05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tCumfmrivet 0Temmuzlt*34 I 94 Nakili: A. DAVER Piyade mülâzîmi W., hiç beklemediği bir zamanda Esnaf Bankası tahkikatı Dokuz ayda ikmal edilmiyen bir maaş işi çıkageldiğîmi görünce şaşırmış ve sevinmişti son safhada Daha uzun bir sükut... Bu defa <!a gene Fransız kızının şakrak se•i, gururuna dokunulmuş gibi bir eda ile sükutu ihlâl etti. Piyade zabiti olduğunuzu görüyorum. Alman üniformalarım bilmez değilnn. Beni alâkadar eden hangi alâya mensup olduğunuz dur. Tanıdığmı bazı piyade zabitlerile ayni alaydan olabilirsiniz. Bir müddet evhnîzde oturan bîrkaç piyade zabitile tanışmışhm. Çok nazik ve krbar însanlardı. Bu zabit ler Arras cephesinden gelmişlerdi ve Somme (Som) cephesine gidi yorlardı. Acele acele söylenen bu sözler, doğrudan doğruya tnülâzimin alay numarasını öğrenmek istiyen bir sualden başka birşey değildi. Ce • vap yok. Acaba Prusyahlar şüp helendiler mi? Piyade zabitinin se• ifrtıldıt ı Belki ayni alaydan olabfliriz. Fakat bunun »izce ne ehemmiyeti var. Kadınlar askerî meselelerden anlamazlar, anlamadıklan için de meşgul olmazlar. Alay numaralan yapka modelleri değil ki öğrenmeniz faydalı olsun. Zabit bu sözleri tamamen şakaci bir sesle söylemişti. Sesinde şüp • he ettiğine dair en küçük bir sertlik yoktu. Kızlar da, gayat tabiî bîr «urette şaka ederek bu alay numarası bahsini kapathlar. Sonra, askerî bahisler etrafında, pek ih • tiyatlı bir iki muhavere teşebbüsü daha yaptıktan sonra, ertesi akşam için tekrar ranedvu verdiler. Za bitlerden bîriı Beraber yemek yiyelim bu aksam, dedi. Fakat İvon teessüf ve kat'iyet ifade eden bir sesle cevap verdi: Hayır, îmkânı yok. Bu aksam ailece yemek yiyeceğiz. AUaha ısmarladık. Yann akşam kazinoda... Kadınlar gittiler. iki genç zabit, bulunduklan yerde kaldılar. Piyade zabiti, hiddetli bir sesle bağırdı: Bu uğursuz kadınlar, bizi budala sanıyorlar atna aldamyorlar. Sonra arkadaşının koluna gjrdi. Hiçbir kelkne söylemiyen otomobil zabitini çekerekt Haydi askerî kulübe gidelim, dedi. Beraberce şehrîn merkezine doğru tevecciih ettiler. Memurlanmız«an biri onlan uzaktan takip ve tarassut ediyordu. Bir saat sonra, istihbarat daire«ine gittiğim zaman, iki genç mü lâzimin askerî kulübe gitmeden evvel merkez kumandanlığına uğn yarak Madlen P. ile Ivon M. i düş man casusluk teşkilâhna mensup ve şüpheli diye ihbar ettiklerini öğrendim. Kumandan omuzlarmı silkere'k: Boş lâf! demişti. İstihbarat dairesini rahatsız etmeğe değmiyen kadm ve ask hikâyeleri... Buna rağmen mülâzimler, bizim daireye gelerek vaziyeti anlatmakta tereddüt etmemişlerdi. Bunlar dan mülâzim W. y e saat 16 da gelmesi söylenmişti. Alâ!... Saat 16 da piyade mülâzimi W. karşımda idi. İşi bütün tafsilâtile bildiğimden ve ne söyliyecekse hepsinden malumatım olduğundan haberi yoktu. Mülâzim, Fransız dil berlerile başhyan maceralannı basından sonuna kadar dosdoğru ve açıkça anlattı. Kendisine bazı su • aller daha sordum. Bunlara da tamamen hakikate mutabık sekilde cevap verdi ama, beni karşısında zarif su • rette giyinmiş sivil zabiti alâka ile tetkik ediyordu. Şubemiz, bu işle hemen meşgul olacaktır, dedim. Ben, sizin amcazadeniz ve arkadaşınız gibi otomobil zabiti rolünü oynıyaca • ğım, dedim. Arkadaşınız muvak • katen ortadan kaybolmalıdır. Siz, beni kızlara takdim edersiniz. Ondan ötesini ben idare ederim. Ertesi gün, tesadüfen atncazademe kazinoda rasgeldim. Piyade mülâzimi W., hiç beklemediği bir zamanda çıka geldiğimi görünce, şaşırmış ve sevinmişti. Aramızda mukarrer olduğu üzere beni yanındaki Fransız kızlarına takdim etti. Yeni bir Alman otomobil zabitile tanışmaktan memnun, en küçük şüpheye bile düşmeden bana güzel ellerini uzattılar. Bu enfes kızlar, büyük bir dik kat ve alâka ile beni gözden geçi • riyorlardı. Onlann bakışlarını em niyet ve cesaretle karşılıyor, kendilerile konusuyor ve hatta şakalaşıyordum bile... Çok geçmeden ve memnuniyetle anladım ki en ziyade dikkat ve hayretlerini celbeden halîm, çok kuvvetli Fransızcamdı. Halbuki kızlarla görüşürken kas • ten fransızcayı biraz fena ve Al man şivesile telâffuz ediyordum. İvon sordu: Lisan hocası mısınız efendim? Hayır, madam, sivil hayatımda, otomobil yanşçısıyım. Mesleğim icabı çok memleketler dolaştım. Al • manyada, Alzas hududunda ikamet ederim. Fransızcayı da çok severim. İki genç kız gizli ve mânalı bîr surette birbirine baktılar. Sözle • rimden tatlı bir sevinç duyduklan anlaşılıyordu. Sanki bibirine: Belki de bir Fransız dostu ile karşılaştık. Hiç olmazsa söyledik • lerimizi bütün inceîiğile anlıyan biri, diyorlardı. O akşam için randevu verdik. Plânım hazırdı. Fransız kızları ise plânımın tatbikına adeta yardım ediyorlardı. Çünkü otomobilimle çok alâkadar oluyorlardı. Sıkılarak u • tanarak sanki hemen hemen imkânsız birşey istiyorlarmış gibi bera • berce bir otomobil gezmesi yapmamızı teklif ettiler. Mümkün mü? diye sordular. Neden mümkün olmasın; bir biçimine getirir, Lilleden çok fazla uzaklaşmacnak sartile, istediğimiz yere gideriz. Sevinçlerinin, neş'elerinin sonu yoktu. Madlen bagırdı: Ne iyi, ne iyi! Belçikada Courrraiye gidelim. Orada akrabalan . mız var ve yiyecek, içecek de bol. Bu güzel, bebek gibi kız, o ka dar samimî, o kadar çocukça bir sevinç ve heyecanla söylemişti ki adeta şüphelerimi ve vazifemi unut tum. Mülâzim W., bana garip bir tavırla bakıyordu. Acaba düşün cemin farkına mı varmıştı? (Mabadi car) Esnaf Bankası hakkında İktısat Vekâletince yaptırılan tahkikat fezlekesinîn İstanbul Adliyesine tevdi edildiğini yazmıştık. 200 sahifeden mürekkep olan bu tahkikat rapo rurada, Banka işlerinden mes'ul olan bütün alâkadarlarm vaziyetleri tesbit edilmiştir. Fakat Müddeiırmumiliğrn hazır • lık tahkikatı henüz bitmediğinden ortada maznun yoktur. Banka tahkikatına vazıyet eden Müddeiumumî muavini Muhlis Beyin mezuniyeti cumartesi günü bitecek ve fezlekeyi tetkike başlıyacaktır. Tetkikatın birkaç gün süreceğî, anoak ondan sonra tahkikatın neticeJendirilebiIeceği ve maz nun sıfatile kimlerin celbedilecek • leri anlasılaca^ı söylenmektedir. Kadıfeöyünde Çilek sokağında 66 numaralı hanede oturan Saadet Ha nımdan bir mektup aldık. Bu mek tupta deniliyor ki: € Zevcim İstanbul telgraf meT kezi muhabere memurlarından Mehmet Reşit Efendi dokuz ay evvel vefat etmiştir. lstanbul Telgraf Başmüdiriyetince maaş tahsisine esas olan dosyamn bulunamamasından dolayı bizlere hâlâ maaş bağlana mamıştu. la.şemiz, sırf bağlanacak bu maasa münhasır olduğundan dokuz aydanberi aç ve sefil bir vazi yette bulunuyoruz. İstanbul posta • nesine müteaddit müracaatlerime ve feryatlanma rağmen maaş işim bu güne kadar halledilmemiştir. Bu hususta lutfen alâkadar makamatın nazarı dikkatini celbetmenizi ve bizi bu perişan vaziyetten kurtarmanızı rica ederim.> Yukarnci acıklı satırlar eğer yanbs drğilse, şaheser bir üımalin ve • sikasıdır. Posta ve Telgraf Müdiri yetinde bu işle alâkadar olan me murlar kendi arkadaşlannın dul ve kimsesiz kalmış zevcesine karşı bu kayitsizlikte bulunurlarsa arbk di ğer vatandashra karşı ıiasıl mua • msle edcceklerini Casuslar Arasında Şehir venviemleket Haberleri ) Siyasî icmal 200 sahifelik rapor Rüsvet davası Polis Remzi Ef. tekı^ar tevJdf edildi Bazı randevucfi kadınlardan ruşvet almaktan suçlu Beyoğlu polis merkezi sabık başkomiseri Müctp ve taharri memuru Remzi Brylerle kendilerine rüş vet vermekten maznun sü;çü Todori, randevucu Hatiçe, kıvjrcık Maryam, güzel gözlü Maryam, Güiizar ve Sabahatin muhakemelerine dün sabah S • çüncü ceza mahkemrsinde başlanmıs • hr. Dünkü celsede suçhıiardan Mücip ve Remzi Beylerle Todori, Hatiçe ve güzel gözlü Maryam ve vekilİTİ hazır bulunmuşlardu*. Mahkemede okunan mSstantiklik kararnamesine nazaran, Miic'p B. in maznun randevuculardan haraç olarak haftada 35 şer lira, Remzi Efedinin randevucu Merzuka Hanımdan, kapMı bulunan «•vinin açılma muameiesini ta • kip için 200 lira aldıklan iddia edildi ğinden ceza kanununun 209 uncu maddesi mucibmce muhakemelerine lüzura gösterilmistir. Mücip Bey, kendisine isnat olunan suçu tamamen inkâr ed<~rek şunlan söyIemiştir: c Ben kat'iyyen rüşvet almadım. Bunun aslı yoktur ve dütmanlanm ta r?fından yapılmış bir iftiradan ibaret tir. Ben namuslu bir adamun. Hiçbir sabıkam mevcut değildir. Birçok zevatı hüsnü halime sahit olarak gösterebili • rim. Almanya ve Avusturya vusturyada hükumeti iskat için Naziler yani millî sosyalistler tarafından yapılan teşebbüs bir taraftan Avrupa devletlerini ve bilhasa orta Avrupa ile alâkadar bulunanlan endişe ve heyecana düşürmüş, diğer taraftan Almanyanın Avusruryaya karşı ye« ni bir vaziyet almasma sehep ol muştur. Hâdise münasebetile civar devletlerden en ziyade asabiyet ve heyecan gösteren İtalyadır. Avusturya kabinesi azalanna karşı yapılan baskmdan evvel de bu memleketin ahvali pek karışıktı Dolfus hükumeti elinde ve evinde silâh ve mevaddı infilâkiye bulunducanların ölüm cezasile cezalan dırılmalarına dair fevkalâde bir kanun çıkardığı halde umumî müessesata, demiryollanna, devlet memurlarınm ikametgâhlanna bom • ba ile taarruz vâkıaları azalacağı yerde bir kat daha artmıştı. Bu faaliyetin arkasında Almanya olduğunu zanneden İtalya hü • kumeti, İtalyan gazetelerine Al manyaya ihtar için şiddetli makaleler yazılması hakkında yaptığı telkinat ile ademi tnemnuniyetini anlatmıştı. ttalyan gazeteleri Avusturya hükumetini ve hatta Dolfusu Nazilere karşı hâlâ şiddet göster meğe cesaret etlemedikleri için itham ediyorlardı. Avusturya hükumeti bir taraftan da Cemiyeti Ak * vama Almanyayı şikâyet etmeğe teşvik ediyordu. Tam bu zamanda patlak veren hâdise ve Dolfusun öldürülmesi İtalyanın infialini arttırmıştır. İtalya hükumeti büyük manevralar için evvelce tahşit edil miş olan kuvvetlerinin bir kısmını Avusturya Tirulu hududu civarına sevketmek suretile nümayiş yap • mıştır. İtalya bu nümayişte ileri gide • cek vaziyette değildir. Çünkü ne Almanya İtalyan kuvvetlerinin Avusturyaya girmcsine müsaade edebilir, ne de orta Avrupada İtalyanların herhangi sekilde yerleşme • sine ve kuvvet bultnasma kat'î au rette muhalefet gösteren Yugo* • lavya böyle bir vaziyete karşı se yirci durabilir. İtalyanın çok ileri gidemiyeceğini pek iyi takdir eden M. Hitler Alman birliğinin en büyük düşmanı olan Dolfus öldürülür öldürülmez kendi muavini von Papeni fevkalâde sefir olarak Viyanaya tayin etmiştir. Sabk Başvekil Fon Papen Almanyanın en muktedir diplomatlarıdan biridir. Ken disi sadık bir katolik olduğudan Papanın dahi itimadını kazanmışhr. Hitlerle Papanın arasmı bula • rak dinî mukavelenin aktine mu • vaffak olan ve Sar havzasi mese * lesinde büyük ro' oynıyan Fon Papenin Viyanaya gelmesi yeni Avusturya hükumetile Hitler hükumeti arasında uzlasma husule getirmek için gayet ciddî teşebbüsler yapılacağına şüphe bırakmıyor. Muma ileyhin şimdi Avusturyamn mu kadderatını eline alan Prens Stahremberg ile eskidenberi dost olması da uzlaşmayı kolaylaştıracakhr. İhtimal ayni maksatla Avusturyadaki Nazilere şimdilik yeni Avusturya hükumetile kanlı mücadele • lere devam etmemeleri için Almanya tarafından talimat verilmiştir. Avusturyamn birçok yerlerini hâlâ ellerinde bulunduran Nazilerin yeni Avusturya hükumetile mütare ke aktetmiş olmalan da bunu ispat ediyor. Veihasıl, Dolfusun katli Avusturyanın beynelmilel vaziyetini ve bilhasa Almanya ile münaseba • tmı büsbütün yeni bir safhaya sokmuş oluyor. MÜTEFERRÎK Ibrahim Tali Bey Bursaya gitti Şehrimizde bulunan Trakya Umumî Müfettişi İbrahim Tali Bey dün Bur • saya gitmistir. Ridvan Nafiz Beyin ziyaretleri ŞehrimJzde bulunmakta olan Maarif Vekâleti müsteşan Ridvan Nafiz Bey dün Ege yurdunu hususî sekilde ziya • ret etmiştir. Müsteşar Bey yurdun ih • trraçlarile yakmrian ıtlâkmfar olmuş# ba ttf ekkülfin hak3d ihtiyaca kâfi gel. mesi için ne gibi esaslar dahîlinde tevsi edümesi lâzrnı geleceği hakkında yurt mensubmSe konuşmuştur. Var kıyas et! Macar gazefecileri şehrimize geîecek Ağustosun on beşine dbğru şehrimize 23 kisilik bir Macar gazeteci grupu gelecektk. Bu grup bur a dan Ankaraya gidecektir. Bugiin 600 seyyah geliyor Bugün Roma tshnli vapurla şehrimize 600 Amerikalı seyyah ge • Iecektir. Esnafm dilekleri Belediyeye havale edildi Hu'usi Bey iadei memuriyet etti Bir müddet evvel işten el çektirflen Beyoğlu merkez memuru Hulusi Bcyin iadeten memuriyet ettiği ve tekrar es ki vazifesine tayin edildiği habcr alın • mışhr, ) ŞEHtR tSLEKi Birinci mevki tramvay arabaları tahdit edildi Tramvay Şirketi nezdinde yapılan ciddî teşebbüsler üzerine bütün hatlarda işliycn birinci mevki arbalarmm nisbeti yüzde otuza mdirilmiştir. Bu eümleden olmak Czere Maçka, Şişli, Kurtulus ve Harbiye hatlarmda işliyen birinci mevki tramvay araba • lan yan yanya, Edimekapı, Yedikule hatlarmda işliyen birinci mevkiler de : yüzde ona rndirilm str. Tramvay ara • balannın semt ve saatlerine göre zi • yade işlemesi de aynca temm edilmiş tir. Her »rmtte en aşağı yedi daldkada bir araba hareket edecektir. Etkidrnberi gizli randevucularla şiddetli bir mücadele yapan bir memu • rum. Bu mücadele tesirile çalıştığım mmtakada randevucular faaliyetlcrini tatfle mecbur olmuşlar ve Iâmbalannı sönd ürmüşlerdi. Rüsvet işmde alâkam görülürse en ağır cezayı veriniz!» Maznun Remzi Efendi de, Merzuka İstanbul Vilâyetinden Belediye Hanımdan 200 lirayı aldığmı ve evin Daimî Encümenine bir tezkere gön den çıkarken yakalandığmı mraf et • derilmiştir. Bu tezkerede tuhafiyemiş, fakat bu paranın kendisine niçin cilerle diğer bazı esnaf cemiyetle verildiğini bilmediğmi, Beyoğlu mer rinin toplu bir halde Vilâyete mükez memuru Hulusi B y i bu işte alâ • racaat ederek mesai saatinin tah • kası mevcut bulunmadığuıı, Merzuka didini, d'ükkânların açık bulunacakHanımm evine, istidasmm numara kâ • Ian müddetin tayinini istediklerin ğıdıra vermek için gittiğini soylrmiştir. den bahsedilerek bunucı pek mu • vafık olacağı ve bu hususta bir kaMaznun randevucu kadınlar kendi rar Htihazının da Belediye vazife lerine isnat olunan rüşvet vermek madve salâhiyetleri kanununun 19 uncu desini inkâr etmişler ve iftiraya kurban maddesine nazaran Belediyeye ait gittiklerini ileri sürmüskrdir. Müddei • bulunduğu bildirilmiştir. umumî muavini Nurettin Bey, 1609 nuBelediye bu hususta bir karar itmaralı kanuna tevfikan suçlu Mücip ve tihazı için Vilâyetin tezkeresini DaRemzi Beylerin nuhakemelerinin mevimî Encümene göndermiştir. Encükufen yapılm?sını Lttemistir. men bugünlerde bu hususta bir kaMahk'jne heyeti ise Mücip Beyin rar verecektir. Tuhafiyeciler dük gayrimevkuf olarak muhakemesine dekânlannm yedide kapanmasını is temektedirler. Maamafih Vlilâyet vam edilmesine, Remzi Efendinin tevbunun sekizde olmasını tavsiye et • kif olunmasma, gelmiyen maznun ranmiştir. Mevaddı gıdaiye satanlar devuculann zorla getirilmosîne ve şadiğerlerinden bir saat sonra dükkân hitlerin celbine kar?r vererek muha lannı kapayacaklardır. kemeyi 9 ağustos perşembe gününe bırakmıştır. Dükkânlar hangi saatte kapanacak VİLÂYETTE ihtikâr komisyonu thtikâr komisyonu mesaisini ikmal etmek üzer* btrkaç güne kadar tekrar toplanacaktır. Hazırlanmakta olan ra • por bu içtimada gözden geçirüecektir. Yiyecek fiatlerinde ihtikâr olup ol madığı komisyonun son içtimajndan sonra belli olecakhr. Memurinin ağustos peşin maaş larımn tevziine çarşamba günün • den itibaren başlanacaktır. Maaş çarsambaya veriliyor Yerli MaTlar sergisi Beyoğlunda açılacak esnaf meşheri Esnaf cemiyetleri terafından Be yoğlunda bir meşher açılması takarrür etmiştir. Bu tTKçher, aşağı yukan Yerli Mallar Sergisi gibi büyük ve müte • nevvi olacaktır. Meşherde esnaflann mamulât ve masnuatlan ayn ayn kı sunlarda muntazam bir tasnif dahilinde gösterüecektir. Esnaf metşheri için bir proje hazır • lanmaktadır. Ekmek nerhi Ekmek fîatleri bugün tetkik edilecek ve ekmeğe yeni nerh konacakbr. Son günlerde buğday fiatleri düştüğünden ekmek fiatleri bir miktar inecekrir. Bugün Galatasaraydaki Yerli Mallar Sergisinde alâkadar tiiccar ve sanayi cilerimizin iştirakile bir toplanb yapı • lacakhr. tzmir Sergisi tstanbul mümessilinin idare edeceği bu toplanbda tzmir beynebmkl sergisine İstanbuldan iştirak edecek muesseselerin iştirak tarzlan ve saire etrafında görüşmeler olacaktır. S' ıahi Ocağımn tenis kortları dün açüdı ">^SI ! Ihracatımızın da, ithalâtımızın da arttırılması (Basmakaleden mabat) aliyet ve kudretinîzin miyarını teşkil eder. Memlekette bazı sanayi hareketle rinin peyderpey mkişafına bakarak bir gün gelip te dısardan hiçbirşey almı yacağız diye sevinenler sadece millî ve beynelmilel hayat işlernvn ihtiyaç ve zanıretlerini takdir etmiyenlerdir. Millî bünyenin takviyesi harice ihti • yaçtan istiğna ile ifade olımemaz. Millî bihtye kuvvetli oldukça bilâkis ha riçle manasebetlerimiz daha ziyade artacaktır. Yalnız harice mal sahn ken • disi hiçbirşey sahn almıyan millet ta savvur olunamaz. Farzunuhal olarak adet ve tabiat han'cinde böyle bir milfetin vücuduna ihtimal verilse onun acınacak bîr millet olduğunu kabul et mek Iâzun gelir. En miikemmel miHet, diğer dânya milletlerile mütevazm ve gittikçe mStezayit hesaplan olan mil • lettir. Beynelmflel sahada kıskanç bir mflliyetçilik, mîllî hesaba da zararlı bir dar düşüncelilikt'r. Bu yolun millî hesaba da çıkmaz bir yol olduğunu açık söyîemek lâzımdır. İthalâh az olan veya azalan milletin ihracatı da, yani millî istihsal faah'yet ve kabiliyeti de az olacağı söz götürmez hakikatler dendir de onun için. Başvekil tsmet Paşa kendisini bu bahislere temas ettiren her fırsatta daima veciz ve fakat sarih ifadelerle hep bu hakıkati tebarüz ettirmeğe ehemmiyet vermiştir. Biz ilâve edelim ki Basvek'lînrzîn bu yoîdaki sözleri zenv'n ve zaman icabı politika sözleri o'maktan ziyade köklü bir kanaatin ifadelerîdir. İthalâhn azlığindan memnun olacak yerde bunun çoğa'dı»ınt görmeği is • temeliyiz. Fazla ithalât yapabilmek liğimiz içinse fazla ihracat yapmaŞa mecbur olduğumuza şüphe yoktur. E • ğer mevcut istihsalâtımız kâfi değüse bunlan yenilerile, mütekâmUIerile ik • mal etmek mevkündeyiz. Tiirkiyemizi ÜNİVERStTEDE\ • l . , . r 1 L J . l l • , Kukuk Fakültesi imtihan taiimatnamesi Hukuk Fakültesi yeni imtihan ta • limatnamesi projesi geçen ders senesi zarfuıda hazırlanmış ve Vekâfcte gönderilmişti. Talimatname yakmda fakülteye iade edilecektir. Bu talimatnameye gore 1934 • 35 ders seiKSİ sonu imti hanlarmda eylul mazeret imtihanlan kaldınlmtshr. İmtihan şekilleri de değistjrilmiştir. Talimatname gelecek ders senesin • den itibaren talebelere büdirüecektir. Bu sene eylulde yapılması lâzım gelen mazeret imtihanlan da biraz te ahhurla yapüacaktır. bu itibarla henüz tamamile bakir bir memleket saymak mümkündür. Türkofis'n bizi bu pek zengin mevzu üze rinde tenvir etmesini bekliyoruz. YUNUSNADİ MUHARREM FEYZt Elektrik ve havagazı saat kiraları ucuzluyacak Nafıa Vekâleti, elektrik, hava • gazi, su saatleri için bir formül bulmuştur. Formül saat kiralanm yan yanya indirmektedir. Formülde saatlerin amorti müddeti 10 sene olarak tesbit edilmiştîr. Bugüne kadar amorti paralannı vermiş olan saat ler, abonelerin malı olacaktır. ECNEBÎ MEHAFİLDE Küfat resmindvn Sipahî ocaği tarafmdan yaptınIan iki tenis kordunun küşat resmi dün yapılmıştır. Küşat resminde altmıştan fazla davetli bulunmuş • tur. bir intıba Merasimdecı sonra davetliler büfede izaz edilmişlerdir. Bunu müteakip maruf tenisçilerimizden Suat, Talât, Ohanisyan ve Şrrinyan arasında hususî bir maç yapılmıştır. Lehistan Adliye Nazırı bugün gidiyor Birkaç gündenberl şehrimizde Kulunmakta olan Lehistan Adliye Nazırı M. Mihadolfskl bugüa memleketine gidecektir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle