Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23Temmuz 1933 'Cumhuriyet | Haftahk radyo programı Büyük Şeften intibalar n Orhan Efendi ise hntihanin kendi • smde bıraktıgı hatırayı sıcak bir ifade içmde şöyle hulâsa ermiştir: « Aradan saatler, günler gecti. Bu satırları yazarken hâlâ damarlaj'imda o saatlerin ateşi, kaynayışı ve ürper mesini duyuyorum. BIT talebeyi en çok korkutan imtinan bile Gazinin karsı sında zevkli bir hâdise oluyor Yal nız tarihi değil, bütün bildiklerimi, Sğrendiklerimi onun karşısında anlatsaydım, saatlerce o sorsaydı, ben cevap verseydim. Gazinin karşısında imtihan vermek şerefini, bahtiyarlığını ömrüm oldukca saklıyacajhm.» Mecit Efendi de hntihanda geçirdiği anı su veciz cümlelere sığdırmıştır: « İmtihana çağınldığım zaman tat lı bir heyecan îçinde idim. Büyük Türk tarihinin En Büyüğü karşısında okşıyan, dimagımı nurlandıran: irademi kuvvetlendiren suallerine natırladıeıım kadar oevap verirken hayatımın en saveılı ve ^üvençri dakikalarını yaşadığımı anIadım.» Sacit Hamdi Efendi Büyük Sefle istikbaline ait b<r mükâlemeyi samimî duygularile beraber şöyle kaydetmiş • tir: « ıçten tfelen tok fakat derin. tatlı fakat uzak bir sesi var. Bir ırmak. bir çağlıvan.. Ve gözlerinde namütenahî mavilik. Bütün sualleri sonıyor, bütün ce vaplanm maddeleşmiş bir heyecanm berraklığını tasıyor, nihayet son sual: Ne olaeaksınız? Doktor. Niçin bu meslefji intihap ettiniz? tzah ediyorum ve çıkıyonım Seneler kitap yapraklan gibi devrile devrile geçecekler ve ben meslegimin ilk aşkım, ilk feyzin! onun sözlerile temelleçtirdiğimi unutmıyacagım. Daima neferliğini yapmağa azmetti*im Büyük Türk inkılabmm Büyük Şefini, hayatımın her sofKastnda gözle rinin maviligi re kuvvetli rradesile karnmda bulacagım.» Şeref Kâmil Efendi ise fantihan es nasmdald duygularma ştı sade ve samhn! ifadeyi vermektedir: < Bütün yanındakilerle imtihan o dasına g*rdi. Anadolunun en eski ve en yeni sahiplerini, Anadolunun kay naklannı sordu. Söyledim. Yalnız o soruyor ve yalnız ona »5ylüyordum. Beynim< ve Mlgt anembalanmı Roz!en!e ka nştınyor. herşey e sorunc» açılryor ve aydınlryorda. Onun «ema kadar mavi ve benak gSzlerlnde bütün benli Jfmin pariadıgını duydum. tmtirtan bitmisti. Memnunfyetinî soyledi ve çıktı. O «•»•tin heyecanmı ve onun bir hakkm ta«dikmda gİSsterdigi titizlik 5lünciye kadar benim bir ülkürr ola eak.» Hâdi Efendi de Gazi HazreHerinin kendishte Tarikla Musa arasm'laki rekabete, Attilâ devrinde Şalon ile Puvatya arasmdaki meydan muharebe • sine da;r ne gibi sualler sordugnnu an • lattıktan sonra tebeil ettigi bu imtihan hahrasmt ştı eümlelerle tesbit emiş bulunuyor: « tmtihan bitmişti. Fakat henüz Ku zevkli tecrübenin heyecanına kan mamıstım... O sorsaydı ve bütün malumatımı benden alsaydı: O zaman belki onun huztırundan söylenecek birşey kalmadığı için çıkmış olacaktım Büyük Gazi, hayatımın en güzel batırası, en kıymetli ve şeTefli bfr inti baı olarak gozlerimi kapayıncıya ka dar hayalimde bütün eehresinin şeTefli hatlarile yaşıyacak.» f Pazartesi: 24 temmuz I c 12,30 gramofon 18 salon orkestra2 sı: 1 Rossini: (Semiramis), 2 Evvelki günkü nüshamızda Gazi HazVerdi: (La Traviata), 3 Straus: retlerinin Ankara Kız lisesini teşrifleri (Du und du), 4 Padilla: (Serenade). münasebetile muallimlerin ve son sı • 19 dans musikisi • 20,15 ajans habernıf talebesinin ihtısaslarım hulâsa et • leri. miştik. Bugün de Ankara Erkek lise İSTANBUL: İSTANBUL. si son sınıf talebesinin intibalanndan 18 gramofon konseri : (Odeon, Ko18 gramofon: (Kolombiya, Sahibinin parçalar iktibas ediyoruz. lombiya, ve Sahibinin Sesi plâkları) • Sesi plâklan) 18,30 Doktor Ali ŞükAydm Efendi, Büyük Şefin huzu • 19 taz: (Müşerref Hanım) > 20 MZ: rü Bey tarafuıdan çocuk büyütmesi rundaki haleti ruhiyesini şöyle kaydet(Belkis Hanım) • 20,30 saz: (tanburî hakkmda) konferans 19 saz: (Mahmiştir: Refik Bey ve arkadaşları) 21,30 gramure Hanım) 19,45 Hazım Bey ta « Gazinin huzuru însana »tirahat ve mofon konseri: (Kolumbiya ve Sahibirafından Karagöz 20,30 udî Salâhat emnivet verivor. Hitaplan ve sesinin tatnin Sesi plâklan) 22 ajans, borsa hatin Bey ve Nobar Efendinin refakatüe lılıerı korkudan eser bırakmıyor Su berleri, doğru saat. Hamiyet Hanım 21,30 gramofon: allerin ruhunu kavrama kabiliyetimin VİYANA: (Sahibinin Sesi, Odeon plâklan) • çoğaldığını, Tnubayyilemin aydmlan 22 Anadolu ajansı, borsa haberleri, sadıeını farkettim tste büyük muallimin 18,05 hafif musiki programı19,35 at ayan. en kudretli sihir membaı burada konferanslar ve havadisler • 20,45 sarVİYANA: Gözlerini sabit ve mechul bir nok kılar • 21,20 tiyatro • 22,50 havadis > 18,15 piyano ve keman konserM9 tava dikilmis oİEjun ve dolu baş biraz ler 23,05 akşam konseri. konferanslar 20,05 Viyana halk mu öne İErilmis, sessiz ve hareketsiz din BUDAPEŞTE: sikisi 21,35 muhtelif 21,50 hava • lpvisi «ırasında insan adeta yürünmesi 18,35 salon orkestra sı 19,50 rö icap eden yolları aydmlanmıs gösteridisler 22,40 plâklarla akşam konseri. portaj 20,35 piyano solo 21,15 ti BUDAPEŞTE : VOT > yatro sonra: bir kahveden naklen Ui • 18,05 tsigan musikisi • 19,05 kıra • Nivazî Efendi ise Gazi Hazretlerinin gan musikisi. at 19,35 keman konseri 20,05 FenTürk tarihine da<r sordu&u sualleri zikVARŞOVA: landiya hakkmda bir konferans ve millî rettikten sonra ilâve ediyor: 18,20 Polonva musikisi • 19,05 halk şarkılan 20,45 Leharm ve Kalmanm « Nihavetsiz sevinclerle Büyük Gakonseri 20.05 tiyatro 21,05 orkes operetlermden parçalar 22,05 hava zimizi selâmlarken inkılârtı ve onun tra havalan • 22,05 muhtelif 23,05 disler 22,20 balo musikisi müteakıyeRâne müdafii olan Tiirk eenclifinin kafekonser. ben: havadisler. (program 1,35 te bi • vazifeîleHni teldrar tekrar düşünmekBÜKREŞ : tecekth). ten lcendimî alamıvordum » 18,05 konser • 20,05 kıraat • 20,25 VARŞOVA : Enver Efendi de o nurlu bakıslarm dans plâkları • 20,45 konferans 21,05 18,20 şarkı konseri • 19,05 gramo tesiri aitmdaki heyecan anlarmı şöyle operet şarkılan • 21,25 askeri musikisi. fon konseri 19,40 şarkı konseri20,10 anlatıyor: ROMA: gramofon konseri 20,45 muhtelif « Artık hiç durmadan o simşekler 21,35 (Venezianischer Mai) Selvag21,05 şarkılar 22,15 şarkı ile piyano cıkan eözlere tâbi olarak soylüyor, soygmin operasi • müteakıben: havadit konseri • 23,05 esperantoca bir konfe lüvordum. Nihayet cevaplanmı kâfî gorler, musahabeler. rans 23,45 dans musikisi. düler. Kalbim müsterih. dışan çıktt ğim vakit endise ve sevrnçle dalgın dalgın dolatan, gözlerinden büyük bfr sabırsıziıkla sıralannı bekledikleri an • *sJ lasılan arkadaşlanmla karsılaştım.» ANKARA: ANKARA: B. Sıtkı Efendi de diyor ki: 12,30 jrramofon 18 alaturka saz 12,30 gramofon 1 8 salon orkes • « Tezim Anadoluda Yunan harple18,45 viyolonsel konseri (Edip Bey)trası: 1 Auber: (Lamuette de Porri idî. Masamn üzerine bıraktım. Ne 19,15 alaturka saz 20,15 ajans ha • tici) 2 Szulc: (Flossie) 3 Deloidueunu ve bunu niçin yazdığımı sorberleri. mas: (Tandiresse), 4 Straus: (Yu dular. tzaha çalıstım. Sualler ve cevapgend Liebe) • 19 alaturka saz 20,15 tSTANBUL : lar birbirini takip ediyordu, bu anda ajans haberleri. 18 gramofon: (Kolombiya, Sahibmm Büyük Gaziden bîrçok fikirler aldım. Sesi plâklan) • 18,30 fransızca ders: (iİSTANBUL : Bu yüksek fikirleri dima$ımın ve k&llerlemiş) 1 9 saz: (Kemal Niyazi B. 18 gramofon: (Odeon, plâklan) • bimin derinliklerine sakladım. Bu ulu ve arkadaslan) 20 Nebil oğlu İsmail 18,30 fransızca ders (müptedîlere) • fıkrler hayatıntin bütün anlannda baHakkı Bey) 20,30 kemanî Resat B. 19 saz: (Hikmet Rıza Hanım) • 19,45 na ümit ve knvvet isısh olacaktır » stüdyo saz heyeti 20,30 Bedayi Mu • ve arkadaşlannın refakatfle Vedia Rıza Hayrettin Efendi ise Sevrden Lo • Hanım • 21,30 gramofon: (Sahibmm siki • 21,30 gramofon: (Sahibmm Sezana kadar zaferin yakın tarihmi an • Sesi, Kolombiva olâklan) 22 Ana si, Kolombiya ve Brun plâklan) • 22 lattığmı hikâye ederek «O, diyor, beldolu ajansı, borsa haberleri, saat ayan. ajans, borsa haberleri ve saat ayan. ki, kendi eserini bizim nasıl ardadı&ı* VtYANA: VİYANA: mızı, Türk gençliğinin dudaklannda ~na18,35 konser saati 19,10 konferanssil \tt îfade aiaıgmı büvuk bir dîkkat18,30 konser saati 19,10 konfe 20,05 senfonik musiki 21,20 tefrikale isitmek istı'vor. Meydan mubarebe • ranslar 20,05 şarkdar (Bariton) • 21,50 askerî orkestra • 23,05 italyan • lerindeki jralebelerin destanmı Gaaîy* 20,30 havadisler • 20,40 hafif musiki ca bir konferans 23,20 havadisler • ı anlatırken Türklü?ümün gurunmu du konseri • 22,20 muhtelif 22,50 ak • 23,35 akşam musikisi. « yuyorum. Ayni hisleri uzun seneler • şam musikisi (plâklarla). BUDAPEŞTE: ! sonra da duyacağım.» BUDAPEŞTE : 20,45 muhtelif musiki • 21.45 opera j Oktay Samih Rifat ta Gazinm b8 17,05 konferans • müteakıben: or • orkestrasınm konseri 22,45 havadis j tün bir tarih olan gozleri karşısındakî kestra konseri • 19,20 kvaat 19,50 ler ve cazbant 24,20 tsigan musikisi. intibalannı soyle kaydetmiştir: tsigan musikisi • 20,55 kıraat • 21,20 VARŞOVA: € Basımızdan öyle emsalsîz dakiGriegden şarkılar • 21,55 havadisler • 17.35 şarkılar • 18,20 halk konseri kalar geçer ki, biz o an için onlan İ922,10 Kuartet konserleri: (Çaykovski, 19,40 plâklar • 20,05 şarkılar 20,45 tedisimiz gibi yasıyamayız. Mozart) • 23,25 havadisler • 23,30 tsitefrika • 21,05 Kalmanm eserlerinden •Ben de öyle oldum. Imtihan kapı * gan konseri. konser • 22,10 konser devam ediyor • smda baslıyan hevecamm Büyük Ga VARŞOVA: 23,05 dansmg. zinin karsısmda da devam etti. 18,05 fransızca bir mmahabe 18,20 BÜKREŞ: Büyük Gazi inkılâbı ısıklı g5zlerinsarkt 19,40 piyano 20,45 tefrika 18,05 askeri orkestra konseri20.05 de hulâsa eden Büvük Adam tarih, ve 21,05 gramofon plâklan 21,35 bir kıraat 20,25 plâklar 20,45 konfe onun nesli gençlerinden olmakla müf Amer9can opereti: (No, No, Nanette). rans • 21,05 şarkı konseri • 21,25 sen • tehir ben mavi bakışlannın hâlâ te fonik musiki • 21,50 konferans • 22,05 BÜKREŞ: siri altındayım. > senfonik konser devam ediyor. 18,05 muhtelif konser 21,05 ha [3] Bu makalenin birinci» 21 temROMA : vadisler ve gramofon plâklarile (Mamuz 1933 cuma günkü sayımızda çık21,20 plâklar 21.50 askerî orkes • non Lescaut) Puccminin operası sonmıstır. tra 22,50 bir komedi • 24 havadisler. ra: havadisler. trası: 1 Adam: (Si J'etais Roi),2 Leopold: (Russiches Eche), 3 Bres (Are en Ciel), 4 Fuçik: (Floran tiner) 19 alaturka u z 20,15 ajanı haberleri. Bu akşamki program J f Çarşamba: 26 temmuz I Ankara Erkek lisesi talebesinin, imtihanlarmda J bulunan Gazi Hazretleri hakkmda ihtisasları ANKARA: ANKARA: 12,30 gramofon 18 salon orkes Orbetellodah Şîkagoy Yazan : Jeneral Balbo Bahrimuhiti filo ile geçmeyi ne zaman ve nasıl düşündüm? Takip edilecek iki yol vardı. Fakat bunlarm ikisi de nihayetsiz tehlikelerle dolu idi. Vaz mı geçecektik? [BahrimuhıH iki sene evvel cenup ve son defa da simal cihetinden geçerek havacılık tarihine emsalsiz zafer ler Hi7anrhrp.n İtalyan tayyarecilerinin kumpndanı Jeneral Balbo Fransız gazetelfrinden birinde hatıratını nakle başlamıstır Bu hatıratta şimdiye kadaT bu ^U8usi^a yap'Ian bilcümle teşebbüs , lerle son teh'keli ve harikulâde seye I hat eı küçük teferrüatına kadar çok kuV ' vetli bir şekilde tasvir olunmuştur. Ha ' tıratı karilerımızın merakla okuyacaklannı bildığimız için bugünden itiba ren derce başhyoruz ] 1928 senesi kânunuevvelinde res mî mehafile ve sanayi âlemine mensup bazı zevatla birlikte (Vasington) daki beynelmilel tayyarecilik kongresmde hazır bulunmak üzere Amerikaya hareket etmistim. Bu, yeni dünyaya ilk gidişim ve Nevvorktan V.ibatren Los Anselese kadar Müttehit Amerika Cumhuriyeti arazisini, Meksika ve Kanada hudutlannı ilk görüsumdü. İşte bu seyahat dolayısiledir ki bir İtalyan hava filosile Atlas Okyanusunu gecmek fikri müsbet şekilde ruhumda yerleş meğe basladı. İtalyaya dönünce saat • lerce düşünerek plânlar kurdum, projeler yaotım. Amerika Müttehit Cumhuriyetleri ile aramda hâsıl olan tanı • sıklık ve ünsiyet beni âdeta oraya cezbediyordu. Amerikamn dünya üze rinde işgal ettigi mevkii pek ziyade takdir edenlerdenim. Umumî Harp omı eskidenberi takip etmekte olduğu yalnızlık sivasetinden ayırmış ve A merika halkı da bizim ıztıraplı kahramanlık hayatımıza kansmıştı. Asrüesmiş cihanın bütün kıvmet Ieri gözden düsmek üzere iken bu genç milletin dünyada ifa edece^i büvük vazifesi bulunduğuna kafldim. Evet, dahiyane makine terakkivahnı vücude getiren, âleme yeni bir iktısadî verhe veren, istihsalâtı tanzim eyliyen bit rnez tukenmer bir nikbmlik membaı olan hep Amerika değil mivdi? Hem de bunlan, «ski dünvavı rıkıo bir karabeve cevirmek tehdidini gösteren bü yük bv harp âfetinden sonra yaotı. O âfet ki AvniDayı yekdigerine mütezat binbir kırvvetin tesiri altında istikbalinden ümidmi kesfrecek müthrş b'fr intizar içinde bırakmıştı. Fakat ben bilhassa Amerikanın fennî sahadak! ve tavyarecilik â'emindeki teıakkivatile alâkadardım. Bu gene millet (Wright) kardeslerin bu asır iptidasmdaki meshur ucuslanm kendi arasmda bir an'ane halinde devam ettirip Huımakta idi. Hava sporlan ve tayyarecilik âdeta bizzat onun haya • tmı teskil ediyor, medeniyet sahasın daki zaferferinin vasıtası oluyor ve onu emin bir istikbale doğru koştu ruyordu. Harp tayyareciliği tamamen cemi • yeti hazıranm ihtivacatını tatmin e decek şekle inkılâp ettirilmişti. Av • rupada sivil tayyarecilik birçok müs külâta tesadüf eder ve hakkmda süp • heler izhar edilirken Amerikada ha • li faalivete muntazam bir hava filosu meveuttu. Bütün bu mülâhazalan kendi kendime tekrar edip dunıyordum. Sade mille • tin değil, hükumetin de tesvikatile çok müterakki bir vaziyette olan Ameri • ka tayyarecilik âlemile temasım bana şu fikri de ilham etti: Musolininm ttalyası için iste mükemmel bir nümune ve mühim bir vazîfe! Amerikadan dönerken (Conte Grande) üzerinde yaptığım münakaşalar hâlâ zihnimde canlanıyordu. Avrupadan Amerikaya gitmek, koca bir Okyanosu gecmek gibi büyük bir işi başarmak olsa da tek başma bir tayyare ile bu seyahati yapmak bana pek ehemmiyetli obnıyan bir muvaffakiyet gibi geliyordu. öyle ya, bütün bu yal nız basma başanlan Okyanos geçişle • ri sahada ne gibi faydalar tevlH etmişti. Toplu olarak uçmak fikri benliğinvde gittikçe yerleşiyordu. ttalyadan Amerikaya filo ile seyahat için beni teş^ik edecek çok kavi deliller gijn geç • tikçe ziyadeleşiyordu. Bu asrm iptidasında tngiltere buna müşabih bir tarzı hareket takip etmemiş mi. Bütün dünyayı bahrî brr filoya dolaşmarms mı idi; bu seyahat onun cihar. nazarmdaki şeref ve itibarmı son derece artt<rmamıs mrydı? E?er dünya üzerinde tn giliz bahriyelistmn bîlmedîği, görmediği bir liman mevcut değilse o, bu • nu tngiltrirenin kendi bayrağmi taşıvan gemileri herhangi bir avuç su bnlunan sahillere kadar sevketmek hu susundaki an'ınevî siyasetine medyun dur. ttalya hava kuvvetleri de, sade harikulâde işler yapmak kudretini gösterecek küçük bir grup kahramanlardan mü • ''Jeneral Balbo teşekkil değildir. Onlarm içinde çok uzak semalara, yabancı ufuklara uçup gidecek yüzlerce mükemmel pilot var» dır. 1929 senesinde tayyarecilik tekni • ğinin hali hazırdaki kadar inkişaf et • memiş olduğu için Conte Grand» vaporu üzerindeki tahayyülâbm birdenbire hakikat ol&madı. Beklemek lâzım geldi. Fakat bu intizar fikirden vazgeçiş değildi. Çünkü faşizm vatanı yüksel» tesel' hicbir reyden vazgeçmemeği â • mirdir. Atlas Okyanusunu kStie ha linde tayyarelerle simalden geçmegi bii ba*kazamana talik ederek ayni şekilde ccnuptan geçmeğe karar verdim. Çünkü Okyanusun cenup kısmı daha az müşkülâti daidi. Bunun için lâzım o • lan makineleri ve insanlan pek az zaman zarfmda hazırlamak ta gayrimümkün değildi. Perşembe: 27 temmuz 1 Cenubi Amerika filoso Bu teşebbüsü bir netice değil, asıl istikbalde yapılacak büvük işe bir muksddeme ve onun için bir terrübe telâkki etmek icap edivordu. O, övle bir seyahat idi ki, gö^terilen muvaf fakiyet pek büvük bir şan ve şerefi mucip olmıyacaktı. 16 kânunuevvel 1930 da Ortebellodan kalkan ttalyan deniz tayyateleri Bolama üzerinden Natala kadar uçmuşlar ve oraya 6 kânunusani 1931 de vâsıl olmuşlardı. Aym on besinde tekrar uçan tayyareler derhal Rio de Ja • niro yolunu tuttular. 4 insan birden bir kanat darbesile Okyanusun karanlıklanna dalmıslardı. ttalya, tayyarecili • ğin terakkisi tarihine ölmez bir sahife ilâve etmişti. Rio de Janiroya vasıl olur olmaz etrafımı çeviren gazeteci • ler bana istikbale ait projeleruni sordular. Ben de, ttalya, tayyareciliginin fl lo ile uçuş sahasmda sırf bu seyahatle iktifa edemiyeceğini söyledim. Diğer suallere cevap vermeğe vaktim olmadi. Çünkü Duçedsn şu telgrafı almıştım: «.italyan hava kuvvetlerinin, ihtîlâlin onvmcu yılında gotterecekleri büyük zafer ve hayatiyete intizaren ttalya Okyanvı fatihlerine bitmez tükenmez takdirlerini bildirir ve on* larla mağrar ve müf tehir oldağunu beyan eyier.* Karanlridar îçinde parlıyan bir fe > nerin nyası gibi Doçenin bu telgra * fında da istikbalde Okyarrasa fhmuV den geçmenm projeleri görünnyordu. Bunun üzerine radyo ile Amerikad» oturan ttalyanlan sade selâmlamakla kalmadım. Onlara ihtilâlin onuncn yı « lmda Okyanusn simalden geçen tayyarelerimizin guTouş kanatlannm Ame • rika üzerinde pınl pınl parbyacağinı da tebşir ettim. Arkadaşlartma M. Musolmmin bana göndermiş olduğu telgrafı okadum. On lar da «yasasm Kral, yaşasm Duçe!» seslerile mukabele ettfler. Bu hitaplan da hiç şuphesit istScbalde muvaffak olacağnnıza ait delillerden birfni teşkil ediyordu. Brezüya hükumetmin misafiri ola • rak payitahhnda gezip dolaşırken arkadaşlarnmn birçoğile hususile Maddalenl ve Longo ile mubahasaya girişiyordum. Hepimiz düşüncelerimizi ve ümrtlerimij hakikate kalbedecek vasıtalan biran evvel bulmağa gayret ediyorduk. Bin • başı Maddalena Cenubî Amerikadan avdetrmizden evvel harita üzerinde Ok yanusun sîmalinde takip etmemiz muh • temel yollan teferrüatiie çizmişti. Bu • na ait diğer tetkikatta da bulunarak bir* çok şayanı dikkat malumat topladi. Beni iki sene »vvel Avrupaya getiren vapurda olduğu gibi bu Okyanusn c«nuotan geçiş muvaffakiyetle de tahay* vülâtımı kanatlanmak firsatını buldu • lar. Devam edecek Sah: 25 temmuz Cuma: 28 temmuz Cumartesi: 29 temmuz J ANKARA : 12,30 gramofon 18 salon orke» trası: 1 Balfe: (Die Ziegunerin), 2 Szulc: (Couchette), 3 Straus: (Kaunslcr Lieben), 4 Popy: (Pupy) 18,45 alaturka saz 19,45 dans musi kisi • 20,15 ajans haberleri. İSTANBUL: 18 gramofon: (Sahibinin Sesi, Ko • iombiya plâklan) 18,30 fransızca ders (ilerlemis olanlara) • 19 saz: (Cennet Hanım) 19,30 saz: (Necmiye Hanım)20 saz: (Nihal Tevfik Hanım) 20,30 Eftalya Hanım, Sadi Bey ve arka "daşlan • 21,30 gramofon: (Sahibinin Sesi, Pdlidor ve Odeon plâklan) • 22 ajans, borsa haberleri ve saat ayan. VtYANA: 18,35 Johan Brahmsm eserlermden konser 19,15 konferans • 20,05 hafif musiki programı 21,35 senfonik or • kestra 22,55 havadisler • 23,10 dans musikisi. BUDAPEŞTE: 18,05 kıraat 18,35 piyano konseri19,05 kıraat 19,35 plâklar 20,45 kıraat 21,05 opera orkestrası tarafın dan konser 22.45 havadisler, müte akıben: tsigan musikisi. VARŞOVA: 18,20 hafif musiki plâklan 19,40 şarkılar 20,10 plâk nesriyatı ve muh telif program • 21,05 orkestra konseri23,05 dansmg. BÜKREŞ: 18,05 muhtelif musiki pârçalari • 20,05 kıraat • 20,25 plâk nesriyatı • 20,45 konferans • 21,05 şarkılar • 11,25 orkestra • 22,05 konferaos > 22,20 orkeştraya devam. ANKARA: ANKARA: 12,30 gramofon 1 8 salon orkes • 12,30 gramofon 1 8 piyano kon : 1 Boieldieu: (Le Calife de seri (Ferhunde Ulvi H.) • 18,45 franBagdat), 2 Massenet: (NVerther), sızca ders • 19,20 gramofon 20,15 3 Faure: (Bercause), 4 Straus: ajans haberleri. (Ninetta) 18,45 alaturka saz • 19,45 İSTANBUL: dans musikisi • 20,15 ajans haberleri. 12,30 gramofon: (türkçe plâklar) • İSTANBUL: (Odeon, Kolombiya, Sahibinin Sesi 18 gramofon: (Odeon, Sahibinin plâklan) 18 gramofon devam ediyor19 saz: (Handan Hanım) 19,30 Fay Scsi) • 18,30 fransızca ders (mupte • dilere) 19 udî Refik Talat Bey ve arda Hanım 20 tanburacı Osman Pehkadaslan 20,15 BedayK Musikiye helivan 20,30 ülkü Hanım, Eliza ve tnyeti 21,30 gramofon: (Sahibinin Se • ci Hanımlar 21,30 gramofon: (Pate, si, Odeon) 22 Anadolu ajansı, borsa Deka, Kolombiya plâklan) • 22 Anahaberleri, saat ayan. dolu ajansı, saat ayan. VtYANA : VİYANA : 18,05 konser 19,30 konferanslar18,05 konser saati 18,50 konferans20,20 Salzburgdan: (Fidelio) Beetholar • 20,30 senfonik orkestra musikisivenin iki perdelik operası 23 hava • 21,45 tiyatro • 23,15 havadisler23,30 disler • 23,15 dansing. dans musikisi plâklan. BUDAPEŞTE: BUDAPEŞTE : 18,05 koro ile şarkılar 19,15 flüt 18,35 trio (Çaykovski) 19,35 muh* konseri • 19,45 mektuplar 20,15 gratelif program 21,50 muhtelif prog mofon plâklan 21,05 tiyatro • 23,05 ram 23,05 havadisler 23,15 ingilizce bh konferans • 23,35 radyo orkes • cazbant. VARŞOVA: trası. 18,20 şarkı konseri 19,20 konfe • VARŞOVA. rans 19,40 şarkılar 20,10 hafif mu 18,20 şarkı ve keman konseri 19,40 siki plâklan 20,45 edebiyat saati piyano solo 21,05 senfonik orkestra 21,05 hafif musiki konseri 22,35 Leh 22,05 musahabe 22,10 senfonik konmusikisi 23,05 dans havalan. ser devam ediyor 23,05 dansing. BÜKREŞ: BÜKREŞ: 18,05 muhtelif musiki pârçalari • 18,05 cazbant 20,05 kıraat • 20,25 20,05 kıraat 20,25 plâklar 20,45 konferans • 20,45 plâklarla bir operet: konferans 21,05 şarkılar 21,25 or (Marina). kestra musikisi 22,05 konferans ŞtMALÎ İTALYA RADYOLARI : 22,20 orkestra devam ediyor 21,05 18,05 salon musikisi 20,05 havadisler ve şarkı plâklan • 21,35 (Ma • iki piyano refakatüe şarkılar 22,05 muhtelif 23,05 konferans • 23,35 dans dam Anfo) Lecorpun opereti 24j,05 havalan. havadisler. Otomobil kazası Şoför Hulnsmm otomobili, köprü üstünde Agop tsminde 66 yaşmda birine çarpmış, başından ve kollarmdan yaralamıştır. Şoför yakalanmıştır. iki amele yaralandı Dün limannnızda şamandıraya bagh Norveç bandtralı Helandi vapunmdan yük boşaltan deniz amelesinden Halil ve Raşit, sapanla ambardan çıkanlan kibrit fıçılannın altında kalarak ağır surette yaralanmışlar ve hastaneye kal dmlmışlardır. Acele işe şeytan karışır Balatta vapur iskelesi memuru Kâ • mil Efendi ile 42 inci mektep hademesi Emine, kızı Memnune Hanımlar ve Mustafa Efendi dün gece iskeleden sandala binerken acele yüzünden sandalın mu vaıenesi bozulmuş, alabura olmuş ve hepsi denize düşmâşlerse de etraftan yetişilerek kurtanlnuşlardır. TEŞEK KUR Sevgili pederimiz Remzi Tahir Paşanın vefahnda gerek cenaze merasi • mrnde ve gerekse tahriri ve şifahî beyanı taziyet eden zevatı kirama ayn ayn teşekküre teessürümüz mâni olduğundan muhterem gazetenizin buna delâletini rica ederiz. Mahtumu Kerimeleri Zevcesi Dr. Celâl tffet, Sabire tsmet (5741)