Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
!21Kânunuewel 1933; i yet Çocuk Vaktüe bir ihtiyar keçi ve onun yedi yavrusu vardı. İh tiyar keçi yav rulannı, bir anne çocuklarını ne derece faz la severse o kadar çok sevi • yordu. I Bir gun a cıkmış olan yavrularına yi yecek arama ğa gitmeğe hazırlanırken on • lara dedi ki: Çocuklar, r dedi, ben şu yakınınızdaki orrhana kadar gideceğim. Ben yokken,kim gelirse gelsin, sakm kapıyı aç mayinız. Çün kü kurt haz Masalları Başbaşa Keçi yavrularının başlarına gelenler Yerli Mah Istanbul 59 uncu tlkmektep yavnı Ian bir mecmua çıkarmağa başladılar. Mektebin talebesi arasmda bulunan tahrir müdürümüz Abidin Daver Beyin kızı Perizat Daver Hanım buraya bir makale yazmıştır. Makalenin başında mecmuanin niçin çıktığını anlatıyor. Sonra Tasarruf haftası olduğu için yerli mah kullanmanin faydalan hakkında çok güzel şeyler söylüyor. Küçiik karilerimizin hepsinin okuyabilmeleri için Perizat Hammın makalesinin o kısımlannı sahifemize geçiriyoruz. ETAHAT1ER Vahsilerin avcılıktaki maharetleri Afrika ve Amerikanın mede niyet görmemis ahalisinden bir çok kabilelerin efradı silâhlan • nın iptidailiğine rağmen çok hayret edilecek derecede maharetle av avlarlar. larla yahut hançerlerle üzerine hücum edip işlerini bitirirler. |merakh şeyler| Bir mahkumun son arzusu Biliyorsunuz, idam olunacak mahkumlara daima son arzusunun ne olduğunu sorarlar. Fakat bunlardan tabiî ancak tatbikı kabil olanlan yaparlar. Yoksa her mahkumun son arzusunun: Beni idam etmeyin! Demek olacağı, yahut buna benzer şeyler olacağı muhakkaktır. Geçenlerde Amerikada Ar jantin hükumetinin merkezi Buenos Ayreste, Bariyentos Juan isminde biri idama mahkum olmuş. Memurlar sabahleyin er kenden onu alıp götürüp idam hükmünü icra için hücresine gelmişler. Bir de bakmışlar ki Ba riyentos akşamdanberi uyuma mış, sükunetle bir roman oku yor. Memurlar usül olduğu veçhile sormuşlar: Son arzun nedir? O da bir soğukkanlıhkla su cevabı vermis: * * Makereslerin komşusu iri boylu zenciler ise çok büyük yaylarla gayet uzun oklar kullanırlar ve bu oklannı ta 70 metre uzak Çünkü bunlar tabiî mahsusiyIe çekirdekten yetişme avcıdırlar ve oturdukları yerin civarında «Mecmuamızdan epeyce bah yaşıyan hayvanlann huylarını, settik. Bu hafta iktısat haftası oltabiatlermi nerelerden geçip neduğu için biraz da iktısattan bahrelere gittiklerini pek iyi bilirler. sedelim. Afrikamn merkezinde oturan En büyük iktısat yerli mah alMakeresler küçük bir yay ve kısa maktır. Çünkü yerli mah almakla paramızı bir cebimizden çı • bir okla en tehlikeli hayvanlan Logos kabilesi avcıları kurduklan kartıp öbür cebimize koymuş ovurabilirler. Evvelâ ipten yap tuzağa düşürdükleri aın luyoruz. Bizim iktısadı öğrenmetıklan ağları ağaçlar arasına geavlamak isterlerken miz için daima büyüklerimiz rerek 300 400 metre murabbaınlara kadar atarlar. Bu süratle fil yardım ederler. Bizim nasıl ik da dar bir saha vücude getirîrler. gibi en büyük hayvanlan bile tısat edeceğimizi büyüklerimiz bigözlerine nişan alarak yaralarlar. Sonra avlamak istedikleri hay ze öğretmislerdir. Bunun için MuvaffakiyetJe netkelenmiş vanı, faraza bir yabanî domuzu bunlan tekrar etmeğe lüzum bir av bütün kabilenin sevincini görmüyorum. Eğer biz iktısat etyahut bir karacayı boyunlan çınmucip olur. Avlardan sonra bir mezsek yalnız fenalığı kendimigıraklı köpekler vasıtasile bulunnevi dinî merasun seklinde oyunze değil, ayni zamanda millete dukları yerlerden ürkütüp bu salar yapılması işte bu sevincin gösde etmiş oluruz. ha içerisyıe sokarlar. Orada ok • terlimesi demektîr. büyük duvar saatinin içine sak • Artık memleketimizde herşey retlerinin teşrifleri ihtimali var lanmıştı. Onu ele geçiremedi. yetişiyor. Fakat bazı insanlar 'dır. O içeri girerse tabi! halini Yalana yalana gidip bahçedeki in bunları beğenmiyerek gidip Av zin ne olacağını bilirsiniz. Çirkin cir ağacınm dibine uzandı. De • rupa mah alıyorlar. Eğer böyle sesi, siyah ayaklanndan onu peŞu gördüğünüz iğne Ayakta duyapan bir tanıdığımızı görürsek rin bir uykuya daldı. Jcâlâ tanıyabilirsiniz. makas ve saire gibi dikiş ran bir be • onu yerli mah almağa icbar et • levazımatını koymağa mah Yavrular annelerinin bu na Biraz sonra ihtiyar keçi evi beği temsil meliyiz. Birçok hanımlar vardır, sihatine şöyle cevap verdiler: ne dönüp geldiği zaman kapıyı eden dikis sus mahfazajrı yapmak yer.li çorapları beğenmezler. Bir i Anneciğimiz bizi hiç dü • ardına kadar açık, ortalığı kar • ievazunatı için kıt'asına göre aşamağazaya girdikleri vakit Avruşünmeden rahat rahat gitmene makarışık görünce işi anladı. Bamahfazalı * ğı kisımdaki şekli bü pa corabı yoksa almazlar. Bazı bak.. Kurt hazretlerini kat'iyyen ğınp vavrularını aramağa baş • ğını elde etyülterek bir kâğıt ü akıllı dükkâncılar bu akılsız haîçeri sokmayız. ladı. Heyhat, ona sade saatin i miş olursunuz. zerine çiziniz. Beyaz 1 çinden ince bir sesten başka ce •ntmlarî aldatarak Avrupa malı Eğer evde Anne gidip aradan bir mud mavi,"krrmızı herdiye yerlî malını yüksek bir fi r vap veren olmadı. det geçtikten sonra kapıya iki fötr yoksa bu atle verirler. Ben bu dükkânct • hangi bir renkte Biçare anne en kticük çocu • İiç darbe vuruldu ve arkasmdan mahfazayı her kaba yünlü veyt ların yerinde olsam bu hanımlağundan olan biteni dinleyince dibir ses şu lâkırdıları mırıldan • hangi ipekliden fötr parçası ra «burada yalnız yerli mah ğer altı yavrusunun acısîle ağ dı: veya sair ku satılır» diye yüzlerine haykın alıp kâğıdı ülamağa basladı. Ne yapacağmı maştan da ya ' Yavrularîm kapîyî açînız, zerine koyurım. bilmez bir balde bahçeye dothru pabilirsiniz. bakın size neler getirdim. nuz ve ona Türkler artık o 10 sene evvelyürüdü. Yavrusu da onu takip Fakat o zaman u • t Fakat yavrular bu gelenin kurt ki Türkler değİllerdir. Bu 10 se göre kesiniz. etti. nutmayın ki muhakblduğunu sesinden taıudılar. tç • Etek kısnede öyle büyük değişiklikler olkak astar geçir • lncir ağacînin altında kurdun lerinden en büyüğü: mına du ki bizden çok ileride olan Avmek lâzımdır. uzanıp vatmış olduğunu görün gördü Sen, dedi, annemiz değil • rupa bile buna hayret etti. lşte ce evvelâ biraz korktu. Fakat caBu gibi işlere simsin. Kurt hazretlerisin.. Onun i aziz arkadaşlarım yukanda yaz ğünüz navarın karnına dikkatle bakın diden alısmanız sinümunedekî çin kapıyı açamayız. Zira anne dığım gibi biz de bu hanımlann ca onun icerisinde birşeylerin kızin için çok faydalımizin sesi tatlı ve incedir. Halbuvaziyetine düşmemek için dai işler işleyiniz. !pek pırdamakta olduğunun farkma ki seninki kalın ve sert.. Çünkü ma ve her yerde kendi öz malı • parçasından ke vardı. sileTek yapılmış mızı, yerli mahmızı aramahyız. 'erideki Kurt hemen oradan fırlavıp Ah, dedi, yavrucuklarımî kısım da omuzdagitti. Çarşıda bir aktar dükkâ • Yaşasın yerli malı! aaliyemuhakkak ki çipnemeden yutmuş. ki şalı teşkil edeırndan biraz tebeşir tozu aliD yePerizat Daver tinize Karnmda sağ salinı depreşip ducektir. Uzerine di ve sesini bu suretle inceleştibir bas ruvorlar. rip tatlılaştırdı. Tekrar kecile (FAYDAU BÎLG.LER | çiçek dikilmiş bir langıç tesHemen yavrusunu eve yolla rin kulübesinin önüne geldi. Bu kordelâ da şap kil evîy makas ve iğne iolik getirtti. sefer değişmiş olan sesile: kayı tutacaktır. Ader. SiTayyareler ve sinekler Kurdu uyandırmadan yavasça yaklardan birinin tşte ben annenizim.. Size karnını kesti. Yavruîarını birer Amerika kıt'asının orta tarafüstü iğnelere diğeçok iyi şeyler getirdim. Çabuk ka< birer canlı olarak çıkardı. Onlann larına düşen Panama kanah ciri yüksüğe yer olapıyı acınız! verine kocaman kocaman ta«lar varında müthiş bir sıtma hasta • cak çekilde tertip Dedi. Lâkin böyle söylerken koyduktan sonra tekrar dikti. olunmalıdır. ayaklarımn biri kapının alt ta • Çocuklarını alıp eve girdi. Ellerden birine bir halka rafmdaki aralığa kadar uzan Kurt uvandığı zaman ortalı • geçirirseniz ona da ağrafları mıştı. Yavrular onu görünce: üra karanlık basmıstı. Midesinde takabîlirsiniz. Makas ve iğnedar» Haydi, haydi, dediler, kurt bir ağırlık hissetti. Hararetten lıklar için de ayn yerler yapmîz. *^ nazretleri bizi aldatamazsın. Secatır çatır yanıyordu. Silkinip Şaokanm iki tarafına, ellere, eteklerin sini sesine benzettin ama ayak • kalktı. Yakındaki ırmaga doğru uclanna bir erkek bir disi fermeıüp dikiniz. bilirsiniz. Iann annemizinkiler gibi beyaz koşmağa basladı. Yolda gider • ken karnmda bir takım şakırtı Kurt bu cevabı alır almaz Ke duyunca kendi kendine: men kasabsdaki fınnlardan bi Bu mendebur keçi yavru Şu yan ta rine kostu. Fınncıya: Iarı da ama haTmolmaz şevîer rafta gördü Arkadaş, dedi, kazaen a miş ha. dedi, mideme taş gibi o • ğünüz boş ha yağımm birini incittim. Bana biturmuşlar. nelere (t t t t lığı hüküm sürüyordu. Ahali sivraz hamuT ver de onu sarayım. t t k k t tt Irmagın kenarîna gelip te su risineklerin yaptığı bu hastalığı Ayağının birini bu suretle has a a a a y içmek için ileriye doğru uzanın ortadan kaldırmak için bütün mur sarıp beyazlastırdıktan sonra ca karnındaki tasların ağırlı^ile p p rrr ı n batakhklan kurutturdular. tekrar kulübenin önüne geldi: n b) harfle miivazenesini kaybedip içine Fakat Panama etrafmda ortarini o suretle Çocuklar, dedi, kapıyı a düstü ve boğuldu. dan kalkan sıtma ve sarî hümma yerleştirin ki çîn ben geldina.. Annenizim! Yavİhtiyar keçi ile yavrulari pen oraya yakın Portö Riko da başbaş la dı ğı nız rular hep bir ağızdan bağırdı • cereden olan biteni seyrediyor gösterdi. Yapılan tahkîkat şimalyerden itiba lar: lardı. Kurdun öldüğünü gorün • den Portö Rikoya gelen tayyaren okundu Ayağını göster bakalım! ce hep birlikte bahçeve çıkip serelerin Panama civarmda bir '<ağu zaman ta • Kurt bamur bulanmış ayağı vinçlerinden sıçramağa: rargâhta benzin ve saire ahrken sarruf hafta • nı kapının altındaki aralıktan i Düşman geberdi, düşman sivrisineklerin onlann hf>r taraf ısına ait dört çeri uzattı. Beyaz ayağı görür geberdi! na yapışıp beraber seyahate çıkkelimelik ve görmez, çocuklar kapıyı açtılar. Diye haykırmağa başladılar. O tıklanm meydana çıkardı. iki cümlelik Fakat bir de baktılar ki içeri gigünden sonra anneleri yokken bir tavsiye Bundan sonra oralara inen ren kurdun ta kendisî.. Heosi çil kapıyı açmak hususunda daha çıksın! tayyareler kalkarlarken adam • yavrusu gibi bir tarafa dağıldı Bar.Ki s .umoaras., üçüncüye Doğru cevap gönderenlerden ihtiyatlı davranmağa karar ver • akıllı bir temizleme muamejesi • lar. Kurt altısını da buluo mideFoto Etemde 6 kartpostal 1 ag • birinciye 5 lira, ikinciye bir îf ne tâbi tutulacaklar düer. Hanım kızlara elişleri Bana birkaç saat müsaade edin de şu romanı bitireyim. Çünkü en tatlı yerindeyim. Memurlar mahkumun bu son arzusunu memnuniyetle yerine getirmişler. Sinyor Bariyentosun romanı *bitmesi tam iki saat yirmi dakika sürmüş. Ondin sonra hazırlanan yere götürülüp idam hükmü icra edihniş. BuenosAyres gazeteleri bu haberi verirlerken romanın hangi kitap ve hangi muharririn eseri olduğunu söylemiyorlar. Galiba romana rek lam olmasmdan cekinmişler. r Fıkralar Küçüğün kurnauzhğı Geçen akşam küçük Nazım sokaktan eli yüzü çamur içinde eve geldi. Annesi: Aman Nazım, dedi buhalin ne! Hemen banyoya git ellerini, yüzünü yıka! Yıkayamam anne'iğim Neden? Su soğuktur. Olmaz, yıkayacaksın. Nazım odasına girdi. Eldiyenlerini giyip annesinin kaifjsına geldi: Annecisim, dedi, içte yı kanmava gidiyorum Birincikânun bulmacası n Hava değişmesi Muallim Oğlum havanın değîştiğini barometreden anla rız, değil mi? Fatin Benim babam onu barometresiz de anlar. Muallim Baban rasatanede memur mu? Fatin Hayır efendim, ayaklarında romatizması var. randisman yaptınna hakkı, diğer yüz kişiye muhtelif hediyeler verilecek fotoğraf yollıyanlann da resimleri basılacaktır Cevaplar birincikânunun son gününe kadar «Cumhuriyet Çocuk sahifesi muharriri» adresine gönderihneli ve mutlâka gazelede çıkan bu parça da kesllip mektuba konmalıdır. Bu şartlara riayet etmiyenler mükâfat kazanamazlar. ye goçurdu. Yalnız en küçükleri