27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7umhuriyet SON TELGRAFLAB •tz Askı meydana çıkaran alet Kemal Cenap Bey «olamaz» divor Bir ecnebi heki mini, aşkı ölçere' meydana çıkarar bir alet yaptığı ya zılmıstı. Universite fizi yoloji profesörü doktor Kemal Ce nap Bey, bu hu susta mütaleasını soran bir muhpr ririmize demiş tir ki: Hevecan te ıwa' Ce av ~;^y sirile husule gelen fazla hareketleri ölçmek için fennî vesait vardır. « Fakat aşkı, böyle aletle tesbit etmek imkânsızdır. Binaenaleyh bu tarzda bir alet yapılamıyacağı kanaatindeyim.» Sar havzası ve Almanya Alman gazetelerinin Hitler tarafından söylenen nutuk hakkındaki mütaleaları Berîm 29 (A.A.) Başvekil HitIer tarafmdan pazar günü söylenen nutuktan bahseden «Correspondance diplomatique et politique» şunları yazıyor: «Başvekil, sadece Fransızların statükonun muhafaza edileceğine dair olan hayallerine değil fakat son günlerde bir Fransız gazetesinin cîddiye benzer bir eda ile münakaşa etmîş olduğu bir hurafeye de nihayet vermiş oldu. Bu hırafe, Almanyanın doğrudan doğruya Fransa ile bir uzlaşma yaparak 1935 te reyiâma müracaat etmekten çekinmek istemesidir. Başvekil tiyasi kararlaria iktısadî yaklaşma arasındaki ayrılış çizgisini açıkça çizdi. Sar halkının istikbalini tayin hususunda münakaşa götürmez hakkını söylüyerek Almanya tarafmdan bir ferağat ola • mıyaeağım kaydetti.» Kiiçük rnemurlara ait tayinler tasdik edildi, büyük memurlar kadrosu da son şeklini aldı İstanbulun yeni malî teşkilât kadrosuna dahil ufak memurlarm tayinleri dün Vilâyetçe tasd'k edilmiş,tir. Büyük memurlar kadrosu ise şu şekli almıştır: Murakıplar: Sabık vali Rasrt, sabık Defterdar Mustafa, Devlet Demiryollan muhasebe müdürü Kâzım Bey Ier. Muhakemat müdürü: tstnail Sıtkı Bey. Emlâk müdürü: Maliye Vekâletî Emlâki MUliye müdür muavini Münir Bey. Pul müdürü: Hariciye muhase • becsi Abdülkadir Bey. Darphane müdürü: tpkaen Fuat Bey. Tahkik müdürleri: tstanbula Adana Defterdarı Talât, Beyoğluna Samsun Defterdan Zeynelâbidin, Usküdara Defterdarlık varidat mü dürü Amir Beyler. Tahsil müdürleri: tstanbula Ankara Defterdan Salim, Beyoğluna sabık defterdar Ali Rıza, Usküdar merkez muhasebedsi Sefik Beyler. Tahsil muavinleri: tstanbula tzmir müstahkem mevki muhasebe • cis! Şefik, Beyoğluna (derdesti tayin) Usküdara (derdesti tayin). Tabakkuk muavinleri: Henüz tayin edilmenüştir. Malmüdürlüklerî: Beyoğlu (Mehmet Ali), Eminönü (tbrahim), Besiktas (Cevdet), Kadıköy (Tevfik), Usküdar (Cemal), Fatih (Ragıp) Beyler. Fatih Mahnüdürlügünde ikracl Mahnüdürü Mazhar Bey Galatasaray Tahsil Basmemurluğuna tayin edilmiştir. Tahsil ve tahakkuk subeleri: Yeni teskilâta nazaran 40 tahsil ve 40 tahakkuk çubesi kalacaktır. Bun • lann lüzumu kadar başmemuru ve müteaddit tahsil, tahakkuk ve tebliğ memurlar olacaktır. Bunlardan maada Maliye VekâletS tarafmdan tayin edilen 50 tahakkuk müfettişi vardır. Kadroda 20 tahsil müfettişi de mevcuttur. Maliye müfettişleri: Maliye müfettişleri İstanbulun tahsil ve ta • hakkuk islerile meşgul olacaklarından bunlarm maiyyetmde yüksek tahsil görmüş 20 tetkik memuru bulunacaktrr. Yeni kadroya göre açıkta kala • caklaraı miktan malum değildir. Her halde üç ilâ dört yüz memu • run açıkta kalması muhtemeldir. Bunlar taşradaki memunyeltere yerleştirileceklerdir. Defterdarlık kadrosu İHEM NALINA MIH1NA Haçlı ruhu varmı, yok mu? müdürü Sadık Beyler tstanbul ta hakkuk haşmüdürlüklerine, Ada pazan Malmüdürü Hasan Fehmi, Ziraat Vekâleti muhasebe mümeyyüzi Ali, Millî Emlâk mümeyyizi Remzi Beyler Istanbul tahsil me murluklanna, Divanı muhasebat murakıplanndan tsmail Hakkı, Mardin Defterdan Fuat Beyler îstanbul tahsil müdür muavinliklerine, tzmir müstahkem mevki muha: sebec si Şefik Bey tstanbul muha sebeciliğine, Defterdarlık muhase be müdürü Vahit Bey tstanbul Vilâyeti pul satış muhasebeciliğine, Darphane muhasebecisi Şemsettin Bey, Beyoğlu tahsil müfettişliğine, Manisa Defterd'an Şevki Bey, Beyoğlu tahakkuk basmemurluğuna, Beykoz Malmüdürü Seyfettin Bey Usküdar mmtakası tahsil basmemurluğuna, Varidatı umumiye mü•ineyyizlerinden Halit Bey tstanbul tahakkuk basmemurluğuna tayin edilmislerdür. I Mısırlı misafirler dün gittiler Musolini Dolf üs anlasması Misafirlerin Ajansa gön Romen gazeteleri neler derdikleri mektup yazıyorlar? Istanbul 29 (A.A.) Bir müddettenbcri şehrimizde bulunan Mı«ır gazetecileri ve doktorlan, memleketlerine donmek iizere busrün îstanbuldan hareket etmişlerdi. Bu heyet, hareketinden evvel Anadolu Ajansma su mektubu göndermiştir: «Yüreklerimiz en hoş ve tatlı duygular, hafızalarnnız en »iirekli hatıralarla dolu olarak genç, gayretli ve kahraman Türkiye Cumhuriyeti topraklarmdan aynlmak ü • zere bulunduğumuz şu sırada seyahatimiz müddetümce her yerde gördüğümüz çok samimî ve çok kar desçe kabul tarzmdan dolayı Türk milletinde v« Türk yüksek memur ianna derin minnet duygulanmızı fcild&rmeği bir vecibe addederiz. Rahattmızı temin etmek, gezinti ve ziyaretlerimizi kolaylastırmak ve çok ho* bir surette vakit geeirmemize imkân hazırlamak için elle • rinden geldiği derecede çahşıp uğraşan ve bu husuata yorulmak bilmez gayretler sarfeden Türk Tıp cemiyetme, Türk matbuat cemiyetin« ve Turing kulübe bilhassa de • rin tesekkürlerimizi iblâğ ederiz. Hakkımızda gösterilen muhab • bet tezahürleri ve nezaketli ihti • mamlar bizi pek çok mütehassis etmiştir. Bu dostluk tezahürlerini yeRİ Türkiye ile Mısır arasmda mevcut münasebetlerîn gittikçe daha dostça ve daha kardeşçe bir hal aldığını gösteren temmat mahiyetinde görmekten hususî bir zevk duyuyoruz.> Bu mekup, dokor Ali tbrahim Masa, Dr. Süleyman Azmi, Dr. Chorbagi, Dr. Chucha, Dr. Halil Abdülhalik Beylerin, gazeteciler • den Asil Sekali, Ahmet El. Savi, Fuat Sarruf, Mehmet Hamza. Leon Cohen ve Edgar Gallad Beylerin imzalannı ta*ımaktadır. Bükreş 29 (A.A.) Bükreste çıkan Curentul gazetesi diyor kî: «M. Musot'ni ile M. Dolfüs ara smda elde edilen anlasma sulhun temel taşı mahiyetindedir. Merkezî Avrupaya yeni bir nizam vermek maksadmı gözeten siyaset ancak kuvvet ve bu kuvvetin verdiği hakka sahip olduğunu ispat eden bir adatn tarafmdan başanlabilir. Bu adam. Muso'ininin ta kendisidir.» Aimanyaisviçre ve AlmanyaBelçika hududunda hâd seler Berne 29 (A.A.) tsviçre ajansınm bildirdiğine göre üç Alman polisi Roussende Schaffuouse civarında tsviçre arazisinde Çek tebaasındân birisini tevkif etmişlerdir. Tahkikat açılmıştır. Liege 29 (A.A.) Belga ajansi Belçika • Alman hududunda birçok hâdiseler kaydediyor: Moremet jandarmaları Belçika topraklarında yolunu şaşırdığını göyIiyen bir Hitlerci süvariyi hududa kadar götürmüştür, Beş Hitlerci Renlanda kadar gi • derek halk a hakaret etmişlerdir. Bir jandarmayı aır surette yaralamıs olan bir hitlerci tevkif edil • miştir. 'yanantn Türklerden kurtulu « su, münasebetile bütün katolik Avrupanm bayram yapmasım, bu asra yarasmryan bir Ehlisalip hare. keti addehniştim. Bu yanlanma, Beyoğ< hjnda fransızca intişar eden «Stambut» yani «tstanbul» gazetesinde S. T. G. imzasile iki sütun dolusu bir cevap çıkh. Muharrir ba cevabmda hulâsaten şoyle divor: Millî zaferleri kutlulamak, hiçbir mit. let için. taassup alâmeti degiHİT. Bazı harpler ve ban zafeTİer, dünyanın çeh« reaİTii değistirmiştrr. Hiçbir millet, w tanın seTefi demek olan bu zafeTİerf tes'ittpn vazseçmek hakkını Haîz olâ * maz. lkinci Muradm 1444 te Varnada Lehler, Macarlar. Valaklar ve »aireden mOrekkep muttefilcin ordusuna karşî karandıŞı zafer, bir millet içm umrtul • maz rafeTlerden birîdir. Varna aaferfnl tes'it Türklerîn en böyiik hakktdtr ve bundan Lehlerle MacaTİarm mü*ehayyî Muharrir, sonra misalleri taaddöt et» tîrivor: Avrupalılann Allahın belâsı dedikleri Attilântn Macarlar tarafmdan kendi kanlarmdan t;elmis bir kahraman olarak tariz ve tekrimine Avrupa sas madı ve kırmadı, diyor. Charles Martel (Sarl Martel) m Poitiers (PoityeV de Endulus Araplarma karsi kazandığî zaferi, talebeierme anlatan lâik Fran sıı müverrihlermnı, Araplara karşî, hiçbir taassup duvmadiklarmı sovlu a yor. (Orasmı Allah bilir). Muanzım, nöıayet Naoolyonun zaferlerile Vatier. lonun tes'idini hiçbir milletin taasksup hareketi telâkki etmediğini soyluyor. Sonra, Varna ve tstanbulun zaph gr* bi zaferleri Türkler tes'it ederlerse kim» senin kızmağa hakkı olmaz. Nitekim «DunJuDinar» zaferinm tes'idine Yu * nanlılar hiç seslerini çıkannıyorlar; diyip kesiyor. ~ brfMt JJnlrTı fakatjEÜçak.bİLmfflalâ*a v» bit kajem ki onu meydana ko» M des£air. Evvelâ, ben Fransiz gazetelernd^, Âlmanlann, kendilerine karn kazan dıklan eski zaferlerm tes'idi münase • betSe Ahnanvanm dainm harp !stiyen bir millet oldugura daîr yüzlerce «tddetK makale okudum. Fransız matbu • «h ba safer bayramTanm umuraiyetfe Afcnanvanm harpeufaguna. intikam aL mak mrsfle yandıgma mtsal olarak gö*. (erirler. O yflznfln, beııîıııflfibı,5. i. G. diye imza atan za* ta elbette okumus ve belki kendni de vazmntır. Bu gibi zafer bayramltn, Almanya tarafmdan Fransaya fearşı yapıbnca fena ohf> yor da. Avustuyra ve onunla beraber bütün katohk Avrupa Tnrklere karşi yaomca ryi mı oJoyorT Muharririn vapbgı mngalâtâ şödur! Biz. herhangi bir mtDetin mfllî zaferml tes'it etmesine ahnmfyoroz, bizi mü * tessir eden sey, bütün katolik Avru * panm ve hatta lâik Fransanîn bu baty • rama Istirakidir. Avusturvahlar, koca fcnperatorlıüarın*n nflrcalanmasma a§Iryacaklan yerde, dünkü silâh arka * dasIığnM onutup, 250 tcn* evvel TürlcTerîn Viyanayi alamavKma sevinirlerse biz, btma, sadece guler, jrecerfe. Fakat Vivanamn kurtuiustı bv Avusturva mü lî bavrana seklinden çıkarnk. bütün katolik âleminrn bayramı sekMnî almca, bn hareketi, elbette dinî bir taassup telâkki ederiz. ' Avrupalılar, ekserîva, r*îr Turk'^î taassuola rtham ederlerdi. Fakat gö • ruvoroz ki onlar paoaz kaftanmî strt Tarînda" eıkanp ruhfarma grydirmîs.' lerdir. öyle ohnasavdı, Vrvânanm kurtu 1 » bavrarmm butün kaifeolSderin î»Hrakîle kiliselerde tes'ide lcalkvmazlardj AvroDada eski hach ruhu, muhtelif vesüekrle Türklere karşî s k sık avakTnndmlır; hem de bütün taassubu ile... Biz, bunu ı>ek yakm misallerile, Balkan harbinde, Urnirmî Harote ve mutareke •enelermde gördük. Bu defs da, A v usluryahlar, bans su meşrutıyetîn flânı akabmde BosnaHerseği ilhak ve gene BosnaHersek vuzunden şundS iraga dönen Nemcelular, Viyanaya bîrkaç bm mutaassıp seyyah ceJbetmek gibi hasis bir mak»atîa Türkiye ve Türkler aleyhinde, n«nevî bir haçlı seferi tertî| ediyor ve katolik alemimn taassubuna mahmuzlayıp şahlandnryorlar. tstanbulda çıkan Fransız gazetesî . ntn görmediği ve görmek istemediği nokta budur. Teşkilât komisyonunda bir hâdite Yeni kadronun tanzrmine memur edilen ve kadroda Usküdar tahakkuk müdürlügüne tayin edilmiş olan merkez muhasebecisi Şefik Bey dun Defterdarhk binasında ça • lısmakta iken fazla mesaîden ve müracaat]erin çokluğundan bunalmış, üzerine fenahk gelmiştir. Şefik Bey hemen otomobil ile Gureba hastanesine nakledilmiştir. Ankara 29 Karasu Malmüdürü Ali, Maarif Vekâleti muhasebe mümeyyizlerindln Azmi, Amasya merkez müdürü Necmettin, Tosya Malmüdürü Abdurrahman, Mersin merkez malmüdürü Abdullah, Gaziantep merkez malmüdürü Sezai, Taşköprü Malmüdürü Hamdi, Haymana malmüdürü thsan tsmail, Tavsanlı Malmüdürü Şemsettin, Yaban» abat Malmüdürü Şevki, Maliye Vekâleti takip teftiş memurlanndan Necip Sadi, Sabri, Cemil, Hüseyin trfan, Tasfiye kaleminden Cemal, Ka • vanin mudürlüğünden Nihat Mn • zaffer, Abdullah Cevdet, tlhami, Bütçe mudürlüğünden Abdülkadir, Hesabat mudürlüğünden thsan, Hayri, Mehmet Cemal, merkez muhasebeciUğinden Muhittm, Osman, Nuri, levazım mudürlüğünden Hu • lusi, memurin mudürlüğünden 1» • maü, varidatı amumâyeden Muata • fa, Ankara Varidatı umumiyedeıt Mücteba, Ankara Defterdarlığın dan muamele vergisi memuru tbra • hrnı Hakkı, Hava muhasebe»! tetkik memurlamndan Rasün, Millî Müdafaa muha#ebe»inden HOanet, Ma • Kye muhasebesinden Cemal, Yahya tzzetin Beyler tstanbul Maliye te* kilâtma tayin edilmî»lerdir. V ifâyet tekaöt sandıkları Ankara 29 (Telefonla) Vilâyet hususî idareleri tekaüt sandığı nizam • namesi hazırlanarak bugünkü Resmî Ceridede neşredilmiştir. Sandık, teşki. lâta ait diğer hasrhklar ikmal edilerek yakmda tesis oltmacaktır. Ray otobösleri Ankara 29 Ray otobüsleri İS güne kadar gelecektir. Bunlar için yeni bir tarife haztrlanmaktadır. Halk bunlarla otobüs fiatına se • yahat edebileeektir. Panamada Amerika aleyhtarlığı Panama 29 (A.A.) Associated Pressin haber verdiğine göre Standard Herald, bütün Panama vatandaşlarınm Amerikamn kanal civarında geniş bir hükumet salâhiyetile yaptığı işler dolayısile derin bir infial içinde olduklannı bildirmektedir. Bu gazete, Panama tarafmdan Amerikaya verilen imtiyaz haklarının Amerikaya kanalin ticarî bir surette istisman inhisarım ve Panama Cumhuriyetini kâra iştirak ettirmemek hakkını vermediğini yazmak • tadır. izmir 9 eylul panayırı çok güzel olacak tzmir 29 (A.A.) İzmir 9 ey lul panayırı 9 eylul tzmir kurtuluş bayramıaı müteakip açılacaktır. Panayır •ahasındaki paviyon mşaab ve methal bitmiştîr. Memleketm muhtelif yerlerinden gelen tüccar, panayırın inşaatı ve vaziyetini ü nvdin fevkmde güzel bulmakta dırlar. Paviyonlann beste dördü kira lanımştır. Panayıra istirak etmek veya ziyaret için gelmek istiyenler bulunduklan yerin !lrh*at ve Ta • sarruf cemiyetine veya Ticaret Odasma müracaat ederek panayir içm tzmire gelmek istediklerini söyleyince kendilerine derhal vesâca verilecektir. Vegikanın ibrazı üze rine Deniz Işleri tşletme müdürlüğu bütün hatlarda yolculara yüzde 30, eşya %50, Devlet Demiryollan yolculara %40, 250 kiloya kadar eşyaya %50, Şark Demiryollannda yolculara %40, avdette eşya mec canen nakledilecektir. tzmir, Kasaba ve Aydm Demiryollannda yol culara ve eşyaya %50 tenzilât ya pılacaktır. Btmdan maada bu iki kumpanya takriben %80 tenzilâttı ve üçer gün devam etmek üzere ikâ tenezzüh katarı tahrik edecekt'r Faz la tafsilât için bulunan şimendifer ve Deniz tşletme müdürlüğü Seyrisefam acenftalarma güzel tzmirm bu seneki kurtulnş bayrammm emsal • «tz tezahüra<hna yüz binlerce halk iftirak edecektir. 9 eylul panayırı nın açıbnası müna«ebeıtile en az yarım mHyon vatandaşın Izmiri ziyaret edeceğme muahabkak gö zile bakılıyor. Eski ingiliz Hariciye Nazırı öldü Londra 29 (A.A.) Morthumberlaud kontluğunda Falledondaki evinde ağır surette hasta bulunan ve uzun müddettenberi gözlerinden muztarip olan Vikont Grey, öl müşiir. 1905 ten 1916 senesme kadar tngikere Hariciye Nazırlığında bu • lunmuş olan Lort Grey, tngiltere tarafmdan Almanyaya harp ilânın • dan biraz önce Avam Kamarasın • da tngiliz siyaseti hakkinda yap>tığı meşhur beyanatile tamnmıştı. • Yeni tayinler Divanı muhasebat murakıplanndan Ragıp Bey tstanbul mmtakası tahsil müfettjşliğine, Diyarbekir Defterdan Nâzun, Konya merkez Spor işlerine yeni bir istikamet veriliyor Birtnci tahîfeden mabat teşkilâtının çok dağinık, kâfi derecede yüksek tekniksiyenlerden mahrum bir halde buhınduğu görülmüş, bu vaziyetin ancak devletîn müdahalesi ve sıkı tedbirlerile düzeltilebileceği anlaşılmıştır. Nizamettin Bey, raporunu Vekâlete tevdi etmeden bu hususta izahat vermek istemiyerek kısaca de • miştir ki: « Eğer hükumet, gerek fırka memleketm beden terbiyesi ve spor teşekkülermi daha faideli ve derlitoDİu bir hale koymağa çok ehemmiyet vermektedirler. Bunun için bütün bu teşekkülle • rin bir elden idaresi ve disipltne riayet edilmesi zaruridh*. Vekâlet, memleket dahilinde tetkikat yap • tirarak vaziyetin ulahı çarelerini tesbit etmekle beraber bu mevzu üze rinde fırka kâtibi utnumisi Recep Ne dersm yahu?.. Hiç lâkırdı etmiyorsun! Yoksa fena îçerledin mi?.. Nafiz Bey bir tramvay bekleme yerinde durarak: Ben hemen bir tramvaya at layım, dedi, vapuru kaçıracağım .. Senin anlattığın şeyleri biliyorum. Dün haberini aldım. Cuma günü bana geleceksin ya, bol bol konuşu ruz. Fakat anan karı seni atlatmış. Ne gibi yahu? Basından savmis. Çünkü on lar, kan koca, bir iki güne kadar Avrupaya gidiyoTİannış. Salih, şaşkırelığından, yanıbaşın • da duran tramvay direği gibi katı » laştı ve olduğu yere saplandı. Başına kan çıkmısh. Ne diyorsun be? diye bağır dı. Kirişd kıraoaklar ha?. Vay hinoğlu hinler vay... Beni altmrç altıya bağladılar desene... Evet. Nafiz Bey başka bir sey söyle • tniyerek Hk gelen tramavaya atlave Hasan Cemil Beylerin geçen se • neki Avrupa seyahatlermde yaptıklan tetkikattan da istifade edile cektir. Recep, Bey Almanyada iken büyük beden terbiyesi mütehassısı Dr. Karl Dim ile görüşmüştür. Bu mütehassis eylul içinde memleketimize gelecek ve kendistnm mütalealan aiınacaktır.> Diğer taraftan öğrendiğimze göre, muhtelif kollardan bu isleri ıslah etmek üzere yapılan tetkikleri birlestirek ve nihaî kararlan vermek maksadile Ankarada Fırka Umuıtıi kâtibi Recep Beyin riyasetînde Maarîf, Sıhhat Vekâletlerile spor teşekkülleri ve Halkevleri mümes sillerfnden mürekkep büyük bir komisyon toplanacak, beden terbtyesfve spor işlerine yeni bir istîkamet vermek içm cezrî surette çalışıla caktır. dı. Salih yerinden hâlft kunıldıya • mıyordu. Kafasına öyle bir öfke yapıştı ki bîrden »ıçradı ve yanı • başmda duran ihtiyar bir kadına farkında olmadan müthis bîr omuz vurdukan sonra kalabalıgı yararak, Fofoyu bıraktiğı sinemanın önüne doğru kosmağa basladı. Kadın orada idi ve etrafma ba • kıyor, Salihi anyordu. Serseri onu kolundan çekti: AfnHastna, buradayım, dedi, vüni, bevnim ?tıyor, fena içerle dim, yürü, iki kadeh çekmezsem aklım başıma gelmiyecek .. Ben gelmisim çabuk .. Ne kızarsın bana... Beklemîsim seni burada... Sus ulan, kart muşmula... Sana kızmadım... Kendini adam ye rine mi koyuyorsun? Benim içerlediğim şey başka... (Mabadi var) Kâzım Paşa Bursada Gemlik, 29 (Hususi) Mecli* Re!si Kâzım Paşa Hazretleri Yalovadan Bursaya geçerlerken kasabamıza uğ radılar. Kendilerini karftüamak için VaK Abidin, meb'uslardan Refet, E mm Fikri, Rüştu, Hayrettın, Vilâyet Fırka reisi Sadi 3e/ier b«raya geldiler. Kâzım Paşa Hazretleri Bdediyede hasbıhallerde bulundular. Bu arada z e y tincilik meselesi de mevzuu bahsoldu. Mecli» Reisimiz Gemlik Belediyesinin faaliyetini takdir ettiler. Kâzım Paşa Hazretleri halkın alkışlan arasmda Bursaya hareket ettiler. Süleyman Bursa, 29 (Hususî) Kâzım Paşa Hazretleri Yalovadan şehrimize geldi. Ier. Merasimle karşılandılar. Bir rilşvet davası Riisvet almakla maznun Kocaeli vilâyetinin Tatar thsaniye mıntakası inhisar memuru Raşit Efendi ile riişvet vermekle maznun ayni nuntaka kaçak. çılanndan Hiiseyin haklanndaki muhakeme dün thtkas mahkemesince intaç olunmuştur. Bunlardan Raşit Efendi bir se • ne dört ay on bes gün hapis ve 133 lira para, Hiiseyin de sekiz ay hapis 66 lira para cezasma mahkum edilmişkrdir. Tevfik Rüştü Bey Ankarada Ankara 29 (Telefonla) Han'ciye Vekfli Tevfik Rüştü Bey geldi. tstas • yonda karşılandı. Şehremaneti Mezat idaresi Miicev • her kısmı Başmemuru Nami Bey arkadaşımızın kiicük kızı Narin müptelâ oL duğu hastalıktan kurtulamamış ve dün gece vefat etmiştir. Kederli ailesine sabırlar dileriz. durmuş, can sıkmtısile ona bakhktan sonra hızla yürümeğe başla • mışrtı. Yanında gelen serseriye: Aman, dedi, beni lâkırdıya tutma, vapuru kaçnuun. Bugün sekiz kırk beşten sonra yok. Yok be .. Kaçırmazsm, telâş etme .. Ben de seninle beraber kosanm .. Söylryeceklerim var sana... Nafiz Bey paltosunun cebine elini atarak bir avuç bozuk para çı • kardı: Haydi, bunlan al da git! dedi. Salih onun avcunu iterek: tstemem yahu! dedi, sana keskül mü uzattık? Hemen keseye davranıyorsun. Elhamdülillâh bugün mangize ihtiyacımız yok. Baska sey konuşacağım seninle... Nedir, çabuk söyle! İkisi de koşarak yürüyorlardı. Salih annesini ziyaretinin bütün taf • »ilâtını anlattı, yalmz ondan aldığı paranın miktarmı gizledi. Fakat Nafiz Bey bu hikâyeye hiç aldırış eder gibi değildi. Salih bağırdu i R T i H AL Tefrtkat 33 SERVER BEDl Sabahsız Geceler Madam Roza dısan çıktıkan sonra beklemeğe hiç tahammülü ol mıyan Salih, Fofoyu sıkboğaz etti, acele giydirdi ve hemen sokağa fırladılar. Caddeye çıkmca Fofo bağmnifti: Dur vire Salih . Ben gidezeğim eve... Gelezeğim simdi .. Unutmus ben cora.plara lâstik koy • maya... Fofonun eorapları düşüyordu. Salih cadde ortasında kannın omzuna bir ımısta savurdtı: Yürü ulan saloz! diye ba • ğırdı, ben şimdi seni bekleyemem... Fakat Fofo bir sinemanın kapici kenanndaki taşa bir ayağıai koy muş, çoraplarmı çekiyor, düzelti yordu: Olmaz l>5yle, dedî, düsezek bunlar... Ayaklanm üsüyezek... Ben gelir simdi... Simdi... Fofo yaltaklandh ve Salihten izm kupararak çıkhklan sokağa doğru sekti. Serseri orada durdu ve sinema resünlerine bakarak vakit geçirdi. Cam rakı içmeği o kadar çekiyor • du ki Fofo biraz daha gecikecek olursa onu beklememeği akhndan geçiriyordu. Sinema bosandı. Halk oluk gibi caddeye akarken Salih te bir ke • nara çekilerek sinema ahalisini seyre dalmıstı. Birdenbire yerinden •ıçradı ve halk arasında gözüne ilişen Nafiz Beye doğru atıldı Vay, babafendi, merhaba! bağırdu Nafiz Bey, Salih! gSrünce bira» Cumhuriyet Abone J T ü r k i y e n şeraiti» w Nüshası 5 Kuruştur Senelik 1400 Kr. 1700 Kr. Altı aylık 750 1450 Üç aylık 400 80Q Bir aylık 150 yoktur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle