22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
^Cumhariyet 9 Nisan Casuslar arasında 42 l.klerin plânını nasıl elde ettim? 19 Ntdali: A. DAVER [ Ş e h i r ve Memleket Haberleri ) Siyasî icrnal ™ ^v v v • v ^ ^ m m ^^ « v a ^tm m& ^ ^ • • ^^m m \ İlk tahsil seviyesi Rıhtım Şirketinin M. Veyl dün geldi ırn »^»%%^ ^Mmsırm 0% M ( « A f % A r Şarkî Türkistan Casusumuz için, Alman polisinden daha tehlikeli kimseler vardı ki bunlar da İngiliz zabitlerivdi Casus bu Utinci davete şu cevabı gönderdi: «Nazikâne teklifinize teşekkür etmekle beraber Alman bahiryesi hakhında gizli malumat almağa hiç te ihtiyactm yoktur. Ba, casasluh de mektir ve casttsluk ağtr cezalart müstelzim bir cürümdür. Benim topladtğtm bahrî malumat tamamen ticarî mahiyettedir. Bunlart da Alman matbuatından hâfi derecede altyontm, hürmetler.» Casus ba mektubu, bu gibi işler go • ren hususî bir postacı vasıtasile bildi • rilen adrese gönderdi. Adam, tayin e dilen eve gidince, hemen tevkif edilerek en yakm polis karakoluna götürüldü. Orada saatlerce sıkı bir sorğuya çekildi. Nihayet mektubu veren adamı asla tanımadığı ve kendisinin, verilen mektuplan adreslerine götürmek suretile geçinen bir zavallı olduğu anlaşıl • dıktan sonra serbest bırakıldı. Bundan sonra, artık mektuplarm arkası kesildi samrsınn değü mi? Ne gezer. Casus üç mektup d?ha aldı. U • çünde de kendisme Alman donanma sma ait mühim esrar tevdî etmek isti • yen adamlar arzı hizmet ediyorlardı. Mektuplara red cevaplan verdikçe Aimanlar hiddetleniyorlardı. Nihayet zabıta, oturduğu evin sahibesini tazyi ka basladı. Kadmdan, evmde oturan adamın nereye gittiği, ne yaptığı, kimlerle göruşröğü hakkmda yevmi jar nallar istedi. Birkaç gün sonra kadm bu îsi başaramıyacağmı anladı ve me • seleyi olduğu gibi casusa htkâye etti. Kendisi evde yokken iki defa aparhmanında taharriyat yapılnnş, möcri miyetmi isbat edlecek evrak arcnmış, hiçbirşey buhmamamıştı. Bu araştır • malar, gayet gizli icra edümiş olması na rağmen, o kadir beceriksîzce ya pihntştı ki casus içeri girer ginnez, odalarmm arandığim anlamıstı. Fakat en tehükelfleri bu gevezeler ğildi. Sözde gizli hareket edenleri idi. Bu gibiler, tiyatro sahnelerinde casusluk edenler gibi, gizlice kulaktan ku • lağa konuşuyor ve böyle birşey nurıldanrken d* söz söyledikleri adamın o» muzundan sağa sola firarî ve şüpheli nazarlar atfedryorlar, kimseye goster meden küçük puslalar veriyorlar ve bunlartn haHedilmez bir şifre olduğu hulyasma kapılıyorlardı • ekserisi bu gizli puslalarda Yunan alfabesini kullamrlardı hulâsa ba genç zabitler, en sersem ve en kör polis memurunun bile fuphesmi uyandıracak tiyatrovari hareketlerile çok tehlikeli birer arka • daş oluyorlardı. Yoklamaların sonu bir yapmadığı antrepo Tramvay Şirketi müsait hafta sonra alınacak Gümrükler Vekili dün bu bir teklifte bulundu Nafıa Vekâletile tstanbul Tramvay Köylerde ilk tahsil seviyesini anlaişle de meşgul oldu Şirketi arasında evvelce imzalanımş omak ve sehirlerde millet mekteplerinW Ci..1 M.' '1 iı Fena bir ihtiyatsızlık Casus, hatıratmda vaziyeti söyle anIatıyor: «Bu aziz gençler, burada i • kametimi imkânsız bir hale getiriyorlar. Bazılanmn yaptrklannı düşündükçe saçlanm dimdik oluyor. Bir zayif za • manıma rasgeldi. tçlerinden birinîn ricasına dayanamadım. Benimle beraber Kiele gelmesine razı oldum. Oraya, umumî bazı müşahedelerde bulunmak üzere gidiyordum. Çünkü ciddî ve e hemmiyetli bir iş olursa yalmz yapmağı tercih ederim. Kielde bir iki gün kal • dıktan sonra, genç ve parlak arkada şunın canı sıkılmağa basladı, yalmz başma çalışmak üzere benden aynldı. Fakat, o akşam tekrar otele geldi. Büyük bir heyecan içinde idi ve faaliyetinden pek memnun görünüyordu. Sabahtan akşama kadar limanm ö • te tarafmda Gaarden denilen kısımda dolaşıp durmuştu. Şehrin bu kısmmda Krupp Germani tezgâhlarile devlet tersanesi vardır. Nihayet devlet tersa nesinin kapısma giderek içeri girmek istemişti. O sırada küçük bir ziyaretçi • ler gnıpu, içeri girmek için, kaptda, mGsaade bekliyormuş. Bizim deHkan • Iı da bunlarm arasına kahlmış, fakat tesadüfen, bir cocuktan içeri girebil • roek için bir hüviyet varakası göster mek lâzun geldiğnri ogrenmiş... Pek akılâne bir düşünce ile hemen ric'ate karar vermiş ve müstacelen oradan »iTişmts... Sonra, tersane ehrarmda bir kazinoya oturmuş, birastm içerken masa komşusu iki Alman bahriye neferOe konusmağa başlamış. Neferlerin biri ingilizce biliyormuş, ommla dostluğu nerletmiş ve onlara bir hayli bira ik > ram etmiş. Bahriye askerlerinin, ter • sanede tamirde bulunan bir torpito muhribinin mürettebahndan olduklarmı anlaymca, gemilerini ziyaret etmek is temiş. Neferler de, bizim genci, ertesi sabah gemilerine davet etmişler. Bir tanesi sabahleyin saat onda, tersanenin kapısında kendisini bekliyeceğini söyIemiş. Saf dostum da bu daveti mem nuniyet ve müsaraatle kabul etmiş. Ertesi sabah, davete icabetle tersaneye gideceğhıi şimdi bana iftiharla söyli • yordu. (Mabadi var) den nekadar istifade edUdiğini tesbît etmek üzere ilk tedrisat müfettişleri, kendi mmtakalan dahilinde yokla malas yapmağa memur edilmişti. tstanmılda ve mülhakatında bu yoklamalara dün baelanmıstır. Her mın4»> kada, üç, beş ve sekiz sene evvelld ilkmektep ve üç ve bes sene evvelki millet mektepleri mezunlanndan elli kişi, mekrupla yoklamaya davet edilmislerdir. Dün yapdan yoklama lara iştirak eden eski mezunlar pek az olmuştur. Bunun sebebi, yokla maların, yeniden imtihan olmak mahiyetinde zannedilmesi ve davet olunan eskî mezunlann, ellerindeki mezuniyet vesikalarının alınacagi endisesine düşmüs olmalandır. Halbuki buna hiç mahal yoktur. Yoklamalar sırf eski mezunlann, mekteplerden aldıkları malumattan ne kadar istifade ettiklerim ve ögre • tilen seylerin unutulup untulmadıginı meydana çtkarmaği istihdaf eden bîr arashrmadan ibarettir. Nitekim bunun içindk ki bütün mezunlann çağmlmasma lüzum gö rülmemis ve yoklamaya davet edi lenlerin miktan tahdit edilmistir. Mülhakatta her mıntakada sadece be< köy mektebmin mezunlarmı yoklamakla iktifa edilmektedir. Müfettisler, mmtakalarmda bulunan fabrika ve knalâthaaelerdeki millet mektepleri mezunlannm okutna ve yazma derecelerini de gözden geçfr • mektedir. Yoklamalar bir haftaya kadar bitirilecek ve müfettişlerin rapor ları Maarif Vekâletme gönderilecek tir. Gümrük ve tnhisarlar Vekili Ali Rana Bey dün öğleye kadar fnhisar idaresinde meşgul olmuş, öğleden sonra Gümrük idaresine giderek buradaki bazı muamelâti tetkik et miştir. Inhisarlar Vekili, bu tetkikatı esnasında GUmriik antrepolannda kaybolan tüccar eşyasına ait işle de al&kadar olmuş, bu mesele etrafın. da Müfettlşler komisyonunun yaptığı tahkikat neticelerini gözden geçirmiştir. Bundan başka, Rıhtım şirketinin taahhüdatı meyanında olup henüz inşa edilmemis olan antre polar hakkmda da alâkadarlardan izahat almıstır. Mütemmim bir habere göre, Rıhtım şirketinin antrepolara ait taahhütleri etrafında Nafıa Vekâletince de teikikat icra edilmektedir. fm tiyazh şirketlerin mukavelelerini tetkik ederek komisyon bu hususta karannı verdikten sonra sirketle müaakerelere başlanacaktır. Kumusyoncular Birliği de Rıhtım şirketinin yaptırması icap ed*en an. trepolar hakkında GümrUk ve tn hisarlar Vekâletine takdim edîlmek üzere bir muhtıra hazırlamısttr. Rana Bey, dün akşam Ankaraya dönmüştür. lan bazı mukavelelerin simdiye kadar tatbik edilmeroesmden dolayı çıkan ihtilâfı halletmek üzere Tramvay Şir ketini temsilen Ankaraya giden ve Nafıa Vekâletile temaslarda bulunan ts tanbul Tramvay Şirketi idare meclisi reisi M. Veyl dün sabahki trenle şeh rimize gelmiştir. M. Veyl burada birkaç gün kaldık • tan sonra Parise gidecektir. Af. Veylin tekUfleri Ankaradan bildirildiğine göre M. Veyl itilâfa müsait bir teklif hazırhyarak Nafıa Vekâletine takdim etmiştir. Kendisinin Pariste alâkadarlardan ye ni taKmat alarak tekrar hükumet merkezimize avdeti beklenmektedir. Ve kâlet Tramvay Şirketine dn;r t«»»ı''' Vilâyetinden yeniden malumat istemiştir. Hukuh Işleri Müdürii dosyalarla gitti Ankarada, Nafıa Vekâletile Trem • vay Şirketi mümessilleri arasındaki müzakerelere istirak eden Vali ve Bele diye Reisi Muhittin Beyin daveti üzerine Belediye bukuk işleri müdürii Muh1» Bey de, Tramvay, Elektrik, Tele fon Şirketlerine ait dosyalarla birlik • te Ankaraya gitmiştir. MAARİFTE Mllmeyyiz intihaıb 11 nisanda başlıyacak olan askeri liselerin imtihanlanna Maarif Vekâleti namına göderilecek mümeyyicleri seçmek ütere dün Istanbul Maarif müdürii Haydar Beyin nezdmde bütün lise müdürlermm iştirakile toplantı yapumışto. Çarsamba günü de içtima edilecektir. ŞEHİR İŞLERt 5000 kişi teberru kâğıdı yolladı Telefon şirketinin abonelerine iade edeceği pa.alarm, hastaııe ihtiyacır*. «ırfedilmek üzere belediyeye devri için abonelere dağıtdan matbu teber ru varakalarmdan simdiye kadar im • zalanarak belediyeye gönderilenlerin miktan 5000 i bulmuştur. Bir haftaya kadar bu işin tamamlanacağı ve bütün abonelerin, bu hak larnn belediyeye bırakmağı taahhüt edecekleri ümit edilmektedir. Şehir mecKsi azahuı, dtiin kendi telefonlarma isabet eden fazla aboae bedellerini belediyeye terkettiklerine dair bir taahiitname imzalanuşlardır. ADLlYEDE Amatörlerin tehlikesi Fakat casusumuz için, Alman poli » stnden daha tehlikeli bazı kimseler vardı ki bunlar da lngiHz zabitleri idi. Sırf seyahat için Ahnanyaya gelen İngiliz ordusu zabitleri amatörce casus • !uk yapmak istryorlar ve gösterdikleri gayretkeşlik çok belâlı birşey oluyor du. Bunlar, Londradan hareket ederken btihbarat teşkflâtı karargâhına uğnyarak Almanyadaki tngiliz casuslanndan bazılanmn adreslermi ahyorlar, sonra gelip onlan buluyorlardu Bizrm casusumuz, kendisme, arzusu büâfına, kabul ettîrilmek istenilen bu dost, muallim ve rehber rolünden kat'iyyen hoşlanmıyordu. Bu ziyaret çtler, ekseriyetle çok genç, çok tecrü • besiz, çok ihtiyatsız ve istihbarat işlerinde hâkim olan en ipt<daî kaidelerin tamamen cahili idiler. Onun için, da • fanî bir sıkmtı ve hatta tehlike membaı oluyorlardı. Bunlar, kalabalık bir kahvede ohırduklan zaman, kendlermi dmKyen ohıp olmadığma aldınş bile et meden Kielde, yahut WiBıeImshaven • de yapacaklan şeyleri anlatıyorlardı. Eski serkomserin muhakemesi Kumkapıda şoför Nuri Efendiyi öU dürmekle maznun sabık serkomiser lerden Mödp ve Kumkapı bekçisi A dil Efendilerin muhakemelerine dün de Ağırceza mahkemesinde devam edildi. Geçenlerde vak'a mahallinde ehli vü kuf tarafından yapümıs olan kesfe a • it rapor okundu. Hâdisenin bütün sa hitleri dmlenmis; icap eden tahkikat ikmal edilmiş olduğundan iddia ve müdafaa yapılmak üzere dava gelecek pazar gününe baakıldı. Viyanada okuyan iki gencimiz Viyanada Maarif Vekâleti hesabma pedagoji tahstllerini muvaffcJdyetle bitiren Münir Rafk ve Kemal Kaya Beyler dün şebrimize avdet etmtşler • dir. Bu gençler yakmda, liselerdeki tedris vazifelerine başhyacaklardır. ihan siyasethun merkezi sddeti Orta Asyaya doğnı kaymaktadır. Orta Asyadaki metnleketlerden fltisl yani Şarkî Türkistanla Tibet birkaç senedenberi yalnız mahallî vekayii ve Çtn hakimiyetine karsı kıyam ve mü cadelelerile nazan dikkati celbediyorlardı. Şimdi ise buralan cihan devletleri menafünin çarpıştığı bir saha olmuştur. tngiltere, Sovyetler birliği, Japonya ve batta Almanya ve Franaa nın menfaatleri bilhassa Şarkî Türkistanda birbirlerile çarpışmaktadır. Bunun en yeni delili büyük devletler hariclye nezaretlerinin nimresmî naşiri efkân gazetelerin Şarkî Türkistan meselesile ayni zamanda yakmdan alâ • kadar olmalarıdır. Fransa Hariciye Nezaretinin naşiri efkân «Tan» gazetesi 5 nisan tarihli nüshasının mesaili hariciye sütununu Şarkî Türkistan meselesine tahsis etmiştir. Ingiltere Hariciye Nezaretinin nanri efkân «Taymis» gazetesi 3 nisan tarihli nüshasında Şarkî Türkistandaki siyasî vaziyet ve bunda amil olan siyasî unsurlar hakkmda bir makale neşrettiği gibi 4 nisan tarihli nüsha sında dahi bu memleket hakkmda uzun bir yazı yazmışhr. Sovyet mat • buatı ve bilhassa umum Rusya komü nist fırkasmın naşiri efkân Pravda Şarkî Tii'kistanla T3bet meselesine son nüshalannda birçok sütunlar tahsis eylemiştir. Bu neşriyatın ehemmiyetini îzah için Şarkî Türkistandaki son dahilî vaziyetin hulâsasım yapmak faydahdır: Çin hakimiyetine karsı »ilâha sanlan Şarkî Türkistamn muhtelif mmrakalhnnda oturan balk kütleleri ecnebi îdaresin den kurtulduktan sonra müttehit birkaç hükumet kurmuşlardı. Bunlann başlıcalan şin>alde ve şarkta Altay eyalet hükumeti, Kâsgar, Yarkent vc Hoten hükumetleri idi. Çine karşı Uygur ve Kırgtzlarla bir* likte hareket eden ve Çmli müslümarv lardan mürekkep olan Tunganlar Man» çuride mağlup olarak firar eden Jeneral Manm bayrağı altında toplanmaşlar ve mahallî hükumetlerin aleyhine isyan etmişlerdi. Jeneral Ma bidaye*ta şimalden Altay eyalet hükumeti u zerine yürümüş, fakat şiddetli bir dar> Sonradan bu jeneral başma Tunganlar ve diğer anasırla Kâşgar özerine yürümüş ve burada katliâm yap rdctan sonra gene Altay eyalet hükumeti arazisine doğru ilerlemeğe baş lamışh. Altayhlar bu defa Tunganlan daha müthiş bir heztmete uğratmtşlar, ellerindeki topçu kuvvetlermi, tanklan almrslardır. Altayluarm bu mu vaffakiyeti üzerine Yarkent ve Hoten hükumetleri dahi şimdi Kâsgan ktirdada haznlanryorlar. «Taymis» gazetesi makalesinde Saı kî Türkistandaki Kırg» Kazak ve hatta Uygurlar arasmda Cengiz Ha nın an'anelerile milliyet ruhunun uyan dığını, bu bareketm tngiliz Hindista nına geçmesinin muhtemel olduğunu! yazıyor. Sovyetierin Kualordu gasetes Ingilizlerin bir zamanlar Tibetle Şarkî Türkistanı birleştirerek bir imparatorluk yapmak istediklerini ve şimdi ee nubî şarkî Türkistanda çahfbklanm yazıyor. Pravda gazetesi de tngiltere ile Japonyanm Şarkî Türkistan hakkında anlaşhklan, hatta b a a Japon ajan> larının buraya geldtkleri şayiasını kaydetmektedir. Tan gazetesi ise 150000 kişi olan Tunganların Sovyetlerin e linde bulunduğu habermi uydurmuş • tur. «Tan» bundan başka Şarld Tür kistanda Almanlarm dahi alâkası ol duğunu yazıyor. Sovyetler Şarkî Türkistanm Garbî Türfdstana mücavir olduğunu nazan Hibara alarak oradaki ecnebi faaliyetlerini tabiî ehemmiyetle takip ediyorlar. Velhanl Şarkî Turki» tan ve Tibet meseleleri son derecede ehemmiyet kesbetmiştir. MUHARREM FEYZt İki hususî lise hakkında tahkikat Şehrimîzdeki hususî mekteplerden iki lise hakkmda, tedrisat taUmaina mesine mugayir hareketlerden dolayı tahkikat yapümaktadır. Bu liselerin, diğer mekteplerde mu•affak olatntyan v« sınıf geçemiyen talebeleri, gayrikanunî bir şekilde kabul ederek, para çekmek için bol bol not verdikleri ve simdiye kadar bilâ • istisna bütün talebelerine smrf geçirt» tikleri anlaştknsştB. Bundan başka, başka bir mektepte saufta dönmüş talebeleri daha yük • sek smıflara aJddılan ve 3nnale kalnnş olarak müracaat edenleri, hiçbîr tmtihana tâbi tutmıyarak kabul ettikleri de meydana çıkmışhr. Talebe velilerinin şikâyatlermi mu cip olan bu iki mektep tedrisat ve m zıbat cihetmden çok zayif gorülmtiş • tSr. Son zamanlarda, bu mektepler deki talebenin çok fazlataşması nazan dikkati celbehniş ve ekseriyetini hep diğer mekteplerin muvaffak ofemamif talebelermin teşkfl ettikleri anlaşılmışbr. Tahkikat neticelendikten sonrto, alâkadar müesseseler şiddetle cezalandoılacakur. Münakaşayı davet eden bir mevzu Belediyenin 932 bütçesine bir sene evvelki bütçeden, ksarşıhğı olmadkgt halde devir ve sarfedilen 578,974 li ralık tahsisatın hettcbı, 931 senesi hesabı kat'î raporunda gösterihniftir. Bu husustaki Belediye hesap işleri müzekkeresine nazeran, henüz bu paralarm günü gününe nerelere sarfedildiğini gösterecek kayitlerin toplanmast isi bitirilememiştîr. Bu mesele Şehir meclismin yannki içtimamda çok hararetli münakaşalan mucip olacakhr. 10,000 lira dolandırıp kaçan kumüsyoncu Bir tüccar kumusyoncusunun pi • yasada muhtelif müesseselerî do laiKhrddktan sonra Avrupaya kaç • bğı yazılmıştı. Yaphgımız tahkikata gore, bu ciirmün sahibi Kostantin Yato, is • minde bir kumusyoncudur. Piyasada muhtelif kimseleri 10,000 lira dolandırdığı tesbit edilmistir. Dolandırılanlar meyanmda iplik tüccan Yano Vacip, iplik tüccan Aram Nakkaşyan, iplik tüccan Yervant, iplik tüccan Vahan Damlamyan Efendllerle fabrikator tbrahim Naim ve Tahsin Ibrahim Beyler vardır. Dolandmcı Kostantin Yato Efendi, gümrükte bulunan bir iplik partisi üzerinde hileli bir muamele yapmif, hakkında takibata başlanarak tevkif mürekkeresi kesilmiştir. Do • landtaıcı bunun üzerine Yunanistana kaçmıştır. Yeni yapılacak abideler Kızkulesinde, büyük bîr inküap abidesi yapüacağı yazılmıştı. Bu hususta belediyede gerek fv • kada malumat yoktur. Beyazıt meydamnda yapılacak Cumhuriyet abidesile 16 mart şehitleri için Şehzaddbaşmda Lstafet aıtartunam yanında vücude getirilecek abide için mtisabaka acmak üzere hazırlıklar tamamlannmştır. Salâhiyettar zevat, Kızkulesinde bir abide yapılacağı şayiasınm bunlardan galât olduğunu tahmin efanektedir. Sulhu harpte arayan serseri bir siyaset (Başmakaleden mabat) ği tez budur, ve ihtimal ki İtalyannı diişüncesi de asağı yukan böyledir. Fakat hep sulh hesabma ileri sürülen büün bu tddialarda dhanşümul ol • makta gecikmiyecek bir barbin atesleri parladığmı nasıl ohıp ta görmiiyorlar, işte burası şaşılaoak bir cihet tir. Sovyetler Rusyası, kim isterse kollanm sallıyarak gidip giriverecegi bir iîtke midir ki o ist3tameH gösteren safdiller böylelikle Avrupa sulhunun te mm olunabileoeği kanaatinde bulu • nuyorlar? Rusyadaki yeni rejimm ilk gününden itibaren varkuvvetile Kızü • orduya en büyük ehemmjyeti atfet mekte ne yerinde bir isabet göster mis oldugu bu suretle bir daha ve iyiden iyiye anlaşdnns bvOunuyor. Sovyetler diyarmm kol sallandartak kolayca gîdiliverecek bir müstemleke değil, her mutaamzı kan ve ateşle karşılıyacak bir cehennem okluğunu ancak gafiller bilmezler. Hem Avrupa sulhunun böyle başkaları aleyhine harplerle temin olun • masını düşünen kafalarda saffet ve besatatla beraber birçok ta cinayet bu • lunduğunu izaha bilmeyiz ld ihtiyaç x>r mıdır? Uzakşarkta Japonyanın oynamak istediği rollerle Sovyetler di • vanmn garp tarafmdan uğnyabîlece§i taamızlann yekdiğerini mütekabi len kolaylaşfaracagrnı farzedenler bile hakikatten çok uzalc bulunuyorlan. Sovyetler Rusyası garp hududundakf bütün devletlerle ademi tecavüz mi • saklan aktetmif ve bu cihetteki vazi yetini emniyet altma alnushr. Bu em niyet Kızüordunun kahir kuvvetile de müeyyettir. Uzaksarktaki Japonya meselesi ise ergeç bütün Asyanm ve belki bütün dünyanm bir meselesi ol makla beraber Sovyetler Rusyası oraya ait tedbirlerini de almıstır. Orada dahi ateslenebilecek bir barbin netî celeri ne olacağmı bugünden kat'iyetle ifadeye unkân yoktur. Tahlil ettiğirraz vaziyette sulhu harpte arayan serseri bir siyaset vardır, ve böyle bir sulhun insanî kıymeti srfır dan aşağı olduğunu söylemekte terc' düde mahal yoktur. Kaldı ki tahayyül olunan sulhun o yol ile elde edilmesi de mümkün değildir. Buna mukabü Sovyetler Kusyaonın Avrupa şarkında bütün Avtrupa sulhuna da müspet surette hâdim olacak büyük bir kuvvet olduğunu ve bu kuvvetin şimdi Avrupa işlermde de artık amil olmaga başladığını gözönüne ?'• mak en hakikî görüs olduğu kadar en amelî gidis te olacakhr. Avrupanın hakikî sulhçulan bu maksatlanna Sovyetler Rusyasınm samimî bir tesrik* mesaisile en kolay ve en kat'î bir surette vâslı olmuş olurlar. Biz bilâkis artık bu siyasettn revaç bulacağı zamanlann gelmis olduğuna kaniiz. Eroinci şebekesinin k muhakemesi MÜTEFERRtK Bir Fransız grupu inşaat yapmak istiyor Bir Fransız grupu, şehrimizde tiyatro, kömür depoları, stadyom ve büyük bir hal yapmak üzere Belediyeye müracaat etmistir. Grırpun mühendisi Belediye ile temas ederek bu tesisatın yapılacağı yerler hakkında tetkikatta bulun duktan sonra Parise dönmüştür. Grup merkezi, mühendisin raporunu tasvip ederse kat'î tekliflerini Belediyeye bildirecektir. Osmanlı Bankasınm kasalannda eroin saklamaktan suçlu olan ka . çakçı şebekesinin duruamasına dokuzuncu îhhsas mahkemesinde başlannııştır. Mahkemenin ilk celsesinde suçlulann sorgulan yapılmıs ve tahkikat evrakı okunmustur. Suçlular, kabahatlerini inkâr etmek istemişlerdir. Duruşma, »ahitlerin dinlenmesi için başka bir güne bırakılmıştır. Tevfik Kftmil Bey sofyadan geldi, Ankaraya gitti Madrit ve Lizbon elçiliğine tayin edilen sabık Sofya sefirimiz Tevfik Kamfl Bey dün sabahJd ekspresle Sofyadan şehrimize gelmiş ve akşam trenile Ankaraya hareket et miştir. Tevfik Kâmil Bey Ankarada birkaç gün kalarak itimatnamesmi aldıktan sonra gene şehrimizden geçerek Ispanyaya gidecektir. Şehir Meclismce sinema ve tiyatrolardan alınmakta olan istihlâk resminin yüzdj yed'i buçuğa çıkanlması üzerine Ticaret Odasi tarafmdan Belediye nezdinde vuku bulan teşebbüsata menfi cevap verildiğini yaznmştık. tstanbul sinemacıları dün tekrar, Ticaret Odasında toplanarak Belediyenin Odaya verdiği son cevap üzerinde müzakerelerde bulunmuş lardır. Sinemacılar, hükumet nez dinde teşebbüslerine devam ede • ceklerdir. Acıklı bir ölüm Matbuatın emektar muharrirle • rinden Osman Cemal Beyin refikası Leman Hanım uzun zamandanberi müptelâ olduğu hastalıktan kurtu lamamış ve henüz otuz beş yaşında olduğu halde dun Tannnın rahme» tine kavuşmuştur. Cenazesi bugün öğle vakti Eyiipte Otakçılardaki hanesinden kaldınlacak, naman E • yüp camisinde kılımp Tokmaktepe mezarlığma gömülecektir. Az za • , manda ölüm yüzünden çok felâket görmüş olan arkadaşımı*a Tanndan sabırlar dileriz. LtMANDA Sinemacıların teşebbüsleri üstünde kaçak eşya çıkan amele Geçen cuma günü tskenderiyeden limanımıza gelen, Denizyollar idaresinin Izmir vapuru, cumartesi günü nhtima yanaştıktan sonra va purun yükleme ve bosaltma ame!esindetı 63 numaralı Murat oğlu Ali karaya çıkmak istemiştir. Vapuru kontrol eden Gümrük îstihbarat memurları Alinin vaziye tinden şüphelenerek üzerini ara mışlar ve beline sarılı kaçak ipek kumaşlar yakalamışlardır. Amele Ali evvelâ beşinci şube müdürlüğüne teslim edilmiş, oradan da lhtısas mahkemesine yerilmiş.tk. Gazetemizin gece telefon numarası Gazetemiz heyeti tahririye müdürünün gece telefon numarası 2 4 2 9 8 dir. Saat altıdan sonra gazete tahrir roüdiriyeti mutlaka bu numaradan aranmalıdır. 23 nisan Çocuk bayramı haftatînîn ilk günüdür. Yavrulannızın bay ramı için hazırlamnız. YUNUS NADİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle