Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 Nisan 1933 \ Hikâye Yarenlik Niresine baham... Gotü demir bu... Çelih deel... Çelih deel mi? Vay ahhna turp sıham! Ula, sen, demirden de anlamimişin ya! Üzermde marhası var. Nenin marhası? Paranın bîle galpmı yaoüer... Çelihm galpı ohnamı ki? Baha galpazan mı deyisin? Bıçahmın çelihi galp, gurban! Hele bir tohunduram da göresin galp mı, deel mi? Haso, isühfafla burun knnrdı: Teneke de el kesmi mi babaam? Bunun kesişi üe tenekenin kesişi bir midir, hele bir dat ki anla... Garaım toh... Neyi datacahım? Hiro, Miro'nun bıçağnu muayene ediyordu: Haso be, has çelihe benzeyi! Uula, senin anlayışm da ondan gıtmtş ya!... Dkneh, ahıl, ahıl, sendeki ahıl... Vay ahlını seveler! Ha ne sandın Id... Seninkisi guş beyni... Goa beyni mi? Lâf agızdan bir çıhar... Anam beni thi defa doğurmadı. Seni doğuracaçma taş doğuraydı. Bu hadan şaha deel... Şahadan da anlammn? Haso, elile Miro'yu göğsünden itti: Çürüh gafalı soyha, sende... Miro, Hiro'nun bıçağnu, tehdit eder gibi gösteriyordu: Sonu gori misin? Ha göririm ne olacah ki? Miro, bıçağı, Haso'nun böğrüne doğru sokuverdi: Görd&n mü olduhunu? Haso, can havliie bağınyordu: Vay anam, beni vurdular!... Bhrden meyhanenin içi kanşmışh, hemen soka&a fırhyan mevhaneci nokta poUsmi caftırdı ve derhal kafüe halinde karakolu boyladılar. Komiser, Miro'y» «ordu: Beraber oturmuş içerken arka • dasını ne diye vurdun? Fazla da sarhoş dejtflsin! Miro, gayet tabiî bir tavırla cevap verdi: Gavga filân etmedm... Peki, ne ettiniz? Şaha ettih... Haso da müdahale etti: Ben de davacı deelem... Bir masada oturi, tatlı tatlı yarenlih edidik! Lâf arasında şaha. ettik... Pehmezi çıhnrerdi, gurban... Arhadaş mabeyninde bu hadar şaha da edilmemi ki?... MAHMUT YESARl ıstanbul ttorsası kapanış tiatlan 174933 ! ŞİKAGO SÎZİ DAVET EDÎYOR Unkapanı'nda, tek katlı, kara tahU bîr baraka meyhane... Meyhanenin karşısmdaki arsada davul zurna çahyor; başlan Alevî hraşh, kahn poturlu genç hamallar, elele vermiş, mendfl sallıya» ' bora tepiyorlar. Meyhanenin kuytu bir köşesine ce kilmiş üç arkadaş, Haso, Miro, Hiro, tüttin tabakalanm masanm üzerine çıkarmışlar, mendiDer omza ablmıs, kâh memleketten, kâh isten bahsederek önlerindeki yüksük gibi kadehlerle rakı çekistiriyorlar... Haso, pos, knrçıl bıyıklarmı ehnin tersOe sığazkyor ve omzundan kayan mendiKni vakit vakit düzehiyor... Miro, kuşagmdan çıkardığı ekmek mçağı azmam, saldırma yavrusu bıçakla karpuz soynyor... Hiro, parcalan birbirine geçme uzun sigara çubugile sırtmı kaşıyor, arsadaki zurnanın çaldıgı: Bir ayağmda çizmesi var... Havasma, topuklân basık yemenflerin« saklatarak tempo tutuyor... Haso, arsada oynıyan gençleri gös teriyordu: Ula, ba soyhalar daha yorahnadılar mı Id? Miro, omuzlanm oynatn: Gençlik ganı bu... Vahtı ilen sen de oynamamidm gurban? Oynirdih ama, dinlenirdih de... Hiro, kahkaha üe güldü: Babam, sen oldum olası çürtthmişhı? Ba s8z, Haso'nan gücüne gitti ı Khne cöröh deyism? Bir yol gahsam topuna duman attınnm, bilknism? M; r o da Hiro'nun alayma iştirak etmişti: Ha bilirik cansızlıhmı... Haso, Idsme de dik dik bakıyordu: Soyhalarm işi yoh U bana tahılfler... Gurmühten tiftik balyalanm neHblerle yühlediginizi unutttmoz ha... Y&z eHi ohhayı ıh dimeden galdıran Idmdi Id babaam? Hiro, arkadaşmra gücenmeğe basladığım görünce urardan vazgeçti: Ula ne carpılisin?. Şaha idirik, rarhmda degfl misin? Fartundayım, farhmdayım ama, fahanm ba hadanna gafam gnrfr... Miro, meyhaneciye bağırdı: Ula barba çelebi... Buraya babmisinl... Meze nirde? Irahı nirde? Bir dürtüşlemeseh ahlma gehniyeceh mi? Yeni gelen kadehleri tokuşturarak yuvarladılar. Miro, soyduğu karpuzun kabuklannı masanm altına fırlatıyordu; bıçağı mendjlHe temrzledi: Ba bıçahı görimisiz2.Bunun çelihi basdır. Hele btr babmdıl HJHO, basnu yana Yeni atletizm Antrenörü C NUKUT Aliş I SterlİD Sanş 71/ 169 218 113 24 8!5 34 83 110 38 24 15 27 49 22 1 Dolar 0 Fransız fr. 2Ü Lırtı s:o 919 785 171 2IS 1:6 25 855 25 84 120 *9 25 2» 90 24 23 53 48 998 St II 1 1 Her Prak, atletlerimizi çalıştırmağa başladı Atletizm federasyonu tara fmdan Alman ya'dan getirilen atletizm antre nörü Her Kari Prak buradaki vazif esine başlamışhr. Yeni antrenör; eski antrenör Her Abraham ile bera* ber atletlerimizi çalıçtırmaktadır. Cuma ve pazar günlei'i fenı atîettsm antrenoriı Fenerbahçe «tadHer Karl Prak yomundaki pistte, haftanın diğer günleri de tstanbul lisesinde, Darüşsafaka mektebinde, Besiktas kulü bünde çalışmaktadır. Bahriye kulütebi müdiriyeti, haftanın muayyen bir gününde antrenörün Bahriye mektebine de gönderilmesini iste miştir. Yeni antrenörün mesaisi hakkında atletizm federasyonu reisi Bür hanettin Bey bize »u izahafa vermiştir: « Yeni antrenöriimUzün kwa bir müddet zarfında bıraktıği intîba müsaittîr. Esasen elindeki vesika lar da çok lehindedir, ve disiplin sahibi olduguna şehadet ediyoc. Kendisini bize Berlin'deki terbiyei bedeniye mektebi âüsi tavsiye etmittir. 24 nisana kadar Her Abraham'Ia birlikte çahsacak ve bu müddet zarfında atletlerimiz arasında tanışıklık hasıl olacaktir. Her Abraham bu tarihten sonra, bir kaç ay için Atıadolu mmtakalanna gidecektir.» 90 Belçılca fr. 2u Drahmi 20 Isvıc fr. 20 Leva l Filorin 20 Çek koronu 1 Isveç kronu 1 Avusturya Şil I Peçete 1 Pengo 1 Mark 1 Zloty 20 Lei 20 Dınar I Ruble 1 Yen 1 TürV aitını I Mecidiye I Bankn Os B. 1 1 ır a 51 46 926 31 226 ÇEKLER Londra New York Paris Mılano Bruksel Atlna Cencvre Sofya Amsterdam Hrag Stokhotm Vnana Madrit Berlln T V arşovt Budapeşte Bukreş Belgrat Yokohamı Moskova Açıiı 7! 7,75 0.4799 12/6 Ç.2725 4,4117 8\89 «.•»6 67,565 1,177*5 15,985 2,W5 4.597S î,OO675 4,25 3,90 80,1025 3?. 315 2,2475 Kapans 722,« 0,4. t>9S 12.C3 9,35 3,4039 82,6825 2,4iS0 67,3978 I.1T49 15,945 4^85 5,5875 9, 4,9375 3.80 79.5025 3.>,22; 5 2,24205 Şıkago sergi£inın fen blnası 8«.000 kiçiyi blr anda lçine alabUecek bu blna modem lnşaat tarzınuı nefla bir nümunesidir Haziranm birinde açılacak olan, Şikago sergisine tstanbul'dan Urtip edilen seyahat 10 temmuzda buradan hareket edecektir. Seyahat başka memleketlere nisbetle Türkiye'den daha ucuz bir fiatla tertip edilmiştir. Yüz aenc zarfmda Hmt'li bir köyden dünyanm en buyük şehirlermden bbi soasma geçen Şikoga, sizi davet ediyor. Orada size son yüz senedeki terakkiyabı canlı nümunelerini gösterecek ve ayni zamanda Aroenka'nm en büyük ve fâzel sehirlermi gezmek fırsatım verecektir. ŞtKAGO StZt DAVET EDİYOR. tki sene evvel 3000 lira 3e yapılabflecek seyahate 990 lira kâfidir. Dünyanın en büyük otellerinde ve Amerika'da birinci mevldde seyabat eglenceleri ve ticaret nnatlan hepsi sizm olacaktn, fırsah kaoumaymız. Fazh tafsil&t içm NATTA, M91! Tiirk Seyahat AceoUh«mın Gal*fauaray'dald merkezme müracaat edihnesi. ESHAM Açıliş lş Bankası hamll. A. Şim 60 o o Tramvav Bomoıtl Nekur Terkos Aslan çlmento Kananış Lik maçlar tehir ed'liyor Mayı«ın ilk haftasında Sofya'da yapacağı maçlar için hazırlanan millî futbol takımımızın idmanları bu cumadan sonra son safhasına gire cektir. Bunun için futbol federasyonu, alâkadar futbolcuların {âmamen serbest kaltnasını temin maksadile, lik ve şilt maolarının bu cumadan sonra tatilini mmtaka futbol heye tine bildirmistir. Resmi futbol müsabakalan, millî takımımızın Sofya'dan dönüşüne kadar tatil olunacaktır. Beynelmilel kadromuzun çalıstınlması ismin ferdî anteneman kısmı bitirilmiftir. önümüzdeki pazardan itibaren takım halinde idınanIara devam edilecektir. Bu idmanlar pazar, salı ve cuma günleri, tefkil olunacak iki takımın karşılastmlması, yahut hariçten bir muhteJitle müsabaka yapılması tarzıada olacak tır. Millî takraı içm çağmlan tzmir'li ve Ankara'lı futbolcular bu hafta içinde Istanbul'a gelmis bulunacaklardır. IST1KRAZLAR Açılıs Istlkrazı Dahlll Şark slmendlfeıi Düyunn Mnv. Gümrtik Saydı Mahl Bagdat Ajkerlye 97,75 3,10 55,75 Kapıniş lamtınUblo «tibS tarsitndantertipcdflmistir. S I R O P D E S C H I E N S . PARIS CANS1ZUK DOKTOR NoruUa!, Sttüjtt TC Chlorost TAHVİLÂT AÇilij Elektrik Şlrketl Tramvay . Tünel Rıhtım . Aotdola ( I ) Anadolu ( 2 ) Anadolu (3) Anadol Mıimessii Kapanış Osman Şerafettin Cağaloğlu Nurotmaniye caddesi No. 19 Telefon: 893 Muayene zamanı cumadan maada öğleden tonra (Yenibahçe hastanesi) dahilî, tarî hastaliklar müteha«ısı § menditer Ocretlen An*ara 1 7 Bütün demiryohı hatlanna şamil ohnak üzere yolcu ve eşya tariflerinde yapılması düşünüJen yüzde •Ui temüftta imkân gSrolecnemiştir. Haarlanan yeni bir projeye göre 600 küometroden uzun yolcuhıklar için mnayyea bir nkbet dahilinde tenziât yaptkeaktnr. Ba tarife harirandan itibaren tatbik edüecektir. Kaçakçılık kanununda tadilât Ankara 1 7 Kaçakçıhk kanununun tadili için Medise bir lâyiha verOmistir. Bu lâyihaya göre oyun ve sigara kâgıdı, kibrit, çakmak, bant, atesli ecsa, infılâkh maddeler, fişek ve av malzemesi yakalanırsa hükumet memunmun gözü önânde yok edilecektir. Suçlusu bu • lunmanuşsa bu amebye suçlu araama • dan yapılacak, yakalanan sigara kâğıtlan takdir edilen fiatla ilmühaber mukabüinde tnhisar tdaredne verilecektir. Kullanılmağa lâyık olmıyanlar imha e* dOecektir. Sulh hâkknlerimn ttiraz üzerine verecekleri karar kat'idir. Elli liradan fazla olan esyanm musaderesi hakkmdaki karar temyiz edilebüecektir. Agır, hafif para cezalan daîrelerince hapis hakkı müstesna olarak tahsili emval kanununa göre tahsO olımur. •Knött 25 seneöcnbcri rtri tcsKin edkl 43,:» 4M3 57,80 45,90 4S.20 *8,?0 Maarif Vekflleti teskilâtı için bir !<ijflha Ankara 1 7 Maarif Vekâleti merkez tefküÂb ve vazifeleri hakkında yeni bir kanun liyihası hazırlamıshr. Bu yeni Uyöıaya gSre millî talim ve terbiye heyeti kadrosona bir muamelât müdürü ile bir kısnn âmiri flâve edflmîş, istatistik işleri bu daireye baglanmışhr. Tefti» heyeti kadrosuna bir rets, bes mümeyyiz, bir kuım âmiri, bir kâtip flâve ohan • muştur. Yiiksek mesleki tedrisat daireu içm bir umumî müdürlük, mekteplerin morakabesi için bir sube müdürlüğü ibdas edîlecektir. Halk terbiyesi içm de bir sube mü • dürÜiğü açüacak ve bu müdiirlüğe iki lasım âmiri almacakhr. Zat ifleri mü dörlüğüne ild mSmeyyuı, iki lasım âmiri, flri tetkik ve tahakkuk memuru ahnacnktir. eserl er: Teşhiri Cerrahî Tıp fakülteslnde profesör Ağreje operator Kazun Ismall Bey Teşhlal cerrahî namUe mukemmel bir eser vücude getlrmi?tir. Buyuk kıt'ada üç yüz ylrmi satalfe ve yfiz kırk sekll havl olan bu kltabm birlnd kumı hastalıkJanu teşhlsl İçin umuml muayene usullerl, bilhasaa Rönbken bahsl, lklncl kısmında da her haatalıgm ayn.ayn mütaleası emras tefslrl u. aullerlnl Ihtlva etmektedlr. Bu eser, garbln en yeni müteaddit aaanna müracaat edllerek ve hasta muayene ve teshlsinde talebe ve heklmlerln ihtiyacı nazarl dikkate aunarak açık bir lfade ve modern bir telftkki ile yazümıstır. Bu muvaffa • kiyyetinden dolayı muharrirtni ederlz. tebrik OarüşşaiaHa lısesi mOdörlOğönden: Mektep yatakhanelerine yaptırılacak 60 adet elbise dolabının pazarlığı kesilmek üzere talip • lerin 20 nuan 933 perşembe günü taat 10,50 de ve şeraitini öğrenmek ve nümuneyi görmek istiyenlerin her gün Nuruosmaniye'de Cemiyeti Tedrisiye merkezine müracaatlan. (1651) Istanbul 6 m a icra memarlugundan: Bir borçtan dolayı mahcuz bir adet Navman dlris makhve» sekk parçadan 3>aret kadifeden oda takımt ilkarttırma soretile 224933 tarihine musadif cur martesi günü saei 1012 de Cağaloğlu'n. da Mollafenari sokagmda 20 numarah hanede satdacaguıdan taKplerin mahal • ünde buluncak meauura müracaatieri. (2İ17) nım kapıyı kapadı. İhtiyar, tartak Ianmadan büsbütün sersem olmus, durduğu yerrfe inliyordu. Söyle, bakayım!. Cevat Rıza Bey nerede?. İnlemek değil ya, su rada gözümün önünde ölecek ol •an acımam!. Kocamın nerede ol duğunu söylemeden buradan dısa nya çıkamazsın!. İhtiyar iki elile başıni sıkiştın yordu. Sanki bütün bunlardan hiç bir şey anlamıyormuş da yavaş ya vaş kendini toparlamağa çahsıyor muş gibi kıvraniyordu. Feriha Ha mm, adamcağızı kollanndan yakaladı; sarsmağa başladı: Söylesene, nerede Cevat Rıza Bey?. İhtiyann şapkasi baaından düştü. Doktor Beyefendi!.. Sana bes dakika mühlet!.. Beş dakikaya kadar bana cevap vermezsen onu da kendin brlirsin!. Bugün birini ka çınyorsunuz, ertesi gün bir bas kasını öldürüyorsunuz; bunu ben düşünecek değilim. Elbet günün. birind'e polis seni de, öteki haytutlan da yakalar. Fakat eger kocamın bir kılına dokunacak (1369^ Istanbul asliye mahkemesi ahtta ha. kuk dasesinden: Vesfle Hanm tarafradan Fatm'te Altay Yediemirler sokagmda 51 numaralr hanede mukun kocası tsmet Nuri Bey a. leyhine ikame olunan boşanma davaatna mâtedair anubatin sareti mumailey. hin ikftmetgâhnun meçboliyetine btnaea Sânen tebliğ edümiş w cevap.lâyihası vermemif obnakla »jAlf3f^*ı 16933 pazartesî saat ona talik edümiş oldugun. dan mezkur gün ve saatte tahkıkat hâ idmtnin huzurunda bulunması davetiye tebligi makamına kaim ohnak âzere Min olunur. (2131) olurlarsa senin de benim elimden çekeceğm var!.. İhtiyar adam, hiç durmadan inliyordu: AUab askına bırakm beni!. ölüyorum!. Hastayım!. Ne olursan ol!.. Cevat Rıza Bej nerede, onu söyle!.. Bilmiyorum!. Ne söylüyorsunuı anlamıyorum!. Aklım başımda de ğil!. Hiç bir şey bilmiyorum 1. Hiç bir şey düşünemiyorum!. O mor menekşe renkli ışıklar harap etti beni!. Sanki ben eski ben değilim!. Ne olduğumu anlamıyorum!. Bu yapmacıklan bırak ta de* digime cevap ver, doktor Behzat Beyefendi!. Söylemiyecek misin?. öyle ise ben de seni polise vereceğim. Orada hepsi meydana çıkar!. Hem Cevat Rıza Beyi nereye götürdügünüzü de söylersin hem de Hik* met Beyin kızı Perihan'ı nasıl öldürdüğünü... İhtiyar topal yerinden fırladı. Gözleri korkudan açıldi. Bogazı yırtı lırcasına bağırdı ı (Mabato var) 6öreş şampiyonası yapılıyor Mmtaka resmî güreş müsabakalan bu cuma günü yapılacaktır. Be yoğlu HaJk Fırkası binasındaki id man salonunda icra edilecek olan bu mü«abakalara Istanbulun bütün tecrübeli güreşçileri girecektir. Bu müsabakalar, son mevsim içînde gü resçilerimizin kaydettikleri terakkiyi ölçmek icin oçk kıymetli olacak tır. Bu güreşler; ayni zatnanda millî takımımızın teskili esna^mda is tifadeli olacak bîrer tecrübe mahi yetîndedir. kimse yoktu. Geceyarısından sonra ortalık tenhalaşmıştı. Nereye gitti ğini bilmiyorum. Mes'adet vapuru mu dedin?.. Evet. Feriha Hanım birdenbire bh çığ lik kopardı. Cad*deden sendeliye sendeliye ihtiyar bir adam geçi yordu. Sanki sarhosmua, yahut ta aklım oynatmış gibi garip bir hali vardı. Şapkasmı arkaya doğru at mıs, alnının orta yerinde bir yara yeri gözüküyordu. Kajlarmın bir tanesî de bembeyazdı. Cevat Rıza Beyin kansı: Ta kendisi!. İste doktor Beh zat!.. Diye bağırdı. Daha yeni sabah ohnuştu. OrtaIıkta hiç kimse yoktu. Feriha basi açık sokağa fırladı. Tapallıya to pallıya, alık alık etrafma bakma ba~ kına yürüyen ihtiyann yanına doğru kostu: Doktor Behzat Bey!. Diye seslendi. fhtiyar saşaladı. Gözleri korka dan büyüdü. Etrafına bakındı. Feriha Hanımdan başka künseyi goVemeyince: Şefkat pulları .Nisanm 20 sinden 30 uncu günu aksamnM kadar postanelere verilecek adi mektuplara 1, taahhutlü ve kıymetli mektuplara 2, teJsrrafnamelere 3 kurus . luk ve kartlara 20 parahk (Himayeietfal Şefkat pulu) yaptfbnlması 1947 nomaralı kanun iktizasındanda*. MıAterem balkanızn posta kutularuıa atacaklan mektuplara bu pullardan da yapıstırnnlarmı hahrlahnz. Macera romant Nakleden: KEMAL RAG1P Gizli Eller Efendim, dün gece bu defteri bizim arabada unutmuş ta, onu getırdun. Ver bakayım!. Ha, not def teri... İçinde zanned'erhn ki mühim yazılar olacak. Otomobilden indiği zaman, para verirken düsürdü, sa nınm. Eksik olmasınlar, dün gece bana bir lira bahşiş vermişlerdi. Ben de defterin arasında bir kaç tane kart dö vizit buldum. tsmini orad*an Sğrendim. Dün gece saat kaçta otomo btl«bindi!.. İkiyi geçiyordu. Nereden bindi?. Kurtuluf'tan.. Nereye götürdün? Sirkeri'ye, nhtıma... Rıhtıma mı?. Evet. İlk önce Galata rıhtımı na indik. Orada aradığun bulamayınca Sirkeci nhtunına geldik. ^ c ,^ Ne arıyordu? Pek iyi anlıyamadn». Hoş Beyefendi kendisi de bilmiyordu ya .. Mes'adet, diye bir yer arıyordu. Han mı, apartıman mı, kıratane mi di ye soruyordu. Sonra benim aklıma geldi. Gündüz nasılsa kulağıma ça hnmısta. Sirkeci nhhmının önünde Mes'adet vapuru duruyormus.. O mı söyledim. Pek sevindi. Bahsis verdi. Şoförün gene bahfis hevesile ko sa kosa defteri getirdiği anlasılıyordu. Feriha Hanım, yukarıdan çan tasmı getirtti. Bir lira bah&iş te o verdi. Bir yandan da soruyordu: Sonra ne oldu, anlatsana!. Bizkn bey, o gemiye mi gitti?. Göımedim efendim. Sirkeci'de otomobilden indi. Rıhhma doğru yayan gitti. Hiç künse ile buluştu mu? Hayır. Oralarda zaten hiç Doktor Behzat Beyi sen mı soruyorsun?. Bırak beni!. Bırakın AIlah askına beni!. Diye inledi. Sonra telâşlı telâslı bir kaç adun attı. Feriha Hanım, ihtiyan kolundan yakaladı: Dur, gitme!. Sana soracakla ~ run var. Onlan söyle de öyle!.. Adamcağız zaten güçlükle ayakta duırabiliyordu. Sürüklemek, ye re yuvarlamak için bir kadımn kuvveti bile elverecekti. Feriha Hanım, ihtiyan çekmeğe başladı. Kapının önünde duran şoför de yardım et ti. Kapıdan içeriye aldılar. Sokak tan hâlâ gelen geçen yoktu. Yalnız bir yolcu tam o arahk köse basını dönüyordu. Belki o da hiç bir şey Feriha Hanım soföre bir lira daha bahsis verdi: Haydi sen git!.. Diye savdı. Şoför bunlardan hiç bir şey anlamamıstı. Parayı cebine attı: Neme lâzım!.. Ne olursa ol sun!. Demek ister gibi omuzlanm silkti; çekildi, gitti. İçeriye girer girmez Feriha Ha