24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
r Tarihi roman : 101 Yazan : M. Turhan Tan CÜltfHURİYEl 9 İkinciteşrin 1935 [ Şehir ve Memleket Haberleri j Siyasî icmal Ecnebi şirketlerin Dün yeniden kuduz vak'aları oldu alacağı tütünler Çek rejisi büyük bir münakasa açtı Şehrimize gelen İsveç Tütün Rejisi heyeti buradaki incelemelerini bitirmiş tir. Heyet, kendi hesablanna evvelce satın alınmış olan bir parti tütünü muayene etmistir. Bu tütünler yakmda sevke dilecektir. Edirnedeki Yenisarayın bahçesindeki koruda tavşandan parsa kadar her ceşid hayvan üretilmişti! Bütün bu oyunlar, eğlenceler ve şölenler bitip te Mustafanın gerdeğe konulacağı gece gelip çatınca beyler bir yere toplandılar, halecan içinde kıvranan güveyi aralarına aldılar, uzun uzun ö ğüdler verdiler, bir gerdeğin bin pusudan üstün olduğunu anlattılar, ayağmı denk alıp sendelememesini söylediler ve bu yarı şaka, yarı gerçek konuşmadan sonra su dilekte bulundular: Türk türesine göre büyük savaşların başında ve sonunda sürgün avı yapılır. Evlenmek, en büyük bir savaşa girmek demektir. Değme babayiğit bu savaştan yüzaklığile çıkamaz. Nice şehbazlar vardır ki dağlara diz çöktürürken hatun kişiler önünde diz çöküp kalmıştır, sakalını kınalı parmaklara kaptırmıştır. Mustafanm sonu nasıl çıkar, bunu bilmeyiz ama bir sürgün avı isteriz. Gerdekten kırk gün sonra akına hazır olsun!.. Fakat Mustafa, kırk gün değil, kırk saat bile evliliğin zevkini süremedi. Tozu dumana katıp gelen bir ulak ona, hünkânn kendini beklediğini ve hemen atlanması gerek olduğunu bildirmişti. Genc güvey, duvağı henüz yatağın ucunda asılı duran güzel karısile vedalaştı, uvkudan yeni uyanıp sabah sütlerini icmekte bulunan akıncı beylerin elini öptü: Ev sizin, dedi, Semendere sizin, ben gidiyorum. Yoldaşları artık siz kollayın, yolcu edin!. Ve yaptısh davetin icyüzünü bilmiyen ulakla bile Edirneve doğru yola çıktı!.. Fatih Sultan Mehmed, Semendere Beyini Edirnedeki Yenisarayda ve sa fayın bahçesinde kabul etti. Tuncanın, dört yanmı çevrelediği bu bahçe, o devre göre eşsiz bir güzellık taşıyordu. Bir yanı, Saraçhane köprüsüne kadar uza yan bir koru ile örtülü olup bu koruda tavşandan parsa kadar her çeşid hayvan üretilmişti. Fatih, korunun daha ilerisin deki geniş çimenlikte, Adalet köşkü denilen yerde bulunuyordu. Hava güzel ve pek güzel olduğu için çimenler üzerine ihramlar serdirerek ve arkasını altın toplu direğe vererek sabah safası sürüyordu. önünde gül, sümbül, menekşe, lâle, yasemin, erguvan, zerrin, nerkis, zambak, nesrin, şakayık, karanfil gibi çiçeklerden yapılma koca koca demetler vardı. Onlann kokusunu gözile almak istiyor gibi görünüyordu, haz dolu bakışlarını de metten demete dolaştınyordu. Semendere Beyi, işte bu durumda kendisile yüzyüze geldi, el öpüp bir yana çekildi. îşkodra Valisi Antonyo dö Leçenin yanında ayaküstü kalmamak ıçin merdce bir hamle yapıp valınin ve yanındaH Dominiken papazının mantolarını kendine minder yapan Mustafa, hünkârın karşısında da elpençe divan durmaktan sinirleniyor gibiydi. Fatih, bu sinirlenişi sezmekten ziyade kendi neşesinin zorile nazik davrandı: Hos geldin babayiğit, dedi, otur da konuşalım. Mustafa, çimenler üzerine dizçöktü, hünkârın dayandığı uzun direği ve onun ta tepesinde asılı duran altın topu göz den geçirdi, belli belirsiz gülümsedi: Dügün günlerinde okla delerek içindeki altınlan akıtmıs olduğu masraoa hatırına gelmışti. Bu hatırlayış tabiatile onun gözlerini geriye, Semendereye ve orada günleri sayan yeni gelinin odasma götürüyordu. Dün neredeydi, bugün nerede bulunuyordu ve yarnn nereye gidecekti?.. Bunu düşünmek onu dalgınlaştınyor, baskalaştırıyordu. Hünkâr da ağzını açmıyarak onu süzüyordu ve sık sık ta çiçek demetlerile mesgul oluyordu. Neden sonra şöyle bir doğruldu: Mustafa, dedi, seni Venediğe yollıyacağım. İşkodrada yaptığın elçiliği beğendim. Venediğe de elçi olarak gıdeceksin. . Genc akıncı gene gülümsedi, bir iki ay önce Venedik önlerinde yarattıklan donanma günlerini düşündü ve bu düşüncenin şevkile şu karşılığı verdi: Biz, Turhanoğlile daha dün f>radaydık. Bu dileğini öğerenseydim akmcıîarımla şehre girerdim. Fatih te gülümsedi: O giris. elçi girişi olmazdı. Sen oraya barış müjdesi götüreceksin, benim emirlerimi bildireceksin, bir anlaşma yapıp döneceksin. Belki bir gün dediğin de olur, oraya akıncılar girer, Yeniçeriler girer, Sioahiler girer. Şimdilik yalnız sen gideceksin. Ve sonra onun yapacağı işleri anlatmıya gırışti: Venedikle barışıyoruz. îstanbulda vezirlerım görüştüler, anlaştılar. Napoli Kralı Ferdınandla, Macar Krah Mat yasla da anlaştık. Floransa dükası Lo renço Domerıçi zaten dostumdur. Şimdi sen, benım bir mektubumu Venediğe götürüp cumhura barış bağışladığımı müjdeliyeceksın. Sonra yazılacak andlaşmıya Yunan adaları hâkımi Leonardonun adını sokturmıyacaksın. Bu adam, on altı yıldır Venediğe yardım ediyor. Bundan ötürü ceza gönrMidir. Halbuki Venedıklı, onun da barıştan pay almasını ister. Iste sen ne yapıp yapıp bu herifi bans dışında bırakacaksm. Biraz düşündü, nasıl bir maksad ta şıdığını Mustafanın iyice kavrıyamamış olacağıru oranhyarak daha açık davrandı: Frenklerin sözürte inanılmaz, onlar bir gün and içerler, yarın bir pul kaza nacaklarını umunca sözlerini ayak altı na atarlar. Onun için biz uyanık durmahyız. Barış mı istiyorlar? Peki. Verelim. Lâkin yolumuzdan geri kalmıyalım. Anladın değil mi?.. Hem barışacağız, hem yürüyeceğiz. Bu iki işi birden başarmak için Leonardonun adını andlaşmıya sokmamak lâzımdır. Mustafa, Fatihin ne demek istediğini kavramıştı ve kavrayışın. ona da anlatıyordu. Dileğin şu olsa gerek şevketlu hünkâr. î'talyanlarla savaş gene sürecek. Fakat Venedik yolıle değil de adalar yolile yürüyeceğiz. Evet babayiğit öyle. Leonardoyu bans dışmda bırakırsak yürümekte öz gür kalırız ve çok kazanınz. Çünkü bi zim adaları alışımız, Napoli Kralını kuskulandırır, belki harekete geçirir. Venedikli ise Napolililerin ezilmesini ister, bize yardım eder. İş te böylelikle daha kolay yürür. Limanda yeni tesisat projesi Tahmil ve tahliye işi makineleştirilecek Izmir ve Istanbul liman idarelennin Ekonomi Bakanlığına devri için bır kanun projesi hazırlanmaktadır. Bundan iki ay sonra yani 936 yılı b^şından itibaren liman ve nhtımlar Ekonomi Ba kanhğı eline geçmiş olacaktır. Ankaradan şehrimize gelen maluma ta göre hazırlanan bir projede bu dcvir işındea başka mühim esaslar tesbıt ccîıl miş bulunmaktadır. Istanbul limanının yeni şekilde ıslahı için şimdi dörtte biıi gümrüklerin elinde bulunan anbar vc antrepoların Liman Genel Dırektörlü ğüne verilmesi, îstanbulda umumî ma ğazalar açılması, rıhtımların mıhanık vesaitle takviyesi de bulunmaktadır. Habeş meselesi ve Mısırdaki vaziyet abeş meselesinde İngilterenîn fevkalâde asabiyet gösterme sinin ve Italyanlara karşı şiddetli muhalefette bulunmasının birçok; mühim sebebleri vardır. Bu sebeblerden jcişlıcası Mısırdaki mevkiini ve menafiini tehlikede görmesidir. Bunun için Ingilterenin AJcdenizde ahiren aldığı askerî tedbirlerin ve hazırlıklann merkezi sıkletî Mısırdır. îngilterenin 45 parça gemiden mürekkeb Akdeniz donanması şimdi Iskenderiyeyi üssülhareke yapmıştır. Bü yük manevralarını Mısır sularında ya <* pıyor. Nefsi îngilterenin haricindeki en bü • yük İngiliz hava kuvveti de Mısırdadır. Bombardıman ve avcı tayyarelerinden mürekkeb olan bu büyük hava kuvvetinin mevcudü şimdiden bini geçmiştir. Mısırdaki îngiliz işgal kuvveti dahi asıl în;iltereden ve Hindistandan celbedilen ^eni îngiliz alaylarile kuvvetlendirilmişir. Son gelen telgrafnameler, îngilizlerir^ skenderiye ile Bingazi arasında, sahilde r e çölde fevkalâde tahkimat yapmakta ılduklannı bildiriyor. Tarabyada bir köpek tam on dört kişiyi ısırdı Şehrimizde iki üç gündenberi kuduz vak'alan çoğalmağa başladı. Dün bir köpeğin 9 kişiyi ısırdığını yazmıştık. Dün de Taksimde ve Tarabyada vak'a olmus ve Tarabyada kuduran bir köpek tam 14 kişiyi ısırmıştır. Bu vak'alar hakkında aldığımız malumat şudur: Bundan bir ay evvel Tarabyada bir evde Rus cinsi denilen neviden bir kö pek kudurmuş, fakat bunun kimse far cına varamamıştır. Kuduran köpeğin üç yavrusu da varmış. Yavrular çok güzel olduklanndan bir tanesi komsulara ve rilmiş, ikincisi de Taksimde bir madama hediye edilmiştir. Uçüncü yavru da evde kalmıştır. Sonuncu köpek evvelki gün kudurjnuş ve herkesi ısırmağa baslamış ve bu meyanda Karasu, Katina, Olga, Yanko, Sofya, Fıyo, Katina, Anna, Kace adlanndaki kimseleri ısırmıştır. Bun ar evvelki gün ve dün Kuduz hastane ;inde ayakta tedavi edilmişlerdir. Taksimdeki yavru da sahibi Madam Mariyi ısırmış ve ısırdıktan sonra ölmüş H CArkasi oar) İsveç heyetinin memleketimizd«'n 300,000 kilo tütün alacağı hakkındaki haberler doğru değildir. Bu reji hesabına her sene memleketimizden tütün alrna işi Mithat Nemli sosyetesi tarafından yapılmaktadır. Ayni sosyete bu sene de İsveç rejisi hesabına tütün alacaktır. Diğer taraftan Almanyadaki sigara fabrikalan tröstünün en maruf siması olan Shnur da önümüzdeki pazar günü şehrimize gelecektir. Shnurun memleke timize yaptığı bu seyahat birleşik Alman fabrikalan hesabına mühim miktarda tütün mubayaatile alâkadardır. Çekoslovak Tütün Rejisi de bu yıl memleketimizden bır milyon kilo tütün almak üzere yeni bir münakasa açmıştır. Reji, bu münakasaya iştirak etmek üzere ur. memleketimizdeki 23 tütün tüccarma daMacfam tedavi altına alınmışhr. T a vetiye göndermiştir. Çekoslovak rejisinin rabyadaki üçüncü yavru da henüz ku bu sene Izmir menşei tütün almıyacağı durmamışsa da bunun da diğerleri gibi anlaşılmaktadır. annesinden aldığı mikroplarla kuduracağı Münakasaya konulan tütünler Bursa, zannedilmekte olduğundan müşahede alIzmit, Düzce, Hendek, Samsun ve Bafra tına ahnmıştır. Dün yeniden Tarabyada bir köpek menşeleridir. Çek rejisi, gönderdiği şartnamelerde Samsunkâri işlenmiş tütün is kudurmuş ve tam 14 kişiyi ısırmıştır. Bu tememekte, oferto edilen tütünlerin başı haberi geç vakit aldığımızdan fazla tahyağlı, sıra pastal ve tonga olarak işlen kik edemedik. Yalnız yaralannm ağır olmadığını ve dünden itibaren tedaviye mesini ileri sürmektedir. Münakasa neticesi önümüzdeki mart başladıklannı öğrendik. Ismlan vatan daşlara gecmiş olsun derken diğer tarafayında belli olacaktır. tan da ilgili makamlann kuduz vak'alannın önüne geçmek için lâzım gelen tedUMVERSİTEDE birleri şimdiden almalannı hatırlatırız. tJniversite rektörü Romadan Ancak vak'alar gösteriyor ki kuduran öpekler ev köpekleridir, binaenaleyh geldi vaziyetlerinden sahiblerinin haberdar ve Yeni Roma Üniversitesinin arsıulusal mes'ul olmalan lâzımdır, köpeği olanlar açılış töreninde bulunmak üzere Roma da gözlerini dört armahdırlar. ya gitmiş olan Üniversite Rektörü Cemil Bilsel dün sabahki Semplon ekspresile şehrimize dönmüş ve Hukuk fakülıesindeki Devletler umumî hukuku dersine yetişmiştir. Rektör trenden çıkarken kendisini gören bir muharririmize şunları söylemiştır: « Roma Universitesi 700 yıl evvel Geçen sene Heybeliada açıklarında yapılmış bir binada idi. Talebeye dar bir deniz kazası olmuştur. Fıruzan vapuu gelen ve yeni teknik vasıtalara da elve ile Mudanyadan gelmekte olan bir morişli bulunmıyan bu binanın yerine 13 :ör çarpışmış ve bu kaza otuz üç kişinin milyon lirete yeni bir bina yapılm^tır. ölümile neticelenmişti. Suçlu olarak A Yeni yapılan enstitüler 17 parçadır. ğırcza mahkemesinde muhakeme edil Açılma töreninde yabancı menıleketler • mekte olan Firuzan gemisi süvarisi Husden gelen 200 delege ile Başvekil Mu nü kaptanla gemici Şevki ve molörün solini ve Italyan Universitelerinin mü kaptanı Faikın muhakemelerinc dün dt messilleri ve yüksek memurlan hazır budevam edilmiştir. Dürikü celsede Müd lundular. Musolini mühim bir söylev verdeiumumî iddiasını serdetmiş ve suçiuîadi. Söylevden sonra Üniversite sitesini nn cezalandırılmasını istemiştir. Müda teşkil eden yeni binalar gezildi Bu binafaa yapılmak üzere dava başka güne lar şezilirken ben hariciye teşrifat me bırakılmıştır. murile beraber yürüyordum. Öniımüz den geçen Musolini Rektörun beni ta Devlet Demiryollan nıtması üzerine geri dönerek elimi •ıktı direktörlüğü ve açılışa geldiğimden dolayı çok mem Cumhuriyet Halk Partisi îstanbul idanun kaldığını söyledi ve teşekkür etti. Ertesi gün ayni tören Kral önünde de re heyetinden Ali Rıza dün akşamki yapıldı. Delegelere birkaç gün görüîe ekspresle Ankaraya hareket etmistir. Ali Rızanın münhal bulunan Dcvlc' cek yerler gezdirildi.» Demiryollan Genel Direktörlüğüne ta ADLtYEDE yini ihtimalinden bahsedilmektedir. Yapılan tetkikata göre Istanbul limanında 24 saat zarfında 350 ton yükün tahmil ve tahliyesi yapılabılmektedır. Halbuki yeni tesisat yapıldığı zaman iki saatte 500 ton yükü yükleyip boşaltmak kabil olabilecektir. Bu mihaniki tesisat nhtımlar boyunca kurulacak ve 3 40C Habeş meselesinin bidayetînde Mısırbin liraya mal olacaktır. Bu arada rıh tımlann uzatılması hakkındaki proje de ılar asıl kendi memleketlerini tehlike ve esas itibarile tamamlanmış olduğuncîan bu tehdid altında görmekten ziyade, eski lcomşuları Habeşistanın hiçbir sebebsiz isişlerle birleştirilerek yapılacaklır. :ilâ ve tecavüze uğramasından dolayı îLimanın ihtiyaclanna tekabül eden talyanlara karşı teveccühsüzlük göster * bütün işlerin kolaylıkla yapılabilmesı için mişlerdi. Şu kadar var ki Mısırhlar aralimana aid ve muhtelif Bakanlıklara bağ lı bütün işler Liman Genel Direktörlüğu ında, Mısınn menfaatleri noktasından eli altıncîa toplanmaktadır. Bu suretle ngiltere ile îtalyanın arası açılmasını masraflar dörtte bire indirilmekle ve za iyi görenler çoktu. Bu karışıklık içinde mandan da onda bir istifade temın olun Mısırın kolayca istiklâlini temin edeceği de ümid olunuyordu. îtalyan ajanlan, maktadır. Bütün bu işler 1,5 milyon liraya çı aptıklan gizli ve alenî propaganda ile kabilirse derhal, olmazsa üç yıl içinde Mısırlıların bu yoldaki zan ve ümidlerini kuvvetlendirmişlerdi. yapılacaktır. DENtZ tŞLERÎ Fırtınadan sonra yolcu sayısı ;ok arttı Bir hafta kadar devam eden son fır tınalar yüzünden deniz yolcularınm miktan çok azalmıştı. Havalar düzelir dü zelmez, yolcu miktarı birdenbire gayritabiî denecek bir derecede çoğalnıiî, lcabotaj hatlanna işliyen vapularda müj; kül vaziyetler hasıl olmuştur. Bilhassa yoîcu izdihamı evvelki gün son derece artmiş ve acentalar bilet gişelerini kapamak mecburiyetinde kalmışlardır. Bu seHebie yizlerce vapur yolcusu seyahatlerini tchir mecburiyettnde kelmışlardır. Ihracat mevsimi olması ve liı.ıanla rımızdan îstanbula ve harice mütrma diyen sevkiyat yapılması vap'irlanm'zın son hafta içindeki iş randımanlarım nis betsiz şekilde artırmıştır. Marmara faciası Müddeiumumî suçluların cezalandırılmasını istedi Fakat zaman geçtikçe faşistlerin yalnız Habeşistanla iktifa etmeyip Afrika da ve Akdenizde muazzam bir impara torluk kurmağı kafalanna koymuş oldukan meydana çıktıktan sonra Mısırlıların 'tri değişmiştir. Mısırhlar memleketle ıne îtalyanın göz diktiğine ve Mısırın Trablusgarbin akıbetine uğnyacağına kanaat getirmişlerdir. Bu vi\7^r M matbuatı ve erkân umumıyesı Italyaya karşı düşman bir tavır almıştır. Bundan dolayı vakit vakit Mısırdaki îtalyanlara karşı da humumetkâr nümayişler yapılıor. O kadar ki Kahiredeki îtalyan el • • isi Mısırlıların aldığı hasmane tavır va hareketi resmen protesto etmeğe lüzum görmüştür. Mısırda yetmiş binden fazla îtalyan vardır. Bunlar Mısırın ticaret, iktısad sanayi ve malî hayatında mühim bir a mildirler. Bu îtalyanlann kendi memle « ketlerinde gibi hareket etmekte olmalan ve îtalyan konsoloslannın emri üzerino îngiliz mallanna boykot yapmalan Mı sırhlann hoşuna gitmemektedir. Nesim Paşa hükumeti, Mısırdaki îngilizlerle teşriki mesai etmektedir. Mısır ordusu îngiliz ordusile birlikte müdafaa tertibatı almaktadır. îngilizlerle Mısırh • « lar menfaatlerinin müşterek olduğunu anlamışlardır. Fakat, Mısırlılara lngilizlere tâbi bir memleket halinde çalışmak bihakkin a « ğır geliyor ve Mısınn, istiklâlinin tanmmasmı ve îngiltere ile müttefik sıfatile çalışmasını istiyorlar. Şimdiye kadar Nesim Paşa hükumetini tutan milliyetper <* verler partisi (Vefd) dahi, halk naza • » nnda nüfuz ve itibannı muhafaza için, îngiltere ve Mısır devletleri arasındaki münasebetlerin taayyün eylemesini isti * yor. Mısırlılann bu dileklerine karşı îngilizler beynelmilel vaziyetin gergin ve tehlikeli bulunduğu bir sırada, Mısınn vaziyetini değiştirmek uygun düşmiyeceğini nimresmî bir ağızla ilân ettiler. Bu vaziyet karşısmda Mısırdaki bütün partile düşünmek mecburiyetinde kalmışlar ve vaziyetlerini yeniden tetkik etmek lüzumunu duymuşlardır. Şimdi Mısır hüt kumetinin değilse de Mısırm münerver efkân umumiyesile îngilizlerin arası sen ğumuştur. 1NHÎSARLARDA Afyon tohumları ıslah ediliyor Uyuşturucu Maddeler Inhisarı dün yanın muhtelif yerlerinden istenen şekilde afyon yetiştirebilmek için çalışmak tadır. Uzakşarktan istenen tiryaki afyonlannın yetiştirilmesi için tohum ıslahı tecrübeleri yapılmaktadır. Bu afyonlar dan Uzakşarkta yılda iki bin sandık kadar ihracat yapılabileceği umuLnak tadır. Inhisar Idaresi, Amerikadan dün mühim miktarda bir sipariş almıştır. Büyükdere Meyvacılık Enstitüsü açıldı Eroin kullanan bir kadııı mahkum oldu Sekizinci ihtısas mahkemesi eroin iç mek ve satmaktan suçlu bir kadmı mahkum etmistir. Melâhat ismini taşıyan bu kadının Rauf ve Adil isminde iki kışi ile beraber ayni suçtan durusmalan yapıı makta idi. Mahkeme, Melâhatin sekiz ay hapsine ve 133 lira para cezasma çarptırılmasına, iptilâsı sabit o'duğundan da 6 ay hastanede nezaret altında bu lundurulmasına, Adil ile Raufun bera etlerine karar vermiştir. Rus Konsoloshanesindeki kabul resmi Şüpheli bir ölüm Ramide oturan Osman kızı Hanife dün iple boğulmuş bir halde bulunmuştur. Cesed Adliye doktoru tarafından .muayene edilmiş ve Müddeiunıumilik bu şüpheli ölüm hakkında tahkikata başlarruştır. MUHARREM FEYZİ TOGAY 7 ikinciteşrin Ruı ihtilâlinin 18 inci yıldönümü îstanbulda da parlak surette kutlulanmıştır. Ev velki akşam Beyoğ Iundaki Rus konso loshanesinde bir resmi kabul yapılmış v * < sabaha kadar eğle nilmiştir. Kabul res minde Vali Muhit Kursa iftirak eden köylü talebeler muştur. Bunlar kısmen leylî olarak oku yacaklardır. Bir sene sonra iyi bahçıvan olarak yetişeceklerdir. Küşadda Istanbul Ziraat Direktörü ile Ziraat Odası üyelerinden bazıları bulunmuslardır. Dün Büyükderede Meyvacılık Amele Enstitüsü açılmıştır. îdarti Hususiyeye aid bulunan ve îstanbul Ziraat Di rektörlüğünce idare edilen meyva fidanhğındaki bu enstitünün açılmasından maksad iyi bahçıvan ve ziraat ustası ye tiştirmektir. İlbaylık Ziraat Direktörlüğü îstanbul bahçelerinde çalışanların fennî usullere vükuflan olmadığı ve ağaclan gayrifennî şekilde aşılamakta olduklarını görerek usta yetiştirmek için bir kurs açmıştır. Kursa 9 kız, 42 erkek köylü kaydolun Şipşak Halidi karakoldan kaçıran polisin muhakemesi Sabıkalılardan Şipşak Halidin kara koldan kaçmasına sebebiyet veım^kle suçlu polis Etemin muhakemesine dün ikinci ceza mahkemesinde bakılmıştır. Sorgusu yapılan suçlu, o gün karakolda yalnız olduğunu; Halidin abdesnineye çıkmak istemesi üzerine hem Halidi ve hem de karakolu nezaret altında bulun durmak mecburiyetinde kaldığmı ve Ha lidin odadan dışarı çıkar Çikmaz kaçtı ğını söylemiştir. Şahid sıfahle karako komiserinin çağırılmasına karar verilerek dava başka güne bırakılmıştır. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuraştnr tstanbul ziraat durumu Istanbul İlbayhğı Ziraat Direktörlüğü îstanbulun ziraat durumu hakkında esaslı bir rapor hazırlamiştır. Ilbaylığa verilen bu raporda Istanbulun ağaclanma isi, bağcılık ve hastalıklarla mücadele hak knda etra^'ı İ7ahat vcrilmekte ve yapılacak işler göz önüne konulmaktadır. JTürkiye Hariç şeraiti» «*» Senelik 1400 Kt. Altı aylık 7S0 Ûç aylık 40O. Bir aylık 1SO 1700 Kr. 1450 800 yokhır rin Üstündağla şehrin Konsoloshanedeki kabul resminden birkaç intıba maruf simalan, kordiplomatik hazır bulunmuştur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle