Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
=m 6 Şubat 1934 Cumhurîyet Abdülhak Hâmit C Ev kadını Istiridye kabukları neye yarar? Istiridye vakıâ her evde yemnez ama bazüannda da sık sjk sofrayı süsler. tstîridye yendi mi kabuklannı lüzumsuz görüp atmağa kalkmaynuz. Bunlan bir finna atıp iyice kurutunuz. Sonra dövüp elekten geçirerek mce toz halipde muhafaza ediniz. Evde çanak çöm'ek fi'ân gibi «ey. ler kınldı ım, bundan bir veya iki kaşık alıp bir veya iki yumurta akı ile karubnp bir hamur yapınız. Kınlmu çanak cömlek tabak ve saire parça?annı bunurla vaoıshnp birbirine bi+isik olarak 10 dakika tuttunuz rau, mokemmel tamir olmus olur. günu Ç Elişleri Zarif bir sveter Ev hanunlarmm yün işine düşkiln lüklerinden ve btmun faydalanndan geçen d«fa bahsetmiş, bu hususta güzel modeller intihap edilecek o hma insanm verdiği emeğe acnm yacağını da ilâve etmiştik. îşte size o şekilde bir niimune. Kırmızı ve beyaz yiinlerden. Bel k«merî ve kol kenarlan sade kırmızı. Yaka da kırmızı beyaz sonradan kumas olarak ilâve, omuzlac Millî rengimlzi canlaıuhraeak bundau £İizel sveter modej^ batıra gelemec zannederim. Ç Ev ve eşya Pratik koltuklar ) Hemen her evde halihazırda kuçük masalar ve sigara iskemleleri kullanılımyor. Niçin? Sebep •ormayauz. El • bue ve saire gibi ev esyası da modaya tâbi de ondaa. Fakat bunJarm yerine kaim olacak vasıtalar icadrodan da geri durulmuyor. Mesela şa resmint koyduğumoz koltuğa ©turulunca küçök masaya ve sigara iakemlesine Mç ha • . cet yok. Kenarda retediğiniz zaman açılaa ve içmde kitap ve saire »akİMHHi gözün kapagı, yani kokuğuc dbf oep helerinden biri oldukça genîş bir raf balinde açılmaktadır. Bunu isterseniz yalnız bir tarafa, isterseniz iki tarafa btrden yaptarabüiramiz. ( Başka memlehetlerde~") Alman kızlan c Almanyada ötedenberi meç taftm • leri eskrim oyunlan pek rağbet b" 1 muş bk spordur. Genç üniversiteliler arasmda eskrim kulüplerme girmiyenler hemen hemen mevcut değildir. Hatta birçoklannın mümareseler, müsa • bakalar esnasmda yüzleri yaralann ve nişaneleri yanaklarmda ebediyen kalırdı. Bu spor Almanyada şimdi genç kızlar, hatta kiiçük kızlar arasrada da taammihn etmeğe basladu Resmimiz genç kızlara mahsu» e»krim kulüple • rinden birindeki ekzersisleri gösteri • (Birinci »ahifeden mabat) münü kutlulamak sevinci içinde yiz. O Hâmidin ki, ona yalnız ru Gündelik elbiseler humuzun bediî heyecanlannı değil, bütün benliğimizin duygu ve dü şünoesini borcluyuz. O hâmidin ki tabiatin siirini, beşerin asalet ve ulviyetini onunla tanıdık. Duygula rımızm derinliğini, aşkınuzın ilha mını ve güzel yurdumuzun nihayetsiz sevgisini ondan, onun eserlerinden aldık.» Bu ihtifalde bulunamıyan Sami Paşa zade Sezai Bey bir mektup göndermişti. Bu mektup okunmuştur. Mektubun ilk satırlan: cBu sene Abdülhak Hâmit ihtifalinde bulunmak saadetinden raahrum olarak onu uzaktan tesit edi • yorum. Nerede bulunsam, kutup larda olsam ben Hâmidin yanındayım.» Cümlelerile başlamaktadır. tkinci olarak hitabe irat eden tsmail Müştak Bey sürekli ve he yecanlı sözler söylemis ve ezcüm • Ie demistir ki: « îşte gene huzurundayız. Gene böyle bh gün seni tesit etmek, *<meleri Üzerinde şimdiden *onuşsana hayranlıklarımızı söylemek maya mecburuz. Bu defaki modeliçin buraya gelmistik. O gün bu selerimizi Amerikalı sinema yıldızla vimli binayı terkederken saçlan nnın bahar içm yaphklan hazırlıkmızda belki daha az beyaz tel, yüiardan alıyoruz. zümüzde belki daha az burusuk Sağda Marion Marshm bahar için vardı. Fakat muhakkak ki kalple diktirdiği zemini krem, üzeri por • rimiz bugün muhabbet ve minne takal rengi, yesii ve san çiçeklerle tinle daha çok dolu, gözlerimiz neşsüşlü organdm bir ev elbisesi. Korei sıhhatinle bugün daha çok canlı •ajı sade, kol lan kısa ve omuzlan ve uyanıktır. Demek ki senin yaş küçök pelerinli. landtkça gençlesen, bizim eskidik/abâ henüz bahara kavusmak Solda Mirian Hopkinsin bahar çe tazelenen alâkamız daimî bir ıçhı epeyce zamanımız var. Fakat fcin yapbrdığı gri fileden sokak elmuvazene halindedir. siz de pek iyi bilirsiniz ki modalar bisesi. Belde madenî bir kemer ve daima bir mevsim evvel hazırlanır. Bugün de huzuruna o muvazene boyunda gayet şık hususî yapılmış Onun için biz de diğer memleket ile geldik.» bir fiyango. KoIIar unm v« geniş. Ierdeki gibi ilkbahar elbiselik nö İsmail Müştak Bey gene demisKol kenarlan dar. tir ki: c Hanunlar, efendiler! Ben bu I I kürsüye Hâmidi anlatmak için çık madım. Anlatılmasma bile bir ömür kâfi gelmeyen Hâmidi bir musahabenin çerçevesinde anlatmağa kalkışmanın hatşinaslık olmadığını bilmez değilim. Ben buraya bir şükran borcunu ödemek için geldim, ki bu da bir şereftir.» Sonra Hâmidin bir kıt'asını okuyarak kadm güzelliğîni ne emsal • siz bir surette terennüm ettiğini ve eserlerinde, beşerin hayat ve me • matla mücadelelerini «idrakin ve hatta bazan hayalin bile erişemiyeceği bir kudretle» ifade ettiğini söylemis ve: « tşte makber. Bu herşeyin miintehası olan cukur ona mitnber ol • muştur.» sözünü ilâve etmiştir. Sonra Abdülhak Hâmidin şimdiye kadar neşredilmemiş şiirlerinden parçalar okunmuş ve şair Hüseyin c'iret Bey kürsüye geçmiştir. Hüseyin Siret Bey hitabesin • de demistir ki: « Vaktile bir Fransız şairinin Sekspir hakkında bir şehnamenin Tent baş tava ' tasiyabileceği kadar büyük bir hayletlermde ağraf bi ret ve takdiri thtiva eden bir cümçâni ekay firke lesmi görmüstüm. Fransız şairi, tntelerle saçları V giliz dâhisi hakkında: «Tabiatı kiillaklarm ark&sı liyeden sonra en ziyade mahsuldar dan »daştmnaiv olan Seksprin tabiatidir» diyordu. ve alnm biraz Büyük Hâmide dair huzurunuzda geminde tepe söyliyeceğim hitabenin mevzuunu ye yartm taçlar düsiinürken bu sözü hatırladım.» koymak çok Hüseyin Siret Beyin hitabesinden moda oldu. Taband uzerme anrsonra oynanan (tlhan ve Turhan) bîî birmcİM gröı hk aralık dizilmts piyesinde talebe çok muvaffak oldöz tuvalederi, ikir yapma pırlanta • mus ve alkışlanmıştır. cisi de gece kıya dandır. Fuhuş mıntakaları fetleri içindir. Büyük Bu şeldl 3k zaman • resfan fhkete modanna, larda Roma ve Yuna Gizli fuhuş ve zührevî hastalık diğerleri taç modasma aittir. Taçlar • nıstanda defne dallanndan yapılan taçlarla mücadele komisyonu esash dan biri yapma mciden, diğeri gumuy kuı andvmaktadn. surette faaliyete geçmek için, Sıhhat Vekâleti tarafından hazırlanan talimatnameyi beklemektedir. İlân edilen fuhuş mıntakalarına yerleşmek üzere müracaatler tahmin Yeni yaka, bilezik ve yüzükler edildiği gibi çok olmamıstır. Bu itiZarif biri barla gizli fuhusla mücadelenin çok siddetli yapılmasma ve her talaıdmm «1 ' rafta randevucularm araştınlma • btse, SMia lüzum görülmüş ve zabıtai ahlâkiye başmemurluğuna takibat bdan gibi için yeniden talimat ve salâhiyet bafhca leva • verilmiştir. zımata kadar Fuhuş mıntakalarına yerleşmek tezyinatta te istiyenler hakkında tahkikat yapılferröatı teşkÜ maktadır. eden feykre Gedikpaşada birleşme evleri için tayin edilen sokakta oturanlar bu yet vereceğ) sokağm fuhuş mıntakası ittihazına supbeaizdk . itiraz ettiklerinden şimdilik tstan • Bir çocugn • bul cihetinde mıntaka açılmıyacağı muzun zevk söylenmektedir. lerinin ince ligi ve kabaltgı mubak Sütçöler ve süt müstahsilleri kak ki uze SütçiUer ve süt müstahsilleri cerbnizdeki kii miyetinin yeni idare heyeti, halkm çük e?ya • aldanmasına mâni olmak için, kaydan makaltı denilen gıdasız sütlerin şe» u eşyanm da hergün yeni çe.şitleri rao da ohnaktadır. Iste size birkaç nümu. . > ker boyasile boy&nmasını temen Yukandaki kadife veya ipekli kenanna yapma inci didlmis btr yaka. Keza niye karar vermişti. İdare heyeti kenanna yapma inci dizflmiş ve dilim dilîm kesilip eklenen kadife veya kumaş son içtimaında, bu hususun temi tan vücude getirilmiş bilezife. tri taslı bir yüzük ve geniş bilezik. nmi Belediyeden ricaya karar ver Aşrğıda draoe orii:nal bir yaka v« birkaç sıradan yapılnnş inci bilezik. miş ve Belediyeye bir tezkere gön • Diğeri geniş bir bilezik. dermiştir. Bu senenin ilkbahar modası kararlastı Dün büyük şairin 83 unci yıldönümü tes'it edildi Otomobil kazalarının esbabı ve bunlara karşı ne gibi tedbirler alındığı soruldu, Muhittin Bey cevap verdi (Birinci sahtfeden mabat) Bu hâdise kadar şayani teessüf olan şey mes'uliyetin bir tarafta aranmış olması ve yanhş fikirlerin tevellüt etmesine meydan verilmesidir. Yapılan neşriyatta kabahat ağaçta, yolda ve tedbirlerde bulunuyor. Halbuki bendenizin senelerdenberi bu mevzu üzerind'e yaptı ğım tetkikat kabahatin şoförler de olduğunu göstermektedir. Yol bes metre genisliğinde degildir. Asfalt vol yedi mebedir. Sehir harici yollar bundan fazla olamaz. Maamaf'h yedi metre yol dar değildir. Bir otobüsün gen'Sİiği iki metre otuz santimdir. tki araba yanyana geldiği vakit dört metre altmıs santim yer isgal eder ki bu yol buna gene kâfidir. Ağaclara gelince ağaca çarpmağa lüzum yoktur. Yol lan açaçlamak büâkis faidelidir. Maamafih bundan son ra ağaçları hendeklerin dış tarafına dikeceği'z. Bir istatistik yaptık. Yirmi dört saat içinde bu yoldan bin bes yüz araba geçiyor. Burada bir senede üç beş defa kaza olursa mes'uliyeti yola ve ağaca tah mil etmek doğru olamaz. Bizim tetkikatımıza göre en çok kaza geniş ve tehlikesiz olan yol larda vukua gelivor. Meselâ Beyazıt, Yeşilköy, Fatih, Lâleli, Taksim, Harbiye caddeleri Beyoğlu, Dolmabahçe, Köprü caddeleri ve diğer meydanlar gibi yerlerde kazalara sık sık tesadüf edilmektedir. Şu halde yoiun darliğı müsademe sebebi değildir. Beyoğlu Altmcıdairesi arkasındaki dar yolda, Karaköy caddesme inen ve Bankalar • dan gelen dar yolda şimdiye ka • dar hiçbir müsademe kaydedilmemiştir. Müsademelerin başka sebepleri vardır. Yol genişledikçe şoför dik • katini kaybediyor. Gazetelerde okndum: Havada iki tayyare çar pısmış. Biz semalar kadar geniş yollar yapamayız. Bu hâdiseyi kaydetmek çok münasip olur. Kazalara karşı bazı teşebbüsle • rimiz vardır. Daha siddetli kanu nî tedbirler alacağız. Kaza yapanların mes'uliyetleri yanlarma kâr kalmıyacaktır. . ,K.. v „ Son kaza «Son otobüs kazasındaki müsa • demeyi maddeten tesbit etmek zordur. Çünkü otobüsün üzerinde hiçbir iz yoktur ve otobüs devrilme miştir. Otobüsün dahilinde hicbir kırık dökük te yoktur. Otobüste kalanlar kurtulmuslar, kendilerini korku ile yere atanlar maalesef ölmüşlerdir. fçeride bulunanlardan hiçbirisi diğer bir otomobil tarafından çarpıldığını duymamıştır. Karşıdan gelen otomobil ışıklannı söndürmemiştir. Bu hareket seyrüse fer talimatnamesi abkâmınca memnudur. Kazanın sebebi Belediye nizamatına riayetsizlik ve dikkatsizliktir. Bizim tedbirlerimize ait bir hata yoktur.» Vali Beyden sonra söz a lan azadan ve Şoförler Cemiyeti reisi Senihi Bey de Belerfivenin aldığı tedbirlerin noksan olduğunu, memurların talimatnameyi ivi tatbik et mediklerini, şoförlerin liyakatsiz olduğunu, seyrüsefer merkezinin vazifesini iyi bir surette yapama dığını, tstanbul gibi bir sehirde bu daire kadrosunun noksan olduğu • nu, evvelce seyrüseferde seksen memur varken bu kere bu miktann yirmiye indir'ldiğini ve bu vazife den alman memurların diğer vazifelerde hiçbir tesir göstermedîkle rini, yirmi memurla bu isin basarılamıyacağını söyledi ve seyrüs»fer işlerinin Belediyede tesekkül ede cek bir merkez tarafından idare edilmesini, buraya liyakatli ve dürüst memurlar alınmasını, otobüs • lerin süratini tahdit için hususî aletler konulmasmı teklif etti. Vali Beyin ikinci izahatmdan sonra azadan Avni Bey de sunlan söyledi: « Boğazı şehre rapteden birlcik yol Vali Beyin himmetile oldo ve bu bh* ölüm yolu oldu. Günde üzerinden bin bes yüz araba geçen bu yolda kat'î müsmir hiçbir tedbir göremiyorum. Bu yolda herhangi bir kaza vukuunda imdadı sıhhî vasıtası istiyecek hiçbir tedbir yoktur. Belediye kaza sebepleri için tethiş ediçi tedbirler almalvrfır. Vatandaş hayatmın ehenuniyetle mütenasip tedbirler almalıyız. Bilhassa tstinye ile Maslak arasında üç noktada birer karakol bulunmalı • dır. Sehrin Boğazla irtibatını temin eden bu biricik şahdamarın emniyetini temin edemezsek bizim için ayıp olmaktan fazla bir vaziyet hasıl olur.» Avni Beyden sonra Galip Bahtiyar Bey de söz aldı ve yollann çok dönemeçli olarak inşa edildiğini, bunun kazalara sebebiyet verdiğini söyledi. Kazalar hakkında Şehir Meclisinde münakaşa Tethiş edici tedbirler lâzım Kazaların istatistiği Vali Bey tekrar cevap vererek dedi ki: < Kaza esnasında kaçan oto • mobil derhal bulunmuştur. Bundan epeyce zaman evvel geeeyarısı Allahın dağında bir kaza olmustu. Fakat kazayı yapan otomobil hak • kında hiçbir maddî delil yoktu. Numara mevcut değil, otomobilin markası bilinmiyordu. tşte bu ka zanın faili de yirmi dört saat içinde bulunmuştur. Demek oluyor ki zabıta işlerini idare eden arkadaşlanm, seyrüsefer teşkilâtımız bu gibi vaziyetlere daima hâkim bu • lunmaktadır. Yapılan bir istatistiğe göre 1929 senesinde bu yolda 80, 1930 senesinde 184, 1931 senesinde 97, 1932 senesinde92, 1933 senesinde de 72 nmsademe ve kaza olmuştur. Bu kaza ve müsademe • lerin ancak iki üç tanesi Maslak yolunda olmuştur. Görülüyor ki gittikçe alınan tedbirler sayesinde musademeler azalmaktadır. Sonra Galip Bahtiyar Bey arkadaşımızın dediği gibi yoHar tehlSceli olacak kadar yuvarlak değildir.» Avni Bey söz aldı ve şunlan söyledi: c Şu münakaşadan hasıl etti • ğim kanaat çok mühimdir. Ben mücrimi yakalamış bulunuyorum. Kabahat ne yolda, ne şoförde, ne de yolun toparlaklığındadır. Şeh • rin en kalabalık biricik yolu hâlâ Allahm dağı olarak kalmamalıdır. Bu yol artık Allahm dağı olmak • tan çıksın. Benim emniyetle geçe ceğim bir yol olsun. Yedi yıl evvel Allahm dağı olan bu yolda Belediyenin gözü, Belediyenin yumruğu olmalıdır. Bunu Vali Beyden isti yorum. Sıhhî imdat teşkilâtı isti • yorum.» Bunun üzerine Vali Bey tekrar söz aldı: « Büyükdere yolunda imdadı sıhhî yoksa, imdadı sıhhî ister. Maltepe, Kartal, Topkapı, Yeşilköy yolları da ister. Kadıköyüne imdadı sıhhî koymak istedik. Bütçemiz dardı. Bunu fasıldan Avni Beyle birlikte çıkardık. Ben onu da istiyorum.» Bundan sonra Senihi Beyin, Ayşe Remzi Hanımın ve diğer bazı azanın da fikirleri ve istekleri dinlendi. Nihayet Mefcmet Ali Bey takririni izah etti. Dedi ki: « Vali Beyin izahah kâfidir. Beni tatmin etmiştir. Buna Vekâlet te alâkadar olmuş. Burada tetki • kat yaptınyormuş. Bu da bizhn için mucrbi memnuniyettîr.» Mehmet Ali Beyin izaharmdan sonra Maslak yolunda alınan ted • birlere dair münakaşalar kâfi görüldü ve celse tatil edildi. Bes dakika sonra ikinci celse açıldı. Bu celsede de mülhak bütçelerin encümene havale edilmesi münasip görüldü ve Meclisin gelecek persembe gününe tekrar toplanmasma karar verildi. Yeni saç tuvaletleri 1 Kabahat tedbirde mi? tzahat kâfi goruldâ Süslenmenin incelikleri Yeni tedbirler Muhittin Bev t»krar söz aldı ve dedi ki: « Arkadaşım beyefendi yanı • lıyorlar. Seyrüsefer memurlan yirmi değü otuz altı ki^idir. Bu me • murlarm az olduğu zamanlarda isIer de azalmıstı. Evet; koca Istan bulun seyrüseferi bu kadar kisi ile idare olunamaz. Fakat bundan fazlasına kadromuz miisait değildir. Maamafih bu miktar üc dört misli de fazlalaşsa her otomobilin arkasından bir memur göndermek mümkün olamaz. Vaziyet tngiltere gibi diğer «eyrüsefer teşkilâtı kuvvetli olan memleketleırde de aynidir. Maslak yolundaki jandarma karakolunu bir zabıta karakolu ittihaz ediyoruz. Orada bir de motosikletli memur bulunduracağız. Ehliyetnameli değil, diplomah şoförler kul • lanmağa doğru gidiyoruz.» Neba'i yağ çıkaran maddeler Memleketimizde nebatî yağ çı kanlan maddelerin istihsalâtı art • maktadır. 1933 te 20 bin ton su • sam, 64 bin ton pamuk tohumu, 8700 ton haşhas tohumu istihsal edilmiştir. Bu mahsullerin 932 deki rekoltesi şöyle idi:Susam 16 biı», pa> muk tohumu 52 bin, hashaş tohumu 5600 ton. Yalnız keten tohumu istShsalâtı geçen sene evvelki setıeye nisbetle azalmiftır.