Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
?5Temmu* 1933 'Cttmhuriyet Hititler ve Hitit * medeniyeti Son zamanlarda birçok âlimler geçmiş medeniyetlerin yollartm aydtnlatacak olan Hitit kitabelerini halletmek için çalışmağa başlamışlardtr. Bunlardan bir kısmı şimdiden Anadolu Türkle rinin Hitit ahfadmdan olduğn neticesine vardıklarını sb'ylüyorlar. Mısır seferleri Eroinciler Rodosa da uğratılması Dünkü muhakemede kaiçin yapılan tetkikat .! bahati birbirlerine attılar Devlet Denizyollan İşletme îdaresi tarafmdan bir taraftan İskenderiye se . ferleri üzerinde tecrübelere devam e . dilirken diğer taraftan vapurlanmızı Rodosa da uğratmak fikri üzerinde tetkikatta bulunulmaktadu*. Mülga Seyrisefain idaresi zamanında da vapurlanmızın Rodosa uğramalan meselesi düşünülmüş, fakat gümrük idaresile muayene usullerinde çıkan müş külâttan dolayı bflâhare bu fikirden vaz geçilmesine zaruret hasıl olmuştu. Bu gümrük müskülâtı şu noktadan ileri geliyordu: Gümrük idaresi İskenderiyeden gelen vapurlarm İzmirden aldıkları eşyalan da ecnebi memleketten geliyormuş gibi telâkki ederek muayeneye tâbi tutmak is. tiyordu. Halbuki bu dahilî emtianın mahreç limanı olan İstanbulda tekrar muayeneye tâbi tutulması fuzuli bir zah. met olarak görülüyordu. Rodosa uğrıyan vapurlar için de ayni müskülât mevzuu bahsolmaktadır. Çünkü Rodostan kalkarak tstanbula gelecek olan bir vapur takriben 12 kadar Türk iskelesine uğrıyacaktır. Güm • rük idaresinin noktai nazanna göre bo iskelelerden alınan raalların da ayrı ayrı muayenesi lâzımdır. Gümrük bu müs. külâtın kalkması için İskenderiye ve Ro. dos gibi ecnebi lhnanlanna uğnyacak olan vapurların bu limanlarla, Türk limanlarından alacaklan malları ayn ayn ambarlarda mühürlü olarak hıfzedil mesi usulünü tavsiye etmiştir. Fakat tatbik kabiliyeti ohnadığı için bu şekil de vaziyeti halle kâfi gelmemiştir. Şimdi Devlet Denizyollan işletmesi ile gümrük idaresi arasmda bu hususta müzakerelere devam edilmektedir. Denizyollan idaresi İskenderiyeden dö necek vapurlarm İzmirde muayenekrini, tstanbul muayene müşkülâtmın kaldı . nlmasım istemektedir. Rodos seferleri için de bu şekle yakın bir hal tarzı dü . şünülmektedir. Erom kuüanmak ve satmakla mas . nun ve mevkuf tStüncü tranh Kasım, Rusyah tbrahim ve kahved Halfl ile şimdi Bakrrkoy emrazı akliye hasta • nesinde tedavi ahmda buhman maz . nun bahriye matbaası makinistlermden 19 yaşmda Tevfiğin muhakemelerine dön ikinei ceza mahkemesmde başlannvşhr. Dava evrakma nazaran hâdise şoyle cereyan etmiştir: Tevfik, matbaada erom kullanırken yakalanmış ve bu zehiri Kasımdan aldığrm söylemiş . Hr. Bunun üzerine curmü meşhut yapılarak Kasımm erom sattığı tesbit edilmiştir. Bundan sonra Kasımm eromleri nerelerden tedarib ettiği araştmlmış, Rus . yalı tbrahim ve Halflm de işte alâka1 lan gene cfirmö meşhut yolile anla şılmışhr. Ancak, bu işte meydana çıka. nlanlarm son vasrtası olan Halil ero mleri kendisme Yervant ismmde bi . rmin verdiğini iddia etmesi üzerine yapılan tahkikat neticesiz kalmış, Yervant bu'unamamışhr. Dünkü celsede maznunlar, birbhrlerine atfi cürünı ederek sadece tedarik ettikleri eroini kullandıklarmt, satmak. la alâkadar olmadıklarmı iddia etmişIerdh*. tşm garibi yakalanmcıya kadar yekdiğerlerile pek dost olan maznunlar, simdi hep birbirlerinin düsmanı olduk. larmdan, gareı tesirile iftiraya uğra dıklarmdan bahsetmişlerdir. Maznun tbrahim, Kasımm bir kadm meselesi yüzünden bu oyımu oynadığu m, kadmm samün arasmda buhmdu ğmu iddia etmîş, fakat ismmi bir türlu hatırhyamamıştır. Maznunlar, mahkemede inkâr yoluna sapmalan üıerine zabıtadaki hiraf . lan okunmuş, fakat maznunlar, bu ik • rarlan dayak ve tazyik ahmda yaptık. lannı ve hakikate tevahık etmediğini iddia etmislerdir. Mahkeme heyeti, mazmm Tevfiğin aklî vaziyeti, celbine müsaH olup cl madığmm Bakırköy hastanesinden sorulmasma ve zabıt varakalarmda im. zalan olan polislerm şahH sıfatile celbine karar vererek muhakemeyi baş . ka güne bıraknnşlır. Orbefellodan Sîkago Yazan : Jeneral Balbo Eski Anadolu medeniyetini tetkik yepyenı bir zihniyet ve hakikatin naah. sulüdür. Akdeniz medeniyetile Ana . dolu medeniyeti arasındaki benzerlikler bugiin ilim âiemmin nazan dikkatini ehemmiyetle üzerlerine çekmektedirler. Bu medeniyetin izlerini tamamile ay dınlatmak için herşeyden önce Hitit hiyerogliflerinin okunması icap etmektedir. Çünkü Anadoluda yüksek bir medeniyet kurmuş olan Hititlerin millî yazılan olan bu hiyeroğliflerin okun man birçok hakikatlerin anlaşdmasına sebep olacaktır. «Hitit» adı Arkeoioji edebiyatında ancak elli senedenberi kullanılmak . tadır tlim Hitit flmi demek olan Hito . toloji hakkmda bugün son sözünü söylemekten daha çok uzaktadır. Bu milletin tarih ve medeniyetini aydınlatmak icin çalısanlar arasmda tngiliz âlimle rinden Pro. Sayce ile Thomson, AI • manlardan Frank ile Forrer, Prof. E. Unger ve Dr. Bossert, Hamburg Cni. versitesi profesörlerinden ttalyan Me. riggi ve «Hitit memleketleri» diye kıymetli bir eser yazan John Garstangn, Çek âlimlerinden Horznynin ifimlerini sayabiliriz. Hitit yazılarmın deşifre (dechiffrer) edilmesi için başlıyan çalumalann ilk neticesi ancak 1908 senesmde elde edilebilmiştir. Hattusaş (Boğazkoy) ismmi ilim âlemi aşağı vukan yirmi sene evvel öğ • renebilmistir. Bundan evvel Hitit it . mile buyük Kral (Hattuşfliş III) ve Mı. sn Firavunu (Ramses II) arasmda Milâttan takriben 1300 sene evvel bir dostluk muahedesmm aktedilmiş ol • duğu Mıstr kitabelerinden anlaşılmış • h. Bu milletin ismi Mısır hiyeroglifle • rinde olduğu gibi Hitit hiyeroğliflerinde de sait harfler bulunmadığı için Heta . Khta şeklinde okunuyordu. Heta kelimesine nazaran Fran»zlar bu millete Heteen demişlerdi. Şimdi ise Hittites divorlar. İnsrtlizler Hfttayt, Almanlar eski telâffıra ve yazılış tar . zmı muhafaza ederek Hethit, Türkler ise Eti demektedirler. Yahudi' metinlerinde de 'Hititlere Khittime» denildiğmi görmekteyiz. (Boğâzköy) hafriyatında elde edi • len çivi yazısı (Cuneforme) una göre Hititlerin kendi kendüerine Hatti de • dikleri anlasılmaktadır. Boğazköyü hafriyatında çıkan çivi yazısile yazümış tabletiere (pişmiş toprak levha) nazaran ki bn tabletlerin sayısı on bini geçer. Hititlerin Sumer ve Akkad tabletlerinde de göröldügü ö . zere muhtelif lehcelerle konuştukları neticesine varmaktayız ki bunları şu şekilde tasnif edebiliriz: 1 Eski Hint luant (Sansknt) 2 Proto Hatti 3 Hettit Eti 4 Luvî <luvt* 5 Khurri Hurri En son abidelerdeki yazılar bu li • sanlardan Hitit Eti diliyle yazılmış . tır. HHit lisanile yazılmış kelimelerde kullanılan kaideler Hmdu Avrupaî gramer kaidelerine uygundur. Fakat bu dilde kullanılan kelimeler menşe itibarile Anadolu kelimeleridir. Proto Hatti diKle yazılmış kelimeleri okumak, tercüme etmek hemen hemen bugüne kadar mümkün olma mıştır. Çünkü Bilinguelere yani &i H«aıida yazılmış kitabelere bugüne kadar tesadüf edilmemiştir. Asil, Hitit . lerle kral ve kral ailesinin Hitit lisanile konuştukları, abidelerde Hitit hiyeroğ. tifierini kullandıklan anlaşılmaktadır. Anadoluda hiçbir taş ve abide üıerin de Hititlere ait çnri yazısı görülmez. Hitit çivi yazısı ancak tabletler üzerire dedir. Anadoluda Hitit hiyerogliflerile yani resim yazısile yazılmış abidelere tznurde Kemalpaşa yakmmdaki (Ka . rabel) den Malatvaya ve Boğazköyden (Rastan) a kadar (Hamanm cenubunda bir yerdir) tesadüf edilhr. Hititler millî yanlan olan asıl hiye • rogliflere fazla ebemmiyet vermisler, çivi yazısile yazılan tabletlerin ortalarnn da hiyeroglifli istampalarla damgala . mışlardtr. Yaphklan küplerin, testilerin kenarlarma hususî isaretler ve isfenks lerm üzerine de kral ve krallığa deiâlet eden alâmetleri koydurmuslardı. Anadoluda bulunan Hititlerden bize en çok eser bnakmıs olan «Luvî» ath Hitit ko. ludur. Luvilerm dfli Hmdu Avrupai bir dil, fakat kelimelerin kaynağı asıl Hitit dilme nazaran Anadolu tip ve iş • tikaklarma daha yaktndır. HHitlerra Hurri kolu ise Suriyenin şimali şarkisin. de otnrmustur. (Milâttan 1200 sene evvel)... Geçmiş medenîyetlerin yollarînı aydmlatacak olan Hitit kitabelerini hal . letmek için son zamanlarda mühim uğ • raşmalar vardtr. Alman âlimlerinden ve Magdeburg Darülfununu profesörlerinden Prof. Yensen Hitit hiyerogliflerini eski Er meni yaşumm haUmde takip edilen \ usulle halledebiieceğini zannederek ça. kşmış, fakat bazı alâmetlerin hallin den başka birşeye muvaffak olama • mıştır. Hamburg üniversitesi profesörlerm den ttalyan Prof. Meriggi şimdi Hitit hiyerogliflerini baska bir noktadan, (oğul) kelimesini halletmek cihetin den ise girişmİş bulunuyor. (Oğul) ke. limesinin Hitit hiyerogliflerinde mü • him bir mevkii vardır. Çünkü abideler hep: (Ben ki filâmn oğlu filân ve fi . lânın oglu filân) şeklinde basladıği için bu meselenin halli HHit hiyerog liflerinin deşifre edilmesi yolunda mühim bir adım olacekhr. Nitekim bu mesele bugün hemen hemen halledil • miş bir şekilde bulunmaktadır. Maraş aslanı namile maruf olan Gur. gum abidesirde bu (filânın oğlu filân 1 tabirinn yedi defa tekerrür ettiği okunmuşhır. Şimdi Hitit hiyerogliflerinde eşhasla coğrafya isimlerinin halline ça lışılmaktadır. Meriggi isaretler üzerinde yapmakta olduğu tecriibelerde birçok hatalara dünmüftiir. A«uri tabletlerinde görülen kral isimlerinı Hitit hiyerogliflerinde aramaLtadır. Alman âlimlerinden Dr. Bossert on senedenberi tetkik etmekte olduğu (Akdeniz ve Girit medeniyeti) nin e sasmı anlıyabilmek için evvelemirde bu medeniyeti doğuran Hitit medeniyeti . nin tetkiki ve bunun için de Hitit hiye • roglifltrinin halli lüzumuna kani ohnuş. tur. Mumaileyh on senelik çalışma ve araştırmasmm neticesi olarak Laypzigde 1932 senesinde Şantaş und Kupa • pa diye bir eser neşretmişftr. Bu eserde bir ilâh ile bir ilâheden bahseden Dr. Bossert bu iki ilâhın esas rtibarfle hem Girit hem de Hititlerde mfişterek birer ilâh olduklarmı ispata muvaffak olmuştur. Şantaş gök ve nr tma üâhı, Kupapa ise güneş ilâhesidir ki her iki ilâh Hititlerde de vardır. Şantaş Romahlarda Dolicbenus, Kupapa ise Kybele Cybele haline girmekte . dirler. Yunan mrtolojisinin menşe iti barile şarktan geldiğini gosteren bu mühhn tetkik bize mühim tarihî bir hakikati, Sark medeniyetmm garbe bir kaynak hizmeti gördüğünü ispat et . mektedir. Dr. Bossertin kitabı ve tetkikatı ta • rihhniz noktasmdan çok kıymethdir. Bu eserin fransızcaya, ingflizceye ve Çek lisanma tercümeleri yapılmış, birçok ta nınmış âlim ve arkeologlar bu kitaptan bahsetmişlerdir. Dr. Bossert bu kitapta Hitit kral • larının kronolojisinden de bahsetmek. tedir. Mumaileyh simdi memleketimiz. de Hitit abidelermin kolleksiyonunu toplamakla uğraşmaktadır. Tann oğlu namile maruf meşhur tvriz kîtabesini okuyan bizzat kendisidir. Mumaileyhe göre bugünkü Anadolu Türkleri Hitit ahfadmdandır. Çünkü abideler üzerindeki HHit şekilleri ta • mamfle bugünkü Türk tiprne benze mektedir. Ingiliz âlimlerinden John Garstang da ayni kanaattedir. Dr. Bossertin de . lâletüe yazdığım Hitft hiyeroğlrfleri . nin okunuşu mevzuuna dair olan makaleleri gene bu sütunlarda yakmda neşredeceğim. Dağlı o&lu HlKMET TURHAN Filo ile dünyayı dolaşmak kararından niçin vaz geçtik? Çin ile Japonya arasındaki muharebe ve iktısadî buhran bu tesebbüse mâni oldu 3 tsterae uhdesm. de bulunan haval mmtaka kaman . danlığmı muhaf a • zada devam ede • cek, arzu ederse tayyare filolarile devriâlem yapmak için hazırlıkta bulunulmak gayesile tesis edilen Orte . bello tayyare mek. tebme müdür ola cak. O, mektebe müdür olmağı ter cih etti. Kayma kam Longonun gel mesine intizaren de kaymakam Gu. asconiyi de ikinei müdür tayin ettim ki bu arkadaş ta biraz sonra göl fi zerindeki uçuşlarm birinde düserek can verdi. Ortebello mektebine alınacaklar için yeni bir usul tatbik olunmağ? başladı. Evvelce bu işlere sırf bah ri tayyare zabitle . rini memur etmegi münasip görmüş ral BablonanLl924 te tayyarecüiğe ilk intitap ettiği zaman zevceri Kontet Emanuela ilu birlikte alınmış bir resmi b. Seyahati kna olmadıgı gibf rahif ve sükunet içinde de geçmedi. Halbold verdigi rapor içinde baştanbaşa bir nflö» binlik havasi esiyordu. Sade Aleotiyen adalan havalisinde dolaşarak tetkikat yapmakla iktifa «tmemiş, taharriyatmı Kamçatkaya kadar teşmil etmişti. Ba ifM muvaffakiyet göstermek için her ney« baş vurmak lâzım geldise yapmış, he* vasrtadan istifade etmiştL Japcm ka yık ve vapurlan, Rus trenleri, bahkçı kayıklan ve saire . O havalinm ber p*# çasmı kanş kanş öğrenmiş, ölçmüş, biemiş, gaye edindigimiz hususa yanyacak noktalan hakkmda derin malumat iktisap eylemişti. Geçtiği her arazinm sade topografyaya müteallik vaziyetmi öğrenmekle kalmamış, en kuçük bahri girfntileri ve çıkmtilarile hava tebed . düllerine ait hususiyetleri hakkmda da malumat tedarik etmişti. Vazifesi hi • tam bulunca seferin bu yoldan yapd. masmın kabfl ve hatta kolay oUcağî kanaatmc vâsıl olmuştu. Fakat talih ve kader bu zabitin U • zak Sarktaa avdetfla £ m 3e Japonya jjaıır**1" laaiıîi*rrlr**'lnrrı devam eden gergmlik müthiş bir harbe mSncer olmasmı yekdiğerine tesadüf ettird!. Hem de ne harpl Dünyanın en gayrimun . tazam, en gayrimeşru ve en tatsu BHH barebesi.. ö y l e bir harp ki hiç km»M tarafmdan ilân edilmediği halde Ja . ponlar tarafmdan sistematik bir »eVllde flerlemege vesile oluyor, Çmlfler ta« rafmdan resmî ordu değfl, eşkıya ve korsan çeteleri, para mukabflinde sa . de şahsnn değfl, bayrağım bfle satacaU insanlar kullanarak idame edüiyordu. Bu müthiş mücadelenin her halde as bir zamanda nihayete ereceği tahmin olunamazdı. En sulhperverane gaye lerle ve kat'î şekilde sflâh ve teçhizat tan tecrit edilrrriş bir şekilde de otsai bombardman tayyarelerindeıı murek • kep koskoca bir ttalyan hava fflosu • nun oralara gitmesi muhariplerm her i> ki tarafmdan da memnuniyetfe telâkkf olunacak bir hareket teşka etmiye • cek ve icap ettiği zaman fasist tayyare. cilere muavenet te edihnekten ve yar» dım gösterilmekten çekrnflecekti. Siyasî vaziyetin bu şekilde mBşkoi Ibir safhaya girmesi kâfi gelmiyormıı* gk bi ayni zamanda maK möşkulât ta baş gösterdi. Zaten epey müddettenberi dün. yayı tazyik etmekte olan iktısadî buhraa 1931 senesinden ftibaren bGsbütün şiddetlendi. ttalya da diger memleket * ler gibi bu buhrandan masun kalmadi. Muhtelif havaliden geçerek dünyayı do, laşacak, Nevyork Tokyo yohmu ka • tedecek kalabalık bir tayyare fflosu . nun bu seferi her halde 20 milyon h* . retten aşağıya mal olamıyacaktı. Bu para, şu buhranlı zamanda millî bütce içm ağır bir yük teskfl edecek . ti. Binaenaleyh devriâlem seyahatinden vazgeçmek mecburiyetinde kaldık. Suy* düsen bu proje karşumda fazla teessüf ve teessüre kapılmağa vakit bulamadart başka bir seyahati düşünmeğe başia • dım. Zaten devriâlem seyahatini, sar • sılmaz irademiz sayesrâde Atla» Ok « yanusunu filo ile şhnalden geçebuunlt gayesile yapmak istemiyor muydokT Heyet temmıız içtimala Kendisine atfedilen bazı sözleri tekzip ediyor rma dün nihayet vcşrdi Törk telgrafçılarının piri Türk telgrafçihğınm bânisi ve tel graf muhaberatmda türkçe muhabere tarzmi ktıran merhom Mustafa Efen • dmin ismmi tebcil içm tstanbul tegrafçi. lan tarafmdan bir ihtifal yapılacağnu evvelce haber vermiştik. Telgrafçdann bu teşebbüsü tstan . bul Posta ve Telgraf Başmüdüriügii tarafmdan nmum mfcdürlüğe bildinl miş, umum müdSrlükten gelen emirde de bu ihtifalm Mustafa Efendiye lâyik bir şekilde ve 934 yılmda umum tel grafçılara teşmfli suretile yapılması bildirilmiştir. Mustafa Efendinm havah hakkmda yakmda birkaç yazı neşrede. giz. Sadullah Bey Ankaraya gitti tktısat Vekâleti Hava ve Denizyollan Müstesarı Sadullah Bey Ankaraya git miştir. Sadullah Bey Ankarada Vekâ. lete ait bazı işlerle meşgul olacak, ay başmda tekrar sehrimize gelecek ve burada toplanacak olan dıs seferler nav . lunlannı tesbite memur komisyon içti . malarma riyaset edecektir. DOn 1000 Amerikalı seyyan geldi Dün Karakao ismindelri Transatlantik vapurile Pireden sehrimize 1000 Amerikah seyyah gelmiştir. Seyyahlar, dün grup grup otomobülerle camileri, mü • zeleri, earşryı, sfirleri gezmişler, Boğa ziçmde gezmtiler yapmışlardır. Seyyahlar bugün Akdenize döne . ceklerdir. ken Atlas Okyanusu fîzerinde ya pılan son cenup seyahatinden alman dersler neticesmde berrî ve bahri bütön tayyare zabitlerinin hepsmden is tifade eylemeği kararlastırdık. Yalnız esaslı iki şarta riayet ediyorduk. Çok ryi zabit olması ve en aşağı 200 saat pflotluk etmiş bulunmasi. Meşhur a • damlar değfl, fakat emniyetli şahsiyetler istiyordum. Diğer seyahatte bulun. muş zabitlerin de tekrar iştiraklerini temin edebilmek için mektebe yanlacaklarm «trf gönüllü olarak girmeleri esasmı vazettim. Bu suretle muhtelif caferierle şayanı iftihar bir dereceye yükSofyada neşredilen fcir türkçe J selmiş zabitler listenin en son kısmma Ankara 24 (A.A.) ÂK tktuat gazetede Sofya elçhniı Tevfik Kâ j yazılmak vaziyetmde kalmaktan kurtulMeclisi temmuz devresi içtimamı bu mil Beym, Başvekil tsme* Pasanın • dular. gün bitirmiştir. Bulgaristan teyahati hakkmda ba J Muhtelif secme ameliyelerinden sonEvvelce tekarrür ettiği veçhile 932 zı sözleri intişar etmişti. Kendisine j ra mektepte kalan 60 zabitten 45 sinm senesi tediye muvazenesi itmam edil • atfedilen bu beyanat raünasebetile, j berrî tayyare smıfma mensup olduk miş ve iş kanunu meselesüe orman . Sofya elçimiz Tevfik Kâmil Bey, ; lan meydana çıktı. Fakat bunlann ye. lardan istifade tarzı ile orman kantnv. lâ. tistirilmeleri daha güç oluyordu. Ber dün gazetemire şu telgrafı gönder yihasınm itmamı gelecek kânunusani rî tayyare sınıhna mensup olmalan domiştir: devresine kal mıştır. O devreye kadar layısile denizcilik mesailine vakıf de. *Başvehil Itmet Paşa Hazretle • bu hususlardaki tetkikatını ikmal ede. gildiler. Kesif, muharebe, bombard rinin Sofyayt tlyaretlerinin taba ve cek ve tktısat Meclisinin hazırlıyacağı man müfrezelerinde çahsmıslardı. Dağzarmi olduğu hakkmda bana atfen lâyiha ve rapor hükumete takdim edilar üzerinde uçmağa alıstıklan için deburada bir gazeteye beyanat neşretlecektir. Bundan maada Âli İktısat Mecniz üzerinde pek ustalık gösteremiyorri. BSyle birşey »öylemediğim ei • lisinin asıl kendi bünve«i ve ileride talardı. Bu hususa ait malumatlanra tev . hetle tekzibini rica ederim.* kip edeceği çalışma şekilleri ile umumî si hiç te kolay olmfdı. Aylarca kü kâtiplik teşkilâhnın Inıvvetlendiribnesi rek çekmek, yelken kullanmak, muhte. keyfiyeti de kânunusaniye kadar yapı lif kücük bahri naklive vasıtalarmı idare lacak ve tetkikatla kat'î bir şekle bağla. etmeği talim ettiler. Bu suretle mSstak narak hükumete bildirilecektir. bel Okyanus fatihleri muhtelif bahri fa Maarif Vekili Reşit Galip Bey aliyetlere alıstılar. Deniz bütün hııla. Reis Trabzon me'usu Hasan Bey ve dün öğleden sonra Galatasaray H nnı onlarm benliğine zerketti, güneş azalar bu akşamki trenle İstanbula ha • sesine giderek ressam Raif Necdet bastan asağı vücutlannı yaktı. reket etmislerdir. Beyin resim »ergismi ziyaret etmişMiralay Longo ise baslaymca talimtir. ler daha ziyade sıklastınldı. Birkaç ay Vekil Bey sergideki tablolan besonra Ortebello mektebine bahri ve ğenerek, genç reısamı tebrik et • berrî sınıflardan gelmis arkadaşlar a . Darphanede gümüs paraların bamiştir. rasında hicbir fark kalmamışta. sıltnası icin harırlıklara devam edilmektedir. Seyahate haztrhk Basilacak gümüs stoku İS tona Yapılacak seyahatte takip edilecek baliğ olmuştur. Bundan baska Lonyol hakkmdaki tetkikat gittikçe derinleştirildi. Geçilecek birçok havali üzedraya yeniden sipariş edilen daha rinde simdive kadar hiçbir tayyare uçon ton gümüş te yolda bulunmak mamıstı. Diğer bir kısım yerler ise tadır. Kahirede intişar eden türkçe, arap büsbütün mechul bir vaziyette idiler. Memleket danilinde gümüş paraça «Muhadenet» refikimizin başmuhar. Geri kalan parcalar için ise pek mü • larını satmak istiyenlerin paralan, riri Hüseym Remzi Bey dün Yalovadan him ve ikinei elden malumat elde e . bir mpcidiye 37 kuruş hesabile kasehrimize gelmiştir. Bugün Mısıra ha dilmişti. Seyahat mmtakasınm son dereket edecektir. Hüseyin Remzi Bey abul edilmesi için hükumet tarafm rece genisHği dolayısile konaklanacak ğustosun sonlanna doğru Mısır dok . dan maltpüdürlüklerine tebligat yave yiyecek, icecek tedarik edilecek tor ve gazetecilerinden müteşekkil bir pılması üzerine pek çok müracaatler noktalar hakkmda tetkikat yapmak ay kafile ile tekrar sehrimize gelecektir. olmuştur. lara mütevakkıf bulunuyordu. Cenuptan Maamafih ihtiyacın ancak 30 toOkyar.us geçildiği sırada en az cesur r.n memleket dahilinde temin edeği1, f&kat en talihsiz tayyareciler dileb'leceği, mütebakisinin peyderRecango ile Abriata olmuslardı. Bo. pey Fariçten getirtileceği anlaşıl lorr faHas'nda bir kaza neticesi kslŞehrimizde bulunan Emniyet lşleri maktadır. kamamıslirdı. Fakat gaip arkadasîaımı Umum müdürÜ Tevfik Hadi Bey bugün arayıp bulmağa çalışmak husurjnda ; Ankaraya hareket edecektir. gösterd'kleri azamî gayret ve kabra . manlık onlann fedakârlıklannm asil derecesini pek güzel ispat etti. Cenubî Amerika seferinden ancak epey zaman Roma 24 (A.A.) Harbiye Naziri Ege vapuru, makinesine ârız olan sonra onlann bu şayanı iftihar hareketM. Gazzeranın istifasmdan ve yerine M. bir sakathktan dolayı İneboluda kalerin: haber aldım. Çünkü bana ver. Musolinmin tayininden sonra ttalyan silan (Cumhuriyet) vapurunu yededHcleri birkaç satırlık raooria o ce yasî mahfillerinde bazı şayialar dolaş. ğine alarak dün sabah limanımıza surane tahptrriyatm tefefrüatmı ve mağa başlamıstu*. getirmiştir. teh'ikelerini kesfetmemek imkânı vokZannedildigine göre M. MusoKni kaCumhuriyet vapurund'aki Karatu. bmede bir değisiklik yaparak harbiye, deniz yolcuları da Ege ile sehrimize Onlan mükâfatlandırmanm en güzel babriye ve millî müdafaa nezaretlerini gelmişlerdir. sekli hiç süphesiz yeni seferlerde ken. birleştirecektir. Ege vapuru bugün İskenderiyeye dilerine mühim vazifeler tevdi etmek Bu yeni nezaret için Mareşal Ba . hareket edecektir. Devlet Deniz lik olacaktı. 1931 senesi mayısınm bi. dogliyonun tayin edileceği söyleniyoryollan tşletme idaresi Cumhuriyet rinde yüzbası Reccangoyu Uzak Sarkta sa da M. Musolininin bizzat nezareti vapuru yerine Karadeniz hattına Aleotiyen adalanna ?önderdim. lşi işgal edeceği zannediliyor. Gülcemal vapurunu tahsis etmiştir. orada havaî filolara bir istasyon yap . Gülcemal çarşamba günü Trabzo M. Balbo Erkânıharbiye reisi ola • mak hususunda istihzaratta bulunmakna gidecektir. caktnr. Âli tktısat Meclisi Sofya elçimiz Reşit 6alip Bey resim sergisini gezdi Yeni paralar Mısır doktor ve gazetecilerı memleketimizi ziyarete geliyorlar Tevfik Hadı bey bugün Ankaraya gıdiyor italyan kabines nde değişikliklsr! Cumhuriyet vapuru getirildi Devam edecek