Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Camfmriyet CUMHURIYET m HIKAYESI ^ Hacı Şükrü Efendi, Mısırçarşısmda, onüne bakarak yürüyordu. Birdenbire dordu. Yerde büyücek ve parlak bir düğme görmüstü. Yerine göre bir çöpiin bile kıymeti olduğunu büdiği için, güçbelâ, ıkma sıkma iğildi (çünkü ro. matizması vardı) ve yerden düğmeyi •Idı. Parmaklannm a n t m d t parlak deve tüyü renkli kemik parçasmı evu rip çevirirken, gözleri, dükkâıunuı pumda duran ve ona bütün dikkatile Ufcan Abdullah Efendiye iüsti. Bir kefalet meselesi yüzünden ommla a • ralan açıktı ve aylardanberi konusmoyorlardı. H a a Şükrii Efendi, düsmanı ntn gözleri önünde bir düğme parçası. na tenezzö] etmekten otandı ve bul • duğu şeyi bemen avcunun içinde saklıyarak Abdallab Efendiye satmı çevir* dikten sonra ceketinin iç cebine attı; sonra tekrar yere iğflerek birsey arajcmus ta bulamıyormus gibi yaptı; nibayet dogruldu, başmı önüne iğerek romaazma ağnlanndan dolayı sendeliye sendeliye çarşnun içine doğru yüriidü Vaktfle Hacı Şökrii Efendi de ba çarşınm kazancı yolunda, hatın sayıhr Tütün kongresi Ankarada toplanacak kongrenîn müzakere mevzuları Ankara 20 (A.A.) Aldığımız malumata göre tütün ekici ve alıcdan arasmdaki münasebetleri her iki taraf menfaaHne en çok uyan seldllerde tesbit ve tanzim için önümüzdeki nîsanm 15 înde Ankarada bir Tütüncüler kongresinin toplanmasına karar verflmiştir. Kongrenîn müzakere mevzutı şun • lardır: 1 Muhtelif mmtakalanmızda tütün ekicflerinden doğrudan doğruya yapdan mubayaalarda cari olan örf ve taamül, 2 lskarta ve iskonto muamelesi • nin muhtelif muıtakalarda doğum ve bugünkü şekli ve istihaleleri, 3 Muhtelif mmtakalar itibarile ekicinin mahsulü ne şekilde ve ne esas» lar dahinde islemesinîn alıcılar bakı • mmdan daha muvafık olacağı, 4 Her iki tarafm karşıhklı dilek Allah iftiradan saklasın! Allah sahidimdir, evlâdım, yemini billâh ederim ki yalan söylemiş, iftira • ediyor. Komiser devam elti: Ciizdam aldıktan sonra tekrar yere iğilmissin, acaba içinden para düsmiif müdür diye uzun uzun aranmışsın. Hacı Şükrii Efendi korkudan ve nefretten bogulacak bir hale gelmisti: Allah iftiradan saklasın, evlâ dım, yalan, ba yasa geldim, ben haram mala d sürmedim, Allah iftiradan saklasm! Biraz sonra onu AbduHah Efendüe yüzlestirdiler. Aralannda uzun bir ntü nakasa oldu. Abdullah Efendi ısrar e diyordu Hacı Şükrii Efendinin cepleri nrandı ve birşey bulunamadı. Fakat konmer, ifadelerini alnak için ürisinı de karakola götürmüstü. İftiraya uğradığını anlatmak içir lekrar çarsıya dönen Hacı Şükrii EfendirJn herkes etrafmı aldu Ona adeta îsfintak ediyor lardı. H a a Şükrü Efendi ıjüğnte hikâyesmi anlattı, fakat kimse ı'ıvtnmarmşta, gülüyorlanh. Namınlu, fakat çok cimri olarak tanman H a a Şükrii Efendinin ba para . îtalyada malî, ziraî, sınaî ve ticarî vaziyet Sınaî faaliyet artıyor, ziraî istihsalât vaziyeti o kadar iyi degil, haricî ticaretteki acıklar büyümektedir îtalya bütçesinde 1930 1931 senei maliyesinde 504 milyon liret (55,5 milyon lira) tutan açık, müteakip senelerde 7 8 misli büyü yerek 1931 1932 malî senesinde 3 milyar 867 milyon lirete (425 milyon lira), 1932 1933 senesinde de 3 milyar 687 milyona takriben 406 milyon Türk lirasma baliğ olmus tur. 1933 senesi temmuz iptidasından kânunuevvel nihayetine kadar devlet varidat ve masarifatı mütenazıran 8,571 milyon ve 10,879 milyon liret olup bu 6 ayhk devrede ttalyan bütçesinin açığı 2,308 milyon lirete aşağı yukan 254 milyon Türk lirasına çıkmıstnr. (Biner ton) Kömür ithalâtı 9,608 8,778 8,737 Ham pamuk ithalâtı 171 190 197 Yün ithalâtı 42 66 76 Dahilde pamuk sarfiyatı 1931 de 788,000 balya iken 1932 d e 793,000 balyaya ve 1933 senesinin 11 ayında 860,000 balyaya çıkmıstır. KesHen yeni bina ruhsatname leri »ıratile 92,506 ve 81,568 den 1933 senesinin 11 ayında 102,621 adedine yükseldiği gibi, îstihsal o • lunan elektrîk kuvveti miktan da 1932 de 10 milyar 182 mHyon ki lovat iken 1933 te 10 milyar 226 milyon krlovata yükselmistir. Yeni binalar insası için kesilen ruhsatnamelerde görülen fazlalık, kömür ithalâtının tezayüdü, istrhsal olunan elektrik kuvvetlerinin art • ması nazari dikkati celbedecek derecelerdedir. Diğer bütün sanayi fubelerinde d e bariz bir canlılık nmsahede olunuyor. c 21 Sufeat 1934 i J RADVO r Bu akşamki program J ANKARA: 12,30 gramofon konseri 18 kemaıj konseri (Ekrem Bey) 18,45 dans havalan 20 havadisler. ÎSTANBUL: 18 plâk neşriyaü 19 Ajans lıaterleri, Muammer Bey tarafından mono < loğ 19,30 Bedayii Musiki heyeti ta • rafından Türk musiki neşriyan. (Se miha H., Servet R , Vecihe H., Ekrem B., Rusen B., Cevdet B., Tahsin B.. Seref B.,) 21,20 Ajans ve Borsa haberleri 21,30 Necip Yakup Bey orkestrası. VlYANA: 18,20 Avusturyah bestekârlarîn eserlerinden konser 19,10 konferansIar 20,05 Alman halk havalan20,55 havadisler 21,10 büyük konser sa « Ionundaki senfonik konserin nakli i 23,50 aksam konseri (plâklarla). 23,15 havadisler 23,35 esperanto • BUDAPEŞTE: 18,05 salon orkestrasî 19,35" konferans 19,55 piyano konseri 21,05 Berlinden nakil 22,10 havadisler v« gramofon plâklan 22,25 tsigan or • kestrası 24,35 dans musikisî. VARŞOVA: 18 hafif konser 19,25 oda musikisi . 2 0 . 1 0 muhtelif 21.10 hafif konser devam ediyor 22,05 tefrika 22,20 şarkılar 23,20 esperanto23,50 leri. Münir Nurettin 6. 7e arkadaşlannın 3 Oncü konseri Klâsik eserler Yeni şarkılar, yeni halk türkuleri ve ayrıca pro çrama ilâveten "LEYLA,, şarkısı Zıroî vaziyet 1933 te ziraî istihsalât vaziyet! heyeti umumiyesi itibarile o kadar iyi değildir. Yalnız buğday hasılâtı bir sene evvelkinden daha iyi ne ticeler vermiftir. Maahaza, fiatle • rin iyi gitmesi hasebile zürra •ınıfı evvelki senelerde olduğu kadar sı kıntı çekmemis, bankalar ve sair malî müesseseler tarafından buğ • day ve pirinç müstahsillerine gös terilen kredi kolaylıkları sayesinde bu iki mahsulün fiatleri bütün sene müstakar kalmıs ve tutumlu gitmiştir. Son 3 sene zarfında ttalyadaki başlıca ziraî maddeler istmsalâtı berveçhî atidir: (Blner ton uzeriaden) 1931 1932 1933 Buğday Mıaır Pirinç Şeker pancan Uziım 8662 1830 662 Bn akşam Sinemasında Biletler şimdiden almabilir. I Yerine göre bir çöpün bile ktymeti oldağunu bildiği için güç belâ iğildi ve yerden düğmeyi ai<fı...» dükkâncılarmdan biridi; fakat bir ta • raftan karısımn ve büyük oğlunun has* tahklan, sonra ölümleri, bir taraftan da işlerdeki hesat onu «damakılb. sars» «ı ve «inklijfim» 4İrm*minı*£» mecbur et. tL Bütün hajratını bu, (r*r«niık kubbe ntn akmda geçirdiği için evde issis güçsüz oturmaktansa arada bir çarsıya uğruyor, dâkkânlardan birinin önüne iakemle atarak nargflesini içiyordu. O gün de bir 3d saat oturdu. Kalka. cagı sırada bekçilerden biri çarsıya boy dan boya gezerek bağtrmağa basladı: Siyah deriden bir cüzdan bulan varsa noktaya teslim etsin! İsitmedik demeyin! Bulup getirene helâhndan bef Kra mükafat! HeUlinden bes lira! Ifkmedat demeyin! Siyah deriden bir cüzdan! Helâlmden bes lira mükâfat! Haa Şükrü Efendi, kalçalanm tu tarak, inliye inliye ayağa kalkmısh, dvar dükkânlara bver selâm sarkıta, yürüyüp gitmek üzere idi, karsısına bir polis çıkh: H a a Efendi ( dedi, azıcık gelir misin? Komiser bey seni görmek istiyor. Kendisi tefb'se çdrtı, sorada, ya kmda, kahvede... Haa Şükrü Efendi şasırdı, Ori elfle bastontma dayanıp saüanarak: Hayrola? diye sordu. Bilmem vallahi... Azıcık geliver Beraber kahveye gittiler. Komiser, Işe yeni baslanus, genç, dik ve mağ • ror bir adamdı; Şükrü Efendinin selâ . n m almağa bile lüzum görmeden: Baksan a, dedi, bundan iki saat evvel kumusyonca Nuri Bey çarsıda siyah deriden bir cüzdan düsürmüş. Bunu iğüip yerden sen ahnıssm! Haa Şükrii Efendi, üstüne yığılan bu süpbenm ağırlıgı albnda ne diyeceğinî •aşırdiî ' • ~v • Ben nn'7.. Cüzdanı ben mi ahnışnn? Ben!.. diye kekeledL Evet, sen! Allah sahidimdir, komiser bey, evlâdım, baberim yok. Seni görmüsler. Beni görmüsler mi? Cüzdanı a • farken?.. Gören kim? Kim görmüs? AbdoIIah Efendi görmüs. Bnmm üzerine Haa Şükrü Efendi ha brladı, anladı ve öfkeden kızararak: Abdullah Efendi mi görmüs? dedi, AHahtan korkmaz mı ba adam? Ben yerden şu dügme parçasmı aldım, nah, bak, evlâdım... Ve cebini kanştırarak düğmeyi a • kanp gösterdi. Fakat komiser, inan nuyor, basuu salhyorda: AbdaUah Efendi çocuk degfl a, dedi, bir düğme ile cüzdan arasmdald faria arörmez mi? Haa Şükri Efendi, ellerini gökyü . lâne dogm kaldırarak sızuk ve nkıatı günlerinde cüzdanı cebine atmssını ve hususüe düsmanı Abdullahın karstsında itirafı kibrine ye < • diremeRMsini herke. taNt görÛyofdu.1 Haa ogün çarsmm ber tarafmı do • lasu, Sitüri dükkfiacJarv öoifcıe >a* 1 gelent, yolculara bile düğme hikâyen. ni anlahyor: «Allah iftiradan saklasm!» diyordb; fakat, hep, yüzüne karşı güHaa Şükrü Efendi o gece avayamadı. Romatizm&n da aznush, sabaha kadar sancılar içinde krrrandu öğleye doğru, kendmi müdafaa için, gene çarşıya kosmustu. Ona cüzdanm bu hmduğunu haber verdiler: Mehmet Mollamn dükkânınm önündeki balya • Iann arkasında, çaycı Murtazanm çt . rağı Hüseyin, cüzdanı bulmuş ve ustasına götürmüş, o da sahibine teslim etmiş. Artık Haa Şükrü Efendi, yeniden, dükkin dükkân dolaşıyor, zafer ae • vinci içinde düğme hikâyesmi tekrarlıyarak, «Allah iftiradan saklasm!» diyordu. Bir ay kadar çarşıya uğramadı. San. aları azdıkça aznufb. Bir ay sonra, çarşıda, Abdullah Efendi gene dükkânınm önimde duroyordu ve Hacımn geptiğini görünce bir kahkaha attı. Biraz ötede karsısına çıkan kunıyemisçi Mustafa, Hacınm kamma elini vnra rak: Hacıbaba! Cüzdan elden gitti ha?. Dedi ve yürüdii. Baa dükkânlar dan da alayh sesler yükseliyordu. Şükrü Efendi, kendi kendine: «Fesâphanellah! dedi, gene ne oluyor?» Abdullahm yeğeni Fettah ta kar . sısma oktı: Ey?.. dedi, Hacıbaba, düğmeyi smnalı kaftana diktin mi? Cüzdan elden gitti ya... Ona bak sen! Hacı Şükrü Efendi bağırdı: Ne cüzdanı, behey nabekâr! Cüzdanı buldular ya ifte?. Fettah gülüyordu: Tabiî... Yakayı ele verince cuzdam ortaya çıkardın! Kime yutturu yorsun sen, Hacıbaba? Haa Şükrii Efendi, bu sefer de, cüzdanı korkudan kahveci çmğı va« tasile ortaya çıkarmakla itham ediIdL gini anladı. Aksiliğe bak ki çaycı Murtaza da dükkânı kapayıp memleketine gitmisti. Bu defa, herkes: Vah vah, diyordu, Haa Efendi, cüzdan elden gitti ha!... Şükrü Efendi çarsıdan kaçmağa mecbur oldu ve evine döndii. Fakat düsündükçe boğulacak gibi oluyordu. Hergün, komsulara, kahveye, çarşıya oğruyor, yeni deliller ve yeni nra İPEK Yarın akşam: NcJdiyat ve tiearet 21 i 934 çarşaraba > îtalya dahîlinde seyahat eden ecgünü akşantı nebilere resmî makamlar tarafm • saat 20 de dan gösterilen fevkalâde kolayhklar memleket münakalâti umumi • yecini faal bir halde tutmustur. Ryes 3 perde Beynelmilel mübadelât asağıdaki cetvelde de görüleceği üzere iyi bir Yazan: Cevdet fCudret vaziyette olmayıp mütemadiyen suüniformalı zabitana kut etmektedir. tenzılât vardır (Milyon liret) Ithalât Ihracat Açık Bu akşam ŞehirTıyaÎFOSt! KURTLAR Gızlenen iztiraplar Fransizca sözlüheyecan ve aşk sahnelerih dnlu rmsalsie bir şabeser » r k Sinemasında 2473 6085 7536 2807 657 2495 7326 8100 2382 608 2146 5377 1931 1932 1933 11,643 8,257 7,392 10,210 6,811 5,939 1,433 1,446 1,453 Sanayi faaliyeti Sanayi faaliyetine müteallik bütün iştatistikler 1933 senesinde is • tihsalâtın fazlalastığını gösteriyor. Bazı numul .sanayi <na4deleviade 1933 senesinin on bh* aylık istihsa lâtı 1932 senesinin 12 aylık istihsalâtımn fevkine çıkmıstır. (Blner ton üzerlnden) (Demlr ve çelikten gayrlsi 11 aylık) 1931 1932 1933 Demir Çelik 509 1463 3076 5393 326 461 1391 3177 2965 330 517 1780 3320 3135 332 ttalya tiearet i hariciyesmde husule gelen açıklar 1931 senesindenberi mütemadiyen büyümektedir. 1933 senesinde tiearet bilânçosunun açığı bizim para ile 160,000,000 Iiraya çıkmışhr. fthalât 1931 senesine nazaran İ933* te' %<3"6,5t thracat ise %42 derecelerinde sukut et\1|inr(î?n lîcaret Bilahçosun^âkra çık aleddevam büyümektedir. ttalya birçok ecnebi memleketlerile yeni tiearet itilâfları yaptığı halde, mukabele biImisiHer, kon tenjanlar ve para kıymetlerini dü sürmek yolile ihracatı arttırmak tesebbüsleri karşısmda ve ezcümle Japon mallarmın şiddetle rekabet • leri ve dampmg yapması yüzunden haricî tiearet pek buhranlı safha lara girmis bulunmaktadır. SARAY (Eski Glorya) sinerasında parlak Fransız vıidızı FLORELLE Çimento Sunl lpek Kâgıt tarafından temsil edılen KAY FRANOS Oynryanlar: Diğer taraftan kömür, ham pa muk ve yün ithalâtı 1933 senesinin ilk 11 ayında bütün 1932 senesin • den fazladır. İki portaka! sergisi Memleketimizde ilk portakal sergîsi geçen cuma günü Mersinde merasimle açılmıs, sergide Mersin ve Dörtyol havalisi mahsulleri teshir olunmustur. Yataklı Vagon Cilveleri nefis şarlulı fransızca cazip opereti başbvor. İlâveten: FOX JÜURNAL da M. Dumerg tarahndan teşkil edilen kabine. Paris sokaklannda kanlı arbedeler Yann raatinelerden irtbaren İPEK sinemasında yapılan FREOERİK MARCHKARY 6RANTKAROL LOMBARD gibi 3 büyük sinema yıldızı tarafından Tatnamen Hazreti Ademin oğ'u suretinde bir adam, bütün ihtirasaa beşeriyeyi bir tabiat şeklinde tecessum ettiren bu emsalsiz artisti CHARLES BOYER Kartallar Uçarken Fransızca sözlü büyük Paramount fümi flminde pek yakında ARTiSTiK'te göreceksiniz. H A RP : ( Claude Farrere'in ) iki Yetime ııyaıııaı EMUY LYNN ilâveten: FOX JUÜRNAL Telefon : 43374 T A **> Bugün Pangaltı « • « lkl Sinemasında * ^ Fransızca sözlü JBuAkşam MELEK sinemasında iıUAnlar CABRÎEL GABRIO KIZ mısın. ERKEK misin? . MEG LEMONNİER Size iki saat güzelligin ve neşenin bütün zevklerini bahşedecektır. Yıldızların kraJiçesi En sevimli kadm lalkın raahbubu olan Vu sene gördOğOnOz Fransızca sSzlG ve şarkılı fılim erin en gjzeli hakeme tarzlan bularak dügme hikâyesini anlabyor, temize çıkmaga çalı sıyor ve «Allah iftiradan saklasm!» diyordu. Fakat aldığı cevap hep su idi: Canun, Hacı Efendi, olmus bir kere, geçmfs gitmis, kendmi ne üzü . yorsun? Sonra ilâve ediyor lardı: Cüzdanın gittiğine yanıyorsun gah'ba!.. tki aya kalmadan Hacı Şükrü Efendi ecel döşegine düştü. Can verirken bile masumiyetini ispata çahsıyor, sa • yıklıyordu: Küçük bir dügme parçası, evlâdun, küçük bir düğme parçası... Al • ral sahidimdir, komiser bey, haberim yok, cüzdan filân görmedim, haberim jrok, evlâdım, haberim yok. *** Bu abşanı LiLiAN HARVEY ARTiSTiK FINDIKCI KIZ Sinemasında LUks, aş I^HIBB,. ( Aşk Mekt binde ) fartezi ve tuvalet filminde görünecektir. ilâveten : FOX JOURNAL ^g^a^^