19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•!7Birineikânun 3 Aîmanların silâhlanması İtalyanlar «Bugünkü vaziyeti kabul etmek, fakat bu faaliyeti büsbütün de başıboş bırakmamak lâzımdır» diyorlar Roırta 16 (A.A.) Slampa gazetesi, Almanyanın tekrar silâhlanması hakkında su satırları yazıy t : «Bu yeniden silâhlanma o dere • ceye çıkmıstv ki, artık belli belirsiz olanları da kabul etmek lâzımdır. Fakat bu kabulün basıboş b»r silâh yarıçına çevrîlmemesi için de şunları temin etmek ica'; eder: 1 Tedafüî emniyet tedbirlerinla zayıf düsmesi kimse tarafın • TELGRAF HABERLERI Avrupa yolundan notlar Boşa giden sevinç Berlin ve Tarih Asıl şehri tarih yapıyor. Berlin güdük bir dün üstiine serilmiş büyük bir bugündür! Gtinün bulgusu Niçin yazsınlar? Belediyeler Imar Heyeti Ankarada bir Imar Heyeti teşkil olunacak Ankara 16 (Telefonla) Meclise gelen bir lâyiha ile 1 580 nu maralı Belediye kanununa bir ek yaoılması teklif edilmektedir. Lâyiahnın birinci maddesinde Belediye kanunu tatbik edilen verlerin harita, müstakbel imar plânı, içme suyu tesisatı, mezbaha, lâğım ve sairesinin yapılması işleri için 2840 sayıh arttırma, eksiltme kanunu hükümleri dahilinde DahUiye Bakanının reisliği altında Nafıa, İktısad, Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâletlerinin mümessillerile Dabiliye müsteşarından, Belediyeler Bankası müdüründen ve Ankara imar heyeti müdüründen mürekkeb bir imar heyeti teşkili teklif edilmektedir. Kanunun bir maddesinde de icaY da bu işlerin karsılıihnm Be'ed' eler Bankası tarafından kanu nun hükümleri dahilinde kefalet veya ikraz suretile temin olunaca$h ve bunun için avnca bir talimatname yapılacağı zikredilmektedir. Maliyede bir tayin Ankara 16 (Telefonla) Maliye Varidat üçüncü kalem şefi Esad, Maliyede teşekkül eden Müracaat kalemi şefliğine tayin olunmuştur. Mumaüeyh ayni zamanda maliye para değiştirme ve yardım sandığını da idare edecektir. Peştede nesredilen Leningrad Emniyet muduru degıştı resmî tebliğ Avusturya Başbakr.m yeni beyanatta bulundu Budapeşte 16 (A.A.) Ajağıda ki tebliğ nrşredilmistir: Avusturya Başbakanı Şusnig ile Berger Valdennegin Macar hükumetine yaphklan üa günlük ziyaret esnasında, iki ülkenin devlet adamlan pek dost ça görüşmeler yapmıslardır. Bu gö • rüşmeler Roma anlaşmaları ruhundan ilham almış vc iki ulus üyelerinin tam göriif uygunluğunu tesbite imkân vermiştir. Budapeşte 16 (A.A.) Avustur • ya Basbakanı Şuçnig Budapeşteden hareketindetı evvel su beyanatta bulunmuştur: « tç siyasamızı yalnız olarak ida • re etmek utiyoruz. Bunun için herk's • ten daha iyî mevkide bulunuyoruz ve kendi evimizde hâkim oldugumuza inanıyoruz.» öbür yönd'n Berger Valden de, Macaristanın, Avusturya istiklâlini bansm devamt ve Tuna havzasmm ekonomik teekilâtlanması için şart ola • rak tanımasından dolayı mutlu oldu • ğunu büdirmiştir. Ankarada Hilâliahmer balosu Ankara 16 (Telefonla) Hilâliahmer Ankara merkezi Ankara Sergi Evinde yılbaşı için mükemmel bir balo tertib etmiştir. Iskân kanununa yapılacak bir ilâve Ankara 16 (Telefonla) 251.0 sayılı iskân kanununun 44 üncü maddesine şu fıkra ilâve edilmiştir: « 43 üncü madde ile bu maddenin, iskân işlerinin memurlar ta rafmdan yapılmasma dair olan Sükümleri adliye memurlarına şamil değildir.» apazları iskambil kâğıdlarındaki mahud «dağlı» kılığından medenî insan kıyafetine sokacak olan kanundan dolayı bazı Atina gazetelerinin kopardıkları yaygara ile gene Yunada« Utenmiyecek olan Fransanın nistandaki bazı müfritlerin yersiz endişelerini azaltmak. hareketleri benım Sofyalı dostum 2 Almanyayı silâhlarin tahdidi Deli Petronun dileklarine uygun hakkında bir mukaveleyi imzaya düşmüş.. Sevincinden kabma sığteşvik etmek. • mıyor. Son gelen 11 tarihli Lâ BülKonferansı tekrar ele almak gari gazetesinde, o demin dediğim belki çok lüzumludur. Fakat daha Yunan gazetelerinin ııeşriyatım eevvel dörtleı anlaşmasmı metin ve bilhassa ruhî itibarla ele almak lâle alıp bir sıraya dizdikten sonra, znndır. Sar mUzakerelerinin neticesi tepesine şöyle bir de başlık yakışnümune olabilir.» tırmış: «Türk Yunan dostluğu sizlere ömür mü?.n Gene Lâ Bülgari gazetesi • nin bir gün önceki sayısında «Bir muamma» baslığı al tmda bir yazı daha okuyorum. Bunda, Deli Petro dostum diyor 1 milyonluk tohumluk ki: «Türk matbuatı tarafından bir zamandanberidir hakkımızda ittitevzi olunacak haz olunan hatır kırıcı tavır, biz Ankara 16 (Telefonla) MuBulgarlar için Hir muamma, bir hacirlere ve muhtac çiftçilere to • sorgu işareti halinde kalıyor. Mathumluk ve yemeklik dağıtılması buatın, iyi terbiye görmüş Türklehakkında bir kanun lâyihası Medire has olan nezeJcet ve incelikten se gelmiştir. Kanunun esasları şunmahrum olan bu lisanı hayiftimizi lardır: mucibdir. Komşu cumhuriyetin 2056 numarah kanunla hüku • met namına Ziraat Bankasmca sa • gazeteci arkadaşlarımızda tezahür eden bu titizlik nereden geliyor? tıa alınıp alım merkezlerindeki deBize karşı alıp veremedikleri nepolarda mevcutların mal olduğu fidir? Oradaki dostlarımız b'ze bunatle veya aynen muhacirlere, ku lan, lutfedip te bildirirlerse minraklık gören veya dolu, sel gibi afetlere uğrıyan çiftçilere mal ol • nettar oluruz. Zir kendi kendimiduğu fiatle veya aynen tahsil olunze, nekadar uğrassak anlıyamıyomak üzere bir milyon liralık zincirruz...» Ieme borclanma yolile ve bir sene Aman ne güzel ifade degil mi?. vede ile tohumluk ve yemeklik veBu kadar samimiyete karşs, ben?m rileceği, o yıl mahsuIU çiftçinin borcunu ödeyemiyecek kadar az mahcub olacagım geliyor. Kendi olursa Vekiller Heyeti kararPe tahsilin kendime hitabla: tecil olunacağı, öncedea bu yolda Eh! diyorum. Uzun etme, verilen tohumluklarla bir milyo • arkadas. Bak, dcstun karşına geçnun ayni hesaba geçeceği ve tah • miş, suçum ne ise söyle de, bir dasillerin bu kanuna göre yapılacağı ha yapmayım.. Olabilir ki seni kararlaşmıştı. gücendiren bazı hareketlerim oluAyn bir maddede de: yor da ben farkında değilim. BunTohumluklann dağıtılması Ziraat ları bana dostça bildir. Seninle tatBankasınca usul ve teamüle göre yalı tatlı geçinip gidelim.. diyor. Sen pılacak, verilmiyen borçlann tahsili de, eksiksiz, artıksız, kanma dokuemval kanununa göre mahallî mal nan hâdiseleri, sözleri, hareketleri memurlukları vasıtasile ahnacağı, kanunun tatbikma aid muamelelersay, dök. Trakya cemiyetinin yükdeki evrak ve senedlere pul yapışsekten atmalannı, Türklere edilen tırılmıyacağı, harc alınmıyacağı, zulmü, millî duygularımızı kıracak noterlerin borclanma senedlerini nutukları hatırlat. Ola ki. Gospobedava tasdik edecekleri yazılmnk din Petro, gerçekten bunlann fartadır. kında değildir. Lâkin, aksi şeytanf Tam ben bu muammanın sureti hallini öğretmeğe hazırlanırken, makalenin biraz aşağısı gözüme ilişmez mi?.. Burada, Deli Petro dostum, kendisinin guya bizden dürüst oldu* Asılanların altısı Make ğunu göstermek mnksadile, bize «Yunanh küçük sanat donya komitacısı imiş! diyor ki: memleketten çıkardığınız erbabını Moskova 16 (Telsizle, hususî) vakit ben ağzımı açtım mı?. Papaz öldürülen Gidof Yoldasın yerine, kıyafetleri yüzünden Yunan matfırka ikinci başyazganı ldanoff tabuatile aranızda çıkan münakasayı yin olundu. Leningrad Emniyeti Ukörükledim mi?.» mumiyesine Zakofski getitrildi. Aziz dostum! Buna tezvir derGayriresmî menbalardan duyul • ler bizim dilimizde.. ve br. suretle, duğuna göre son günlerde asilan 66 (muamma) adını verdiğin apa^ık kişinin arasmda 6 Makedonya ko vaziyeti sen kendi kendine izah etmitacısı da vardır. Bu suika&dciler Rus topraklarına, Karadeniz kıyı • miş oluyorsun. Bizim de senden şikâyetimiz budur işte. Dürüst delarmdan pasaportsuz ginnişlerdir. ğilsin, bari öyle görün. Fakat yaResmî dairelerin alım işleri pamıyorsun, anlıyorum.. Elinden gelmiyor. Gözün hep başkasmm Ankara 16 (Telefonla) Bas.mahnda, başkasmm rahat ve huvekâlet Müsteşarı Kemalin riyasezurunda. Mahallede kavga çıksa tinde Vekâletler hukuk müşavirlerinden mürekkeb bir komisyon top da, yorganı ben kapsam diye bakıyorsun. Gizlemeğe çok itina ettilandı. Arttırma, eksiltme, ve ihale ğin halde, bir cümle ile meydana kanununa göre resmî daireler için vurduğun bu seferki sevincinden yapılan müzayede, münakasa ve iaşe için satın almılmasına lüzum de ben öyle anlıyorum. görülen şeylerin mubayaa tarzlan Türkle hos. geçinmek istersen hakkında ayn ayn formüller hazır tuttuğun yolu bırak. Bizim, dostladı. lanmızla aramızı, sen nekadar uğraşsan bozamazsm. Onlar, bizim Venedikte sokak gürültüleri dünkü düşmanlarımızdı. Düçmanyasak edildi lıgımızın bile merdliğini takdir etRoma 16 (A.A.) Dündenberi tiler de, dostluğumuzu oyle aradıVenedik sarayının etrafında 150 lar, öyle kabul ettiler. İşte sağlam metroluk yarım kutur içinde, her dostluk böyle merdcesine düşmantürlü otomobil korneleri mened'l lık ettikten sonra gelen, kurulan miş bir susma haftası yapılmıştır. dostluktur. Bu hafta içinde her türlü sokak güAnladm mı, dostum?. İşte sana rültüsü yasak edilmiştir. Dün Rodobra dobra söz! manın merkezinde başlanan tecHaydi, gene hoşça kal, azizim! rübeyi önümüzdeki son kânun aErcümend Ekrem TALU yında yapılacak geniş tecrübeler Göçenlere, muhtaç köylülere yardım takib edecektir. Yeni göçmenler vatanın Trakya eline kavuşan soydaşlarımız, günden güne çoğal maktadır. Son yedi gün içinde de Romanyadan şehrımize 664 göç men gelmiş ve hemen yerleştirilmişlerdir. Yerleştirilmeleri için aynlan yerlere gönderilmişlerdir. Tekîrdağ 16 (A.A.) Ana Efgan Elçisinin ziyareti Ankara 16 (Telefonla) Efgan büyük elçisi bugün Başbakanı ziyaretle uzun müddet görüştü. Her Türk, yerli malı kullan mak sava»ında gönüllü bir pro> pagandacı olmahdır. Türk köylUsü yurdumuzun essîz mahsullertni senin için yetiş • tiriyor. Onları bol, bol ye ki köy« lünün yüzü gülsün.. Mıllt Iktısat ve Tasarrof Cemiyeti Yurddaş! İnce sözler heykeltraşı Fazıl Ahmed Aykaç usta; bugünkü yazısında Pol Morandan ölçüye s;elmez kötülükte aşırılmış bir yazıyı dilmiş, dilimlemiş; kirli çamaşırlar gibi çerden çöpten örgüsünü, satırlann ağına sermiş... Ötedenberi biliriz ki adamhğın kaba saba, savruk ve çözük yanlan onun kalemine yontgaçlık eder. Özlüğü, başkalığı da şuradadır: Sevimli ustamız pensi maşa, düşünce bitimıni çamaşır mandalı gibi kullanır; adam içine çıkarılacak sözler sallapatı bir dikiş, hırpani ve araklanma bir astarla kılıklanmış olmıyagörsün yoksa!.. Bay Fazılın didiklediği yüzkararası yazılar dönemecile; basınımızı (matbuat) kaplıyan iğrenc sal gına her yazar ve okurun özenle (dikkat) kulak vermesi isteği ne varmak bir borç olmuştur gibi"Berünin meşhttr Unterdenlinden (Ihldmuraltı) mize geliyor. Berlin büyük, fa dudaksız bir ağız Fransızcasını ilerleten bir arkakat körpe; körpr, façizgisi ve sade göz • daş «bilsen, diyordu, bu dili öğrenYazan: kat herseyi iri ve ka » den îbaret ince bir barık: Iste teksen yüz .Çagdaslan ken • mekle ne iç acılarına kapı açmışım. IsmaU Habib Sevttk metro genisliğinde, disin" «büyük süku • Meğer beş altı senedir telif, diye okuduğum ne hikâyeler, ne romanadını değiştire değistire, saatlerle tî!» derlermis. Heykeli bil tastan kalar, hatta ne fıkralar ve makaleler uzayip giden IhUunuraltı caddesi, fatasınm içinde derin bir düşünce sakolduğu gibi, yahud belli belirsiz bir bütün lstanbul kalabalığını bu tek lıyor gibi. «Güçlükler yenilmek icaddeye oturtabilirsin. İsle otobüsçin vardır» diyen adam; Fı.ansa gi ayırdımla tercüme değil mi imiş! Bı Ierle sehir treni b:c giinde bir mil • bi en çeün bir güçlüğü nasıl da yehakikati anlamağa başladıktan son7<m bilet ke»mektedir. Bu bizim tınivermifti! ra da tiksintinin verdiği bir sinir tanbulun bir yıllık tramvay kıraılkendini gösterdi. Bütün gazeteleri Elisee Reglusun cihan coğrafyadanısma denk olsa gerek. Ve i*te sında okumustum. Moltkr bizim baştan sona okuyorum. Aman baBerlmin Spcee trmağile bir sürü hizmetimizde iken, 1838 de Fıra • yım, o ne derli toplu aşırış, o ne kanallarrada gidip gelen vapur ve yakıp yakıştırıp bize malediş! Söztın akuıtılarıcu etüd için gurgur sileplerin yıllık tonilâtosu bilmem gelimi filân Fransız gazete denen çok tehlikeli verden bir kekaç milyonmu?, ezbere de ki kara lekle suyu geçer. Bu isi ikinci defa sinin gülünç fıkralan; falan Berlindeki pervane dönüşü koca denemeğe kalkınca, Fırat gene Algazetemize geçtiği vakit mülstanbul Ihnanından üstündik! man zabitinin bu fazla cür'etine teveffa bir meczudun oğ Berlinde yarım milyon ev köpeği kızmıs olacak ki, bir su dönemeciluna, filân gazetemize ugradığı takvar. Her birinden 60 marka kadar nm samaı ile kelek devrilip parça • dirde mizah yazıcısınm mahdumu vergi alınıyor. Bunun tutarı bizim Uunr. Moltke yüzde yüz bir ö!üm • baya aid espri olup çıkıverivor! tstanbul Belediye bütçesinra topu den ancak keleğiri rastgele eline Hele Fransızların o meşhur Marnu geçmektedır! Boyualarında tasgecen küreğile kurtulabilivor. O silyalı Maryüsünün girmediği kamaları, tasmalannda adlan, hiz vak'adan otuz üç yıl sonra Parise gi • lıb kalmamış! Haydi, bunlar neymetlermde sahipleri, sahiple> icıde ren ve şimdi karşımda düşünür gise; işin yeğni yakasıdır, dıyelim. secereleri... Berlinin çevresinde bir bi duran Moltke, unutma ki, o Fakat ciddî bilgilerde de iş hemen çok köpek çiftlOderi en minyatü • giri(i de, bu dunva da bizim kelekcüaden en azmanuıa kadar her cin teki bh kürek parçasına borçlusun! hemen böyle .. Bir dil bilen; aerin •in çeşidlisini ve her çesidin cinsU • temelli, engin alanlı üç, beş, on Berlindeki terihsizliğin hıncını almak »ini yetistfrmek için çalısıp duru • insafına kalmış artık! edebiyat, yor. Z«mtne ^ehirleri yrkılan «al • için Almanlar Jiges AUcz dedikîeri fen bilgisinde dağlar deviıiyor, cildzafer hıyabamm yapmıslar: Bu, tanatlar yerine sanki köpekler saller yığıyor. Ne gülünç, ne feci, ne hiçbir memlekette eşi olmıyan bir tanatmı kurmttflar gibi! acı?» heykel bulvandır. Ta on ikinci aZengm Berlmin yoksul bir tam sırdanberi bütün Hohenzoüerin hü • Ben olduğu gibi, bu düşüncede fı var, yoksul t»tanbulun çok zengm kümdarlarınm hçykellerini, yanla değilim. Bir kez bilginle bilgiç; ataı.afı olduğu grbi. Şehir, ne yalnız nnd'a basbakanlarile başkuman • damı elinde daima sezilir, ayarı gizcadde, ne sadece büyük yapı, ne danlan da bulunduğu halde, Sçüılü su, ne bu; asıl sehri tarih yapıyor. üçüzlü, ve en eskisi sağdan, tn ye • li kalmaz. Sonra yazı aşırdıklarına Berlin güdük bir dün üstüne seril • nisî soldan başlamak üzere, upuzun yanıhp yakılınan adamlara nasıl ntis büyük bir bugündür. On beş kızabiliriz? Bir iş ki kontrolu yok, caddenin iki kıyısına öbek öbek sıdefa yüz yıla bağdaş kuran tstanralamıslar. t;te sağdan ta basta, muhafaza kurumu yok; Öteyanda bul, Berlinin yanuvda dev gibi! hanedanı kuran Ayı Alber, ruhanî her yıl yüzbinlerce kitab, gazete, Alman eski ama, Almanya yeni. kıyafetli iki büyük adamile bera • mecmua veren uçsuz bucaksız, biBismark kendisinden önceki 120 ber; işte onun tam kacşısında ve tip tükenmez yabancı kültürü, yaAlmanyayı 28 e indirdi. tki, üç tasolda, büyük Vilhelm, iki yanmda bancı bilgileri var ki azad kabnl etnesini son imparator haklanustı; Bismarkla Moltke; işte beride, ka • mez kölemiz gibi bizim için çy.lışısosyalistler 18 e düşürdü. Alman d"ın inceliğile şövalye sertliğmi biryor ve Allah utandırmasm! biz de lrk, azaldıkça büyüyen tuhaf bir lestiren birinci Oto ve onun kar?ıÖtesini beri ederek onlan yerli mavarlık. Hitlerle yapılan iş Almanya • sında büyük F>rederik... Sağ sıra lı yapıp çıkıyoruz. Mademki bu yı teke indirerek bütüne çıkarıs • dünden güne, sol sıra günden düne ; Hasanın böreğini bizim etiket altrr. Eğer devlet merkezleri birer uzayarak, kilometrolarla *i ren bu kalbse Almanyada bir sürü kalb tında ancak Fazıl Ahmed Ajkaç heykeller bülvarmda çeşid \^id avardi. Berlin bütün Almanlığm nab ssrlar karşı karşıya baktşıp duru ve onun gibi birkaç yüksek fikir zmı ancak iki yddur rlinde tutuyor! yorlar! adamı tanıyabiliyor, elâlemi zora Şehrin ortasmda bir belkemiği gisaldırmakta ne kazancımız var? Her biri bir *ehri süslemeğe yetibi uzayaa Ihlamuraltı bülvarı ki Biz ki bugün ve yann için, Türk şecek üçer heykelli bu mermer aB«.linin en tarihi caddesidir. Şimdi çocuğunun ahlâk ve vatancJaşlık btdeleri sıralıyabilmek için Alman canh bir at üst^de dipdiri heykeli lar Fransız zafermden aldıkları mil besisini (terbiyesini) bu makule yükselen büyük Frederik iki asır yazılardan beklemiyoruz. Biliyoönce burada arabasile batakal • yaı lan hep buraya harcamışlar. Her ruz ki Jorj, Pol, Kleman gibi bir heykeli kendi kıyafeti ve çizgile • ıriısti. Ve gene Fredecikin Berlin bölük imzalar bizde Ahmed, Mehrile tarihin tozları arasından çıkahalkma baltalık diye vakfettiği sehmed, Mahmud diye çıkıyor, biliyorabilmek için gösterilen bilgi, to re çok uzak orman ki simdi Tirgarruz ki ortamekteblerin tercüme, :çnilâtolarla mermeri bu biçimlere tera adile Berlinin ortasmda hava koymak için çekilen emek... Bun • timaiyat, felsefe, ruhiyat kitcblasüzgeçliği yapan yesil hir hend'ese lann hepsi tarihsiz Berlinde tarihnndan parçalar çıkarıp gündelik gürbüzlüğüdür; cj diri gibi duran ten bir cadde yaratmak için: Fa • fıkra yapanlar vardır. sehsüvar önüne bak ta battiğm yekat burada; bol bol cömerdlik, buri, tunç atmı geriye mahmuzla da Bu bulanık akıntının bir gün ram buram ter, kucak kucak zevk, bıraktığm baltalığı gör! durulacağını umarak umursan herşey var, yalnız tarih yok! En eski Berlin, Dom meydanın mıyoruz. Tarihi tarih yapıyoe. Sahnede akdadır. Tarihin en çok çömeidîği Ancak içimizde istemiye istemibu Berlin yüz yıl önce otuz, ktrk tör en eski kıyafetle en eski çağı ye kökleşen bir alışkanhk var. Yebmlnt bir kasaba idi ve İstanbul, yaşatır; fakat bu tarih olmaz. Bü* ni bir kitabda yeni veya işkillenilefimdîki gibi Tanrı verhni bakı • tüm bu heykeller bu caddeye mancek bir imza gördük mü duraklıyonnndan gene dünyanm en güzeli ken birer aktcır gibi oturmuşlar. Hep ruz, dudağımızı büküp «acab.?» değil, o zaman en büyük sehrimis si eskinin yenisi, kendisi değil. Ah, diyoruz. te. Son yüz yıl, su sivri bacalar yok İyi olur inşallah! mu, ne yaptıysa bunlar yaptı. Bi büğülü eski, egeçmez «ki, Alman zim, bir dua gibi göklece tırman • zaferinin bütün ganimetile Alman FERtDUN ÖZHAN mak istiyen sivriliklerimiz yerine san'atinin bütün dehası işte en yaonlarm dumanlı sivrilikleri: Yüz yı pılamıyacağı yaptı, fakat bir kırmık istanbul Ticarct ve Sanayi 1ın ötesirKÎeki küçük kasaba, beri Odası intihabotı eskiyi yapamıyor. Güzelim İstan sinde beş milyoniuktm.! 17, 18 bırincıkânun 934 pazartesi, bul, asırlık kubbelermde asnlar Parisi alan Prusya idL Berline slı g^inlerd'r. 7 nci sah fedeki ilâna dönen Almanyadir. Yarım asırlık kubbeleşti; küçük bir sebiline Ber mnracat linin bütün apart:manları imrensin! imparatorluğvn iki kucucusu, Bis markla Moltke, Almanlığın Ber • İSMAlL HABİB SEVÜK Diş tabibi linde en seki iki abidesi, işte dü nun bu iki adamı içindir. tkisinin BEDRi HAKKI heykeli arasmda zafer sütunu yük Yarım milyon insanı yere seren Kadıköv Altıyol Tel.bO.76d seliyor. Bu sütun bitrinin kalemile malarya salgını ötekinin kıhcmdan çıktı; fakat hey10 Ratnazan 1353 Kolombo 16 (A.A.) Bir kellerine bak, sanırsın ki asker omüddetteuberi adada hüküm sürPazartesi 17 Birincikânun 1934 lan dev gibi Bismarktır ve diplomat olan da ince ve düsüngen Moltke • mekte olan malarya hastalığı diğer Ezani Vasatl { = = Bismark, Moltkenin dışı ve Molt • mıntakalara sırayet etmiştir. Ya isnsak ıa,5i ke Bi*markın içi! nm milyon kadar halk bu hastalıCüneş 7^*0 ğa tutulmuştur. Bilhassa çocukBismat kın kendisi de eseri gibi 124O Cğle 7^8 lardan bu hastahğa tutulanlard^ın iri, fakat Parisi alan koca Moltke Ikindi birçokları ölmüşlerdir. Hastaneler 14.29 9,48 bu mudür? Sırtına geçirdiğl basit ve klinikler agızlanna kadar dolu12 caketle, elini ayağını kavustur* • Aksaat Uh4* dur. Pek müthiş olan bu hastalık rak dikilen cıliı bir protestan pa Yatn 139 20 gündenberi devam etmektedir. pazını andınyor, çenesînin üstünde ÎBEI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle