Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 21 Temmuz 1935 Türklerle Süngu Süngüye No. 252 A. DAVER Çanakkalede i Dikkatler Üskiidarın güzelleştirilmesi Usküdarda bugünlerde iâkele • den başlıyan bir değişme var. Güzel ıstanbulun başka yerlerinde de bSyle değişmelere Usküdarınki kadar sevinmemiştim. Başka yer lerde, şehirden uzak kalan tesisat güzel de olsa onu olduğu gibi güzelliği bozmadan, korumak para ve kadroya bakar. Dışarıdan, içeriden, yerli ve yabancı adamların gidip kalmalart, eğlenip db'nmelerile bırakılan para yetişmez. Vsküdar ise hem yerliyi, hem de Üsküdarın dışında kalan yurddaşı ve sırasına göre yabancıları çeker. Yapılan masraflar, emekler Usküdarı yükseltir, oturanları perçinler ve buraya aktn çoğaltr. işte hiçbir kımıldama olmasa bile yalnız Usküdarlıların rağbeti, sevgisi ve yerlerinde kalışı güzellikleri ve güzel yerleri beslemeğe belki yetişir. Bence bir şehrin kucağmda yapılmıyan, saytca çok yurddaşların oturduğu yerlere yakın olmıyan güzel tesisat, uzun vakit güzelliğinde kalamaz ve onu yalnız uzaklardan gidip gelenlerin arzı ve para«ı besliyemez. Istanbula çok ya • kın bir İstanbul olabilecek kadar büyük olan Usküdar, birbirine müvazi olan ana yollarmm açtlmış olması, evlerinin tepelerde yapılısı, hava ve suca üstünlüğü, iskele bolluğu,, liman Ve rthtım yerleri nin bulunuşu, en son Haremle Sa • lacık arası bir plâjt olabilmeti düfünülürse, bu yolda attlacak her adım bu güzel yurda yaraşacak ve onu diriltecek yeni bir güzellik doğuracaktır. V. ö. Yerli Mallar Sergisini 2 günde 50 bin kişi gezdi Inhisarlar paviyonu en çok gezilen ve en çok beğenilen köşe olmakta devam ediyor Yedinci Yerli Mallar Sergisi dün de kalabalık bir halk tarafından gezilmiştir. Dün öğ leden sonra resmî daireler kapalı olduğu için sergi ilk iki gündenberi görünmiyen bir ka • labalık içinde kalmıştır. Sergi tertib he yetinin aldığı so nuçlara göre, dünkü ziyaretçilerin miktarile beraber şimdiye kadar sertnhisarlar paviyonanu doldurup boşaltan giyi gezenler elli halktan bir grup... iki bin kişiyi bul • muştur. dün Yerli Mallar Sergisini gezmişler Şehir mızıkası tarafından dün ak$am Sergi münasebetile, Beyoğlu Halk Partisi hava tehlikesinden korunms ko da sergi bahçesinde halka konserler velu tarafından sergide bir eşya piyangosu rilmiştir. Inhisarlar sergisi Yerli Mallar Sergisi tertib edilmiştir. Serginin heyeti umumiyesinin gece içinde en çok beğenilen ve en çok zi saat dokuzda kapanmasma paviyon sa yaretçisi olan köşe vaziyetinde devam hiblerinden ekserisi tarafından itıraz e etmektedir. Sergiye gelen halkın Kühir dilmişti. Çünkü bir takım işçıler ve duk ekseriyeti evvelâ înhisarlar pavi>onu kân sahibleri gece saat dokuzdon sonra nu gezmekte ve buradan alışveriş etserbest kalabildiklerr için bu durumda mektedir. Inhisarlar idaresi likör ve şarabîar sergiyi görmeğe imkân bulamamakta idiler. Bunun için serginin mekttb bi da yapmayı kararlaştırdığı tenzüâtji tanası dahilindeki kısımlarının saat do rifeyi umumî surette 1 ağustosta talbik kuzda kapanması, bahçedeki paviyon edecektir. Fakat paviyon içinde l'kör ların da saat on bire kadar açık bulun ve şarablar tenzilâtlı fiatlerle şimdiden durulması düşünülmektedir. Bahçede satılmağa başlanmıştır. Bu yüzden yüzbulunan înhisarlar idaresinin paviyo de yirmi beş tenzilâtlı likör satışlaıı hanu da gece on bire kadar açık bulun raretle devam etmektedir. tnhisarların yeni çıkardığı siganliösdurulacaktır. ler, Bozkurd ve Samsun sigaralan da Şehrimizde bulunan Çek talebeicri de çok rağbet görmüştür. dir. Bursada çocuk kampı kurulacak Bunun için 3 bin liralık tahsisat verildi Bursa (Ozel aytanmızdan) II baylık bütçesine bu yıl ilk defa olarak bir çocuk kampı kurulması için 3000 liralık tahsisat konmuştur. Bu para ile zayıf, hastalıklara müstaid ve fakat hasta olmıyan 50 çocuk için havası ve suyu güzel bir yerde bir kamp kurulacaktır. Kampta fazla gıda (dört öğün yemek) verilecek ve çocuklara açık havada iyi bakılarak bünyelerinin ıslahına, hasta lıklara karşı mukavemetlerinin artırılmasına çalışılacaktır. Sağlık direktörile hastane ve verem dispanseri başhekimleri bu kampın Ulu babadaki çamlıklarda kurulmasını onaylamışlardır. Kamp ağustosta açılacak ve eylul sonuna kadar sürecektir. Buraya yalnız fakir çocuklan değil, orta halli yurddaşlann 7 ilâ 12 yas arasındaki çocuklan da parasız olarak ahnacaktır. Kamp Sa&lık müdürünün idare ve nezareti altında bulunacak ayrıca bir memurla dört kadın, bir erkek hademe burada çalısacaktır. Çocuk doktorları kampta cocukların durumunu kontrol edeceklerdir. Kampa girecek çocuklar verem dispanseri bashekimi tarafından muayene edileceklerdir. Bcğazlar obüsler, torpil hatları, sed bataryaîarı, sakte bataryalar ve projektörlerle tahkim edilmişti Fransız topçn zabftfnin hatıralaruıdan ] di. Çoğu Kepez, soğanlı, HavuzlardeFransız zabitinin zikrettiği rakamlar resi civarına yerleştirildi. 4 Projektörler : da bazı yanlışlıklar ve eksiklikler varTorpil mıntakasmın gecleyin tenviri dır. Onun bahsetfiği Türk erkânı harbiyesinin tarihçesinden bu kısmı aynen a ıçın evvelce mevcud olan iki projektöre ilâveten sekiz projektör daha konuldu. Iiyorum: 5 Sahte bataryalar: «Seferberlik iptidasmda Çanakkale Boğazının tahkimat ve istihkâmatı pek Kısmen düşman tayyarelerine ateş etnoksandı. Sureti umumiyede tabyalar mek ve kısmen iğfal bataryası vazifesini toprak ve kârgir olup toplarm çoğu da görmek için Krupp toplanndan teşkil eeski sistem, âdi ateşli ve kısa menzilli ol dilen bataryalar muhtelif mevkilere komakla beraber cepaneleri de mahduddu. nuldu. Düşman donanmasının ateşini Methal tabyalarında 15 ilâ 28 santı taksim ettirmek hususunda bunlardan metre çapında yirmi aded top mevcud çok istifade edildi. olup bunlardan iş görebılecek yalnız Boğazın bahrî bir taarruza karşı tahdört tane 24 lük 35 çap tulünde uzun kim ve takvıyesile beraber düşmanın toplardı. Bunların azamî menzili 14,800 karaya asker çıkarması ihtimaline karşı ve diğer toplann azamî menzili ise 7,500 Saros körfezinden Bozcaadanın karşısınmetro idi. Dahilî tabyalarda da 15 iiâ Jaki eski İstanbul burnuna kadar ola> 35,5 çapında yetmiş sekiz top mevcud o sahillerin tarassud ve muhafazası için lup bunlardan, uzakta iş görebilecek yal 7 inci ve 9 uncu fırkalarla altı seyyar nız beş aded uzun 35 lik çap tulünde ', jandarma taburu tayin edildi.» 35,5 lukla üç aded uzun 35 çan tuiiin(Türk erkânıharbiyesinin tarihçelerinde 34 lük top mevcuddu. den Fransız muharririn noksan olarak Bunlardan bınncısının azamî menzili aldığı kısmın tamamı işte bu kadardır. 16,900, ikincisinin ise 14,800 metro idı. Fakat Fransız topçu zabitinin yanlışla(1332 yani 1916 senesinden sonra sivri nndan bazılan, bizim erkânıharbiyenin külâhlı mermilerin tatbikile bu menziller tarihçesindeki tertib yanlışlarından ileri 18,000 ve 16,000 metroya çıkarılmıştır) gelmiştir. Yukarıda alh çizili olan «üç mütebakı 40 çap tulündeki 15 santimet aded uzun 35 top çap tulünde 34 lük relik toplarm azamî menzili 9,600 ve 22 çap tulündeki kısa toplann azamî menzili top» ibaresindeki 34 rakamı 24 olacaktır. ise 7,500 metrodan ibaretti. Methalden Çünkü 34 lük topumuz yoktu. TarihçeDardanos hizalarına kadar olan Boğaz mizde 24 lük toplarm miktan da yanlış kısmı boş ve müdafaasız idi. Yalnız Dar yazılmıştır. Çünkü Çanakkale dahili danos ve Kepez civannda yedi tane tabyalarında, 35 çap tulündeki uzun 7,5 ilâ 15 5antim çapında gemi topu 24 lük toplar yalnız üç tane değıl; yedı tanesi Anadolu Hamidiye, dört tanesi mevcuddu. îngiliz donanmasının Boğaz karşısına Rumeli Mecidiye, iki tanesi Namazgâh geldiği tarihle (29 temmuz 330) Boğazı tabyalarında olmak üzere, on üç tane zorlamağa başladığı tarih (6 şubat 330) idi. A. D.) arasında alh ay bir müddet geçti. îşte bu Şimdi Fransız topçu zabitinin bizim müddet zarfında atideki esaslar dahilın tarıhçenin altına ilâve ettiği mütaleayı de ve elde mevcud bilcümle vesaitten is alalım: tifade edilerek Boğaz tahkim ve takviye îşte, Ertuğrul tabyası kadar eski ve edildi. modası geçmış olan Kumkale istihkâmı da dahil olmak üzere, Çanakkale BoğaBoğaz nasıl tahkim edilmişti? zının methalini müdafaa eden tabyalann Methal bataryaîarı nekadar takviye bilânçocu bundan ibarettir. edilirse edilsin bunların ateş menzili haŞunu da ilâve edelim ki bu toplann ricindc mevzi alabilecek düşman donanmasının faik ateşine karşı mukavemet e atışı sıhhatsiz ve isabetsizdi ve kurşun demiyerek nihayet sükute mahkum ol külâhlı gülleleri çok vakit patlamıyordu. malan muhakkak idi. Bu sebeble en ziyade dahilî istihkâmlara ehemmiyet verilerek mevcud vesaitle tahkim ve takviye ve bunun için de düşman donanmasını Boğazın dar sahası dahilinde karşılamak hususu düstur ittihaz edildi ve bu esas dahilinde Boğaza 6 şubata kadar ajağıdaki vesait ilâve olundu. / Obüsler: Düşman donanması, methal bataryalannı tahrib edip te Boğaza girerse, menzili kısa olan dahil istihkâmlan, bunlar ateş açmadan evvel, uzak mesafelerden tahrib edecekti. Buna mâni olmak için Karanlık limanın her iki sahiline 10,8 çap tulünde 15 santimetrelik adı ateşli sekiz obüs bataryası konuldu. 2 Torpil hatları: Elde mevcud bilcümle malzemeden istifade edilerek Boğazın en dar sahasında, tedricen dokuz torpil hattı tesis olundu. Namazgâh sahillerine bir tane torpido atış kovanı vazedildi. 3 Sed bataryaîarı: Torpil hatlannı taharri gemilerine karsı muhafaza etmek için harb gemilerinden çıkanlan küçük çaph seri ateşli toplarla Çanakkalede mevcud Mantelli ve âdi Krupp topları ve Nordenfeld toplarından bir takım sed bataryaîarı teşkil edil(Fransız muharriri burada not olarak Puankarenin «Fransanın hizmetinde» adlı kitabından aldığı şu parçayı ilâve ediyor: Ougagneur (Oganyör) ün istihbaratına nazaran, Türk tabyaları aleşimizle hasara uğramışlardı. Fakat yalnız bir top kullanılmaz bir hale gelmişti ve eîde edilen sonuç (netice) umumiyetle gayel fena idi.) Bir ağustos günü, Morto körfezi kumsalından, zırhlı kazemat içinde bulun duğu bizimkiler tarafından iddia edilen Intepe bataryasından atılan bir merminin gelişine tanık (şahid) olduk. Öğleden sonra deniz banyosu zamanı idi. 500 den fazla asker denizde yıkanıyorlardı. Yıkananlann tam ortasına doğru gelen merminin miyavlaması duyulduğu zaman, denizdeki 500 den fazla adam arasında, tasavvur ediniz ki, tek bir kimse saklanmağa, korunmağa teşebbüs etmedi. Bir kedi gibi miyavlıyan bu gülünc güllenin gelişi büyük bir kahkaha gürültüsile karşılandı. Mermi kumun içine düşüp saplandı ve ancak, büyük bir kestane fişeği kadar ses çıkararak patladı. Yalnız güllenin arka tarahnda bulunan tapası Anadolu tarafma doğru fırlıyarak denize düştü. Boğazdaki toplar nekadardı? Nöbetçi eczaneler Bir Türk ustasımn güzel bir bulusu Tekirdağ (Ö zel) Tekirda ğına yarım saat uzakta olan Kapı köyünde Aziz usta isminde biri yepyeni biçimde bir değirmen yapmış * tır. Bu değirmen, su, buhar ve ya hud gaz kuvvetile değil, ufak bir a ğırlıkla dönmekte dir. Manivelâ ödeAziz Usta vini gören yere bir hayvan bindiriliyor ve yemliğine bağlanıyor. Hayvanm ağırlığile değirmen işlemeğe başlayınca zemin geriye doğru kayıyor ve bu suretle hayvan yemli ğinden uzaklaşmamak için mütemadi yen ilerliyor, değirmen de işliyerek u General bu teklifi kabul etmemiştir. Ancak akşama doğru yüksek rütbede nunu çıkarıyor. Bu değirmen saatte 25subayların araya girmesi üzerme Gene30 kilo un cıkarmaktadır. ral yeni kabineye girmeye razı olmuştur. Bu gece nöbetçi olan eczaneler şun lardır: Mehmed (Büyükada), Tanaş (Hey beli), Salih Necati (Bahçekapı), Ca ğaloğlu (Cağaloğlu caddesi), Sıdkı (Lâleli), Hikmet Cemil (Küçükpazar). İlrahim Halil (Saraçhanebaşı), Nuri (Aksaray), Teofilos (Samatya) Hamdi (Şehremini), Arif (Karagümrük), Merkez (Bakırköy), Emilyadi (Fener), Halk (Hasköy), Merkez (Kasımpaşa), Rıza (Beşiktaş), Hilâl (Fındıklı), Şişli (Şişli), Galatasaray (Galatasaray) Vinikopulo (Yüksekkaldırım), Faik İskender (Moda), Mahmud (Kadıköy, Altıyol), rit kralcılar eline geçecek olan hüku (Baştaraft 1 inci sahifede) Ahmediye (Üsküdar). doğruya cevab vermiyerek kabineyi top met genoyu belki dün kralı getırmeğe lantıya çağırmış, bakanlar arasında ge kalkısacaktı. Sanköy nahiyesi hükumet çimsizlik baş gösterdiğinden kabinenin Hükumet darbetî yayıntıları istifasmı Cumhur Başkaruna vermeği Atina 20 (Özel) Dün gece btr hükonağı da yandı! kararlaştırdığını tebliğ etmiştir. kumet darbesi yapılacağı yayıntısı or Gönen (Özel) Gönenin Sanköy Pek kısa süren bu toplanhya General taya atılmış, Atina garnizonunun se nahiyesi hükumet konağı dikkatsizlik Kondilis gelmemişse de kendi pc^rti ferber edilmesi bu yayıntıyı kuvvetlensinden olan Sü Bakanlığı müsteşannı dirmişse de sonradan yayıntının asılsız ve tedbirsizlik yüzünden yanıp kül olmuştur. Yangının Sanköy nahiyesi nüfus göndermiş, Teodokis ise bizzat hazır bu olduğu anlaşılmıştır. lunmuştur. M. Çaldaris Almanyaya gitmiyor memuru Hüseyin Unsalın odasmdan yanan sigarayı atmak neticesi zuhur ettiği Bakanlar dağıldıktan sonra M. ÇalAtina 20 (Özel) Yarm tedavi için ve Sanköy nahiyesi hükumet konğında daris Dış Bakanlığına giderek M. Mak Almanyaya gitmeğe hazırlanan Başbasimosla uzunboylu konuşmuş, bu arada kan yolculuğunu geriye bırakmıştır. su ile dolu tekne veya kovaların olmamasile evvelce yangına karşı tedbır alıFinans Bakanı M. Besmezoğlu Başba Belki de hiç gitmiyecektir. namaması yüzünden bu binanm kül olup kan namına Kondilise giderek tek Kafandaris isyam şimdi gittiği anlaşılmıştır. rar kabineye girmesini istemiştir. Fakat Yunanistanda durum takdir ediyormuş Şehremini Halkevinde Şehremini Parti binasında olan Falkevi 24/7/935 çarşamba günü saat 20,30 da Lozan gününü kutlulıyacağından bu büyük törene herkesin gelmesini yö netim kurulu candan diler ve bekler. Fikir Hareketleri Hüseyin Cahid Yalçın tarafından çıkanlmakta olan Fikir Hareketleri mecmuasının 91 nci sayısı çıkmıştır. Bu sayıda; Tarihte maddiyetçilik Sosyalizmi icab etmez, Avrupanın tehlikeai, Avrupanın ümidi, Meşrutiyet hatıralan, Seciyen n tarifi, bugünün sahiblerinden Henri Ford başlıklı makaleler vardır. Ben artık kendimi tanımıyorum. Meğer ne kafasız mahluk imişim. Dünyada böyle bir saadetın mevcud olabileceğini düşünmedim bile! Alfonso, Moyayı ikinci defa olarak kolları arasına aldı. Sonra tekrar harekete geçerek tepeden aşağı inmeğe başladılar. Delikanlı: Şimendifer geçidi açık, dedi. Buna memnun oldum. Bazan kapanır da insan saatlerce bekler. Araba gittikçe süratleniyor, Alfonsonun sürati azaltmak için yaptığı hareketler boşuna gidiyordu. Derken keskin bir düdük sesi işitildi. Alfonso mırıldandı: Lâkin ben arabayı durduramaz sam komik olur! Tren başka bir hat üzerfnde. Galiba geçid açık ya! El frenine yapıştı. Nafile... Araba gittikçe süratini artınyordu. Tekrar bir düdük sesi duyuldu. Geçid ile aralarında elli metroluk bir mesafe kalmıştı. îşte bu vaziyette geçidi kapıyan direk yavaş yavaş indi. Alfonso el ve ayak frenlerinin ikisini (Arkası var) Kabmeye girecek diğer bakanlarla konuşmalarını bitiren Başbakan yeni kabinenin listesini geç vakit Cumhur Başkanma vermiş, liste onun tarafın dan onaylandıktan sonra saat onda yeni bakanlar and içmişlerdir. Hükumet taraftarı gazeteler yeni kabineye eski kabineden çıkan kralcılar kadar kralcı girdiğini, bu suretle ka binenin rejime karşı durumunda değişiklik olmadığını, ayrışık gazetelerle kralcılann adedinin Kondilisin arzusu dahilinde artırıldığını yazıyorlar. Dünkü kabine buhranı bütün ordu kumandanlarının parlâmentoda çoğunluğu elinde tutan M. Çaldarisin sözünden dışarı çıkmadıklarını göstermiştir. Eğer bu böyle olmasaydı M. Çaldaris bir daha kabine teşkil edemiyecek, müfbirden harekete getirdi. Lâkin bunlardan birisi elinde kaldı, öteki de çahşmadı. Tren artık gözükmüştü. O da, otomobil de ayni noktaya doğru koşuyclardı. Nihayet mukadder müsademe oldu. Otomobil geçidi kapıyan direğe doğru sıçradı. Onu kırarak trene çarptı. Bu sıçrayış ve ilk çarpışma genc kızla delikanlıyı havaya fırlatmış, otomobil trene içinde hiç kimse bulunmadığı halde toslamıştı. Moya bir hendeğe yuvarlanmışh. Hendek su ve çamurla dolu olduğu için hiçbir y«rine birşey olmadı. Alfonso ise bir çalılığın içine gömülmüştü. Elbisesi parçalanmış, eli, yüzü sıyrılmıştı. Atina 20 (Ozel) Terakkiperver partisi lideri M. Kafandaris Parise gidip Venizelosla birçok konuşmalar yaptıktan sonra Napoliye gelmiştir. Napo lide gazetecilerle konuşurken evvelce takbih etmekte olduğu isyan hareketini hükumetin ortaya rejim işini çıkarması üzerine takdir etmeğe başladığıru söylemiştir. M. Kafandaris çarşamba günü buraya gelecektir. Üsküdar Halkevinde müsamere Üsküdar Halkevi başkanlığından: 24 temmuz 935 çarşamba günü akşamı Lozan sulhunun yıldönümü müna sebetile (Halkevi) salonunda saat 21,30 da (Temsil kolu) tarafından bir müsamere ve bu münasbetle bir söylev verilecektir. Giriş serbesttir. Gönende hava tehlikesini bilenler Gönen (Özel) Gönen halkile, cinaf ve tüccarları Gönen hava kurumuna akın akın gidip hava tehlikesini bilenler üyeliklerine yazılmaktadırlar. Bu yazılanların ekserisi asıl üyeleri teşkil etmektedir. Bunlar arasında Gönen manifatura, koza, tütün ve yapağı tüccarlarmdan Hüsnü Gönen 60 lira vermiştir. Göne nin tekmil halkının gösterdiği bu alâka takdirle karşılanmaktadır. EVLENME Kayserl saylavı Bay Hasan Ferid Perkerin yeğeni Bayan Atiye ile Tütün Yönetimi Stok işyarı Bay Meh med Altıncının evlenme türeni Bü yükadada Bay Hasan Ferid Perkerin evinde yapılmıştır. Çiftlere uyum <îileriz. ARMUTLU Kaphcaları Mutlaka şifa verir gilisile meşguldü: Bana birşey olmadı. Sizde de bir şey yok ya! Hayır, yalnız gözüme bir kum parçası kaçmış, batıyor. Derhal çıkartalım. Geliniz buraya, gözle oyuncak olmaz. Lord Flamboroh kızmın kendisine ehemmiyet vermediğini görerek içini çekti. Sonra tekrar seslendi: Lâkin Moya, bütün bunların ne demek olduğunu sorabilir miyim? H a baba, size Mister Alfonsoyu takdim edeceğim. Unuttum. Affedersiniz. Alfonso, Babam. Bir gözü yan kapalı olan delikanlı: Sizi tanımış olmakla bahtiyarım!, dedi. Lord Flamboroh ise hiddetle bağırdı: Alfonso mu? Alfonso da kira oluyor? Moya, bunu bana anlatmalısınız! Size söyliyeceğim şey biraz canınızı sıkacak. Mesele şu ki baba, ben Sir Ralf ile evlenmek istemiyorum, bu delikanlı ile evleneceğim. înanmış mıydınız? Evet, çünkü o zaman parmağınızda yüzük vardı. Moya kızardı. Çünkü yüzük şimdi mevcud değildi. Onu Alfonso ile ikinci görüşüşünde parmağmdan çıkarıp atmıştı. Alfonso: Itiraf sırası bana geldi! dedi. O zaman size epey gelirim olduğunu söy lemiştim. Halbuki varidatım senede topu topu 300 sterlinden ibaret. Yalan siz bana beş paranız olmadığını söylemiştiniz. Üç yüz lira mühim bir servettir. Siz senede üç yüz lira ile birçok şeyler yapabilirsiniz, fakat ben... Ben kendi paramla ne yapacağım. Onu atamam ya! Delikanlı azimkâr bir tavırla! Onunla hiçbirşey yapmıyacağız, dedi. Benim üç yüz liram on bin lira olunca zaten yapmamıza da lüzum kalTerriime eraen. Yazan: mıyacak. ömer Fehmi Başkut Edgar Valla* Genc kız bileğindeki saat ile oynıya Siz bana bunu daha ilk görüşümerak güldü: nizde söylemiştiniz. zannederim. bulanmış, şapkası kaybolmuştu. Kazaya sebeb olan tren Lord Flamboroh ile Sir Ralfin bindikleri hususi trendi. İki yolcu trenin birdenbire durmasmdan şüphelenerek ne olduğunu sordular. Kondoktör: Bir otomobille çarpıştık! dedi. Ölen ver mıî* Hayır efendim, otomobilde bir deîikanlı ile bir genc kız vardı. Kazadan yalnız korkmakla kurtuldular. Lord Flamboroh: Haydi gidip görelim, dedi ve öne düşerek trenden indi. Delikanlı hemen ayağa fırlıyarak Lord Flamboroh, feci ve tanınmaz genc kızı aramağa başladı ve onu hen haline rağmen kızın kendi kızı olduğunu dekten çıkmağa çabalarken buldu. derhal farketti. Şaşkınlıktan sapsan bir Tren ise müteharnk direğin ve otomo halde bağırdı: bilin enkazı arasında birdenbire dur Moya... Allahallah bu ne hal! muştu. Burada ne işiniz var? Moya bağırdı: Kızdan fazla delikanlıya bakan Sir Alfonso yaralandınız mı? Ralf te acı acı söylendi: Delikanhnın vaziyeti genc kızdan da Anlıyorum, anlıyorum. ha fena ise de haricî görünüşü onunki Moya babası ve nişanlısile değil, sevkadar berbad değildi. Moya çamurlara (Arkan Par).