Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 Haziran 1935 CUMHURtYET Adolf Hitlerin Hayatı 18 z : | bufikirde Kavrayış meselesi Sabah saat sekiz. Haydarpaşadan tenezzüh treni kalkıyor. Trenin hareketinden beş, dakika evvel gelmişsiniz. Treni bir boydan bir boya nafile dolaşmaym, bir tek yer yoktur. Halkın çoğu ayak üzerinde. Hatta eşyalar bile ayak altmda. *** Kırmizi kadife döşeli bir komparti manda kılık kıyafeti perişan altı kişi oturuyor. Kılık kıyafeti düzgün bir adam kapının önünde soruyor: Sizin biletleriniz birinci değil.. Buraya neden oturdunuz?.. Yer yok.. îkincide yer göster de oturahm. tş kondoktö're çıkıyor. Kondoktör birinci mevki müşterisine yer vermeğe mecbur. Ikinci ımıf biletlileri kapıdışan ediyor. Hem de sadece şu kelimeciklerle: Haydi, ne duruyorsunuz?.. Bu kompartimanda oturmak sizia ne haddinize düşmüş... EĞİTİM ÜZERİNE KÜLTÜR PLÂNLASMASI Kâzım Namİ Duru (Aksam) in başyazicîsi Necmeddin Sadık, kültür işimizin plânlaştırılmasını ileriye sürüyor. Ben de düşüncedeyim. Yalnız, bu temel düsüncede kendisile birlik olduğum halde, söylediği bazı sözlere ortak olmuyorum. Harf değisiminin gencligi kitabsi7 bıraktığı bana doğru görünmüyor. Eski harflerle de genclerımizin okuyup yararlanacağı kitablar yoktu. Fakültelerdeki derslerde not tutulduğu gibi irdelemek (tetebbü etmek) içia de ilim kitabı yoktu. Bilgi, dev adımlarile iler ediği halde bizim kitabevlerimizde, yeni bilgiler devrine hemen hiç kitab bulamadınız. J IBUGÜN DEBUI Kadın ve ayna eçenlerde, İngilterede bir hapîsanenın müdürü bulunan doktor Miron adında bir adam öldü. İngiliz gazeteleri, bunun arkasmdan sütun sütun yazı yazdılar; insanca meziyetlerinden, ince duygulanndan ve bilhassa kadın psikolojisini çok iyi anlamij olduğundan bahsettiler. Hakikaten, rahmetli doktorun, gene bu gazetelerden birinde okuduğum şu menkıbesi beni de mütehassis etti. 1927 senesinde, doktor Miron, Ingilterede Hollovey hapisanesine müdür tayin edilmişti. Bu hapisane, sırf kadınlara mahsustur. Doktor, vazifesinin başma geçer geçmez, burada bazı ıslahat yapmak istedi ve bu meyanda, Adliye Nazınna bir ariza gönderip, hapisaneye getirilen suçlu kadınların, o vakte kadar yasak olan, el aynalarını da beraberlerine alma* larına müsaade edılmesini diledi. Doktor bu arizasında diyordu ki: Hitler, Leugerin ölümile göze görünmiyen bir dost kaybetmiş gibi idi Viyanadan, geldigi gibi gidiyordu: Ne bir dostu, ne »erveti, ne vaziyeti, ne de atisi vardı! yeter ki onu plânlastırmak yolu tutulsun. Kamâlisma gibi her bakımdan ideyel bir bütün ile bugün kolay kolay karsalasamazsınız, Parti programı, Kamâlismanın lâkonik bir şeklidir. Bunu, gene bu dizilerde, usumuzun erdeği kertede açmağa çahşacağız. Kültür islerimizin plânlaştırılması uygun, gerekli görülecek olursa, bu işi biz kültürcüler kendi basımıza yapabilir miyiz? îşte bu, en önemli bir sorumdur. Bunu çözelemek için bir örneğe başvurmak gerek. Bizde ertik (meslek) okulalarını yeğritmek (ıslah etmek), yenilerini açmak için, önce bu işlerde pek büyük yetke (salâhiyet) i bilinen Belçikalı profesör Omer Buyse getirtilmisti. Bu adamın verdiği raporlar üzerinedir ki dar olan kız ertik okulalarının programları düzeltıldi; yenileri de açıldı. Bunları, bizi görmiye gelen yabancı konuklara gö£sümüz kabara kabara göstermekteyiz. Bu okulalarda okutan olmak üzere Avrupaya gönderdiğimiz kızlarımızdan iyiden iyiye yararlanıyoruz. Büyük savasm sonucu olarak bütün yeryüzü gencliğinin okumadan kesildiğini de doğru bulmuyorum. Başka memleketlerde genclık her halde okuyor; dü «.üncesine, amacına, gidisine uygun izerler bulunca kapısıyor. Oralarda, ihtiya«Aynanın, bir kadmın hayatında ne*** ca karsılık olan her kitab yüz binlerce kadar önemli bir yer tuttuğunu bilemez* Yeşil kadife döşemeli bir komparti basılıyor. siniz! Mahpus bir kadına yiyecek ver • manda kadmlı, erkekli, çocuklu bir aile. Bizde eenclik okumuyorsa, okuvacak meyın fakat onu avnas ından ayırmayıKondoktör biletleri muayene ediyor. Beş bir şey bulamanıasından, hele daha ilk nız. En büyük bir cani bile bu derece ayaşında, haydi çok çok beş, buçuk yajın okulada iken okumağa alıştırılmamasınğır bir cezaya müstahak değıldir.» daki çocuğun bileti yok. dandır. Okuma tadımı da eğitim ile elde En asağı beş yıllık bir kültür plânı yapHitlerin Münihte bilâhare Parti merkezi yaphğı bina Ayna, kadın için, gerçek, en büyük, Bu çocuk kaç yaşındaî edilir. Artık masal acununda değiliz. Po mak için gene bir iki uzmana ihtiyacımız en samimî bir dost, bir derd ortağıdır. Viyana, pek sevdiği Belediye reisinin macerası yüzünden aynldığım iddia edi Beş.. zitivleşen kafalar, realiteye dayanan ya olduğuna kanığım. Her ne kadar Omer Kadın, çehresinin hergünkü değişikliğini olümüne çok acıdı. Payitaht, günlerce so yorlar. Değil. daha büyüL zılar istiyor. Buyseden önce John Devvey getirtilmisti, bu cam parçasının üzerinde takib edeAcaba doğru mu? murtkanlığmı muhafaza etti ve teselli bu O kadar. Dilimizin arıtıldığı bu zamanda kitab kültür isleri için ondan da raporlar alın mezse mustarib olur. Kendini görmek... Hitlerin Viyanada geçirdiği bes, <enelamadı. Hitler, Luegerin ölümile. göze Çocuğa bilet alacaksıniz. Hem de yazmanın kolay olmadığı, bu dılle yazı mıstı; amma bugün bu yetmez. Hem de sık sık görmek, onun için en vaz görünmiyen büyük bir dost kaybetmiş gi nin, ömrünün en karanhk, en sıkıntılı »e bir misli ceza vererek. Bizde böyle bir plânı .başaracak kimse geçilmez bir ihtiyacdır. Kadın, bir gün.. lacak kitabların kolayca ve istekle okubiydi. Yavaş yavaş, memleket hasretıne neleri olduğu inkâr edilemez. Bu devre Kadın çocuğun nüfus kâğıdını beraber namıyacağı da söyleniyor. Bunu da doğ yok mudur? Varsa bile onlara önem ve beş gün.. bir ay, bundan mahrum olmabenzer bir his içini kaplamağa başladı ve onun için meş'um bir netice doğurabilirdi. getirmediğine pişman. Bilet komparti ru bulmuyorum. Yeni kelime öğrenmekte rileceğini sanmıyorum. Sonra bu kadar ğa belki katlanabilir. Fakat aylarca. yılAvu5turyadan ayrılmağa karar verdi. Bu Bereket versin ki Hitler, babası gibi, işç manda kesilemediği için kadın ineceği is en çok güçlük çekecekler, ben yaşta olan soravlı (mes'uliyetli) bir işi, yalnız başına larca sürdüğü takdirde bu mahrumiyet, aynlışın sebeblerini hiçbir mektubda, sınıfmm fevkine her ne pahasına olursa tasyonun gişesine gidecek... Gişe memuru adamlardır; gene öyle iken ben, ilgimi üzerine almak kabadayılığını göstermek dayanılmaz bir işkence halini ahr. hiçbir yazısında izah etmemiştir. Bir ak olsun yükselmek çarelerini anyacak kadar yok. Biletleri vermiş, gişeyi kapamış... uyandıracak bir izer görünce, çekeceğim te kolay değıldir. Bundan ötürü yabancı Maksadım ne tezyif, ne de tenkiddir. şam, eşyasını topladı, ve garb istasyonun azim ve irade göstermiştir. Gecelerini bakmıyorum; öğrenmek göresi 1lerden bir iki uzman getirtilmesini uy Kadının aynaya düskün olmasını gayet kahvede gecireceği yerde, okudu ve öğ Memur bulununcıya kadar bekliyecek. dan trene atlıyarak Münihe harekrt etti. gun buluyorum. (iştiyak) ile gtne okuyorum. *** tabiî bulurum. İnsan kendi kendini herViyanadan, geldiği gibi gidiyordu. Ne renmeğe çalıştı. Insanın mesleği ne olurGetirtilecek uzmanların yetkelerine inaBuı.lan bir yana bırakırsak, kültür îş nıldıktan sonra kandilerini soravlıyacak gün aynada görebildikçe ihtiyarladığını bir dostu, ne serveti, ne vaziyeti, ne de sa olsun, kabil olduğu kadar fazla şey Akşam yedi treni. Tenezzühe giden atisi vardı. Nazarî olarak Marksizm a öğrenmek lâzım geldiğini kafasına koy halk dönüyor. Koridorlardan geçmek lerimizi, endüstri işlerimiz gibi, düzgün yolda işe giriştirmek, işlerini yoluna koy hissetmez. Zamanın tahribatı azar azarleyhtan, Yahudi aleyhtarı ve parlımen muştu. mümkün değil. Bu ana baba gününd bir plâna uydurmanın gerçekliğine ka maikça yakasını bırakmamak gerektir. dır ve ancak topyekun olunca göze çarpar. Hele uzun müddet, kendini bümetarizm aleyhtarı idi; rasgele birkaç bin biletçi biletleri muayene ediyor. Birinci nığım. Programsız, plânsız hiçbir is ol gibi görünüyor bana. Münih maz. Nicin Partimiz, güdeceği amaçlar, cild kitab ve risale okumuş olmakla beHitler Münihe gelir gelmez, ilk iş ola mevkide bej kişilik bir aile babası. KonBu bahiste her önüne gelenin söz söy den hapisanede yattıktan sonra, birdenbir sonuca vardıracağı işler icin bir lemesini doğru bulmuyorum. Yalnız kül bire, kocamış, yıpranmış, harab olmuj raber siyasal bir mesleğe atılmak ihh rak, babasının kendisine bahsettiği me$ doktör bilete bakıyor: malini düşünmüyor, hatta her hangi bir hur Bavyera birahanelerinden birine girdi Bu biletle seyahat edemezsiniz.. program yapıyor? Belirsiz sözlerin kimse tür işi erımızm, Parti programına gore, bir sima ile karşılaşmak ayrıca, hem de daha ağır bir cezadır. partiye girmek lüzumunu bile duymuyor ve orada, yüksek sesle konuşulan alman Biletiniz banliyö bileti. Bu tenezzüh tre üzerinde dokunaklığı olmadığını bildiği plânlaştırılmasını istiyorum. du. Sahib olduğu belli belirsiz kültüre cayı bütün kalbi, bütün ruhu ve bütü nidir. Bu biletleri kenara atacak yeniden içindir ki açık, anlamlı amaçlarla dolu Bunu takdir ederek, zavallı hayal KÂZIM NAMİ DURU bir Parti programımız var. mağrurdu. Her şeyden evvel Almanyada zevkile dinledi. düşkünlerine masum bir teseili vasıtas bilet keseceksiniz... Bir misli de ceza veTadım Zevk. yaşamak istiyor, orada daha fazla mu bıraktırmağa muvaffak olan doktora Hitler o zaman. yjrmi üç yasında idi. jeceksiniz,. Kültür islerimizle uğraşanlardan bir ,<• .<. Eğitim Terbîye. vaffak olmak ihtimali bulunduğunu sanı Avusüıryaya bjr daha dönmemeğe karar bunun içindir ki ben de rahmet okudum.. Nasıl olur?;. Ben sabah bu tenez coğu, dıl devrimlerimizi öne sürerek ken Arıtmak İslâh etmek. verrni| plan delikanlı Jjaktkatte bu asker ztih trenile gittim. Memurdan ' tenezzüh dilerini özürlü gösterebilirler. Onlara veErcümend Ekrem TALU tlgi 1 Alaka. Almanyaya karşı Hitlerin duydugu bu kaçağı idi. Zira, kendini ne kadar Al bileti istedim. Banliyö bileti vermişse ba rilecek karsılık ta yüzlerine gülmek olur DevTİm înkılâb. fiddetli arzu, Avusturya toprağında yal man hissederse etsin, aşağı Avusturyada na ne?.. Eğer biletim banliyö bileti ise, Hem Parti programının kültür islerin* önemli EhemmiyetlL nız yoksulluk çekmiş bir delikanlı tara doğmuş olmak itibarile gene Avusturyalı sabahleyin bu tenezzüh trenile gitmeme dokunan yerleri, en aşagı beş yıllık bi Sorum Mesele. fından gösterilmiş olmakla beraber, sçene sayıldığı icin her hangi bir karısıkhk zu neden müsaade ettiler? kültür plânı yapmak için gerekli olan ko Ertik Meslek. hürunda Habsburglara hizmet etmek rneckuru bir heyecandan ibaret sayılamaz. nulardır. Plânın temel çizgileri hazırdır Orasını bilmem.. Bilet keseccksi buriyetinde idi. Şimdilık, ciğerlerindeki Bohemyada ve Moravyada, birkaç yüz senedenberi yaşıyan Cermanizm, az hastalıktan dolayı Avusturyadaki sıhhiye nız. **• çok kuvvetle her fırsatta meydana ç<kar. heyetlerinden birisi kendisini tecıl etmiş ve muvakkaten serbestçe seyahat etmesine Tenezzüh trenleri halka seyahati koKendini Münihe götüren vagonda, HitSümer Bank Kayseri mensucat fabrilaylaştırmak, ucuzlaştırmak, memleket ler, kanmdaki Cermenliğe tâbi olmuş, Al müsaade vermişti. kasının montaj işi bir haftaya kadar ikHitlerin nazarında, Münih, sadece bir halkını birbirine tanıtmak için Baymdırmanyanın cazibesine tutulmuş gidiyordu. mal edilecektir. Alman şehri, ve Alman vatanı değü, en hk Bakanlığınm yarattığı halk lehine Hitler vücudçe kuvvetli olmaktan ziyaAym yirmisinden sonra fabrikada bir mükemmel bir şehirdi. O «Münihi gör bir teşebbüstür. Fakat bu güzel teşebbü de dayanıklı idi. Utangaç ve cevvaldi. tecrübe çahşması yapılacaktır. Kayseri miyen bir adam Almanyayı ve Alman »ün faydalığmı ikinci üçüncü derecedeki •Uzun ve kırmızı burnunun altmda bol bir fabrikası 1 temmuzda büyük merasimle san'atini anlıyamaz» diyordu. memurlann kavramaması işkence jekline bıyıgı vardı. Viyanada, bir genc kızla, açılacaktır. Merasimde Basbakan îsmet Hitler, Viyanada alıştığı âdetleri bu »okuyor.. pek kısa süren bir aşk macerası gecirdi Inönü de bulunacak ve orada önemli bir rada yapmağa ve kahvede saatlerce otuTrenlerin îstiabmdan fazla yolcu alğini ve bu maceranın, kızla bozusmak söylev verecektir. rup gazete okumağa, nazariyeler kur ması, kondoktörlerin isterse ikinci, isterse suretile bittiğini anlatırlar. Bundan sonra Kayseri fabrikasında 1500 amele çamağa başladı. Politikayı, birahanelerde üçüncü mevki müşterisi olsun halka fena Hitler yalnız o Vıyanalı kızla değıl, aşk! lışacaktır. Bu ameleleri mensucat ustası meşgul olunacak bir iş telâkki ediyordu. muamele etmeleri, bilet mesele«inde bu la bile bozuştn. i olarak yetiştirecek olan amele kurslan Avusturyada herkesten kaçtığı halde bu şekillerde müşkülât gösterilmesi, bu güzel da bir aya kadar faaliyete başlıyacaktır. Hitler, her şeyden evvel, yalnızlısı se rada sokulgan olmağa, ilk tesadüf ettiği teşebbüsün gayesini, ruhunu, manasını Bu kurslarda hocalık edecek olan ve "ven, kapalı yaşıyan bir orijinal; hâdise ! kimse ile ahbabhk etmeğe başladı. Çok öldürü/or. Rusyadaki usta amele yetiştirme enstitü* lerin, kendi basmın çaresine kendi bak iyi bildığine emin olduğu mesleğinden doSA9İHA ZEKERİYYA sünde staj görmekte bulunan genclerimiz mak mecburiyetinde bıraktığı bir nevi de layı artık utanmıyor ve baskalarının y»temmuz içinde memlekete geleceklerdir, hadır. Hususî hayat onun nazarında bir nında kendini münevver bir adam gibi tıapisanedir. Hitlerin zihni daima bir *ey'e göstermeğe yeltenmek şöyle dursun, res Amerika Dış îşleri Bakanının meşguldür, her zaman kendisini bir vazife sam, nakkaş, mimar olduğunu sakla • Burta Partilileri Ankara Parti merkezi önünde Sovyte Italyan tecim diyevi ile tavzif edilmiş zanneder. Bir ki«ivı de mıyordu. anlaşması Atatürk te Parti kuralında misafir Ankara 17 (Telefonla) Bursa ve Annaber «Mişigan» 17 (A.A.) ğil, herkesi sever. Bir adamla derin teHakikatte de elinde muayyen bir san'a Mişigan Üniversitesi talebelerinin önünde mülhakatındaki faal parti azasından mü partililere iltifatta bulunmuş olduğundan Moskova 17 (A.A.) Kredi gamasları yoktur, bütün insanlarla temas ti vardı. Ve ilk defa olarak Münihte acunun durumunu inceleyen M. Gordon teşekkil kafile Ankaradaki ziyaretlerini Bursalılar bu ziyaretten büyük bir sevinc rantilerine aid bir anlaşma iJe Sovyet tadır. Bu insanlar bilhassa Almanlardır, muntazam bir şekilde çalıştı, nakkaşhk Hull demiştir ki: bitirdi. Kafile bu akşam şehrimizden ay ve yüksek hatıralarla ayrılmaktadırlar, Italyan tecimine aid türlü anlaşmalar dünj ameledir, küçük burjuadır. etti. Yaptığı resimler çok güzel şeyler Birçok yerlerden partililerin Ankarayı Romada M. Musolini ile Sovyet Rusyaj « Yeni bir harbden kaçınmamn nldı. Bursah particiler hükumet merke Hitleri o tarihte tanımış olanlardan ba di, beğeniliyordu. mümkün olmadığını düşünenler arasında zinde her tarafı gezmişler, izahat aîmıs, kafile halinde ziyaret edecekleri anla büyük elçisi M. Stein ve tecim delegesij Zi kimseler onun Avusturyadan bir ask (Arkan var) lar ve şeflerle görüşmüşlerdir. M. Bedenski arasında imzalanmıştır. değilim.» şılmaktadır. Kayseri fabrikası Montaj işi bir haftaya kadar bitiyor Bursa Partilileri Ankaradan ayrıldılar 'Cumhuriyat,, in bölttmi: 32 Ercümend Ekrem Gidiş, o gidiş. Arkasmdan neler düsündüğümü anlatmıyacağım. Böyle vaziyetlerde, insanın aklına her şey geliyor. Yalnız, ortada muhakkak olan bir $ey vaı. Mezuniyet aldığını söylemisti. değil mi? Mezuniyet daima mahduddur. Şu gün başlar ve filânca gün biter. Halbuki bu sabah, sosveteden doktor gönderip, sordurdular. Meğer mezunivet aldıgının aslı astan yokmuş. Bana yalan söylemis ve bir daha da dönmiyecek..Ayşe susmuştu. Ellerini gözlerine siper etti. Ağlamakta olduğunu sezdirmek istemiyordu. Bay Kadri sevincinden âde ta boğulacak gibiydi. Maamafıh, yalan eder, istikbaldki hattı hareketinizi o va Unutmak mı? Ma^allah, ne de ko nuz ya? Zaman, hâdisfeler, tesadüf, bü niz ki o adamın bu aşkı ne kadar ağır | dan müteessir görünerek: kit çizersiniz. Hem, kim bilir?.. Belki de lay söylüyorsunuz. Siz belki unutabilir tün bunlara galebe etti. Bana karşı işken çekecektir! İnanmıyorsunuz.. İnsan, ayaj Zavallı Bayan! dedi. affedersiniz. Kadınların merhamet ve siniz! Fakat ben nasıl unuturum?. Aca ce vasıtası olarak intihab ettiğiniz süku ğına kadar gelen saadete inanmaz. O ] Ayşe, yeniden davranmışb. Nemli mürüvvetlerine payan yoktur. O zaman ba, benim indimde zaman farkı, hatta za ta artık bir nihayet vermeliyiz. Sükut, saadet ne kadar büyük olursa, o kadar] gözlerini, karşısındakine dikerek, sordu: da. işini kaybetmiş olmasının ehemmiyeii man mefhumu olabilir mi? bundan sonra size bir sığınak olamaz. İs da süphe uyandınr. Fakat burada, asılı Simdi ne olacak? kalmaz. Ben, hatırınız için, ne yapar yaGözleri aözlerinde, Ayşe cevab verdi: te gene karşı karşıya bulunuyoruz. Siz, süpheli olan, bunun haricindeki vaziyct j Bay Kadri cevab vermedi. Nazarları, par, ona bir ekmek daha bulurum.. Size bir daha tekrar edevim ki şu beni, sizi sevmekte olduğumu bile bile ça tir. Ay?e! Şöyle bir etrafınıza göz g orada bir hal çaresi araştınyormuş gibi Burada, biraz durup ta soluk alan saatte bir tek düşüncem, ve bir tek ıstı ğırdınız.. Şimdi de susturmak mı istiyor dirin. Burada elemle avırabileceğiniz ne tavana dikilmişti. Ayşe, meyus başını ö Bay Kadri, gene devam etti: sunuz? var? Hangi hatırayı özliyeceksiniz? Bi] rabım vardır: Kocam! nüne iğdi. linmiyen kaderinizi, çiğnenen haklannızı Ayşe, isyan edercesine haykırdı: Yok: gelmediği takdirde.. Ve ken Kocanızın hiyanetı! Siz de bilmiyorsunuz.. dedi. Susunuz! Susacaksınız! Bu bahsi boğulan emellerinizi, yoksa ezilen varlıdisinden hiçbir haber alamaz olduğıınuz Onun avdeti.. ğınızı mı.. Hangisini, hansisini anya Bilâkis. Bence, bu işte çıkar yol takdirde.. Eh, ne yapalım? O zaman da, uzatmanızı istemiyorum! Belki hiç avdet etmez de kurtulurcaksınız? Bütün bu odalar, bu duvarlanu basittir.. yalnız ve kimsesiz kalmazsınız elbet. Ben Bay Kadri, kendini bilemiyecek radsunuz. arası bombostur. Burada kaldıkça, ye Sözünü tamamlıyamıyordu. Biraz te her vakit buradayırn. deye gelmişti. . Susunuz! ile haykıran kalbinizin akislerinden gayr reddüdden sonra. baska şey buldu. Haydi! dedi. Bahsi burada kesAyşe, tek kelime söylemeden önüne Meçhul bir kuvvet Bay Kadrinin ce miş olsam da, birbirimize yalan mı söy bir sey duymanıza ihtimal yoktur!.. Sor Bir müddet bekliyeceksiniz.. baktı. Bay Kadri, onu, işitmedi zanne saretini cüret derecesine vardırmıştı. Aya liyeceğiz? Gönüllerimizde okudıığiimuz ra, karsınızda duran şu hakir insana da Şimdi, teselli olarak intizara katlan derek: mayı tavsiye etmek sırası onıındu. hakikatleri kendi kendimizden mi giz bir bakınız. O, belki beceriksiz, bell Daima buradayım!. diye tekrar et ğa kalktı. Neyi bekliyeceğim? Dönmesini ti. Bu yapmacıklan bir tarafa bırakı liyeceğiz? Buna imkân var mı? Intızar. gerçekten hakirdir. Lâkin size o derece mi? Bu sefer, genc kadın başını kaldırdı, nız! dedi. Mektubunuzu alıp, burava ka kâfi derecede sürdü. Artık, filivata geç bağlıdır ki, bir işaretinizle, her şeyi, bu«l Tabiî! Bundan şüphe mi ediyor baktı. Bu bakışta yalnız bezginlik ve dar da geldikten sonra, zannedermisiniz mek zamanı gelmiştir. Terazinin bir gö süne kadar mukaddes zannedip te uğrunsunuz ? ki susmağa kail olacağım? Evet: Sıze, züne, bir takım sosyal vehimlerle sizi hâ da yaşadığı her seyi fedaya hazırdır. Nibiraz da güceniklik okunuyordu. cin tereddüt edıyorsunuz? Size bir yol Siz ne kadar emin iseniz, ben de Rica ederim... dedi. Böyle bir za ben o mektubu yazdığım zaman her şeyi lâ kendine bağlamakta olan ıstırab dolu gö=teriyorum. Bir kurtuluş yolu.. Apayo kadar eminim.. Ziyade değiL manda, bütün başka düşünceleri unutma göze aldırmıştım. Tereddüdünüzü de, mazinizi, öbür gözüne de, şımdive kadar isyanınızı da, istiskalinizi de, sükutunuzu ask nedir bilmemiş bir adamın tam ve de dmlık. ışte, şayed gelecek olursa, aranız mız lâzım gelirdi, sanınm. da.. Hepsini, hepsini! Fakat görüyorsu rin sevgisini koyup tartınız. Göreceksi (Arkası var) daki her türlü anlaşmamazhğı bertara Bay Kadri ürperdi