Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 Birlnciteşrln 1933 CüMHURÎYET Irk gayreti baş gösterdi! Amerika Zencileri Habeşistan îçin 20,000 asker topladılar Habeşistana yardım için 6 milyon dolar topluyorlar; İtalyan Habeş meselesi Zencilerin hayatını altüst eden bir soy buhranı uyandırdı Biz bize Güneş Artık yaz bitti sayılır. Bulutlann arkasında gizlenen güneşi, bu sabah bir aralık gördüm. Sarı saçL, şişman yanaklı, utangaç bir köylü kızma benziyordu. Özür dilemek istiyen bir hali vardı. Gözlerim kamaşmadan yüzüne bakabildim. Fakat zavallı üşüyordu da galiba. Beş on dakikadan fazla durmadı. Buluttan yorganlannı başma kadar çekerek gene gözden kayboldu. Önceleri parlak günler geçirip te sonradan düşenlere karşı, nedense içimizde bir yakınhk var. Onlara acınz, onlan düsünüriiz. Güneşe acıdım, onu düşündüm, anlamıya çalıştım. Şimdi, ondaki bu ışık azhğının gelecek seneye kadar sürecek geçici bir şey olmadığına inanıyorum. Güneş,, tacını elinden aldığımız bir împaraîor dur. İnsan, gözlerini dünyaya açtığı zaman karşısında ılk ışık, ilk kuvvet olarak onu buldu ve ona tapındı. Her sabah, tan yeri aydmlanırken, tunc yüzlü atalarımız çadırlanndan çıkarlar, bu kuvvet Allahının önünde yerlere kapanırlardı. Güneş, onlann içine ışık serpen bir alevdi. Aradan binlerce sene geçti. Maymun iştihalı insanlar güneşten bıktılar, başka ışıklar aradılar. Birşey bulamayınca birçok şeyler yarattılar. Fakat güneş o kadar parlaktı ki... Bıkmış olmalanna rağmen ona kıyamadılar. Güneş bir symbole oldu. Kuvvetin, güzclliğin, doğruluğun sembolü.. Yüzlerce sene daha geçti. Bugüne geldik. Durmadan ilerliyen bilgi, o alev dünyasında da gizli kalmış bir nokta bırakmadı. Ultra violetden Infra rougea kadar güneşin bütün zenginliklerini biliyoruz artık. Ve bunları öğrendiğimizdenberi onun peşini bırakmıyoruz. Çürümeğe yüz tutmuş etlerimizi kızgın kumlara ser piyor, karartıyor, yakıyoruz. Hiçbir zaman insanlar güneşi, bugün olduğu kadar aramadılar. Fakat ne çare ki o, yüreğimizde kurduğu saltanatı kaybetti. Bir zamanlar Allahtı. Bugün bir kuvvet şurubudur. Belkisle Süleymanın ülkesînde: 6 Kendisİne Siyahhartal denilen Amerihah zeneî tayyareeî miralay Julian Adisababa civartnda Habeş atherlerine beden terbiyen yaptırıyor Los Angelesten Fransız gazetelerine dediyorlar. Tabirleri yanlış tefsir etmiyazılıyor: Amerika nüfusunun onda biri yelim. Zenciler seferber bir vaziyette, zencidir. Amerika cumhuriyeti içinde, Haile Selâseye yardım imkânlarım gözencilerin durumu, esaret devirlerin rüşmek üzere mitingler yapıyorlar. Teşdenberi hiç değişmemiştir. Lincoln ta kilât yapıyorlar, Habeşistana gitmek rafmdan serbestliğe kavuşturulmaları ten, erzak göndermekten bahsediyor lâftan ibaret kalan zenciler, az zaman lar. Fakat hakikatte, Habeşistana önemsonra tekrar eski hallerine geldiler. li bir yardımda bulunabilecek ne teş Sosyal eşitlik, siyasal hak gibi hulyaları kilâtları vardır ne de paraları. çabucak kayboldu ve hatta esaretin Yegâne vahim hâdise, bu meselenin, kendilerine bahşettiği, hürriyetsiz em siyah ırkı uyandırmakta, onu bir birlik niveti bile elden kaçırdılar. halinde yavaş yavaş kaynaştırmakta ol1929 senesine kadar, zenciler, kundu masındadır. Bu birlik belki günün bi ra boyacılığı, hamallık, ahır uşakhğı gi rinde harekete geçecektir. bi, beyazlarm tenezzül etmediği bayağı, Şimdi hâdiselere gelelim: fakat sağlam işlere sahib bulunuyor Habeşistana gideceğini iddia eden falardı. Fakat, buhran, o tarihe kadar kat hiçbir zaman gidemiyecek bir ordu <zenci işi> diye tenezzül edilmiyen iş halinde seferber olan zencilerin sayısı lerin de bevazlann eline geçmesine sebeb oldu. Zenciler işsizlige mahkum ol bugün 20,000 dir ve en fazla Amerikadular. Bu suretle, bazı Amerika şehir nın doğu kısmında canhlık göstermek lerinde, yüzde 2025 nisbetindeki beyaz tedir. Bu zencilerin gidemiyeceğini söyişsizîere mukabil, yüzde 5060 hatta 75 leyisimizin sebebi var. Amerika toprazenci işsiz vardır. Dört beş senedenbe ğında, yabancı bir devlet hesabına as ri zencilerin yüzde 95 nin iş bulamadığı ker toplamağa teşebbüs eden bir Ame rikalı yurddaş, mevcud bir kanun mugenırıer t>ue mevcuddür. Amerika zencisinin hayat seviyesi, cibince, bin dolar para ve üç sene hapis beyazların yaşayış seviyelerinden daha cezasına çarpılır. Bu itibarla, zencilerin, aşağı telâkki edildiği için, bunlara ya evvelâ Amerika topraklarından dışan pılan işsizlik yardımı yaşamalarına ye çıkması, ondan sonra harekete çeçmesi icab etmektedir ki. buna da malî vazi tişecek dereceden çok aşağıdır. Amerikadaki zenci aleyhtarlığı, siya yetleri müsaid de^ildir. sa adamlarımn, bu meseleyi program Diğer taraftan, Habeş hükumeti, bu larına geçirmelerine mâni teşkil etmek gün Amerikada, zenci lejyonlan kay tedir. detmekte olan teşekküllerden hiçbıriMüfrit sol taraf, bu tereddüdlü du sini, kendi hesabına asker toplamağa rumdan derhal istifade ederek hareke memur etmiş değildir. Bu işle uğraşan te geçmiş ve komünistler, zenciler için bürolar, gönüllü yazılanlara para ver tam bir eşitlik istemek hususunda hiç mek şövle dursun, onlardan üstelik bir de kayid ücreti alıyorlar. bir fırsatı kaçırmaz olmuşlardır. Maamafih, zenci seferberliğinin gü Bu partinin devamlı surette gösterdizel taraflan da yok değil. Sokaklarda ği himaye, zencilerin pek çoğunu ateşli birer komünist yapmıştır. Bu itibarla, elleri vecizeli. bavraklar ve bezlerle dodenebilir ki, zenci meselesi, bugün A lu zenciler görülüyor: <Allah Afrikayı merıkamn en hararetli meselelerinden kurtarsın>, <Afrika Allaha güveniyor> biri halüıe gelmiştir. Faşist komünist gibi sözler. Şikagoda, Zenciler Birliği, her zenci mücadelesi, Amerikada, Avrupadakı derecesinde yayılacak olursa, Yahudile teşekkülünü muayyen bir para ödeme rin Almanyada oynadıkları rolü zen ğe mecbur etmekte ve bu paraların Habeş hükumetine gönderilecek olan ciler de burada oymyacaklardır. altı milyon dolarlık yardımı temine tahîşte, İtalyan Habeş anlaşmazlığınm sis edileceğini söylemektedir. içinde bir bomba gibi patladığı durum Gerçi, ortada, henüz, bütün Amerik böyle bir durumdur. Irklarırun, bir zencilerinin silâhlı bir ayaklanma te nevi erkinlik içinde yaşadığı yegâne şebbüsü gibi bir hareket mevzuubahis memleketi bugün tehlikede gören in değildir. Fakat, İtalyan Habeş anlaşsanlar, işte böyle insanlardır. mazlığı, zencilerin hayatını altüst eden Gazeteler, Amerikada, Habeşistan le bir ırk buhranı uyandırmış bulunmakhinde bir zenci hareketi olduğunu kay tadır. abıali caddesintle, kitabcı b:r ahbabımın dükkânında oturuyordum. İçeriye, düzgün kılığmdan hali, vakti yerinde olduğu anlaşılan bir bayan girdi ve elindeki puslaya bakarak, bir ders kitabı istedi. Kitabcı raftan indirdiği kitabı uzattı. Bayan sordu: Kaça bu kitab? Dostumun söyledıği fiati çok bulmuş olacak ki, bayan dudağını büktü. Bunun kullanılmışı yok mu? Kitabcı: Hayır, bayan! Yoktur.. dedi. Hem ben, çocuğunuzun eline kullanıî mış kitab vermemenizi tavsiye ederim. Kımbilir, o alacağmız kitab hangi hasta bir çocuğun kirli parmaklarından geç t j miş, tükürüğüne bulanmıştır. Yazık dej ğil mi? I Evet amma, yenileri de çok paha1 lı! Alınır gibi değil!. | Bunu söyliyen annenin yüzüne dik ; katle baktım: Yüzündeki pudra, duda ğındaki allık, iyi bir terzinin makasm dan çıkmış mantosunun yakasmdan yayılan lâvanta hep en iyi, en pahalı cinsindendi. O, bunları alırken, herhalde bu derece ince düşünmemiş, kılı kırk yarmamıştı. Şinıdi, evlâdının ders kitaCibuti Adiaababa hattında işliyen Rhinoc&ros Eksprer bı için pazarlığa girişiyor, fiatini yük küçük bir ittatyonda ltalyanlann ilerilemesi devam ediyor at verdi. 1909 da başlanılan bu yapı sek buluyor, eskisini arıyordu. Ve, kitabcı dostum insafsız, düşün du. Bunun neticesi, Meneliğin saltanaü 917 de ikmal edilerek, 766 kilometro nı bir kat daha tarsin etmek oldu. Mart uzunluğunda bulunan Adisababa Ci cesız bir adam olmuş olsaydı, onun vereceği kullanılmış kitabı çekinmeden ala1896 tarıhinde, Adua muharebesinde, >uti demiryolu işletmeye açıldı. 1906 da, Ingilizlerle Fransızlar fe I cak, yavrusuna verecek, ona belki de 14.500 kişilik bir îtalyan ordusunu kâ âmansız bir derdin ilk mikroblannı a§i milen mahveden Habeş Imparatoru, al alyanlar arasında akdedilmiş olan üç talıyacaktı. dığı esirleri senelerce kendi ülkesinde alı aflı anlaşma, Fransanın bu demiryolile Kadınlığına, süsüne, icabında avııcla kanaat edeceğini ve ileride yapılacak dekoydu. para harcıyan bu insan, çocuğunun bilBu hezimeti müteakıb, Adisababada miryollanndan, Sudana uzanacak olan gisine ve sıhhatine fedakârlık etmesinî yeni bir andlaşmaya imza koyan Ilalya, kolun Ingilizler, Eritre ve ttalyan Soma neden bilmiyordu? Habeşistanın mutlak istiklâlini bizzarure isine uzanacak kolların da Italyanlar taYüreğim sızladı. Sosyal bünyemizde afından inşa edileceğini kabul etmişti. tanımı; oldu. yeniden, cılk bir yara görmüştüm! 4 kânunuevvel 1906 tarihli bir mek 1836 dan 1908 e kadar, Menelik, gaKitab pahalı, öyle mi? Acaba, harbubla, Meneliğin de tasdikına iktiran eden lib çıkhğı bu harbden elde ettiği nüfuzu, denberi hangi şey eski değerini muhafaza serkeş kabileleri yola getirmek ve yaban bu anlaşmada, üç devlet, Habeşistanın etmiştir? Halbuki sinema biletlerinin, cı ülkelerle Habeşistan arasındaki hudud ç îşlerine kat'iyyen müdahale etmemeyi terzi modellerinin, alâmod kazinolatda aahhüd ediyorlardı. ları tarsin etmeğe sarfetti. ki içki listelerinin, parfümöri dükkânlaBu anlaşmamn üçüncü maddesi şöyle rının hergün bir başka adla ortaya attıkItalyanlara karşı, Tigre bölgesinin Ras'ı Mangaşa ile Harar Rası, Mako di: N. ları süs vasıtalarının fiatlcrine itiraz et * *Hdbeşistanda dahilî değişiklikler vunen, Menelik kuvvetlerile birliktc candan miyenler, bütün hındarım kitabdan çı savaşmışlardı. Lâkin harb biter bitmez, ku bulduğu ve rekabetler uyandığı tdk karmak istiyorlar. dırde, Fransa, îngiltere ve İtalyanın oRas Makonen yeniden dikkafalüığa başZavallı kitablar! Ve zavallı bizler, ralardaki mümessilleri bitaraf bir tavır ladı. Hiçbir zaman, Menelik onu 70la alacaklar ve ülkenin iç işlerine müda • fikir amelelerü. getiremedi; vc bu yüzden, Imparatorun haleden kat'iyyen sakınacaklardır. Ercümend Ehretn TALV Bu nüfuzu hiçbir zaman Sudan hududunda mümessiller, elçiliklerle yabanct halkın ve Ogaden bölgesinde tam olarak tcessüs mal ve canının ve üç devlet menafiinin caba bundan sonra, kimlerin hangi sözlekorunması için, müstereken kararlastıedemedi. rılarak ahnacak herhangi bir tedbiri al nne güveneceklerdir?.. *** 1913 te ölen Meneliğin yerine tmparaMeneliğin Avrupalı komşulan, Habe makla iktifa edecek ve hiçbiri, diğerle torluk tahtma geçen Lic Yesu günun birinin muvafakatini almaksızın, herhan • Nüfus Genel Savım Bürosu dün bir şistanla tecimsel münasebata girişmek için toplantı yapmıştır. Bu toplantıya gaze vakit kaybetmediler. 1894 te, bir Fransız gi bir müdahalede bulunamıyacaktır » rinde islâmiyeti kabul edıvennce, ükcsiDördüncü madde hükümleri ise daha nin içerisinde bir kızılcakıyamettir koptu. te müvezzilerinin savım gününde ga finansal grupu, Cibutiden Harara bir da önemli idi. Bunda: Ateşi körükliyenler, bittabi papazlarzete satabilmeleri için kendilerinin dademiryolu yapmak için 99 yıllık bir im*Birinci maddede tasrih. edılen sta dı. Lic Ycsunun irade kuvvetsizlıği, miha evvelden savıma tâbi tutularak ellerine vesika verılmesi işi görülşülmüş ve tiyaz aldı. 1896 ile 1902 arasında, bu tükoya halel geldiği takdirde, Fransa, zacının hastalıkh olması, düşmarJannm Basın kurumundan gelen iki zatın iza yolun 306 kilometroluk kısmı yapıldı. İngiltere ve îtalya devletleri Habeşıs ekmeklenne yağ sürdü. Üç senelik bir hatı dinlenerek bu işin tekrar ve Bunun 90 kilometrosu Fransız Soınali tanın tamamiyeti mülkiyesini korumak mücadeleden sonra, eylul 1916 da, Lic hususunda her türlü gayret sarfede • Yesuyu tahtından indirıp, Meneliğin kıçarşamba günü görüşülmesi kararlaş bölgesinden geçiyordu. mıştır. Lâkin, (Habeş lmparatorluk demir ceklerdir.* deniyordu. zı Zaodituyu İmparator ilân eden Ha • Savım için îstanbulun 34 nahivesi yolları kumpanyası) adını taşıyan sosyeBu anlaşmamn hükümleri ise, bugün beşler, onun yanma naib ve veliahd ola8,035 mmtakava ayrılmıştır. Bu mmta tenin sermayesi yetmedi. Ingiliz sermaye el'an caridir!. rak, Harar bölgesi ilbayı vc Makonenın kalarda birer sayım memuru ve her beş *** sahiblerine başvuruldu. Telâşa düşen oğlu Ras Tafariyi oturttular. memurun başında da birer kontrol meMenelik, ülkesinin hududTannı a«agıda Fransa parlamentosu hükumeti sıkıştırdu Zaoditu 1930 da öldü. Tafari, evvelmuru vardır. Bu memurlara aid cetvelBunun üzerine, Fransa hükumeti, demir sırasile gösterilen muhtelif andlajmalarla ce de anlattığım gibi, Haile Selâsıye adıler sandıklar içinde verlerine gönderilnı alıp, Habeş tacını başma giydi. miştir. Sayım teşkilâtı şu suretle ya yolu sosyetesile 6 şubat 1902 tarihli bir tarsin etmisti: Mart 1897 Fransa ile, Somali hudumukavele akdetti. Bu mukavele mucibinpılmıştır: Burada, bir istitrad açıp, Habeş hüBeyoğlunun 6 nahiyesinde 2618 mıntaka ce, Fransa hükumeti, sosyeteye, clli sene duna dair. kümdarlarının bize garib gelen bazı â Mayıs 1897 İngiltere ile, Somali müddetle, yılda beşer yüz bin franlık bir Eminönünün 5 » 1144 detlerini yazmak muvafık olacaktır: hududuna dair. 548 Beşiktaşın 2 ı yardımda bulunmayı taahhüd ediyordu Habeş İmparatoruna NagaşNeguşa Haziran 1897 îtalya ile, Somali hu625 Üsküdarın 3 Menelik bunu haber alınca kuşkulan duduna dair. (şehinşah) denir. Tahta çıktığı gün, ken643 Kadıköyün 3 3 dı. Ozel sermaye sahiblerine vermiş ol Temmuz 1900 İtalya ile, Eritre hu di adını değiştirip, tarihte yeni açtığı ça181 Beykozun 2 ı duğu tecimsel bir imtiyaz, bu suretle ve duduna dair. ğa alem olacak bir unvan alması âdettir. 146 3 Adalarm siyasal maksadlarla, yabancı bir devletin Mayıs 1902 İngiltere ile, Sudan huHabeş devletinin ilk payitahtı Aksum181 Bakırköyün 2 : eline geçmiş oluyordu. Yeni mukaveley duduna dair. du. 1896 da İtalyan ordulannın baki Fatihin 6 1758 1» tasdikten istinkâf etti. Bununla beraber, Hükümleri hâlâ cari olan bu andlaş yetüssiyufu burada katliâma uğramıştır. 241 Sarıyerin 2 ı• 1904 te, sosyetenin, Adisababaya kada maların, bugünkü durumun üzerinde hiç (Arhan var) ki cem'an 34 nahiyede 8035 sayım mınolan natamam kısmı tamamlamasına ruh bir tesiri olmadığını gören Habeşler, aErcümend Ekrem TALV takası tesis edilmiştir. 1896 Adua zaferinden sonra yapılan taahhüd OUN DEBU. Kitabın değeri Ingiltere, Fransa ve Italya 906 muahedesile Habeşistanın tamamiyetini ve istiklâlini muhafaza iç'n ellerinden geleni yapacaklarına söz vermislercü Nüfus sayımı nasıl yapılacak? Şehir 8,035 tahrir bölgesine ayrıldı Edebî Roman: 3 Yazan: Suad Derviş Yüzünü görmek istiyorum, diyor. Sana bir yerde rasgelirsem artık tanıya mıyacağımdan korkuyorum. O îstanbu[Seza akşam geç vafdl bir Iramüay isla geldiğindenberi gizlenmek için yalruz ta&yonunda sevgilisini bekliyor ve gec'ık karanlıkta konuşuyoruz. üği için gelmiyeceğinicn endişe ediyor. Sönen kibrit yerine şimdi bir başkasını Seza bu erkeği çılgın gibi seümekte ve o çakıyor ve hiç te güzel olmıyan bu erkek nu mütemadî kıskandık sahnelerile iz'ac yüzüne, güzel birşey seyreder gibi bakıetmektedir. Son buluştuklan günde gene yor. bir kıskandık buhranı içinde: «Bir daha Mavi gözleri, kalın kumral kaşlan, iri bulusmıyalım» demiştir. Ve işte bunun iri, temiz, fakat gayrimuntazam dişli ağiçin onun gelmiyeceğinden korkuyor ve zile bu adam ilk bakışta onda ne garib eğer gelirse bir daha onunla hiçbir kavga bir his uyandırmıştı? yapmamağa karar veriuor. Sevdiği adam Ona ilk tesadüfünü düşünüyor, onu biraz geç kalmış olarak geliyor ve Seza bir mekteb arkadaşı olan Safiyenin evinbütün kararlartna rağmen onu ağlıyarak de tanımıştı. O tesadüfte sofraya gide karşılıyor ve *8tetd kadın» için ona ye cekleri vakit Safiye onun kulağına: «... niden sitem etmeğe başlıyor. Sevdiği A tütün sosyetesi direktörü sofrada senin yatıf bütün bu sahnelere sıkılmasına rağmennında oturacak» dediği zaman onun kosabvrlı bir erkeklir. Cenc kadım daima lunu çimdiklemiş ve adeta hiddetle: <<Bu temine uğraşıyor oe olomobilinc alarak korkunc adam mı?..» diye fısıldamıştı: «Yanıma oturtacak daha iyi bir erkek bubir kır kahvesine götürüyor..] lamadın mı?..% Evvelki kısımların hulâsası Hayat nekadar garib birşeydi? Şimdi biraz sitem için fakat biraz da göreceği geldiği için kıbritleri birbiri arkası sıra çakıyor ve bu çirkin adamın korkunc yüzüne bakıyor. Otekinin Sezanın sevgisinden biraz mağrur ve hiç şüphesiz çok memnun olması lâzım... Çünkü o yaşı kırk beşi geçkin bir adam. Kırk beş yaşından sonra bu kadar şiddetli bir sevgi ile sevilmek hangi erkeğin hoşuna gitmez, hangi erkeğe kendi nefsine karşı sonsuz bir itimad telkin ctmez? On beş sene evvel evlenmiş olan ve şimdi biri on, biri yedi yaşında iki çocuğun babası olan Atıf şüphesiz ki bu güzel kadm tarafından bu kadar çılgın bir sevgi ile sevilmekten zevk duyuyor. *** Gene kadın şimdi kibrit çakmaktan vazgeçti, asabî parmaklarla masaya vuruyor: Söyle bana Seza, bu çocukluklan, bu çocukça üzüntüleri ne zaman bırakacaksın?.. O kadın ne zaman aramızdan giderse! Seza on beş senelik bir bağ bu... Bu bağı koparmak için zaman lâzım. O ağustos sonunda Istanbula geldi. Biz şimdi birinci teşrinin ortasındayız. Evet, fakat bu bir buçuk ay de mektir... İki çocuğu hiç düşünmüyor musun?.. Hayır düşünmüyor. O Atıf tan, Atıfm aşkından, Atıfla beraber olmaktan başka hiçbir şey düşünmüyor. Fakat bunu ona söylemekten ne çı kar, susuyor ve parmaklarile hafif, hafif masaya vurmakta devam ediyor. Şimdi Atıf ta canı sıkılmış susuyor... Ve garsonun getirmiş olduğu tatsız bir kahveyi yavaş, yavaş içiyor. Karanlık kırların ilerisinde bazan otomobil fenerleri dolaşıyor. Uzakta uluyan bir köpek bu kimsesizliğe daha korkunc biı mana veriyor. İlk konuşan Atıf oluyor: O seni kıskanıyor, bunu anlıyo rum. Fakat sen onu neden kıskanıyor sun? İşte bunu hiç anlıyamıyorum. Nasıl anlamıyor, nasıl anlıyamıyor... İşte bu da garib bir söz ve sevmek, sahib olmak isteğinin tezahürü değil midir? O kadın seni benim sevdiğim kaİnsan nasıl sevdiği birşeyin bir başkasma ner dönmez herşeyi söyliyeceğim.» dar sever mi zannedıyorsun?.. Benim kaaid olduğunu çekebilir, sevdiği birşey üHani ona herşeyi söyliyecekti?.. Hani zerinde nasıl olur da, başkalarının hak ondan ayrılacakü?.. Hani evleaecekleı dar ?~ (Arkası var) sahibi olmasına tahammül edcr? di?.. Öteki kadın Sezanın malik olmadığı Seza bütün bu sözleri ona söylemedi. bütün haklara malik. O herkesin tanıdığı Yalnız bütün bu sözlerin zıhnindeki» ne zevce... Atıfın yanında yaşıyan, Atıfm ticesini söyledi: aşkına ve sadakatine resmen sahib olan Sen onu seviyorsun! bunlann üzerinde hisse istiyebilecek olan Ben onu sevsem seninle bir macekadın o... ram olur muydu?. Seven aldatır ım?.. Yalnız bu resmî haklarda olsa belki Ne bilirim ben... Sen erkeksin.. ErSeza göz yumacak, fakat Atıf ona bir kekler fenadırlar. O burada değilken... sürü manevî haklar da vermiş. yalnız kalmamak istiyordun. Kadınlar : On beş senelik bağ... On beş senelik yalnız kalabilirler. Erkeklerin buna ta \ manevî bağ... Koparken incinmemesi, hammülü yoktur... O yokken senin vakit j acımaması lâzım olan... Hayır kopartı geçirmeğe ihtiyacm vardı. lamıyan, kopartılamıyacak olan meş'um Öteki biraz eski çığır bir âşık isyanile iki elile kulaklarını örtüyor: , O geldiği gündenberi bütün hayatla Vakit geçirmek mi, diyor, Seza sa j rının programı değişti. Bu değişikliğin na kendi hakkında bu kadar fena jeylerj gayesi ona hiçbir şey duyurmamak. Onsöylemene müsaade edemero dan herşeyi gizlemek... Ve işte o geldi Gene kadın: ğindenberi maceralannı ona duyurmamak Seni kıskanıyorum. için iki kaçak gibi mütemadiyen saklamyorlar. Hem de o herşeyi bildiği halde.. Diye inliyor ve upkı bir çocuk Halbuki o yokken Auf neler vadet kollarını masaya dayıyor ve yüzünu kolların üstüne kapıyarak ağlıyor. mişti? Sana tapıyorum Seza! «Birbirimizden aynlmıyacagız. O dö