16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1°33 Camharivet '• Budda'ya Sinemalarda yeni filimler Mevsim sonu programı: komediler ve hissî filimler [Büyük Hint mürşidi hakkında bir kitap neşretmiş olan Haydar Rifat Bey, Cumhuriyetin dün bu mevzu etrafında neşrettiği makale üzeri ne bize aşağıdaki mektubu gSndermiştir. Cumhuriyetin neşrettiği makalede Nirvananm mutlak adem değll, mutlak vücut demek olduğun dan bahsediyordu. Haydar Rifat Bey meseleyi tavzihe lüzum gör müştür. Işte mektubu:] «Muhterem Cumhuriyetin bugünkü nüshasında «Budda hakkında bir eser» unvanlı uzun makaleyi gör düm, On gün kadar evvel nesretti ğhn küçük bir kitaba dair okunup düşünülerek yazılmış bir yazı. Muhaırririn gösterdiği iltifata teşekkür ederim. Kitabın kendi bir lüb halindedir. Bu vesair sebepelrle hemen her sahifenin altına tarafımdan bir takım haşiyeler kondu. Bunların a rasında bir yerde: «Nirvana mutlak adem, kâinatm mutlak külliyetidir. ölmek suretile Nirvanaya varmak dertlerden kurtulmaktır; fena fil lâh olmaktır.» Demişim. Makalenin muhterem muharriri buna itiraz ederek: «Hayır, Nirvana mutlak varlık demektır» diyorlar. Ben o prova tashihini gözden geçirirken haşiyeyi gecenin geçmis bir saatinde hafızama müracaatle yazmıjtım. Bu itiraz üzerine Laruau açtım. Sahife, 1185 : (Budda yaşamanın ıstıraptan ibaret olduğunu ve bu ıstırabın ihtirastan doğduğunu dü şünerek dertten kurtulmanm biricik yolu nefisten ferağat olduğunu ka ide olarak koydu. Tam bir halde fena bulmağa Nirvana denir. Buddanın gayesi bu hayatın sonun da iman ehlini Nirvanaya götürmekBüyük ansiklopedinin 24 vincü cüdlnin 1128 inci sahifesinde su satırları okuyorum: Sanskritçede Nirvana kelimesinin mevzu manası: Sönme, bitme, mahvolma, telef olmadır. Fakat Nirvana kelimesi a* Ien mutlak adem mânasma mi 4 *rdi, yoksa bilâkis ölümden sonra ruhun yüksek ve mesut bir hayat sekline insibabı mânasma mı gelirdi, bunun tayini uzun ve şedit münakaşalara kapı açmıştır. Prof esör Makt Muller, Fuko ve saire kelimeyi ikinci manada almışlar; Şidler, d'Alvi de onlara başlıca muanz çıknuslartü Ancak muahharen ulemadan Oldenberg sararmış, eski, mukadd'e* metinlere istinat ederek her iki tarafın iddialarındaki mutlakıyetâ ret, kelimenin, esasta birinci ve ikinci manada hasren kullanılmadığım, bir usturanın keskin yüzü gibi, iki taraf arasında tevazün ve münavebe manzarası arzettiğini bildirmiştir. V. S. V. S . . . Ayni ansiklopedinin 7 inci cildinin 584 üncü sahifesinde. . Bu suretle Buda da ebedî saadete, diğer tabirle Nirvanaya kalboldu. B^ kelime onun «son hayatını ikmal ettiğini> kendisine ait tenasüh devre • sini kapadığını ifade eder. 593 üncü sahifesinden: Bodhi zekâ, ilim, kemaldir, yüksek ve misli olmıyan brr vasıftır. Bununla Budda payesine erilir. Budda, Karmayı yıkar. Samsaranın (tenasüh) tesirlerini kaldınr, Nnrvananın tam ve mutlak sükununa sokar. 545 inci sahifesinden: Boşluk Nirvana ile birdir. Nirvana muayyen bir vücut için bosluğa girmekten başka bir şey değildir. tbticaca salih olduklarına süphe caiz olmıyan bu satırlardan sonra Nirvananm adem manasına gelip gelmediği ve ona varmakta ıstıraplara nihayet vermek hususu da murat edilip edilemiyeceği kâfi sarahatle anlaşıhr. Kaldı ki ne bu istişhatlara, ne de Avrupanm bu baptaki mülâhazalarına bakmaktansa bizzat bu davanm mukaddes kita bmda da tetebbü erbabını memnun edecek fıkralar vardır. Bunlar da Nirvana hasren mutlak varlıktır, mânasma gelmez. Herhalde kelimenin manasının bu suretle de tavazzuhuna delâletlerinden dolayı makalenin muhterem muharririne teşekkür ve bilvesile hürmetlerimi teyit eylerim efendim. HAYDAR RİFAT Cumhuriyet Budda kitabı üzerine makale yazan arkadaş maksadının Haydar Rifat Beye karşı bir itiraz serdetmek olmayıp Buddaya göre Nirvananm hakikî maksut ve mânası ne olduğunu tebarüz ettir mekten ibaret bulunduğunu söylüyor. Kelimeler insanları şaşırtabi lir. Hakikatte ademin tasavvuru kabil olmadhğı gibi boşluk dahi yoktur. Hatta Şark felsefesinde adem neşei ulâ demektir ki vücudün ta kendisidir. Muharrir Buddanın bu hakikate ermiş bulunduğuna ve Nirvananm manası bu olduğuna kanidir. Aşk taca galip! Kayser'in torunu sevdiği bir kız ile evlenmek için ileride Alman İmparatoru olmaktan vazgeçti Sabık Kayser'in büyük oğlu ve veliahta prensin oğln olup Almanya'de imparatorluk iade edildiği takdirde tahta geçmeğe hükümdarlık taraftarları tarafından namzet buhman prens Vilhehn dc Prüs bir ask macerası neticesi olaral müstakbel imparatorluk tacından va/ geçmiştir. Hohen • zollern hanedam nın an'aneleri bu hanedana mensup torunu prens ^Hîh«hn 0e prenslerin hükümnlsanlıa olan kız dar ailelerinden baska aflelere mensup perverlerin askerî tesküâtı olan Çelik kadınlarla evlenmelerini menetmekte • Miğfer krtaahnda tabur kumandanıdır. dir. Halbuki Prens Vilhelm çoktanberi Bu teşkilât Harbi Umumide cephede seviştiği Bonn'lu Froylayn Dorothea hizmet etmiş, rabttan ve efrat tarafın Von Salviate ile nişanlandığından Al dan teşkil edilmiş ise de bunlarm krta • manya taç ve tahtı üzerindeki hakkmı larına genç nesle mensup efrat alınır. kaybetmiştir. Hükümdarlık taraftarlarının çok bü Genç kız, asil bir aileye mensuptur. yük ümitler besledıkleri Prusya'h prensin Pederi sabık Vürtemborg kralmın teş birdcnbire bunJan yaya borakmı» olması rifatçısıdır. Fakat ne de olsa bir hükümhükümdarlığın avderi fikrine şiddetli bb dar hanedanına mensup değildir. İki darbe indirmiştir. genç tahsil esnasında bhbirini tlerm bir Prens Vilhelm yukardaki resmini Çeaşk ile sevmiş olduklarından nişajdan • lik Miğferlilerin tabur kumandanı üni mak mecboriyeti hasıl olmuştur. Prens forması ile çıkarmıştır. Vilhelm hükümdarlık taraftan milliyet Dolores del Rlo cKnmru> fllmlnde Joan Crawford «Satılık Ask> ta Zengindir. Cessurluk iddiasındadır. şehrindeyiz. Matmazel Arlette ile Kumruyu bu adamla münaseb^t teKont de La Tourun izdivaç merasisisine sevketmek bar sahibinin de mi yapılmaktadır. Tam bu surada işine gelmektedir. Genç kızı bu yola gelen polisler damadı yakalıyorlar. Çünkü bu adam sahte evrak ve sahgÖtikmek gayesile hergiin sıkıştır «Satılık aşö» bir îççi kızın sefahet te şahsiyetle dolaşan biridir. maktadır. hayatında merdiven merdîven nasıl Nihayet Jose biran evvel emeli yükseldiğini, evvelâ onun para muArlette, buna memnundur. Zira ne nail olmak için para ile tuttuğu kabilinde bir oyuncak telâkki eden Kont denilen zatla halasımn zoru bir adama Jhonnyyi öldürtmek ishâmisine kendUini nasıl »evdirdiğini ile evlenmeğe razı olmuştur. Diğer tiyor. Fakat delikanlı daha tetik gösteren bir filimdr. Müryam kutu taraftan yeğeni Markı sevmektedir. davranıp düşmanını yere seriyor. fabrikasında çaluan içli bir kızdır. Fakat halası, hâlâ bu izdivaç maceJose için bu da bir fırsattır. JhonnyArkadaşları gibi tesadüf ve kaderin rasma karışmaktan geri kalmamakyj katil diye tutturacak ve Kumru hâkimiyetine boyun eğmeğe bir türta, Arlettein Markla evlenmesine kendisine kalacaktır. lü gonlü razı olamıyacak bir vazimâni olmaktadır. O zaman genç kiBirçok maceralardan sonra Johnyettedir. Onlarm birlikte vakit geza yapacak şu iş kalıyor. Markla ny yakalanıyor ve idam edilmek üçirdikleri delikanhlarla sevişip aleberaber Kontun evine giöüyor. Ona rere iken Kumru Joseye bu derece lâde basit aieller kurduklannı görhakikati anlatıyor. Ayrılmalarına hainliğin kendisine yakışmıyacağı dükçe kendisinin de böyle bir îstikrıza göstermesini istiyor. Adam bunı ağlıyarak haykınyor. Nihayet bale marhar olacağını düşünüp için na <Hay, hay!> diyor ve Arletteten taşyürekli adam merhamete geliyor. için muztarip olmaktadır. Hatta dibiran evvel kurtulmak için iş büsbütki genci mesut hayatlarına kavuşğerlerini taklk ederek beraber geztün başka bir şekle giriyor. Birlikte turmakta serbest bırakıyor. diği ve hiç sevmediği cahil ve fakir yaşamak biribirinden hoşlanmaz gidelikanh Alden de kalben bu yüzDolores Del Ria, heran her dakibi görünen çiftin yekdiğerile sevişden nefret etmektedir. ka hayatmı tehlikede gördüğünü mesini temin ediyor. Artık aynlmak sevgilisini kaybetmek ümitsizliği mevzuu bahis değildir. Bilâkis ortaBir akşam miryam gene bu hi» ve karşısmda mütemadî ıztırap saatledan Markla öteki kadının çekilmesi düşüncenin yükii alhnda zebun eve ri yaşıyan kadını heyecanlı ve hâ dönerken Stuart isminde birile talâzımdır. kim bic surette yaşatıyor. nışır, birkaç kadeh şampanya içeBasrolleri Alice Cocea, Florelle, rek hoşça vakit geçirir. Bu sergü Jean Angelo oynuyorlar. zeşti Ale anlatmakta gecikmez. O * • • vakit kınlca kıyamet kopar. Mir Elhamra sineması Belediye tarayam kıza*, Stuartı bulmak için fından üç gün kapatıldıği için bu Netvyorka gider ve orada Stuart Severekten evlenmeler ve para müddeti telâfi için eski programa vasıtasile efendisi milyoner Markla için evlenmeler. «Zifaf gecesi» bu. devam etmektedir. Artistik sinemaahbap olur. tezi münakaşa etmektedir: Kış sporsı da Opera gibi ikinci filimler gösFakat Mark aralannda sınıf farları faaliyetine sahne olan bir dağ I termeğe basladi. kı olduğu için bunu ne karısı, ne de metersi gibi kimseye takdim ede • tnez. Mark ayni zamanda diğer bir meseleden korkmaktadır. İlk izdivacmda son derece bedbaht olmuş San'atkârın bu sene sehrimizde başlna bin türlii felâket gelmiştir. geçen Greta Garbonun «Düskün 18 sene sonra memleketine dönen Onun için Miryama: Kadm» ve Mary Dresslerin cVasi adam. Bu Jean Hersholttür. 1910 yetname» filimlerinde mühim rol Gel evlenelim! senesinde vatanı Danimarkadan çıleri vardı. Bunlardan maada AmeDiyemez. Bu aralık Mark idarî kıp Amerikaya gitmis, kendisine anrikaya gitti gideli büyük küçük içinyüksek bir mevkie geçmek üzere cak son günlerde araya tekrar ayak de vazife aldığı kordelâların sayısı dir. Lâkin Miryamla olan alâkası basmak nasip olmuştur. 382 yi bulmaktadır. bu işe bir mâni teşkil etmektedir. Jean Hersholt vakıa Greta Garfao Milyoner sevgjjisine bu hususa dair Jean Her&holt 18 senedenberi ilk gibi, Gary Cooper gibi söhreti cihabirşey söylemez. Buna rağmen Mirdefa bu hafta içînde memleketi Danm dört tarafında akisler yapmıs yam hal ve vaziyeti anlamakta genimarkayı ziyarete giderken Londra bir aktör değildir. Fakat hemen oncikmez. Markın istikbaline mâni olve Paristen geçmis, sinema merak lar derecesinde kuvvetli bir artist maktansa Alle evleneceğini bahane hlan tarafından alkşılanmıstır. tir. MGM shketi dünyanın en büederek çekilip gitmeği tercih eder. Jean Hersholt sade sinema aktörü yük karakter mümessili merhum Mark artık siyasî miicadeleye adeğil ayni zamanda mükemmel bir Lofl Chaneyden münhal kalan mevtılmak için büsbütün serbest kal • ressamdn*. Artistlik hayatına atıl kii ona tahsU etmistir. mıştır. Maamafih muhalifleri inti mazdan evvel resim tahsil ediyor hap îçtimalan esnasında Miryam du. Meraklı bir pul kolleksiyoncu dolayısile ona hücum etmekten geri su ve hokey oyuncusu olan san'at durmazlar. Bunlardan brrinde genç kânn en büyük gayesi durmadan kız sabredemiyecek ortaya atılır. seyahat etmek, bütün dünyayı do Markın ve kendisinin lekelemek islasmaktır. tedikleri hayatlannın nekadar temiz olduğunu ispat etmekte gecikmez. Herkes bu tesirin altmda MarMemleketimizde son olarak «Hicka rey verir. Lâkin Markın gö% ran> filminde gördüğümüz Dita Parartık mevkide mansapta değildir. lo da Suriye, Filistin ve Mısırda uO kalabahğa kanşan Miryamı güçzun bir seyahat yaptıktan sonra lükle bulur ve biribirlerinden ebe biraz dlnlenmek için Parise gitmisdiyen aynlmamak üzere yekdiğe tir. Alman artisti ayni zamanda bir rinin kucaklanna atılırlar. sah*, bir muharrirdir. Seyahati esGöVüyorsunuz ki mevzu hiç te nasında gördüklerine dair bazı seybayağı değildir. Herkesin hoşuna ler yazacak, diğer taraftan Fransız gidecek tarzdadır. Yalnız, hiç şüp paytahtında fransızca bir filim çehesiz tam hayat değildir. Bhaz müvirecek ve İngilterede turneye çıkabalâğalıdır. caktır. Joan Crawford, bir çamaşırcı kızIığından yetişme olduğu için kendi hakikî sergüzeştine pek uygun bu Geçenlerde Avrupaya gelen ClaJean Hersholt rolü candan oynamıştır. Clark Gabra Bow Holivuta döndü. Şirin yıldız Jean Hersholt 1886 senesinde le de nazîk, hassas ayni zamanda Amerrka gazetecilerine seyahati esKopenhagda doğmuştur. Pek gençmağrur bir milyoner, gözü daima nasında perhize riayet etmediği i ken Danimarka ve Avrupa sahneleyükseklerde bir i* adamıdır. Alinki çin 7 kilo arttığını söylemiş, tekrar rinde muvaffakiyet kazanmış 1905 gibi nankör bir vazif eyi deruhte e eski ağırlığına inmek üzere bu sefer ten 1914 e kadar tbsen, Tolstoy ve den Wallace FordSın mahareti de daha sıkı bir perhiz yapmağa mecdiğer mühim facia muharrirlerinin bu kordelâda çok açık şekilde göbur olacağım da. ilâve etmLstir. eserlerini temsil etmiştir. runuyor. 1915 te beynelmilel Şikago sergisine giden Danimarka heyetine Bh* zamanlar sinema âleminde katılmıstır. Vazifesi sergide verileçok sevilen, hele Greta Garbo ile bircek temsillerd'e Danimarka temaşa likte oynadığı zamanlarda büyük san'atından bazı nümuneler gösterbir şöhret sahiıbi olan Jhon Gilbert «Kumru» ayni zamanda bir ma mekti. şimdi kendisine bir rol bulmak için cera ve hassasiyet filmidir. Seven memleket, memleket dolaşmaktadır. Bu temsiller esnasında Amerikabir adarnın benliği ve tıyneti nekaSon günlerde gene bu gaye ile Nevlı smema direktörlerinden birkaçı dar fena ols a en nihayet sevgilisine yorka gelmis, fakat hiçbir i* bula nın nazan dikkatini celbetmis sergi karşi fedakârhktan geri kalmıyacamamıştır. Maamafih bundan mütebitincc oıada kalmıstır. ğını göstermektedir. essir olmamış, gazetecilere su beyaitk defa Mary Pickfordun filimKumru, Meksika barlanndan binatta bulunmustur: lerinden birinde rol almıstır. Bir rinde dansozdur. Kendisi gibi genç « Çok şükür geçinecek param müddet muhtelif kodelâlarda oynave güzel bir delikanli Johnny Povel var. Onun için bekliyebilirim. El dıktan sonra Jean Hersholt üç sene ile sevişiyor. Fakat dunyada dikenbette tekrar san'at âleminde hâkim de rejUörlük yapmış ve tekrar ar siz gül, müşkülâtsız hayat var ım? olacağım zaman gelecektir. tistliğe avtfet etmiştir Joje Tostado, Jhotınynin rakibidir. Satılık Aşk Melek'te Atina itilâf 1 (Birınct sahıfeden mabait) edeceği emtia nisbetmin bir milrtar ar hrılmasmı kabul eylemişlerdir. Müzakeratta yalnız muahedenin akti için değil, bilhassa iki memleketin ti carî ve ikhsadî mümasebetlerinin teziydi esaslan konulduğu için büyük ehemmiyet verilmektedir. Türk murahhasları cumartesi hareket edeceklerdir. Atina 4 (Hususî) Ticaret mua hedesinin bötün teferrüatı tesbk edil miş olduğundan bu aksam ve yahut yann sebahleyin mutlaka iıma edilecek tir. Bu muahedeye Türkiye ve Yuna nistanın Octısadî tesriki mesaisinin ehemmiyetini anlatn bir protokol da merbırttur. " ' "" İktısat konferansı (Birinci sahiteden mabmtt) Vaşington 4 (A.A.) ttalyan Maliye Nazın M. Yung Reisicumhur M. Rozvelt ile iktısat konferansmda mu • zakere edilecek meseîeler hakkında gö rüşmüştür. M. Yung bu konuşmadan sonra çok memnun gözüküvordu. BeyamatuKİa Amerikan'n da M. Musolim^ tarafından düşünülen sulh kulübüne istirakinin çok faydalı olacağını söyle mistir. Vaşington 4 (A.A.) Amerika hükumetinm bir tebliği M. Yungun ifa edeceği vazifenin Vaşintona daret edilmi« olan diğer milletler murahhaslarmmki sibi müsbet itilâfcri«Jtti olmayıp kat'î Hilâfhtrm aktini kolaylastrmak va< srta ve usulleri hakkında noktai nazar teatisinde bulunmak olduğunu beyan etmektedir. M. Mahdonald Lor*tir^Ju Londra 4 (A.A.) M. Makdorald dün aksam Londrava gelmiştir. Muma • ilevh bir çok nazrl?r tarafından istik bal edilmiştir . Hnlk Başvekili alkış lamıstır. M. Makdona'd demiştir ki: « Bu seyahat , kendisinden bek • lenilen ümitlerin tamemen hakh oldu ğunu göstermistir. tlk neb'celermi M. Norman DavUin Cenevrede sarfettiği faaliyette gördük. Bu faaliyet pek ziyade fayda temin etmişt:r.» M. Rozvelti Londra ik*ısat konferansırda hazır rulımmaS'^ davet etmis olduğunu tasrih eden M. M~kdonald bugün Avam kamarasında beyanRtta bulunacağını ve müzakerstm ihtintal sah günü yapılacağmı söylemistir. Italyan Amerîkan müzakereleri Zefaf Gecesi 6!orya'da Feyziye lisesi talebesinin teşekkür ü Feyziye lisesi sektzfnci smıf talebesi namına aldığunız bir mektupta, seki. zinci sınıf talebesinin Bakırköy Emrazı Akliye hastanesini ziyaret ettiği vakit gördiikleri faaliyet ve mtizamdan ve doktor beylerm talebeye karsı gösterdiği büyük hüsmi kabulden dolayı teşekkür edilmektedir. Jean Hersholt Prof. M. Deni Maruf şarkiyatçı profsör M. Deni Ankarada dil işleri üzerinde tetkikat yapmaktadır. M. Deni yakında şehrimize gele ~ rek Halkevinde dil mevzuu üzerinde ehemmiyetli btr konferans verecektir. Konservatuvar talebesinin çayı Altın mütehassısı yarın geliyor Ankara 4 (Telefonla) tktısat Vekâlet*inin celbettiği maden mü tehassısı şehrimize gelmişti. Altın mütehasstsı da cumartesi günü Is • tanbula muvasalat edecektir. Dita Parlo Konservatuvar talebesi dün mu allimleri şerefine Tokathyan otelinde bir çay ziyafeti vermişlerdir. Bu ziyafette Konservatuvar hocaları ve bir çok musikişînaslar bulunmuş lardır. Kazanç lâyihasmın tetkik. Talebe birliği Nngresi toplanıyor Türk Talebe Birliği idare heyeti dün toplanmıştır. İdare heyeti, 12 mayısta birlik namına yapılması düşünülen vapur gezint'si hakkında vaki olan itirazlan tetkik etmiş ve imtihanlarm vaklaç ması dolayısile bu tenezzühten vaz gecilmesini muvafık görmüştür. tdare heyeti, birlik kongresini gelecek perşembe günü saat on dörtte toplam&ğa karar verm>tir. Kongrede idare heyeti tarafından şimdiye kadar yapılan isler görüşülecektir. Şimdiye kadar birlik ten uzak kalan mülkiye mektebi talebe mümessi'lerinin de kongreye istirakleri temin edilecektir. Gongrede P. S. N. talebe mumessilleri de bulunacaklardır. Bu iti baria şehrimizdeki bütün yüksek tahsil gençliği birliğe dah'I olmuş bulunmaktadır. Ankara 4 Adliye ve dahiliye encümenlermden mürekkep muhtetit encümenin ayırdığı tâli komisyon kazanç verşrisi lâyihasını tetkrke devam etmektedir Komisyon mükeDeflerle tahsil memurlannın mümkün olduğu kadar az temas etmesi için lâyihada tadilât yapılmasını teklif edecektir. Yenı gemi kurtarma şirketi Ankara 4 Telefonla) Türk Gemi Kurtarma Anonim şirketi mukavelesi Heyeti Vekilece tasdik <dilmiştir. Clara Bow r/aarifte bir tayn Ankara 4 (Telefonla) Gazi terbiye en^titüsü felsefe muallimi Hikmet Bey 3 üncü sınıf maarif mü* fettişliğine tayin olunmuştur. Kumru Jhon Bilbert Sıhhiye mödörleri arasında TOrk'te Ankara 4 (Telefonla) Mersin srhhiye müdürü Fazıl Bey Vekâlet emrine alınmıştır. Vekâlet emrinde bulunan sabık' Rize sıhhiye müdürü lsmail Hakki Bey Gümüşane sıhhiye müdürlüğüna tayin olunmuştur. M. Mar Ankaradan geidi Türk dili ve dil inkılâbı hakında tetkikatta bulunmak üzere Ankaraya gelen Sovyet lisan âlimi M. Mar dün şehrimize gelmiştir. M. Mar burada iki hafta kaâar kaldıktan sonra Ayasuluğ ve Truva h»ıobelerme gidecektir. Bursa 4 (Hususî) Burada sı caklar bunaltıcı dereceyi bulduğundan mektepler tatil edilmiştir. Bursa'da sıcaktan mektepler kapatıldı Demiryollar mutehassısının tetkikatı Ankara 4 (Telefonla) Devlet denvryolları ifiin getirtilçm mütehas' sjs ıie. demiryollar müdiri umumisi Rifat Be> yarın *«.bah Kayseri • Sa*n, sun ha'tmda telkikat jrapm&k ttx«re Aokaradan barekat edeccJ(l«rdir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle