Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhurîyet 26 Şubat 1933 CH SULTAM Yazan: M. TURHAN ıstanbul borsası kapanış tiatları 2 5 2 933 NUKUT Londra New York Paris Ticaret Odası kongresi Kongre bugün toplanıyor, üç mühim mes'ele konusulacak Istanbul Ticaret Odası kongresi bugün ogleden sonra toplanacaktv. Kongreye iştirak hakkı olan tacir ler 16 bin kisiyi bulmaktadır. Bu kalabahği istiap edecek bir salon sehrimizde mevcut değilse de, geçen kongrelerin verdiği tecrübe ticaret odası içtima salonunun gelecek azayı istiaba kâfi gelecegini göstermektedir. Oda kongresinde Türkiye'de ticarî zihniyet, Türkiye madenciliği ve sanayiin himayesi mevzuları dahi linde üç mühim mes'ele görüşüle cek, temenni kararlan verHecektn. Kongrenin üç dört celse aktedeceği tahtnin olunmaktadır. Ticarî zihniyet mevzulu raponı, Hakkı Nezihi Bey hazırlamıştır. Hakkı Nezihi Bey bu rapora dair dün şu malumatı vermiştir: « Türk'Ier, muhtelif devirlerde ticarî zihniyet mefhumunu nasıl anlamışlardır? Raporda ilk Türk'lerin ticaretteki rollerine de krsaca temas edîlmîs, bilhassa Osmanlı devrin deki vazivet üzerinde tevakkuf olunmuştur. Muhtelif ekalliyet zümrele rmin nangi tarihlerde ticaret işlerîni ele aldıkları da tetkik edilmişttr. Bu zannedildiği kadar eskî bir tarihte olmamıstır. Meselâ Türkiye'ye 260 sene evvel kadar gelen bir ecnebi, eserinde tzmir'de Holiaıvda'li. fn«ilîz •• • ve Fransız tacirlerile olan temasla m nnı anlatırken: Hepsi Türk'lerin kıyaf etine girmişlerdi. Onların dillerini öğrenmislerdi, âdetlerine de uymoslardı.. diyor. diyor. Çünkü nelli baslı ticaret î^lerî Türk'lerin elinde olduğu için ecnebi tacirler bu mecburiyeti duymuşlardır. Bundan başka Türkler'de ticrî zihniyetin mi yoska sınaî zihniyetin mi daha kuvvetli oldugu hakkında yapılan tetkikatın neticesi de kon greye arzedilecektir. Vesikalara istmat eden raporda bütün mehazler gösterilmis, ahnması icap eden tedbirlere de işaret olunmustur. Sanayiimizin bugünkü vaziyeti himayeye muhtaç mıdır, deçil mi? Himaye lâzımsa gümrük tarifesile mi. kontenjanla mı, yoksa her ikisile de mi himaye edilmelidir? Bu mevzu etrafrada bir anket yapılmış, mes'ele tammnif alâkadarlardan 26 kişiye sorulmuştur. Kongrjde verilen ce vaplar okunacak, üzerlerinde mfi nakasalar yapılacaktır. Türkiye madenciliginin baslıca mes'eleleri de, bu mevzu etrafında Sadrettin Enver Bey tarafından hazırlanan bir raporla mevkii müza kereve konacaktır.> "^ Şatış 720 213 170 217 117 26 820 2b 85 .'22 38 26 17 3! 5! 24 23 55 48 925 ?4 230 Bu akşamld program * Tercih ediniz: BUDAPEŞTE : 18,20 Strauss'nn eserlerL 2»,35 Dolar Prensesi (L. Fall). VARŞOVA : 21,05 Vassa Prihoda'nın keman konseri ROMA : 21,50 Die Briganten (Offenbach). BRÜKSEL H (Flam) : 20,05 Trio No. 2 en do (Mendelssohn). 21,05 Mazeppa (Iisrt). 82,05 Tebessümler dlyan (F. Lebar) 51 Dimitriyos'un hain eli masum Oğuz'u • nasıl vahşiyane boğmuştu? EHni, Dimitriyos'un omzuna koy 3u, onu da çokertmek istiyormus gibi suursuz bir tazyik yaptı ve ayni sesle devam etti: Ben de, ben de öyle düsünü yorum, Cem'i, oğlunu, kızını ve bütün onu sevenleri öldürmek istiyo rum. Fakat ben padisahım, her şeyi istiyebilnim ve yapanm. Cem, yapamıyaca&ı için istememelidir, madam ki istedS, günahı katmerlepmistir. Cezası da o nisbette agır olacaktır. Beyazıt, gittikçe kopürüvordu, daha bir çok feyler söylemek isti yordu. Kapınm açılarak Oguz'un kucakta içeri pretirilmesi üzerine sustu, Dimitriyos'un yanmdan ayrıldı, henüz uykusunu gideremiven, zenci ınağra kucagında bir besik sükuneti anvarak uyumaça çalısan küçük prensi, husunetli bir el darbesile yak*'adı, Dimitriyos'un ayağı ucuna attı. Cocuk, bu agır atısla incnımift!, baÇıra bagıra aglamafra baslamiftı. Korknnun ve acmin doktürdügu yaslar, sakatlanan uykuyu eocuğun gSzlerinden siliyor ve masıım cehrede »ade istirap dblasıyordu. Beyazıt, bir nebze onun çırpıntısını seyretti, uurildandı: Cem ağlıyor, bu »es onun se sidir! Ve «onra Dimrtriyos'a döndü: Cem, benhn cocuklarunı ke •eeek, öyle mi? Evet!. Ben de ayni şeyî yapmrsam vebale girer mivim? Ha... ha...yır! Bu sozünde sadik mitın, betri yürektn haklı huluyor musun? E. «... vet! öyle ke Oguz'u bog, efmle ! Dimitriyoı, çekinmek ve Szür dilemek istedi. Lâkin Beyazıd'm elmî haneerine do£ru kaynaış görünee ürktii. barbar bajfrrraakta olan küçük OCTIZ'U ^fcazmdan yakaladı, olanca kuvvetile o bevaz ve taze boy«n Mkmıya basiadı. Gozier! kapa 'di. kurbanm ne ihtiiâcını, ne ırh braı cSrfiyordu, »ade nkıyor, mkıyor, srinyordu. *• Beyazıt, eli gene hançerinin kabzesinde, yeJrenrnin ölümünü seyrediyordu. Gülbahar Hahm, titriyordu. Zenci usak agliyordu. Bu sahne, bes dakika kadar sürdü, Dhnitriyos boftulan çocugun boynunu hâlâ sıkmakta devam ediyordu. Bu zahme tm beyhude oldu&unu ilkin Beyazıt •ezdi, kotti bir gulüsle emir verdi: Artık nkma, bırak! Bu ihtar üzerine gozlerini açan Dimitriyos, Ofuz'un can verdigmi gordü, ayni zamanda eesedin arkanndan Cem'in köpürmüs bir sima ile kendine tükürür gibi oldugunu hayalliyerek tekrar gözlerini kapadı. tchıde hem zevk, hera korku vardı. Osman ogullanndan bhini elile boğmaktan vahsi bir haz almışti, fakat bu cinayetin bir gün hesabını vermeğe zorlanacağmdan korkuyordu. Cem'in hayali, o hesap gününii hay kınr gibi kafasında dolasıyordu. Beyazıt, cellâdm oksanmaya ih~ tiyacmı sezdiği için elinî onun omuzuna koydu: tşte, dedi, simdi dostuz. Çünkü Cem'in çocuğunu boğan el, bir daba Cem'e uzanamaz ve bana hıyanet edemez. Biraz evvelki uyus mamızj menfaat üzerine idi ve süpheli bulunuyordu. Belki Cem, daha cok verip seni gene kendine bağlardı. Bu kan, senin döktüğün kan, o süphevi giderdi: Sen artık benimsin. îren de benim olacaktır!.. Ve annesine döndü: îren'i benim için istiyordun, Dimitrivos ta düsünüyordu, degil mi?.. Şimdi düsünceye yer kalmadı, tam uvuatuk. dostlaştık. Oğuz'u boğan el, Cem'in askına da zehir katraaktan çekinmiyecektir. öyle mi dostum? Dinvtriyoı, ancak kekeliyebildi: E, e..vetl«. beyazıt bu keke taminat ile f azla alâkadar olmadi, viizünü zenci biz metçiye çevirdi, Oğuz'un cesedini gosterdi: Al bunu besiğine götür, yarın sinine atans. Ve masum ölünün uzaklaştınlma8inı mahzuz bakisiaria seyrettikten sonra TİrmiMvos'a yaklaştı: Ordu Üsküdar'dadır, benim burada kalifim dogru degil, gün do far dojmaz karşıya gececesim. Sen de pilıvi pırtiyı toPİa, bunak balayı da al. Burta'y» yollan. Sözünde durur da Lala'vı çelersen yer yüzünde parmnkla gosteriltrsm, o kadar zengin olursun. nimitriyos kendismi ve validesim seiâmlayıp aynlırken geri çagırdı, sordu: Sn senm yo1da«!ara ne ikram edelim. Neler verelim? Ferman sizradir Padişahım. Hele ten bir fikîr ver. Meselâ Avat'a bir ton kumas. beş ke*e akce, Sükruliah ojluna da bir mevlevî »ik3c keae akçe ver»em yeter mi? Dimitrivos, bu ve*îleden ?»tifade Hacı Celebi'nm SîÜcrullah o*lu vasrtMÎle ıronderdîfri naberi sovledi. Cern ordusundaki Celebi mfiritîrinîn ilk fırnatta beri tarafa ^eçıriimelerine çalisaeagmı anlatti. Beyazıt ta bu malumat üzerine ikram progrnTnını deiÎKtirdi: Eh, dedi, Celebi'lerdea üazzett£m. ŞuJmdlaK ojluna be» bia filori varece&im. Fakat vakit dardır. kendUtni bir dahi goriip «örU««meın. Sen selâm soyle, onu da idare ediver! Dimi^riyos* «eodeleriai tekrarh yarak cıktı, ana ile ogul basbasa kaldı. Ikisi de yorpun jrörünüvordu, afrır bir güresten cıkmıslar gibi takatsizlesmislerdi. Birbirlerine bakmıyor lardi, gözleri baska bir noktada birlesiyordu. Bu nokta, Oguz'un bogulduğu yerdi. Onlar, bu ana ile oğul. sanki yarattıklan facianm hatıratnu birlikte okuyorlardı ve bu oku yustan doğan elemle kansık hazzı birbirlerinden saklamak için gözlermin karfilasmasmdan çekiniyor * lardı. Nifaayet Beyazıt, elini alnına gotürerek o sıcak bafarayı gömmek ister gibi bir hareket yaptı. Mütea kıben bir ikî kere gerindi: Anne, dedi, hayli if gördük. Cem'i sakatladılc Ummam ki o, bundan geri tahta doğru yürüyebilsin. Şayet yürütnek isterse mutlaka düsecektir. Ve kadımn neler mırıldandığını* dinlemeğe, anlamağa lüzum görmeden yürüdü, odadan çıktı, kendi dairesine girdi, bir köle çağırdı: Git, dedi, Gedik Ahmed'i çağır. Uyuyorsa uyandır, yanına alıp getir. Ben, onu bekliyorum! (Mabadi var) Milano Brüksel Atina Cenevre Sofya Amsterdam Prag Stockholm Viyana Madrit Bndapeşte BerliD Varşova Bükrej BelgTat Moskova Yokohama Alu.ı Meddiye Banknot 214 114 2S 814 24 83 119 36 25 15 •20 49 qa , J 21 52 44 923 33 228 ÇEKLER Açilıs Londra NewYork Paris Milano Brüksel Atina Cenevre Sofya Amsterdam Prag Stokholm Viyana Madrit Berlin Varçova Bndî"peşte Bükreş Belgrat Yokohama Moskova "16/0 0,47547 15,06 9,29375 3,3845 82,9125 2.J445 6S.9525 1,1762 15,99 2,63 4,2?25 5.7Î75 1,9888 4.24 3.9093 80,26 34,825 2.335 T083, I ESHAM U Bankası A. Şim. 60 o/o Tramvay Bomontl Nektar Terkos Aslan çimento Kilo üzerine rejısının j Tütün mubayaatı Hayvan resmi Tacirler mukavele yap Mezbahadald tesisat maga basladılar ikmal olunuyor 1ST1KRAZLAR Açilış 6,80 62,K'apamş tstikrazı DahlH Şaık şimendlferi Düynnu M nv. Gflmrük Saydı Mahl Bağdat Askeriye . r.ıo 62, TAHVİLÂT Açılış Elektrik Şirketl Tramvay • Tfinel . Rıhüm . Anadolu ( 1 ) Anadolu (2) Anadolu ( 3 ) A. Mümessil Kapantş 45,75 45,75 S3.00 46,10 46,20 55,?O Uludağ'd a Sky sahalarî Bir heyet sahalarî tesbit ediyor Bursa 25 (Telefonla) Bugün Atletizm antrenörü Her Abraham la birlikte Galatasaray sporcula rından Şef ik ve Bekir Beylerle Vedat Abut Bey ve Turing kulüp azasın dan bfc doktor şehrimize geldüer. Seyyahlar yarın sabah sky ile UIudağ'a çıkarak iki üç gün orada kalacaklardır. Bu seyahat Uludağ'daki sky sahalarını tesbite yarıyacak, bundan sonra yapılacak büyiik seyahatlere esas olacaktır. Çekoslovakya rejismin metnleketimizden tütün almak için açbğı mo* nakasanm bu ay içinde neticelen diğini yazmıştık. Münakasa hakkında gelen tafsilâta göre Çek rejisi, 945,220 kilosn Samsun Bafra, 160,000 kilosn Tasova, 190,000 kilosu Trabzon, 305,000 kilosu Hendek, 370,000 kilosu Düzçe, 315,000 kilosu tzmit ve 305,000 kikmı da tzmif menselerine ait oknak üzere memleketiraizden 2,585,220 kilo tütün almaktadır. Bu tütünlerin u mum bedeli 66,662,177 Çek kro nuna baliğ olmaktadır. Bu münakasayı kazanan tüccar Iar, Çekoslovak rejisile kontratlannı imzalamağa baslamışlardır. Tüccarlar, tütünleri muayyen partiler halinde teslim edecekler ve para ~ lannı teslim tarihinden dört ay sonra alacaklardır. Çekoslovakya rejisi, her sene memleketimizden aldı ğı tütünleri Triyeste yolu ile kabul ederken bu sene, tütünlerin Tuna Ibrail tarikile sevkedilmesini şart koşmuftur. Münakasanın neticelenmesi üzerinde bir müddettenberi hararetini kaybetmıs olan tütün piyasamızda faaliyet başlamıştır. Çek rejisine oferte vererek kazanan tüccarlar taahhüt ettikleri miktar ve menşede tütünü piyasadan toplamakla meşguldürler. Hah tacirleri, Iktısat ve Nafıa vekâletlerile Ticaret Odasına mü racaatle Rıhtım şirketi idaresindeki halı antreposundan şikâyet etmis lerdi. Mes'ele şudur: Rıhtım şirketi bu antrepoya konulan halılardan evvelce bir metre mik'âbı için ayda 100 para kira alırdı; fakat bu kirayı arttıra arttıra 75 kurusa kadar çıkarmiştn*. Rıhtım şirketi, bu kirayı arttınrken mes'eleyi serbest bir icar ve isticar mukavelesi mahiyetinde ad detmektedir. Tacirler ise bu fiatı çok fahiş bulmakla beraber, Rıhtım şirketinin hükumete danısmadan antrepo kirasmı istediği şekilde arttıramıyacağma kanidirler. Ticaret Odası bu şikâyeti tetki ke başlamıştır. Bu tetkikat esnasmda şirketin mukavelesinde antrepo için muayyen bir tarife alup olmadığma da bakılacak ve tetkiklerin neticesi İktısat vekâletine bildiri lecektir. , Bir müddet evvel teşekkül etmiş olan dokumacılar ve yazmacılar koopera(ifi bugünlerde kanunî merasknini ikmal ederek faaliyete geçmiştir. Bu kooperatifte çalışacak oIan Türk işçileri, kooperatifin nizamnamesi mucibince, ayni zamanda müessesenin kazancına ortaktırlar. Bu itibarla tktısat Vekâleti bu ko operatifi faideli bir teşekkül adde derek buraya merbut müesseselerde işlenecek olan iptidaî maddelerin kısmen kotıtenjan harici bırakılmasına muvafakat etimişti. Kooperatif müdiriyeti bu kararın yerine getirilmesi için Vekâlete müracaat etmiftir. Mezbehada kesflen hayvanlardan ayak üzerinden alman resmin kilo üzerinden alınmasi daha muvafık oiacagma karar veriltniş ve bu maksatla mezbahada bir hattı havaî in> şasma başlandığı gibi otomotik basküller de sipariş olunmuştu. Hattı ha' vainin uzun müddettenberi devam eden inşaatı bitmis ve Avrupa'ya sipari* olunan basküller~<def*şehrimize gelmiştir. Henüz gUmrükte bulunan basküllerin çıkanlması içm Yesmi muamelesi yapılmaktadır. Uç baskül gümrükten çıkanldıktan sonra yerlerine kurulacak ve iki tanesi daitnî surette işletilerek bir tanesi yedek olarak muhafaza edilecektir. Basküllerin yerlerine konup yeni usulün tatbikine başlanması için daha bir ay kadar zaman geçecektir. Esasen henüz kilo basmdan ne kadar resim almacagı da kat'î olarak takarrür etmemiştir. Bu husustaki tarife Daimî Encümende tetkik olunmaktadır. O zamana kadar bu tetkikat ta bitecektir. ISTANBUL : ı 18 saz: (Nlhal Tevfik H.) 18,45 orkestra konaerl 20 saz: (Bedayil Mudlklye heyetl) 21,30 Madam Rîçi tarafından çarkılar 22 gramofon plâklan ve Aian*. Borsa haberlerl, saat ayarı ANKARA : 12,30 Ankarapalas orkestrası (13,30 â kadar) 18 alaturka musiki 19 AJana haberlerl 19,15 graojofon plâklan nes rlyata. VİYANA : 17,50 haflf muslkl 19,20 muhtelif koriferanslar, havadisler 20,30 sarkılar * 21,05 orkestra konseri z 23.05 havadlsler23,20 dans musikis' BÜKREŞ : 18,05 muhtelif konser ı»,iö Komerans19,30 konser devam ediyor 20,05 kon ferans 20,45 gramofon plâklan 21,05 Offenbach'm iki opereti. BUDAPEŞTE : 18,20 Ştrauss'un eserlerlnden konser 20,05 muhtelif 20,35 (Dolar prensesi) Lto Fairin üç kuunlık operetl 23,05 havadisler sonra: Tsigan musikîsi24,50 cazbant (Nevyork kahveslnden nakil) VARŞOVA : 18,05 plyano solo 19,05 kafekonser20,30 Lemberg'den: (Muhtelif program) 21,05 Vassa Prihoda tarafından keman konseri 23,15 kafekonser ve dans musflclsL ROMA t 21^0 (Die Brtganten) Offenbach'i* opereti müteakıben: Musahabeler, havadlsler ve saire.. BRÜKSEL (Flam) 20,05 gramofonla: Trio No. 2 en do (Mendelssohn) 20,35 musahabe 21,05 gramofonla: Mazeppa (Liszt) 21,35 havadlsler 22,05 (tebessümler diyan) F. Lehar'm opereti perde aralarında: şilrler ve havadlsler müteakıben: Gramofon plâklan neşriyata. . Teşekkürü alenî . SevgSi babaogmaın üfulS hazmi uzerfne gerek cenazede haznr bulunan gerekse tadyet mektubu gönderen muh terem zevata ayn ayn tesekküre imkân bulunmadığmdan bu hususta gazetentzin tavassutunu ve zevah mumafley hime hürmet ve tesekküratunızm ib lâğmı rica ederiz. Musarunileyhm mahdumlan Dok • tor: Resat, Eczacı: Kemal İRTÜST Haremi Şerif müdürü merhum* Hacî Nazif Bey hafidi Tevfik Bey mahdumu Şurayı Devlet mütekaitlerinden gözlüklü Arif Bey perşembe akşamı rahmeti rahmana kavusmus, cuma günü Edirnekapı'sında ailesi U »Krî«tn nmıt defnedümistk'. Cenabı Hak garikı rahmet eyüye. Sanayi Kredi Bankası idare Meclisi Sanayi Kredi Bankası umum müdürü Sadettin Bey, dün akşam Ankara'ya gitmiştir. Sanayi Kredi bankasile vekâleten idare etmekte olduğu Sanayi of isine ait işler üze rinde İktısat vekâletile temaslard'a bulunacak ve yarın şehrimize dönecektir. Sanayi Kredi Bankası idare meclisi henüz tamamen teşekkül ede rek faaliyete başlamamıştır. Banka; idare meclisine hissedarlar namma Asun Turgut Beyi aza intihap etmiştir. Maliye ve tktısat vekâletince tayin edilecek zevat hakkında ise henüz bankaya tebligat yapıl mamıştır. Bu tayin keyfihetinin bugünlerde tebliğ olunması beklen mektedir. Halı tacirlerinin şikâyeti saat 21,30 da Şehir Tiyatrosu RFNKI İ Darülbedayi temsilleri BU AKŞAM istanbul Belediyesi Ryes 3 perde FENER ıııııı lillll Nakleden: Ertuğrul Muhsin B. Halk gecesi llll üllllll Önümüzdeki çarşamba akşamı: Dünyanın en büyiik tenoru ve "COŞKUN BELDE. füminin unatulmaz mübdii Hâmit Bey Ankara'ya gitti Halkevi müdürü Hâmit Bey; Maarif Vekâleti tarafından vaki olan davet üzerine dün Ankara'ya git " miştir. Hâmit Bey bir hafta kadar Ankara'da kalacak ve mektep ki taplari hakkında Vekâleti e temas edecektir. JEAN KiEPURA Yunanistan'da pamuk sarfiyatı Yunanistan'da pamuk piyasası gayet durgun gitmektedir. Buhran dolayısile memlekette iplHt ve m e v sucat sarfiyatı çok azalmıştır. Bu sebepten fabrikalar faaliyetlerini hayli tahdit etmişlerdir, Halk drahmi f iatlan yükselecek olursa pamuğu daha ucuza tedarik edebilece ğini ümit etmekte olduğundan piyasa pek gevsek bir hal almıştır. A!ıcılarm bunun için çekingen davranmaları pamuk fiatlarını son günlerde yüzde 10 derecesinde düsürmüştür. 20 şubat tarihinde bir okka pamuk 56 kuruştan muamele görmüştür. Yunanistan Türkiye'den her sene epi pamuk alan bir memleket tir. Son senelerde bizden pamuk mubayaatını çok azaltmıştır. 1931 senesinde Yunanistan'a üç bin ton takriben 1 milyon liralık pamuk ihraç ettiğimiz halde 1932 senesinde Yunanistan'm Türkiye'den aldığı pamuk 165 bin lira kıymetinde ve 545 ton sikletindedir. 1931 senesine nazaran 1932 de Yunanistan'a pa muk ihracatımı» aukUrca % 82 azalmıştır. En mükemm£l ve en dilber Fransız artistlerile benber temsil ettiği ve sînema'annın altın bahasına elde ettikleri tamamen Fransızca sözul MELEK ve ELHAMRA BİR GECENiN ŞARK1SI Esirgeme derneği balosu Kadınları Esirgeme Oerneğinin senelik balosu martın dokuzunda Tokatlıyan salonunda verilecektir. Balonun mükemmel olması için çok çahsılmaktadır. naraındaki şayanı hayret, müstesna, zengin ve rengin filim, mevsimin en büvük hâdisesini teşkil edeaV ve biiriin Isranbal halkmı ^aşyedecektir. Dün akşam ıVl A J 1 K' te büyiik bır tnuvatfakiyeıle iraesine başlanan ve kotnedi Fransez Jrtistlerinden JEAN VVEBER ve JüSSELlNE GAEL taratlanndan temsil edilen: Dokumacılar kooperatifi 8 1 H STAN LAUREL OLiVER HARDY ve tekrar Istanbul'a geliyorlar. kahkaha kralları M BEKÇK'ZLARKULUBÛ Maedels im Boot Galatasaray'lılarm aile ziyafeti Galatasaray kulübü aile ziyafeti kurban bayramının birinci günü akşamı yani 5 nisan 1933 çarşamba günü akşamı Tokatlıyan salonla rında verilecektir. Bençlik ve hassasiyet filmi SiNEMADA «özlıi ve şarkılı Bugün ve müteakıp günlerde ' ASRl Z E V K Neş'e ve zevk arayanlann füroidir. l'âveten: R. K. O. dünva havadi«i G E C E S I KiCOLAS RiKS Y ve JEANNE MRNY Komedisinde 6L0RYA'da parlak muvaffakiyetler kazanıyor Grcta Garbo'nun yağlıboya regrnini kazanan 3590 numaradır CANIN Aşlatırcasına güldüren ARMAN'D BERNARD pek jıüliinçlü İSTERSE. Adana hapisanesinde 34 idam mahkumu var Adana hapisanesinde ölüm cezasına mahkum otuz dört kişî bulunmaktadır. Bunlardan biri Ayşe isminde bir kadtndır. ölüme mahkumlann evrakı Tetnyîz mahkemesindedir. Meşhur ve müfcemnıel operetindeSahnede: Her gün 16 12 matinesile suvaresirde veni varvete programi. FtDAı DONANMA