruş 30 paradan 7 kuruşa, sert buğdaylar da 4 kuruş on paraya kadar saDeniz harb filosu erkânıharb reîsî tılmıştır. Necati Özdenizin dün bir kız çocuğu olmuştur. Yavruya uzun ömürler dileriz. Kendi toplantilanna ADLtYEDE Morg, bulunan iskelete dair raporunu verdi Nişantaşında Selçuk aparhmanırrn tavanında bulunan kemikler hakkındaki Morg raporu Müddeiumumiliğe veril miştir. Raporda bu kemiklerin tam bir insan iskeleti olmaktan ziyade muhtelif insanlara aid bir takım kemikler olduğu; çok zamanlar kullanılmış ve bunun için de yıkanarak parlak ve temiz bir halde Ermenak (özel ) Buranın biricik idman ocağı olan Çağlıyan spor kulü tutulmuş olduğu; binaenaleyh bir mütebu geçenlerde Belediye salonunda tahsilden dönen genclere bir şölen verdi. hassıs tarafından tetebbü maksadile topGönderdiğim resım gencleri Kaymakam, Belediye ve Parti başkanlarile lanmış bulunması ihtimalinin çok kuvvetberaber gösteriyor. li olduğu bildirilmektedir. TAPU VE KADASTRODA Genel Direktör şehrimizde Kadastro ve Tapu Genel Direktörü Cemal dün şehrimize gelmiş ve İstanbul kadastrosunda bazı tetkikatta bulunmuş kadastro mektebini ziyaretle bu seneki tedrisatın sonuclarını gözden geçirmiştir. Direktör burada tetkikat yapacak, Beyoğlunda yapılacak kadastronun iptidaî redbırlerini araşüracak ve iktıza eden ışlerin yennde yapılmasını temm için ıcab eden kararlan verecektir. Dört beş gün »onra Ankaraya dönmesi muhtemel gelmemişler Şehrimizdeki yeminli eksperler bir kurum yapmak için dün Tecim Odasmda bir hazırlık toplantısı yapacaklardı. Fakat bu yeminli eksperlerden hiç birisi gelmediği için bu toplantı gene yapılamamıştır. Cumhuriyet Nöshası 5 Kuniftur Abone j jQ,ki ye Senelilc Altı aylık Cfç aylık Bir aylık Hariç şeraiti i '*** Londra tecim mümessili Londra tecim mümessilimiz doktor Nizamettin şehrimize gelmiştir. Bir iki güne kadar Ankaraya giderek hükumele temasta bulunacaktır. ' 1400 Kr 750 400 150 VOOKr. 1450 800 yoktur dir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle