Katalog

I 1 Musiki inkılâbımız Maruf Rus musiki tenkidcisi Peregrinusur şayanı dikkat bir tetkiki Moskova 12 Tas ajansi bildiri • o/: Sovyet gazeteleri, Türkiyede yapil •nakta olan musiki inküâbı hakkinda fikirlerini bildiren san'atkârlarin n u • kale ve tetkiklerini neşre devam et • mektedirler. «Sovyet San'ati» mecmuasında çı > lcan bir yazısinda tenkidçi Peregrinus, Türk musiki âleminin ve Türk gaze • lelerinin Türk musikisi hakkinda Ata • türkün Kurultayda söylediği nutkun tahlili fle meşgul olduklarinı tebarüz «ttirdikten sonra diyor ki: «Musiki inkılâbı meselesi son yiUar içinde Türkiyede büyük münakasalara tnevzu teşkü etmektedir. Bu hal Os • tnanh imparatorluğunun Genel Savajtaki mağlubiyetine ve emperyalist devletlerin farkta takib etmek istedikle ri müstemleke »iyasasına Türk ulusu • nun siyasal ve ekonomi istiklâl müca • delesüe cevab veren yeni Türkiyenin güttügü siyasal savajin neticelerinden biridir. Bu mSnakasalar, açık bir surette uç naiinim nokta ortaya koymuşturt Birind noktai nazar sudur: «Klâsik Türk musikisi sistemi tamafcnen mustakil, olgun ve başkaca inki pafa ihtiyaç göstermiyen bir sistem dir. Bu musikiyi değiştirmek ve iyiles tirmek için savaşmak Türk musiki kültüriinü ancak bozar ve öldürür, Türk klâsik musiki sistemi Avrupa musiki •inden ayrl'.lr ve ondan yüksektir.» tkrad noktai nazan güdenler fikir • lerini soyle bulâsa ediyorlar: «Musiki bütün san'atler gibi, bey nelmileldir. Türkiyenin yapacağl, raodern Avrupa muskisine iltihak ede rek otıu Türk topraklarlna çekmektir. Avrupa musikisinin tetkikidir ki, aonradan Türkiyenin kendi sahsî musiki san'atbü inkisaf ettirmeğe yarlyacak ttr.» Nihaytt içöncü noktai nazar da funlan göstermektednrt «Türkiyede, çahnan musiki, ulusal dcğil, fakat, ya bir Arab İran mu •iktaj, ya bir Avrupa musikisi ve ya • bud ismine alaturka denen Avrupa hlar taraflndan yapllmis bir yarl Türk musikidir. Bir ecnebi kültürfi verimi olan bu anusiki Türkiyeye zorla kabul ettiril • misrir. Hakikt Türk musikisi, simdi • ye kadar hakir bir gözle bakllan halk musikisine dayanlr ve Türkiyede mu•iki inkılâbı ancak, Avrupanln en iler lemis uluslarlndan ahnacak modern musiki teknik ve usulleri sayeainde bu halk san'atinin inkijafile elde edile • bilir.» Peregrinus, bundan sonra Türk musikisi hakkındaki bu Uç progra • mın soysal vasıflarını tahlil ederek diyor ki: « Birinci proframın, derebey lik ve medrese mehafilinin ideolojisini göstermekte olduğunu alatnak pek güç birsey değildir. Jkici programa gelince, bu, büyük bir kısmile kendi hususî bir kültürü olmadığından dolavı Tür kiyenin, Avrupa medeniyetinin semerelerini temessül etmesi lâzım geldiğini farzeden liberallerin programıdır. Uçüncii programın esası ise, hiç süphesiz sultanlann köhne impa ratorluğunun enkazı üzerinde müstakil Türkiye Cumhuriyetinin yükselmesi neticesini veren ulusal kurtuluj hareketinin ideolojisidir.» Peregrinus, Türk halk musikısinin inkisafı yoluna girmis genc Türk kompozitörleri arasmda LJlvi Ce mal, Ekjrem Zeki ve Cemal Resi din isimlerini sayiyor. Muharrir, ayni zamanda bu kompozitörlerin eserlerinde ekseriyetle Avrupa tekniğinin Türk temi üstüne çıktığim ve bazan Türk musiki kültürü vasıflarını bulmanın çok güç oldu gunu da Jbildirmektedir. Peregrinus, yazısmın aonlannda Sovyet musiki efkân umumiyesinin Türk musikisinin inkisafile ne kadar candan alâkadar olduğunu gösteren vak'alan «ayıyor ve Türk mu • siki ileminin Sovyet kompozitörlerile sahsan temas halinde bulun • dugunu, Moskova Konservatuannın Türk Konservatuarlarile mektublaş makta olduğunu, tstanbul ve An karada basılaa Türk halk melodi lerimin Sovyet musiki mekteblefi talebeleri tarafından tetktk edil diğini ve bu melodilerin a y n c * Vassilenko, Şvartz, Veprik ve saire gibi müteaddid kompozitörler tara findan tahlile tâbi rutulduklarını tebarüz ettirdikten sonra makale • sini şoyle bitiriyort « Sovyet musiki âleminin Türkiyede yapılmakta olan musiki inkılâbını büyük bir sempati ilc karfihyacağindan ve bu temel flzerind e iki dost memleket için de sernereli bir is birliğinin inkisaf edece ğinden kat'iyyen süphemiz yoktur.» Cumhuriyet Roma görüşmeleri ve küçük andlaşma Çok zengin kömür madenlerine malik olan ve Uç Dış Bakanı vaziyeti tesbit ettiler \Baş taratı birinci sahifede] c Romada yamlan anla ma!arın takdiri ve küçük andlaşmanm bu an • laşmalar önünd'e takib etmesi lâzım gelen müşterek hareket hattının tesbiti oldu. Üç dıs bakanı, M. Musolini ve M. Laval tarafından sevkedilen ınüzakerelerin vardığı ve kendileri tara fından Barışm muhafazasını genis mikyasta pekistirecek mahiyette telâkki edilen neticeler hakkinda memnuniyetlerini göstermiçlerdir. Uç bakan, Roma anlaşmalari prensiplerinin tatbik mevkiine konması için, en samimî bir ruh içinde ve ayni zamanda ulusal menfaatlerin ve küçük andlaşmanm her vesile ile sadık ve azimli müdafii buluduğu genel menfaatin himayesi endise • sile bütün alâkadar devletlerle is ber^berliğinde bulunmaya karar ver mişlerdir.» Çekoslovak Dış Bakanı M. Benes ve Romanya D»} Bakanı M. Titülesko dün saat 17 de Liubbianadan Cenevreye ve Başbakan M. Yevtiç te Belgrada hareket etmislerdir. Sar kimin olacak? taraft birinci sahifede) İJ İstanbul Borsast kapanış fiatleri 1 2 1 9 3 5 NUKUT I Merlla ı Dolar ü FraBstz tf. 20 Ureı 20 Belçika fr. ?(> Drahını 20 Urıçre h. 20 U v ı I Florin •0 Çek krono I Avusturya fü. ı Peçeta I Mark I Zloü 20 U v :0 Dinaı I Ruble I Yen ı lıveç krosn I Tbrk altım ı Mecidiye ı Banknot O* P A)ı? b!9. 123. <66,So Î12 llh 22.50 810 22. 82,90 67 126 16». ZM 117 24. 814 24 84. 100 34, 17 47 24 27. 17,90 M » şimdiye kadar üç defa Almanyanm elinden çıkan Sar hakkinda malumat Bu Alman memleketinin sık sık Alman idaresinden ayrılması kü çük bir yer olmasına rağmen sev külceyş ve iktısad noktai nazanndan büyük ehemmiyeti olmasın dan ileri gelmiştir. Çünkü Sarın civarındaki Loren eyaletinde bulunan demir madenlerinden istifade edilmesi Sar kömür madenlerine bağlıdır. 1970 muharebesinden sonra Almanya Sar ile Lorenin iktısaden bir kül teşkil etmelerinden dolayı Loreni Alsasla birlikte Almanyaya ilhak etmis, bu suretle Fransada büyük, sönmek bilmez intikam hisleri uyandırmıştı. Umumî Harbin en büyük amillorinden biri bu Sar havzası için Lorenin Almanyaya ilhakı kararıdır. Umumî Harbden sonra Fransa ayni hatayı yapmıs ve Lorenin iktısadî ihtiyaclan ha tın için Sar havzasını Fransaya ilhak yolunu hazırlamıştır. Fakat havza halkı kâmilen Alman ol duklanndan doğrudan doğruya ilhaka cesaret edememistir. Amerika ile İngilterenin bu kadar bariz bir haksızlığa razı olamıyacaklarını sulh müzakereleri esnasında Fransaya kat'î surette ihtar etmis olmalan Fransayı daha ileri gitmekten menetmistir. Bu nun için Fransa Umumî Harbde Simalî Fransadaki madenlerin Almanlar tarafından tahrib edilme sine mukabil Sar madenlerinin Fransızlar tarafından idare edilme•ini musırrane istemij ve bu maksadına muvaffak olduğu gibi havzanın on beç sene müddetle Cemiyeti Akvam tarafından idare edilmesi ve bu müddetin sonunda havzadaki halkın reyine müracaat e dilmesi sartlarını Versay muahe desine koydurmustur. Fransa nasıl olsa bu havzayı elde edeceğini ümid ettiğinden milyarlarca frank sermaye yatırarak Sardaki Fransız maden idaresi için büyük tesisat vücude getirmistir. Sar havzası Fransız gümrük hududu içine alınarak bu havzaya iktısadî cihetten büyük menfaatler temin edilmistir. Bundan baska Fransa hazinesi Sar havzasında Fransız parasmın tedavülünü ko laylastırdığından bu küçücük yerde bir milyar franktan fazla Fransız parası halkın elinde tedavüle başlamıstır. Fransa reyiâm esnasında asayisin Fransız kuvvetleri tarafından muhafaza edilmesi için 1926 senesinde Cemiyeti Akvamdan bir karar almıştır. Bu suretle karar müphem olmakla beraber asayişin muhafazası için havzanın Fransız askerî işgali altına girmesine yol hazırlanmıştıii. Hatta üç ay evvel Fransa karargâhları Meç ve Nansi de bulunan iki kolorduyu seferber hale koyarak Sar havzası hudud larında tahşid etmistir. Paris hü kumeti bundan başka reyiâm ne ticesinin Almanyanm lehine çık ması ihtimaline kars,ı Sardaki Fransız tesisat ve paralarının tasfiyesi suretinin şimdiden kararlaştınlmasını Cemiyeti Akvamdan istemiş tir. Fakat Cemiyeti Akvamın bundan evvelki toplantısında İngilterenin tesiri, Italyanın tavassutu ve yeni Fransız kabinesinin uzlasıa siyaseti sayesinde Fransa ile Al manya malî işjer hakkinda kolayca uyuştuklan gibi reyiâm zamanında asayişin Fransız kuvvetleri tarafından muhafazası davasım dahi ortadan kaldırmıslardır. Cemiyeti Akvam meclisinin son toplantısında reyiâm zamanmda asayisin beynelmilel bir kuvvet tarafından muhafaza edilmesi kararlastmlmıstır. Ingiliz, ttalyan, Holanda ve ts veç kuvvetlerinden mürekkeb olan bu beynelmilel kuvvette en büyük hisse İngilizlerde olduğu gibi kuvvetlerin kumandanı dahi bir Ingi liz generalıdır. Bugün yapılacak reyiâmın ve receği netice üç şekilde olabilir: 1 Havzanın Almanyaya iltîhakı. 2 Cemiyeti Akvam idaresi altında kalması, 3 Fransız idaresi altına gir mesi. Bu üç ihtimalden üçüncüsü gayet zayıf ve adeta muhaldir. Ikinci ihtimal varid olmakla beraber kuvvetli değiidir. Birinci ihtima lin tahakkuk edeceği hemen he men muhakkak gibidir. Şu kadar var ki ekseriyet Almanya lehine olmakla b»raber ekalliyetin ehem miyetli olup olmıyacağı malum değildir. Almanya reyiâmın ittihada yakın bir ekseriyetle lehine çıkmasına büyük ehemmiyet veriyor ve bunun için çalışıyor. (1) Istanbul Vil&yetlnin mesabaa 5482 IcOometro murabbaıdır U Sarrn takrl . ben 2,3 mlsll demektir. Maamaflh îstanbulda kilometro murabbaı başma 144 klsl dOstugu halde Sarda 431 klsl lsabet etmektedir. 16 4S 22 27.50 16. 53 33 II 946 41 ?39 Acıhs 0,796645 12,06 8,3975 83,94 '/.4ft«l 67.^788 I.I7CA 4,?M0 lk.H)43 1,9816 4,21 4.2718 79.1^ 3A.2318 1089,7» 3,1464 U M7 CEKLER l.ondra NevYork Paris Milano Rrnksel Atina Centvre 240 a Vıyana Madrit Berlm Vırjovı Bndapejtt Bükreş Yoko^am« Moskova tokbolm 83.8934 2.4512 67.212» 1.1745 18.9996 S.8O43 1.9775 7K.9537 34.9826 8,147! s Müstemleke meselesi nastı halledildi? Taymis gazetesinin Roma muhabiri Fransa ile Italya arasmda Romada imzalanan anlasmaların müstemleke meselelerine aid kumı hakkında fu tefsilâtı göndermistir: «ttalyanın Trabulsgarb müstemlekesile Fransanin Hattıüstüva ve garbî Afrika müstemlekeleri ara sındaki yeni fcudud hattı, garbde Tummodan baslamakta, Sudan hududunda Gonoviçin sarkmdaki 24 tul derecesinin 18 derece 45 dakika simalî arz derecesile birleftiği noktada nihayet bulmaktadır. Bu hat Aozou ve Guezneuti mevkilerini ttalyan arazisi içine alıyor. Trablusgarbe, Fransa arazisin den ilâve olunan yerin mesahası 114,000 kilometro murabbaıdır. Fransız Somalisile Italyanm E • ritre müstemlekesi arasındaki hu dud hattı Bahriahmer sahilinde Der • Elouadan baslıyarak Veima nehrinin sahilindeki Doodotoda nihayet bulmaktadır» Bu tashihi hudud Babülmendeb boğazında Italyaya bir miktar sahil vermektedir. Fraasaz hükumeti Doumetrah adass üze» rinde Italyanıo hâkimiyetint dahi tanunıstır. Hudud komisyonlan yeni hudud hatlarım mahallinde tesbit edeceklerdk*.> İST1KRAZLAR 193) Tfirk borcL Uhvlli 1 . . * Utikrazj Uahilt •rKanl Ayılı» 29,675 28.70 97 97. ı933 İk. Istikrazı TAHVİLÂT r CII15 Kapau ıı Elektrik Trtmvay TBnel Rıhtım Anadola I . n .. m MUmesıll 4«,70 46,70 «1,80 46,70 4b,70 81 Bir ayı bir avcıyı paraladı Çankın 11 Bes avcı avlanmak fizere çıktıklan ormanın mülâyim mevkiînde, ininde uyumakta o • lan bir ayıyı ürkütmüslerdir. Silâh •esinden fena halde •inirlenen ayı mmdeu çıkarak ormana dogru kaçmaga başlamıstır. Bunun üzerine avcılardan birisi daha kestirme yoldan kosarak ajınm önüne çıkmıstır. Urken ayı avcınm üzerine at Iıyarak. yere yatırmif, biraz hırpaladıktan sonra bir köseye atmıthr. yarajı avcı arkadaslanna imdad dirmı, ayaklarını kırmıstır. Bu roiidye bağmniftır. Bu aes üzerine bi raz daha kopüren ayı yarah avcı • ara tekrar üzerine atılarak kolla • det zarfında diğer dört avcı ayı • ara yanına gelmiflerdir, içlerinden birisi tüfeğini ayının kulağma so karak ates etmek istemisse de silâh ates ahnamiftır. Bunun üzerine diğer bir avcı balta ile ayının bacma vurarak yaralamıstır. Ayı alnrndan Jcanlar akarak kaçmıstır. Yarah avcı da hemen orada 31 • müstur. Ezinede sürek avları başladı Ezine «Hususî» Ezine Spor ve Avcılar Birliği bu yıl ekinlere za • rarlı büyük av hayvanlarile mücadele içm ziraat ifleri çevirgenile konusarak kazada düzgün bir pro gramla sürek avlan tertib etmistir. Birinci av 100 kişilik bir avcı kü mesile yapılmıs ve üç yaban do muzuile üç kurt öldürülmüftür. Bir gece Mormat koyünde konukhyan avcılar hos bir av eglencesi yap • mıslardır. . . Anlasmaların metinleri Roma 12 7 ikincikânunda ttalya hükumet reisile Fransiz Diş İfleri Bakanı arasmda imza edilen genel b* • yanatin metnî aşağıdadir: « Italya hükumet reisi ve Fransa Cumhuriyeü Dış tsleri Bakanı, bugün imza edilen mukaveleler, evvelki an latmalann aralarinda muallak biraktıgi bashca meseleierin ve bilhassa 26/4/1915 tarihli Londra anlasma • sinikı 13 üncü maddestnin tatbikma aid bütün meselelerin hallini temin etmif olduğundan, hükumetleri arasm • da gelecekte vukn bulabilecek ihtüaf • k meselelerin de gerek diplomasi yollarla, gerek uluslv derneği andlaşma • smm tesbit ettigi usülier yardimile, gerek uluslararatı daimi adalet divani vasitasile hallediIebOeceğbden ötüru, kendi hükumetlerînin iki ulusu birleş • tiren an'anevî dostluğn inkitaİ ettir • mek ve karsüıklı güven ruhu içinde genel baris için is beraberliğinde bulunmak arzulanm teyîd ederler. Bu hükumetler, bu is beraberliği için aralannda ahvalin icab edeceği her türlü istisarede bulunaacaklardr. İki nüsha olarak 7 ikincikânun 1935 te im2.a edilmiftir.» anlatabilir misiniz? Bir saattenberi burada bujunuyorsunuz. Biz henüz hiçbir şey yapamadık. Hakikaten ne Tim, ne de zabıta memurlan hiçbir sey yapamamış lardı. Lsasen yapılacak pek çok şey de yoktu. Mister Kunley, Timin telefonla verdiği malumata karşılık demişti ki: Genc kız kocasmdan kaçtı. Hâdise ancak bu suretle tefsir edilebilir. Böyle olunca da bittabi zabıta müdahale edemez. Eğer bize bina dahilinde vuku bulmus bir yolsuzluğu haber verebilirseniz bittabi derhal faaliyete geceriz. Yoksa Mis Gririn kocasını deli diye kabul etsek bile deliliğinin eserlerini sokakta görüp teabit etmedikçe gene yerimizden kımıldıyamayız. Mari Grir olup bitenleri yavaş yavaş hatırlıyordu. Kocasmm odasına nasıl girdiğini, ondan nasıl kaçtığını anlattı. Garaj fash gelince birden sarararak bağırdı: Ha... Cesed... Tim hayTetle sordu: HASAN TIM$ BIÇflKUII İmtihana hazırdır Bir aded Hasan tîraş biçagı yüz defa tıraş eder. Etmediği takdirde bin lira veririm Hasan Ecza Deposu sahibi Hasan Ahmed Başaran ğini Allah bilir. Fakat ortalıkta hicbjr kan izi yok. Kadının dişleri korkudan bir birine vuruyordu. Siz sokaktan dpneli nekadar oldu madam? On djakika kadar. Tjyatroya gitmiştim. Tim Mari Gririn elbısesini bir sandalye üzerinde görerek alıp gStürmek üzere paket yaptı. Madam Marta sordu: Mari hastanede mi? Yaralanmıs mı? öteki de orada mı? Ben genc kizı dısanda bul dum. Ya otekini... Onu görmediniz mi? Hayırt Tekrar asağı inerek zemin ka tınm kapısmı çaldıiar. Fakat hiçbir cevab çıkmadı Tim: Garajdan girmeğe çalısalım. dedi. lArkan vori Kadınlarda uzun uçuşlar Honolulu 12 (A.A.) Kadm tayyareci Amelia Earhardt saat 3/15 te Whceler Fieldden Kaliforniyaya doğru uçmuştur. Tayyareci yalnız başına 3875 kılometro uçarak O^<landda karaya inmek niyetindedir. Saat 5,15 te tayyareden alınan bir telsizde seyahatin iyi bir surette geçtiği bildirilmektedir. Bulgaristanda nüfus sayımı Sofya 12 (A.A.) 3 1 ilkltânunda Bulgaristanda genel nüfus sayımı yapılmıştır. 1930 da yapılması lâzım gelen sayım, ekonomik sebeblerden ötürü geciktirildiği için bu sayım 1926 birincikânun danberi yapılan Uk «ayımdır. Matbuat sayımın tam bir inti • zam ve inzıbat içinde yapıldığını ve halkın gösterdiği tehalükü kaydetmektedir. EMN1YET MESELESİ Maruf Teksayt prezervatifleri kapah (birük), (üçlük) ve (altıIık) zarflarda eczanelerde satılır. Kim o, vay siz misiniz? Tim konuşanı karanhkta göre memiş, fakat r^sinden tanımıçtı. Villi Okvraytın nezaretini deruhde eden kadm sizsiniz değil mi? Evet, ne var? Kadının sesi heyecandan titriyordu. Tim cevab vemıeyince tekrar sordu: Siz yüzbaşı Jordan olacaksmız. Mister Okvraytı mı görmek istiyorsunuz? Bir dakika müsaade ediniz, lâmbayı yakayım. Kadm içeri girdi. Onlar da arkasından gittiler. Koridor aydınlanınca kadının arkasında sokak elbisesi bulunduğunu gördüler. Mister Villi Okvrayt nerededir madam?, Sokağa çıkmış. Mari Grir de burada yok. Evin içini dolaşmağa başladılar. Genc kızın odasma geiince Madam Marta kırık kapıyı gösteıeıek: Bakınız, bunu mutlak o yapmıs, dedi. Aralannda neler geçti Berlinde bUyüİTbinalar yapilacak Berlin 12 (A.A.) Berlin ?ehri 6500 daireyi ihtiva eden büyük binalann inşası için bir program tesbit etmistir. Bunlar bugün çehir civannda kulübelerde oturart halkın ucuz kira Ue ikametine tah8İs cdilecektir. Bu inçaata teves sül eden bina sahibleri vcrgi ve diğer hususlarda bazı kolaylıklar göreceklerdir. ProgTamın bu yıl içinde tatbikı ümid edilmektedir. Bu suretle de birçok işsize ij bulunmuş olacaktır. muş bir halde tekrar gözlerini ka pattı. Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Tin> içeri girdi. Marinin ayılmış olduğunu bilmiyordu. Endişe ile saatine baktı. Genc kız ona seslenince büyük bir sevincle yatağa koştu. Mari, bir hastanede bulunu yorsunuz. Hafif bir baygınhk ge çirdiniz. Çok şükür artık geçti. Aya cıklanmz nasıl? Bu sual genc kızı hafifçe güldürdü. Pek o kadar ıstırab vermiyorlar, dedi. Biraz çizilip sıyrıldılar zannederim. Birkaç ufak suale cevab vermek için kendinizde kuvvet hjssediyor musunuz? 2Uıbıta sizin vereceğiniz malumata sabırsızlıkla intizar etmektedir. Jenninga binasından çıktınız değil mi? Evet! Mari Gririn sesi kısık ve boğuk bir şekilde çıkıyordu, Tim suallerine devam etti: Neler .olduğunu bana çabuk Bir yüzme rekoru kırıldı Providans (Amerika) 12 Yüzme yarışlannda, Con Higgins, Brestroke yüz metro mesafeyi bir dakika, 11 saniye 8/10 da yüz . müştür. Bundan önceki dünya rekoru, 1 dakika 12 saniye 6/10 ile Fransız Jak Cartonnetnin üzerinde idi. Nasıl cesed? Bir insan cesedi... Yerde.... Ne müthiş manzara idi bilseniz! Genc kızın sükunet bulması epeyce sürdü. Nihayet tafsilât ve rebildi. Skotland Yard reisi, genc kızın kurtanldığını öğrendikten sonra Timin maiyetine ne olur ne olmaz diyerek üç polis müfettişi vermişti. Tim Mari Grirden öğrendiklerini onlara da anlattı. Müfettişlerden biri: Belki Mis Grir bunlan sinir buhranmın tesiri altında uyduruyor, dedi. Hastabakıcı kadm onun çok şiddetli bir buiıran geçirdiğini söylü^'ordu. Tim müfettişleri de beraber alarak derhal arabasına atladı ve Jennings binasınm yolunu tutru. Binanın kapısına gelince evvelâ zemin katının zilini çaldılar. Hiç ses seda çıkmadı. Sıra ikinci kata gelmişti. Bu sefer uzun müddet beklemediler. Bir iki çalısta kapı açıldı. Sokağa bırakılan minimini Anadoa «okağında Aliye apar • trmam onünde 15 günlük bhr erkek çocuk bulunarak Darülâcezeye gönderilmistir. Mini miniyi sokağa bırakan ana polisçe aranmaktadır. 'Cumhuriy«tM in t«frilcası: 69 Yazant Tereüme eden: Edgar Vallaa ömer Fehmi Ikind ayıhşmda kendinini küçük tir odada buldu. Yatağa yatınl jnıştı. Yatağın yanmda bir hasta bakıa oturmuş, elindeki kâğıda bir 4eyler yazıyordu. Mari yan uyus