Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 Ağustos 1934« KÜLTÜR BAHİSLER1 Cumfmrîvet' Millî kültür nasıl kurulur? Yazan: AĞAOĞLU AHMET Şekspir, kâinat kadar biiyük ve kâinat kadar ebedidir. O her zaman, ve ber çağda zevkle ve istifade ile okunur. Geçen gün bu biiyük insanın «Mak bet» namındaki eserini bir fransızca tercümede okuyordum. Mütercim, Şekspirin şiirleri arasında bir beyte, kadim Yunan şairlerinden birisinin ese rinde tesadüf ettiğini görüyor ve bu münasebetle Şekspir zamanında ingilizceye yunancadan tercümeler yapıhp va • pılmadığuıı merak ve meseleyi tetkik ediyor. Malumdur ki Şekspir, on altıncı asnn son yansında yaşarrr;tır. Fransız mütercimi daha o zaman kadim Y nm bütün biiyük muharrir. sair ve filozoflannın eserlerini ingilizceye çevril miş buluyor ve ezcüm'e mese'â Ho merin üç ayn zat tarafı^'an tercüme edilmiş olduğunu kaydediyor. Demek ki d^ha dört »«ır e w ° ' tr> . gil'z cemaati Yunan ve Roma kültür lerile yakından temasta bulunuyorlar • dı. Avni zamar"'* tabi?tile yan taraf larında yasvan Fransız'ar, Almanlar, ttalyanlar, Ispanyol'ar arasında da zuhur eden büyük rr»'"tefekkir ve mi'^trrirlerin eserlerine de asina idiler. Bu svretle tngiliz d'mağı ve tngiliz kalbi daha dört vüz sene evvel beserî d'mağ ve kalple beraber dü<ünmeğe ve vurmağa baslamıs ve etraftan aldığı malzemeleri Uliye îslive kendi bcîîğ'ni gösteren millî kültürünü kurmağa muvaffak olmuştur. Şekspir ve Milton, Şelli ve D'Ttkens, Bernarşav ve saire sırf ve yalnız İngilizdirler!. Fakat bu Ingilizliği onlar et raftan topladıklan useyreleri işliye isliye, onlan tngiKz ruh ve Jngiliz kalbinin adeselerinden geçire geçire bul • muslardır! Şabsiyeti olan, yani kendilerine m*hsus kültürü olan meselâ Fransız, Al man, ttalyan, Rus gibi milletler de ayni surette hareket etmjşlerdir. Fransız inkılâbını hazırhyan ansilt lopedistler ile mkılâbı yapan re<slerin hemen kâffesi ingilizce, almanca, italyanca biliyorlar ve kadim Roma ve Yunan kütürlerine o kadar yakından a*ina ıdî er ki hita'ieîeriode Yunan ve Roma hatip, sair ve mütefekkir'ennden uzun parçalar insat ediyorl&rdı. Fakat Andre Şeniye ve Şato Briyan, La Martin, ve Viktor Hügo, Zola ve Anatol Frans, ne Elen ve ne Romalı, ne Alman ve ne de îngil:zdirler, yalnız ve yalnız Fransızdırlar. Nasıl ki an etraftaki muhtelif cins çiçeklerden usare ahp tabiatindeki kabiliyet sayesinde onu tahlil ve tahvil ederek anya mahsus bal çıka • rıyor. öyle bir nv'Ilet te geç mişten kalrra veva hazırda nıevcut etrafta dolaşan fîkir ve ihhsa"'an kendi ruh ve kalbinin adesesinden geçirerek kendine mahsus bir şekil ve tarzda ortaya koyar! Binaenaleyh kültür yapabilmek için bir milletin be'şerî dimağ ve kalple sıkı alâka ve münasebette bulunması şarttır! Beşeriyetten uzak, beşeriyetin dimağ ve kalbine yabancı kalmış olan bir millet kültür yapamaz! Bu mütalea'ar, tercüme faaliyetinin nekadar kıymetli ve ehemmiyetli olduğunda tereddüt bırakmaz. Rus Müceddidi Pierre Le Grand bu noktayı an lamıs olacakhr ki ilk is'erinden birisi bir tercüme akadem:si kurmak olmustur. O zamandanberi Ruslar bu yolda berdevamdırlar, ve herhangi bir lisanda hiçbir mühim eser çıkmaz ki derhal rusçaya tercüme edilmemiş olsun! Şöyle ki yalnız rusça bilen birisi başka hiç bir lisana ihtiyaç göstermeden bütün dünya edebiyat ve irfarunı yakından ve etraflı takip edebilir. Diğer medenî milletler de ayni tarzda hareket etmektedirler. Fransızca çıkan mühim bir eser hemen yarm almancaya, ingilizceye ve ilâh.. lisanlara tercüme edilir ve keza almanca, ingilizce, italyanca çıkanlar da öteki lisanlara çevrilir! Bizde de hükumetimiz bu ihtiyacı takdir ederek bir telif ve tercüme heyeti teşkil etti. tptidada bu heyet oldukça kıymetli bir faaliyet gösterdi. Fakat maalesef bir müddettenberi bu faali yet atalete uğramıştır. Buna acıma mak elimizden gelmiyor. Zira kültürünü henüz kurmağa, kendi benliğini aramağa ve benliğini yaptığı herşeye vermeğe başlamış olan yeni Türkiye böyle bir faaliyete çok muhtaçtır. Malumdur ki millî kültürün baslıca unsurlan tarihtir, edebiyattır, güzel san'atlerdir, içtimaiyattır, hukuktur. Bir millet tarihe, edebiyat a, güzel sanatlere ve hukuka dair etrafta dolaşan fikirlerden, metotlardan, örneklerden mahrum ve gafil kalırsa asrî millî kültürünü nasıl vücude getirir? Bedihidir ki millî ruh ve kalp beserî ruh ve kalple temas etmelidir ki bunlann mütekabil tesirlerinden hasıl olan heyecan ve hararet kendisini şu ve yahut bu tarzda izhar ederek asnIa hemahenk yürüye bilsin. Tecerrüt etmiş, kendi kuu îçine girmiş olan bir millet hicbir zaman asrî bir kültür yapamaz. Yunan, şarkla temas etmeden kültür yapamadı. Roma, Yunanla ve şarkla temas ederek kendi külütrünü yapmıştır. Avusturyada mü cadele bittî (Birinci sahifeden mabat) ve bütün dünya için vazifemiz olarak tanıyoruz. Her şeyden evvel da hilî sulh.. Suîhu, silâh ve bombalarla karşılastıran herkes, en fakir vatan daşın menfaati ve Alman milleti nin hakikî menfaat'eri aleyhine mücadele etmiş olur. Size vatanın selâmlarını ve teşekkürlerini bildi ri"orum.» Viy?na 2 (A.A.) Avushırya is t'hbarat bürosu, Belgra*ta çıkan Vre me gîzetesinin Carinthiede yeniden müsademel* vuku bulduçu hakkındaki haberJerini îekzip etmektedir. Mezkur büro, bütün Carinthiede sükunet mevcut olduğunu ve son asilerin 31 tem muz da ya sil^hlanndan t'eırit edümis olduklannı yahuf ta hududun öte tarafına gectiklerini bild;rmektedir. Yr"uslaw(f"n Utica e^en nazHar Belgrat 2 (A.A.) Yeniden 335 nazi, Yugoslavyaya iltica etmiştir. Bunlar, Varajdine gelnv'sler ve hapsedil mislerdir. Heimatschutzbunda karsı Lavamondtda üç buçuk gün harbettrkten sonra naz'ler, a^ır topçular, alev ve bomba makinelerile muntazam ordunun gel mesi üzerine çekilmeğe mecbur olmuşIardır. Bunlar Yugoslavvaya 18 otobüs, 12 kamvon, 6 otomobl, 400 tüfe't, 6 mitralyöz, 500 süngü ve 60,000 kurşunla gelmişlerdir. Naziler kollanndaki gan>alı haç isaretlerini sökmek mecburiyetinde kal mHİardır. Nazilere Almanyadaki dostlan para göndermekted'rler ve bu, küçük şehrin ticaret hayatı için faydalı olmaktadır. Bugün Yugoslavyaya iltica eden nazilerin miktan Varajdinde 509, Belovarda 319, Ojegada 173 tür. Huduttaki Ualyan kıtaatı geri altnıyor Roma 2 (A.A.) Avusturya vaziyetinin iyileşmesi dolayısile hu dutta tahşit edilmiş olan Italyan kıt'alarmm geri alınacağı ihsa» olunmaktadır. Mareşal Hindenburg kimdir? Almanyanın millî kahramamnın çocukluğu, askerî ve siyasî hayatı ı I Hinden burgun Olümü ve Bugünkü Almanya Almanya Reisicumhuru Mareşal Hindenburgun ağır surette hasta lanarak az zaman içinde vefatı Almanyanın başına yeni bi>r gaile açmış bulunuyor. Doksan yaşuia yaklaşmış bir ihtiyar olmasına rağmen Hindenburg bugünkü Almanyanın temeliydi. Harbi Umumide vatanı na eo büyük hizmetleri gören, en parlak zaferleri kazandıran o olduğu gibi bes altı senedenberi Almanyayı dahilî ve haricî fırtmalara karşı metanet ve emniyetle idare eden de gene o idi. Hitleri hiikumetin başına o ge tirdi. Millî sosyalist liderini biıçok tehlikelerden kurtaran da o oldu. Geçen haziranın otuzunda Hit leri devirmek için en yakın arkadaş ve muavinleri tarafından hazı.la • rtan ihtilâl hareketini faik silâh kuvveti ve inzibatile bastıran meslekî ordu Reichsevehrin en büyük ku mandanı Mareşal Hindenburgdur. 30 haziran kıyamı M. Hitlerin rejimini çok sarsnuş, dahilde ve hariçte bu rejimin düşmanlarına bü "' ümitler vermUtir. Simdi M.T ' : tHindenburgun Feld Mareşal Paul von Hindenburg 2 teşrinievvel 1847 de Posende doğ • du. Babası zabitti; ondan gördüğü terbiye ile Hindenburg ta küçük yaşmdan itibaren askerlik hevesi uyanmağa başladı. Daha mektep talebesi iken coğ rafya kitaplarile, askerî haritalarla uğraşırdı. 16 yaşlanna geldiği zaman babası maiyetindeki askerlere talinvyap tırırken o da peşlerine takılmaktan, onlar la beraber dolaşmaktan bir zevk duyardı. Bu şekilde büyüyen Hindenburg asnihayetsiz doğduğu ev ri burasmm bir Rus istilâsma karşı mükemmel bir harp sahası olduğunu ispata çahşırdı. 1914 te Ruslar Şarkî Prusya üilsrine sarkınca ihtiyar Alman je neralına nazariyesmi tecrübe ve ispat zamanı geldi. Kayzer kendisine tel grafla şark ordulan kumandanlığını verdi. 67 yaşmda bulunmasuva rağmen Hindenburg 8 inci Alman ordusunun başına geçti ve Rus ordularmı Mazuri batakhklanna göroerek büyük bar bm en büyük zaferlerinden birini kazandı; tmparator kendisine feld mare HIîidenÎDurg ve Türkiye Leıpzıgde çıkan İUustrirte Zeıtung mecmuastnın, Turkıye Cumhunyetlnın onun. cu yüdonumü münase'betile türkçe olarak neşrettiği nushadan: Bir idam daha Viyana 2 (A.A.) Nazi tethişçilerinden olup 25 temmuzda tnnsbruck emniyet müdürü miralay Hiokli sırtından üç kurşunla vura rak katleden Wurnig, idama mah kum edilmiş ve hüküm, dün aksam Adliye sarayı avlusunda infaz olunmuştur. 3 rekor birden yapan tayyare Avrupa yalnız intibah devrmden sonra, yani eski Roma ve Yunan medeni yetlerile bir taraftan ve şarkla da haç kavgalan zamanında diğer taraftan teKendini kaybetmiş olan mahkum, taşınarak getirilmiştir. tnasa geldikten sonra hususî bir kültür Wurnigin suç ortağı olup 20 sene yanmağa baslamıştır. hapse mahkum edilen Meyer, hafî Bu noktai nazardan renksiz, koku celsede socguya çekilmiştir. Meyer, suz, orijinaliteden mahrum yüz eser Nazilerin Avusturyadaki faaliyeti yazmaktansa asrî kültürü ifade eden bir ve Viyana âsilerinin almış oldukları saheseri tercüme etmek elbette ki ev emirler hakkında heyecanlı ifşaatta lâdır. Çünkü o yüz eser kimsenin dfk bulunmuştur. katini celbetmeden, kimsede hevecan Yeni Başvekil Romaya gıtmiyecek uyandırmadan unuhılur kaltr. Tek saViyana 2 (A.A.) Havas muhaheser îse, herkes için hem örnek, hem de b'rinden: Başvekil Schuschniggin bir hevecan merobaı olur. îşte nev'i sahsına münhasır bu şekil akşam gazetesinin iddia ettiği gibi, M. Muhterem Maarif Vekilimizin nazave tarz o milletin kültürüdür! Bu su Musolini ile müzakere etmek üzere yan dikkatlerini bu tercüme meselesi üretle kültür şahsî ve nv'llî obnakla bekında Romaya g'tmek niyeti yoktur. zerfne ehemmiyetle celbederiz. Biz külraber beserî olmaktan ayrılmıyor, çünYugoslavvamn vaziyeti tür yaDmak istivorsak kültür yapmn okü malzemesini oradan alıyor! Kültür lan milletlerin lisanlannda çıkmıs olan Belgrat 2 (A.A.) Yugoslavya siadeta bir fabrikadır ki iptidaî madde ana eserleri münevver her Türk kendi yasî mehafili, Yugoslavyanm vaziyeti leri hariçten alıyor, fakat çıkardığı ana INanında okumak imkânmı bulmahakkında ecnebi matbuatm neşriyatına lıdır. Bu ise yalmz hususî ve salâhiyet • mahsul o fabrikaya mahsustur ve ipti • havret etmektedirler. tar bir heyetin kendisi yalnız tercüme Bu mehafii, Yugoslav hükumetinir daî maddenin ayni değildir! Bu isine vakfetmesPe kabildir. Petronun bütün devletlere karsı vaz'yetinin ta mahsulü çıkarabilmek için iptidaî madRusyası gözümüzün önündedir. Az bir roamen dürüst olduğunu, çünkü nvsedenin mevcudiyeti şarttır, nasıl ki arızamanda Rus müfekkiresi, m ; lle fl er Jenin MPlet'er C^mîveti vasıtasile halnm da bal vermesi için etrafta çiçek arası müfekkîrelerin en ehemnvyet'isi lini istediğini bildirmektedirler. olması şarttır! Ne iptidaî madcîesile o'rouştur. Sebebi, o tercüme faaTyeti Journal gazetesinin ifşaatt fabrika mamul verir ve ne de çiçeksiz dir. Paris 2 (A. A.) Havas ajansı an bal verir. A&AOĞLU AHMET bildiriyor: Journal gazetesi, Strasburgdan aldığı şu telgrah neşretmektedir: Mebus M. Walterin müdürü olduğu Nevyork 2 (A.A.) 1243 mil Eslaesser gazetesi Berlin ajausından üzerinde saatte 157,62 mil ile sürat muntazaman klişeler almaktadır. Bu Ankara 2 (A.A.) Ağustosun rekorunu muhafaza eden ve Amesefer 22 temmuzda yani Avusturya birinci haftası içinde üçü müsaderikanın en büyük tayyaresi olan Başvekili M. Dollfussun kstünden îîç meli olmak üzere 39 kaçakçı vak'aS. 24 tarafından 8 yeni rekor ya gün evvel Berlin ajansından beş kl'şe sı olmuştur. pılmıştır. Bunlar, 600 mil mesafe almıştı. Vakti geldiği zaman «AvusBu vak'alarda 52 kaçakçı, 30 üzerinde yüksüz ve 1,100, 2,200 turyada halkın isyanı» başlığiyle neşTürk lirası, 1000 leva, 34 kaçakçı 4,400 libre yük taşıyarak sürat reredilecek olan bu klişelerin altında hayvanı, 70 gram eroin, 803 def koru ile ayni yükseklerle 1,200 mil sunlar yazılı idi: ter sigara kâğıdı, 11306 adet çakmesafe üzerinde rekorlardır. 1 İnfilâk ettirilen Viyana radyo mak taşı, iki tüfek, 28 keçi, 280 gü Bu rekorlar, şimdiye kadar Avmüş mecidiye, 906 kilo inhisar ve istasyonu. rupa şirketlerine aitti. Lindberg, bu 1156 kilo gümrük kaçağı yakalan2 Kıyamci'»r tarafından işgal otayyarede yolcu olarak bulunuyormıştır. luran bpsveka'et b'Tsası. du. 3 Bajvekâ'et için yaobğı müca «Türhiye Cumhur'yetinm 10 uncu varlık yılı bayramına Türk milleti için en iyi temsn^'lerle yiirekten iştirak ecfcim. Sadık si lâh arkadaşlığını Alrvmyonın asla unutmıyacağt yiğit millete, reisinin sıiurlu idaresi altında devamlı bir inkişafa doğru ilerle • mesini dilerim.» Hindenburg miralayken les bütün kuvvet ve gayretini rejiminin dayanacağı yeni teşkilâtı kurmağa hasretmiş bulunuyor. ŞinKfi ye kadar bu rejim siyasî cihetten millî sosyalist fırkasına, silâh v e kuvvet cihetinden hücum kıt'alanna dayanıyordu. Kumandası doğrudan doğruya Hindenburga ait bu • lunan meslekî ordu müstesna o l a rak rejimin halk v e her türlü anasır üzerinde hükmünü infaz eden hücum kıt'aları teşkilâtı idi. Mevcudu iki milyona yakın olan bu teşkilât 30 haziran fesat hareketinde öldürülen Röhme tâbidi. Bu adamın maiyetindeki kumandanların çoğu dahi mezkuır hareket esnasında öl dürüldüler. Hücum kıt'alarmm yeni baştan tanzim v e tensik edilmekte olmasına rağmen M. Hitlerin bu teşkilâta emniyeti kalmamıştır. Bunun için vaktile hücum kıt'aları erkânihar biye reisine tâbi bulunan hücum kademelerini hücum kıt'aları gibi müstakü ve buna muadil bir müsellâh teşkilât haline getirmiştir. Hücum kademeleri d'oğrudan doğruya M. Hitlerin emri altında bu lunacaktır. 30 haziran hareketinde hücum kıt'aları erkâniharbiye reisile âsi kumandanlarını ortadan kaldıran lar hücum k a d e m e l e i kumandanlarile efradıdır. O tarihte b u t e ş k i lâtın mevcudıi ancak 50 bin kişi kadardı. Hücum kademeleri şimdi mua z z a m v e nimaskerî teşkilât halini almaktadır. M. Hitler dayanacağı yeni kuv veti hazırlaırken Avusturyada çıkan hâdiseler kendisini büsbütün şaşırtmış, Başvekil, Bavyerada toplanan Avusturyalı Nazi lejyonlarile uğ raşmağa mecbur kalmıstı. Bu teşkilât mensupları toplu olarak A vusturyaya girnnek v e Dolfus hükumeti enkazını devirmek istemişlerdi. Hindenburgun, M. Hitler dahilde ve hariçte gayet tehlikeli îşlerle uğraşırken ölmesi Başvekilin gailele • rini bir kat daha a'tırrnış oluyor. • • * Muharrem Feyzi . kerî tahsilini birincilikle ikmal ederek 1866 da mülâzimi sani oldu; ayni se ne Avusturyaya ve daha sonra 1870 te Fransaya karşı harbetti. 1878 de yüzbaşılığa terfi etti. Evvelâ talebesi olduğu harp akademisinde tabiye muallimliği yaptı. Sonra uzun seneler von SchlV ™ ^allık rütbesini verdi. Bundan başka ve Hindenburg erkâniharbiye reisi Lu deı dorf ile beraber Tannenberg Lodz harplerine iştirak etti. 1915 te Puslan bir def a daha mağlup ederek Almanyanın şark cephesinde hesapsız muvaffakiyetler elde etti. 1916 da erkânıharbiyei umumiye reisi oldu. Fakat 1918 de Foch ordulanna mağj lup olarak 11 tesrmîsani 1918 müta • rekesmin şartlarma boyun iğmek mecburiyetinde kaldı. Harbi müteakıp gene inzivaya çeki • len Mareşal Hindenburg 1925 te Alman Reisicumhurluğuna seçildi. Dokuz senedir bu vazifeyi ifa ediyordu. Işte Alman milletine yaptığı bu hi metler onu millî bir kahraman, mille tin ilham ve emniyet membaı yaptı. Almanlar hısa ettikleri en büyük zırhhlara Hindenburg ismmi vermiş • Atkerî tahsil esnasında ler, garp cephesinde dünya ordula nna karşı vücude getirilen meşhur müdafaa tesisafana dahi Hindenburg adını takmışlardı. Çünkü Hindenburgun yalnız ismi bile millete ve askere emniyet, itimat duygusu telkinine kifayet ediyordu. Bu itimat harpten sonra da zail olmadı ve bu sayede Hindenburg Almanyayı dokuz sene muvaffakiyetle idare etti, birçok vartalardan kurtardu Mareşal Hindenburg «Hatıralar» isimli bir kitabında Büyük Harb'n so nuna kadar olan bütün askerlik haya tını hikâye etmiştir. Yakalanan kaçakçı ve kaçak eşya fferin idaresi altında büyük erkânıharbiyede ve harbiye nezaretinde bulundu. Seneden seneye rütbesi büyüyen Hindenburgun şahsı da ehemmiyet kesbediyordu. 1893 te miralay ve 1900 de fırka kumandanı oldu. 1903 te dördüncü kolordu kumandanı olarak Magdeburgda bulunan Hindenburg az sonra tekaüde sevkolunmasını istedi ve Hamburga çekildi. Alman askerî mehafilinde Hindenburg Mazuri bataklıklannı gayet iyi tanımakla şöhret bulmuştu. ötedenbe LehAlman ticarî münasebatı Berlin 2 (A.A.) Alman ziraat ve iaşe nazrrı ile Lehistan sefiri Almanya ve Lehistanın çavdar ve çavdar unu ihracatını birlikte tanzim eden ımıkaveleyi bir sene müddetle temdit etmişlerdir. Bu tnukavelenin verdiği netice Ier nazarı dikkate alınarak bu defa mukaveleye buğday ve buğday unu da itbal olunmuştur. VEFAT de'ede yaralanarak ölen M. Dollfuss. 4 Kıyamcılar tarafından edilen M. Fey. 5 Yeni kabineyi teşkil ile meşgul olan M. Rintelez. Birincisi müstesna olmak üzere bütün bunlar tahakkuk etmiştir. Binaenaleyh Berlin Avusturya isyanından ve M. Dollfussun öldürüleceğinden üç gün evvel haberdar idi. tevkif MEVLIDI ŞERiF Ağustosun üçüncü bugünkü cuma günü cuma namazını müteakıp Üsküdar da Doğancılar parkı karşısında Nusu hifendi camı'i serifinde Seh'm Bey ve Lalinap Hanım vakıfları mütevellisi Rarrnz Pasa mahtumu Selim Bey tara fınd~n sühedanm ervahma hatmi serif ve mevlidi nebevi okutulacaktır. Dua da bulunmak arzu ed~nlerin hazır bu lunmalan rica olunur. WALTER CONSTANT1N SFAGER, Bebek'te perşerabe ğünü 2 Ağustos vefat etmiştır ve cenazesi Haydar Paşa'da Ingnliz me zarhğında Cuma günü saat 16.30 da defn edilecektir. Köpruden kalkan vapur saat 15.50 ve Bebek'ten saat 15.15 te hareket edecekler: Maruf Teksayf kaputlan daima böyle kapalı zarf derunooda eczanelerde satılır.