25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET Mayıs 1935 ( Şehir ve Memleket Haberleri SÖĞÜNTÜYE KARSI Hattd Ziya Uşaklifil bu nazmin, yahut nesrin kahbına kıyafetine aid şeylerin, bir kelimc ilr kisvenin daha içerisine gıreb:!.ecek bir nafiz nazara, libasları hatta etleri yararak ciğergâha sokulabüecek bir neştere tesadüf edilemezdi. Kuilandıklan hücum silâhlan Fikrette ve Onabda çelikten bir zırha çarpar kır.'lırdı. Onlar lisanlarma herkesten ziyade sahib, belâğat ve fesahaj diye sanki san'at meydanmm ortasına dikilmiş aşınmaz ve yıpranmaz tuncdan bir sütun mehabetile dikilmiş düstur abidesüıe herkesten ziyade sadıktılar. Lâfız hatası, vezin sakatı, aruza uysun diye bir lâstik gibi iğilip bükülmüş kelime inhinası, ne münasebet?.. Fikrette ve Cenabda bütün lisan, bütün nazım berrak bir pmar suyu gibi şeffaftı; bunu kana kana içmekten, san'at iştiyakile yanan ciğerleri onunla Zaten bu istihfaf hissi pek te göste serinlendirmekten başka çare yoktu. rişten ibaret değildi. En az tarize uğ Ve muhalifler bunu içerken sanki zeh>r rıyan Tevfik Fikretti. Fakat en ziyade içmiş olurlar, ateşlerini daha ziyade tukendîsini teessüre ve hiddete kaptjran tuşmuş görürlerdi. O zaman frenklikle, da o olurdu. Fıtretinde daima kendisin mukallidlikle itham e^erler, milJiyet den ziyade başkalarım düşünen bır mutlaka Arab ve Acem . edebiyatma haslet olduğu için refiklerinin muvaf merbut kalmkatan ibaretmişçeçsine O fakiyetile en ziyade sevinen, ne zaman zamana kadar şarkın esiri kalan şiirin. onlardan güzel bir parça gelse onu ö garb afakmda geniş geri^ aianlar bulnüne geçene bir vecd içinde okuyan bu masına adeta' ulusal bir hiyanet suçunu adam ne zaman gene etrafındakilerden atfetmeğe kalkışırlardı. Nazımde şekilbirine fena bir tarize tesadüf etse si lerin değişmesini, ayni parcada muhtentr buhranları geçirirdi. Fakat bu h'ç lif vezinlerin teakubünü, hele bir mıssürmez, arkasından bir aksülâmel baş raın kafiyesinin ondan sonra gelen mıslıyarak her vakitten ziyade parlıyan ram başlangıcil» birlesrr.esini enjambir şevkle, ve ekseriyet üzere peK tu bement atlamı bir türlü hazmedeme7haf olan ve bizi saatlerle güldüren ke ler, bu yeniliklere dinî bir kitabı münlimeler bularak bu tarizin zehirli nefe zelin metnini tahrif kabilinden küfür sini matbaanın samimiyet ve muha nazarile bakarlardı. lâsat havasından süer süpürürdü. Henüe bu sıralarda Fikretin dehası tamamile kendisini göstermemişti. DaCenab?.. Onun kızdığına, en ağır tarirzlere karşı bile köpürdüğüne tesaduf ha ziyade sahayı Cenah işgal ediyordu. etmedim. O zamanın Cenabı eözlpri İlk zamanlarda kanadlannın kuvvetini min önünde, herşeyi gülünecek tara tecrübe ediyormuşçasma küçük pervazfından alan felsefesile, başkalarının pek larla uçuşan Fikretin şiiri baş döndürüciddî telâkki edecekleri münakaşaların cü yüksekMklere çıkacak kartal kanadiçinden gencliğinin bitmez tükenmez şa larını sonradan bulmuştu Bu ikisinde hırpalanaca\ çürük noktır ve kıvrak kahkahalarından talar bulamayınca muhalefet, hücum salıvererek çıkan halile, kendisince katolunmağa karar verilmiş yokın önüne' larının şiddetini asıl nasi.lcre tevcih bir taş atıhrsa sanki bunu bekliyormuş etti ve bu sahada olan'ca kuvvet ve şidçasına bir orauz . sükintisile üstünden detini sarfedecek müsaid bir zemin bulathyarak öteye geçen azmile, şu daki du. Hakikaten o zâman mey&amf kada görüyor gibiyim; son zamanlarına nesir maruf şekillerden hiç birine benzemiyordu. Bu nesir elbette Sinan Pakadar hep böyle idi. şanm «Tazarruat> lisanı değildi. Akif Uzun seneler onun ne gencliğinden, Paşanm Tebsıra lisanı da değildi, Nane neşvesinden, ne şakrak gülüşünden mık Kemalin, hatta Ahmed Mithatm, bir şeyler alıp götürmemiş denebilirdi. fMeşahiri İslâm> sahibi Hamid VehbiEsasen bu ikisine ciddî bir hücumun nin, o zaman gazetelerin <icmali ahval» hamlelerini tevcih edemezlerdi. Tezyif namile başlarını süsliyen makalelerin ve istihza ile hırslarını tatmin etmek lisanı da değildi. Hele Şurayı Devletin, ten başka çare bulamazlardı. Birincisi Meclisi maliyenin, devlet devairinden ne karşı pek gesaret te edemezlerdi. O hiçbirinin üslubile de kabili telif denu o kadar kavi, o kadar muhkem gö ğildi. Dilde yerleşmiş ne varsa, makbul rürlerdi ki biraz korkarlardı. Hatta ve mer'î ne şekiller mevcud ise, hulâsa şahsiyetinden, hayatmın tarzından, ida fesahat ve belâğat dedikleri kaidelere renin seyyiatına karşı sakit vaziyetin bağlı usul neyse, hele nahiv diye bir den öyle bir muhteremiyet tesiri altın noktasına dokunmak ihtimali hatıra da kalırlardı ki onu saygı ile telâkki e gelmiyecek mukaddes kanunun ahkâmı derler, bjrtta belki biraz severlerdi. Za ne ise bunlann hepsine karşı isyan ten. bu yeniler edebiyatının ilk zaman bayrağını açan bir lisanla mütekellim larında Fikretin şiirlerinde onlan ku bir güruh meydana çıkıyordu. Bu güdurtacak kadar pek kabul edemiyecek ruha bihakkın anarchiste denebilirdi. leri yeniliklere nadir tesadüf ederlerDerhal bir isim de taktılar, bu lisana di. Asıl sarahaten sevmedikleri, hemen çetrefil dediler. Ben bu kelimenin maher hafta bir mucize kabilinden gördüknasını pek iyi bilmezdim o zaman öğleri muvaffakiyetlerine karşı şiddetini rendim, zâhir edebiyat ihtilâlcilerinin artyan bir husumetle düşman olduklisanı için en münasib bir tabir olarak ları Cenabdı. Haklan da vardı, Cenab bunu hatta hoş buldum. Zaman ispat etserapa yeni idi. Aruza parmaklarırun ti ki bu çetrefil dil hiç te muzır olma arasında şaşırtacak marifetler yaptıran, mış, madem ki bugünün nesri onun bir kafiyeleri hiç beklenmiyen ve umulmıuzanışından, ve uzadıkça daha açık bir yan ~«»rlerden bir hokkabaz meharetüe şekil almasından ibarettir. avlayan, nâzim eşkâline her gün bir hBaba Tahirin risalesine avdet edecebas giydirerek bir kaleidoscape gibi ğim: türlü türlü renklerle gözleri kamaştıran bu san'atkâr sade bir şair değü, ha Bu yazıları yazarken elimin altında rikalar icad eden bir hünerverdi. Asıl hiçbir vesika yok. Değil «Malumat», düşmanlan ?\§ırtan onun mevzuları o hatta «Serveti Fünun>, hatta «Edebi luyordu. O şiirltrinin sanihalarını o za yati Cedide> kütüphanesini teşkil eden mana kadar açılmamış perdelerin ar eserler, hiç, hiçbir şey yok; bunlann kasında bulujor, dolaşılmamış sahalar hepsi bir yangımn kurbanı olup savda topluyor, ne eskilerin, ne de mua ruldu. Hatıralarımı tevsik edecek hiç sırların mevcudiyetmden bihaber gö bir senede malik değilim. Bu elbette pek ründükleri hiçleri biraz eşerek. altından teessüfe şayan bir mahrumiyettir. Fainciler çıkarıyordu. Aruzun istimalin kat ben en ziyade Baba Tahirin risalede, nazmin eşkâlinde, bir cilvekâr kız sinden o zamana aid nüshalan görmek, gibi bazan sahnarak, süzülerek, bazan o günlerde geçirilen nefret ve istikrah kıpırdak ve oynak, fırhyarak, kırıta buhranlarmı bugün aradan uzun senerak oynıyan veznin musikisinde kucak ler geçtikten sonra tekrar bir daha okucak yenilikler getiren bu san'atkâr kuyarak gülmek isterdim. Ezcümle risaherşeyden ziyade sanihalarımn o zama lenin kablarını görüyorum, bunlar renk na kadar işitilmemiş, görülmemiş kay renk şeylerdi ve içi dışı hep edebiyatı cedideye savrulan tezyifler, istihzalarla naklardan akmasile şaşırtıyordu. ekseriyet üzere hainane isnadlarla doHer ikisine karşı kullanuacak bir hülu idi. Bunlar nasıl yazılırdı? Bu sövüncum silfthı da bulamıyorlardı. O zamatüleri yazanların yüzü nasıl kızarmaznın • bilmem bugüne kadar değişti dı? mi? » tenkidi şekle, lâfza, cümleye aBugünün genclerinden merak edeniddi; nazımda kafiyelerer vezinlere ili ler olsa da eğer bir kütüpanede mevçilirdi; ötedenberi bir nassı semavî ka cudsa bu risalenin o zamana aid nüshabilinden telakki edilen nazariyata karşı lannı karıştırsa ne garib şeyler bulur gflnahlar araştınlırdı. Şurada bir sekte, ve zahmete katlansa da bunlardan bir burada zihaf, yahut imale var denirdi; hulâsa çıkarsa edebiyat tarihi için ne kafiye kulak için midir, göz için midir tuhaf bir sövüntü fezlekesi yapardı. diye bir dava çıkarüırda; fakat bütün Bu satırları yazarken bugünün gencBu kadar müsaid olmıyan şartlarla fevrilmiş beş on kişilik bir zümre kuvvetini nereden ahyordu? Herşeyden evvel fütura mağlub olarak zaten cen sure kemendinin günden güne daha sıkışıp boğmağa çahştığı kalemlerini bir daha ele ahnanuyacak gibi kmp bir tarafa atmaktan onlan vikaye eden bir mukavemet sermayesi vardı ki ancak san'ate çılgınca aşklanmn kaynağından geliyordu. Sonra biribirinden aiınan cesaret nümuneleri tezelzüle uğramak istidadını gösteren taze bir hayat şarabı sunuyordu. Fakat asıl kuvvetlerinin membaı muhalefetin çirkinliğinde kötülüğünde, pisliğinde idi. Ona karşı en iyi mukabelenin, bütün duyulan yeis ve kesel duygulannı bir istihfaf tebessümünün altında gömerek, tutulan yolda devam etmek olacağında zımnî bır ittifakla birleşilmişti. 50,000 göçmen için Trakyada hep bir tip evler yaptırıbyor Bu yıl Romanyadan memlekefimize gelecek göçmenlere Trakyadaki yerler hazırlanmıstır. Buralarda muhacirler için yaptmlacak bir tipte evlerin inşaatı sonbahara kadar bitirilecektir. Romanyadaki göçmenlerin taşmmasına haziranın ilk haftasında başlanacaktır. Taşıma işi için aynlan altı vapur havuzlanmış, kurtarma vasıtaları tamamlanmıştır. Vapurlar büyüklüklerine göre 1200 ile 700 arasında gçömen alacaklardır. Romanyah göçmcnler, Tekirdağı, Mürefte ve Şarköy taraflanna yerleştirileceklerdir. Maslak yolunda ((Erol)) mürettebatı gene bir kaza oldu Gemi sahibi aleyhine Bereket ki otomobillerde kimse yoktu ve soförler de kurtuldu Dün gene Maslak yolunda çok feci bir otomobil kazası olmuş ise de bu se ferki nasılsa kanlı olmamıştır. Hâdise hakkında yapbğımız tahkikat şudur: Dün öğle üzeri Süreyya Paşaya aid olup şoför Saimin idaresinde bulunan hususî otomobil son süratle Sarıyerden Şişliye gelmekte iken önüne Kocataş suyu kam^onu tesadüf etmiş; şoför Saim korne çalarak kamyondan yol istemişür. Fakat sürati pek fazla olduğundan kamyonun yol vermesine vakit kalmadan ya nına gelmiş; ve otomobil ile kamyon şiddetle çarpışarak her ikisi de parça parça olmuştur. Siyasî icmal M. Musolininin sözleri arbdeki büyük devletler, Aî* manyanın silâhlanması ve bunun neticesi olarak Londra an* laşmasmm manasızlaşması karşısmda takib edecekleri politikalan tesbit ve ilâa için M. Hitlerin Rayiştağda verecegî söylevi bekliyorlardı. Almanya devlebnin başı, beklenilen sözlerini söyledikten sonra İngiliz kabinesinin en kuvvetli rüknü olan Mister Baldvin buna derhal cevab vermiştir. İngiliz muhafazakârlan nın lideri M. Hitlerin sözlerinin garb devletleri arasında hava emniyeti misakı ve diğer meseleler üzerinde görüşmelere esas olabileceğini anlatmıştır. Bunun üzerine derhal işe girişmek için M. Hitlerin sözlerinde müprjem görünen bazı noktaların aydınlatılması Berlin hükumetinden istenmiştir. • { dava açtılar Bu sene Romanyadan 50,000 göç men gelecektir. Gelecek sene de 100,000 göçmen taşınacaktır. Köstenceye giden Trakya Umum Müfettişlii memurlarından Talât, Ro manyadaki Türk köylerine giderek taşınma işini tanzime başlamıştır. Ta^maSüreyya Paşaya aid otomobilin içincak göçmenler köy köy sıra ile Kösten de kimse olmadığı gibi kamyonda da şoceye indirilecek ve bekletmeden vapur förden başka kimse yoktu, fevkalâde bir talih eseri olarak şoförlerin ikisi de kur lara bindirileceklerdır. Bu sene Bulgaristandan da 10,000 tulmuştur. Vak'a hakkında tahkikat yapılmaktadır. den fazla göçmen gelecektir. Bu göçmenlerin içinde tütün ekicisi olanlan yurdumuzun iyi tütün yetiştiren çevrimlerine yerleştirileceklerdir. Kara bir yılanın uyandırdığı telâş! Şeref sokağında dün bir evden yılan çıktı Cağaloğlunda Şeref sokağında otu ranlar dün büyük bir heyecan geçirmiş lerdir. Şeref sokağında 15 sayılı evin penceresine büyük bir yılanm tırmandığı ev sahibi tarafından görülmüş, bağırmağa başlamıştır. Bağırtı üzerine bütün mahalleli elle rine geçirdikleri sopalarla sokağa hrla mışlar son zamanlarda çocuk kaçırılıyor diye bir dedikodu olduğundan sokakta oynıyan çocuklarının yanına koşmuşlardır. Fakat çocukların sokakta oynamakta oldukları anlasılmıs. evin duvarını tırmanmakta olan yılan görülmüştür. Halk, 2 mebro uuınKıkta olan bu kara yılaaı zorlukla öldürmüştür. Bu hâdiseyi etraf mahalleler de duyduğundan o civar âdeta bir bayram yerine dönmüştür. ŞEHİR İSLERt Belediyenin yapacağı istikraz Belediyeler Bankasile konuşmak için Ankaraya giden Istanbul Belediyesi Hesab işleri müdür muavini Nail dönmüşrür. 750 bin liralık istikraz için yapılacak mukavelenamenin maddeleri kararlaşmıştır. Yakında Nail tekrar Ankaraya giderek mukaveleyi imza edecekur. Belediyenin bu borcu alacağı vakte kadar 935 bütçesinin Bakanlık tarafından tasdik edileceği ümid edilmektedir. Ahnacak borçla ilk i§ olarak stadyom yapılacaktır. Erol vapuru sahibile Çarkçıbaşı, telsiz memuru ve mürettebatı arasında aylık alamamak yüzünden çıkan hâdisenin araştırtlmasma Liman başkanlığınca de vam olunuyor. Yedi aydanberi aylıklarmı alamıyan mürettebat vapur sahibi aleyhine ortaklama bir alacak davası açmışlardır. Diğer taraftan gene gemide memurlar ve lostromolar hâdiseyi anlatan ve armatoru şikâyet eden bir dilekçe hazırlıyarak Ekonomi Bakanlığına göndermişlerdir. Erol vapuru sahibi de kendisinin tehdid edildiğini, gemide tahribat vücude getirıldığını, kumanya ve kömürün kasMister Baldvinden sonra M. Musoliden israf edildigi iddiasile tayfalar aleyni dahi Italyan parlamentosunda memlehine takibat istemektedir. ketin dış işlerine dair toplu ve şümullü 1NHİSARLARDA bir diyevde bulunmuştur. M. Musolinî yalnız M. Hitlerin sözlerini değil, ayni Ankarada yapılacak yeni bina zamanda Uluslar Derneğinde îtalya • Ankarada Yenişehirde lnhisarlar ve Habeş meselesi hakkında verilecek kaGümrükler Vekâleti için yaptırılacak ye rarı dahi beklemiştir. ni bina 476*000 lira keşif bedelile azaltM. Musolininin diyevinde Avrupa îşmaya konulmuştur. Azaltma işi 12 halerine aid olan ve göze çarpan noktalar ziranda bitirilecek, temmuz sonuna doğşunlardır: ru yapıya başlanacaktır. Yeni bina öM. Musolini M. Hitlerin ileri sürdügü nümüzdeki ilkbaharda tamamlanacaktır. Binanın orta kısmı Vekâlete, bir tara on üç noktanm toptan ne kabul, ne de fı lnhisarlar Umum Müdürlüğüne, diğer reddolunamıyacağını, kat'î karar vermek tarafı da Gümrükler Umum Müdürlüğü için en iyi usulün bu noktalann aydınlatılması ve derinleştirilmesi olduğunu söyne tahsis olunacaktır. liyerek Hitlerin sözlerine karşı ingiliz ve MÜTEFERRtK Italyan hattı hareketlerinin bir olduğunu Adada açılacak çiçek sergisi anlatmıştır. Îtalya Başbakanı îtalya ile Almanya arasındaki münasebetleri müteessir eden yegâne meselenin Avusturya meselesi olduğunu, Avusturyanın istiklâlinin Avusturyaya ve Avrupaya aid bir mesele addedilebileceğini fakat bunun sırf îtalyaya aid olmasa da bu devleti bilhassa alâkaDanişin teftişleri Endüstri müfettişi Daniş Adapazan dar ettiğini, lâkin îtalyanın nekadar öfabrikalarını teftiş etmek üzere Adapa nemli (mühim) olsa da Avusturya hududuna bağlamp kalmıyacağını, Avrupadazarına gitmiştir. ki ve Afrikadaki hududlannı dahi her ADLtYEDE türlü tehdid imkânlarına karşı koruyacaŞeyh Saidin kardeşi Malkara ğını söylemiştir. Ziraat Odası tarafından haziranın yirmi üçünde Büyükadada bir çiçek sergisi açılmasına karar verilmiştir. Sergide Nadide çiçekler teşhir edilecek ve kazanan çiçek sahiblerine mükâfat verilecektir. Vergiler nasıl tahsil edilecek? Belediye tahsil memurlannın, tenviriye ve tanzifiye vergisini vermiyen bazı binâ sahiblerinden bu vergileri tahsîliçin ev eşyalarını Tıaciz ettikleri yapılan ara§hrmalârdân ânlaşılmışhr. Bunun için dün Belediye bütün şubelere tenviriye ve tanzifiye vergisini vermiyenlerin, tahsili emval kanununun, sekizinci maddesine uygun olarak emlâk SAGLIK İŞLERİ kiralarının haczedilmesi lâzım geldiğini, Yeni tifo vak'ası yok emlâk kiralan evvelden verilmişse ancak o zaman ev eşyalarınm haciz edılebileGeçenlerde Aksarayda 64 üncü ilk oceğini bildirmiştir. kulda bir tifo hastalığı hâdisesi olduğunu yazmıştık. Bu mesele hakkında îstanEvkafla olan pürüzlü işler bul Sıhhat lsleri çevirgeni Ali Rıza bir Belediye, u^ı L,uıün şubelerine gönarkadaşımıza demiştir ki: derdiği bir yayımda, Evkafla Belediye « İstanbula günde beş yüz kişi gi arasında olan alacak veya henüz dava rip çıkıyor. Böyle bir vak'anın koca îs ikamesi evrakı, hukuk işleri müdürlüğüne verilmemiş olan bütün pürüzlü işler hak tanbul içerisinde bir defa olması bile mucibi memnuniyettir. Esasen icab eden tekında birer cetvel yapılarak hukuk işleri dabir de ahnmıştır. Talebe ve mahalle müdürlüğüne gönderilmesini bildirm.ştir. halkının birçoğuna aşı yapıldı ve siraye Suculann muayenesi tine meydan verilmedi. Şimdilik başka yerlerde de hiç tifo vak'ası yoktur.» Belediye memba suyu çeşmelerinden evlere teneke ile su taşıyan bütün sakaGVMRÜKLERDE ları bundan bir müddet evvel sıhhi bir muayeneye tâbi tutmuş ve hepsine, birer Çalışkan memurlara ikramiye Gümrükler Başdirektörü Seyfi dün cüzdan vermişti. gümrükleri gezerek en çok çalışan mcSon zamanlarda Belediye damacan ve fıçılarla su taşıyan arabacıları da sa murlan bulmak işile uğraşmıştır. Bu şeka olarak saymış ve bunları da sıhhî mu kilde çok çalışan memurlann bir listesi ayeneye tâbi tutmuştur. Bu mesele düu yapılacak ve bunlara haziranda ikramiye verilecektir. bütün şubelere bildirilmiştir. ya gönderildt Geçenlerde sürgün olarak bulunduğu »|karad4n şehrimize. gelen ve burada yakalanan Şeyh Saidin kardeşi Tahir Lmniyet Müdürlüğünce Malkaraya gönderflmiştir. Fakat başkasına aid bir nüfus tezkeresi kullandığı için Müddeiumumilikçe aleyhine bir dava açılarak evrakı istintak hâkimliğine verilmiştir. Kendisini misafir eden odabaşı Yaşar hakkında da beyanname vermedığinden takibat yapılmaktadır. M. Musftlininin sözleri »rasırtdar en ziyade dikkate deaeri olan nokta Avusturya meselesine bakacak T u n * konieransının haziranda dahi toplanmıyacağını, belli olmıyan bir vakte bırakıldığını habcr vermesidir. Stresa konfer*"*"1^* Avusturya meselesin «yn bir konferansta bakılması kararlaştınlmıştı. Şimdi ise bu iş büsbütün hasıraltı ediliyor gibi görünmektedir. Bunun sebebi Yugoslavya Bajvekili M. Yevtiçin Îtalyaya gelmemesidir. M. Musolini Macaristan ve Avusturya dış bakanlarile Tuna konferansı hakkında görüşmeler yapmıştı. Bu iki hükumet te silâhlanmak, hududlan değiştirmek, ikbsadî cihetten kuvvetlendirilmek gibi bir çok şartlar ileri sürmüşlerdi. Konferans toplanmadan evvel bunlann üzerinde Italyanm Yugoslavya ile anlaşması icab ediyordu. Fakat M. Yevtiç henüz îtalyaya gitmemiştir. Gidip gitmiyeceği de belli değildir. POLİSTE Bir kadını köpek ısırdı Pangaltıda oturan Atina isminde bir kadın dondurmacı Yordanın dükkânı önünden geçerken Yordanın köpeği za valh kadına hücum ederek kaba etlerin den ısırmıştır. Kadın ile köpek müşahe de altına alınmışlardır. Otobüsle araba çarpı^h Şoför Bekirin idaresindeki otobüs ile arabacı Behçetin arabası Kerestecilerde Söylevine göre M. Musolini vaktile çarpışmış, arabanın oku otobüsün cam îngiltere, Fransa, Almanya ve îtalya alannı kırmış ve şoför Bekir de yaralan rasında imzalanan ve lâkin tatbik mevmıştır. kiine konulmıyan dörtler misakı işinden vaz geçmemiş ve vaz gemiyecektir. BuBir otomobil kazası Sirkeciden geçmekte olan 70 yaşla nun için Stresa toplantısının meydana nnda hamal Azize Ahmedin idaresinde gelmesine çok yardım etmiştir. Son sözleki 1781 sayılı otomobil çarpmış, hamah rinde dahi bu toplantıya, ayni maksadla belinden ve ayağından yaralamıştır. Ya çok önem (ehemmiyet) vermiştir. MusoSatış salonu açılıyor îçki ve yemek tarifesi liniye göre garbî Avrupa işleri yukanda Gümrüğün yeni yaptırdığı satış salonu ralı Cerrahpaşa hastanesine kaldırılınij, saydığımız dört devlete aiddir. Sovyet Yaz mevsiminin yaklaşması ve halkın şoför yakalanmıştır. 1 haziranda açılacaktır. Rusyasının bu işlere sokulması caiz dekırlara çıkmağa başlaması üzerine Beleğildir. diye kahve, gazino, lokanta gibi umumi yerlerin tarifelerini yeniden gözden geçirFransız gazetelerinin dahi Musolininin meğe başlamıştır. Tarifeler yeniden tesbit sözlerini bu yolda anladıklan dün gelen edilirken, hayatın geçen senelere nisbetle lelgraflarda bildiriliyordu. Hulâsa îtaldaha ucuz olduğu nazarı dikkate alın ya dahi Avrupadaki politikasmı oldukça makta ve fiatler ona göre tesbit edilmekaydmlatmış bulunmaktadır. tedir. MUHARREM FEYZt TOGAY Bundan başka gezme yerlerinin, semti, devam eden halkın sosyal mevkii ve ma ECNEBİ MEHAFİLDE hallin konforu da nazan dikkatte tutul maktadır. Avusturya sefiri geldi Kızılay Haftası devam ediyor Esnafın tesçili Belediye Istanbulda bulunan garson, hizmetçi, çırak, ekmekçi gibi bütün es naflan sicil etmeğe karar vermiş, bunun için mayıs ayı sonuna kadar bir zaman ayırmışh. Bugün mayısın 29 u olmasına rağmen sicillerini yaptırmak ve cüzdanlannı tasdik ettirmek için müracaat eden esnafm mikdarı, Istanbulda mevcud esDün Kızılay haftasının 6 ncı günîl nafın otuzda birini teşkil etmektedir. idi. Bu münasebetle şehrin her tarafında Cüzdanlarını kaydettirmek üzere an üye yazımına hararetle devam olunmuscak bu son günlerde dehşetli bir tehacüm tur. başlamıştır. Bugün konservatuvar profesörlerini» lerinden bir hayal omuzumdan başını hazırladığı büyük konser Ferah sinemauzattı ve onları okuduktan sonra kulasmda verilecektir. Kızıl piyes te oynan ğıma fısıldadı: Sovüntü mü?.. Ya bugün?.. Bugün dıktan sonra Said tarafından bir monoloğ söylenerek toplantıya son verilebaşka türlü mü? Heyazıd camisinde kurutan mahya HALİD ZİYA UŞAKL1GİL cektir. Mezunen memleketinde bulunan Avusturyanın Ankara elçisi M. Bueherger dün şehrimize gelmiştir. M. Bueherger bir iki gün sonra Ankaraya gidecektir. Cumhuriyet Nüshuı 5 Kuruıtnr şeraiti» w° I Türkiye Hariç W» Senelik 1400 Kr. « O O ^ Attı aylık 7S0 1450 Üç W0c 400 800 Bir ay'vk 150 yoktur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle