Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
v* iifh\ tkÜTt iNısan 19J5 Edebî bfiyükroman t 62 (jokyuzu Yazan: Reşad Nuri GOntekJn = = Benim hatırladığım Sevimin annesinin Çırçır yangını yanarken doğurduğundan, birkaç gün sonra da hummayı nifasiden öldüğün den ibaret, dedi. Pervin: Ben gayet iyi biliyorum, dedi, o gece yangın telâşile tütsüyü yakmayı unutmuşlar. Bir iki gün sonra löğusayı al basınca akılları başlanna gelmiş; hemen tnadiye ye adam koşturmuşlar. Fakat tütsücü kadın geldiği zaman hasta ölmüş bulunuyormuş... Bunun için yalnız Sevimi tütsületmişler; çocuğun mayangalara bağh olması da bundan ileri geliyor. Ben artık dayanamadım; Per vine: Bu tütsü ve mayanga işine sevgili yengemiz gibi siz de inanmış görünüyorsunuz, dedim. Pervin bu sözü ne maksadla söylediğimi anladı, canı sıkıldı: Vallahi ne inanıyorum... ne inanmıyorum... İkisi araaı birşey, diye kaşlannı çattı. Pervinin bu sözüne çimdilik bir balmumu yapıçtırarak tekrar Bedia yengeye döndüm: Sizce Sevimi tütsületmek mi lâzım geliyor efendim? diye sor dum. Yenge: Bence öyle, dedi, yoksa çocuğun annesinin ve büyükannesinin uğradığı akıbete uğramasından korkanm... Sevimin büyükannesinin nasıl öldüğünü hepiniz bilirsiniz... Herkes kocasını kıskandığı için kahnndan kendini astığını söyledi. Bence sebeb bu değildir. Zavallı Ayşeyi kimse benim kadar yakından tanımamıştır... Son za manlarına kadar yanmda bulun dum. Ayşe hastaydı. Hem de tıpkı Sevim gibi hasta. Son zamanlarda gülmüyor, söylemiyor, gözlerini bir yere dikip düşünüyordu. Ni hayet bir gece sabaha karşı kendini bir iple odanın ortasına astı. Söz ölüm götürmez çocuklar... Fakat Sevimin hali beni korkutuyor. Demin odasına girdiğim vakit yatakta büyükannesini görüyorum sandım. Yüzü de nekadar benze miş.. Ne yapacaksak birayak önce yapmalıvız... Yoksa çocuğun günahma gireriz. Odayı bir dehşet havası kaplamıstı. Herkes birbirine bakıyor, gözlerile, dudaklarile anlas.ılmaz isaretler yapıyordu. Bedia yenge devam etti: Pervin kızım Sevimin nasıl hastalandığını da bana anlattı. Bursada onu perili bir eve götürmüşsünüz... Baskalan için neysene... Fakat Sevim gibi tütsülü bir çocuğun böyle bir yere götürülme si hiç iyi olmamış... Ben burada Bedia yengenin soZÜPÜ keserek: Yanlışlık var yenge, dedim, perili ev değil, ruhlu ev... Arada fark var. Yenge gülümsiyerek sözüne devam etti: Onların hepsi bir kapıya çıkar yavrum... Geceleri tavanlardan seker yağıyormuş, sofalarda türlü kılıkta insanlar, hayvanlar geziyormus... İspritizmeciler ruh sanmıçlar ama yanlış.. Bunlar hep iyi saatte olsunlara mahsus »lâmetler... Yan gözle Pervine bakarak: Bizim zamarumızda tavan lardan dökülen şekerler, sofalar da. gezen insanlar, hayvanlar bu kadar çok değildi. Sonradan art mış olacak... dedim. İş onların azlığında, çoklu ğunda değil... Herhalde Sevimin bu eve gitmemesi lâzım gelirdi... Öğrendiğime göre çocuk vurul muş kuş gibi birdenbire yere düşmüş... Gene söylüyorum... Hastalığın sebebini başka yerde ara mayın... Doktorlardan hayır gel mez... Bilmiyorum ama Inadiye deki tütsücülerin hepsi dağılma mıştır, sanırım... Bir kere onlara başvurmalı... Ben bildiğimi söyledim... Artık ötesini siz düşünün... Bu hemen kelimesi kelimesine tekrar ettiğim sözler cumhuriyetin ilânından birçok seneler sonra, hurafeye, periye, büyüye, tütsüve açılan savaşın onuncu yılında geçiyordu. Bedia yenge yetmiş beşlik bir eski zaman kadınıdır. Ne yapsa hoş görmek, anlattığı cin peri masailannı manzume okuyan yedi yaşında bir kız çocuğunu dinler gibi gülümsiyerek aınlemek lâzımdı. Onun bir sinir hastalığını tütsü ile tedavi etmek istemesinde şaşılacak birşey yoktu. Şa^lacak ?ey bir eski meb'usun, bir büyük nafıa nıühendisinin, senelerce kadın cemi yetlerinde çalısmış, yazı yazmış, konferans vermiş bir yeni kadınm, yirmi beş yaşında bir bankacının bu sözleri ürkmüş ve inanmış bir çehre ile dinlemesi, yan bunak bir büyükanne sayıklamasından imdad umması idi. O gece Bursada o uğursuz eve giderken Sevimde ispritizmecilere karşı uyanan çocukça isyanı hatırlıyordum. Dev yapılı miralayla genc ilkmekteb hocası için: ((Memleketin en ileri insanları olması lâzım gelen bu insanlar hâlâ bu maskaralıklara inanmakta devam ederlerse bu memleketin hali ne olacak?» demişti. Çocuğun isyanını şimdi ben kendi içimde duyuyor: «Ah Sevimi Bu saatte hiç olmazsa sen benim yanımda bulunmalıydın» di • yordum. Bütün bu insanlann fikirlerini bir kere de açık bir itîraf şeklinde kendi ağızlarından dinlemek isti yordum. Sevim hakkında konuşmak için bir aile meclisj kurduk, de dim, sevgili yengemiz düşündüklerini söylediler. Şimdi de öteki akrabalarımızı dinliyelim. Herke sin fikri anlaşıldıktan sonra kararımızı veririz. Olur mu? Eski meb'us tesbihini sallıya rak: Kabul, kabul, dedi. Evvelâ Bedia yengenin sağında oturan Pervinden başladım: Reyiniz? O biraz tereddüdle: Ne bileyim, dedi, Bedia yengenin anlattığı seyleri işitliniz. Yengemizin hatırı kalmasın.. Ben böyle çeylere pek inanmam... Fakat ne bileyim... Ortada bir takım vak'alar var ki... Bu defa Pervinin yakasını bırakmamağa azmetmiştim, gülümsi yerek: Demin de ayni şeyi söylediniz, dedim, «ne inanıyorum, ne inanmıyorum, ikisi arası birşey» dediniz. Nasıl olur? Benim bild'ğim birseye ya inanıhr, ya inanılmaz.. Eskiden Pervinin bir huyu vardı. Birşeye canı sıkıldığı vakit elini ensesine atar, saçmın örgülerini yakalıyarak çekiştirip dururdu. Bu sefer de öyle yaptı. Fakat çoktan tarihe karışan örgüsünü ele geçiremeyince elbisesinin yakasile sinirli sinirli oynamağa başladı. Sözümün altında kalmıyacağına hiç şüphe yoktu: [Arkası var] ( Şehir ve Memleket Habeıieri) Siyasî icmal Ayasofyada çıkan eski eserler Yegâne hak yolu: Mürettebatı isyan Türk oîmak! eden Türk gemisi 1 Danzigdeki intihab vrupa sulhunu ciddî surette tehdid eden en mühim meseleler arasında Versay muahedesile Almanyadan tefrik edilen ve halkının ekseriyeti Alman olan mıntakalar meselesi ön safta gelir. Bunlardan Fransa ile Al manya arasında bulunan Sar mıntakasının mukadderatı Uluslar Derneğinin kontrolu altında yapılan reyiâmla taayyün etmiş ve bu havzanın Almanyaya ilhakile Avrupanın daima kanayan bir yarası kapanmıştı. Versay muahedesile Almanya dan tefrik edilen bir Alman memleketi de Memeldir. Bu mıntakanın hukuku hükümranisini Lit vanyaya bırakılmış ise de halkınm büyük ekseriyeti Alman olduğundan vâsi idarî muhtariyet veril mek suretile bu halkın hukuku sıyanet edilmişti. Lâkin bu idarî muhtariyet în giltere, Fransa, İtalya ve Japonya devletlerinin zamân ve kefaleti altında olduğu halde Litvanya hü kumeti tarafından riayet edilme mektedir. Alman efkân umumiyesi Memeldeki Almanlann huku kuna yapılan tecavüzlerden doîa yı büyük bir asabiyet içindedir. Adeta bu mıntaka yüzünden Av rupa sulhu tehdid altında bulunuyor, denilebilir. Avrupa sulhu için tehlike olan diğer bir mıntaka dahi Danzigdir. Mesahai sathiyesi 1,950 kilomet ro murabbaı ve nüfusu 400,000 olan bu yer Lehistanın candaman olan Vistul nehrinin ağzmda ve Lehistanı denize rapteden koridorun başmda bulunduğundan fev kalâde ehemmiyeti haizdir. Versay muahedesi Danzigin dahilî idare «inde müstakil bir hükumet olduğunu tammıs i s e d e hukuku hü kümranisini Lehısto.na ve idare sinin kontrolunu Uluslar Derne ğine bırakmıştır. Almanya ile Lehistanın arası açık olduğu devirlerde bu serbest liman mıntakasındaki siyasî, iktısadî hareket ve hâdiseler iki komşu büyük devletin miînasebatını bir kat daha müteessir etmekte ve daima asabiyet uyandırmakta Idi. Lâkin Almanya ile Lehistan on senelik bir ademi tecavüz misakı akdetmek ve gümrük harbine niha yet vermek suretile anlaşarak sıkı dost oldukları tarihten itibaren Danzigin Avrupa sulhunu tehdid eden vaziyeti de düzelmişti. Danzig ile Lehistan arasında ötedenberi muallâkta bulunan ik tısadî ve siyasî meselelerin pek çoğunun her iki tarafı memnun edecek surette dostane şekilde hal ledilmesi Almanya ile Lehistan arasındaki münasebata bir kat daha iyi tesir yapmıştı. M. Hitlerin Al manyada iktıdar mevkiine gelmesini müteakıb Danzigde yapılan mahallî parlamento intihabında Nazilerin hükumet başına gelmelerine Lehistan hiçbir suretle müşkülat ve muhalefet göstermemiş ti. Her dört senede bir intihab yapılacağma nazaran son meclisin daha iki sene çalışması lâzımdı. Lâ> kin muhalif fırkalar evvelki inti habda tazyik yapıldığını iddia ederek meclisin feshini istediklerinden yeni intihab yapılmasma zaruret hasıl olmuştu. Yeni intihab mü' cadelesinde yalnız Danzigdeki nazilerin değil bütün Almanyanın millî sosyalist fırkasının reisleri mücadeleye iştirak etmişlerdi. Bu müdahale ve faaliyete karşı Lehistan hiç ses çıkarmamıştı. Intihabın neticesinde mahaîlî nazi fırkası tekrar ekseriyet kazanmıştır. Bu ekseriyet eski mecüfe nazajran daha büyük olup ârayi umumiyenin yüzde altmışını teşkil ediyor. Lâkin bu ekseriyet dörtte üç derecesini bulmadığından kanunu esasiyi değiştirmek üzere Uluslar Derneğine müracaat edebilmek için kâfi değildir. Yani Sardaki kahir ekseriyet elde edilememiştir. Danzigin vaziyetinde şimdilik bir değişiklik olmadığmdan Avrupa sulhu hiç olmazsa bu sarsıntı dan kurtulmuş bulunuyor. Muharrem Feyzi TOGAY Dün şelırimizde biri Çocuk has • tanesi bekleme salonunda 2,5 yaşlarında b'r kız, diğeri de Köprü Usküdar iskelesi bekleme salonuna bir aylık erkek olmak üzere iki çocuk bırakılmıştır. Çocuklar Düs künler Evine gönderilmişlerdir. Bunlarla yeni bir müze Eski Adliye Bakanmın dünkü konferansı yaoılması düsünülüyor Dün Üniversite konfcrrans saîo Bir aydanberi Müzeler Müdiriye • nunda eski Adliye Eaka.nı Mah tinde bir komisyon toplanmakta ve mud Esad Bozkuct tarafından müzelere aid yeniden yapılacak işleri «Türk inkılâbımn milliyetcilik e • tespit etmektedir. Diin bu komisyon saslarıı» mevzulu bir konferans vegene toplanarak Ayasfoya müzesinin rilmiştir. Hatib ezcümle şunlan bahçesinde çıkan eserlerle yeni bir söylemiştir: müze yapılmasını konuşmuşhır. Aya j « Sözüme başlamadan evvel Türk hekifnlerinin milliyet uğrun sofyada hafriyat yapan Almsn bilginda, Türk milletinin istiklâl uğrun ler daha raporlarını vernvemişlerdir. da Türkün ve insanhğın uğrunda Bu rapor verildikten sonra Ankaraya son nefeslerini veren genc Türk heKültür Bakanlıgına gönderilecektir. kim namzedlerinin hatırasını an • mak için ayağa kalkıp »usalım. Profesör Vitemor geldi Biz şehid oğlu şehid bir milletin Ayasofyadaki Mozaiklan roeydana nesliyiz. Bu vatanda istiklâlimiz içık?ran Amerikalı profesör Vitemor diin sabahki Semplon ekspresfle şeh • çin dört oğlunu birden şehid vecren ana ve babalar hâlâ mevcuddur. rimize dönmüştür. Onlara en büyük şeref şehid anası M. Vitemor dün bir moharririmize ve babası olmaktte*. şunlan söylemiştir: Bazı eski şairlerin söyledigi «bu topraklar şu veya bu hükümdarın« Bir müddettenberi Amerikada idim. Mensub olduğum enstitüye ra • dır> sözü tamamen yanlıştır; bu topraklar bizim kan hakkımızla aporlannu verdim. Ayasofya hakkındaIınmıştır ve kan pahasına buralarki kitabımın ikinci cildinî bitirdim. Bu da oturuyoruz. Kimsenin Türk miltetkikatımın daha nekadar süreceğini letine bahşiş vermek hakkı değil • şimdiden bilemiyorum. Ayasofyada dir. Ne yazık ki Fatih bir pa • disahtı! Bir dâhinin milletine en daha pek çok araşhrmMarda buluna büyük iyilikleri memleketine yap • cağım. Hatta her yerini santim santim tıgı hizmetlerle ölçülür. Biz millî yokhyacağım. Buranm müz« oluşu yetçilikten kültürü, tarihi, dili ve Amerika ve Avrupada çok büyük bir âdetleri bir olan bir insanhk küt alâka uyandırmıştır. Mayısın birinden lesi anlarız. Biz yalnız Türk olanitibaren tekrar faaliyete başlıyaca • lara inanacağız. Bu vatanda hak sahibi olmak için tek yol vardır: ğım.» Türk olmak! Yüreğimizin eski a SEHÎR İŞLERİ cıları daha geçmedi. Al ve beyaz renkten ayn kalmaktansa ona sa rılarak bu pes dünyadan gözleri • Eski Maarif binası alınıyor mizi yummağı üstün tutarız. (Al Belediye, şimdi Muhtelit Hakem kışlar) mahkemelerinin i;gal ettiği eski Türk olmak, öyle ölmek, bir seMaarif binasını satın almağa karar reftir ki onu duymıyanların kara vermiştir. Bu binaya Belediyenin bahtlanna acırım! Kimsenin top dağınık bir şekilde sehrin muhtelif rağında gözümüz yoktutr. Hürri yerlerinde bulunan dairelerî yer yet, istiklâl her milletin hakkıdır. leştirilecektir. Fakat topraklarımızda gözü olanBinaya resmî daireler talib olduIara hadlerini bildirmek için bir ğundan satış pazarhkla yapıla dakika bile tereddüd edemeyiz. Bir caktıır. gün bize «dücıyayı size vereceğiz, yalnız bir Türkün burnunu kanatıAksarayda kanalizasyon nız» deseler dünyayı bile isteme Akıarayda evvelce yapılaja k& • yiz! Türk vatanından bir taş par • nalizasyonun bilhassa Horhordaki çası koparmak istiyen bir millet dünyadan yok olacağmı bilmeli kısmı k&fi gelmedîğinden buraaıın kanalizasyonu yeni mecralarla tak dir.» (Alkışlar) viye edilmekted'ir. Yalnız burasının Mahmud Esad Bozkurt tarinten bir kısmı çanşıya tesadüf ettiğin birçok misaller getirmiş, Atatür den kanalizasyon intaatının uza • kün vecizelerini anlatmış, Türk ması esnafa zararlı olacagi düşü koylüsüne ve Türk diline de temas ederek konferansma son vermiştir. nülmüs ve için süratle bitirîlmesi dücı Belediyeden bildirilmisttr. A Ero vapuru ay sonunda îstanbula gelecek Deyli Telgraf gazetesinde okundu ğuna göre Gydinya ismindeki Leh limanına gelen Erol ismindeki bir Türk v?purunda mürettebat isyan ederek kaptan ve kâHbleri bağlaımşlar ve gemi ambanna hapsetn»iş1erdir. Lim'n zabıta memurlrı keyfiyeti haber alarak yetişmifler, kaptanla kâtibi kur tarmışlardır. Dün liman idaresinde yaphğımız tahkik'ta göre, Deniz Ticaret Müdürlüğünde böyle bir vapur kayidli de ğüdir. Armatörle'den Akm vapuru sahibi Mahmud Lutfi Avrupadan bir yük vapurn almış ve buna (Erol) ismini ko>muştur. Bu vrpuru almak üzere limanımızdan kaptan ve mürettebat gönderilmiş, bunlar gemiyi teslim alarak memlekete gelirlerken bu hâdise olmuştur. tsyan, mürettebatın aylıklannın verilmiyerek aç kalmalarından ileri gel miştir. Erol vapuru ay nihayetine doğru limanım:za gelerek burada tesçil edi lecektir. MÜTEFERRİK l^armarada olan zelzeleler Rasadhanenin kaydettiğine göre, büyük felâketlece sebeb olan Mar • maradaki sarsınhlardan, yani son üç aydan bugüne kadar bu havali de 150 zelzele olmuştur. Bu zelze leler on ile on beş saniye arasında tahavvül etmek üzere devam et • miştir. Trakyada muhacir evleri Bulgaristan, Romanya ve diğer memleketlerden gelen muhacirler için lç İşleri Bakanlıği tarafından Trakyada evler yaptırılmasına ka rae* verilmiştir. Bakanlık, bu hususta büyük kereste fabrikaîarile te mas edecek ve ondan sonra bu evler in kârgir veya ahşab yapılması için bir karar verilecektir. ADLİYEDE Birbirlerini vuranların muhakemesi * Birkaç gün evvel Çemberlitaşta bir medresede kadın yüzündetn kanlı bir boğuşma olmuş; altı kişi birbirini yaralatnışlardı. Bu vak'a nm suçlularından Küçük Mustafa, Rıza, Kasım ve Leman Adliyeye verilmiş; dün Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde sorguya çekilmişlerdir. Lemanın serbest bırakılmasına; diğerleırinin tevkifle • rine karar verilmiştir. öteki suç lular Sınrı, Celâl ve Büyük Mustafa ağır yaralı olup hastanede bulun duklarından Adliyeye verileme memişlerdir. Üsküdar güzelleştır.liyor LİMANDA Belediye »üsküdann rramvay is • lemeğe ba^ladıktan sonra süratle inkişafını görerek iskele basmdaki meydam ve tramvayın çarşıy* doğ ru geçtiği yolu genişletmeğe karar vermiştir. Bunun îçin iskele basmdaki meydan tevsi erfilecek vg tramvaylar için geniş bir kavis kurula • caktır. Diğer taraftan çarsrya ka dar giden yol üzerindeki bazi dükkânlpjr istimlâk edilerek yiktırıla • caktır. Yalnız, bu sene kâfi derecede tabsisat bulunmadıgindan bu için ancak bir kısmı yapılabilecektir. Limanlar Umum Müdürlüğüne, eski Hayvan Borsası komiseri Ke • malettin Tucgud tayin edilmiştir. Geçenlerde Mersin yolunda şaftı kırılarak deniz ortasında kalan Anafarta vapuru Alemdar tahlisiye sinin yedeğinde olarak şehırimize getirilmektedir. Gemi salı günü limanunıza gelecek ve Halicde tamir edilcktir. Yeni L manlar U. Müdiirü : Anafarta vapuru getiriiiyor SAGLIK İŞLERİ Avrupada okuyan doktorlar Doktorluk tahsillericıi Avcupa • da yapan doktorlar için dün mü him bir tamim gelmiştir. Bu dok • torlann tahsillerini yaptıklam Av • rupa üniversitelerinin ders prog • ramlan ekseriya tstanbul Univer • sitesinden farklı olduğundan eksik dersler kaldığı da olmaktadır. Bunun için bu doktorlann oraJa gör* medikleci dersleri burada staj seklinde gördükten sonra doktorluk yapabilmeleri takarrür etmistir. GÜMRÜKLERDE Mezbaha resmi Aldığımız malumata göre, Karaağac Mezbahasında mezbaha resminin tartı ile alınmasma hazîrandan itibaren başlanacaktır. Belediye resmi yeni bir formül dahilinde ve satış salonuna gecen hayvanın tartısı üzeründen alacaktır. Galata Ithalât gümrüğünde ya pılan tadilâtm bittiğini yazmıştık. Şimdi de Istanbul gümrüklecindeki memurların ihtisaslarına göre ya pılan tebeddülât ta hitame ermia ve memurlar yeni sekildeki vazifele rine baflamışlardır. Vazifeîerdekı tebedöül HALKEVİNDE. Halkevind'e açılajı Deci ve Frengi hastalıkları kursunun ikinci kon feransı da bugün saat 18,30 da verilecektir. Bu konferansa aid filimler de ayni zamanda gösterilecektir. CEMİYETLERDE 23 nisanda Süt damlası müesse • sesi tarafından Beyazıdda bir yeni şube açılacaktır. Bu açıhş münasebetile birçok çocuğa elbise tevzi edilecektir. KÜLTÜR ISLERt Deri hastalıkları kursu Sütdamiasının yeni şubesi Dün re'en Yurosiav talebesi Yugoslavya ped'agoji okulu tale • belerinden 25 kv?i tetkikat için dün şehrimize gelmiçtir. Bunlardan kız talebe Kız Muallim mektebine, erkek talebe Erkek Muallim mekte • birıe misafîr edilrnişlecdir. Memleketin jeolojik hartasını ne vakit ve nasıl yapacağız? IBaşmakaleden mabaid) J Bunlar şöylece bir iki örnektir. dir diye kendisile çok övündüğüBütün memleketi jeoloji bakımınmüz Zonguldak kömür havzamıdan ince eleyip sık dokuyan bir azın bile henüz temelli bir jeolojik raştırmadan geçirmeğe borculyuz. hartası yoktur. Havzamızın köBu araştırmalar yapılırken memlemürce çok zengin olduğunu biliketin genel jeolojik hartası da neyoruz. Çünkü böyle olduğunu gödenleşmeğe (vücud bulmağa) başrüyoruz. Ancak bu yoldaki bilgilamış olacaktır. Bunun için hangi miz de gördüğümüz kadardır. bakanlığa bağlanacaksa bir jeoloHalbuki biz henüz havzanın binji kurumu kurulacaktır. Zongulde birini görmüş değiliz. Bu yeraltı dak gibi, Ergani gibi üzerlerinde zenginliğinin hangi derinliklerde, daha önemli araştırmalar yapılahangi kahnlıklarla nerelere uzancak yerlerin geniş ölçüdeki hartadığını bilmiyoruz. Söğüdözünde ları ayrıca kendi yerlerini almak bulunan kömürün havza ile bağı, üzere bütün memleketin genel jeilişiği var mı? Havza nerelerde olojik hartasının çok çalışma ve başlayıp nerelerde bitiyor? Bunîabirçok ta zaman istiyen işine bir TI çok iyi bilmek, yalnız bilgi edinucundan başlamak vakti bizce armek demek değildir. Bu bilgi bize tık iyiden iyiye gelmiştir. işletmelerimizin gideceği yol yönlerini de gostermis olacaktır. YUNUS NAD1 Edirnede Mimar Sinan ihtifali Muallim mııavini imtihanı Ortamekteblere muallim mua • vini alınması için yeniden bir imti • han açüması takarrür etmistir. Bu ; im* han haziranda yapılacaktnr. Ankara tarih ve cografya fakültesi Ankarada kurulacak tarih ve coğrafya fakültesi için Üniversite ta • rafından harrrlanan proje Kamu • tay encümenlerinde tasdik edılmîştir. Proje kesbi kanuniyet ederek hazirandan itibaren tatbik edile cektir, Beyoğlu Kız Akşam San'at mektebi 18 nisanda bir dikis sergisi açacaktır. Mekteb yaptığı eserlerle Uluslararası Dikif sergisine de iş tirak edecektir. Kız san'at mektebinde sergi Sokağa bırakılan iki yavru Büyük san'atkâr Mimar Sinanın ölümünün yıldönümü dolayısile memleketin her taraf ında olduğu gibi, Koca Sinanın şaheserinin bulunduğu Edirnede de büyük merasim yapılmış, Sinanın hatırası taziz edilmiştir. Yukanki resim bu merasimden bir intıbadır.