25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27Hariran 1933 e Ya hürriyet. Ya ölüm! TEFRİKA: 28 fazan: ALI NACl = Dil anketi 100 üncü liste Ankara26 (A. A . ) T . D. T. Cemiyetinden: Karsılıkları aranacak arapça ve far«ça kelimelerin 100 numaralı listesi şudur: 1 Dairesinde 2 Derecesinde 3 Raddelerinde. 4 Hakkmda 5 Lehinde 6 Aleyhinde 7 Akabinde • derakap, derhal 8 Bu bapta 9 Bu hususta hususunda10 Bu takdirde takdi rinde 11 Tarafından bir taraftan, diğer taraftan 12 Şahs&n 13 Sifahen şifahî 14 Tahriren tahrirî .«.^» +m B. Konferansta ilk müşkülât «Taymis» bu zorlukların; konferans akamete yollanmadan çıkmasını netice icin hayırlı addediyor Taymis gazetesî Londra konferansı hakkmda mühim bir başmakale ne^retmiştir. Bu makalenin tercümesini aynen aşağıya naklediyoruz: « Cesaretimizi kaybetmeğe mahal yoktur. Esasen kendi'erinden pek çok şeyler beklediğimiz rical konferans daha başlangıçta müşkülâta düsmüstür, diye cesaretlerini kaybetmiş değildirler. Bu müşkülâtın bir taraftan faydası ol mustur. Çünkü hali hazırda bütün he yeti murahhasalarda biivük bir hüsnü niyet ve sebatla çalısmak duygulan o derece hali galeyandadır ki. bu güzel duygulann müzakerat teferrüatı i çinde sönüp gitmesinden evvel müskülâtm meydana cikması cok iyi olmuş • tur. Fakat, bu sözîerimiz, maruz kaiı nan muskülâtın ebemmiyetsizliği ma nasma aimmasın. ttiraf edilmek îâzım gelir ki bu müşkülât çok mühimdir. Zira, cihan konferansmın vaziyeti u mumiyesind<" en mühim ve canb bir nokta olan ^nerikan siyasetinm ta mamen birbirine zıt tecelliyatını ve müphem mahiyetini bu müşkülât ortaya koymustur. Amerikada cereyan eden hâdiseleri takip eden herkes konferansta daha iflerin m<>b'demd« bu Knle düseceğinî evvelden tahmin etmiştî. Amerikada «imdiye kadar misli görülmemif bir buhran ve zaruretin önüne gecmek için Mister Ruzvelte Amerikan oarlamen • tosu tarafından verilen gavet gentş salâhiyetler reisicumhuru dahili, iktısadî i,«Ieri yoluna kovmak için pek cesurane bir sivase* takibine sevketmîstir. Mister Ruzveltin simdiye kadar aldığı ve almak tasavvurunda bulundueu tedbirlerin faydnsız oldıtğunu ve vazi yeti ıslah etmek «öyle dursun, daha fena akıbetlere sürüklivecegini reisin mua rızları idrlia etmektedir. Buna rağmeo, Mister Ruzveltin bos tedbirlerle mesgul olmadıeı da meydandadır. Ruzvelt, muarızlarmm iddia ettikleri tehlikeleri müdnktir. Maamafh, bu tehikeleri bertaraf edeceğine, ve yapmıs olduğu hatalı bir yo'dan icap ederse izini kaybetmeden dönebi'eceğine kat'iyyen emin bulunuyor. Velhasıl Mister Ruzvelt, muztar vaziyetlerde böyle tehlîkeli tedbirlere tevessül etmek lâzim geldisine ^memleketin iktısadî hayatı sönüp giderken seyirci kalmaktan ve bövle bir halin ve içtîmaî tehditleri alhnda âttt bir halde durmaktansa tehlikeli de olsa böyle carelere basvurmanm «lbette daha iyi olduğuna kanidir. Binaenaleyh, Ruzvelt vaziyeti düzelteceğine ihtimal veceği her tedbire tevessül etmektedir. Bütçeyi tevzin, bankalan tarsin hususunda bir Nraftan rauhafazai kıymet prensibini tatbik ederken diğer taraftan nakti, ziraî ve smaî islerde inflâsyona giden bir hath hareket takio ediyor. Ruzvelt, Amerikanın buhrandan mütevellit muallâk da*lilî işlerile pençe • lesir dururken mücadelenin yamız A merikanın dahilî buhrandan doğmuş bir şey olmadığına ve daimî bir siikun ve huzurun ancak bütün dünyada buhranın izalesile kabil ve buntm için de beynelmilel müsterek bir harf»>»tin elzem olduğuna tamamile kani bulunmaktadır. Dahilî islerin azameti karsısında Reisicumhurun müşavhlerinden bir kısmı beynelmilel münasebata lâkayit bir vaziyet almıs lardır. Bir kısmı da bunun tamamen aksine olarak cihansümul buhranın sebeplerile o kadar mesguldür ki: Amerikanın ahvali dahiliyesîni tâli bir ehemmîyetle telâkki eylemektedirler. Amerika ricalinin fikirlerinde görülen bu insicamsızlık belki de Amerikadaki ahval ve hâdisatın gayri kabili içtinap bir neticesidir. Fakat, ne de olsa bu hal, konferansa istirak eden diğer memleketler mtimessilleri üzerinde iyi bir tesir bırakmamaktadır. Bazan bu msicamsızlık o derecelerde suitesir ika etmektedir ki: Eğer Amerikan murahhasları görüşülecek mevzular etrafında konferansa muayyen bir fikre sahip olmaksızın geürlerse, takip olunacak siyaseti umumi yede yeni murahhaslar arasında kim • bilir ne büyük bir ihtilâfı efkâr mevcuttur gibi bir düşünce kendiliğinden vücut buluyor. tngiliz ve Fransız mümessillerile bir para mütarekesi imkânlarıru arastı racak Amerikan hazine ve banka mü messillerinin konferanstaki resmi Amerika heyeti murahhasasile hiçbir münajebetleri mevcut değildi. Hatta bu mümessillerin Mister Ruzvelt ile tam bir rtî lâf içinde buhmduklarına hükmedile mez. Zira, bu hususta muvafakatını işrap eden projenin Reisicumhur Mister Ruzvelt tarafından tevdi edilir edilmez tasvip edilmemesi bunun en beliğ bir mi salidir. Vaşingtondan 21 haziranda Londraya hareket eden profesör Moleyin muvasalatile Amerika heyeti murahhasası takviye edilmiş olacağı için Amerikan noktai nazarının bundan sonra daha kat'î ve müsbet istikametlere teveccüh etmesi miimkün görülmektedir. Profe sör Moley iktısadî işlerde Mister Ruz veltin en ziyade itimadmı kczanmıs mü savirlerden biridir. Mumaileyh Amerikada, yalnız Amerika buhranına çare bulunması prensibini güden yani infiratçı bir şahsiyet olmakla maruftur. Londra konferansında Amerika heyeti murah hasası reisi Mister Hul ise bunun tam aksine olarak buhranı beynelmilel cepheden tetkik ve tahlil etnıekle tanınmış bir devlet adamıdır. Profesörün Amerikada ahiren verdiği beyanat ile Amerikan heyeti murahharast reisinin beyanatı arasmda yapıla • cak bir mukayese beynelmilel iktısadî teşriki mesai meselelerinde Amerikan siyasetinin birbirine nekadar zıt fikirler içinde puyan olduğunu göstermek itibarile çok manidardır. Londra Amerikan heyetinin bu zıt iki kütleler Kderlert bazı müdekkikler Mister Ruzveltin eşya fıatlarını kabili tahammül bir seviyeye çıkanp ve uzun zamandanberi devam eden muhafa7ai kıymet vüzünden borçlu ve alacaklılar arasındaki münasebeti tanzim edinciye kadar enflasyona de • vam edecpğ'ni tahmin ediyorlar. Bu tahakkuk edince enflasyonun durdurula cagı ve sterlin ve frangın mukadderatına hâkim olanlarla müzakereye girisilerek dolann kıymeti tesbit edilecegi iddia olunmaktadır. Dünyanın her tarafında iktısadî re fahın yeni den tesis ve idamesidir ki Amerika dahilî ve münferit tedbirlerden daha mühim ve daimî menafi temin edecek yegâne yollardır. Ve bu yolTariM Mrster Ruzvelt hiç süphe yoktur ki ta mamile bil'yor. Londra konferansı bu kanaat içinde mesaisine devam etmektedir ve ergec işlerinde Amerikanın kendisine tam ma nasile muzaheret edeceğine kani bulunmaktadır.» r Bu akşamkî program ANKARA: 12,30 gramofon 18 Flarmonüc or » kestra: 1 Balfe (Ouverlı« Die Ziegunerin) 2 Leodelibes (FanUısie Lakme) 3 İvanovici (Val»e La retne du matin) 18,45 alahrka sax 19,30 dans musikisi • 20 ajans haberleri. İSTANBUL : 18 gramofon 18,30 rVamîzca der» (ilerlemiş olanlara) «9 sax (Cetme* Hanım) ' 19,30 saz: (Nectniy* Hamm) 20 saz (Nihal Tevfik Hanım) 20,30 Eftalya Hanım, kemani Sadi Bey ve arkadaslan 21,30 gramofon 22 ajaa% borsa haberleri ve saat ayan. VİYANA: 18,30 muhtelif konser 19,10 kon • feranslar ve fransıaca ders 20,40 gramofon plâklarile : (Margarethe) C. Gounodnun dört perdelik operası Bu arada: havadisler 23.40 konferans 23,55 dans musikisi. BUDAPEŞTE: 18,05 gramofon plâklari 19,05 kon. ferans 19,35 piyano konaeri • 21,35 tiyatro 23,35 italyanca bir konferans23.50 hafif musiki parçaları. BÜKREŞ: 18,05 mubtelif konser 20,05 kon ferans ve gramofon plâklan » 21,05 kadm sesile sarkılar 21,25 radyo or kestrası • 22,05 konferans 22,20 radyo orkestrasına devam • 24,05 fran • sızca bîr konferans VARŞOVA: 18,20 halk konseri 19,20 rmua • habe 19,40 plâk neşriyatı 21,05 orkettra mucikisi 23,05 kafe konser • 23,20 dans havalan ve havadisler. ROMA: 21,05 muhtelif program 21,50 bir komedi 22,20 hafif musiki 24 havadisler ve dansing BELGRAT: 17,35 gramofon plâklari n<psrîyali • 18,05 konferanslar • 20,05 milli şar kılar 20,35 keman, viyola ve piyano ile: Synphonie Es Dur (Mozart) 2t,3i konferans 21,45 mandolin konseri 22,25 gramofon plâklan 22,45 konser • 23.45 tsigan havalan. PARİS (Poste Parisien) 20,05 plâklar, havadisler 20,3S konser 21.05 mus*habe 21,35 senfonik orkestra ile Meyerbeerden parçalar. BRÜKSEL I f fram) : 20,35 havadisler 21,05 Ro<stnîden narçalar 22,05 konser 22,45 şarkı ilı Morarttan oarçalar 23,05 havadisler. 23,15 nlâklar 23.35 pivano ve orkestra 24 Christus Vincit (Li«zt) BARSELONA: 20,05 radvo triosu 21,05 munteM prosrram 22,05 clâklar, havadisler 23,35 konser 24.20 şarkı ve orkest^a musikisi muteakıben havadisler ve gramofon plâklan neşriyatı. Balkan Harbi nasıl hazırlandı Balkan devletlerinin ittifakını temin eden, küçük slâv devletlerinin babası Çariık Rusyası olmuştu 1 Yeni karşıhklar Liıte: 93 Bulgar ordutu, Bulgar Kralı Ferdinandın önünde retmi geçit yapıyor Balkan harbinin kendisi değil, nasıl hazırlandığı anlasılmağa değer hik&yedir: Küçük siâv devletlerinin babalığı rolünü oynıyan Ru»ya, Balkanlarda, terazinin hangi gözüne parmağını dokundursa, o tarafı ağır bastirır bir prestije ve kuvvet kazanmısrı. 1897 de Karadağ preıui Nikola ile Bulgar Beyi Ferdinandı anlaştırmağa kalktı. Bu teşebbü* Sırbistanı korkuttu. Endişe içinde, Petersburg kabine sjne baş vurdu; Sofya ile Belgradın Makedonyayı paylaşmaları esası üzerinde, kendisir.in de, Bulgaristanla uyuşturulmastnı rica etti. Rus dlplomatlarının giriştikleri öyun merak edilmiyecek gibi değil di. Ru«ya hükumeti bir taraftan Sırbistanın teklifini kabul ediyordu. Ama diğer taraftan, 1902 de, Bul garistanla gizli bir muahede imza lamaktan da geri kaimıyordu. Bu muahede, Ayastafanos mua • hedesinde yaztlı topraklardan maada. Dobriçeyi de Bulgari»t»na va cTediyordu! Yalniz, Sırbıstan tahtına Piyer Kara Georgiyeviç geçince îşin rengi dejişti ve Rusya rmzasını unuttu! 1908 de, Pren» Ferdinand, yanına . şimdiki demokrat fırkası reisi Gospodin Malinofu alarak, Petersburga gitti. Yalvardı, yakardı. Fa kat Rus adamlarını kandırmak kabil değildi. Bulgar prenti, ne yaptsa, kâr etmedı. Rusya, onun şahsında adeta bir Avusturya ajanı gör mekte idi. Bunun üzerine, iimitlerî kırılmış halde Rusyadan dönerek, içinde yetistiği Avusturya sarayını, Avusturya payitahtını yoklamağa başladı. Bulgar prensi, bu ikinci seyahatle basının çaresini ararken. Rus Hari ciye Nazırı, Duma meclîsinde, ba ğıra bağıra: Eğer Bulgaristan düsmanları. mızla beraber harekete kalkarsa vay haline! Artık kârını da, zararını da kendisi düsünsün!» dedi. Bu sözler üzerine, Prens Ferdi nand, Osmanlı devletinin dbstluğunu aramağa teşebbüs etti. tstanbulu zi • yarete geldi. Fakat az sonra, Sırp Kralı Piyer de İstanbula gel mekte gecikmedi ve Bulgar Kralından daha iyi karşılandı. Bütün bu kırgmlıklar, Bulgarîs • tanda, bilhassa Rusyanm yardımı bakımmdan, derin ümitsizllk havası yarattı. Bu esnada idi ki, Arnavutluk is yanları vukua geldi, 1911 Osmanlı İtalyan harbi patlak verdi. Gene bu esnadadtr ki, Bulgaristanda • ne kadar ehemmiyeili hâdise teşkil edeceki sonradan anlasılan bir kabine değişikliği oldu. Hükumet, ikisi de son derece Rus taraftan olan GeŞof Danef kombinezonunun el lerine geçti. Danef, Ruslardan aldıgı bir direktif üzerine Çar Ferdinandı. Sırbis tanla anlaşmak lâzım geld'iğine ik • ra etti. Bu hâdiseler bir tarafta açıîa durlun, öbür i?raft3, Makedonyada, Makedonya komitası korku ve deh şet saçmak hünerlerini ala • bildiğine »atbik eHip duruyordu. «İt, tihat ve Terakki nin kaldırd'fı 'ı«r imtiyaza b'r bomba ile cev*p veriliyordu. ibadet ederken canına kıyan Bul • garlann bu vahşetini cevapsız bırakmıyordu. Hükumete vakit bırakmakıızın, camiden çıkanlar, yaka'adık larını yere serdiler. Bütün bu anarşı, Makedonyayı, artık yer yüzünün cehennemi haline getirmişti. Makedonya, Osmanlı devletinin başına, belâ kesilmişti. «Üç vilâyetteki bu kargarahk rfevam ede dıırsun, beri tarafta, Bel • grattaki Rus sefiri Hartvigir yar • dımlarile, Sofyadaki Sırp elçisi, ni • hayet bir gün, Rus taraftan Bulgar kabinesile anlaşıverdi. 29 subat 1912 de Bulgaristanla Sırbistan arasında bir ittifak mua hedesi aktedildi. Bir gizli zeyl, muahedeyi tamamhyarak, zaferle neticelenecek bir harp yapıldığı takdirde, TUrkiyeden alı nacak toprakların nasıl paylatıla cağını aynca tesbh ediyortfu. Muahedenin gizli kısmile • ki ikinci Balkan harbine sebep oldu! • Sırbistan, Bulgaristanın «Rodop» dağ • larının ve Ustrurna nehrmin şarktndaki topraklarda hakkı olduğunu kabul ediyordu. Bulgaristan da, Sırbistanın «Şar» dağlarımn şîmal v« garbindeki topraklarda hakkını tasdik ediyord"u. «Şar» dağile «Rodop» dağları, Adalar denizi ve Ohri gölü arasındaki topraklara gelince, eğer iki taraf bu mıntaka için muhtar bir idare teşkilinin münasip olmıyacağına karar verirlerse, Rus Çarlığının ba kemliğini kabul ederek, onun vere • ceği hüküm dairesinde, paylaşmağı da kabul ediyorlardı. İşte, İttihat ve Terakki cemiyeti uyuya d*ururken, Rumeli vilâyetleri, «Avrupayi Osmani>, yağma Hasa nın böreği gibi, böyle paylaşılıyordu; Sırbistanla anlaştıktan sonra, 29 mayısta, Bulgaristan, Yunanistanla da Türkiyeye karst harp takdirin de • kopanlacak topraklar hakkmda • hiçbir kaydi ihtiva etmiyen, tedarüî bir ittifak muahedesi imza etti. Bu muahedelerin arkasından erkânı harbiyeler temasa başladılar ve askerî mukaveleleri imzalıyarak harekât plânları üzerinde mutabık kaldılar. Bulgaristanla Karadağ arasında da., sifahî ve mütekabil bir emniyet misakı aktolunması ihmal edilme mişti. (devam *«1.»»»k) AYNI: Kendisi. AYNİ ZAMANDA: Boylece, bunun gibi, AYNILE: AYNEN : kendLsi. oldugu gibi, TIPKI Uvgun. ayırtsw oluş, ZİRA: Böyle oldukça. böyle ka'dıkça. AMMA FAKAT : Yalnız, ASLA KAT'A, ASLA ve KAT'A: Hiç. hıc bir çağ, HAŞA: Hayır. HATTA: Kadar, OALTBAAGLEBI IHTİMAL S»7İİ1İ51 gibi, çok sağlam. BELKI : thtimalki olakı, olabilirkl, H A L A ELAN : »îlmrtl. FARAZA BİLFARZ : Şöyleki. tutalımki, oiaki, FARZIMUHAL OLARAK Öyle olurss YAHUT Beğendiği gibi, istedifi gibi. I«t. Eytip 38 ıncı mektep muallimi I. Hakkı Liste: 94 HASEB1LE: Kerek yolu ile, VESILE, BILVESİLE: Bir mane ile. MÜNASEBETİLE. BILMÜNASEBE: Yakısi|ile, yakıştırarak, ITİBARİLE: Olur saymalcla. ETRAFILE, BILETRAF: Bütün çevresile, çevresi üzere. NİSBETLE. BINNİSBE NİSBETEN. Ona kıyasla. ona gore, nÇSERIYETLE, EKSERİYET İTIBARİLE. Çoklukla. cokluğu. düsüncesile. UMUMİYETLE: Bütünlükle, BILÛMUM: Herkes'e. ALELÛMUM UMUMEN:: Herkesin uzerin:. UMl'MIYET ITİBARİLE: Bütünlük oluşu ile, HUSUSİLE. ALELHUSUS Başkası olmıyarak. HUSUSA, HASSATaN. BAHUSUS' Kendisile, HAKKILE BTHAKKTN: D«|«rilei>fc«M» olarak, LÂYİKILE. LÂYIYI VEÇHILE: Uyarlle, uyar yollle. BIGAYEİHAKKİN: Hakâiz, suçsuz olarak, BİOAYRI KASTIN. KHSUİZ alarak, istemiyerek ÇARNAÇAR Çsresh olarak, başka yrl bulamıyarik. v'cşilköy: Fevzi Alti'.I' Litte: 94 HASEBILE: Göre. VESİLESILE BIL VE8İLE : IP ucite, MÜNASEBETİLE : Uygunlukla, uygunluğile, yakışıklığile, ITİBARİLE: Orneğıle. gidişile. sayarak. ETRAFILE BILETRAF. ALELETRAF : Yanlarile, kusanışüe. yanlan •üzerine, NİSBETLE BİNNİSBE. îfİSBETEN t Bağla, bağile, bağlanarak, birbirine. ba karak, EKSERİYETLE EKSERİYET İTIBARİLE : Çok çağ, coğuna göre. çoğu na bakarak, UMUMIYETLE BILÛMUM, ALELÛMUM, UMUMEN, UMUMIYET İTİBARİLE : Heryerde, bütünile. bütünü üzerine. birden, herbirlne gore. HUSUSİLE ALELHUSUS, HUSUSAN. HASSATEN, BİLHASSA, BAHUSUS, TAHSİSAN, ALETTAHSİS, BETAHSIS :Böy!ece. bunun üzerine, aynca. başhca. başkasından ayrı olarak. ayrılısı üzerine, aynlışına göre. HAKKILE BİHAKKIN :Doğrusile, LÂYIKILE LÂYTKI VEÇHİLE : Yakıştlğl gibi, yakışığına göre, BIOAYRİHAKKIN: Boş yere, suçsuz olarak, doğru olmıyarak, BİGAYRIKASTIN: Bilmiye'ek. isteksiz, kurumsuz. ÇARNAÇAR: İster istemez. İst: Eyup, 36 ıncı mektep muallimi Ismail hakkı Askerliğin psikslojisi Brr müddet evvel birinci tab'ır» Kâ beT verdiğimiz, Kuleli ve Maltepe liseleri f»Is<>fe ve içtiamiyat muallimi Ah met Faik Beyin bu namdaki kîtabının ahiren ikinci tab'ı basılarak satışa çıkanlmıstır. Müellifin tarihimizin en büyük aster. Gazi Mustafa Kemal Hazretlerje it haf ettiği eser Büyük Reise takdim olun muş ve memnuniyetlerini mucip olmuştur. Kitabın başına. Gazi Hazretlerinin vaktile gazetemizde intişaT etmiş olan (Zabit ve kumandanla mülâkat) isimli kıymettar eserleri de ilâve edilmiştir. Cidden kıymetli bir eser olan bu ki« tabı hararetle tavsiye ederiz. Yaş meyva ihracatçılarının şikâyetleri Merkezî Avrupaya taze balık ve yaş meyva sevketmek teşebbüsünde bulunan bir kısım tacirler bu mal ları tasıyacak soğukhava vagonla • rının beheri için gümrük idaresince 1500 lira depozito istenmesinden »ikâyetçi idiler. Tacirler, memlekete sırf bu nakliyatı yapmak üzere gi ren bu vagonların malı alınca çıkacağını, böyle bir meblâgın bir müddet için bile olsa gümrükçe alıko nulmasının kendilerince müşkülâh bais olduğunu söylüyorlardı. Gümrük mehafili bu teşebbüs münasebetile su mütaleada bulunmaktadır: « Bu kanun isidir. Memlekete girecek her vagon için bu paranın alınması zaruridir ve bu para eğer vagon muayyen müddet zarfında çıkmazsa irat kaydedilir.» Yunanistanda satılamıyan tütün'er Yunanistanda geçen sene mahsuIünden stok olarak 11 buçuk mil • yon kilo tütün kalmıştır. Bu tütün • Ierin ihracına çalısılmaktadır. Yakılacak kitaplar Liste: 34 | A k a Gündüz: bütün eaeTİerl 2 E t e m İzzet: » 3 Bürhan Cahit : » 4 Vâla Nurettin : » 5 Yu»uf Ziya : » 6 Enis Behiç : » 7 Haydar Rifat: Bütün tercümeleri. 8 Falih Rıfkı: «Roman» 9 Resat Nuri: «Yeşil Gece» 10 Yakup Kadri: «Yaban» Beylerbeyi: Meral İrem Petrol ve benz>n fiatları Petrol ve benzin fiatlarında •» • rülen tereffü münasebetile İstanbul ve İzmir ticaret müdîriyetleri vaziyeti tahkik etmektedirler. Tacirler tereffüün benzinde 50 ve petrolda 40 para olduğunu söy lemektedirler. Fakat bu farklar toptan fiatlardadır. Perakende fiatlara gelince 5 kiloIuk bir şise benzini şoförler evvelce 100 kuruşa alırlarken şimdi 111 kuruşa almaktadırlar. Bu suretle perakende satışlarda benzinde kilo başına 2 kuruş teceffü görülmektedir. Mazut fiatları da eskisine naza ran pahalılaşmıştır. Maaşlı idare heyeti İstanbulda ifayı vazife edecek olan maaşlı idare heyetinin üç azasın • dan mülkîye müfettisi Enver, Da • hiliye Vek&leti vilâyetler şubesi müdürlerinden Sabri Beyler şehrimize gelmişlerdir. üçüncü aza Ferruh Beyin de bugünleıde tnuvasalatına intizar ediliyor. Bunu müteakıp heyet ifayı va zifeye başlıyacaktır. VEFAT Ashabı emlâkten Beykozlu Mehmet Beyzade Siileyman Bey dün irtihali daribeka etmiştir. Şehrimizm hayır sevenlerinden o • lan mumafleyhin bu anî vefatı zayi attandır. Cenazesi bugünkü salı günü Sultanahmette Kabasakaldaki hanesinden kaldınlarak aile kabristanma defin hâki gufran kıhnacaktır. Kederdide aflesine beyanı taziyet ederiz. (4932) OaPatasaray tisest tahkikatı Liste: 35 1Nâzım Hikmet: Kalemi. 2 Konyada münteşir «Terbiye Postası> mecmuası sahibi E. Hamdi Beyin bütün yazılan. 3 Serbest nazımlar. 4 Yevmî gazetelerde çıkan hikâye ve tefnkalar. 5 İlkmektep kitapları. 6 Birkaç ay yaşayabilen gazeteler ve mecmualarla sahipleri. 7 Muhit mecmuası. Çiftçi ve tSccar bankası muhasibi Hasan Galatasaray lisesinde bazı me murlar hakkmda yapıimış olan tahkikat evrakınm tetkiki için vilâyet idare heyeti hususî bir komisyon teşkil etmişti. Mezkur komisyon Defterdarlıktan mümeyyiz Saffet Beyin riyasetinde polis müdirişreti ü çüncü subesinden ve liseler müba 20 kânunuevvel 1912 de Dcmirhiyaat komisyonundan tayin edilen bisar • Dojrran demiryolu dinamitle u rer kisiden mürekkep bir heyet haçuruluyordu. linde çalısmaktadır. Heyet mektebin .\vni gece, başka bir ceKennem dört senelik sarfivatını ve hesabatını makinesi, FCöprülü istasyonunda pat ' tetkik etmekte olduöu cihetle işin lıyor ve ertesi gün, iki bomba, İştip daha epey müddet devam edecegi ve neticenin yeni tesekkül eden idare camîinde »nfilâk ederek camî> yıkı • heyetine devredilecegi anlaşılmak • yor ve namazı yarıda bırakan halk tadır. neye uğradığını bılmiyordu. Halk, iran transitçilerinin şikâyet ettikleri noktaiar Bize verilen malumata nazaran İran Trabzon bransit yolunun Ba tum ve Iraka çevrilmesi için alâka darlar faaliyette bulunmaktadirlar. H"""ki tranlilar Trabzon İran yolunu tercih etmek istiyorlar. Ancak Trabzor>dn kayıkçı ve hamallarla İstanbul limamndaki hamallardan ve bunların aldıkları fazla paralar • d»n ve munvene işinin ıızunluğundan şikâyet edilmektedir. Bu cihetler ıslah ediMiği takdirde îraniıla* kat'î surette Trabzon yolunu tercih edeceklerdir. Kadıköylülere Müjde Ba akşam saat 10 da meşhur sinema yildızi Evelin Holi Sahnede Türkçe, Fransızca. A'manca, îtalyanca ve Ingilizce sarkılar söyHreceic ve Kadiköy halkına takdim edilecektir Duhuliye 50 kıınıç. Masaiannzı Liste: 36 1 Server Bedi. 2 Selâmi İzzet. 3 Bürhan Cahit tzmh: Y. Z. Kadıköy H ALE evvelden temin ediniz. Tel. 60112 Sinema ve Bahçesinde
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle