Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 Teramur 1934 DOÇENTLER MESELESİ Genç hoca neslini yetiştirmek lâzımdır Onlara «yarının âlimleri» olmaları için, sadece yaşama çarelerini değil okuma, okutma, ilmî tetkik ve takiplere imkân hazırlama kolaylıklarını da temin etmeliyiz Fransada vaziyet (Birinci tahifeden mabat) pılarak devamının az ehem • miyetli birşey olacağmı, zira her iki hâdisenin parlâmentonun tasvibi olmadan yapılacağmı söylemiştir. Hatip, iki meclisin de feshedilmesinin şiddetle lâzım olduğunu ve Fransaya, halkm iradesini açıkça temsil ederek mes'ul olacak yeni bir rejim vermek içm yeniden inithap yapılmasım istemiştir. Dostluk, dürüstlük Istanbuldaki sıcak (Birinci tahifeden mabat) işte böyle olur* Birçok İstanbullular bu sıcak günü 23 Bulgarca Mir gazetesinin bir makalesi... Sofya «Hususî» Mir gazetesi (Türk siyaseti) serlevhası altmda sa • bık Prag sefiri Vazofun şu makalesini nesretmektedir: «Gazinin Türkiyesi, meraleketinin emniyetine fazla kıymet veren bir d e v lettir. Bu emniyet yalnız silâh Innrve • tine değil, ayni zamanda herseyi çok ince hesap eden vazıh bir haricî siya sete de istinat etmektedir. Türlriye Cnmhuriyeti sulhperverdir, çünkü dahflt işlerüe fazla meşguldür ve bo dahüi is te, onu daha uzun seneler aistenvıtik bir tarzda çahşmağa mecbur lalaeakbr. Bugün Türkiyenin haricî siyasetinin temeltaşı Sovyet Rusya 3 e olan dost * Iuğudur. Daha uzvn seneler bu dost • luk devaro edecektir. Çünkü bunda her fld devletin de menfaati vardır. Tür • kiye, 18 milyonluk nüfusunun manen ve üctısaden yükselmesî maksadiie diğer komşularile olan münasebatınm da ıslahı için her çareye başvurmaktadır. Atinada Imzalanan Balkan nv'sakı da Türkîye haricî siyasetinin diğer bir temeltaşidır Ba misak herkestn bildiği sebeplerden doları Bulgariıtan t a n • fmdan imzalanmamıştn. Fakat Türkiye ile Bulgaristan arasında bir dostluk muahedesi mevcuttur. Arada mevcut bulunan bu dostluk muahedesine rağmen Turkiye haricî siyaseti, Bulga • ristan hariç kaldığı için, Balkan misa Innı tamam addetmemektedir. Büyük Millet Meclisindeld son nutkunda îsmet Paşa Hazretleri Türk • Bulgar munasebatmdan bahsederken ştmu söyle mjştir; « Bulgaristana karşî olan en samimî dostluk hissîyatımızm Bulgar hükumeti ve milleti tarafından lâyıkile takdir edilece^ini ümit ediyeruz. Bul • garistanın Balkan nvsakma karşı ala cağı daha iltiz»mkâr ve daha pratik bir vaziyet bizim için kıymetli bir ü mittir.» Biz kat'iyyen hiç birguna husumetkârane bir fikir beslemiyerek Afa'na misakını imzalamaktan istinkâf ettik. Bizim ba hareketimizi Avrupanm diplomad mebafUi de tasdik etti ve buna bir mual de Çekoslovakya Hariciye Na zın doktor Benesin ea son beyanatıdır. Bulgaristan hariç olarak aktedilen Balkan mtsakı Balkanlar sulhunu temin edebilemek için yegâne bir çare de • ğüdir. Bulgaristanm komfularile her zaman külb've ve devam eltirroek it • tediği iyi komşuluk munaseban da data u kıymeÜ haiz değiUirler. Ebedî : Yeni cıktı Anar şizm Y«zan : Kropotkln Tercüme eden temmuz bayramı tatiKnden bilistifade plâjlarda, sayfiye yerlerinde geçirmiş • lerdir. Haydar Rlfat Bey f0 Kuruş Rasatanenin tebliğme göre dün rü«gâr Iodostan saniyede 6 metro süratle esmîş, derecei hararet azamî 34, aı • ffart 22 derece olmuştur. BUYUK HANE Samatyada tramvay caddesinde Ermeni katolik kilisesine bWşilt 3 6 4 numaralı bane satılıknr. Sekiz odâlı 3000 metroluk bahçesi vardır. Bahçe derununda iki kuyu, bir büyük sarnıç ve bir büyük mıhzeni vardır. Mahalli müracaat: Mercan yoknşunda 4 3 nn marada sırmacı Yani TILIK Amerikada Nevyork 23 (A.A.) Bütün memlekette şiddetli ncaklar hakifan sür • mektedir. Cuma günündenberi, 256 ölüm ve ySzlerce güneş çarpması vak'ası olmuştur. 40 senedenberi, ba kadar kuraklık olmamifb. Mahsul, tehlikede dir. Binlerce hayvan ölmekte, binler • eesi mezbahalara sevkolunmaktadır. Fiatler düşmüştür. Bütün piyasalarda tenezzül vardır. Şikagoda hararet 38 derecedir. tndianada da 38 den yukan çıkmışbr. Saint • Louisde 39, tllinoisda Speringielde 41 derece hararet kaydedilmiştir. Şikagoda cuma gSnS 7, cumartesi günü 2 1 . pazar günü 17 kişi ölmüştür. tllinoisda 6 1 , Oklahomada 37, Ohioda 12 kişi ölmüştür. Arkansasda mahsulde yüzde 25 ten vfizde 50 ye kadar Louisianeda yüz de 4 0 tan yüzde 5 0 ye kadat larar vardn". M. Leon Blum, M. Tardiyönün idaSon günlerde gazete sütunlarma aktin yanmda, profesorlere yardım eden seden Üniversite ve doçentler meselesi doçent, ecnebi profesörlerin takrHe • resinde bir faşist rejimi tejekkülünün çok tehlikeli olacağmı bildirmiş, Franhergünkü umumî haberler gibi olsay rini tercüme etmek suretile onlara yarsız sosyalistlerile komünistleri arasm • dı bu mesele üzerinde durulmağa ve ya dım eden, asistan doçentler vardır. tleda son günlerde yapılan hareket birl'ği zılmağa değmezdi. ri Oniversrtelerdeki asistanlann isini mîsakmdan memnuniyetini izhar et • Bu mesele üzerinde durulması ve i bizde doçentler yapmaktadırlar. Lski mışbr. zah edilmesi icap eden bir meseledir. Darülrununda olduğu gibi bugün Uni Bugün Üniversite işleri büyük bir zümversitemizde asistanlan tedris heyeti meHatip mucadelenin, lıürriyetlerin ka!reyi alâkadar eden bir memleket me yanına ithal etmiyor. Halbuki yüksek dırılması teşebbüslerine karşı ve bil • selesi, umumî bir kültür meselesi ha • mektep hocalannı asistanlıktan başlat hassa buhrandan mes'ul olan kapita • lini almıştn*. mak daha doğrudur. Tedris kab'liyeti lizme müteveccih olması icap ettiğini Doçentler, inkılâplaştınlan bu yüksek olmıyan asistanlar doçentliğe ve dola tasr>h etmiştir. ilim müessesesinin genç hoca nesiini teşyısile profesörlüğe çıkarılmaz.. Tulus 2 3 (A.A.) M. Dumergle kil ederler. Bunlara hocad^n ziyade â Doçentin kim olduğunu gördükten 15 dakika görüştükten sonra M. Şe iim namzetleri demek daha doğru o sonra bunlann çalışma tamnı izah e ron, dün otomobille Parise hareket !ur. Bu elemanlann vazifeleri tet'risten delim: etmiştir. ziyade tetkik ve tetebbü etmektir. Bir ilim adamı olmak sıfatile doçent Mülâkatta başka hiçbir kimse hazır Gazetelere akseden şekil, davanın tetkik ve tetebbüle meşgul olmak, menbulunmamış ve hiçbir tebliğ neşredilmühim bir kısmı olmakla beraber bü • sup olduğu şubeye göre pratik haynt : mem ştir. tünü değildir, dava çok daha büyük • tan ilham almak ve bunun içm çok gezTulustan hareketinden evvel, M. Şetür. mek, görmek, yazmak ve okutmak varon sadece vazifesinîn vermiş olduğu Eski Darülfünun bir talim müessesezifelerile mükelleftir. neticeden tamamen memnun olduğunu si idi, bugünkü Üniversite ise bütün moBunlan bihakkın ifa edebilmek için söylemiştir. dern Üniversiteler gibi bir araştırma, doçente manevî ve maddî şerait hazırM. Dumerg, Parise sali sabahı dö • bir ilim merkezi ve ondan sonra bir talanmalıdır. Doçent ancak böyle bir muneceğini ve ayni gün saat 17 de topUlim ve tedris müessesesi olmak üzere hitte de ilim yapar ve âlim olur. nacak olan kabineye riyaset edeeegini kuruldu. 1. Manevî şerait doçentin ıçtimat teyit etmiştir. Ba yeni müessesenm gayesi, hedefi mevkii, okuma, yazma ve okutma hür Başvekil, «Le Temps» gazetesinin bu suretle değiştikten sonra takip ederiyetidir. Karyerde istikrar ve inkişaf. bir muhabirine kabine içtimamra erteıi ceği sisteme sn*a geldi. Garbin profe2. Maddî şerait doçentin kendîni ve günü bir nazırlar mecKsi toplanıp top • sörleri bu gayeyi tahakkuk ettirmek î • ailesini geçindirecek maddî vasıtalar lanmıyacağmı henüz bilmediğini söy • çm eağmldılar. Büyük tahavvül bu la doçentin inkişafma esas olan okıjma lemiş, vaziyet hakkında beyanatta non için yapıldı, devlet büyük masrafve neşretme vasitalandır. bulunamıyacağına teessüf ederek sadelar ihtiyar etti. Üniversite iç talimatnamesi henÜT tesce demistir ki: Garp profesörleri, Türk profesorleri bit edilemediği içm gerek sureti int> « ötedenberi, düsünmek itfya ve genç elemanlar bu yeni makmeyi sabı ve gerek terfii taayyün edecek e dımdır. Meseleye etrafüe vfckıf olmak knracak ve işleteceklerdi. Bu suretle mü saslar vazedilmemiştir. Bu noksan buisterim. Arkadaşlanmla görüşmekliğim essesenîn işlemesi üç zümreye tevdi egünkü doçente manevi şerait! henür ibde lâzımdır. Ondan sonra bîr karar vedilmiş ohıyor. zar edememîştir. reeeğim ve bunun ne olacağmı öğre Bu genç elemanlar yani doçentler Maddî şerait itibarile de kat'î suretneceksiniz.» müessesenin yalnız halile değil, ayni zate taayyün etmis bir vaziyet yoktur. manda istikbalile bilhassa alâkadar olBarem kanunu Universitede pek garîp ması icap eden zümredir. Bu zümre • tecelliler arzeder. Doçentlere verilen ve nin ehemmiyetini daha :yi tebarüz et son günlerde ( 3 5 ) liraya indınien astirebilmek için doçentin baska memle lî maaş bekâr doçentlerin maişetine ketlerde ve bizde kim olduğunu izah güçlükle kifayet eder. Bu maaşlarla il(Birinci tahifeden mabat) etmek lâzımdır. mî ibtiyaçlann, okuma ve neşretme imraya kadar uzatmışti. Tabiatiie bu hükânlanmn temini mümkün deeildir. küm de ortadan kalkmaktadır. Bundan Doçent kelimesinin aslı lâb'ncedir, Bir ilim adamı sıfatile doçentin sa başka yeni mukavelede şirket serma • türkçe okutucu demektir. Alman lisanı ir meslek erbabmdan maada bir üı yeyi Isviçre frangı üzerinden yapmış konuşan memleketlerde buna Privat tiyaeı vardır. Okumak ve neşretmek. h. 923 mukavelesinin tatbiki fizerine doçent, italyanca konuşanlar libro B'zde ilimle uğraşanlarm yabaneı bir bunun Türk lirası olması lâznndtr.s doçenti, Fransızlar Charge du cours derdilinden, hatta dillerden okuması lâ • Anlaşılıyor ki Heyeti Vekile karari ler. zımdır. Bunun için ecnebi kitap ve mec şirkete tebl'ğ olunur olunmaz 923 muDoçentler üniversite tahsili yapmış, mualann mubayaan ve takibi icap c kavelesi tatbik olunacak, yeni tram • doktorasmı vermiş, asistanlığı geçir • der. vay biletleri 20 gün zarfmda tabedilemiş ve ihbsas sahasında bir eserle âlim nanuetliğini vazetmiş bir hocadır. Kitaphane ve enstitülerin ve bun rek tenzilât mevkii tatbika vazedile • Bu birinci şekil doçentliktir. Bazı lardaki kitap ve mecmua adedi biz de cektir. Şirketin 923 senesi temmuzundan itibaren bugüne kadar fazla aldıgı pek noksandır. Hele muhtelif sahaiara Universitede başka tiirlii bir doçentlik ait mecmualan kütüpanelerimizde bulve almakta olduğu paralar hesap edidaha vardır. Üniversitelerin bazı şubemak imkânsızdır. lerek geri almacaktır. Bu da takriben leri ihb'sasa fazla meydan vermek uze re muayyen bazı dersleri ekserî ihtısas iki milyon liraya baliğ olmaktadır. BunEsasen Ünrversitemizin en büyük fubelerini, o sahada nazari ve amelî dan sonraki biiet fiatleri ticaret odala • ihtiyaçlartndan biri de kitapsızlık, mecbilgisile temayüz etmiş zevata verir. rmm hayat pahalıhğı endekslerine gömuasızhk, âletsizliktir. Acı dahi olsa Meselâ iktısat tedrisatında, ticari mu söylemek lâzımdır. Üniversitenin kitap re tesbit edilecektir. ahedeler, bankacılık veya sigortacılık ihtiyacı bugün e kadar temin edümiş delekleri budur. Eğer genç Üntversiteye tekniği için bu müesseselerin reis ve ğildir. Kitap ahnsa da gene hakikî profesör, âlim yetiştirmek is ya müdiranı doçent olarak ders oku profesör ve doçentin hususî ih tiyorsak doçenti yaşatabilecek ve ç« tur. Bu tarz bazan fahrî profesörlük tiyaçlanna göre kitap ve mecmua al Iıştırabüecek imkânlan temin etmeliyiz. suretinde tecelli eder. ması lâzımdır. Üniversite hocasınm en Bugünkü doçenti eğer dünkü müderbüyük yarduncısı, evinin en mühim deFakat bizim mevzuumuzu teşkıî e risten farklı görmek, onu tedristen zi mirbaşı kitapbr. den birinci b'p, yani meslekten yetişen yade tetkik, tetebbüe ve neşre sevketdoçentlerdir. Diğer şekli bİ2 de henüz Üniversitemize gelen Alman profe mek istiyorsak, onu terfih etmeliyiz. tyoktur, fakat tatbiki faydalı oîabilir. sörlerinin her biri beraberinde 3,00C ilâ Km bir feragat işidir, fedakârlık ister, Avrupada ve Amerikada Privatdo5,000 cih kitap getirdi. Kitapanelerin bunlar doğru! Fakat ilme intisap eden lentler veya Asistant Profesörler müsve enstitülerin en bol yerinden gelen gençlerde ayni tahsili gören, fakat cetakilen ders okutan, müstakilen araş bu âlimlerin yanlannda bu kadar ki miyetin sair sahalarında, devletin sa hrmalar yapan müderrislerdir. tap getirmelerinin elbet bir sebebi varir işlerinde çalışan arkadaşlanndan daGarp Universitede doçentlerden ma dn. Bu sebep ilim yapabilmek için ve ha çok değil, ayni değil, hiç olmazsa sait ihzar etmektir. Buna rağmen bu ada profesörlere yardım eden asistan onlara yakın terfih edilmeleri lâzımdır. meslektaşlar kitapsızlıktan müştekidir • lar vardır. Bizdeki doçentlerin esas vaDoçent meselesi, yüksek ilim meselesi, »fe ve faaliyetleri kat'iyetle taayyün ede ler. millî kültür meselesidir. memîştir. Müstakil ders okutan doçentşte bizim müstakbel profesörlenn diDr. MUHLlS ETEM 'Cıldiye ve Zühreviye mütehassısı Dr. NURİ OSMAN ^ ^ Bevo£lu Elhatnra spartimanı N a m ^ m ^ ^ ^ m m (35 11 ZAYİ CUZDAN Kayışdağı caddesinde Belediye çeşmesi civannda derunünde bir miktar para bulunan bir evrak cüzdanı zayi edilmiştir. Bulanın para kendisine ait olmak üzere cüzdanı Kayışdağı caddesinde 125 numaralı Osman Beyin ha • nesine göndermesi rica olunur. (1349) S A T İ E nin Yerli Mallar Sergisinfle Açtığı daireyi mutlaka ziyaret ediniz. KANSIZLIK Belediye Sular İdaresinden: Orada faideli yenilikler bulacaksmız. Norasteaa, zaflyet rm Chloros* Tramvay şirketinin mu • kavelesi feshedildi Kâğıthane terşih havuzlarında yapılacak hafriyatın münakasa günü 25/7/934 çarşamba olduğu halde çıkan ilânda yanhflıkla 25/7/ 934 pazartesi yazıldığı göriilmüstür Tashih olunur. (4063) Ankara Belediye Reisliğinden: Belediye için iki Vidanj makinesi alınacaktır Talip olan firmala • nn tekliflerini Belediye Reisliğine göndermeleri ilân olunur. (3899) Riyaziye Lisan ve ikmal dersleri Türkçe • fransızca • ingilizce • alm?nca Hse ve orta kısımlara mutehassıs muallimler tarafından hususî dersler devam ediyor. 1914 tenberi ihtisasile tanı • nan Çemberlitaşuı karşısmdaki kız • erkek lisan tedrisanesini tetkik ediniz. (1277 Müdürüî ZİYA HİMAYEİ HAYVANAT CEMIYETINDEN: Kediniz tedavi edildi. Beş gün zarfında kedirtizi lutfen aluıız. Almadığınız tak elmasına imkân bulunmıyan ve her dev dirde meraklılara verilecektir. (1344) let tarafmdan da kabulü mümkün olmıyan haricî bir formül için Türk • Bulgar dostluğu ve iyi komşuluk mfl nasebatı kıymetten düşürülmemelidir.» fstanbul C. Müddeiumumiliğindenİ Adanada bugday alımı Adana 23 (A.A.) Şehrimiz zi raat bankasmın bugday alım işi devam ttmektedir. Mevsim başlangıcmdan düne kadar yeni mv*sulden alınan bugday yekunu 7 milyon kiloyu bulmuş • tur. Fiatlerde yeni bir değişiklik yok • tur. Yeni bugday talimatnamesinin Tarsus ve Ceyhanda alım merkezleri olaacğını ve fiatlerin 4,25 kunışa yüluele ceğini göstermesi muhitimizde çok iyi tesir bırakmıştu*. Çiftçiler yeni karar • Iann tatbikını sabırsızlıkla beklemek • tedirler. Istanbul Hapishane ve Tevkifhaneleri için bir sene zarfında muktazi 6000 kilo pirinç, 1750 kilo fasulye, 1750 kilo nohut, 850 kilo sadeyağı, 2500 kilo sabun münakasaya vazedilmiştir Taliplerin fart nameleri görmek üzere her gün Adliye Levazım dairesine münakasaya işt>rak edereklerin 7/8/934 sah günü saat 1 « te fstanbul Vilâyeti muhasebeciliğinde müteşekkil komisyonu mahsusuna müracaatleri ilân olunur. «3977» Bari Şark panayıı.na iştirak edecek taliplerin nrzarı dikkatine Ista^bul Tîcaret ve Sanayi Odasından: Bari Şark panayırına iştirak edecek tacirlerin, mezkur sergi idaresi tarafmdan tabedilecek rehbere dercedilmek üzere isimlerini ve teşhir edecekleri esyanın nelerden ibaret olduğunu Odamıza bizzat müracaatle bildirmeleri rica olunur. (4117) %\ İBLİS ıazan: Edgar Vallas Tercüme eden: Ömer Fehmi 84 hoş bir uyuşukluk kaplıyordu. Motörü hareket ettirdi. Dümeni sahile doğru kırdu Gidecegi yeri o da bilmiyordu. Mademki karaya doğru gitmek isti yordu, şu halde en yakın nokta hedef olmalıydı. Sahile yaklaşınca motörü durdurdu. Demir attı. Demirin suya düçmesi oradan geçen bir balık sürüsünü korkut • tu. Marküs Stepney henüz adamakıllı sarhoş olmamıstı. Bu fırsab kaçırmamak Iâzımdı. Hemen oltasma kostu, yakalıyarak hasır koltuklardan birine çök • tü. Henüz sarhoş olmamıstı ama göz kapaklanna da sanki birer kurşun külGök gerçi mavi idi ama bugün ona her zamankinden daha mavi gözüküyordu. Şu Mis Brigerland da hakikaten güzel kızdı, hani... Derin derin göğüs geçirdi. Sonra sepeti tekrar ambara taşıdu Bütün vücndümfi ra onun hayatı hesabına daha fazla telunda sürtünüp geçen bir kurşunun yap kendine söylenir gibi mınldandı: lâşlandı. Hemen ambara koştu. Ne • tağı uzunca bir sıynltı vardı. Madam Meredit, ne kötü bir iş vale sepetinden bir şişe ispirto çıkar • bu! Çok şükiir ben de kansmı; olmaMarküs te bunu görmüştü. Büyük bir dı. Koşa koşa kazazedenin yantna gelheyecan ve telâşla bağırdı: dım. Uykudan bir tabanca sesile uyan di. ıspirtodan ona birkaç judum içir • Size kurşun atblar, ha! Lidya sordu. dı. Bunu bir ikinci ve bir üçüncü silâh di. Madam Meredit yavaş yavaş ken Evet... Beni nereye götüruyorsunuz ? sesi takip etti. Sonra sahilin kayalık bir dme geliyordu. Kim attı) Enginlere... Korkmayınız. Meseyerinden denize insan vücudüne benGenç kadın nihayet gözlerini ara • Lidya cevap vermek istiyor, fakat le biraz vakit geçirmekte... Bana ba • zer bir cism'n yuvarlandığını farketti. Iaymca Marküs sesini mümkün oldu boğazmdan bir hınltıdan başka birşey şınızdan geçenleri bütün tafsilâtile anBu hâdise Marküs Stepneyin ayılma ğu kadar tatlılaştırarak: çıkmıyordu. Fac'a sahnesini tekrar halatınız. Eğer iş benim düsündüğüm gistna kâfi geldi. Denizin sathında bir Korkmayınız, dedi. Dostlarmızla hrlanuş ve müthiş bir korkuya yaka biyse Brigerlandın »izi ölmüş zannet • kadın başmın belirdiğini görünce hiç berabersraiz. lanmıştı. mesi hayuIıdır. tereddüt etmeden ceketini çıkardı ve F«kat bu söz kendisini teskin etmeMarküs boğuk bir sesle sordu: L:dya faciaya daîr ne biliyorsa hep kendisini denize fırlattı. miş olacak ki Lidyanm ilk işi gözlerini Bunu yapan Mis Brigerland değil sini anlattı. Marküs Stepney onu So • Tahlis ameliyesi hayli zahmetli ol • korku ile etrafta gezdirmck oldu ya? nuna kadar d^nledikten sonra düşün du. Denize düşen kadım mahut yabn Canım size müsterîh olun, dedira Hayır! celi düfünceli söyiendi: harap güvertesine çıkardığı zaman eya .. Anlatm b«kalım, ne oldu? O halde babası olacak. Mordonu öldürdüler, ha! Ne gapey yorulduğunu h:ssetti. Kurtardı^ı L'dva kekeledi: Evet rip şey... Acaba bunu nasıl tefsir ettirs : kadın bayılmıştı. Güverte üstünde yü Pek mSth ş... Anlatamıyaeağun... Mister Brigerland, ha! cekîer? Durun bakalım, mesele çalalzukoyun yatıyordu. Ona doğru yak^aşMırraffak olamıyacağım. Marküs derin bir şaşkınlık içinde bir laşıyor. Mordon ve siz bir kayanm tetı. Kucaklıyarak kaldırdı ve sırttistü Marküs isnirto şişesini tekrar uzat müddet sustuktan sonra: pesinde ölmüş bulunacaksınız. İyi a lekrar yere bnakh. Maksadi yüzfinü ti. Faknt L'dya başmı saPıvarak reddet Haydi gidelim, dedi. Güneş bizi roa buna bir sebep lâzım. En kolay ça «örmek. kimi kıirtardığım anlamaktı. ti. Arhk tamamen kendisine gelnvsti. kavuracak. re süphesiz mes'uliyeti facianın kur Bunun Madam Meredit oldugunu ?ö • Sol omzunda gittikçe artan bir nzı h:sMotörü hareket etttrdi ve genvye abanlarma yükletmek... rünce birden gözlerine inanamadı. Son sediyordu. Başım çevîrerek baktı. Koç klara dofru yol verdi. Sonra kendi < çesi bağlanmıştı. öyle tatlı bir uyku bastırmışh ki mukavemet etmek im • kânsızdı. Uyudu. (Mabadi var)