29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 Eylul 1934 =s Cumhurîyet '• Ali Fuat Paşanın nutku Dumlupınar, yüksek sevk ve idarenin san'at şaheseridir Gazi, kalbimizde çarpan mukaddes ülküdür Harp Akademisinde diploma tevzii münasebetile Akademi kumandanı ferık Ali Fuat Paşa Hazretlerinin güzel bir nutuk sövlediklerinı yazmış ve nutkun bazı paTalarını c>.*m.stık. Kuman dan Pa«anm bu çok kıymetli nutkunu aynen dercediyoruz: «Genç erkâcııharpleri sevgi ve heyecanla selâmlarım, Bu yıl, Deniz Harp Akademisî • nin îkinci çıkan sınıfı; Kara Harp Akademisinin on altıncı sınıfı; Yüksek Levazım mektebinin yedinci sınıfı diploma aldı. Deniz Harp Akademisi tnezunlan beyler! Geçen yıl çıkan zabitlerin çoğu erkânıharbiye stajımı bitirip erkânıharp zabiti sıfatile Donanmada filen mevki alırken Deniz Akademisinin ikinci mahsulü olan sizler de erkânıharbiye stajma birinci derecede Harp Akademirinin kıymetli kubir liyakatle ayrıldınız. mandanı Ferik Ali Fuat Pş. Hz. Sizinle Deniz erkâmıharp zabiti Onunla vazifeten en çok temasta (12) olacak. bulunan zabitler hakkında en ziyaSiz, kıymetlerinizi, dersleriniz de şiddetle hareket ederler, onlan de, harp oyunlarında, deniz ve katakip ve tevkif ederlermis. Maksat ra tatbikatlannda, deniz ve kara onu tek başına bırakmak ve mesaerkânıharbiye seyahatlerinde gösisini felce uğratmaktır. terdiniz. Harp oyunlarında; har Gene bir gün Golç Pasa, erkânıbin kendisinde olduğu gibi, anî vaharbiye talebesini arazi tatbikatına ziyetler karşısında çok çabuk, kat'î çıkanrken mümaniat edilmek istenve musip kararlar verdiniz. miş. Tatbikata çıkılmış; fakat er Sîzin Akademide nasıl bir taartesi gün her arazi tatbikatı için ruz ruhile terbiye edildiğinizi bilisaraydan izin alınması tebliğ edi yorum. Seciyeniz, cehtmiz, »erefi • len bir irade gelmiş. nizle Cumhuriyet Donamasınm güSonraları vakıâ tatbikatlara iravenilecek erkânıharp zabitleri ol desiz çıkıldı ve tstanbul haritalan tnağa namzet bulunuyorsunuz. yasak olmadı. Fakat tstanbul ga Deniz Akademisinin bundan son zeteleri için bile erkânıharbiye mek raki luııflarının da sizin derece tebine girmek yasaktı. Şiddetli bir nizde yetişmelerinden baska bir diistibdat ve tazyik daima hüküm leğimiz yoktur. sürdü. Sizinle övünüyoruz. Golç Paşa 1883 senesinde yaz • Deniz Hark Akademisi kuman dığt bir mektapta diyor ki: <Ab • Üanı Fahri Beyefendiyi hararetle dülhamit ve onun hanedanı ve şimtebrik ederim. Deniz Akadmisi mu diki hâkim nnıflar iş başında bu* allimlerini de tebrik ederim. landuklan müddetçe Türkiyenin Size Cumhuriyet donanmasmda kurtulmak ümit ve ihtimali yoktur. hayırlı hizmetler dilerim. Türkiyenin kurtuluşu halk tabakaKara Harp Akademisi mezun • lart içinden kuvvetli bir seciyenin ları beyler, çtkmasına mütevakktftır. Ancak Sizinle beraber, Kara Harp A halk içinden boyle kuvvetli bir akadetnisinden (16) senede (462) dam çtkarsa, Türkiye için kurtuluş zabit diploma alıyor. Bu (16) sene memuldür.* Hatırat sahife 121. içinde Akademiden çıkanlar bugün Türkiyeye taze kan asılıyan, son yüzbaşı ilâ ferik rütbesinde; bölük asır tarihinin tabirile (hasta adam) ilâ kolordu kumandanlıklarında ve ın yerinde; kudretli, serefli, asil ımıhtelif erkânıharbiye kademele Türk Cumhuriyetini kuran, asırlarrinde serefli mevkilerdedir. danberi kat'î zafere susamış ordullk sınıfın birincisi Kolordu Kuyu öyle bir zafere ulastıran Büyük mandanı Salih Paşa Hazretleridir. Başbuğumuz, domin söylediğim Fırka kumandanı olanlar var ki şartlar içinde erkânıharbiye mek • tstiklâl narbine genç yüzbaşı olarak tebinde okudu. girdiler. Yanm asır; ordunun; mefruz Sraıfımızın bütün mevcudu E. değil, hakikî düşmanın barındığı «tajma ilmen lâyık olarak diploma bu saray; şimdi, Türkiye Cumhu aldı. riyetinin yüksek askerî irfan yur Bu defa Ankarada, Büyük Erkâdudur. ntharbiye Reisi Müşür Paşa Haz Siz en modern tedris usullerile retleri genç erkânıharp zabitlerinbu irfan yuvasında, Büyük Gazinin den çok memnun olduklartm bildirizinde, yetistiniz. diler. Müşür Paşa Hazretlerinin güUla Başbuğumuza mensup olmakneşi etrafında gençlik hâle olarak la mübahi olan meslek, sizin inti çalışıyor. Büyük Erkânıharbiye Resap etmeğe namzet bulanduğunuz isliğinde büyük vazifeler görüyor. tnümtaz meslektir. BSyle bir intiHarp Akademisi için ne mutlu! sap şerefi dünyada ve tarihte yalAkademimizin güzide muallimleri nız Türk erkânıharp zabitine na beyefendiler tebrik ve teşekküre siptir. lâyıktırlar. Yüksek levazım mektebi, I Sizdn bir iki nesil evvelki erkâBüyük kumanda kursu, Deniz nıharplerin nasıl şartlar içinde yeHarp Akademisi gibi Cumhuriyetin tistiklerini biliyor mutunuz? eseri, Büyük Erkânıharbiye Reisi Golç Pasa hatıratmda; kendisimizin büyük himmeti olan Yüksek nin mektepteki mesai ve faaliyetini Levazım mektebi erkânıharbiye ile akkn bırakmak için nasıl zorluk • levazımın müsterek çahsmasım te1ara ve entrikalara maruz olduğunu min etmek için Akadetni camiası çok acı anlatıyor. Bir gün, ders içinde kuruldu. programında mevcut olan atış tatBiliyorsunuz ki harekât, geri ısbikahna talebenin niçin çıkarılma • lerine bağlıdır, Geri işleri ise geniş dığinı mektep müdüründen sor bir âlemdir. Bu âlemin içinde levamuf. Alman paşasmın Harbiye tazım sımfının vazifeleri çok mü • lebesine cepane dağıtıhnasım tek • himdir. lif eylediğini, bunun da Yıldıza karYüksek Levazım mektebinin gafi yapılacak bir hareketin hazır yesi: Kara, deniz, hava ordusuna; Jığı olduğunu saraya bildirmişler. küçük, orta, yüksek sevk ve idare • Mektepteki odasının duvarında heyetleri içinde, erkânıharbiyenin asılı olan İstanbul haritası birden • kıymetli yardımcısı olarak birlikte bire kaybolmuş. Bu haritayı gece • çalışacak, tabiye ve harekât vazil«yin Yıldıza götürtnüşler ve sarayetini kavrıyarak oeıa göre geri îşya en iyi nasıl taarruz edilebilece lerini tanzim edecek levazım ta ğinin talebeye bu haritaya nazaran biyecisi; levazım işlerini yolunda tedris edildiğini haber vermisler yürütecek levazım tekniği meslek Arazi tatbikatlannda verilen mu • »üthassısı; her yerde her zamanda harebe meselelerinde mefruz düs • kendiliğinden ve muntazam iş götnan daima Yıldıs surtlarıdır diye recek levazım zabiti yetiştirmektir. jurnal etmisler. Yüksek Levazım mektebi bu gayeyî temin etti. Mektep kıymetli mu • allim mütehassısları ve Akademi • nin güzide muallimlerinden mürekkep tedris heyetile ve mükemmel program ve tedrisatile her sene tekâmül etmiş ve muasır askerî âlemde iftihar edilecek yüksek bir mü* ssese olmuştur. Henüz (7) senelik olan bu müessese, bu seneki mezunlarile beraber orduya yüksk levazım tahsili yapmış (104) ümera ve zabit verdi. Mektep mezunları; levazım tabiyesi, levazım tekniği, lâzım ol duğu kadar umumî malumatla ve nazarî ve tatbikî amelî bilgilerle teçhiz edildi. Akademi sınıflarile beraber Türk ve yabancı Harpta rihi okudular. Harekât üzerinde geri işlerin nasıl müessir olduğunu pordüler. Gerek münferiden gerek Büyük Kumanda kursu ve Harp Akademisi sınıflarile müştereken yapılan Akademinin güzide muallimleri tarafından idare edi len ikmal harp oyunlarında ve seyahatlerde, büyük karargâhlarda geri ve ikmal islerinde filen nasıl çalışıldığinı ve teşriki mesaisinin esrarım öğren • diler. Yüksek Levazım mektebinden çıkan arkadaşlarıma, orduda ken dilerini bekliyen tnünim vazifelerde hayırlı muvaffakiyetler dilerim ve mektep müdürü beyefendiye ve tedris heyetine tesekkürler ederim. Şimdi sizlere samimî birkaç temennide bulunacağım: Söyliyece • ğim bu seyleri tedrisat esnasında muallimleriniz sırası geldîkçe size söylediler. Sizden aynlırken bunlaruı en mühimlerini tekrar etmek isterim: 1 Erkânıharp zabitinin şeref ve imtiyazı çabuk, çok ve iyi çahşmafc; bedenen çok yorgun zamanlarda bile; maddî, manevî en zor şart * lar içinde bile seve seve büyük bir çalışma kudreti göstermektir. 2 Erkânıharp zabiti çok ça • hşır fakat az görünür. Erkânıharp zabiti mütevazidir. Tevazu, erkâ nıharp vasfıdır. Vakar; evet. Hodbinlik ve gurur asla. Erkânıharp zabitinin fikrî, ma nevî meziyetleri üzerinde kendi benliği nekadar az müessir olursa, sahsiyeti o derece daha kıymetli olur. Erkâmharbin malum olan şıant Gölgede kalmağı silinmeği bilmek; göründüğünden fazla olmaktır. 3 Erkânıharp zabiti takt sa hibidir. 4 Erkânıharp zabiti asla bedbin olmamahdtr. (Bedbinlik) ve (Erkânıharp zabitliği) birbirini tamamen inkâr ve reddeden iki mefhumdur. Bedbin adam buhranh vaziyetlerde mefluç adam, muzır a damdır. (Marn) meydan muhare • besinde kaymakam (Henç) gibi bedbin bir erkânıharp zabitinin ne yapttğınt, meydan muharebennın ve onunla bütün harbin kaybolmasına nasıl »ebep olduğunu düşününüz. Fakat erkânıharp zabiti fazla nik bin yani hayal aever de olmamalt dır. Nisapsız nikbinlik; bedbinlik kadar muztrdır. Bunun için de (Sankamtş) ı hatırlayınız. (Marn) bedbinliği; (Sankamış) müfrit nikbinliği temril eder. tkisi de takimdir. Bu iki münteha yani ifratla tefrit arattnda; bedbinlikle utopie arannda »alim ve telim nikbinlik, şuurlu nikbinlik vardvr. Bu şuurlu, hesaplı nikbinliğe de (Marn) ile, (Sankamış) ile ktya* kabul etmez derecede çetin olan Türk tstiklâl harbi örnek tir. 5 Erkânıharp zabiti realiste olacaktır. Bir şeyi daima olduğundan daha güzel daha iyi görmek, her seyi gül pembe göstermekten sakınmalıdır. Hakikati görmek, objektif görüş, objektif muhakeme ve daima realiste, daima objektif olmak için irade gayreti lâzım. 6 Erkânıharp zabiti, mafevki baska bir fikir ve kanaatte olsa bile daima fikrini ve noktai nazarını, terbiye ve nezahet ve hürmet da * iresinde fakat açık ve kat'î sSyli • Konferansta hararetli bir celse (Birinci sahifeden mabait) olunacağı hakkında izahat vermistir. Japonya ve İngilterenin teessürüne iştirak Bu esnada Fransız murahhas heye tinden M. Mortier Japonya ve tngilterede vukua gelen afetlerden dolayı konferansm bu memleketlerin kederlerine iştirak ettiğinin büdirilmesini talep et mis ve bu talep alkışlar arasında müttefikan kabul olunmuştur. Silâhsizfanma projesi Müteakıben emniyet ve silâhsızlan • ma muhtelit komisyonu mazbata muharriri Fransız heyetindsn M. Perrin kiirsüye çıkmış ve evvelâ, heyeti umu miyece huzurunda müdafaa edeceği silâhsızlanma ve emniyet meseleleri hakkında komisyonun n^karrerat projesini okumuştur. M. Perrinin nutku M. Perrin, projenin kıraatini müteakıp bu mukarreratm muhtelit komis • yonun iki uzun celsesinin semeresi ol duğunu tebarüz ettirmiş ve demiştir k": « Bu celseler çok ümitbabs bir surette cereyan etmiştir. Bu içtimalarda bütün Avrupa milIetlerLiin, yani bircok kere birbirlerinin zıddı olan menafiin mümessilleri bulunmakta idi. Buna rağmen itilâf azmi o kadar kuvvetli idi ki, yavaş yavaş ihtilâflar hafifledi ve üzerinde itilâf hasıl olan formül nihayet tebellür etti. Bu suretle komisyon, heyeti umumiyeye aşağı yukan ittifakla kabul olunmuş bir proje arzetmekte • dir. Bu hal, ziyadesüe calibi merrmu niyettir, çünkü dünya sulhuna gideıt yol, muvaffakiyetli ve kolay bir yol değil, bilâkis tuzaklarla dolu bir yoldur.» Hatip bundan sonra silâhsızlanmtı meselesine temas ederek bu yolda teessüf olunacak vaziyetler bulunduğunu söylemiş ve demiştir ki: « Bazı devletler, muahedelerm kendilerine tahmil ettiği mecburiyet • Ieri afanışlardır. Diğer bazılan, dün yada şimdiye kadar vukua gelen en muazzam harbin akabinde kendilerinden haklı olarak ümit edilen silâhsızlanma gayretlerini, bazı korkulardan dolayı, yapmamıslardır. Maamafih bu vaziyetten müteessir olmıyarak ve ümit kes • miyerek çalışmalı ve nihayet 1914 hun» harhğmm tekerrürüne müncer olacak yeni bir süâhlanma yanşına mânî olmalıdır. (Uzun aünylar) Silâhsızlanmasız emniyet olamaz. Hukuk musavah, evet, bu lâzımdır. Fakat kat'iyyen muahe • delerle silâhlarından tecrit edilmiş devletlerin yeniden silâhlanması prensibi • ni kabul şartile değil. (Alkışlar) Çok defa, beynelmOel sulh konfe • ranslan prensip mukarrerafa ittibaz et • mekle iktifa etmisler, fakat itham cesaretini göstermemişlerdir. Biz bu cesa • Ireti bulacağız. Çünkü haüa temsil e diyoruz, ve halk hütün kuvvetile su^h istiyor. Zira büyük keder ve üzüntü lerle harp masrafmı odiyen halktır. (AIkışlar). M. Perrin tayyare bombardımaıdanm ve sflâhsızlanma konferansmm buldu yecektir. Erkânıharp zabiti feragat sahibi de olacaktır. Kumandanın karan kendi düşüncesine zıt dahi olsa, onu bütün ruhile benimsemek ve bütün istitaatini sarfederek onu yapmak erkânıharp zabitinin bor cudur. 7 Erkânıharp zabiti mafev • kinden yalnız istizan etmez; ma fevkine arz ve teklif eder. İstizan tmek, fikri atalet demektir. Ku • •nandanın karar vermek için muk tazi bütün malzemeyi mükemmelen hazırlayıp kumandanma takdim etmek ve ona sarih bir teklif yap • mak lâzımdır. 8 Erkânıharp zabiti sinirlerini yıpratmamalı, sağlam tutmalı, nefsine daima hâkim olmalıdır. Vaziyet nekadar buhranh olursa o kadar sakin olmalıdır. Buhranh zaman larda erkânıharp zabiti dalgalı deniz ortasında kaya gibi metin ol malıdır. 9 Erkânıharp zabiti yenilik • Ieri mütemadiyen takip etmeğe, bilmeğe ve mütemadiyen öğrenmeğe mecburdur. 10 Erkânıharp zabiti kıtaatın ahvali ruhiyesini tanımalı, kıt'anın nabzinı duymalıdır. Kıt'ayı sevmeli ve onun tarafından sevilmesini bilmelidir. 11 Erkânıharp zabiti her hususta bütün ordu zabitlerine örnek olmalıdır. örnek olmak, kendi nefsine karşı sert olmağı, çok çalış mağı çok iş görmeği bilmek de • mektir. Seciye ve sây: Erkânıharp zabiti işte bu iki vasıftır. 12 Erkânıharp zabiti kendi mesleğinde yani sevk ve idare mes Takrim ahidenne dSn bir çelenk koyan Fransı* marahhas heyeti abide önünde... ğu tedbirler hakkında izahat vermis ve nutkunu şöyle bitirmiştir: « Mukarrerat proiesini aynen kabul etmenizi istirham ederim. Eğer teklifte ifade olunan fikirleri az dahi olsa kabul ettireblirse, dördüncü Parlamentfllar Konfer.<nsı için semere vermedi denemez.» sihirli asasfle Türkiyede tahakkuk eden hâdiselerden saıfı nazar, Türkiye ge rek Balkanlarda beynelmilel sahac** dünyanm takdirine mazhar olmuş büyük gayretler sarfettiğinden Cemiyeti Akvam konseyine aza intihap edilmistir. M. Pelladan sonra tngiliz murahh?M Mister Mander v e tsveç murahbası M. Bergman söz almışlardır. Rumen murahhasının heyecanlı nutku Silâhsızlanma komisyonu rapörtö ründen sonra emniyet işleri komisyonu rapörtörü ve beynelmflel bV söhrete malik olan Rumen profesörü M. (Pella) kürsüye çıktı ve Parlamentolar Birliğinin teessüsündenberi ms«tnî mese • lelerle meşgul olduğuna ehemmiyetle işaret ettikten sonra emniyet işleri ko misyonu tarafından tanzim edilen ka rar suretini okudu ve bu hususta bazı deliller zikrederek izahat verdi. Balkan mitakım sitayig M. Pella bilâhare mıntakavî misakların ehemmiyetmden ve bu meyanda Balkan misakmın faydalarmdan bah sederek şu fikirleri beyan etti: « Dünkü komisyon içtimamda Macar murahhası Lucas bugünkü hudut • larm emniyetini temin edemiyeceğini soyledi. Maalesef bu meselenin tetkiki kabil değildir. Bundan maada bugünkü hudutian d«ğiftin»eden «mniyeti temin etmek kabil olduğunu ispat etmek için Balkan ımsakmdan bahsetmek is • terim. Balkan misakı bugünkü budutlarm muhafazasmt temm ediyor. Mes'ut bir tesadüf neticesinde BaHcan misakmın aktinde büyük bir rol oynıyan muhte rem Hasan Bey bugün konferansınuza riyaset etmektedir. Hasan Bey ve ar kadasları tarafından bugün sarfedilen kıymetli mesai sayesinde Balkanlarda evvelâ fikrî ve harsî bir anlaşma oldu ve onu da siyasî anlaşma takip etti.» M. Pella Türkiyeden bahsederek dedi ki: « Büyük Reîsi Gazi Hazretlerinin leğinde yalnız bir işçi değil, san'atkâr olmalıdırı Sevk ve idare bir san'attir. Bu san'atin yüksek eseri imha tnuharebesidir. Alelâde bir muzafferiyet değil kat'î zafer yani imha muharebesi yapacak san'atkâr olmağa çalışmalı. Bu salonda gördüğümüz tablolar tçinde Türk Harptarihine ait imha muharebelerinden bir ikisi var: Mahaç, Varna. Bunlar binlerce yıllık engin Türk millî tarihinin bir (episode) i derecesinde bir devreye aittirler. Türk tarihinde daha nekadar çok imha muharebeleri biliriz: Atillânın, Cengizin, Kubilâyın, Altınor • dunun, Sabutayın, Bahnın Cebe nogayin, Helâgu Hanın; Alp As • Ianın, Kılıç Aslanlann, Gümüş Tekinin, Nurettinin, Sancarın, Timurun, Babür<in seferleri ve meydan muharebel» ri. Bunlar Harptarihi semannın birinci kadir yıldızlartdır. Hepsinin ve herşeyin üstünde Dumlupınar. Yüksek sevk ve idarenin yüksek san'at şaheseri olan Dumlupınar, Bu toplantı da (Dumlupınar) ın gölgesinde oluyor. Türk erkânıharp zabitinin ideali Gazi Mustafa Kemal ve (Dumlu pınar) dır. Gazi Mustafa Kemal: Bugünün ve gelecek günlerin erkânıharp zür r'yetleri için, istikamet noktası; «O» dur. Kalbimizde çarpan mukaddes ülkü <O» dur. Büyük Başbuğumuzun izinde; Cumhuriyet ordusunun ve donan mastmn mühim mevkilerinde bü • yük işler gormenizi dilerim.* Zeki Mes'ut Beyin nutku Bundan sonra Zeki'Mes'ut Bey s'uz alarak bir nutuk söylemiş ve ezcümle demiştir ki: <r Milletler serbestçe silâhlandık ça ve süâhlanma hususunda yarış de • vam ettîkçe dünyada hakikî ve de vamlı bir sulhun teessüs edemiyeceği artık tamamile anlaşılmış bir hakikaliifı Beynelmilel hayatın bugünkü realicelerinden doğan kararsız vaziyet zarurî olarak silâhsızlanma ile emniyet muammaları arasında bir münasebet, bir rabıta husule getirmiştir. Silâhlar b; • rakılmadıkça, veya hiç olmazsa azal • tılmadıkça devamlı bir sulh hali tees • süs edemez. Bununla beraber silâhsızlanma iri yalnız teknik ve askerî bir mesele olmayıp herşeyden evvel siyasî ve psikolojik bir mesele teşkil eder. Eçer bütün milletler kendi hak ve vaziyetlerine ve beynelmilel hayatm sulh ve nîzamma ait konsepsi yonlarda birle«miş olsalardı bu «ulK ve nizam belki de çoktan tee^siis ederdi. Fakat fikrî seviye, tarihî tekâmül, coğrafî vaziyet ve iktısadi zaruretler gibi birçok amiller bey nelmilel hayatın tanzimine a ; t dvşüncelerde de ihtilâfı mucip olmaktadır. Parlamentolar Birliği Türk gnıpu gerek bu tavsiyeler ve gerek biriiğin si lâhsızlanma ve emniyet komisyonununca hazırlanan karar projelerile kendi arnJannın bir dereceye kadar tatmm edilmiş olduğunu görmekle memnun dur. Bir dereceye kadar diyoruz: Cünkü Türkiye Cumhuriyeti hükumeti ötedenberi nekadar cezrî olursa olsun u mumî bir silâhsızlanma taraftan bulunduğunu ve sulhun muhafazası icin bunun başlıca bir rare olduğunu ilân et • mekten geri kalmamıştır. Biz bu kanaat iledir ki rejiyonal misaklarla temin edilen emniyetin silâh • larm azalbknasına yardım eyliyeceği • ni ümit etmekteyiz. Silâhsızlanma meselesmin khnyevî harp, harp bBtçelerinin ilânı, silâhsızlanmanın kontrolu g'"bî bazı cepheleri vardır ki bunlar emniyet meselesine müvazi olarak daha uzun müddet beklemeğe hacet kalmadan hiikumetler tarafından imzalanacak pro tokollarla halledilebüir. Türk konferansmm devletlere 4 temmuz 1933 tarihli Londra mukavelenamesme iltihakı tavsiye eden kararmı takdir etmektedir. Türkiye, malum olduğu veçhile mütecavizin tarifi hakkmdaki Londra mukavefldnamesinin ak tinde büvük rol oynamış devletlerden biridir. Beynelmilel hayatın tanzimi bakımından en mühim bir prensip olan bu tarifi tatbikat ve ahtî hukuk saha sına geçirmekteki büyük hnmeti ken disinin sulh politikasını ivice tenvir et • meee krfidir.» Zeki Mes'ut Beyin nutkundan sonra birinci celseye nihayet verilmiştir. Türkiyeye sitayiş İkinci ceSse İkinci celse saat 15,30 da açıldı ve *lk sözü tran murahhaslanndan Elighvani Han almış ve demiştir ki: « Herşeyden evvel bize fevkalâ de bir hüsnükabul gösteren Türk mes lektaş'anmıza samimî ve derin teşek kiirlerimizi arzetmek isterim. Türkiyeye avak bastığımız dakikadan itibaren kendimizi öz vatanımızda zannediyo • ruz. Türkiyede gördüğümüz kardes muamelesini hiçbir zaman unutmıyacağız. Iran dünyanm en sulhperver dev!etidir. Biz sulhun samimî taraft&nyız. Ira(Lutfen sahifeyi çevirimz)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle