Katalog

22 Subat 1934 Cumhuriyet merakh şeyter] Bilmeceyi halledenler 1AD U FY A | Güzel bir icat Asnmız hakikaten tekâmül ve terakki asrı. Hergün bir yenilik, bir keşif insanları ileri götürü • yor ve onların rahatını temine çalışıyor. Meselâ son günlerde Viyanalı bir âlim kira otomobillerine konmak üzere yeni çeşit bir taksimetre icat etmiştir. Bunun çekli aşağı yukarı bugünkü tak • simetrelere benzemektedir. Fa • kat bu benzeyiş sırf görünüstedir. Çünkü sade verilecek parayı işaret etmekle kalmamakta • dır. Gideceğiniz yere vâsıl oiup ta arabadan indmiz mi, taksi • metrenin düğmesine basın, oradan elinize bir bilet düşmekte dir. Bu bilette vereoeâiniz paranm miktannij sectisiniz yolun HİKAY Buz sahralarnda bir facia Japonlar ve leylekler Tarihte okumuşsunuzdur. Romalılar kapitol mabedindeki kazlara çok dikkat ve ihtimam gös terirlerdi. Japonlar da leylekleri mukaddes telâkki ederler. Onların Nikko isminde mabetlerinin damına yuva yapıp orada yaşamaLannı uğur sayarlar. Fakat bir müddettenberi Nikko mabedinin leyleklerinin azalmağa başladıkları Japonların nazarı dikkatini celbetmiştir. Acaba aralannda sarî bir hasta • lık çıktı da ölüp ölüp gidiyorlar mı? Yoksa meçhul bir düşman bunların vücudünü ortadan mı kaldırıyor? Henüz bu ı ı m n perdesi yır Bizim meşhur avcı Sadi Bey Afrika ve Asyadaki avlar kendisini tatmin etmemeğe başlayınca macera aramak için Şimalî Amerikanın buz sahralarında so luğu almıştı. Orada da Asya ve ' Afrikadakiler gibi geçmiş birçok ' merakh ve heyecanlı sergüzeşt leri vardır. Sırası gelince tabü bunları birer birer anlatacağım. Bugiin nakledeceğim hikâyeei köpek sadakat ve kurnazhğını tahlil eden müthiş bir vak'adır. Onun ağzından çıktığı gibi ya zıyorum: Bilirsin, buz sahralarında gezmek, bir yerden bir yere gitmek için nakliye vasıtası kızaktır. Bunları da çeken köpektir. Geyik avı için ormanın göbeği • ne yerleşen birkaç avcı hepimi zin tabiatile birer kızağı ve muhtelif köpeklerimiz vardı. Yalnız Ted Morgan isminde bîr Ame rikah yayan yürümeği kızağa tercih ettiğini söylüyerek tedariksiz gelmişti. Lâkin onun bu haıeketinin kızağı sevmemezlikten ziyade cimriliktn olduğu şüphesizdi. Çün kü ta uzaklarda kurduğu geyik tuzaklarına gitmek için sıra ile haftada bir iki defa mutlaka bizim kızaklarımızdan istifade e • derdi. Maksadı anlaşılıyordu. Köpeklerin boğazına masraf etmiş ol • mamak. Fransi, Lorança ve ben onu arkasından çekiştirmekle beraber tabiî yüzüne karşı bir şey söyliyemiyor, taleplerini reddedemiyorduk. tş bu kadarla kalsa gene iyi.. Fakat çok defa kızaklar kınk dökük, hayvanlar bitkin ve yaralı bir halde gelirdi. Kızakları hor kullandığı gibi hayvanları da dövdüğü muhakkaktı. Hiç unutmam, bir salı günii gene gelip benden köpekleri ve kızağı istedi. Kurusun bu zayif damarım. Reddedemedim. Verdim. Halbuki şirin köoeklerim Knik ile Knoku gözbebeklerim gibi severdim. Ted Morgan kırbacını hava da şaklatarak uzaklaşıp gitti. Biraz sonra bu kırbacın biçare köpeklerin sırtında şaklamağa başlıyacağına şüphe yoktu. Çünkü Ted Morgan hilkaten hain bir adamdı. Ted Morgan ortalık karardı ğı halde dönmemişti. Fransi, Loranço ve ben onu pek sevmenwkliğimize rağmen gene merak etmeğe başlamıştık. Geceyarısı oldu. Hâlâ ortada yoktu. Aramağa çıkacaktık a ma vakit geceydi. Sonra benim altımda olması lâzım gelen kı • zağım da meydanda yoktu. Saat bire doğru dışarıda evvelâ bir hısırtı, sonra bir havlama duyduk. Telâşla kapının önüne çıktık. Benim Knikle Knok boş kızağı sürükleyip geliyorlardı. Hayvanlar merdivende yıkı lıp kaldılar. Kulübeye kadar u lasabilmek için son gayretlerini sarf etmiş ler di. Ustleri, basları yara bere içinde idL Yaralann çizği çizği olması bunların kamçı izi olduğunu zannettiriyordu. Köpekleri «Ted nerede?» Sualile uzun uzun sorguya çektim. Lâkin onlardan kafalannı bos • luğa doğru çevirip havlamaktan başka bir cevap alamadım.. O dakikada biz aramağa çık • mak istesek bile köpekleri yer lerinden kıpırdatmanın imkânı yoktu. Çaresiz bu işi sabaha bırak tık. Köpeklerin karnını doyur • duktan sonra yaralannı ilâçla dım. Fransi, Loranço ve ben birer kısa tavşan uykusu kestirdikten sonra güneşle beraber yola düzüldük. Knikle Knok bize rehberlik ediyorlardı. Uç dört saat gittik. Nihayet bir yerde durdular. O rası nihayetsiz bir uçurumdu. Başlarmı burada havaya dikip uluyorlar. Sanki: «Buradan dü şüp öldü!» demek istiyorlardı. Köpekleri nekadar zorladık • sa fayda vermedi. Onlardan bundan başka bir cevap alamadık. Ted biraz fazlaca da içerdi. Sarhoşlukla müvazenesini kay bedip yuvarlandığına hükmet tik. • * • tılmamıştır. Fakat Japonlar fevkalâde telâş içindedirler. Her türlü araştırıp sormaları yetiş miyormuş gibi tayyarelerle de taharriyata çıkmışlardır. Her ağızda şu söz dolaşmaktadır: «Acaba leylekler ne oldu?» Bilmeceyi dogru haDedenlerden blze fotcğraf gönderenlerin reslmlerinl bası yoruz. Soldan sıra İle: 1 Usküdar Kız San'at mektebl orta fasmından 342 Nerıman Ziihtu. 2 Must&la Kemal Paşa jandarma kumandanlıgından mütekait HakJa Beyın oglu Yaman. 3 Adana Posta Telgraf ve Telefon mnfettişi Ibrahım Hakka Beyin oglu SalâhatUn. 4 Beyoğlu 37 nd llkmektep 156 Sabiha. 5 Fenerde Ayazma, sokağında 2 numarada Aziz Raşit. 6 Erenkoy Hatyolu merhum Vehbl Beyin koşku Mahmut. 7 Balat Hızırçavuş mahallesl Çor bacıçeşme sokağında 29/1 numarada Hüsniye Raşit. 8 Sıvas Pevzi Pa$a mektebl 93 Nejat 9 Iztnlt Ulugazi mektebi 262 Suat. 10 Aydın 7 eylu] mektebi 553 Adnan. 11 Bolu Umuml Meclls azası Emin Beyin oğlu Edip. 12 Isparta Qazl mekMpl 315 Saadet Kadıt 13 Üsküdar 21 incl ilkmektep Mehmet Mettn. 14 Erzurum topçu alayı kumandanı kaymakam Hasan Beyin oğlu Orhan. 15 Istanbul Arnavutköy Feyzi&tl 11sesi 188 Bülent Tarik. 16 Istanbul 6 ncı ilkmektep 276 Hualla. 17 İzmlr Arslancık Mes"udlye caddesi 49 numarada Saadet. 18 Sınop ortamektebi 122 Lemi Bey ve Hanımlar CTAHATlCfc Altın gölü: Guavita Cenubî Amerikada Kolom biyadaki «Guavita» gölü de yeni meydana çıkarılan ha rikalardan biridir. Bu göl civannda vaktile Muysak • lar isminde adetleri 2 milyona varan bir millet yaşardı. Onlar Guavita gölü üzerinde gayet garip bir takım dinî merasim ya parlardı. Muysakların Kralı etrafında rahipler ve maiyeti olduğu hal de kayığa binip bu gölün üstünde gezmeğe çıkardı. Kayıkta herkes soyunur ve vücudüne altın tozu süriip, ilâhiler ve şarkılar söylenirken banyo yapardı. Bundan sonra Kral ve maiyeti giyinirler, Kral sıhhat ve a fiyetle gerek kendisinin, gerek se adamlanmn yıkanmasma naüsaade ettiği için Guavita gölune teşekkür makamında hazinesinden çıkartıp getirtmiş olduğu altm tozlarını döktürürdü. Resim talihüsi kilometresi, arabamn numarası, sahibinin ismi ve adresi yazıü bulunmaktadır. Son kısım bilhassa dalgınların pek işme yarıyaeak bir şekilde • dir. Şemsiyesini, çantasını ve sa> iresini unutanlar derhal otomobili ve sahibini bulmak imkânı • nı bu suretle elde etmiş oluyorlar. Lâkin bu taksimetre biraz pahalı olduğu için kimse alma ğa yanaşmıyormuş. Almak isti yenler de oraya verdikleri parayı müşteriden çıkarabilmek için hükumetten müsaade istiyorlar mış. ^ Şubat butmacası ) JTL Birkaç zamandanberi bazıları bu altmlardan istifade etmek ümi dini beslemekte, kimisi gölü kurutmayı düşünmekte, kimisi muhtelif taraklar tesis ederek altını elemeği tasavvur etmektedir. ILU XX r ı ' r ı Aradan bir hafta geçmisti. Köylülerden biri kulübeye geldi: Yoldan geçerken gördüm. Arkadasımzın cesedi kokmak üzere... Geyik tuzaklarından ' iriFakat söylendiğine göre bu tene yakalanmış, ağaca asılı kal • Geçen bilmecemizi doğru halşebbüsleri her defasında yağ mış. ledenler arasında resim çektir mur, fırtına, hastalık ve saire giHemen Fransi ile Lorançoya meği tstanbul Kız Lisesinden 791 bi şeyler menetmekte, bundan da Muysaklar çoktan ortadan kayhaber verdim. Knik ile Knoku da Ferdiye Hami Hanım kazanmışMuysakların mabutlannın kız boldular. Fakat onların bu göle aldım. Dört beş saat gittik. Fa tı. Hanım kızın namımıza Foto dıklan manası çıkanlmaktadır. saçmış oldukları altınlar kısmen kat geçen sefer Knokla Knikin Etemde çekilen fotoğrafmı ba • Tabiî saçma!. Mesele muhakkak suya karışmış olmakla beraber, bizi götürdükleri cihete değil, ki bir tesadüften ibaret! sıyoruz. kısmen suyun dibine çökmüştür. büsbütün başka tarafa. Hakikaten tuzak hizmetini gören ağaçlardan birinde Tedi a sılı bulduk. Köpekler daha o istikamete giderken kulakları in dirmişler, kuyruklan kısmışlar, kabahatli olduklarmı belli et mislerdi. Tedin ölümünün esrarı şimdi meydana çıkmıştı. lş gene sar hoşluk yüzünd*ndi ama başka türlü olmuştu. O tuzaklar ağacın en büyük dalının iple gerilmssi, ipin ucunun ilmik yapılarak bir taşa raptedilmesile kurulur. Tasın iizerine taze otlar örtülür. Hayvan gelip otları çekiştirince tas hareket eder. Dal harekete üuda nasıl yuzayor bâk şu çeîîk yıgmı, gelir. Büyük ilmik hayvanın ya Dalgalann koynunda yarüyen şu dağa bak! beline, ya boğazına dolaşır, onu Kıyıda seyrederken engini aşdığını, çekip yukan alırdı. «y<ısa...» diye, bağıran binlerce dudağa bak!.. lşte sarhoşlukla Ted kendi kurduğu bu tuzaklardan birini mu • Ne taytundan korkuyor, ne ftrtınadan bu dev, ayene ederken ona yakalanmıs En korkunç havcdarda suyu mağlup ediyor! tı. Kızınca püskürtiyor dört taratına alev, Köpekler ertesi gün yerini çösOna yetişemezler: Şimşek gibi gidiyor!.. terseydiler belki kurtarmak ihti* mali vardı. Fakat onlar kendi • Çocuğum!.. Denizcüik bilgisinde ilerle! lerini her zaman döven ve aç bıŞimdi henüz küçüksün, fakat büyüdüğün gün, Kutuplarda bazan avctlar balığı denizde ararrakan bu adamdan intikam al Kuşatmahsın yurdun kıydarını bütün mak istemiler, bizi m*hsus başlarken onlar havadan düferler \ Yaouzdan daha büyük, Çif/^î««,/«^«f.l(f,^t*.\;;,,. ka tarafa götürmüşlerdi. Yavuz geçerken.. Yukarıdaki gördüğünüz bo; hanelere öyle harfler dokhırumız ki yukandan itibaren: 1 incî hane alfabenin bir harfi olsun. 2 nci tane soldan sağa okundu • ğu zaman bir rakamı ifa etsin 3 iincü hane bir milleti. 4 üncü hane evlerd« ve dükkân • larda bulunstın. 5 inci hane toparlanmıs iplik manasioa g«lsin. 6 ncı hane Bursa yanında bir dağı jjöstersin. 7 nci hane müslümanlann mu kaddes bir ayını bildirsin. 8 incî hane soğuk bir yiyecek manasına. gel*m. 9 uncu hane Rusyanın Avrupa • daki kısmında yaçayanlara verileu isim olsun. Bundan sonra da soldan birinci harfler yukandan a««ğı okundu • ğn vakit memleketknizin bir adı çıksin. Doğru cevap gönderenlerden birinciye 5 lira, ikinciye bir mürekkeali kalem, üçüncüye Foto Etemde 6 kartpostal 1 ağrandisman yaptır • ma hakkı, diger yüz kişiye muhtelif hediyeler verilecek fotofraf yollıyanlann da resimleri basılacl'r. Cevaplar subahn son günime kadar <rCumhuriyet Çocuk sahifesi muharrirî» adresine gönderilmeli ve mutlaka gazetede çıkan bu p*rç» da kesilip mektuba konmalıdır. Bu şartlara riayet etmiyenler mükâfat kazanamazlar.