Katalog

TELGDAF UABERLEBIİIS Izmir üzümleri bu sene iyi fiatle satılacak İki bin senelik terazi arise giden arkadaşlardan btri, mensup olduğu gazeteye yolculuk tahassüslerini v« gördüğü şeylerî anlatıyor. En son okuduğum mektubunda, Pompei harabelerinden ve orada, Vezüvün kustuğu küUerin albnda asırlarca uyuduktan sonra tekrar güne kavuşan esyadan bahsediyordu. Arkadaş, kudurmuş bir yanar dağı : nm birpn iç nde mahvettiü bu ma mureyi baştanbaaa dolaşmış.. Oradan, asırlarca sonra bozulmadan, meyda • na çıkanlan m?der'.»et eserlerinin o nünde hayretle ve ibret'e durmus.. Lâv •ellerinm ve kızgm kül tabakalarmm gafil avladığı bu medeniyete şehadet eden muntazam tas diSşeli yollan, yaya kaldınmlan, bevkelleri, parklan, bah • çeleri söyliye, söyKye bitiremiyor. Şehrin muntazam bir plânı mevcut • mus.. tki bin senelik olan bu plânda, so4caklann iki tarafma yapılacak bina • lann irtifaı, mîmari üslubu,. Kanali • zasyonu hep isaretlî imiş.. Yer a'tında, gen'ş mecralar insa et mişîer.. Her eve bir kul"k uzatmıalar.. Bu mecralar, şehrin en ötelerme uzanıyormuş. Düşünün: tki bin sene evvel! Kendi kend'me sordum: Acaba, Allah vermesm, yakinimizde bir yerde, ansızın btr volkan fev«ran edip te, Pompei gibi, fstanbulu da lâv ve kül ile örtse.. tki b'n sene sonra, ahlâftn kar • »ısına ne yüzle cıkardı?. Maamafih, b'ze, gSrdüklerini bild'ren «rkadasm, en ziyade hayretini mucip olan, iki b<n senei'k bir terazi olmus. Arkadaş diyor ki: « Pompei müzesinde iki bin senedir bassasiyetmi kaybetmemîş bir tera zi gördük.. Şasırdık. Aynen bizun kul • Iandığımız terazilerin eşü. Bunu okuyunca, ben de saşırdun. l<â* kîn beni saşkmlıia ve düsünceye sevkeden. bu iki bin yılhkn terazinin el'an hassasiyetini muhrfvza etmesi dcrğil.. Bizim, yirmi asır evvelld b'çtmde, köh» ne terazileri hâlâ kullanacak kadar muhafazakârlık göstermemîz oldııl ERCÜMENT EKREM u 'Uumhtmy* GUNDE BU COCUK BAK1MÎ ük mesele: Mağazalar Çocuklarda mide ve barsakların büyüklerinkinden erken kapanmab mıdır? ziyade vazifesi vardır ve bu ağrılara ehemmiyet vermek lâzımdır • • ^1» I Çocuklarda karın ağrıları \ Günün Aleselesi Rakip mernleketlerin mahsulleri az ve fena olduğundan üzümlerimize yeni müşteriler bulunuyor Ankara 10 (A.A.) TürkofU haftahk tiearî servisini bugünden itibaren Hakimiyeti Milliye gazetesile neşre başlamtştır. thracat ticaretimiz için amelî bbçok malumat ve istihbarau ihtiva eden bu neşriyat cuma günleri munta zatnan ve Hakimiyet yapraklaruun mü»aadesi nisbetinde gittikçe tevsi edilerek devam edecek ve bundan başka acele ve güınlelik haberler için Haki miyette hcr gün hususî bir sütun ba • lunacaknr. Izmir üzümlcri hakkmda fikrini sorduğumuz salâhiyet sabibi bir zat »unlan söylemistir: « Türkofis flk haftahk servismin başmda ebemmiyetle kaydedildiği veçhile temmuı ve ağustos aylan, yeni mahsul miktarlanmn ve yeni piym$a • nm henüz belirmediği aylardur. Bu aytaıda L'vre sahş yapınıs olanlar v« baisser denen ve fiatin diişkün olma • sında menfaatler bulıman guruplar piyasayı fena göstermek ve iBc ağızda yapacaklannı yapmak için neşriyat yaphnrlar ve hatta kendi mubayaa fiatlerinden daha aşagıya nrıntelif pi • yasalarda kuçuk hazn ve alivre satışlar yaparak ve yapbrarak gazetelere ve müstahsO «abaya aksettirir ve fiatler üzerinde muessir olmak isterler. Meselâ halen Hamburgta yaptmlmakta el duğu gibi, hakikî alıcıiar iae bir mud • det bekleviei v« nazlı vaziyette kaJrTürkofiiin servisinde dediği gibl bunlan ehemmiyet vermeden ve alivre Mbemm hangi piyasada nkiftk ol • dufuna SgTenmek iem olnrvnp gecmeli ve asıl ehemmiyeti rekoUe vadyet •ınımMIIIIIIINIlllllllll ve rakamlanna vermelidir. Bu rakamlar da bu sene geçen seneye nazaran lehimizdedir. Avusturalya mahsulü hem kalite itibarüe fena hem de geçen yılın yann gibi birşeydir. Cemıbî Amerika yani eape üzümleri sıcak dalgalarmı takip eden ve toplama zamanma raslı yan yağmurdan nMistarîptir. Bunun manası îngiltere bu sene bizden fazla üzüm çekecek demektir. Diğer rakip memleketler içmde Yqnanistan, tran üzümleri de geçen seney« nasaran daha zayıftrr. Kaliforniyada rekohe azdır. Hulâsa Izmir fizüm pîyasası üzerine gerek doğrudan doğruya, gerek bilvasıta tesir edebiiecek meroleketlerin mahsul vaziyetleri bu sene üzüm fiatlerimiz îçin olsa olsa ümit veriei bir haldedir, AImanyaya vaki olaeak ithaiâhmız içm ithalâtçı tarafından isteneeek dövizlerî Alman hökfimetî istendiiH kadar ve süratle vermekte olduğundan en bü yük mBşterîlerimîzden birisi olan bu memleketin bu sene daha azla mal alaca$ı tatnd'r. Diğer büyük müşterileri . mi« olaa tngfltert ve Amerikaya ge • Itnce, iyi ve yükıek kalite mallann daim! maştertsi olan bu îkî memleketin de geeen senelerden fazla ithalât ya peeaklan tahmin olunabflh*. Bundan başka Japonya yeni müsteri olaraik piyasaya gireeektir. Klering mukavelesî yaptığımız ve şimdiye kadar doğrudan doğruya muştertmiz elmıyan memleketlerle de ticaretimiz kolayca irtibat tesis edebilir v« etmelidir.» Büyüklerde oldukça nadir bu «ule gelen v« hıuule geldiği vakit ciddt bir tarzda mütalea edilmeğe lâyık telâkki edilen karm ağnlan çocuklarda ekseriyetle görülen ve alelumum mide dolgunluğuna atfedilerek bir mü«hille idare edilmeğe uğrasılan bir ânzadır. Yani berrauUt çocuklann kann ağrılarmdan şikâyet etmelerine alu>ılmif oldu ğundan büyüklerin »ebepli »ebepsiz başı ağndıgı gibi çocuklann da sebepli sebepsiz karnı ağnr tarzında lâkaydiyle telâkki edllir. Halbuki bir çocuğun karm ağrı «ı da büyüklerde olduğu gtbi derin <?erin arastırılmaya muhtaçtır. Hatta daha Ueri gidip te diyebiliriz ki büyüklerin karın ağrılarının esaslı •ebepleri çocuklannkinden daha azdw. Yani çocuklann karm ağnsına. •ebep olan hususî hastahklann a dedi büyüklerden daha ziyade ve bu »ebeple de ifadesi ve sebebinin tayini oldukça uğraşmaya muhtaç ve ihmali hayli tehlikelidir. Filhakika çocuğun barsaklan nın büyüklerd'en daha ziyade vazife sahrbi oldukları cihetle (çünkü çocuğun bUyümeai için de çahşıyor) daha uzun olması ve çocuğua kara ciğerinin kilosuna nhbetle kâhilin kata ciğerinden daha hayli büyük bulunması gibi sebeplerle çocuk lann kann âlemi büyüklerinkinden daha mühim ve asap cihetile de daha zengin ve daha ha«sastır. tşte bu gibi »ebeplerle olsa gerektir ki kâhilde bulunmıyan birçok kann hâ • diseJeri çoouklerdıa husulo gelir ve çocuğun karnı birçok hasta liklara kâhilden ziyade misa. • fkret verir. Bundan başka da karın ağnlanm husule getiren birçok hastahklann çocuklardaki «ebepleri karnmdan bambaşka yerlerdedir. Âsabın hasaasiyeti cihetini ele alalım: Birçok çocuklann sabahleyin kannlan ağndığından şikâyet edilir; halbuki biraz tamik edilirse çocuğun aabanl«yin birkaç defa (karnı m ağnyor) dedikten «onra <lefi tabiî ettlği ve bu def ilerin akabinde karın ağrunnın geçtiği meydana çıkar. Bu def ilerin manıaratı Ue tamamile hali tabiidedir. Demek ki bazı çocuk »abableyin defi tabiî ihtiyacun ağn tarzuıda hUsediyor; yahut âsabmın hassasiyeti sebebile bu ihtiyaç hakikaten bir buruntu tarzında başlıyor. Tabiî böyle bir mesele tedaviden müstağnidir ve gün goçtikçe hali tabiiye girecektir. Daha ileri gidîlirse çocuğun kar nından başka yerlerde olan hasta • lıklarının faraza göğsünde husule gelen zatürrie ve zatülcenp gibi hastalıklannın ağnlarmı kâhilde olduğu gibi göğsünde hissedecek yerde kammda duyar ve böylece zatürrieli bir çocuk doğrudan doğruya karnınm ağrısından şikâyet eder. Eğer bu zatürriede ekseriyetle vaki olduğu gibi alâmetlerini biraz gizleyici bir şekilde olursa dokto run nazari dikkati de ağn yerine yani karna matuf olur ve teşhi» yanlış yola gider. Sonra büyüklerden ziyade çocuklara musallat olan aımıdu fikarî iltihapları çok defa çocuğun karnmdaki ağnlarla kendisini gösterir. Hatta bazan aylaırca süren karın ağnlan bütün nazari dikkati oraya celbettiğinden aylarca hataya d*ü şülerek solucan ve saire tedavisile vakit geçirildiği ve aonunda çocu ğun nrtında kanburluk zuhur et • tiği zaman meselenin idırak edildiği vakidir. îşte vaktinde teşhi» edil memiş bulunmasmm felâketlerin den biri. Herkes bilir ki menenjit denilen beyin zan iltihabında hastanın el bette şikâyetleri başmm ağrram dan<Iır; halbuki çok çocuklar var dır ki menenjitin ağruını karınla rında hisseder ve yalnız oradan şi kâyet ederler. Bu dahi teşhisi inhiraf ettirerek tedaviyi geciktiren bir hususiyettir. Bundan başka herkeste mafsal larda gözüken romatizma hastahği ateşile beraber çocuğun karnınm ağrısile tezahür ertiği vakidir. Bu esnada eğer mafsallarda da hasta • lık kendisini göstermiyocsa (ki ekseriyetle vaki olan hâd'ise yalnız kann ağnsı husule getirmesidir.) gerek muhhi, gerekse doktoru için o kadar aykırı dü'en bu teşhise vâsıl olmak pek güç olur. Bu suretle birçok defa senelerce ıstırap çektiği halde teşhise vâsıl olunamıyan ve bazan da karm ağrısının ısrarla devam etmesi sebebile apandisit telâkki edilerek ameliyat yapılan ve gene de »tırabmdan kurtulamryan vak'alar vardır. Bu husustaki hatalann teaddü<fü pek te haksız de ğildir. Çünkü Avrupada pek az olduğu kitaplarda kaydi Dulunmadv ğından anlaşılan romatîzmanm kar Amerikada fırtına Hitler Almanyaya sel ve kuraklık AJlahın nimetiymiş Güneşten ölenler, sellerden boğulanlar var NewYork 10 (A.A.) MiddleWestte yağmur ümidi kalmamıştır. Hararet derecesi gene 100 fahrenhayt d«recesmden fazlıya çıkmtştır. tawa, Mısseuri, tndiana, Nebrasko, tilinoisda son üri gttnde bi>çok kimse» ler ölmastur. Denver Colorado 10 (A.A.) Denverin garbinde sayfîye yeri olan dağlarda höküm süren fırtına yüzun • den 3d kişi Slmâş, 18 kisi kaybolmof • tar. Denver • Colorado 10 (A.A.) Son tuğyanlardan dolayı taşan nehrin uzerindeki küçük bir köprüden geçerken, yedi kadını seller götürmüştür. nın smirlerinde ve bilna«*a hemen yalnız çocuklardaki tevazzuî fikirleri inhiraf ettirerek çocuklarda mebzulen bulunan diğer kann ağrılarına doğru sevketmek için kâfi geliyor. Bahusu* arzettiğim gibi Avrupa kitaplanmn bu hususta malumat kaydetmemeleri d'e bu yanlış lığa sebep oluyor. Filhakika Avrupa müelliflerinin meskut geçtik • leri bu hastahğm bizim memleket te oldukça tesadüf edildiğine ba • kılacak olursa romatizmanm biz deki mebzuliyetine ve çocuklann einirleri üzerinde tevazzuu sevdiğine hükmetmek hakh olaeak gibi dü • şündürüyor. Bundan başka çocuklarda barsaklarm asabî tekallüslerinden ileri gelen bazı şiddetli vecalar varAr ki sırf çocuğa ait olan bu hastalık karında şiddetli ağrılar yaptığı gibi muayenede de büyük barsakların bir kısmının sert bir hale geldiği el altında hissedilir. Mutakkatı olarak husule gelen bu »tıraplı tekallüsler çocuk bar&aklarmın asap cihetile nekadar zengin ve nekadar hassas olduğuna büyük büyük ispatlardır. Bütün bunlar kannla alâkası olmıyan uzuvların çocukta kann ağrwı husule getirenleridir. Bund'an. sonra da çocuğun hakikaten karnı içindeki aletlerinin hastalanarak husule getirecekleri ve gene kâhilin kinden daha zengin olan ağrılara gelelim: Faraza midede bir hastalık, barsakta bir hastalık, kara ciğerde, böbrekte bir hastalık, apandisitte iltihap. llâhiri.. Ve nihayet solucan. Kann ağnlannm ehem • ntiyetli telâkki olunmasmı arzu edişimin sebebi birçok çocuklann ka • rin ağrılarmm lâkaydile telâkki edilmesinin verdiği vahim netice • lerdir. Bazan senelerle süren kann ağrısını mide bozulması telâkki e derek asıl teşhisi ihmal etmek ve tedavisine ehemmiyet vermemek çocuğun ıstıraplı zamanlar yaşama • smı, bazan da aksi bir tedavi ile tehlikeye götürülmesini mucip olur. Bir misal arzedeyim: Geçen sene tifoya tutulmus olan alti yaşında bîr çocuğun tedavisile uğraşan genç bir arkadaşım, doktor Apranosyan Bey çocuğun o sabah beş darcika kadar «ürüp geçen bir karm ağrtsmın ifadesinde mütereddit kalmış ve fikrimi almak istemişti; gittiğim vakit çocuk rahat yatıyor ve hicbir tarafından şikâyet etmiyordu. Lâkin bir saat evvel şiddetli bir karın ağnstndan üç beş dakika kadar şikâyet etmiş ve ağlamış olduğunu söyliyen ailenin de endişesi geçmiş ve çocu • ğa bir şırmga yapmağa hazırlanı • yorlardı. O dakikada çocuğun sakîn oluşuna rağmen bir saat evvelki şiddetli ağnyı ancak barsağm delinmiş olmasile ifade ederek ve bu kana • atimi genç arkadaşıma da bildire • rek derhal yani bir ikî saat zarfm • da ameliyat yapılmasım ve karnı • nın açılıp deliğin bulunmasını rica ettinx. Hakikaten bir saat sonra operatör Malhas Beyin yaptığı ameliyat barsağın bir nikel on paralık kadar delinmiş olduğunu ve pek taze olduğu cihetle henüz peritonitin başlamamış bulunduğunu gösterdi. Delik dikildi ve cocuk kurtuldu. Bir kaç sat ihmal edilseydi peritonit başlıyacak ve hayat tehlikeye girecekti. Birkaç dakikahk bir karın ağrısının ifadesinin bir hayatm terazisini te«kil ettigini şu hikâye meydana çıkarıyor. Bu misallerin pek çok olduğunu ve bahusus apandisit gibi karın ağrısile tezahür eden hastal'klarda ihmalin nekadar vahim neticeler verdiğini ilâveye hacet gör müyorum. Hele büyük çocuklarda kusmakla başhyan kairm ağnlarına pek çok ehemmiyet vermelidir; çünkü apandisit, böbrek, kara ciğer hastalıklan, menenjitler, barsak hkanmaları ilâhiri... gibi erken teş • his edildiği takdirde kurtanlmatı pek kabil olan hastalıklara delâlet etmesi muhtemeldiır. Yoksa bermu • tat bir müshille halletmeye uğraş • mak körkörüne yapılmış tehlikeli bir hareket olur. Çocuklarda bermutat mevcudiyeti telâkki olunan ve bütün karın ağrılarile asabiliklerin yiikü taşıtılan solucan meselesmi en sonra düşünmelidir; yani bütün ar • zettiğim hastahklar çıkanldıktan sonradır ki solucanı düşünmeye hakkımiz olabilir. Hatta mevaddı gaitasında muayene île solucan tahakkuk etse bîle mevcut kann ağrısmın sebebî o raud'ur, değil midir cihe • tini halletmeden solucana hükmet mek saflığmda bulunmamahdır. Meme çocuklarının ağlayıp ba ğırmalannm karın sancısı telâkkisi ise gene doktorun halledeceği meselelerdir. GcVülüyor ki çocuklan ekseri • yetle şikâyet etmelertne alışmış olduğumuz karm ağnlan serian teş elediyenin kararile dükkânlardan bir kısmı 7 de, bir kısmı da 9 da kapanıyor. Karar, mağazalarda ve bühassa 12 saatten fazla çalışan vatandaslann sıhhatleri düsünülerek yapılan tesebbüsler neti » cesidir 3u itib&rla tşçıler hesab aa memnıin olmamak imkânsjzdır. tnsanlann dolap beygiri gibi çaustırüdığı devirde değiliz. Mağaza sahiplerinin takdir edemediği bu hakkı elbette devlet temin edecektL Ancak milyonluk bir şehrin pmtmdt hayannı ya hercümerce, yahut müf • küllere ugratması bakunından kara • rm biraz acele verilmiş olduğunu da kabul etmek lâzun geliyor. Her gün muhtelif sraıf dükkâncılann itirazlarila karsılaşılmaktadır. Bunlardan bir kısmı, daha ziyade gece if yaptıklaruu, bazılan da satüklan seylerin satış müddetini kısaltmağa mütehammil ol madığnu ileri sürüyorlar. Filhakika yeryüzüniin yeni fırından çıkmı* tuğla halini aldığr ve insanlarm bil« kokiuğu bugünlerde meyva ve sebzelerle etlere de Belediy» kararmı dinletmek kabil midir, bümeyiz? Tütüncülerin tstanbulda 7 de, Be • yoğlunda 9 da kapanmau, müskirat bayilerinin ük, müskirat ta satan bakkallann son kapanma saatlerine tâbi tutulması keşraekeşe biraz daha kan • şıklık ve bol bol haksızkk flâve etmektedir. Kurulan nizamın çorbaya dön • mesi, halk aleyhrae ihokâra hrsat •«• rilmesi, kapannvş dükkânlar Bararma rekabet ve ticaret hakkmın ortadan kalduıhnası gibi... Çünkü ban yerlerde kasaplar sigara, bakkallar tütun v« manifahıra satmağa başlamıslar! Kaldı ki bu karann, Turkiyede ti caret serbestliğini devlet taahhüdünde tutan teskilâfa esasiye kanununa taa • ruz edip ehnediği de şüphelîdir. Bin • lerce kepenkle beraber on binlerce Hralık ttcaret muamelermm de kapatılması kücük ve zararsız görülecek Ur hâdise o'masa gerektir. Hele hnalâthanelerin de erkenden paydosa mee bur oluşu oralarda işçi emeğini ve imalâtı azaltarak herşeyden evvel isçiyi, sermaye sahTîînî ve bînnetice halkı zarara sokmaktadır. 7 de kapanma dolayısfle birçok möesseseierin isçileri yanyanva mdirdiÇi de haber verilivor. Bu; ticaret ve iictnat prensîoleri hesaba katılmadan alınmış bîr karann aksüUmeneridir kî zararnu galiba eene î«ci çekecek ve daha hazm şekilde... Biıce mevzuun en kuvvetli tarah olan îsçî hakMe sinhatirsîn korunmasmı ko« kiincfen ve bütun teferruatile halledebt'erek mîjeyyıMe ancak bir iş kanunu oîabîlir. O vakîte kadar da bugünkü tatbikatta P'SrSîen curcuna manzara ve vazîverinî Belediyenm ıslah etmesi lâzımdır FERİDUN OSMAN Protestan kilisesinde yapılan mühim bir içtima Berlin 10 (A.A.) Alman protestan kfliseleri birinci Smotroeclisi,Keuch baspapaz Ludvig MuUerin riyateti altmda toplantniftır. tçthnaa hükumet namına Dr. Jaeger istirak etmiş ve dün Sinodun, dini sabada, millî tosyalist Rayştagm siyasi •ahada yapıt.if olduklarraı, yapacağmı söylemijtir H*w« • Nattaa baspapaz Diebieh yeni Alman kilİ4%sinin yeni fikriyatuu izah ederek demistir ki: «Hitler bize A'iah tarafmdaa gön dertjdu Bilâ kaydüsart onun tarafından olnruyan sui niyet sahibi bir adamdır.» Dr. Jaeger, Sinot baslarken, yeni tesk/itın tadec* haricî saba ilc alâkası olacağ.n husuî, esKİ ve ananevr kiliselerlâ dig«r tnezİKplere ve itikatlara dokvnmıyacagını söylemiştiî. G. Saraylı izcîler Dün Paristen Liyona hareket ettiler Paris 10 (A.A.) Türk talebe ve muallimleri Paristeki ziyaretlermi b>tirdiler. Cuma sabahı saat yedîde LJyo • na hareket edecek, orada üç gün kalacaklardır. Liyon Beledryesî kendilerine iyi istikbal hazırlamıştır. Talebe ve muallimlerimiz Liyondan sonra MarsiJya ya gidecek ve oradan vapurla Istanbula döneceklerdir. Tavasta iki temsil verldi Tavas 10 (A.A.) Denizli Halkevi Temsil, lçtimaî yarJım, Güzel San'atler şubelerinden 40 kişilik bir kafile dün buraya gelmiştir. Gece Bağarası meydanına kurulan sahnede «Himmetin oğlu» ve «tstiklâl> piyeslerini oynamıslardu> Piyesleri kadın erkek 2500 kişi sevretmiş ve alkışlanmıştır. Bu sabah Denizliden Çikan Halkevi bisikletçileri Tavaıa gelmişlerdir. Kıbrıs hadisesi Yunanistan, İngilizlerin talebini kabul etmivor Atina 9 tngiltere hükumeb' bir müddet evvel Kıbrıs Rumlan arasmda baş gosteren ihtilâl hareketinin müret tiplerinden olan Hacı Pavlosun hudut haricine çıkanlıtvasmı Yunan hükume tinden istemista'r. tngiltere sefaretinin bu talebi bura mehafilince derin bir tesir yapmıştv. Başta gazeteler olmak üzere Yıman efkân umumiyesi tngilizlerin bu taüebinin reddini istemektedirler. Bu talebin reddi için burada bir miting yapılacak, parlâmentoya isfizah takriri veriiecektir. Atina 10 «Hususî» BaşvekâJet Vekfli Jeneral Kondüis matbuata vâ ki beyanahnda Kıbns meclisi meb'u sanı azasmdan Hacı Pavlosun hudut haricine çıkanlması hakktndaki tngiltere hükumeti tarafından yapılan teebbüse karsı demistir ki: « Ben Nazırlar Meclisine riyaset etriğim müddetçe Hacı Pavlo Yuana nistandan hudut haricine çıkmıyacak • hr.» hise muhtaç anzalardır. Güç olan bu teşhisi ebeveyninir. yapmasi kolay değildir. Ancak fen adamıdir k' bu muğlâk meseleyi halledebilir. Annenicı, babanm vazifesi çocuğun karm ağrısı hakkında fen adamı nın mütaleasını almak olduğunu bilmektir. Mahut tedabiri iptidaiye ile vakit geçirmek çocuğun hayatile oynanvaktır. £V. KADRİ RAŞtT, Mudanya Bursa yolunda iki otomobil çarpıştı Bursa 10 (Telefonla) Bugifaı Mudanya yolunda fed bir otomobil rnusademesi olmuştur. tkui ağırca olmak üzere 8 kisi yaralanımştır. OtomobiUerden biri de tamamen parçalanmıştır. Kaza, bir otob&un tozundan kurtubnak istiyen iki otomobüin birbirini görmiyerek çarpısmaemdan ileri gelmişHr. Hîndenburgun oğlu Gazi Hazretlerîne teşekkiir telgrafı gönderdi Yalova 10 (A.A.) Almanya ReUicumhum Mareşal Von Hind'enburgnn vefatl dolayisile Gazi Harretleri taraftndan miralay Von Hindenburga çetcilen taziyet telgrafı na mumaîleyh aşadaki cev&pla mukabeie eylemiştir. Gazi Mustafa Kemal Hazretleri Türkiye Reisicumhucu Zatı devletlerinin yürekten ge • len ve teselli veren sözlerile baba mın ufulü yasını paylaşmalarından dolayı zatı samilerme en derin minnettarhğımı arzetmeği hakikî bir ihtiyaç ve vecibe bilirim efendiın. Miralay Von Hindenburg Almanyada ne kadar işsiz var? Berlin 10 (A.A.) tşsizliğe karşı, mücadele enstitüsünün istatis tiklerine nazaran işsîzlerin miktan 45,000 kişi eksilmiş olup hali ha • zırda yekunu 2,426,000 e baliğ bulunmaktadır. ödemişte fennî bir mezbaha yanıldı ödemis 10 (A.A.) Bir sene evvel temelleri ahlan fennî ve asrî mezbahanm insaatı Belediyemizm himmetile bitmis ve açılma resmi yapılmıştir. M. Litvinof Berlinde Berlin 10 (A.A.) Salâhiyettar Alman mehafili M. Litvinofun ikametinin hususî mahiyette olduğunu beyan etmektedir. Çünkü muma • ileyh doktorlara kendisini muayene ettirmek için gelmiştir. Amerika piyasasında bomba gibi patlayan bir haber Nevyork 10 (A.A.) Enflâsyon içm yapılan mubayaa hamlesi araamda, gümüfün millilestirilme»? hab«ri Amerika pîyaaalaruna bir bomba gibi düsmüştür. Bu emir muhtelif sekillerde tef«ir edilmektedir. Giitnüs grupu, emrin, Uzaksarkta mubayaa forsunu arttıracağmı tah • min etmektedir. Diğer memurlar ise bunun tamamen aksi netice verecoğini soylemektedirler. Viyanada muhakeme edilen polis memurları Viyana 10 (A.A.) Dokuz polis memurunun divanüıarpte görül mekte olan davaları, maznunların kaçamakh cevaplar vermekte ısrar etmeleri yüzünden uzayıp gitmek • tedir. Mahkeme reisi, icap ederse muhakemeninı 15 gün süreceğini söylemistir. Maamafih bütün maznunların Nazi fırkasma mensup oldukları tebeyyün etmiştir. Havanada telefonculann grevi Havana 10 (A.A.) Telefon şirketi, grevci isçileri işe almaya karar vermiştir. Fakat, onların yerine alman isçileri de çıkaramıyacakhr. Karifikhk çıkması «ndisesi ile, Machadonun sukutu yıldönümU olan 12,8 de her türlü nümayie yasak edilmiştir. Fakat bakır madenlerî ifçileri, bu yasak kaldırılmadıği Ukdhde, grer yapacaklannı bil • dirmislerdir. Napolide iki gemi çarpıştı Napoli 10 (A.A.) Usodimare uminde kesif gemisüe cPalIade» isimli vapur, Napoli crvannda çar pı;miflardnr. Üç bahriyeli Ölmüs, 17 kişi yaralanmiftır. ölen ve yarallananlar «Usodhnare» gemisindedir. [<Pallade> ye birs«y olmamıştır. Almanyaya ithal edilecek İngiliz emtiası Londra 10 (A.A.) Almanyaya ithal edilen İngiliz mallan bedelirin tesviyesi sureti hakkmda bir itilâf vücude getirilmiş olduğu teeyyüt etmektedir. Maamafih bu itilâfname evvelce yapılmış olan teslimata ait mütedahil emtLa bedellerina taalluk etmemektedir.