05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
^Camhariyet '• 16KlmmnsaBİ 1934ı Hikâyei Ahmet oğlu Hüseyin [Buraa hapisanesînden kaçan mahkum Ahmet oğlu Hüseyin giz « Kee îstanbala gelir; Tavukpazart esrttr hahvelerlndetd birinde İstanbul ierterilerinden üçile ahbap olur. Dördu bîrden işkembeci dahhânıncr gt | • Bükreş zîyaretleri îzmir kongresi herifin böğrüne bir imza atıverdi... Yallah... Acem iki defa deprendi, deprenmedi, tahtah köyü boyladı. Ama cebinden umduğumuz kadar çıkmadı: Dört yüz papel... Meraklanma... Parayı daha yemedik... TCFlCTmJ sana da biraz uçlamnz. Dalga taze daha... Para yemeğe gelmez, ça karlar... Hayatta yegâne zevkteri, hapisaHüseyin sordu: ne kaçkmlanna yardım etmekten Kaç gün var? bafka birşey değümiş gibi, üç adatn Evvelki gece .. 3a ona hizmet ebnek istiyorda: KiHüseyni bir düsünce aldı. Göz mî çorbasma sirke koydu, kimi ek meğini kesti, birsey yapmamif olmak leri dahnıstı. Arkadaşlannm yüzü en bakarak: tan korkar gibi, ücüncüsü de kâseyî Yahu, dedi, kanm, çocuklanm ona doğru biraz daha itti. gozümde tülüyor .. Onlan bir gidip Yassı bunmlusu dedi kiı bulurum Ismin Ahmet oğlu Hüseyin, de görsem mi? Sizi nerede sonra £9 mi? Gazetenin yazdığı gibi... Üçü birden: Evet. Kahvede! dediler. Benkn ismim Tatar Ali... Kör Tatar AH biraz düsündükten sonÂIî de derler bana... Şu arkadasın ra: adı îbraham. . ötekine de Yanbastı Ahtnet derler. Biz yedi tenedir üçü Bana bak, dedi, etrafı iyi kolmüz beraber isleriz. Hiç aynlmadık. la, buranın tahtakozlan daha açıkÂllah ne verirse üçe böleriz. Aslan gözdür. Al sana şimdilik bes pa • payı filân yok. Kodese de üç defa pel... hep beraber girdik. Böyle elele ve*** rince korkma. Ahmet oğlu Hüseyin iskembeci Ahmet oğlu Hüseyin çorbayı iç den çıktı ve hızla yürümeğe başladı. miş, ekmeğin hepsînî yemişti. Nuruosmaniye tarafindan Babıaliye Tatar Ali sordu: doğru sarktı. Koça koşa gidiyordu. Bir daha içersin değil mi? PoJis müdürlüğüne girdi, koridor Aah. Bana biraz tütün bulsan Iarda birkaç kisîye selâm verdi, ka3afaa iyi olur. pıyı vurmadan ikinci şube müdürüAhmet oğlu Hüseyne üç tabaka nün odasına daldı. fitrden uzandı. Tamam, dedi, elde . Murta îzmarit toplamaktan îmanım zanm katîllerin? bulduk. Tahmi geverdi, diyordu o. nim doğru çıktı: Ibrahim, Tatar Ali, Fakat, elleri hâlâ titrediği İçin siYanbastı... Bizim Şakir Efendi ne•garayı saramadı. Bu işi Yanbastı yap rede?.. Hani onlar cana kıymaz dimısb. tlk nefesi çekince Hüseynin ye iddia ediyordu? Şimdi çabuk bagözleri doiu doiu oldu: na birkaç sivil verrn .. Herifler kah Ah... dedi, ne iyi adamlarsı vede... n t ya.hn... Bu iyiliğinizi unutmıya Bursa hapisanesindea kaçan mahcağrm... Bana bîraz kuvvet verdiniz... kum rolünü nasıl yaptığmı ikinci suFakat bundan sonra ne yapacağım? be tnüdürüne anlath. Gülüyorlardt. Tatar Ali Hüseynm sirtını ok Müdür ona bir aksam gazetesi uza|adı: tarak: Seni bırakır mıyız be hiç ? de Bak, dedi, herif yakalanmıs. 3i, üçtük, dört olduk. Meraklanma... Gazete, Bursa hapisanesinden kaYeni dalgaya kadar biraz mangizîçan mahkum Ahmet oğlu Hüseynin miz var. Bize de yeter, sana da, çocivar koylerden birinde yakalandı • Ink çocuğuna da... ğını haber verîyordu. Hüseynin kulağma iğilerek ilâve Müdür zile basarak dedi ki: etti: Haydi, acele ediniz... Herifler Sebilin karşısrndalci traniı tü gazeteyi porürlerse dalavereyi an Kincüyü biz temizledik. Nah... Su larlar... Çabuk! tbraham... Arsada biçağmm ucile * •* Bulgar Kralından başke Avukatlar Birliği merkezî nazırlar da gidecek Ankaıada olacaktır Sofya 15 (Hususî) Bulgar Kral ve Kralicesinin Bükreş ziya retleri hakkında Basvekil Gospodin Musanof: « Ziyaret, yakında tahakkuk edecektir. Karsılasma, bu aym 20 sinde veva en geç 22 sinde ola caktir> demiştir. Bükreş seyahatine, Basvekil Gospodin Musanofun da iştirak etmesi muhtemeldir. Sofya 15 (Hususî) Buraya Bükresten gelen haberlere nazaran, bu ay içinde Polonya hariciye nazın M. Bek te Bükreşi ziyaret ede cektir. Siyasî mehafile göre, Yunan hariciye nazırı M. Maksimos ta Atinaya dönerken Bükreşe uğrayacak tır. lzmirden dönen tstanbul barosu reisi Halil Hilmi Bey, tzmirde top lanan kongre ile teşkil etfilecek olan Avukatlar Birliği hakkmda bir muharrirîmize şu beyanatta bulunmustur: İzmirde toplanan kongre, memlekette bîr Avukatlar Birliği teşkil i için icap eden kararları vermiş, btrliğin nizamnamesini de müzakere ve kabul etmiştir. CemiyetIer kanunu ahkâmı mucibince ya pılması lâzımgelen formalitelerden sonra birlik derhal faaliyete geçe cektir. Avukatlar Birliğînin merkezi (Ankara) olacaktır. Şimdilik (25) kişilik muvakkat bir idare heyeti seçilmiştir. Gelecek kongreye kadar bu heyet çalışacaktır. Birlik nizamnamesindeki sarahate göre birlik lüzum gördüğü takdirde fevkalâde içtimalar aktedebilir. Fakat böyle fevkalâde bir toplanmaya lüzum kalmazsa kongre 25 ağustos 935 te Ankarada toplanacaknr.» Baro inzibat meclisi bugün top • lanarak tzmirden dönen heyetin kongre hakkmda vereceği izahatı dinliyecektir. Meclis bu işten başka, Adliye dairelerinin yeni postaneye nakli, dava dosyalannın yeni kanuna göre süratle hazırlanması gibi meselele • ri de müzakere edecektir. ıstanöuı corsası Kapanış liatlerı 1 5 1 934 NUKUT • iteriİD I Doltı 20 Fransız h. 20 Üret 20 Belçıka Ir. 20 Urahmı 20 Uviçre fr. 20 Uva I rlorıo 20 Çek kronu 1 lsveç kroou i Avosturya gil. 1 Peçeta Mark 1 Zlotı 2( ) Ley 2; ) Dınar 1 Rable Türk alüm Mecidiye Banknot Os. ü. 166,50 117 23,50 818 23,50 115 677 130 Satı; 682 168,50 120 24,50 82i 25 85 123 38 25 18 24 31 21 55 43 118 133 Bacro inzibat meclisi Yen 82 119 36 24 17 49 23 59 20 53 41 924 234 50,50 Tanassur meselesi Birmei tahifeden mabat olan bu çocuk muharrirfmize demiştir ki: « Beni annem kiliseye görürdü, mektepte krmse bana birşey. söyle medil» Muharrirkniz sormus: Sen hangi milletten ve hangi dindencin yavnım? Çocuk bu svale de şu cevabı vermiştir: Ben Türküm, babam da Türktür. öğrendiğimize göre bu küçük çocuğu babası Emel ve Alman olan annesi ise Emil diye çağırmaktadır. KANSİZLIK Nörastem, zafiyet 1% Chloros* SIROP DESCHIENS, 35,50 38 236 925 I Inhisarlar U, Müdürlüğünden: | 1 Yüzer tonu «91» ve «273», «60» tonu da «114» milimetrelik olmak üzere ceman «260» ton bobin halinde beyaz Sellüloz. 2 «6» ton «56 X 79» eb'adında ince pembe tefrik kâğıdı satın alınacaktır Taliplerin nümune ve şartnameleri gördükten sonra pazarlığa is> tîrak etmek üzere ^c 7,5 teminatlarile beraber 31/1/934 çarçamba günü saat «14» te Galatada Alım, Satım komisyonuna müracaat leri. (243) Ç E KLER Londra NevYork Farii Milano Bnıksel Auoa CeDevre üolya Amsterdam Stokhoim Vıyana Madrit Berlm Varşova Bndapeşte Bbkreş Belgrat Yokohama Moskova Açıl, 682^5 0,745)358 12,0b W)142 3,401» 83,07^2 2,4448 65,5833 1,1771 15,9396 2,8420 4,3357 5,7347 1,9948 4,2162 3^706 80,1573 34^820 2,4529 1086,25 Kapanış 682,75 0,74925» 12,06 9,0094 3,4029 83,0722 2,4428 65J833 1,1770 lf>,9396 2,8465 4,3357 5,72!* 199İ3 4,2162 3,5706 80,1573 34^320 2,4529 1086,25 Alman mektebi müdürlüğünün bir mektuba Dün bu mesele hakkmda Alman l i sesi ve Ticaret mektebi müdürKiğün • den aldığımız mektybu aynenderce • diyoruz: Efendim, Muhterem «Cumhnriyet» in 1 5 / 1 / 1934 pazartesi günkü nüshasmda (baytar Mustafa Santur Beyın kızı tanas^nr ettirilivor) başlıeı altmda mektebîmizi alâkadar eden fıkralann arağidaki i zahata ?ore tavzih buyurulmasmı ri ca ederim: Mektebimız her hususta tamamî le lâyik olup tekmil idare ve tedrisatında dinle hiçbir münasebeti yok tur. Melctebimizin miidavimleri muhtelif dinlere mensup zevatın çocuklan olup bunlardan katolik^ protestan zümrelere mensup ebeveynlerin kendi istekieri ve ricalan uzerine mektebimiz din hususunda hiçbir maddî. manevî hususlara kanşmaksızın valnız bir yer göstermîştir. Burada haftanm muayyen guniînde isrivenlere katolik, orotestan rarjioleri taTafmdan dînî dersler verilmektedir. Eğer müsliiman veva mu sevi ve saire unsurlar dahi bu hususta müracaat etseydiler avni şekilde ola rak taleoTeri is'af edilirdi. Emel Santur Hanıma eelince: Bu talebe, protestan mezhebine salik o lan annesi M»dam Emîli, kocası Mus tafa Santur Efendiden aynldıktan takriben üç yıl sonra 1928 senf'nde kı zınî orotestan olduŞunu tasrih ile kayderrirmis ve kızinm terbiyesi tamamile sahsma ait bulundu«undan bahisle cocu§wnu din dersine devam ettîrmiş* Hr. Bu keyfiyet mektep kayitlerîle sabit bulunduğu cihetle idaremizi hiçbir suretle alâkadar etrrayeceğini arz ve hürmetlerimi teyit ederim efendim. sesleniyordu: Am».n biraz daha çabuk! *•• Kurunuulâ yadigârı kasabaya vâsıl olduklan zaman saat altıya yirmi vardı. tgzel biraz geride kalan ikinci otomobili beklemeden heme" yere atladi. Bu urun ve yorucu yolculuk hepsinin vücutlerini tursu haline getirmişti. Bayağı yorulmus lardı. Fakat dînlenmeğe vakit yoktu. Kasabada kalacak değillerdi. önlerinde ihtimal yaya yürüneeek uzun bir yol daha vardı. Polisler merakla tgzelin etrafına toplanmıslardı. Fakat o yapacaklan is hakkmda izahat vermek niyetinde değildi. Dikkatle etrafını göz den geçiriyordu. Yiton kasabası iki sıra dağlarm arasında çukurda kalmıstı. Bir ta • rafta sivri tepeii yüksek kayalıklar vardı. Buralarda ates yakarak tay Kırmızı Degirmen Mu'en RuJ da Bayramın birinci glinunden itibaren Bursa soyguncuları ft'rtnr? *r>l*it»A~n mabat £ onbasile ÂIî AŞavi nasıl şehit et • tikleri zikredilerek 4B0 nci maddenfn 2 neî, S inci, 7 nd, 9 uncu bentlerile bunlann luzumu muhakemelerîne ka • rar verfliyordu. Bu karar okunorken haydutlarm başlan. vüzleri, hareketleri, vazîyetleri sankî onlarîn bu cînayetlerie hiç alâka!arî yokmus hissmî veriyordo. Yalnrz haydutlarm elebasısı Piya deoğlu Mustafanm dizleri titriyor, bu havdut renkten renge jririyordu. Bunrfan sonra haydutiar sorguya ceküdi. Evvelâ Mustafa isticvap edildi. Bu haydut soyguna muanz olduğunu, nzakta durdathmu, cmavetleri kendisinin yapmadığmı soyledi. Dürerleri de betön kabahatleri, çetelermden hal* fîrar halinde bulunanlara vüklehnek saretîle ism icinden stynlmak ıstedOer. (Firar halinde bulonan eete efr* • dîndan Uzun Ahmet oğlu Osman Corahfıa yakalanmıs, Bursaya getirflmiş *.) Haydutlarin evvelki ifadeleri okun* mot, orada soylediklenle simdiki »oz!er! birbirmi tutmadığı işaret edflmis; fiaydutlar: O camân alchmîz başhnizda de> güd!. Evvelki ifadelerimizî kabul et meyîzî Demislerdîr. Âncafc «oygmda bulundııklanm, Buradan Mudanyaya, oradan tstanbula ghtSdermi, tstanbulda Topane hamattmda 3ri gece kaldıklannı, jandarmalardan aldıklari silâhlan bıcVı tahtasi içme yerlestirerek tstanDida götürdük lerihi, bir ktsrm tstanbuldan Adapazarma, bir Insnm da Samsuna kactiklanm ve orada yakalandtklarmı itiraf etmislerdir. Yalnız Piyade Mehmet nammdaki genç çocuk Mudanvadan kara yoh'le Adapazanna kachklarmı ve orada bir buçuk ay kaldıklannı söylemistir. Bunun üzerine sakilerm btr lnsmı kaza yolundan gittiklermi ve Bursaya bağh Ayazma kövü korucusunu kendilerinin oldürdüklerİnİ îtimf etmislerdV. bir kısmı ise deniz yolundan kaçtıklannı söylemîşierdir. Adapazanna geçen gruo orada bir soygun vaoıms ve Nuri Bey îsnvnde birisini öWürmÜ!«ler. bu vak'ayı takiben de kendî »rkadasla nndan Ademi öldürmüslerdir. Mustafa Bursa sovgununda kendîsinin kimseyi öldürmedipîni, üzerîndeki ta • bancanm kovanı, eSer hâdise mahal • linde buhmmuş ise idama razı olduğunu söylemistir. Haydutlardan Hüsevm tam bir kaHl tipindedir. Sehit ett^Ieri Alinm kendisme •vrrMuğ'mu inkâr etmîs, üze rmde ?örülen yarayı tevile eaİKimstar. Diğer maznunlarm da isticvabmdan sonra davacılar ve 27 kadar sah«t dinlenmişKr.Hepsi sovsrun hâdisesmi an • Iatmıs ve heosi şakileri teshis etmistv. Sadoelu Hüseyin ismind^kî haydu du bütün tahitler sröstermisler ve: tste Ali Ağa ile Hakkı onbasıyı öMüren budur! Demişlerdir. Bilhassa sehit AK Ağanm sehadeti sırasmda yanında bulunan 12 vasmdald o?Iu Hüseynm mahkeme ESHAM ş Bankası hâmil. 1$ Bankası nam. A. iıim. 60 o/o , !00 o/o Şirketihayriye Tramvay Terkos Rejl Aslan çimento BOHIOLD Nektar Açılı tSTİKRAZLAR Açılış 193,1 Türk borcn tahvilî I . . * *933* ftramlyeH istikrazı Isükrazı üahıll Şark şimendifen Düynnn Muv. Gümruk Saydı Mahı 27,25 Kapanış 2740 TAHVİLÂT Elektrik şirketi Tramvay . Tunel Rıhtım . Anadola ( Q Anadola ( 2 ; Anadolu (3) Anadoln Mıimessil DENiz KIZI EETALYA H. >« Kemani Sadi •^^••^•••^^•^^•^ vesaire 45 kuruştur. ' Doktor Dinleyeceksinız. Sabıkı gibi s at ikiye kadar müsaade alinmışrır. Büyülc şişe raki 175. Kücük şigerakt 100, duble bira S T ^ r i l ^ S 46,75 46,75 46,75 46,75 SAMt < «Ha'1 deki ifadesi çok acıkh olmustur. Hüseyin vak'ayı bütün acı tafsilâtile ve safiyane bir Iisanla anlatbktan sonra: Babama bes kişi birden kurşun sıkb, nmayet (Hüseyni göstererek) su adam babamm ağzına tabanca sıktı ve öldükten sonra da yedi kurşun daha sıktı... Pemistir. Muhakeme 23 kânunusani salıya kalmishr. süratle gidiyorlardı. Yalculuk Alpler arasına gelincî ye kadar oldukça iyi gitti. Fakat bundan sonra sürati kısmak lâzim geldi. Yol o kadar tehlikeli idi ki her an bir uçuruma yuvarlanmalan muhtemeldi. Yükesldikleri irtifa 8,000 kademi geçmisti. tgzelm yanmdaki şoför: Kestirme yolu terketmeliyiz, dedi. En uzun yol en temizdir O halde oradan gidelhn. ArabaİJT dağlar etrafında dola san yollarda mütemadiyen yükseli yollar, derken yeni kayahklı yo kuşlara tırmanmak için dik meyil • lerden asağı iniyorlardı. Manzara çok güzeldi. Fakat Hiç kimse bunun farkmda değildi. Gözler hep saatlerde idi. Saat 6 da« evvel Yiton* varmak kabil olacak mı idi? Saatine bakan her yolcu soföre Bevliye mütehassısı |Köprübaşında Eminör.ü han(l 1642)^ MEHMET ALİ BAKTERiYOLOJİ LABORATUVARı Umumî kan tahlilâtı, frensi nok' nazarından (Wasserman ve Kahn tea mülleri) kan lcüreyvatı sayılması Tifo ve ısıtma bastalıklan teşhi5i idrar, balgam. cerahat. kazurat ve su tahlilâtı, Oltra mikroskopt hususî asılar Istihzan. Kanda ı>e şeker. Klorür, Kollesterîn miktarlarınm tavini Divanvolu No 189 Tel 2098' I m> Dr. Horhoruni. Eminonü Valide kıratanesi vanında I MACERA ROMANl: 17 ((Kan izlerinı takin edinîz!)) tercüme eden: Ömer Fehmi lunmuştu. Bu vadi tam manasile kus uçmaz. kervan geçmez bir yerdi. Cenevre ile bu kurunu ulâdan kalma kasabayı bağlıyan yol inisli, yo kuslu dar bir yoldu. Bakımsız bıraktlmış ve zamanla bozulmustu. Hareket ed'ldi. fgzel önde giden arabada idi. Şoförün vanma otur • muştu. Dalgın duruyor, hic konuş muyordu. Yalnız yanlarından aksi istikamette bh araba geçince göz lerini açıyor, bütün dikkatile o araba nm içindeki yolcuları süzüyordu. Eğer otomobnier acemi soförle rm idaresinde bulunsa idi daha ilk dakikaiarda haşlarma mutlak bir felâket gelirdi. O kadar delice bir îngilfzceden Çaresiz ne derse yapacağız, dedi. Biz ona daha isin başında salâhiyeti kâmile verdik. Bu da bir ümit kapısıdır. Eh k'm bilir, belki... *** lgzel, polis müdiriyetinin kapı sinda polislerle otomobillerin so förlerini etrafına topladı. Gideceğimiz yer Yitondır, dedi. Yitonı belki bilirsiniz, Cenevreye 196 kilometre mesafesi olan küçük bir kasabadır. Oraya aksam saat altıya kadar behemehal vâsıl olmaIıyız. Bunun için otomobilleri olanca süratlerile süreceğiz.» Yiton kasabasi pek eskt bîr kababa idi. Derin bir vadide insa o yareye işaret vermek mümkün de ğildi. Mutlak kasabadan jrörülürdü. Diğer tarafa gelince dağların ya maci kesif ormanlıklarla kaplı idi. Bu ormanlar göz alabildiğine uzuyorlardı. tgzel karannı vermişti. Polislere yüzünü döndü. Cenevre ile Yiton arasındakî mesafeyi biîiyoruz, dedi. Saat altı buçukta Cenevreden uçacak bir tayyare buradan sekiz buçukta geçe cektir. AmerikaJı poli* müfettisi sustu. Adamlarını birer birer gözden ge çirdi. Sonra ilâve etti: Efendiler, ihtimal ben aldanıyorum. Belki tayyareye buradan işaret verilmez. Fakat tahmi nira doğru çıkarsa haydutları mutlak ele geçireceğiz. İraret bu haval'den verilirse tayyare kasayı yere atmadan evvel havada bir çeyrek saat kadar dairelcr resmedecek, sonra isini görerek Zürihe doğru yoluna devam edeeekrir. Biz şimdi altı grupa aynlacağız. Yelpaze şeklinde yayılarak ormana yükseleceğiz. Her grup tahminen 5,5 kilomefro kadar yol yürüyec?ktir. Bu mesafeyi aşınca durunuz ve tayyareyi bekleyiniz. Kabil olursa gökü daha » i görebilmeniz için a • çıklık bir yerde durunuz. Yahut a ğaçlara tırtnanmız. Eğer tayyar« darreler resmederek bu mıntakadan ay nlmıyorsa bu dairelerin merke7.ine doğru kosunuz. Orada haydutlardan. birine, yahut birkaçına rastlıyacaksınız. Bu suretle Kızılhat meselesi muvaffakiyetimizle nihayet bulmuş olacaktır. Tayyare burada durma yıp ta yoluna devam edecek olua ki bu ihtimal zayıftır mesele yok. HeDİmiz gene buraya döneceğiz. (Mabadi var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle