17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 Birincikânun 1933 CUMHURİYET SON MABERLER V€ TELSiZLE TELEFON RAP Ingiltere, Almanya ile de uzlaşmak istiyor İngilterenin Berlin elçisi, Almanya Devlet Reisile önemli bir mülâkat yaptı Berlin 15 (A.A.) Ingilterenin Berlin sefiri Sir Eric Phippsin Hitleri ziyareti İngilterenin Cenevrede uzlaştırma teşebbüsleri yapılmakta olduğu ve Deniz konferansının Londrada toplantıl arını yapmakta bulunduğu şu sırada Almanya hükumetile temasa girmek arzusunu göstermekte olduğu suretinde tefsir edilmektedir. Ihtimal bu ziyaretin saikleri arasında Uzakşark vakayii de vardır. Yarıresmî bir bildirik, bu mülâkata hakim olmuş olan açık görüşmeyi ve itimadı ehemmiyetle kaydetmekte ve Sir Phippsin Hitlerle silâhlann tahdidi hususunu ve bir hava misakı akdi meselesini görüşmüş olduğunu bildirmektedir. Sanıldığına göre Almanya bu iki meselede intizar vaziyetinden çıkmak niyetinde değildir. Italyan Habeş ihtilâfmın almış olduğu şekilden ve bunun Avrupanın vazi yeti üzerinde hasıl edeceği akislerden pek ziyade müteessir olmuş olan Hıtler, muallâk meselelerin halli zamanınm gelmiş olduğuna kail bulunmaktadır. Ankara Atlıspor kulübünün tertib ettlği müsabaka Dün muvaffakiyetle yapıldı, gece de Ankarapalasta bir toplantı yapıldı Ankara 15 (Telefonla) Ankara Atlı spdr kulübünün tertib ettiği Ankara turu müsabakası bu sabah başladı. 25 kilometroluk çetin yarışa giren kadınlar arasında Atıfet Timur birinciliği, Semiha Celâl, îrmgarb Gibsala ikinciliği aldılar. Erkekler arasında Rıdvan Lü birinci, Cihad Apayık ikinci geldiler. Bu müsabaka dolayısile bu gece saat 21 de Ankarapalasta bir toplantı yapıldı. Ziyafette Atlı spor kulübünün bütün azaları bulundular. Dahiliye, Maarif, Ziraat ve Millî Müdafaa Vekilleri de toplantıda idiler. Müsabaka neticesi Ziraat Vekili Muh lis tarafından bildirildi. Mükâfatlar verildi. Kordiplomatik te dahil olduğu halde bu toplantıda 300 den fazla aza vardı. Sis dağılıyor mu? Yazan: Halid Ziya Uşaklıgil O sabah temmuzun parlak güneşi gecenin son sislerini dağıtarak kırmızı bir tepsi gibi, her güne mahsus acele siz, telâşsız halile ufukta yükseldi. Yesilköyün kuru tarlalarında çiy bakivelerini yalıyan ziyalarını salıverdi. Bu sabah onunla beraber memlekette fevkalâde bir vak'anın zuhura geldiğine vâkıf değil gibivdi; zaten o vak'aya hiç kimse vâkıf değildi. Ben de her gün gibi uyandım. bugünün her günden başka türlü bir gün olabileceğine ufak bir şüphem bile yoktu. Muhakkak, benim gibi hiç kimsenin şüphesi yoktu. Ta ki... Ta ki, artık güneş yükseklere doğru çıkmışken. birdenbire bahcemin kapı smda bir gürültü oldu. Penceremden baktım, köv dostlarımdan ücü. beşi, aralarında Gelenbevi Saidle Hakkı Haîid. telâs içinde, fevkalâde zamanlara mahsus bir heyecan halinde kapıdan içeri giriyorlardı. Ne olmuştu? Köyde yangın mı vardı? Asağı koştum. onlar benden evvel misafir odasına girmişlerdi. Hakkı Halid elinde bir gazeteyi salhyarak <Oh!.. Oh!..» dive göğsünün havasmı boşaltarak, kendisini bir koltuğa salıvermiş, bavılmak üzere idi. O zaman elinden gazeteyi aldılar ve bana iç sahifelerden birinde. müteferfik havadis arasında. üç satırlık bir yazıyı gösterdiler: Abdülhamid, Kanunu Esasinin yeniden mer'iyete geçmesine irade buyurmuştu. Nihayet Rumeliden zuhur edeceğine ne vakittenberi intizar olunan netite bu üç satırla doğmuştu, bir dakika durdum. Bu, bana: «Dağ kendisini sıkmış sıkmış, nihayet bir fare doğurmuş!.> dedirtecek bir his verdi. Uzun senelerdenberi yalnız resmî salnamelerin başında uyuyan Kanunu Esasî bu sabah temmuz güneşile beraber kefeninden sıyrılmış şu üç satırın icine sarınarak tekrar hayata çıkmıştı. Bu yeni hayatında, salnamelerin başında geçen uzun uykusundan başka türlü olabilecek miydi? Kınaşık kalmış bir kapıdan, yahut camı kırık bir pencereden içeri kayan yabancı bir kedi sinsiliğile memleketin mukadderatına sokulan bu kanunu e sasî vak'asının şümulü, avakibi ne ola bilirdi? Görülüyordu ki bunu sessizce, bellisizce sahifelerine geçiren gazete sahibleri ceblerinde zabıtamn gözlerinden gizli tutulacak bir bomba taşıyan adamlara mahsus korku halecanmda idiler. Kaç kişi gazete okuyacak, oku yanlardan kaçı bunu farkedip görecek, görenlerden kaçı bunun ehemmiyetini idrak edecekti? Bu haber böyle veri lince, demek oluyor ki... O zaman hep beraber, bir türlü intizam altma almamıyan karmakarışık bir muhavere, hatta bir mübahase arasında bu <demek oluyor ki...» cümlesinin arkasına hatıra gelen ihtimalâtı ekledik. Padişahın malum ve mücerreb olan hile ve desise tıynetinin altında gizlenebilecek bütün ihtimaller dökülüp sa vıldı. Nihayet bu dostlardan ikisi, Saidle Hakkı, kollan sıvamak, îstanbula koşmak, matbaaları dolaşmak, onlarm uvuşukluğunu sarsmak. uykuda kalan dikkatleri uvandırmak kararını aldılar. Elbette bu kararı onlarla beraber alıp harekete geçen başkaları da vardı. gitmekte olduğuna vâkıftık. Bir arabaya bindik. Köprüden zarzor, kalabalığı yararak geçebildik, vakta ki Karaköy den rıhtıma saptık ve bu izdihamın arasından Tophaneye doğru yönelmek istedik, anladık ki nhtımın üzerinde canlı o kadar canlı ki tehlikesini görüp anlamamak mümkün değildi bir baska rıhtım vardır ve bunu yarıp geçmek umulamazdı. Bütün şehir her çeşidden unsurlarını, her sınıftan halkını, bilhassa idrakine, şuur haricinde ha reketine güvenilemiyecek efradını sokaklara dökmüş, bu Yıldıza giden yola yığmıştı. Nerej'e ve niçin gidiyorlardı? Orada ne olacaktı? Üç kişinin bir ara da toplanmasından otuz şu kadar yıl ürkmüş, titremiş bir müstebid padişah saraymm etrafını çeviren bu halkı görünce ne yapacaktı? Ya o sırada, gene idrakine güvenilemiyen bir muhafızın silâhı patlasa bunun akibeti ne olabi lirdi? n HFM D NALINA MIHINA İngilterenin dönekliğil ; ngiltere, Italya Habeş davasın3a aylardanberi hak şampiyonluğu ettikten sonra, birdenbire yüzgeri etti j Fransa ile beraber İtalyanın son tekliflerine benzer sulh tekliflerinde bulundu. Ingiltere, neden böyle birdenbire siyasasını değiştirdi? İtalyanın harb tehdidlerinden mi korktu? Mısırdaki kanşıklıklardan mı yıldı> Italyaya kur yapan Fransanın ısrarlanna mı dayanamadı? Umumî bir harb çıkmasından mı endişe etti? Uzakşarktaki menfaatlerinin Japonya tarafından ihlâli tehlikesinden mi ürktü? îtalya ile gizlice başka bir uyuşma mı yaptı? Yoksa, îngiliz siyaseti, bizim goremediğimiz ve sezemediğimiz yeni bir manevra mı çeviriyor? Lehistanda açlık Amerikadaki 2 bin faşist aleyhtarı ve sefalet... İşsizler çete halinde şi «Kahrolsun faşizm» mendiferlere saldırıyor diye nümayişler yaptılar Varşova 15 (A.A.) Sefalet çeken ban işsizlerin, çete halinde hücum ve yağmalarına mâni olmak için, kömür taşıyan şimendifer katarlanna silâhlı muhafızlar konmuştur. Bu çeteler, açık sahalardan geçerken katarlara taarruz etmekte ve sonradan toplamak üzere kömürleri dışarıya at maktadırlar. Muhafızlar, Torun yakınında bu adamlardan bir tanesini öldürmüşlerdir. Nevyork 15 (A.A,) 2000 aleyhtan «Kahrolsun faşizm» diye ba ğırarak enternasyonali teganni ederek İtalyan Kızılhaçınm Madison Sgyareda yapmış olduğu bir mitingi kesmek teşebbüsünde bulunmuştur. Bu mitinge 20,000 kişi iştirak etmişti. Ve aralannda Guadia Belediye Reisi de bulunuyordu. 500 polis, nümayişçileri yumrukla dağıtmak mecburiyetinde kalmışhr. Bir kişi yara anmıs, bir kişi tevkif edilmiştir. Yunanistanda feyezanlar Atina 15 (Özel) Yunanistanın muhtelif yerlerinden îç Bakanlığma gelen resmî telgraflarda her tarafta hâlâ Sİddetli yağmurlar devam etmekte olduğu bildirilmektedir. Yağmurlardan husule gelen feyezanların gerek mezruat ve gerek meskenlere yaptıklan hasaratm pek büyük olduğu da ilâve edilmektedir. Makedonyanın yüksek yerlerinde pek çok kar yağmaktadır. Yerli mallar haftası için Ankarada yapılan toplanh Ankara 15 (A.A.) Artırma ve Yerli malı haftası münasebetile bugün saat 14 te Hâkimiyeti Milliye meyda nında büyük bir toplantı yapılmıştır. Ellerinde millî ekomoni ve artırmaya dair dövizler yazılı levhalar taşıyan kız ve erkek okullann ve birçok kalabalık halkın iştirakile yapılan bu toplantı heyecanlı gösterilere meydan vermiştir. Toplantı, mızıka ile birlikte söylenen lstiklâl marşile açılmış ve söz söyliyen genclerimiz içinde bulunduğumuz büyük günün manasını çok içten sözlerle yaşatmışlardır. Söylevlerden sonra merasime Onuncu yıl marsile son verilmiştir. Bu akşam Ankara radyosunda Türkofis başkanı Mecdet de Yerli Mallar haftası münasebetile bir sb'ylev vermiştir. Yunanistanın yeni Ankara elçisi Atina 15 (Özel) Yunanistanın Ankara elçiliğine Uluslar Sosyetesi daimî Yunan mümessili Rafaelin tayini kat'î olarak kararlaştırılmış ve Türkiye hiikumetinden istimzac edilmiştir. Fransa millî müdafaa bonolan çıkarıyor Paris 15 (A.A.) Resmî gazete 16 Japonlar Çine yeni asker tlkkânun tarihinde iki yıl vadeli ve yiiz gönderdiler de 4 faizli millî müdafaa bonoları ihracına mezuniyet veren bir kararname neşPekin 15 (A.A.) Kalgandan bildi retmiştir. riliyor: 60 Japon askeri birçok silâh ve müt n büyük deniz tayyaresi himmatla buraya gelmiştir. Bunlann Natalda ne için gelmiş oldukları hakkında resNatal 15 (A.A.) Dakardan hareket eden Lieutenant de Vaisseau Paris men izahat verilmemekte ise de bir işdeniz tayyaresi dün saat 18 de buraya gal mevzuu bahsolmadığı zannedilmekinmiştir. Tayyare Antil adalarına hare tedir. Bununla beraber Chahar eyaleti memurları, Japonlarm ileri hareket ket edecektir. lerinin eyaletin diğer yarısına da te îngiliz donanması Singapurda vessü etmesinden korkmaktadırlar. manevralar yapacak Londra 15 (A.A.) Deniz Bakanlığı bu ayın 16 sile 19 u arasında, Singapurda deniz ve hava kuvvetlerinin iştira kile muhtelif manevralar yapacağını • haber vermektedir. Bu manevralar v hususî bir maksadla olmayıp, senelik *qlim programına dahildir. * Bu manevralara Hermes ve Kornvall saffı harb gemilerile bir muhrib filo tillâsı iştirak edecektir. Yeni îspanya kabinesinin vaziyeti Madrid 15 (A.A.) Portetla ValIadaras kabinesinin teşekkülii İspanya siyasasında iki önemli nokta kaydetmek tedir: 1 Korteslerin yakında dağıtılmalî, 2 Aksion Popüler partisi şefi Gil Robbesin hezimeti. Gil Robbesin hezimetini ısrarla istem'ş olan Cumhurreisidir. Cumhurreisi bu partiye mensub gazetelern dileklerine rağmen, iktidar mevkiini partinin başkanma vermemiştir. Halbuki, Korteslerde bu parti hepsinden kalabalıktır. Sü Bakanlığından aynlırken, M. Robles, uğradığı hezimetin muvakkat mahi yette olduğunu ihsas eylemiştir. M. Robles «ihtilâl ve onun suç ortaklarına karş mücadele» adını verdiği kıyasıya bir mü' çadeleye atılacaktır. Tiençin 15 (A.A.) Tiençine pek yakın bulunan Tangku limanı Yinjukengin kumandasında Milis müfrezeleri ta rafından işgal edilmiştir. Yinjukeng 25 ikinciteşrinde Şahar gayriaske'rî bölgesınin muhtar meclisini açan kumandandır. Bir Çin membaı, işgalin son defa Honan valisi tayin edilen Şangçen kıtaatile küçük bir muharebeden sonra öldüğunü ve iki tarafın ağır zayiata uğradığını bildir mektedir. Asangçen kıtaab Takuya doğru çekilmiştir. İtalyada muz ticareti devlet inhisarına giriyor Napoli 15 (A.A.) Gelecek yılbaşından itibaren muz ticareti, endüstrisi ve sevkiyan gerek italyada ve gerek sömürgelerinde devlet inhisarına tâbi tutulacaktır. Brezilyada mahsul vaziyeti Buenos Ayres 15 (A.A.) Tanm Bakanı Duho, hububat ofisinin bir top lantısı esnasında bu seneki mahsulün, on beş senedenberi elde edilen en az mahsu olduğunu söylemiştir. 1.6 Işte bir sürü sual ki ingilterenin dönekArabanm içinde, zarurî bir uzun te liğine mana vermek istiyenlerin zihinlerinvakkuf esnasında, bunu düşündük; düşüncelerimizin söylemeğe lüzum gör de dolaşıp duruyor. Filvaki îngiliz polimiyen bir münakalesi vardı ve üçü tikasınm birdenbire tornistan etmesindeki müzün de yüreğimizde bir düğümle, hikmeti kolayca anlamak kabil değildir. zaten ilerilemeğe maddî imkân olma Yalnız ortada bir hakikat vardır ki o da, dığmdan, dönmeğe karar verdik. İsviçre buzlarında kayarken düşüp burO günün tafsilâtmı okuduktan. ayni nunu kırmak suretile Habeşlilerin ahma le bomba günü gibi soçukkanlılığını uğramış olan îngiliz Hariciye Nazın muhafaza eden Abdülhamidin arabasının, Ingiltereyi çok küçük düşüren bir haAnkara mıntakast kongresi na tırmananlara karşı sükununu kay , betmediğine vâkıf olduktan sonra bu rekette bulunmuş olduğudıfr. Ankara 15 (Telefonla) Ankara itidalin altında, fırsata terekkub eden Milletler Cemiyetinde, İtalyanın müspor mıntakasınm temmuzdanberi yapıl bir beklemenin mevcud olacağına hük tecaviz olduğunu 54 millete tasdik ettirmıyan kongresi bngün toplandı. Kongrede metmek zaruri idi. dikten ve 50 milleti Italyaya karşı cephe münakaşalar olmadı. İntihab neticesinde Zaten günden güne azan bir çılgın aldırdıktan sonra, îngilterenin soldan geeski heyetler hemen kâmilen seçildiler. lik, günden güne kuduran bir delilik ri etmesi, italyanın Habeşistanı istiîâ hırMerkez heyeti reisliğine Erzurum say havası vardı ki bunu hiç bir kuvvet da sını tatmin edecek tekliflerde bulunması, lavı Şükrü Koçak, Futbol heyeti reisli ğıtamazdı; artık bir fırtına içinde ya bu devletin hak şampiyonu değil; menfağine Orhan Apak, Atletizm heyeti reis şanıyordu; bir fırtına ki anasırın bir at bezirgânı olduğunu gösteriyor. Çünkii, liğine Ekrem, Kayakçılık heyeti reisliğisarhoşluğuna benzerdi, fakat altında ne Ilyas, Güreş heyeti reisliğine Ekrem bir musibet saklandığına, o patlayınca iki ay evvel, italyanın tekliflerini reddedip te şimdi ayni şeyleri kendisinin teklif her şeyin yıkılacağına inanılıyordu. Küskü, Su sporları reisliğine Hikmet, Eskrim heyeti reisliğine Muhib seçildi Umumî meydanlarda, bahçelerde, hü etmesi, ancak bir suretle tefsir edilebilir: kumet dairelerinin önünde, ezcümle Italyayı önceden tazyik ve tehdid ettıkler. Babıâli caddesinde, o zaman oraya kar fen sonra, bir takım menfaat esaslan üzeAnkarada lik maçları şı duran cServetifünun» matbaasınm rinde gizlice onunla anlasmış olmak... Ankara 15 (Telefonla) Ankara seddinde öyle gösteriler oluyor, ki kıEğer, Ingiltere, Milletler Cemiyetinin lik maçlanna bugün devam edildi. Mu sılmış seslerle öyle nutuklar söyleni ve hakkın kahramanı halinde ortaya a vordu ki bunlann altmdan ne çıkacak hafızgücü çok zayıf olan Demirsporu t:larak dünyayı peşinde sürükledikten dive düşündürüyordu. 1 3 0 yenerek bu yılm gol rekorunu sonra, kendine bir takım menfaatler te Bu satın yazarken gözümün önüne yaptı. min edince mütecavizİ mükâfatlandırmak bir manzara geldi: «Servetifünun> matBundan sonra Ankaragücü ile Genc yolunu ruttuysa, politika âleminde, vakbaasının seddi üzerinde idik. Sokakta lerbirliği maçına başlandı. Maç 2 2 ye müzdeham bir kalabalık, ortada nutuk tile ona takılan «Perfide Albion» adının beraberlikle devam ederken hakem, söyliyen biri, seddin üzerinden cevab doğruluğu bir daha tahakkuk etmiş olaGenclerbirliğinden sağ açığı oyundan cıveren diğer biri vardı; bu kalabalık caktır. (Perfide lugate göre hain, sidk kardı. Ankaragücü muhacimlerinden Sadalgalanarak Babıâliye akın etmek, es ve hulustan ari, vefasız, hakikatsiz de lihin de kolu kırıldı. Bundan sonra ha ki idare adamlarından mürekkeb hü mektir.) kem Genclerbirliğinin kalecisini oyun kumeti kolundan tutup dışarı atmak Bir devletin, dün tükürdüğünü bugün dan çıkarmak istedi. Bu sırada münaka istidadmda idi. Seddin üzerinde yığıl yalaması, bu kadar düzenbazhk etmesi mış olanların arkasmda, galiba Selâ şalar oldu. Hakem de oyunu tatil etti. nikten İstanbula Ittihad ve Terakki politikacılığın en bayağı şekli olduğu iParis Esham Borsasında murahhası olarak gönderilmiş olduğu çin, ingilterenin Îtalya Habeş meselesi Paris 15 (A.A.) İşlerin pek seyrek sanılan Rahmi Bey duruyordu. Bir ara münasebetile dünya milletleri nazarın olmasına rağmen Esham Borsası büyük lık gözüm ona ilişti ve gördüm ki bir daki yüksek mevkiinden, Hariciye Na bir mukavemet göstermektedir. elile çenesini tutmuş, bu kudurgan dal zırı Sir Samuel Hoare gibi düşüp bur ganm karşısında düşünüyordu. Ne dü nunu kırmasını bir türlü aklımız almıyor sündüğünde tereddüde yer bırakacak ve bu işte kavnyamadığımız bir sıyaset bir emare yoktu. Açıkça okudum: Se inceliği tahayyül ve tevehhüm ediyoruz. lânikte başlıyan iş, bu azim fırtınayı Eğer, Ingiltere, Habeşistan tarafmdan nasıl olup ta doğurmuştu ve bu fırtına reddedilen sulh teklifinde ısrar eder ve nasıl yatıştırılabilirdi. bunu Milletler Cemiyetine de kabul et(Başmakaleden devam) Rahmi Beyin eli çenesinde bu düşün tirmeğe kalkışırsa, bir hakikat daha meycesi o tarihten sonra herkesin, bilhassa hakikaten burada ve Fransız sefaretinde dana çıkacak, bütün dünya, meğer, Sinİttihad ve Terakki cemiyetinin düşün kâtibse kendisi gözleri kapalı olarak lcenyor Musolini, ingilterenin ne mal olducesinin avni oldu. Fırtına yatışmadı, bi di karanlık hayalleri içinde yaşıyor deNihayet ertesi sabah gene o güneş u lâkis birbirini davet eden fırtınalar ğunu herkesten iyi anlamış bir aiyaset demek. fukta yükselirken gülüyor gibivdi; sis memleketi her gün biraz daha sarstı, hasıymış, diyecektir. Bu adama göre biz Fransız aleyhtarlı ler tamamile dağılmış ve altmdan se biraz daha akibeti meçhul bir sergü ğı namma neler yapıyormuşuz da neler. vinc heyecanlarile çılgın bir gün doğ zestin dolambaclarma sardı. Matbuatımız Fransa aleyhinde neşriyat muş oldu. Bu çılgınlığın ilk sesi Ab Nekadar arzu edilir ki Meşrutij7etin la doluymuş. M. Lavalin irtikâb ve irti dullah Zühtünün bir cOhL Oh!..> ma ilânmdan başlıyarak 31 mart hâdisesi şasına ve nerede ise Fransanın batmak | kalesile işitildi ve bu ses etrafta dalga ne kadar memleketin halini bütün te lenmiş bir Türk kalabalığı sizi kuşatırlarmı çarptıkça büyüyen, şisen aksi sadı, ne istiyorlar diye düşünürken bu üzere bulunduğuna dair düşmanca yazıda kabilinden genişliye genişliye, yük ferruatile beraber yaşatacak bir levha nun cevabmı bulamazdınız; Meclisi lar yazıyormuşuz. Halbuki bizim terakki sele yüksele memleketin bütün ufuk çizilebilsin, meselâ bir Michelet'ye benMeb'usana giderdiniz, bir sarık size Have tekâmül namma ortaya çıkardığımız larını kapladı. Her sabah doğan güneş zer bir kalem sahibi o günlerin ıstırabla, lifei ruyu zeminin hukukundan bahse eserler neymiş ki sanki? Ankarada bir dünkünden daha çılgın, dünkün endişe ile geçen korkunç hayatına bir derken öteden bir Rum, yahut. bir Eriki umumî bina ile bir iki fabrika.. den daha fazla bir delilikle kudurgan muhteşem destan yazarak son nesille meni Patrikanelerinin imtiyazından rin gözü önüne koysun. demvururdu; nihayet nereye uğrasa Bu garib mektubu takib etmiyeceğiz. bir gün gördü. Vukuat insaftan mahrum bir zarurî nız yüreğinizde bir düğümle evinize Fransız sefareti buradadır ve Türkiyede Sisler dağılıyor; sisler dağıldı der teselsülle birbirine bağlanıyordu: A döner, ve kâbuslar içinde bir uyku sizi binlerce Fransız vardır. Bu kara ruhlu ken onların altmdan berrak ve güleç vusturva, Bosna ve Herseği ilhak ederyazıların hiçbir nok^ısında hakikate te bir gün doğacağına bir korku, bir ha ken, Bulgaristan Şarkî Rumeliyi de sü yatağınızda yuvarlar dururdu. İsterdim ki bunları bütün söyliyecek mas etmediğini bizden evvel onlar görür lecan, bu inkılâb da tarihte emsali bi rükliverek istiklâlini ilân eylerken ler ve söylerler elbet.. Yalanlanması biz linenlerden birine, meselâ Fransa Bü memlekette Türkten başka nekadar un bir dil, yazacak bir kalem çıksın da yeden ziyade salâhiyettar Fransız makam yük İhtilâline benzemesin diye titriyen sur varsa hep asırlardanberi uyuyan ni nesiller o zamanlarda ne korkunç ihtiraslarını meydana vuruyorlardı. bir hayat yaşandığmı görsün. lanna düşen bu isnadlar karşısında biz bir şüphe doğuyordu. Burada beni en ziyade ürküten bir O günlerden birinde, hemen Meşru Türklerde de iftiraklar başgöstermişti: yalnız Türk Fransız dostluğunun böyle Gecen idareden müstefid olanlar, şeri şeyi hatırlıyorum: Meclisi Meb'usan, çocukça iftira ve hücumlardan müteessir tiyet ilâmnın üçüncü günü, biz üç kişi, Adliye sarayında idi, reis Ahmed Rıza olmıyacak kadar sağlam ve kuvvetli ol Said, Hakkı ve ben, îstanbulun havası at bayrağı altında toplanarak türlü e mellerin husulüne çalışanlar, daha son Bey o sıralarda Kandillide kurulacak duğunu söylemekle iktifa edeceğiz. nı koklamak için köyden indik. Halkın ra ArablaT, Kürdler, Arnavudlar, Lâî Enası Sultanî esaslannı tesbit etmek i YUNUS NADl büyük bir dalga halinde Yıldıza doğru lar... Biribirile imtizac etmesine imkân çin bir heyet toplamıştı. Gelenbevî Sa tasavvur edilemiyen bütün bu zıd un idle ben de burada azadan idik. Bir gün surlar aylarca kazanm içinde, dakika davet edildik ve beraberce oraya gittik. dan dakikaya patlamak istidadım gös Kapıdan girerken nöbetçilerin önün den geçij'orduk. Nöbetçiler Selânikten tererek kaynadı durdu. ON gelmiş olan Meşrutiyetin yegâne silâh En korkunç kazan memlekete necat kuvveti olmak üzere telâkki edilen lfîYI ve selâmet getirecek diye beklenen, Avcı taburundandı. İşte bu Meşrutiyet türlü intihab mücadelelerinden, diğer muhafızlarından olan nöbetçilerin ö // unsurlarla çarpışmalardan sonra açıla nünden geçerken onlarm bize, ikimize, bilen Meclisi Meb'usan oldu. Asıl burada öyle derinden gelen bir kin, ta yürek görüldü ki meşrutiyeti getiren kuvvet ten kopmuş bir adavet hissile baktık çözülemiyecek bir muammanın karşı larını gördük ki ikimiz de ayni saniyef smda aczinden ellerini uğuşturmakta de iliklerimize kadar donduk. Merdi dır. venlerden çıkarken biribirimize bak • Her gün adım başmda gelecek tık, ve kısa birer cümle ile bu bakışın >.) musibetin bir mukaddemesi görülürdü. korkunç manasını sorduk. Köprüden geçerdiniz, bir Cemiyeti Bittabi bu sualin cevabını o zaman Muhammediye nümayişinin akmı yo veremedik, onun cevabmı 31 mart verlunuzu keserdi. Beyoğlundan Galata di. HALtD ZİYA UŞAKLlClL ya inen, etrafı Rum unsurile çerçeve Türkiyede Fransaya karşı iltizamî bir düşmanlık mı var? V q
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle