01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•141eşrinisani Ctunhttriytt Iş kanunu esaslarından Roma misakınm esasları Misakı imza eden üç devlet her türlü ahvalde birbirlerinin yardımına güvenebilecekler Budapeşte 13 (A.A.) Macar ajansı bildi'iyor: Macaristan Başvekili M. Göm • böş hükumet fırkası tarafından verilen bir ziyafette de ayrıca söz söylemiş ve hükumetin intihap kanununda tadilât yapmak niyetinde olduğunu bildirmiştiır. Başvekil bundan sonra ha'icî meselelere temas edecek demiştir ki: «Roma misakı, bir büyiik dev • letle iki küçük devleti Tuna hav za»ı meselelerinin bir kısmını halletmek Uzere bir a* aya toplamif • tır. Bu üç devlet, ayni zamanda bütün siyasî ve iktısadî anlaşama mazlıkların önüne geçmek niyetile sarih bir vaziyet viicude getirmek üzere de birleşmişleudir. Bu üçler misakı ile, misakı imza edenler her türlü ahvalde biribirlerinin müte • kabil yardnnlarına güvenebilirler.. Misakın esasını teşkil eden bazı ......M..HHU Ankara sergisinde ugünlerde Ankaraya gelip te, sergiyi gezmeden. görmeden dönmek hata olurdu. Ilk fırsatta, millî ve iktısadî kalkınmamızın derece ve ehemmiyetini göstermek için kurulan bu sergiyi benim de, her vatandaş gibi ziyaret edip ibret almakhğım lâzımdı. Bu fırsatı buldum ve sergiden içeri girdim. Güzel ve kıymetli bir propaganda vasıtası olabilecek böyle oir kurumun, yerli, yabancı. herkese bilâbedel açık olması yakışık ahrdı. Halbuki on kuruş bir giriş parası alıyorlar. Bunun nekadar zararh olduğunu, kapının önünde birikerek, istekle içeriye bakan, fakat on kuruş gibi binnisbe yüksek bir paraya kıyamayıp, memlekeîinin iktısadî varlığının eserlerini görmekten mahrum kaldığı için gözlerinde içten gelen bir ağunun izlerini taşıyan köylülere bakmakla anladım. Millî sanayiimizin iptidaî maddelerinı yetiştiren, ve demek olur ki sergi abidesinin esas temelini kuran köylü, iktısadî ve sınaî varlığımızdan ibret alması ve ona önce iman, sonra da yard'm etmesi icap eden halk, bu on kuruş yüzünden, sergiden uzaklaşırsa. edilen fedakârlığm ne manası kalır? Para ile propaganda olur mu? Propaganda, değil para almavı, 'ıini hacette, üste para vermeyi kaide edinmiş bir keyfiyettir. Bu ufacık gaflet yüzünden ziyaretçileri maalesef mahdut kalan serginin birinci katı fevkalâde bir zevki selimle ve çok iyi düşünülerek tertip ve tanzim olunmuştur. Orman çiftliğinin, daha sekiz yıl evveline gelinciye kadar, çorak ve cansız bir çölden ibaretken, en büyiik bir azim ve iradenin yılmak bilmiyen hamlelerile, bugün pkıllan durduracak mükemmellikte bir mamure olan bu müessesenin ziraî ve sınaî mahsulleri insan nazarlarını saatlerce oyalıyor. Çavdardan kürke, biradan eldivene kadar, birbirinden nefis bir vığın kudret verimi veya insan yapısı eşya. Sümer Bank fabrikalannın ve Iş Bankasının idaresindeki tezgâhların bir yıldan öbür yıla gittikçe iistün olan mamulât ve mahsulâtı yanında, başarılan işin azametini hulâsa eden grafikler, hakkile oğünebileceğimiz bu iki değerli müesseseyi çeviren kudretli ellerin ve çelik iradelerin daha neler yapabileceğini iftiharla düşündürüyor. Cumhuriyet rejiminin memlekete temin ettiği binbir nimet, ta Lozan sulhundan, Samsun demiryoluna kadar, gene ibret verici grafiklerle hulâsa edilmiş. Her sahadaki Türk inkılâbını, bu grafiklerle, adım adım takip edebiliyorsunuz. Yazık ki, kapıdaki «on kuruşi) engeli, bu tarihî hulâsadan kuvvet alacak, gunır duyacak halkı dışanda ahkoyuyor! Serginin, millî ve hususî san'atlere tahsis edilmiş olan alt kısmı, yukarıda duyduğum heyecanı maalesef tadil etti. Burada teşhir edilen mahsulât ve mamulâtın kıymetsiz ve yahut ki zevksiz oluşundan değil, fakat bunların gelisi güzel, bizim Mahmutpaşada, yahut ki çarşı içindeki sıra dükkânlar gibi tertip edilmiş höcereciklerde teşhir olunmasından, zevki selimim rencide oldu.Bu sıkışık çarsıda, tıpkı Kalpakçılarbaşmda olduğu gi bi, yağhkçılar, ağızhkçılar, rastıkçılar, yemeniciler, kavaflar, yalnız atlan azçok değişmiş olarak yanyana oturtulmuşlar. Bazılarının gerçekten güzel ve takdir değen eserleri bu tıkızlık içerisinde kayboluyor. Ve üst kattaki nizamı temin eden eller burada da ayninı gözetmiş olsalardı, cumhuriyet sayesinde meroleketimizde, Allah için her kabiliyetin, her sar'atin mükemmelen inkişaf ettiği ve otomobil lâstiğine varıncıya kadar Türkiyede herşeyin yapılrnakta olduğu daha iyi göze çarpardı. Ben bu yazıyı hasıl ettiğim kanaate göre ve hulusla yazdım. 3u kusurlan belki bizzat, serstiyi tertip edenler de görmüşlerdir. İnşallah, gelecek sefere, bu uföl.'efek pürüzlerden de eser kalmaz ve sergiyi gezerken duyduğumuz gururun zevkini tam olarak tadarız. ERCÜMENT EKREM Hıfzıssıhha meselesi en mühim noktadır Sanayileşen memleketlerde hıfzıssıhha tedbir ve umdeleri Tatbikat ve müfettişlerin vazifeleri Memleketimîzde bugüne kadar isçinin sıhhî vaziyetile alâkadar olarak lüzumlu kayitleri muhtevi bulunan hiçbir kanun hazırlanmıs değildir. Bunun mes'uliyetini, bugünkü nesilden ziyade evvelki nesle ait lâkayitlik ve alâkasızlıkta aramak lâzımdır. Memleketimîzde sanayiin kurulması, memleketi sanayilestirmek için millî cehtü gayret, bizde de büyiik sanayi eserlerinin vücut bulmasını intaç edegelmektedir. Bu itibarla gün geçmiyor ki, bir sanayi hıfzıssıhhasının lüzumunu daha ziyade anlamamıs olalım. Hiç süphe yok ki Büyük Millet Meclisi bu toplantisında senelerdenberi, ezhercihet mükemmel olma sını istihdafen çıkarmamış olduğu (is kanunu) nu, bu sene mütekemmilen çıkarmıs olsun. 1» kanunu tanzim edilirken işçinin sıhhatile alâkadar maddeler üzerinde ısrar ve ehemmiyetle durulacağında emin bulunmaktayız. Fransa, Almanya, İngiltere, Belçika gibi sanayileşmis milletlerle; rejiminin ilk gününden beri mem leketini her gün biraz daha sanayilestiren Rusyada bu cihete atfolunan ehemmiyet, sayanı hayret bir derecededir. tşi vüeude getiren eldir. El istemezse if üremez. Bu itibarla işçi • nin sıhhî vaziyeti, memleketin if verimi noktasından da çok ehemmiyetlidir ve ona her seyden ziyade itina etmek lâzımdır. 1926 senesinde Rusyada, umumî bir riyaset emrinde çalısan is hıf zıssıhası müfettisleri teşkilâtı vücude getirildi. Bu müfettişlerin her is eyaletinde birer merkezleri ve bu merkezlerin hükumet merkezinde bir mercii vardır. İf hıfzıssıhası müfettisi, amele tabakalarının kesif bulundukları yerlerde daimî bir (hıfzıssıhha kontrolu) vazifesile muvazzaftır A Salgın hastalıklar, B Verem. ,, .f. Genç isçiler, müfettişlerin da • imî teftisinde bulunurlar. Keza, salgın hastalıklar için de onların daimî teftis vazifeleri vardır. Hıfzıssıhiıa müfettifleri, isçile rin başında daimî bir vazife ile bulunan «if müfettifleri» tarafından ikaz olunabilir. Bir vak'a zuhurunda, hıfzıssıhha müfettisi meseleye derhal va • zıyet eder. Mesele üzerinde ilmî tetkikata hemen baflanvr. Netice ahnmazsa, eyalet merkezlerindeki lâboratuvarlar; gene netice alın mazsa, hükumet merkezindeki ve Ünivecsitelerdeki lâboratuvarlar çalıştnağa baflarlar. Alınan netice; konferanslar, ri saleler, sıhhî mevizelerle hemen isçiye haber verilir ve korunma çarelerini elde etmeleri için, bu çareler onlara sinemalar ve her hangi bir canh vasıta ile tamim olunur. Diğer taraftan, müstevli bir vak'a ise, hasta veya hastalar derhal tecrit olunur, fennî tedabir a hnır, bu suretle bulastk hastalığın önüne geçilir. Fabrikalarda, fabrikanın kadrosunda bulunan doktorların da if hıfzıssıhhası müfettisîerine yar dımları çoktur. Bundan baska, if yerlerinde if tehlikele ini bertaraf edecek fen müfettisleri de işleri daima kontrol altmda bulundururlar. Hıfzıssıhha müfettiflerinin ifle • rinde belli başlı ehemtniyete alınan su noktalar vardır: 1 Umumî anketler açmak. (Bundan alınacak netice, işin ağırlığı sıhhat üzerinde ne gibi te • sirler icra etmektedir?.. Bunu an • lamaktır.) 2 Çalısma secaiti metotlaftı rıldıktan sonra elde edilen netice, umumî sıhhat vaziyetini iyîye doğru götürebiliyor mu? 3 Kanunî evamirin sureti tatbikı. a Hıfzıssıhlıa müfettifleri, if kanunlarına nazatan isin yapıldığı yerin sıhhî vaziyetini, b Birçok ameliyelerin etüt • lerini, (yani iyi tedbirler alınmak üzere bütün mühlik ve sarî hasta • lıklarla mücadele şekillerini.) c ölüm vukuunda, ölüm vak'alarının önüne geçilmek üzere ölü mün sebebini. d tsçi zehirlenmifse, zehir • lenme keyfiyeti hakkında tetkikat. Bunlardan başka hıfzıssıhha müfettifleri «sanayiin taksimi» keyfiyetine de müdahale edebilirler. Bunun için anketler yaparlar. tsin a • ğırlığına göre ameleye prim verirler. Ve meselâ ameleyi muayyen müddetten daha az çalıştırırlar ki amele sıhhatini muhafaza edebil • sin!.. Bu müfettişlerin merbut olduk • ları merkez riyasetinin de fu noktalar üzerinde asabiyetle alâkadar olduğu esaslar sunlardır: a Müfettiflerin vazifelerine merbutiyetleri derecesi, b MUfettişlerin elde ettikleri neticeye göre ilmî tetkikat, c Müfettiflerin aralarındaki meslekî rabıta, d Müfettiflerin iflerini kon • trol, e Konferanslar tertibi. (Hıfzıssıhhaya dair) f Tesemmümle ölenler hakkmda muntazam istatistikler tutmak. g Hıfzıssıhha işlerile mefgul olanlara muhtelif meseleler hak • kında yapılması lâzım gelen vesaya, sıhhat propagandası. *** Hıfzıssıhha riyasetinin diğer iflerile hıfzıssıhha müfettiflerinin if üremesine ve amele sıhhatine mü teallik diğer noktalarını ve şimdiye kadar hiç düşünülmemis olan amelenin göz hıfzıssıhhası hakkın daki mütaleaları, amele birlikleri nin hıfzıssıhha müfettiflerile sıkı alâkalarından hasıl olan iyi neticeleri, ikinci bir hasbihale bırakmak zaruretindeyiz. Dr. H. H. ORHAN HFM NALINA M1H1NA Sulh namma hayırlı olmıyan bir haber inirlerin gergin ve dedikodu * nun bol olduğu bir zamanda yasıyoruz. Sakız ve şimdi moda olduğu üzere, çiklet gibi herkesm ağızda dolaşan bir söz var: Harp! Olacak, olmıyacak diye kehanet savuranlar gibi, içlerindeki hakikî düşüncenm aksini söyliyen diplomatlar pek çok! Bu münasebetle şunu hahrlata yım ki 1914 senesi yazında Umumî Harp çıkmadan evvel harbin pathya • cağını tahmin edenler pek azdı. Sırbistana verdiği ültimatomla çıbanm T ışını koparan Avusturyada büyük erkâ nıbarbiye reisi, hatta erkânıharbiye isHhbarat dairesinm şefi bile temmuı ayında, tatil zamanlannı geçirmek üzere, yazlığa gitmislerdi. Yalnız onlar mı ya? Harbin basladığı 1 ağustostan bir hafta on gün evveline kadar harbe girm bütün Avrupa devletlerinin ricalî, sefirleri, hep safyfiyelere gidiyorardı. Bütün kıyamet Avusturya Macaristanın 23 temmuzda Sırbistana verdiği notadan sonra koptnuş ve bir hafta içinde bütün Avrupa aküst olarak 1 ağustosta harp başlamıstı. Binaenaleyh bugün de, harp olup olmıyacağı hakkında, ortalıkta dolaşan tahminlerin ve kehanetlerin büyük bir kıymeti yoktur. Yarmın harbi, bir yaz borası gibi ansızın patlıyacaktır. Yalnız, bu gergin ve sinirli hava içinde, tngüterenin ordusunu takviyeye karar vermesi, hiç te hayrlı bir haber değil • dİr. Hele, 1914 te olduğu gibi bir «Kuvvei seferiyc» ihdası, hiç te sulh lehine bir delil addedilemez. Çünkü 1914 teki tngiliz kuvvei seferiyesi, Avmpada tecavüzî bir harp yapmak için hazırlanmıs ve nitekim de, harp patiar patlamaz, hemen Belçikaya geçirilerek Alman ordusunun sağ cenahma karşı sevkedilmişti. tngiltere, adaianna sığmnnş bir devlet olduğu için, millî müdafaasında en ziyade deniz ve hava ordularına dayanır. Donanması ve hava filolan tngiltereyi taarruza uğramaktan muhafaza eden ve lngiliz adaianna asker çıkarılmasuia meydan vermeyen kuvvetler • dir. tngilterrnin karadan hududu ohna • dığı ve düşmanlannın Büyük Britanya topraklaruıa ayak basmasoıa imkân da balunmadığı için tngiliz ordusu, asla tedafüî bir kuvvet değildir. Bu ordu, mutlaka Avrupaya veya başka yere nakledilerek tecavüzî bir harpte kullanıhr. lşte bunun içindir ki tngiliz ordusunun takviyesini ve 1914 te olduğu gibi bir «kuvvei seferiye» teski • Iini sulh namına hayırlı bir haber ad dedemiyoruz. sartları bidayeten kabul etmek suretile herkes bu misaka iştkak edebilir. Fakat istirak için bu şartla • rın kabulü muhakkak lâzımdır.» Basvekil sözüne şu suretle de vam etmiştir: «Oldukça sarih surette izahat vetrdiğimi zannediyorum. Çünkü Macar hükumetinin, muahedelerin tadili keyfiyeti siyasetini esas o larak almakta bulunduğunu müteaddit defa tebarüz ettiraıiftim. Misaka istirak icin kabulü icap eden şartlardan birini de bu keyfiyet teskil eylemektedir. Roma misaklannın ruhundan ilham alan bir siyaset takip edil medikçe, Avrupa için bir kurtuluf olrnadığına kaniim ve bundan dolayıdır ki Macaristanın tadilci ve mutedil gayelerine muslihane bir surette vâsıl olması ihtimalleri bulunduğu hakkında ümitler beslemekteyim.n IHimtıı.. MlllıllllUIIIIIIUIIIIinillllllllllllllllllllllll Altı sene muhasa Amerikada döviz ihracı serbest! radan sonra... Çindeki komünistlerin İstenildiği kadar para kalesi sukut etti çıkarılabilecek Şanghay 13 (A.A.) Reuter ajansı muhabirinden: Çinin dağlık ırcntakasında bulun an ve altı senedenberi Çin hükumet kuvvetlerine mukavemet edn korr.ünistlerin kalesi, itimada değer bir habere göre, sukut etmiştir. Bnrası, Çin komönist hükumetinin merkezi r'^n Kianse vilâvetinde Yuişim şehridir ve ŞanKayŞek tsıafın • dan yapılan uzun bir müzakerrden sonra elde edilmiştir. Şimdi komünistler, küçük gruplar ha'inde Koantung ve Hunen vilâyetlerme doğru dağılmışlardır. Evrndaki kuvvetler, komünistleri imhaya hazır • lanmaktadırlar. Komunist devlete karşı galcbe, abloka ve hava seferleri de dahil olduğu halde asrî harp vasıtaîarınm kullanıl ması ile kabîl olmuştur. Vasington 13 (A.A.) M. Morgentau, Amerika dövizi ihracna mâni olan bütün mü^küllerin kal dınlmasını emretmistir. Bugüne ırelene kadar ihracat için hususî mü • saade a'mak lizımdı. Fakat hazine hemen her talebi kabul etmiştir. Bupün alman karar bir müddettir takip edilen siyasetin filen tatbikidir. Bundan sonra Amerikalılar istedikleri m^m'ekete Amerika dövizi veya kredı ihraç edebileceklerdir. Yalnı altın sertifika ihracı memnu olarak kalmaktadır. 200 hâkim tasfiyeye tâbi tutulacak Ankara 13 (Telefonla) Son çıkan kanun mucibince adliyede çalısmakta olan tasfîye komisyonu faaliyetine devam etmektedir. Komisyon vilâyet hâkimlerinin sicil lerini alfabe sırasile tetkik etmek tedir. Komisyonun ayni zamanda hâkimleri derecelerirçe göre tas • nif etmekte olduğu anlasılmaktadır. Komisyon vezaifi hakkında azamî ketumiyet muhafaza olunmakta • dır. Bu ayın yirmisine işini bitire • cek ve ay onunda hâkimlere teb ligat yapılacağı söylenmektedir. Tafiyeye tâbi tutulacak hâkimlerin miktarı 200 kadardır. Gazî Hz. ile M. Kalenin arasında samimî telgraf lar Ankara 13 (A.A.) Sovyet ihtilâlinin yıldönümü münasebetile Reisicumhur Hz. ile M. Kalenin arasında atideki telgraflar teati o • lunmuştur: Sovyet Soayalist Cumhuriyetleri Bir~ , liği merkez tcra komitesi reiri M. Kalenin Motkova Birîncîte?rin ihtilâlinin yıldönü mü münasebetile hararetli tebriklerimi ve şahsî saadetmiz ve dost bîrlik memleketlerinin refahı hakkmdaki samimî dileklerimi bildir mekle çok bahtiyarım. GAZİ M. KEMAL Türkiye Reisieumhuru Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine Ankara Birincitesrîn ihtilâlinin yıldönümü münasebetile sevimli tebrikinizden dolayı samimî tesekkürlerimin kabulünü rica ederim. Zati devleti • nizin saadeti ve dost Türk milletinin ve Cumhuriyetimin refah ve muvaffakiyeti hakkındaki en iyi te • mennilerimi arzeylerim, KALENlN Sümer Bank Bursada bir Kamgarn fabrikası kuruyor Bursa 13 (Telefonla) tktısat Vekilile beraber seh"imize gelen Sümer Bank umumî müdücü Nurullab Esat ve Hereke afbrikası müdürü Reşat Beylerle diğer muhtelif ze • vat Bursada kurulacak olan taranmış yün ipliği (kamgran) fabrika sının nihaî tetkikatım yapmışlar ve fabrikanın kurulmasına karar ver • mislerdir. Sanayi programımıza dahil bulunan ve ayni zamanda merinosçuluğun kıkişafına hizmet edecek olan bu fabrikanın inşasına ilkbaharda başlanacaktır. Senede üç milyon kilo yün ifliyecek, bu miktar Tür kiye ihtiyacına kâfi gelecektir. Fabrikanın inşasına îki milyon lira sarfedilecektir. Avusturya emtiasına Mühlet Ankara 13 (Telefonla) Avusturya ticaret anlaşması nihaî protokoluna göre, gümrüklerden geçecek Avusturya emtiası için 15 günIük mühlet verilmesi Vekiller He yetince kararla«tırılmıstır. Ankara Belediye Mecüsinin kararları Ankara 13 (Telefonla) Belediye meclisi reis vekili avukat Mümtaz Beyin riyasetinde toplandı Evvelâ, Millî Tasarruf cemiyetinin sergisi hasılâtından da tarife mu • cibince resim alınması kabul olundu Müteakiben meb'us intihabı için 16 bin lira tahsisatın bütçeye konulması kabul olundu. Reis vekili Mümtaz Bey bu hu • susta verdiği izahatta meb'us intihabı yapılıp yapılamıyacağının âli makamatın takdirine tâbi bir if olduğu, ancak böyle bir vakıa karsısmda kalınırsa tahsisat için Bele diye meclisinin fevkalâde toplan masına lüzum kalmamak üzere bu tahsisatın ihtiyaten bütçeye vazedilmekte olduğunu, eğer intihap olursa sarfedileceğini olmazsa olduğu gibi bütçede bırakılacağuıı anlat • mıstır. Fransız kabinesi Suikast tahkikatı Parlamentoda beyanna Macar Ajansı resmî bir mesini okudu tebliğ neşrettî Paris 13 (A.A.) Flanden kabinesi bugün parlamentoda beyannamesini okumuftur. Beyannamede fırkalar arasındaki siyasî mütarekenin devam etti • ği ve bunun da icraatı tazammun eylediği bildirilmekte, Fransada ve cumhuriyet bkliği içinde hareket birliği teklif edilmektedir. Beyannamede deniliyor ki: «Fransa sulh istiyor. Zira sulhü hem hariçte hem dahilde muhafaza edeceğiz. Haricî veya dahilî sulhü bozmak iddiasında bulunan lara karfi kuvvetli olmak istiyoruz. Ittifaklarımızı ve dostluklarımızı artıracağız. Millî müdafaamızı kuvvetlendireceğîz, hukuku düvelde adaleti Milletler cemiyeti yolile arıyacağız. Cumhuriyeti her türlü 'htilâl veya diktatörlük teşebbüslerine karşı müdafaa edeceğiz ve kanu nun çerçevesi içinde adaletin istiklâlini ve tamamlılığını temin eyliyeceğiz. Millî kalkınma eseıine de • vam için parlamentoya güveniyo • ruz.» Budapeste 13 (A.A.) Macar Telpraf Aiansı resmen bildirivor: Alınacak yeni malumat müstesna olmak üzere. Macar polNi Marsilva suikastile alâkadar tahkikatını bitirmi.«tir. Yüzlerce istiçvap yapılmış ve 21 ki«i polis nezaretinde bulundurulmuştur. Tahikat neticesinde, istiçvap ve tevk'f edilenler de dahil olduğu halde, hicbir kimsenim suîkastle alâkası olmadığı ve Vîada Georsriefin Macaristanda ikamet etmemiş olduğu sabit olmustur. Hırvat sivasî mültecisi olarak telâkkî edilebilec^k bütün Yugoslav tebaasının polis nezaretinde ikametleri için tedbirler al«tmıstır. Merkez Bankası MUdür muavinliği Ankara 13 (Telefonla) Cumhuriyet Merkez Bankas;nm umum müdür muavinliğine ayni bankantn heyeti idare azasından Hayrettin Bey tayin edilmistir. Şimalî Epir hâdisesi hâlâ bitmedi Atina 13 (Hususî) Arnavut • luk tebaasından olup ta çocuklarıru mekteplere göndermiyen Rum • lara karşı hükumtçe şiddetli ted • birler alınmakta olduğu bildkilmek tedir. Delvinede çocuk velilerinden birçokları münasebetsiz muamelelere maruz kalmışlar başka yerlerde de birçokları evlerinden alınarak meçhul semtlere gönderilmiflee'dir. Debre ve sair yerlerde tevkifat yapılmıştır. tskenderiyeden buraya gelen ha< beclere göre orada mukim şimalî Epirliler bir heyet teskil etmişler • dir. Bu heyet hemşerilerine Arna • vutluk hükumeti tarafından tatbik edilmekte olan tazyikatı takip ve bunlacın kurtulmalan çarelerini a • rıyacaklardır. M. Makdonaldın bir tekzibi Cenevre 13 (A.A.) M. Makdonaid, lngiliz • Japon deniz heyetleri arasındaki gizli müzakereler hakkında Amerikan matbuatında çıkan haberleri bizzat tekzip et mistir. Bu haberlere göre, tngilizler Mançuri ve Japonya piyasasında elde edecekleri iktısadî fayda • lar mukabilinde deniz sahasında Japonlar lehine bazı fedakârlıklara muvafakat edeceklerdir. M. Mak 'donald, bu haberleri kat'î bir su rette tekzip ederken, Amerika ve Japon murahhaslaırının tngiliz murahhaslarile ayrı ayrı yaptıkları görüftnelerden diğer tarafın daima haberdar edilmiş olduğunu kaydetpnektedir. M. Makdonaldın bu ha • perleri bizzat tekzibe lüzum gör • fmesi lngilternin tngiliz ve Japon cörüfleri arasında her hangi bir yaklaşmanın Amerikalılar üzerin^üpheler tevlit etmesinden endise eimekte olduğunu götennektedir. Birincikânun kontenjanının tevzii Ankara 13 (Telefonla) 1256 numaralı kararnameye merbut birinciteşrîn 1934 ilâ nisan 1935 kontenjan listelerinden birincikânun ayına ait kontenjanm sureti tevziile vekâlette kalan miktan bir cetvel halinde yarınki Resmî Ceridede mtişar edecektir. Hariciye Vekili reliyor Ankara 13 (Telefonla) Hariciye Vekili bu ak:am tstanbula hareket etti. Kâzım ve İsmet Paşalarla Vekiller tarafından tefyi edildi. Yunanistanda sivil tayyarecilik Atina 13 (Hususî) Basvekil M. Çaldarism riyaseti altmda dün toplanan iktısat meclisi Yunan millî bankalarından yüz yetmis milyon drahmi istikrazile ayrıca sivil tay yarecilik teşkilâtı yapılmasına karar vermistir. Sivil tayyarecilik simdiye kadar Tatey asker! tayyare karargâhma merbut bulunmakta idi. Bir deniz kazası Meksiko 13 (A.A.) Fırtınalı bir havada Meksika körfezinde kâin Armen adası açıklannda iki te • nezzüh gemisi arasında vukua gelen bir musademede erkek, kadın ve çocuk olmak üzere 17 kişi telef olmuştur. Tekirdağın kurtuluşu Tekirdağ 13 (A.A.) Bugün Tekirdağının 12 nci kurtulus yıldönümü binlerce ildaşlarımızın içten gelen yüksek heyecanile kutlulaa • mıstır. Atina sefaret müsteşarımızın mülâkatı Atina 13 (Hususî) Türkiye sefareti müsteşari Refik Bey dün Hariciye Nazırı M. Maksimosu ziyaret ederek bir müddet görüşmüştür. Bu mülâkat hakkında hiçbir şey tebliğ edUmemifttir. Belçika kabinesi istifa etti Brüluel 13 (A.A.) Belçika kabinesi Utif a etmiftir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle