Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Harb endişesi içinde bunalan Avrupada altı reportaj Milletler yannı nasıl görüyorlar? Almanya mektubu Tek koDu eski muharib: «Bir daha harb çıkarsa nereye gideceğiz?» diye sordu. Tayyare ihtiyat yüzbaşuı olduğumu töyledim. Hayret, fevkalâde memnundu. Biraderi tayyareye karşı müdafaa mülâzimi imis. Harb aramızda bir bağ yara tacakb. Onun erkek kardeşine A mir olacakbm. Bakm hele, ne iyî tesadüfL Nisna 1935 Oumhuriyet Muğla Belediyesinin güzel kararları Kadınlarm çarşaf giymesi ve çengi oynatılması yasak edildi Muğla (Husu sî) Belediye Medisi, inkılâbı mıza ve kadınlara verilen haklara uymıyan çir kinlikleri kaldıracak kararlar ver miştir. Muğlada hâlâ manasız bir ısrar Belediye MeclUila taşınüan, son ne baskanhk ezamanlarda veri den takender len şekille bir elAlpar biseden ziyade fenalıkları örtmeye yarayan bir maskeye benziyen kara kara çarşafı ve peçeyi hazirandan itibaren kat'î surette yasak etmiştir. Genc kızlann oynadığı çengili kız düğünlerinin hemen menedümesine ve çengi kadınlarm ruhsatiyelerinin alınmasına karar vermiştir. Diğer faraftan da gelini gerdeğe yalnız er keklerden ibaret bir kafile götürmek gibi zamanımızın telâkkilerme uy mıyan gülünç âdeti de yasak etmış tir. Bu kararlar gencler ve münev verler tarafından büyük sevincle karşılanmıştır. Belediyenin on sene evvel Umumî Meclisin muvaffak olamadığı çarşaf yasağını tahakkuk ettirmek için ne gibi enerjik tedbirler alacağını her kes merakla beklemektedır. Pamuklu ve yünlü ku maş ithalâtımız azaldı Dahilde pamuk sarfiyatımız, gittikçe arlıyor, yeni fabrikalanmız bitince pamuk sarfiyatı senevî vasatî 190,000 balyayı bulacaktır Çekosîovakya mektubu Fransız muharririne maruf bir Çek zabiti anlatıyor: «Hududlan > mız aç geçen bir gün gibi uzundur. Fakat çok az olan geçid yerlerini müdafaaya kadiriz. Bir harb Avrupa içinde müthiş bir dram olacaktır. Ama ne yapalun, karşunıza kim gelirse onunla çarpışacağız. Bir orkestra içinde herkes vazife • sini yapar.» Stuner Bankın Fethane fabrikasmdaki yeni kamgarn dmresinm makinelerinden biri Sumer Bankın Konjuktur şubesi tarafından neşrine başlanan üç aylık bültende Türkiyedeki pamuklu ve yünlü tnensucat sanayii hakkında esash tetkiklere dayanan bir yazınm pa muklu ve yünlü mensucat sanayıinin inkişafı hakkmdaki ilk kısmını hulâsa etmiştik. (Bu makale 20 nisan tarihli sayımızdadır.) Bu yazınm pamukipliği, yünipliği ve kılipliği ııhalâtile yünlü mensucat imalâtından bahseden ikinu kısmını da bugün hulâsa ediyoruz. Ithalât azakyor Pamuklu ve yünlü mensucat ithalâb 1931 ve 1934 yıllan arasmda şu kadar azaJm^ttfj (Rajuunlac kilogram hesabiledir.) . ' v ^ , „ , *,„ '„ • «'^ r:*i jr,? * vj ^f 1931de Î934te LİMANDA Yeni Haydarpaşa iskelesi Akay idaresinin Köprüde yapora cağı yeni Haydarpa§a Kadıköy is • kelesinin inşaat hazırhklanna başlan mışbr. Halicdeki Fabrikalar idaresi plânlar üzerindc çahşmağa başiamış ur. Yeni iskele için kullanılacak büyük saç levhalar Avrupaya ısmarlanmışhr. Yakında metruk kızaklar üzerindc iskeleye aid iskelet inşaatı başlıyacak br. Bir taraftan demir bina aksamı yapılacak, diğer taraftan bu binamn al tma kurulacak olan yeni dubalar hazırlanacaknr. Yeni iskelenin inşaaü bir buçuk sene içinde bıtecektir. Avrupa harb endişesi içindedir. Bu endışe her milletin kalbinde yer etmvş, her memlekette âsab gergin, kulaklar dikkatle ük ahlacak top sesini bekliyor. Bir dehşet havası içln de bunalan Avrupanın muhteVLj memleketlerinâekl vaziyeti yerinde te? bit etmek istiyen Le Jurnal ismindeki Fransız gazetesi, Fransamn en mühim röportaj muharrirlerinden altı sını Avrupa içinde seyahate çıkar mtşttr ve birkaç gündur bu muhtclif memleketlerden gelen çok merdklı yazilan neşretmektedir. Avrupadalci milletlerin noktai nazarlannı ve bu gayritabii günlerdeki ahvalini qös teren bu çok şayani dikkat yazilan biz de sırasile neşredeceğiz: Ingiltere mektubu Sulh içinde propaganda yapan teşkflâtrn reisi binbaşı sözlerinı bitirerek birdenbire çıkıb gittL Ne reye gittigini sordum; Oniversite talebesine topçu dersleri vermeğe gitmiş! Diye sordu. Ben de ona şimdi tay yare ihtiyat yüzbaşısı olduğumu an lattım. Biraderim tayyareye karşı mü dafaa mülâzımidir! Dedi. Ve hayret... Fevkalâde memnundu... Harb aramızda bir bağ ya ratacaktı. Onun erkek kardeşine av olacaktım... Bakınız hele ne iyi te sadüf!. Fakat hakikati söylemek için şunu da ilâve edeyim ki yeni dostum bana harbin çok şükür mümkün olmadı ğmı da söyledi. Çünkıi Hatler bunu istemiyormuş. **• İş cephesinin 23 milyon azasmın mufettışi olan doktor Ley de bana aşağı yukarı ayni şeyleri söyledi: Yok harb istemiyoruz!... Asla!.. 23 milyon Alman amelesi yalnız sulh ve iş istiyor. Çok üniforma görüyor ve bundan endişeye düşüyorsunuz. Halbuki Almanlar toplanmağı, munta zam yürümeği, beraber şarkı söyle meği ve askerî üniformayı hatırla tan üniformalar giymeği severler. Benim de evimde altı ünıformam var. Fakat bunlarm hiçbiri askerî elbise değildir. Memleketimizde millî bir disiplin yaptık, askerî değıl. Fuhrer harb yapmak istemiyor. Eğer bi zim politikamız harb politıkası ise bu politikanın tezahüratmı iş cep hesinde bulamazsınız. Biz sulh istiyoruz. Yalnız sulh Doktor Ley bana bu sözleri büvük bir samimiyetle söyledi. Esasen bü tün Almanlar da silâhla halledılecek suitefehhümlerden nefretle bahsedi yorlar. Fakat Fransa ile Almanva arasmdaki bugünkü suitefehhüm gene onlann kabahatidir. Burada hep: Ah Fransa ile bir anlaşabilsek, diyorlar. Bu sözleri on kere, yüz kere işit tim. Ben de diyorum ki: «Fransızlar da (Verter) ile anlasabilirler. Fakat o (Lohengrin) in zırhlannı giymez se » Almanya mektubu: Berlin Hem harb aleyhtan, hem de militarist bir Almanya... Buna i nanmak tarafımızdan hakikaten bü yük bir safdillik olur... Bir ordu hiç sadece millî bir gururdan doğabılir mi?.. Ve bu kadar bol üniformanın sadece bir fikrin rümuzu olmasına ihtimal var mıdır? Burada herkes beni buna inandır mak istiyor... Ve ben de buna inan mak istiyorum. •*« Berlinde sinemada Hitler propa gandası için yapümış bir filim seyrediyordum. Yanımda Prusyalı otur muş, Führerin her sözünü alkışlıya bilmek için sağ elini dizine vuruyor du. Bu onun heyecanını göstermek için yapacağı yegâne hareketti. Çün kü tek kollu idi. Otto Kosler ismini taşıyan bu ye ni dostum için Hitler propagandası imalâtındandır demek pek munasib olur. Hitlercilerin çok renkli propa ganda kartpostalları ona Almanya komşuları tarafından bir top ve tank duvarile çevrilmiş olduğunu öğret miş, ve bu duvar onun için tayyare filolarile ta Stratosfere kadar yükse liyor, ve hayatta bütiin teessüf etti • ği şey bir kolunu kaybetmiş olmaFi dır. O bu kolun yeniden büyümesini istiyor. Belki de onu bir kere daha şerefle kaybetmek için.. Ne iyi bir Alman!... Kendisile çok iyi bir şekilde tamşmadık. Çünku ük tesadüfümüz bu sinema salonunda oldu. Herkes kolunu perdeye doğru uzatmış, millî bir marş söylüyordu. Benim sustuğumu ve biraz endişeli bir tavırla kolumu da kaldırmadığımı görünce bana fena şey ler söyledi. Fakat Fransız olduğumu anlayın ca böyle duruştaki sebeblerimi pek iyi anladı Benden af taleb etti. Ve bana beraber bir kadeh içmeği teklif etti. Bana karşı hissettiği bu dostluk benim de harb zamanında ayni tanhte kendisi gibi Şampanyada ve Menilde bulunduğumu öğrenince adeta bir şefkat ve muhabbete kadar yüksel di canım neden olmasın beJki 1917 de onun bir kolunu kaybetmesi • ne sebeb olan kurşun benim tüfe gimden çıkmıştır. Bir daha harb çıkarsa nereye gldeceksinizZ derndir. Şunu söyliyeyim ki Hî i istiyen bizim büyük şeflerimizdır. Onlar Fransız misyonunun ve General Foucherin nasihatlerini tamamile dinlemişlerdir. Bütün Çekoslovaklar sızin bu generalinizin hayranidir. Bi zim teslihatımızın cinsini, kıymetini ve hava kuvvetimizin nasıl inkişaf ettığini elbet te biliyorsunuz. '' Evet 1934 te Uluslar Birliğine | 546 tayyare bıldırilmişti. Bu sene bunların adedi kaça çıktı acaba? Zabit elile bir hareket yapıyor. Bu hareketle ya «bilmiyorum», yahud da «millî müdafaa işidir söyliyemem» demek istıyordu. Haritaya iğiliyoruz: Bakınız, diyorum.Çekoslovak yanın etrafı nekadar kalabahk. Şu ümid rengindeki yeşil Çekoslovak yanızın yanında sarı bir Polonya, pembe bır Almanya, eflâtun bir Avusturya, havaı mavi bir Macaristan ve tu runcu bir Romanya var... Allahım nekadar çok hududunuz var. Bana: Susunuz, diyor. Bazı vatandaş larınız gibi Alman Çekoslovak hu dudunun çok uzun olduğunu ileri sürmeyiniz ve bize bir idam mahku muna bakar gibi merhametle bakmayınız.. Evet, vakıâ Almanların iddia ettiği gibi bizim hududlanmızın müVhiş tahkımatı yoktur. Terezin ve Jo sefov kaleleri Mari Terez zamanmda yapümışlır ve onların hendekle rinde namuslu köylüler şimdi lâhna yetiştiriyorlar. Fakat Almanya ile aramızda tabiî kaleler vardır. Orman lar ve dağlar ve cenubda Avusturya ve şimalde Almanya ile olan taoiî geçıdler ıse pek küçüktür. Ve zannederim onları müdafaa edebiliriz. E vet hududlarımız aç geçen bir gün gibi uzundur. Ve bıze diyorlar ki, tayyare hücumlan ve bombardımanlar içm tehlikeli bir vaziyette bulunu yor. Fakat bu hücumlara mukabele etmek, ayni cezai şeraitten dolayı bizim için de kolaydır. Hoş biz burada tabiî ihtimalât içerisinde görüşüyo ruz. Fakat bır harb Avrupa içm müthiş bir dram olacaktır. Ve biz de karşımıza kim gelirse ister istemez onunla mücadele edeceğiz. Bir orkes tra içerisinde herkes vazifesini yapmak mecburiyetkıdedir. Ve susuyor. Sanki istikbali keşfetmek ister gibi bir müddet, haritaya bakıyor ve diyor ki: « Bir de şu var ki yaşamak isti yen bir millet yaşar. Hıçbir zaman ölmez. Biz de evvelâ sulhu, £>onra ya istiyoruz.» PÖLİSTE * îki duşme hâdisesi ""; yününden yapılır. Merinos yününden biri tüysüz ve parlak kamgarn diğeri tüylü ştreyşgarn deailen iplikler imal olunur. Kamgarn iplikleri, yani tüysüz ve parlak iplikler, hem kumaşlarda hem trikotaj, bonerteri sanayiinde, diğer iplikler ise yalnız mensucatta kullanılır. Bugün memlekette henüz kamgarn fabnkası olmadığmdan mensucat fabrikalanmız da, trikotaj sanayii de kamgarn ihtiyacmı hariçten tedarik etmektedir. Fabrikalanmız gittikçe çok kumaş çıkardıklarından bu ihtiyaclan da artmaktadır. Nitekim mühim mensucat fabnkalanrruz 1931 de yalnız 150,000 kilogram kamgarn ipliği kullandıklan halde 1934 te takriben 500,000 kilo sarfetmişlerdir. Bu 1931 e nisbetle 1934 te yüzde 233 nisbetinde bir artma demektır. Senelik vasatî artiş ise yüzde 50,5 tir. Dahilî istihlâkin ve imalânn artması yüzünden yalnız ecnebi ipliklerinin değil ecnebi Merinos ve Şevyot yünlerinin ithalâu da artm:ştır. Bu yünlerle Sümer Bank Fesane ve Hereke fab rikaîarı gibi büyük fabrikalar kendi ipliklerinı kendıleri yapmaktadırlar. Bu sebeble Merinos ve Şevyot yünü ithalâtımız da pekçok artmışür. 1927 de yaînız 40.000 blogram iken 1934 te 560,000 kilograına çıkmıştır. Bu, 1927 ye nazaran 1934 te yüzde 1309,3 derecesinde ve esnevî vasatî yüzde 50,2 nisbetinde yükselmedır. Sümer Bank bu vaziyet karşıjında bu sene Bursada kamgarn fabnkası kurmağa başlamıştır. Millî fabnkalann bu cins yünipliği ihtiyacmı temin edecek olan bu fabrika 10,000 iğ ile mücehhez olacaktır. » Yerli yapak istihlâki Millî fabrikalanmızın yerli yapak istihlâki de yükselmiştir. Bu suretle köylü hancde güçlükle satuğı yapak larına dahilde müşteri bulmuştur. Yerli Merinos yünü istihsalâtımız pek azdır. 1927 denben memlekete 2873 Merinos koyunu girmiş ve dahilden tedarik edılen ve safi Merinos yünü bu sene ancak 7,300 kiloyu bulmuştur. Bundan başka 8,900 yarım Merinos vardır. Bunlardan da 1934 te 17,633 kilo yün alınabilmiştir. Pamuk sarfiyab Pamuklu fabrikaların pamuk sar fiyan da artmaktadır. 1927 de 2 milyan 938,000 kilogram pamuk işliyen bu fabrikalar, 1934 te bu miktan 14 milyon 213,000 kilograma çıkarmış lardır. Arbş nisbeti 1927 ye nazaran yüzde 389,8, bu seneler arasmdaki tezayüd yılda vasatî yüzde 27 dir. Yeni kurulacak dört Sümet Bank pamuklu fabrikası bugünkü pamuk sarfiyatmdan ayn olarak senede vasatî* 13,760,000 kilo yahud 65,000 bal ya pamuk daha sarfedeceklerdir. Ay nca bu sene zarfında yapılacak hususî fabrikalann da daha 55,000 balya pamuk harcıyacaklan tahmin olunu yor. Sanayi programı bittiği zaman, umumi pamuk sarfiyatımız vasatî 190 bin balyayı bulacakar. Yalnız Sümer Bankm beş pamuklu fabnkası yılda 14,260,000 kilogram pamuk ışliyeceklerdır. Bunlardan Kayseri fabrikası, kalın kaputbezı, ala ca. karamandol, Japon dımısi, Ereğ li fabrikası ince paaska, mendil, salaspur, astarlık mermerşahi, seten, zıfır, Nazilli fabnkası patiska ve daha zi yade basma yapacakür. \ Çekosîovakya mektubu: Çekoslovakyaya giden muharrire bir Çek zabiti şu sözleri söylüyor: c. îki senelik mecburî hizmet kanunile daima 140,000 askerimiz sılâh altmdadır. Eğer bir seferberlik ya pacak olursak bir buçuk milyon asker çıkarırız. Ne saklıyayım, bunu zaten sağır sultan bile duydu. Bizim deli kanlılanmızın hepsi tosun gibidir ve askerlik için yetiştirilmektedir. Har biye Nezaretimiz yeni bir teşebbüse girişmiştir. Askerî vazifesini bıti • renlerin de daima talim görebilmelerini temin edecek teşkilâtlar yapıyoruz. Ordumuz kabil olduğu kadar mo îngiliz mektubu: îngiltereden gelen mektubda mu harrir uzun uzadıya tngilterede haıb ve silâhlanma aleyhinde yapılan propagandalan anlatıyor. Kiliselerde, hatta mezarlıklarm duvarlarında bile harb aleyhinde beyannameler a sılmakta imiş ve bunun haricinde tamamile lâik başka bir teşekkül de tngilterede şehir, şehır kasaba, kasaba gezerek müntahıbleri sulh ve silâh lan bırakma fikrine getirmek için propaganda yapıyormug. Muharrir bu Pamuklu mensucat 17.320,000 11,199,000 Dün saat 14 te Kazlıçeşmede Fo Yünlü mensucat 1,147,000 492,000 tofofo deri fabrikasnda çalışan An 1930 dan 1934 e kadar senelik vadriya 3 üncü kattaki aydınhk yerinde satî azalma nisbeti pamuklu için yüzdolaşırken muvazenesini kaybetmiş ve de 4.09, yünlü için yüzdc 22,30 dur. 2 nci kata düşmüştür. Andriya başınPamuklu ve yünlü mensucat itha dan ve kolundan çok ağır yaralanmış, lâbnın esas ibbanle azalmasına millî hemen Balıklı hastanesine kaldırıl ımalâtm inkişaflanndan maada, buhmışhr. ran dolayısile halkın alım kabiliyetının Dün saat 13,30 da Bahçekapıda daralması da âmil olmuştur. Anado Hasan ecza deposunda çalışmakta olan lunun birçok yerîerinde köylü zatî isÇarşıkapıda Zekenya apartımanında tihlâk eşyasmı kısmen kendi istıhsahle oruran 18 yaşında Bahriye, ecza de temin eder. Saon alma kabiliyeti azaposunun 2 nci kaündaki cam döşeme lmca, köyîü kendı istihsalini artırmış üzerinde dolaşmakta iken camlann tır. Işte bundan dolayıdır b kuma; gikınlmasile beş metro yüksekten düş bi mamul nesic eşyasmın ithalâü azalmüş, gözlerine cam batmış, kolundan dığı halde iplik gibi yan mamul nesic ve başmdan ağırca yaralanmıştır. Yaeşyası eksümemiş, bilâkis artmıştır. ralı hemen Haseki hastanesine kaldı Pamuk ipliği nlmışhr. Pamukipliği şöyle bir tahavvül gbstennişur: teşkilâtm baçmda çalışan binbaşı 1928 de 3,702,000 kilogram Gordondaiı işittiklerini anlatıyor. Bu 1929 da 4,345.000 » binbaşı Gordon yaptığı bir ankete dair muhabire malumat veriyor. Bu 1930 da 2,684,000 » anket 27 haziranda bitecektir. Ve şım1931 de 3,354,000 » diye kadar binbaşıya beş milyon ın 1932 de 3,485,000 » sandan cevab gelmiştir. 1933 de 3.313,000 » Birinci sul: Uluslar Kurumu taraf1934 de 4,240,000 » tarı mısmız? Bu suretle pamukipliği ithalâh on Bu suale gelen cevab % 97,2 evet celeri düşmüşse de, sonra 1934 te getir. ne yükselmiş ve 1927 senesine naza îkinci sual: Umumî silâhlan bırakran yüzde 8,2 nisbetinde artmışnr. ma taraftan mısmız? Pamukipliği ithalâtının bir kısmı da îkinci cevab: % 92,6 evet fabrikalanmızın henüz imal edemedi Üçüncü sual: Hava ve deniz kuv ği ince numaralı ıpliklerdir. Bunlar, vetlerinin yok edilmesine taraftar mışimdilik sanayi programı haricinde bısmız? rakılmışlardır. Uçüncü cevab: % 85 evet. Diğer taraftan dahilde de pamuk Dördüncü sual: Hususî silâh mani ipliği imalâtı 1927 senesine nazaran faktörü aleyhindemisiniz? 1934 te yüzde 350 ve 1927 ile 1934 Dördüncü cevab: % 93 evet seneleri arasında yılda vasatî yüzde Beşinci sual: İstilâ harbi yapan bir 25 artmışnr. 1927 de millî fabrikala devlete karşı iktısadî bir cephe yap nn pamukipliği imalâb 1,477,800 kimağa taraftar mısmız? lo iken 1934 te bu miktar 6,650,000 Beşinci cevab: % 94 evet kilogramı bulmuştur. Altıncı sual: İstilâ harbi yapmağa kalkışan bir devlete karşı askerî bır Dahilde pamukipliği müstehlikleri müdahale yapılmasma taraftar mısıbir taraftan fabrikalar, diğer taraftan nız? köylü ve hatta şehirli için bu iplikîer Altmcı cevab: % 74 evet le alaca, peştemal, çarşaf, kuşak, pertir. Binbaşı Gordon bu neticeden delik ve havlu gibi şeyler imal eden çok memnunmuş. Çunku bu beş milMerzifon, Kastamonu, Anteb, Denizyon cevab % 45 muntahıb demekmiş. li, Istanbul ilâh gibi el dokuma sanaVe cevabların mühim bir kısmı a yiidir. melelerden geliyormuş. Muharrir yazısmı şöyle bitiriyor: « Fakat birdenbire binbaşı Gordon kalktı, şemsiyesini aldı, yakasındaki karanfili düzeltti, ceketini çekti, şapkasının önünü gözüne doğru ığdı ve geniş adımlarla çekilip gitti. Kâtibesi: « Ünıversite talebelerine topçu dersleri vermeğe gidiyor, dedi. Onlan sizde ihtiyat zabiti imtihanları dedi ğiniz imtihanlara hazırhyor.» Yun ve kd İpliği Yün ve kılıpHğine gelınce, bunun ithalâtı 1928 denberi mütemadjyen artmıştır. 1928 de 347,000 kilogram iken 1934 te 1,189,000 kılograma çıkmışür. 1928 e nazaran 1934 te yüzde 164,2 nisbetinde bır artma var demektir. Senelik vasatî artma nisbeti ıse yüzde 23,4 tür. Bunun sebebi şudur: Yünlü kumaşlann iplikleri Merinos