Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 22 Birinciteşrin 1935 ( Şehir ve Memleket Haberleri j Tarihî roman : 83 Yazan : M. Turhan Tan Siyasî icmal Avusturyadaki hükumet darbesi ve Italya vusturyada kabine değişti. Yeni kabineyi tekrar eski Başbakan Şuşnig teşkil ettise de eski kabine erkânından çok mühim olan bazı simalar kabineye alınmadı. Bunlann en marufu binbaşı Feydir. Bu zat Avusturyada bugünkü rejimin dayandığı Heimvvehr denilen faşistlerin Viyanadaki 20 bin mevcudlu payitaht teşkilâtının lideri idi. Eski kabinede İç İşleri Bakanlığuu üzerine almış bulunuyordu. Yeni kabineye alınmıyanlardan Finans Bakanı M. Bureş dahi çok tanmmış bir zattır. Avusturyanın en büyük derdi malî muzayaka olduğundan bu memlekette Finans Bakanı devletin polıtikasında büyük rol oynar. Kabine anî bir şekilde değiştimştir. Kabine Finans Bakanı Bureşin faşist leşkilâtı için verilen büyük tahsisatm malî vaziyeti berbad ettiğini haber vermesi üzerine fevkalâde bir toplantı yapmış, hatta bu toplantının başında M. Fey de hazır bulunmuş, fakat mumaileyh dışarı çıkar çıkmaz yanm saat içinde herşey oolup bitivermiştir. Bu sırada Viyanayı Tirolden v*, Aşağı Avusturyadan gelen müsellâh Heimvvehrler istilâ etmişti. Bunlar bühassa İç İşleri Bakanlığı binasını ve içinde bnlunan Nazır Feyi nezaret altında bulundurmuşlar ve diğer hükumet daireîerini de muhafaza altına almışlardır. Darbei hükumeti yapan Tirol ve Aşağı Avusturya Heimvvehrlerinin lideri olup kabineâe Başvekil muavini bulunan Prens Starhembergdir. Mumaileyh kendisinin faşist teşki'âtma rakib olan Viyana faşistlerinin teşkilâtını ortadan kaldırmak, bunlann lideri Feyden kurtulmak ve faşist teşkilâtma artık bol para vermek istemiyen Bureşi bu mevkiden çıkarmak için böyle bir darbe hazırlamıstır. Yeni kabinenin ilk işi bü tün faşist müsellâh teşkilâtını Avuscuryanın gönüllü milisleri namı altında bırleştirmek ve kumandasını Prens Starhem berge vermek olmuştur. Avustuya gencler teşkilâtı dahi ayni şekilde biı'eştiril miştir. Maktul Dolfusun hükumeii zamanında ve daha sonra Avusturj'ada en nafiz mevkide bulunan binbaşı Fcy Heimvvehr teşkilâtının başından aynlmış bulunuyor. Bu darbenin yapılmasma Feyin ve Viyanah Heimwehrlerin son zamanlarda Naziler ve Almanya ile uzlaşmağa temayül ettikleri sebeb gösteri liyor. Doğan fırladı, Başduacıyı kıskıvrak yakaladı ve yakalamasile beraber yere yatırması bir oldu! Resmî daireler 28 ilk teşrinden kapanacak Kızlar ve oğlanlar, bir düzine papaz bu sanışınızm yanlış, kendi düşüncemi ağır bestelerle gene ilâhiler okurken o Mukaddes Kitabı açtı, hızlı hızlı çevirdi ve biraz bekledikten sonra işaret vererek ilâhileri kestirdi, yüksek sesle kendisi birkaç sahifa dua haykırdı, kalaba lığa amin anlamında birkaç kelime söyletti, sonunda kürsüden indi, Mustafanın yanına geldi, elini onun başına koydu: Delikanh, dedi, seni takdis ediyoBirazdan vaftiz edileceksin. Mustafa, gayet tabiî bir sesle, fakat bütün o kalabalığa işittirerek sordu: Ben de birkaç söz söyliyebilir miyim papaz efendi? Hay hay. Lâkin bu adamların çoğu macarca anlamaz. Zaran yok, anlıyanlar anlamıyanlara anlatır. Başduacı, Dalmat dilile genc akıncınm dileğini halka bildirdi ve onun se; vincini ifade etmek isted ğini de kendiliğinden ilâve etti. Halk, îsaya şeref verece^ini sezinsedikleri on iki Türkten en g"sterişlisinin, en genc ve en güzel olanının sesini duymak özlemile yepyeni bir heyecan geçiriyorlardı. Mustafa, koluna giren Başduacınm kılavuzlığile ve yük sek endammı belirte belirte kürsüye doğru yürüyordu. Bütün gözler bu pek olgun ve dolgun endama dikili idi, herkesin suuru o bakı«larda toplanmış gibiydi. Bu sebeble on bir Türkten ikisinin süzülerek geriye, ta kanıva kadar gittiklerini gören olmamıstı. Halka içinde kalan dokuz akıncı da adeta yayılıyorlar, yanlanndaki kız ve oğlanların yarattığı beyaz çemberd<*n dışarı çıkar gibi bir durum alıyorlardı. Bu harekete de dikkat eden yoktu, herkes Mustafaya bakıyordu. Genc ak'ncı, yapılışmdan apaçık sı zan çevikliğe rağmen gayet ağır davra nıyordu, kürsünün her basamağında biraz duruyordu, nihayet son basamağa ayak bastı, çözlerini ilkin geriye çevirdi, kayı önünde ver alan arkadaşlarına baktı, sonra öbür Türkleri gözden geçirJi ve Vollarını göğsüne kavuşturarak söze başladı: Hatun kisiler, çelebiler! Biz Türküz. Hem de Türk oğlu Türküz. Babamızdan damarlarımıza geçen kanı yerınde dökmekten çekinmeyiz. Fakat o kana su kanstırmak istemeyiz. Ne doğduksak gene övle ölmek isterız. Halbuki şu pa paz efendi, kaç gündür teperrnze dikil dı, bızı Tanrımn sevsılı kulu yapacağm söylıverek gece gündüz kulağımızı şışir* di. Biz bir Tann tanmz. L?kin onun yeryVir.de vek'IIeri olduğuna inanma yız. Suna buna Tann ağ?i'e tekerîeme savuranlar valancılardır, düzenbazdır lar. Tannyı biz, olsa olsa, bu dünyadan göctükten sonra görebiliriz. Gözümüz açıkken onu kul vapısı evlerde, geveze kullann kucağında göremeyiz. Papaz efendi, bunun tersini, söylüyor, Tanrının adamı imis eibi davran'vor. Üstelik bize babamızın kovdıığu adları değiştirmek, bu ad de bizi Türklükten çıkarmak ıViyor. Bunu vanmak güc, buna inanmaksa eüliinc. Lâkin biz papaz zin doğru olduğunu küçük bir sınama ile belli edeceğiz. Yapacağımız sınama sizin için bir ders, şu papaz efendi için bir ceza olacak. Çünkü o, şunun bunun dinine kanşmakla suç işlemiş oluyor, ceza görmeli ki bir daha Aliye Vasil ol demesin, Vasilin Ali oluşile de ilgi lenmesin. Bu, bir yürek işidir. İstiyen gülü sever, istiyen dikeni. Papazlann buna kansmağa ne haklan var? Başının içindeki elmastan yapılma şatolann paldırküldür yıkılmasile pek acıkbir duruma düşen Başduacı, derin bir kırgınlık ve kızgınlık geçiriyordu, bu ruhî buhranla haykırmak, Mustafaya ağır sözler savurmak azmine kapıldı ve kür süye atıldı. Fakat Mustafanın: Ala bre Doğan, şunu tut! Demesile beraber bir akmcı fırladı, Başduacıyı kıskıvrak yakaladı ve yaka lamasile beraber yere yatırması bir oldu. Şimdi bütün akıncılar palalannı çekmişlerdi, kürsünün etrafmda sıralanmışlar dı. Kapı önündeki iki Türk te yalınpa la, eşiği kapıyorlardı. Mustafa gene macarca bağırdı: Yerinden kıpırdıyan ölür, uslu oturan kurtulur! Böyle bir emre hemen hemen lüzum yoktu. Çünkü ne kıpırdıyan vardı, ne kımıldıyan. Bir düzüneden fazla papaz, Başduacının yere yatınlmasile beraber diz çökmüşlerdi, yan baygın bir durumda dua mırıldanıyorlardı. Beyaz giyımli kızlar, oğlanlar, yere oturuvermişlerdi, titreşiyorlardı. Halk, toprağa mıh lanmış gibiydi, korkudan ter döküyor larA, dişili ve erkekli hep birden çakşır ıslatıyorlardı. Yalnız Başduacı tepele niyordu, göğsüne yapışan ağır pençenin altmda kıvranıp duruyordu. Cumhuriyet bayramı programı hazır Habeş işgüderi İhtilâfın sulhen halle, dileceği umudunda... Bir müddettenberi Balkan memleketlerinde bir tetkık seyahati yapmakta olan Habeşistanın Ankara işgüderi Berhas Markas dün şehrimize gelmiştir. Habeş işgüderi kendisile görüşen bir müharrimize Balkan memleketlerinde yaptığı seyahatler hakkında şunlan söyiemiştir: « Balkan memleketlerinde ekoro mik durumu ttekik ettim. Bu etüdüm genel mahiyette oldu. Esasen muhasamat başlamadan önce bu seyahate çıkmış bulunduğum için hususî surette söyliytcek bir şeyim yoktur.» Habeş dıplomatı, Habeş îtalyan harbinin sulhan bitebileceğine kanı bu lunub bulunmadığı hakkındaki bir suale şu cevabı vermiştir: « Sulhan halledileceğini zanne^i yoruz. Fakat emin değilim. Bununla beraber, son dakikaya kadar Habeşlıler memleketlerini müdafaa edeceklerâ'r.» Birkaç güne kadar Ankaraya gide cek olan Habeş işgüderi, mnteleketimizle Habeşıstan arasında tecimsel bir muka vele akdi hususundaki etüdlerin devam tmekte olduğunu sözlerine ilâve etm'jtir. Elmlâk Borsası ve kumusyoncu kursu Dünkü toplantıda yeni kararlar verildi îstanbul emlâk ve arazi muakkib ve muamelecileri cemiyeti idare heyeti dün cemiyet binasında toplanarak ya kında açılacak olan emlâk borsası işlerinı görüşmüştür. Aynca bazı kararlar da verilmiştir. Buna göre İstanbulda bir emlâk ve arazi alımsatım kumusyonculan kursu açıla caktır. Bu kurs 34 ay sürecek, ancak kursta muvaffak olanlar kumusyonculuk yapabileceklerdir. Ankarada bir ajanlık açılacaktır. Bu ajan Ankarada işleri olanların işlerine bakacak, sonuclannı gene cemiyet tarafından çıkanlacak olan kılavuzda yazacaktır. İş sahibi ya'nız gazeteyi alarak işin ne şekil aldığını öğrenebilecektir. İstanbulda bir günde yapılan emlâk ve arazi satımını tesbit etmek üzere de üç kışilik bir heyet ayrılmıştır. îstanbulda iki bine yakın emlâk muakkib ve kumusyoncu vardır. Emlâk borsası teşekkül edince bunlar borsaya kavdedilecek ve hepsi kazanc vergisine tâbi tutulacaktır. Emlâk borsasile diğer bazı işleri hü kumetle görüsmek üzere reis Ferruh Ege ve azadan Hüseyin Tuncer pazar günü Ankaraya gideceklerdir. Borsanın esası Bakanlıkla temastan sonra tesbit edıle cektir. jt Saat 10 dan 10.15 e kadar Vali, Vali hk davrasında toplu olarak konsolos ların tebriklerini kabul edecektir. Saat 10.30 da Vali, yanında İstanbul komutanı olduğu halde Cumhuriyet meydanma (Beyazıda) gidecek ve meyHakikaten son günlerde Almanya Komiserlere dair karar danda yer almış bulunan ve geçid tö ile Avusturya arasında Viyanadaki Alrenine girecek olan her grupun karşı Tahkikat vesilesile bazı kimselerin man elçisi Fon Papenin faaliyet ve gaySonra voldaşlanna yüzünü çevirdi: sında durarak kısa sözlerle herkesin hürriyetini tahdid etmekle suçlu olap reti sayesinde bariz yakınlaşma eserleri Hü^men, dedi, sıra senin, elini bayramını kutlulayacaktır. Ondan sonAğırceza* mahkemesinde muhakeme edilçabuk tut! görülmüştü. Bu meyanda iki tarafın birra Vali ve İstanbul komutanı tribünde mekte olan komiser Asım, komiser Şerif biri aleyhine telsiz neşrıyatile prop»ganda hazırlanmış olan yerlerine gelecekler Yapılan iş, sünnet ameliyesi idi. Hüsve komiser İbrahimin muhakemelerıne yapmamaları kararlaştırılmıştı. Zahiren men, usta bir cerrah çevikliğile ve iki da dir. dün de devam edılerek suçlulann vekili bu işte resmen Başvekil M. Şuşnıgle Dış Bu sırada meydanda bulunan mızı yapmış ve o iğdiçleştirilen bir aygır gi müdafaa yapmış; beraet isteğinde bulunkalar hep birden İstiklâl marşını çalaİşleri Bakanı M. Valdegin rol oynadıkbi bangır bangır bağırırken pansumanı muştur. Bundan evvelki celsede iddia ları bun da bitirerek ayağa kalkmıştı. $imdi Do caklardır. KURUMLARDA makamı ceza istemişti. Karar verilmek larm görülüyordu. Fakat hakikatte yaptığı Geçid töreni şu biçimde olacaktır: üzerinde binbaşı Feyin tesir ğan da, Hüsmen de serbestti, ikisi de üzere dava başka güne kalmıştır. Ordu. söyleniyordu. Darbei hükumeti yapan eski yerlerini almışlardı, Mustafadan e Etıbba Odasmın yeni idare İstfklâl için canlarını ve uzuvlarını Şeyh Musanın muhakemesi Prens Starhemberg M. Musolininin yakın mir bekliyorlardı. O, durumunu bozmakheyeti vermiş olan kahramanları imsilemek kıka içinde Başduacıya bu ameliyeyi üzere iğcil subay ve erler ve şehid a Valde hanında oturduğu bir odada dostudur. îtalyan diktatörü Avusturya üBundan bir müddet evve! toplanarak zerinde daima bu Prens vasıtasile tesir sızın kürsüden indi, yattığı yerde ağlaya naları. çokluk olmadığından yeni idare heye bir takım kimseleri başına toplıyarak yapmaktadır Afrikadaki askerî vaziyet ağlaya kıvranan Başduacıya yanaştı: Üniformalı yedek subaylar. nni seçemiyen Etıbba Odası kongresi bunlara inkılâb aleyhine tahrik edici ve Akdenizdeki siyasî ve bahrî gergınlik Dostum, dedi, bizim size benzePolis. dün 552 üyenin iştirak ve temsilile yeni sözlerle vaiz etmekle suçlu İranlı Şeyh son zamanlarda M. Musoliniyi Austurefendiye uvar Şar bandosu ve kayakcıları. i göründük, buraya ka memiz kolay bir iş değildi. Lâkin sizi idare heyetini seçti. Dün seçilen idare Musanın muhakemesine dün de devam dar £?«>M;ic. SV j ona da, size de göste bize, bira7 olsun, benzetmek her vakit ya hududunda bulundurduğu on iki fırÜniversite ve yüksek okullar. heyeti şu zevattan mürekkebdır: Dok edilmiştir. Her nekadar bu dava son safLise okurları (izcilerile beraber). kadan yedisini çekerek Trablusgarbe ve receğiz ki ne Tann, ne de onun oğlu de mümkiin. Akıllı keşişler olmaz işe el tor Niyazi Gözcü, Ihsan Sami, Orhan hasına gelmişse de tahkikatın derinleşti Öğretmen okulları İtalyanın cenub sahillerine göndermeğe diğiniz çokfan ölün girmi* adam, böyle vurmazlar, olacak işe sanlırlar. İşte şu Tahsin, diş doktoru Muammer. ^ edek rilmesine ve bunun için de bazı şahidleOrta okullar. bir isle ilgili depillerdir. Burada kimin ders kulağında küpe olsun. Bir dahi üyeler: Doktor Etem Akif, Kudsi, Aziz rin çağınlmasına lüzum görüldüğünden icbar etmişti. Azlık okulları. eücü daha üstünse o dilediğini yapar. kimseyi yolundan çevirmeğe kalkışma. İtalya Başbakanınm bu vaziyet karFıkret, Ziya Nuri, diş doktoru Galib dava başka güne bırakılmıştır. Yabancı okulları. Ve gene halka döndü: Tann ne gökten inip, ne yerden çıkıp Abdi. Haysiyet divanına scjilenler: Dokşısında Avusturya hududunun miidafaası İtfaiye bandosu ve müfrezesi. Sanasaryan hanı davası Gördünüz ya, dedi, ne gökten gebizlerin isine karısmaz. tor Ali Fuad, Murad Tahkut, Osman için ya Fransadan geçen kânunusanide Sporcular. Temyizde len, ne .yerden baş gösteren var. Demek Bürhan, eczao Hüseyin Hüsnü. YedekKızılay, Çocuk Esirgeme kurumu Onun ne dedığini anlıyanlar şaşırmışimzalanan anlaşma mucibınce yardım lardı, bönleşmişlerdi. Başduacı sapsan ki insanların işine karışan yoktur. Her Türk Hava kurumu, Türk Kültür ve U ler: Doktor Hamdi Suad, Fuad Kâmil, Mahkeme kararile Uraya devredil istemesi yahud da Avusturyadaki hükukesilerek birşeyler mınldanmak istij^or koyun kendi bacağından asılıyor. Öyle lusal Ekonomık kurum ve birlikleri, En diş doktoru Şemsettin, eczacı Müeyyed mesi icab eden eski Sanasaryan hanına metin kâmilen kendi taraftarlarından du. Genc akmcı elile ona susmasını işa ise siz de şunun bunun tekerlemesine düstri Birliği, esnaf kurumlan ve halk. Ihsan. Yeni heyete mavaffakiyjtler di aid davanın, dün Ankarada Temyiz mürekkeb bulunduğuna emin olması lâkulak asmayın. Aklınızın ışığile yürü Geçid törenine girenler Beyazıd leriz. ret etti, gene söze girişti: mahkemesi birinci hukuk dairesinde mü zım geliyordu. Sultanahmed Sirkeci Köprüyü takiyün. rafaası yapılmıştır. Uray bu davaya önem Fransanın şu sırada îtalyaya açıktan Belki siz benim gibi düşünmüyor Elile selâm verir gibi yaptı, heyecanla ben Taksim meydanına kadar gidecek sunuz. Şu tavandan, yahud papazların hayki'dı: ler. okullarla kurum ve birlikler gide hidliğe gidilecek, şehidlerimize çelenk verdiği için avukatlarından Seniyeddin, açığa askerî muzaherette bulunmasına^ sicübbesi altmdan cinler, periler filân çıkonacaktır. Şehidliğe askerden ve sivil Mahmud Mahir ve Tahsin Yesariyi An yasî vaziyet müsaid değildir. Bunun ıçın cekleri yerlere göre Sirkeci ile Kara Haydi hoşça kalm. Biz yurdu lerden ileri gelenlerle İstanbul Genel karaya göndermiştir. Ermeni Patrikha M. Musolini ikinci şıkkı tercih etmış, köv arasında serbest kalacaklardır. kacağmı, Tanrının da bir haçın içinden muza gidiyoruz. Saat 9,30 dan itibaren tramvaylar bu kurulu üyeleri, Cumhuriyet Halk Par nesi de iki avukat göndermiştir. Prens Starhembergin yaptığı darbe ile belirivereceğini sanıvorsunuz. İşte biz CArkast var) yol üzerinde bulunmıyacaklardır. Bu tisi ileri gelenleri, özel kurumlar ve birAvusturya hükumetinin herhangi bir şevolda bulunan halk, geçid töreninin dü likler başkanları geleceklerdir. Bu zi kilde îtalyanm aleyhine geçmemesini tezenini bozmamak için yaya kaldırımlar yaret için saat 13,45 te İstanbul Şar Gerede ormanlannda kesilen min etmistir. dan dışarı çıkmıyacaklar ve taşıt araç baylığında toplanılacaktır. ağaclar hakkında MUHARREM FEYZİ TOGAY (Bas taraft birînci »ahifede) met, icabında, Çanakkale Boğazına altı ları dahi bu yoldan geçmiyeceklerdir. Gece şarın büyük yollarından geç denizin şarkındaki umumî vaziyet gö saat içinde boydanboya mavin döşemeği Yalnız tribünde bulunmıya çağrılı o mek üzere fener alayları yapılacaktır. 23 eylul tarihli nüshamızda Gerede rüşülmüştür. temin edecek tedbirleri almış bulunmak lanları taşıyan otomobiller tribüne ka Bunlardan Beyoğlu tarafına Harbiye o ormanîarınm tahrib edildiğini bir ka Yugoslavya naibi hükumeti Prens Po tadır. kulundan ve Taşkışladan birer grup fe riimizin mektubuna atfen yazmıştık. Bu dar gidebileceklerdir. lun Türkiye Dış İşleri Bakaniie ayni zaİstanbul Müftiliğinden: Geçid töreni bittikten sonra Vali ve ner ve meşalelerle hareket ederek ve hususta Gerede Orman mühendis muTicaret gemilerinin geçebilmeleri için manda Pariste bulunması bir tesadüf e gayet küçük bir geçid bırakılacağı, fa Komutan ve tribünde bulunan çağnlı ulusal marşlar söyliyerek saat 20 de avini Hüstü Alpbekten aldığımız bir Teşrinievvelin 25 inci cuma gunü reseri değildir. Bu görüşmeler Küçük an kat Türkiye başka bir devlet tarafından lar Taksim meydanına geleceklerdir. Taksim meydanma geleceklerdir. Ayni mektubda deniliyor ki: «Buranm or cebin yirmi altısı olmakla cuma akşamanlarmda bizim lisanda vabanileşme mı (cumartesi gecesi) Leylei Mirac oltandın ve Balkan andlaşmasının İtalyiya tehdid edildiği takdirde bu yolun da ma Burada Uray ve Cumhuriyet Halk Par zamanda İstanbul tarafmda fener alatisi ve kurumlar başkanları tarafından yına iştirak edecek okullar, cemiyetler adı verilen kavak kümecikleri ve bazı duğu ilân olunur. karşı olan tavır ve hareketlerini tenvir yinler vasıtasile kapatılaeağı söylen anıta çelenk koyma töreni yapılacak ve halk dahi saat 20 de Beyazıd mey yerlerde de meşe baltalıkları vardır. edecektir. mektedir. danmda toplanacaklardır. Bunlardan Bunlann köy yakmlarındaki kısımla tır. 17 birinciteşrin tarihli fransızca L' Taksime gelen fener alavı İstiklâl cad nnda köylüler yapraklarından istifade Yurddaş: Informatıon gazetesi, İstanbul özel mulıaEC/VEB/ MEHAFll.DE duGeçid töreninin başında yürüyen or desi Tepebaşı Şişhane yokuşu Ka ederler. Ormanda izinsiz kat'iyat yok kıt'aları anıtın çevresinde bir daire Kurdugumuz fabrikatar ve yaptı ^ birinden aldığı şu telgrafı neşretmiştir: teşkil edecek; bundan sonra meydana raköy yolile Tophaneye gelecekler ve tur demek istemiyorum. Vardır, fakat gıroıı demiryollar hep ulusun bjrıktakib ediliyorlar. Bu «takib ediliyorlar> istanbul 16 birinciteşrin F.vvelce M. Teodor Tisye şehrimizde Türk sancağı çekilecektir. Sancak çe orada serbest kalacaklardır. dirme gücüne dayanır, bu gücü art cümlesi boş lâftan ibaret değildir. 1935 Fransa Devlet Şurası asbaşkanı M. kilirken mızıka tarafından İstiklâl marlaber verildıği veçhile, Türkiye Dış 1§tııma senin elindedir. Beyazıdda toplanan alay da Divan leri Bakanı Rüştü Aras, hükurr'»tin, sa Teodor Tisye özel surette şehrimize gtl şı çalınacak ve sancak orada bulunan yolu tramvay volile Eminönüne gele senesi içinde izinsiz kesildiği için ya ulusal Ekonomi ve Arttırma lilleri muhafaza etmek üzere tedbirlar rrJştir. Kendisine Fransız el^iliöi *rkân> lar tarafından selâmlanacaktır. Bun cek ve oradan Ankara caddesi Cağal kalanıp devlet hesabma satılan ve ceza Kurumu olarak alman paranm yekunu on iki lazırladıâım. son günlerde « " <, tarafından jehrimizdeki müzeler ve la dan sonra çelenkler konacaktır. oğlu yolile Beyazıda dönerek orada ser bin liradır.» Şımdı haber alındığma gorc, hüku rihî eserler gezdirilmektedir. Saat 14 te Edirnekapı dışındaki Şe best kalacaklardır. Mustafa kimsenin kımıldamaya niyeti veya kudreti olmadığını görünce gü lümsedi: Ha söyle, dedi, akıllı olun, kanıDizı damarlarınızda tutun. Boş yere ölmekten iyi bir eğlence seyretmek elbette hoştıır. Ve gene ciddileşti, yapılacak işi an lattı: Papaz efendiye küçük, pek küçük bir ceza vereceğiz. Bizim memlekette bu işi suçsuz çocuklara yaparlar. Hem de davul zurna çalarak, düğün kurarak. Biz bir suçlu adama o işi ceza olarak ya pacağız. Davul zurna yok, kusura kalmasın. Cumhuriyet bayramı programmı hazırlıvan komisvon işini bitirmiş ve nropramı hazırlamıstır. Pro?rama göre 28 ilkteşrin pazartesi saat 13 ten iti baren 30 ilkteşrin carsamba günü aksamma kadar devam etmek üzere bütün resmî daireler kapanacaktır. Özel da ireler ancak yirmi dokuzuncu ve otu zuncu günleri kapalı bulunacaklardır. Bu üç gün içinde bütün daireler, ku rumlar, özel kurağlar, tecimgerler, kara nakil vasıtaları ve deniz istasvon ve iskeleleri gündüzleri bayraklarla, ge celeri fener ve ışıklarla donatılacaktır. İstanbulun bellibaşlı caddeleri, Bevazıd ve Üniversite mevdanlan, Fatih parkı, Taksim Anıt meydanı, Galata köprüsü, Galata ve Eminönü meydan ları, vapur iskeleleri, demiryolu gar ve istasvonları. İlçe ve Urav şube kurağlarının önündeki meydanlar gibi hal kın çoklukla gelip geçtiği, toplanıp eğlendiği cadde, yol ve meydanlar cumhuriyet devrinde yapılan devrim ve ilerıleyişi gösterir afiş ve tablolarla süsle necektir. Cumhuriyet bayramı günlerinde cumhuriyet devriminin ve erkinliği nin esas ve gürlüklerini, üstünlük ve önemini halka anlatmak için söz söyli yecek yurddaşlara Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul örgütü tarafından öğ reneğine uygun olarak halk kürsüleri kurulmuştur. 29/10/935 salı günü saat 9 dan 9,45 e kadar Valilik davrasında Vali tarafın dan tebrikler kabul edilecektir. Törene dahil bulunan saylavlar, İstanbul ko mutanlığı, generaller, üstbaylar, jan darma komutanı, Üniversite, yüksek okullar ve Kültür direktörlüğü yüksek işyarlan, İstanbuldaki bütün müfettış ler, Adliye yüksek memurları, Maliye örgütü başmanları, Gümrük. İnhisarlar, Tapu, Emlâk direktörleri, Vilâyet başmanları, okullar öğretmenleri, Nafıa başmühendisi ve Nafıa başmanları, Ticaret ve Sanayi Odası, Deniz Ticaret direktörü ve bşmanları, Sağlık ve Sosval Yardım örgütü başmanları, Müfti lik, İstanbul Genel kurulu üyeleri, U ray, Halk Partisi, hayir cemiyetleri ve ulusal cemıyetler ve birlikler oruntakları, basın ileri gelenleri sırasile Valiyi kutluluvacaklardır. Bu cocuklar ne oldu Dört genc bir aydanberi meydanda yok! ADLtYEDh Vankesici Cemal yakalandı Sabıkah manitacılardan Cemalin, dün Yenicamide gene bir köylüyü zarfçılık suretile dolandırmak istediği görülerek yakalanmış; Müddeiumumiliğe verilmiştir. Kayib iki kardeş Sabahaddin ve Şahab Aksaray, Valide camisi, Çıngırakh bostan sokak 56 numaralı Mustafa paşa konağınm 15 numarasında otu ran ölü binbaşı Reşidin kansı Fev ziyeden bir mektub aldık. Bu mektuba nazaran Fevzıyenın oğullan Es kişehir Uçak okulasından Sabahaddin, Vefa Lisesinden Şahabla arkadaşların dan Asım ve Ali bundan bir ay kadar evvel Yenikapıdan kiraladıkları bir sandalla denize açılmışlar ve bir daha geri gelmemişlerdir. Ne yapacağını şaşıran zavallı ana makamatı resmiyeye müracaat etmişse de oğullarının akıbeti hakkında hiçbır haber alamamıştır. Hayat ve mematları hakkında yukarıdaki adrese ha ber verenler büyük bir hayır işlemiş olacaklardır. Sayım sırasında bekçiyi yaralamış Evvelki gün yapılan nüfus sayımı sı rasında Küçükpazarda oturan Rıza ve Mehmed isimlerinde iki kişi evlerinden dışarı çıkmış, bunlan gören mahalle bekçisi İsmail de kendilerine eve girmelerini söylemiştir. Bu yüzden çıkan kavga so nunda bunlardan Mehmed kapı anahtarile bekçi îsmaili başından yaraladığı için yakalanarak Müddeiumumiliğe ve rilmiştir. Hakkında takibat yapılmak tadır. Çanakkale Boğazı Mirac gecesi