Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet •12 Temnnu 1<*33 Almanlara I Verdiğimîz cevap I Cemile evine çok heyecanlı girdi, eğer Kasımpaşa ile Beyoğlu arasmda, bir oda, bir sofa ve bir de küçük mutfaktan ibaret, sıvasız ve boyasız bir tuğla yığınma «ev» demek müm künse. Cemile kırmızı yiizlü ve sağ lam yapılı bir kızdır. Şüphesiz ki süs için değil, gözleri uzağı görme diği için gözliik takıyor. Güzel bir kız ohnadıği pek bellicTir: Hatırala nnı istediği kadar eselesin, sokakta kendisine uzun uzun bakan, hele pesine düsen bir erkek hahrhyamaz. Şapkasını çıkarırken, uçlarmda büyük bir korku sallanan yan gözile annesine bakarak dedi ki: Bilmem ki fena mı ettim, an neciğim, önümüzdeki cumaya Tah sin Beyi yemeğe çağirdım. Umumiyetle »an benizli bir kadın ölan Şükriye Hanım birdenbtre kı zardı ve fnuvakkat bir zaman için kizına benzedi; ve derin bir nefe» alarak dedi ki: lyi ettin kizim; fakat, Allah verede, şu is hayırlısile bir bitse. Cemile aynada saçlannı düzeltirken cevap verdi: Orasım bilmem. tlk îş senin bn davete kizmamandı. Buna sevindhn. On gündür »ana hep Tahsin Beyden bahsettiğim için ona dair ben ne biliyorsam sen de biliyorsun. Çok hos, sevimli bir adam. Ben de o kadar fena değilim, zannederim. Fa > kat n« yalan söyliyeyim, dairede benimle çalışan daktilo arkadasları • mın hepsi benden daha güzel. Gene böyle iken Tahsin Bey onlarla hep is üzerine konusuyor, bana daha f azJa açılıyor. Izmirden tstanbula tayin edildi edileli hep otelde oturuyor • mus. Bana yalnızlıktan şikâyet etti, hele geceleri ne kadar sıkıldığmı söyledi. Sana anlathmdı ya. Zavalh adamcağız! Onu davet ettiğine çok iyi ettin Cemile. O giinden itibaren, cumaya kadar, gündüzleri Şükriye Hanım, gecele ri de Cemile kolları sıvadılar; bu küçücük evi Tahsin Beye şirin, »e yimli bir yuva gibi göstermek, simdi den sevdirmek için esash bîr faali yote giristiler: Bütiin perdeler, maBir düğüne hazırlanır gibi didindiler, uğraştılar. Bin parça olmus lardı. öğleye doğru herşey hazırdı. Saat bire doğru geleceğini söylemiş olan Tahsin Beyi beklemeğe başladılar. Kulakları kapıda idi: Ah bir mâni çıkmasa, bir kaza olmasa da gelse .. Cemilenin gözleri ve elleri konsol saatinden ayrılmıyordu; Boyuna saati kuruyordu. Bire bes kala, tam zamamnda, Tahsin Bey geldi. Şükriye Hanım onu: Buyurun «oğlum!» diye karşılamış, müstesna iltifatlarla köşe koltuğuna oturtmuştu. Tanıştıklarına pek ziyade memnun olduğunu birkaç kere söyledi. Tahsin Bey de: Cidden, demişti, ben de gerek zahâlinizle, gerek dairedeki ha mmların en s«vimlisi olan Cemile Hanımla tanıştığıma pek memnu • num. Cemile de, bilmukabele, Tahsin Beyin dairedeki erkekler arasında en samimisi, en... en... terbiyelisi, kibarı, en... sevimlisi, en... en şirini olduğunu söylemekte gecikmedi. Sofrada lakirdı suradan buradan evlere intikal etmişti. Tahsin Bey tstanbulda evlerin, apartımanların bu kadar pahalı olmasına hayret ettiğini söyledi. Şükriye Hanım tasdik etti: Hakikaten öyle evladım, dedi, bizde onun için su küçük evceğizi mize başımızı sokuverdik. Cemile ile ben pekâlâ sıkişiyoruz. Fakat bir kisi daha olsa, bilmem, sığışılmas mı? Tahsin Bey tereddüt etmeden cevap verdi: Elbette, elbette! Dedi, ben ki tstanbulda oturduğum otelden maada ev bilmiyorum, yuvanızı pek si • rin, pek rahat buldum. Yemekten sonra, kahveler içilir • ken adeta mukavele imzalanmış gi • biydi. Şükriye Hanım, içinden:c Allah bağışlasın, pek şirin, pek kibar damadım var.» demekte tereddüt etmedi. Bir aralık, Tahsin Bey de, a • yağa kaklarak Şükriye Hanıma dedi ki: Cemile Hanım çok nazik, çok fedakâr... Bilmem, söylemeğe ce sa örtüleri yıkandı, titülendi; bütün saret edecek miyim? eşyanm kırık, çatlak ve sakat tarafAna kız durdular. Tahsin Beyîn lan tamir ettîrildi; saksıların renk resmen Cemileyi istiyeceğini zan • leri atmıs kâğıtları değiştirilcfi: Şüknetmişlerdi. Fakat o, sözünü söyle riye Hanımm geçen yaz solan filizi tamamladı: robu güzelce boyandı; perşembe ak Bilmem, alancı dolmaya bîraz •amı eve masraflar ahndı ve cuma sa fazla mı tuz kaçmıştı, nedir, lutfen bahı, ana kız, mutfakta güneş doğ • bir bardak su... madan evvel hazır bulundular, TahCemile hemen mîsafîrin istediğini sin Beye çekecekleri ziyafet için çaverdi. ksmağa basladılar. Şöyle böyle epeySaat üçe doğru, Tahsin Bey, kendilerine büyük zahmetler ettirdiği ce masrafa girmişlerdi: Cemile müsiçin özür diliyerek gitmeğe kalkb. takbel kocasınm karşısına yeni bir Biraz daha oturması için ana kızın kiyafetle çıkmak için annesinin tekcanla başla ısrarlannı reddetmek t&slı küçük pırlanta yüzüğünü yok mecburiyetinde bulunmustu. pahasma sath ve eve bir terzi kızı getirterek alelâcele bir poplin rop Kapıya kadar teşyi edildi ve ay • diktirdi, bir çift yeni iskarpin aldı. rılırken tekrar tekrar teşekkür edeFakat Şükriye Hanımın da ayakkap rek dedi ki: lan eskiydi; yenilemek için değil, tnşallah birkaç güne kadar xiyafet için de para kalmamıştı. Tezevcem Izmirden gelecek. Ben tayin kaüt cüzd'anını sarrafa ağır faîzleremrimi alır almaz vazifem başında le kırdirmağa mecbur oldular. Şükbulunmağa mecbur olduğnm için riye Hanım bu fedakârlıklan mem ondan evvel tstanbula geldim. O da nuniyetle yapıyor: gelsin, bizde kendi halimdze göre başımızı sokacak bir ev bulup yerleşe Hayırhsı olsun da, diyordu, valim, su sıkıcı otel hayatından bir kurrrm yoğuna biricik evlâdıma feda oltulayım, inşallah, o zaman siz de bisun. tnsallah Tahsin Bey iyi bir daze buyurursunuz. mat çıkar da bize bu Uzüntülerimizi Safiye Peyman Tmutturur. Londra konferansında dünku faaliget I Utanbnl Tram»a» Şitkstt Şark Demiryolları Kumpanyasî Iktısadî istiklâlimizin de zerresine el sürdürmeyiz Konferans eylule kadar tatil edilecek Birinci tahifeden mabat borçlar meselesinin müzakeresine devam etmelidirler. 2 Maliye t&li komisyonu merkez bankalarınm mesai istiraki hakkmda tâil komitelerde simdiye kadar kabul edlien karar suretlerinin tet kikine baslamalı, gümüf para meselesinin ve programında mevcut olnu umumî bir anlasma yolu ile müza • kereye elverişli sayılacak diğer her hangi bir meselenin • tâli komitelerî vasıtasile müzakeresine devam «tmelidir. Londra 11 (A.A.) Konferans bugün büyük bir faaliyet ıçmdedir. Albdao ax olmatnak sarnle hafi içtima lar yapümifhr. Londra 11 (A.A.) Pare. işleri komkyonunun tahrir komkeai ögleden biraz önce müzakerelerine baslaiMştır. Komnyonun tavsiyeleri saat 15 buçukta riyaset drvantna bikürîlecektir. Röyter ajansmın edindiği malumata göre tahrir komitesi hangi meselelerin azçok anlafma ümidüe müzakere edilebileceğini kestkmek ifini tâü komis • yona bıraktniftır. Ticaret siyasetile uğrasan tâli ko misyonun raporurjdan yarmdan evvel istifade edüemiyecek gibi görünüyor. Konferansm akıbeti hakkmdaki ton ve kat'î karam bugün verilmesi muhtemeldir. müsterek bir siyaset takibi için tam bir anlasma olmuştur. Bununla beraber müstehlik devlet • lerin alacaklan vaziyet bu karann tabikına büyük engeller çıkarabilir. Muhterem ahaliye ilân Birinci sahifeden mabat nısinda, Türk delegasyonunun dün* kü nutkundan bahsederek: Türkiyenin, iktısadî inkişafının seyrine uyarak, bazı ziraî mahsullerini işliyecek sanayi yapman ve himaye etmesi, dünya buhramm şiddetlendirecek bir felâkettir, dedi. Ve böyle memleketlere karşi sanayi memleketlerinin ihracat rekabetini keserek, harekete geçmeleri lüzu munu hatırlattı. Gerçi Alman murahhasmın son cümlesi, ertesi günkü zabıtta biraz gevşetilmisse de Türk sanayii hakkındaki hükmü bıraktlmıştır. Türk murahhasmın bir gün evvel söylediği nutukta, Türkiyenin en zarurî ihtiyaçlanna karsı koymak için ziraî mahsullerinden bir kısmmı işliyen bir sanayi yapmağa çahsbğını ve ihracat düşünmediğmi söylediği unutulmamıştır. Alman murahha • sının felâket dediği işte, budur. Almanyanın yeni den sanayile • şen bütün memleketlere karsı böy le bir cephe birliği istemek niyetinde olduğunu L'information gaze • tesinde okumuştum. Hatta o zaman bazı arkadaşlar: Belki Fransiz gazetelerinin Almanya aleyhinde düsmanbk uyandırmak için uydurdukları bir havadistir, demislerdi. Frcuuız kabinerinin karart Hugenberg hemen ertesi gün Paris 11 (A.A.) Havaa ajan«n* Rusya toprağmdan koloni istiye dan: Kabme dün ögleden sonra top • rek, bizim Fransiz gazetelerinden landu M. Bone yoktu. Müzakere Lonpek te şüphe etmeğe hakkımız' ol • dra konferansile konferans ışlermin u • madığını ibtar etmisti. Poss*, umumî zaman ihthnaline karsı Fran • bir teklif olarak bile bizi titizlendisarun akcağı vaziyet etrafmdeı oldu. recek olan bu ffkri, Türkiye ismini Zanaedfldigme göre kabinede yal • tasrih ederek ortaya attı. nrz Frama gibi albn ölçüaöne sadJc kalEğer simdi Ankarada aksam ol mts devletlerl* ticarî mübadele mese • musca, bu satırlarımı A. E. G. nin lea etrarnda müzakerelere devam leışığı altında okuyorsunuz. Hemen hmde bir cereyan vardır. Fakat bir bütün cumhuriyet elektrik cihaz'a karar ahnmamıstır. rı Alman sanayiinin malıdır. Yeni Hükumet bir karar vermeden evvel makinelerimizden ve kullandığı • albn ölçüsüne bağlı devletleriu müza • mız bin türlü esyadan bir çoğunun kerelere devam edip «iuıeıuek hakkmüstünde Alman markası var. Al da fidrlerini almak istiyor. Kabine, M. manya, Büyük Harpte bizim mütteBonenin LondradaJd v«ziyetirri ktifakla fikimizdi. tasvip etrmstir. Paris 11 (A.A.) Maten gasetea Yeniden memleket sanayilen • Nararlar mecUsinin Fransanın Londra dirmek fikri Almanyanın de konferansından çekOmestne karar verğildir. Japonya bunu Mançuri kıt'miş olduğunu, ancak naJdt meselenle asma cebretti. Fakat dünyanın ne nlâkası olmry&n gümruk terifeleri gibi kadar değistiğini Almanyayı y«n • diğer meselelerin müzakeresine devam mis olanlar, ondan daha iyi bili • etmeği kabul edeceginî yaayor. Franyor. On bes senedenberi Versailles zındanmda yatan Almanyanın, e»sa tezine göre paralannda utikrar olki âlemde nasıl derin inkilâplar olmryan memleketlerle ticarî itilâflar elduğundan haberi olmaması mazur de f*d'^">*Tİ mümkün değildir. görülebilir. Fakat nezaketsizlik, bilRatların bir teklifi gisizlik ve muhakemesizlik kadar Londra 11 (A.A.) Sovyet beyekolayca affedilemez. tı bir muhbra veı ıııîftv« Bn mubbnula alnacak kararlardaıı hariç olmak şarBir milletin iktısadî istiklali tile konferansm mustakbel ruzname • hakkmda serbest karar almasına sinde su meselelerin de bulunması tekbu asırda engel olmağı düsünen Allif edümektedir: manya, bütün cihandan hürriyet istiyen, ve mazlumluk davasında 1 tktısadî ademi tecavüz nusakı, Hindistanı bile geçen memlekettir. 2 Mubtelif memleketlerin kha Buhranın çaresinin millî istiklâllere lât kabOiyetlerinin genisletiimes» ve budarbe vurmak olduğunu ilk söyli nun hangi sartlarla kabü olacagımn ayen devlet, coğrafî parçalanısınm raştırnmML nekadar büyük zulüm olduğunu kâMubtirada bazı şerah tahtmda Sovinata tanıttırmak istiyen Almanya yet khalâtmm arbnlnvm meselesine de olmamalı idl. temas edilmektedir. Eğer cebir ve kuvvetle buhran Buğday arlaşması felâketinin önüne geçmek müm Londra 11 (A.A.) Röyer ajankün olsaydı, Büyük Harbjn en galip « m baber aldıgma göre Tuna devdevleti kendi payitahtında bunu letleri ve Polonya toplantısmda, buğmağluplarla istişare etmiyecekti. day isalısattbnm tahdidi hususund^ Berlin kongresinin değil, Versaille» konferansmm ferdasında bulunuyopaylaşmak fikrinin eseridir. ruz. Bir takım mağaza devletler, sonBuhran, dünyayı zengin ve fa ra da bir »ürü şahpazarlan var. kir milletler diye ikiye bölmüs olan lsportasına kamlot yükliyen bu pa • Birinci sahifeden mabat Birinci tahifeden tnabat bir nizamın akibetidir. Buhranın zarlara gelip, Zellendorf mahallesingün sonra gene tetkikatta bulunmak SÖulgar talebderi, misafirlerin harekeçaresi, kurtulmus ve zengin milletler deki yüksek hayat istandardma altmden evvel evvelâ istiklâl marşını, son zerede Karadeniz sahiDerine hareket etm yetiştirecektir. 19 uncu asnn büçerçevesinin mümkün olduğu kadar yük sürek avının tatlı hatırasile gögenislemesine bağlı olduğunu öğ • deceğim. ra da Bulgar millî marşını söylemiş • rulen bu rüya, artık, eğer hakikaten renmiyen kalmamıştır. Diğer arkadaşlarumn ve benim tet • lerdir. ölmemiş te duyuyorsa, Bismarkm bile Türkiye böyle bir iddiayı ken kikatrmız üç, dört ay kadar devam e • Bulgar suvari kafilesinin reisi mira uykusunda görülmez. disi için münakasa olunur bir dava decektir. h\y Ziskoff, kendisile görüşen bir muAlmanya istiklâl mücadelesi ya • gibi görmekten hiç şüphesiz çok Mister Hinesin tetkikah harririmize şu beyanatta bulunmuştur: pıyor. Biz bu mücadeleyi çoktan uzak, Alman murahhasmın gözü bitirdik v e onun kanunlannı, ha nün görmiyeceği kadar uzaktır. Amerikalı iktısat mfitehassıslarmm « Burada gördâğümiiz büyük mi kikatlerini daha iyi biliriz. Şunu Biz, herhangi bir millet için dahi şefi M. Hines burada b'carei adamlansafir perverlikten dolayı çok mütehassöyliyelim ki, istiklâl mücadele böyle düsünülmesinin nekadar sa mızla temaslarda bulunmakta ve diğer sisim. Gerek resmî hükumet mehafili, sinde zaferin ilk çaresi, sarsılmaz kat olduğunu anlamakta Alman mütehassıslann simdiye kadar topla • gerek konkur ipiklerde bulunan halk, bir idealizm ve baska milletlerin yanın neden bu kadar geç kaldığma dıklan neticeler üzerinde meşgul ol • iki komşu memleket arasmdaki dostluhaklarına karşı yerinden oynamaz teessüf ediyoruz. bir hürmettir. Kendîsinden hem maktadır. ğu en hakikî münasebetile ifade eden Belki Posse yarın kendi kendi • tarihçe çok daha yaşlı, hem de is • bir centilmenlik göstermişlerdir. Bunu M. Hines perşembe günü ttalyaya ve ni tekzip edebilir; belki o tekzip tiklâl zaferinde çok daha kîdemli olunabilir. Fakat biz de tazesi ta bilhassa kaydetmeyi elzem görüyorum. oradan da Amerikaya gidecek, bir iki bir millet olarak bunu Posse ve zesine söylemiş olalım. tkrar veya ay sonra tekrar memleketunize döne Konkuran verdiği neticeyi mevzuu hemfikirlerine hatırlatmaklığımız tekziple bizim hükümlerimiz yan bahis etmeğe bile değer mahiyette gör cektir. pek te fena olmaz. yana bulunsunlar. mem, her iki günün neticeleri tetkik Dünya iktısat konferansının siarı En garibi şudur ki Alman de edilirse görülüyor ki aradaki fark dikdünya zaranna birkaç memleketin legesi ayni nutkunda zâhirde tezat kat edilmeden görülmiyecek kadar zahesaplı hesapsız sanayiini değil, gibi görünen iki şey daha söyle yıfbr. Bu cihet isbat ediyorki ayni sahabütün milletler menfaatine dünyayı miştir: da koşan arkadaşlar müsavî kabiliyet kurtarmak olsa gerektir. Biz ve bi1 Almanya kendi ziraatini teş zim gibi birçok milletler, Londraya ve müsavi muvaffakiyet göstermisler Yedi Gün mecmuasının 18 inci savik etmeğe muhtaçtır. böyle bir iş için geldik. dir.» yısı bugün intisar etti. Her nüshası, 2 (Aemika murahhasmm sö•3SC Bütün bu tatlı tatsız zuhurattan daha büyük bir mükemmeliyetle çıkan züne iştirak ederek) her milletin Türk milletinin alacağı ders var Yedi Gün mecmuasmtn bu sayısı da evvelâ kendi evine düzen vermesi dır. O ders sudur: tzmire olduğu çok güzel yazılar ve resimlerle süslü kadar hızla ve o kadar büyük ham çok doğrudur ve ancak kuvvetli ve diir. Hele kapağmda Rasatane müdürii le ve heyecanla, Türkiyenin büyük sağlam millî iktısatlar beynelmilel Fatin Beyin dürbünle semaya bakan iktısat istiklâline yilrümek! Izmir iktısadî inkişafa hizmet edebilir. nefis bir botoğrafı vardır ki, bu kadar g'.bi, o saadeti de bize hiç kimse verBu son sözlerle, yeniden mem • miyecektir. tzmh gibi, o saadeti kenBirinci sınıf mütehassıs güzel ve san'atkârane bh resme, en leket sanayileştirmenin arasında meşhur Avrupa metcmualannda büe di emeğimiz, kendi aklımız ve kendi Bâbıali Ankara caddesi N060 nadir tesadüf oiunmaktadır. Yedi Günü tezay yoktur. Son sözler, dünya pafedakârlığımızla ele geçireceğiz. okuyucularunıza tavsiye ederiz. RlFKl zarlarını birkaç millet arasında Halkin 'deniz devamım kolaylaçtırmak mak sadile 14 temmuz 1933 ten iti baren Istanbul Florya Plâj a8 temmuz gününün intibalart rasmda gidip gelme tenzilâtli Londra 8 temmuz (Hususî) Londra konferansı komisyonlannda l d gün birleşik biletler «atılmağa başladenberi devam eden münakasalar tn • nacağı muhterem ahaliyc ilân dgutere ile Fransa arasmda açık bir molunur. bareze şeklini aldı. İki taraf taarruz ve Bu biletler tramvayla şehrîıi mukabiİ taarruzlar yaptılar. Bu suretle her hangi bir mahallinden kesit* Amer&a • Fransa ihtilâfı gölgede kalsiz sef erle Eminonü veya Sirke dı. biye, Demiryolu ile Sirkecideri Bunun sebebi şudur ı Ingfltere ile Floryaya, (Küçükçekmece) azîFransa konferansm devam edip etmemet ve Haylâyf, Büyük Plâj, mesi meselesini münakaea etmektedir • ler. Konferansm devan» gerek Fransa Çekmece plâjı ile Küçük plâjdan gerek akm nukyasma taraftar devlet • birine girmek ve demiryolu ile ler i ç n xararkdır. Çünkü bu konferan • Sirkeciye ve Sirkeciden aynl âm devamı akm mdcyasnn atisini şüpraba içinde şebekenin her hangf hede bırakacakbr. tngUtereye gelince konferansm de • bir mahalline tramvayla avdet İCİn muteberdir. vamı ona göre millî bir haysiyet ve şeref meselesidir. Dünyanm en uzak köşelerindeki küçük devletlerin bile murahha* gönderdiklert böyle beynelmilel bir içtknam tek bir meseleden dolayı dağıbp grtmeskıe meydan btrakıhnas» tngilterenin diplomasi lcudret ve me • baretini bütün cihan nazarnda iflâs ettirmiş olacakbr. Bunun için başta Mister Makdonak olduğu balde bütün tn güiz ricali konferansı kurtarmak için FransBİMa aşikâr bcr surette höcum etmekten çekmmenıektedirler. tngilizler konferansı öldürmemek içm Fransaam dostluğunu bile feda et meğe hazırlanmtşlardH. Mister Mak • dooak bir gazeteciye luzumn halinde konferansm altm mikyasma taraftar devletlerin istiraki olmaksmn da de • vam edebilecegini »öylerrastir. Bu sözler Başvekflin konferansı kurtarmak için neler yapmağı dSıündugunS pek iyi gösteriyor. Bugün yukarda söylediğim taarruz •e mukabü taarruzlara konferansın para işleri komitesi sabne oldu. Daba birkaç gün evvelki beyanatmda paralann istâcran temsn ohmmadJkça diğer 3shsadî meselelerin haUedilemiyecegmi söyliyen tngiln Maliye Naaon Mister Çemberlayn Fransızlarm hiç bekle • mediği bir karar sureti teklif etti Nazv para işleri komtsyonunun ruznamesin • de mevcot bütün meseleler hakianda müzakerelere devam etmesmi istedt. Halbuki daha evvel Francızlar para işlerile »dâk»«W ohnyan meselekrde müzakereJerin d e v a n m istemtşlerdi. Konferans drvanı da buna razı olmuş • tu. tngiüz Maliye Nazmntn bu teklfftea malcsadı konferansm devatnna çalışan Mister Makdonalda rrrazaheret etroekti. Yani bu teklif konferansm paralann istucran meselesinden hiç müteessir ol • mamış ibi çaiısmakta devam edebSme•i için yapılımştı. Fransa Maliye Nazın M. Bone tngüizlerin mavenrasmı an ladığmdan derhal mukabil taarruza geçti. M. Bone bir gün evvel divantn ver • diği karann bugün büsbütün aksine bir karar teklif edilmesme karşt hayret ettikten sonra böyle bir hareketkı konferanstaki ihtilâflan büsbütün ortaya koymak demek olacağmı söyledi. Fransiz Maliye Nazn sözüne devamU dedi ki: < Fransa uttuğu hatta hareketi kat'iyyen değiştiremez. Gümruk mirtarekesi yapüdıgı gibi bir de para mü • tarekeri yapümryacak olursa konferam faydah bir iş göremiyecektir. Amerika» nm girişmif olduğu tecröbentn sorrana beklemeHyiz. Yoksa apekülasyon yapanlara meydan bnaknuş oluruz. Bütün buhran para iddiharmdan neş'et etmiştir. tddihann önünü almak için istikrar vasıtasile itimat ve emniyeti iade eylemek sartbr. Bmaenaleyh kt3c • rarsız bir adım ileri atılamaz.» Fransa ve tngütere Maliye Nazırfari arasmdaki mübareze gittikçe şiddetle • niyordu. ttalya Maliye Nazın M. Yung içtimaı ertesi güne talHc ederek mcnakaşalarm hararetim tesldn etmek wtedi, fakat muvaffak olamadı. Nihayet tn • giliz Maliye Nazmnn teklifi reye kondu. Teklifi 25 devlet kabul, on beş devlet reddetti. Bir devlet te yani Sovyet Rusyast müstenkif kaldı. tçtimada daha yîrmi beşten fazla devleb'n murahhası vardı. Bunlar iki araftan birmi Btizam etmiş göninmemek için rey toplandığı sırada dısart çıktılar. Fransızlar mağlup oldular. Fakat konferans bir parlamento demek ol • madığmdan ekseriyetle verilen bi karann urmrm içm kabulü mecburî değildir. Fransızlar bunulna teselli buldu • TARİFE Nakliye vergirf ve kopriiler rflsüTfiS dahil olduğu haldet '4 ten 10 yaşn na kadar ço< Büyükler cuklar için kunış kuruş 50 Tramvâyîn Ker 98,75' hangi mevkii ve Demîryolu 1 inci mevkfi Tramvaytn rıer 80,7? '4T hangi mevkü ve DemİTyolu 2 mci mevkl Tramvayın her 64,25* 33 hangî mevkii ve Demiryolu 3 üncfl mevkl ^ Bilet yukarfda îsîmlerî KeyâH olunan dört plâjdan her hangî birine girmeğe salâhiyet verdiği gibi bu plâjlar dahilindeki tekmil tarifeler üzerinden % 20 ve Küçükçekmecedeki tstasyon büfesinden % 10 tenzjlâta dahi salâhiyet verir. Isbu biletler Sirkeciden geçen veya Eminönüne varan tramvay arabalannda bi letçiler tarafmdan verilir. ^ 1 ^ Ahali mezkur biletleri traravaî hatları müntaha noktalannın bir çoğunda piântonlardan dahi te* darik edebiKrler. (5434T tstanbul 2 mci iflâs memurluğundan» Çapada oturmakta ve Mahmutpasâ hamana karşısmda trikotajcılıkla mesgul bulunmakta olan tsmail Hasan Efe* di iflâsı 27/6/933 tarihinde açılıp tas' fiyenhı adi şekflde yapümasına karaı verilmiş olduğundan: 1 MüfHsten alacağı olanlarra v# istihkak iddiasmda bulunanlarm ala < caklarmî ve istihkaklannî ilândan bh ay içmde 2 inci iflâs dairesine gelereb' kaydettirmeleri ve delillerini ( senef ve defter hülâsalan ve saire) asıl vey< musaddak suretlerini tevdi eylemele • ri. Cl] 2 Hîlâfma hareket cezaf mahiye» ti mnstelzim olmak Szere müflisra borq lulamnn ayni mfiddet içinde kendüe rini ve borçlannı bildirmeleri. 3 Miiflisin mallarmı her ne sıfaf* la olursa olsun ellerinde bulunduran « lann o mallar özerindeki haklan mah < fuz kahnak sartile bunlan ayni müddef içinde daire emrine tevdi etmeleri v« etmezlerse makbul mazeretleri bulun • madıkça cezaî mesuliyete uğnyacaklarî •e rüçhan haklarmdan mahrum kala • caklan. 4 19/7/933 tarihine musadıf çar> şamba günü saat 15 te alacakhlann ilk içtimaa gelmeleri ve müflis 3e müsterek borçlu olanlar ve kefOIerhuo ve bor cuno tekeffül eden sair khnselerm toplanmada bulunmağa haklan olduğu ilân olunur. (5439) [ I ] Pek' uzak yerlerde veyâ yaEan> cı memleketlerde ikamet eden alacalcIılar için müddet uzatılabilir. Bulgar zabitleri Dün gittiler Bu memlekette Herşey yetisebilir Yedi Gün'ün 18 inci nushası bugün çıktı Darüşşafaka Lisesi Madürlü < ğünden: Mektebin bir senelik ihtiyacî olan ve mecmuunun tutan 10 bin liraya baliğ olan mütenevvi er zak kapalı zarf usulile almaca ğından taliplerin sartnamelerinî görmek üzere her gün ve münakasaya iştirak etmek üzere 3 a ğustos 933 perşembe günü saat 14 te Nuruosmaniyede Cetniyeti tedrisiye merkezine müracaat (3231) Göz Hekimi Dr. S.Şükrü Tj iTı ı l ı JTı . 1 . Bütün Yaz aç.k oiup, müptedi ve raüterakki taibe için yeni kurslar vücude get,rmek suretile tatillerden Istifade ettirir. Jşbu korslar atidekrt lisanlarda başlam.şar. Türkçe, Frans.zca, Ingilizce, Almanca, Italyanca ,. • . ?,md,den Jstanbul Bevojjlu. 373 istiklâl caddesi 373 (5044) BERLİTZ Fcnebt Talebelere ve ailelere ilân lisanian tedrisatinda müteîiassis olan MEKTEBİ