17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhariyeî 4Teşrinîsani 1933 • | Cengiz Han TEFRİKA: 26 Yazan: M. TURHAN Ege mıntakasının ( 10 yıllık bilânçosu Harap bir memleket 10 yılda modern bir vatan parcası oldu Birinci sah'feden mabat nın şehir, kasaba ve köylerinden kısmı azamî yanmış, yıkılmış, bağ bahçeleri sökülmiiş, hemen her tarafı harabeye çevrilmişti. Ana vatanın istirdadını müteakip vaktile birlikte yaşadığımız ecnebi unsurlar memleketten hicret ettikleri için bir derece boşluk içinde kalan bu mıntakanın eski halini bul masına imkân olarmyacağı kanaati ecnebi memleketlerin ticaret ve si yaset âleminde mevcuttu. Filhakika millî ve kutsî idealine kavusan Turk milleti, yalnız Ege mintakasını değil, sultanlar devrinitı kangrene olmus idaresinde yüzlerce sene harabiyet ve yoksulluk içinde bulunan koca ülkeyi dahi bu suretle devral dıktan sonra Cumhuriyet idaresmi ilân etmiştir. Yeni Türkiye Cumhuriyeti, ta rihte bu ane kadar kaydetmediği muazzam zafer<Ien sonra yeni açı lan hayat yolunda hür ve müstakil yasamağa azmettiği için iktısadi yatımıza kâmil bir veçhe vermeği umde ittihaz eylemiftir. tzmirin kurtulu»unu müteakip, Makedonya, Arnavutluk, Adalar ve diğer yerler • den gelen ırktaşlanmızın Ege mıntakasımn muhtelif mahallerine yerleştirilmek suretile müstahsil bir hale gelmeleri, yanan ve yıkılan bina, fabrika ve imalâthanelerin yerlerine tedricen modern ve daha güzel bina ve tesisat inşası, mıntakada eskisine nazaran birkaç misli fazla bağ ve bahçe vücude getirilmesi. memle kette ziraat, ticaret ve sanayiin inkişafına mütedair kanunlann nesir ve tatbikı sayesinde genç Cumhuri yet idaresinin on yılda istihdaf ettiği gayenin tahakkukunu büyük bir sevinçle görüyoruz. Cumhuriyet îdare»imn baslangı cından itibaren on yıl zarfmda, Ege mıntakasında husule gele iktı sadî inkişafı ifade için itinalı bir surette tanzim edilmis olan tzmir Ticaret ve Sanayi Odası istatîstik lerinden bazi rakamları asağıya koymayı faydalı buluruz: Stnc Kömür istihsalâtımız Her sene biraz daha artan kömür istihsalâtını arttırmak, milyonlar getirmek mümkündür müstahsil memleketlere nazaran ne kadar az olduğunu ve bu iste nasıl çalışmak mecburiyetinde olduğu muzu asağıdaki rakamlar göster meğe kâfidir. Kömür müstahsili başlica mem leketlerin 1932 senesi i»tihsalâtile bu senenin 8 aylık istîhsalâtı ber • veçhi atidir: Milyon ton Tam sene 1932 1933 8 ay Birlesık Amerika cumhunyetleri 322 217 Ingiltere 137 212 Almanya 105 71 Rusya 63 47 Fransa 46 31 Lehistan İS 28 Japonya 26 21 Belçika 21 17 Hindıstan 18 12 Hollanda 13 8 Çekoslovakya 11 7 Oenubl Amerika 10 7 Kanada 7.5 4,3 Kıs aylan istihsalâti daima yaz aylanndan fazladır. Rusyada ise vaziyet son zamanlarda tamamen bunun aksinedir. Rusya kömür is tihsalâtına büyük bir ehemmiyet ver mektedlr. Bu sene yaz aylarındaki istihsalât miktarı geçen senenîn kıs aylarma nazaran ayda 1 mîlyon ton ziyadeleşmîstir. 1930 senesinde Rusya 46 milyon ton kömür çıkarmışken 1932 deki istihsalâti 63 milyon tonu geçmiştir. Rus ve Lehistan kömürleri ge • rek Yunanistan, gerekse ttalyada kömürlerimizin en kuvvetli rakip leri sırasına geçmişlerdir. Rus kö mürleri bizimkilerden pahahdır. Faka kuvvei haruriyesi fazladır. Lehistan kömürleri bizim kömürler • den daha ucuza satılmak suretile kömürlerimize rekabet etmektedir. r Bu akşamld prbgram J İSTANBUL: 18 plâk neşriyatı . 18,30 yeni ba»hyanlara mahsus fransızca der» 19 saz: (Belkis Hanım) 20 saz: (Be dayii musikiye heyeti) 21.30 plâk nef. riyatı 22 havadisler. VtYANA: 18,20 gramofon konseri . 19,20 Üavadisler . 20 konferanslar 20,40 hafif musiki parçalan 21,30 havadisler. 21,35 Budapeşteden naklen konser 23,20 havadisler 23,25< Peşteden naklen Macar halk havalan. BÜKREŞ: 18,05 radyo orkestrasi . 20,05 konferanslar ve plâk neşriyatı 21,35 Pea. tedeki konserin nakli. BUDAPEŞTE: 18,05 konferanslar 20,05 pl&klar ve havadisler 21,35 koro ve opera orkestrasının iştirakiie büyük konaer • 23,25 tsigan orkestrasile halk havalan. 24,35 havadisler ve cazbant. VARSOVA: 18 orkestra konseri 18,50 Lerri • bergten: (muhtelif progTam) 20,10 edebîvat saati . 21,20 plâk neşriyatı . 21.35 Budapeşteden nakil 22,35 Chopinîn eserlerinden mutat konser » 23,40 Pe«teden tsigan musikisi • 24,10 dan« nlâklarj. BELGRAT: 18 05 sark.lar (kadtn sesi) 20,05 musahabe 20,35 radyo orkestrasi . 21.05 millî sakılar . 21,35 Peştedekf kon^n nah'l 23.15 dans havalan. PARÎS rPoste Parâien) t 21.05 olâk nesrivatı ve havadisler • 21,40 plâklarla Massenetnin (Wer ther) ooerasmdan parçalar 21.55 muK telif 22.35 plâk neşriyatı . 23,15 kon. seT . 1.05 havadisler. BARSELONA: 22,05 gramofon konseri 23.10 fon. ferans müf'>akıben: Muhtelif musi ki parçalan . 24,25 şarkı kon9eri24.45 Mendelssohnun eserlerinden konser • müfeakıben: Plâklar. «Çin hakanını altedersen yüreğimi sana verır, karın olurum!..» Nayman merkezinden kolayhkla aldatılıp yola çıkarılan halk, böy • le bir harp göçü mehabetini taşı mıyordu. Ne mızrak, ne renk ve ne bayrak vardir. Fakat göç, gene *ey. rine doyulmaz bir sahne i«R. Kağnı fcekerleklerinin iniltîsi, develerm bo. yunlarına asıh çanlann çınıltısı, taylann çıngıraklan, ökiizlerin ayak patrrdısı, ineklerin bögürmesi, ko yunların melemesî, köpeklerin bavlaması, kadmlann çığlığı, çocuklarm vızıltısı ve kırbaç şakirtısı birbL rine karışıyordu. Develerin yanla n n a çesit çe*h denkler yükletil • misti. Bunlar. bütiin bir yurdun çadırdan besiğe kadar . herşeymi ihlÖva eden samhklar, hararlar ve keçelerdi. Gene bir takıra develerin 3«tünde ve o dînmiyen, kesilmiyen •angırtılann, patırdılann içinde bir takım kıl çuvaliar vardı. Bunlar, uf ak çocukların göç beşikleri idi. Miniminiler alta otla beslenen bu çu vallar içinde sessiz bir hazla göç günlerini geçirirlerdi. Kağnilerde veya atlarda bukman ka. dınlann hemen hepsi birer yay taşı . yorlardu Omuzlarmda birer de ok tor4MSI bıdunan bu kadmlardan çoğunun göğüslerinde de birer çocuk btdunnyor«Ju. Hem kngrn öküzlermi veya bindikleri ata idare eden, hem yavrularma me. me veren ba kadınlar, o yaylarile ve okiarfle gorenler tizermde birer kud retli erkek mtîbaı uyandmrdı. Bîras buyBcek çoctrfdar taylara ve «5t kisraklarma, uşaklar ba«ağı beyğirlere, yokml yurttaslar öküzlere biniyorlardu Bir kınm adamlar yaya yiirüyorlar ve deve gtidüyorlardı. Fakat göçün nes'esi genç kulor kümesinde idî. Oy. nak atiara bhuniş olan ba coşkun kan. h diîberler, mütemadr oyunlarfle ve terennümlerile göçe şen bir hava pfiskurüycrlardı. Bir taknn kızlar da millî sazl^rile millî şarkılar taganni ediyor lardı. Ule goc, bu dekor içmde yürüdü, gon'erce viirüdü, dağlar ve kırlar as ta, Yılonbulduk tepesi eteklerine yane*tı. Orada Moğollar ateşler yakarak, da. vullar çalarak, at oyurtlart vaparak Naymanlan karsılamışlardı. Erkeksiz goç, kendilerini karvlavan dost Ulusun basmda Giincü Hanımı gorimce sevm miş v» saşırmısh. Herkes. sevgili han karısını selâmlamak, onun tatlı sesini Işitmek içfn cıromıvordu. Deve üstün . deki çocuklar bile kıl çuvallardan başlartnı çıkararak güzel Kralieenîn par !ak yüzünn uzaktan ÖDmeğe savaşı yorlardı. îçte bu sevfnç fırhnast arasmda Güncü atm« Ntvman Ulusunan ortasına ka. dar sSrdü, özengfler iizerinde dosruL du, boynunu vükseltti, biraz titrek ve fakat ?ur ve hâkhn bir sesle baSırdı: Naymanlar. »evgîli yurttaslar. Ben <m Eİindenberi Mojjol Beyi Temuç;nin karısıyım. O bana yüreğini verd'. Benim de ona büyük birşey vermekliirim lâzımdı. Dü;ündüm, taşındım, sizrn dostiusunuzu kend'sme sunmavr ta . sarladım, sizi buraya getîrttim Beni seven, ona da sever. Nayman LPustmda binlerce ses ag. !adf timali olsa bile . Moğol ellerindeki ço. luk çocuğun hayatlan tehlikeye düşmek gibi kanlı bir mahzur mevcuttu. O takdirde Temuçine yalvarmaktan ve ona yar olmaktan baska tutulacak yol yoktu. Vaziyet, dediğimiz gibi, Romalı larla Sabinlerin hikâyesine benziyor . du. Nkekhn on beş, yirmi günlük bir yurüyüşten ve şu avuldan bu avula, şu oymaktan bu oymağa uğnyarak bey . hude yere baskın aradıktan sonra öz yurduna dönüp te otağuıi kalkmıs, çoluk ve çocuklan göçmüş, kansım da kaybolmuş gören Köşlük, göziîne do'an yaş lan yüreğme içirerek ve ancak o dakL kada nasıl bir düzene kapıldıgım anlı. yarak atm basını kırlara çevirmiş ve usızlıklara gömülüp gfbnişti. O, bu kaçıstle bos vurtta eHerini böğrüne dayayıp yad ellere götürSIen kanlannı, kızkardeşlerini ve çocuklarmı düşünen yüzlerce erkeğe hesap vermekten kur. tufanuş ohıyordu. Lâkin bir kırgız, yurt. suz ve ocaksız bir Kazak vaziyet:ne d"f şfiyordu. Hanlan da basını alıp kaçtıktan sonra Naymanlarm bep birden düsündük leri şey, şu boş yurdu bıralap YıloTibulduğa gitmek, Temuçmin bayrağı alti . na nğınmak oldu. Moğol Beyi, sade bir düzenle kendi idaresine geçiveren ba yeni Ulusa Moğol toDragında yaylak ve kıslak gösterdi, Nayman yurduna da Moğol oruklarmdan bir kısmmı verleşbrdİ. Çoluk ve çocuklanna kavusan Nay manlar, yurt değiştirmekten ibaret olan bu maceranm havretîni ve vorğunluğunu çabuk eider^î'er. yeni hayata ko . layca alışhlar. Gnncünün güzel yüzu, tatlı sesi, onlartn şu tsınısmı bilhassa teshil eden bir âmildi. Burada bilinmesi lâzım gelen bir sır var: GüncOnün hakikî vaziyetü... O . nun Nayman kadınlanna ve ihtiyarlarma söylediği sözleri İşkt3£. Aacaba o, resmî bir ağızla ilân ettiği muhabbette samimi miydi? Temuçinle hakıkaten sevişmiş miydi?... Hikâyenin muharriri sıfatle söylivelim ki GüncS. kaçınldık tan sonra ruhî bir ak^ülâmele uğramts. ü. Seyis Sardoğanla Temurinin, Yattaşroda gördüğü gibi bir olduğunu anla • yınca onlara ait düsünceleri değisivermisti. Bu de^isikli"k, aldanmak ve kaçınlmak gibi b'Vbirinden ağu* hâdise. lerin neticesi KJİ. Hatta Ternucin tarafmdan kucaklanıp Moğol diyanna doğ ru götürülmeğe başlanır baslanmaz îlk söz olarak bunlan söylemişti: Temucin, bu va»fiorm kötü is. Beni dinlersen vazgeç, Naymanlann alnına kir sürme. Gene Moğol Bevi, zafer nes'esile bu söze knlak asmadı: Sen benim^in. Tannlar bile artık seni elimden alamaz. Bir su başında dinlendiklerî sırada Güncö, gene yahrardı: Seni bependim Temuçm. \kılli. sin, yigitsin, bir gün gelir, belki sana yüreğimi de veririm. Fakat beni kaçırma, ilegüne karsı kücük düserim. Bi • rak, yurduma döneyim. kendi kendi me dü«üneyim, bir yol bulup seninle bulutayun. Kaçınlmak bana gtic gelivor, icim bulanıyor. Bu yalvançlar ve Temuçjnin inadı her konak yerinde tekrar etti. Biri ya. mk yanık söylendi, öbürü sert sert red. detti. Nihayet Yılonbuldusra gelindi. Artık düğün yapılacak, Köslü&ün kansı resmen Moğol kraliçeliğine geçiri . lecekti. Güncii, ne yaosa ve nekadar yalvarsa bu vaziyetten kurtuîamıyacag! . ru anlaytnca Temuçine şu ültimatomu verdi.. Beni öldürebilirsin, cünkü gücün yeter. Fakat eKn elime degmiyecek. Ne vakit Çin hakanını alt edersen yüreğimi kazamrsın. Baska türlü kann olamam. Temuçin, hiç tereddüt etmeden bu . na söz verdi. Herkesin onu kendi kansı olarak tanıması şartile yatağım ayn ser. mesine razı oldu. Güncii de bu söz üzerine Nayman kadınlannı Temuçine itaat ettirmeği kabul etti ve yaptı. Şimdi onlar göriiniişte kankoca gibi yaşı yorlardı, hakikatte ayn düşüp ayn kaL kıyorlardı. Temuçin, Günrünün mu . habbetinden daha yüksek emeller pe sinde idi, Cihanğirlikler kuruyordu. Bu sebeple de güzel kadınm şu istiğnasın • dan küçük bir teessür duymuyordu! (Mabadı var) Son senelerde kömür istihsalâ tuniz artmıstır. 1932 senesinde Zonguldak havzasından çıkanlan kö • mür miktarı 1,5 milyon tonu mü tecavizdir. Maamafih pek ziyade inkişafa müsait olan kömür istihsa lâtımız, dünyada kömür istihsal eden memleketler arasında pek e • hemmiyettsiz bir derecededir. tstihsal ettiğimiz kömürün çoğu dahilde sarfolunmakta, harice sevk ve ihraç ettiğimiz maden kömürü miktarı ancak iki, üç yiiz bin ton arasında tehalüf etmektedir. Halbuki, kömür ihracatımızı artirmak mümkündiir. Zira, yalnız komşumuz Yunanistan her sene bugünkü umumî istihsalâtımizin yarısi kadar hariçten kömür almaktadır. ttalya ise, sanayii için kömüre şiddetle muhtaç bir vaziyette olduğundan her sene hariçten 10 12 milyon ton kömür mübayaa etmektedir. Mısır, Suriye, Filistiıt hatta Yu goslavya gibi memleketler de hariçten bir hayli miktar kömür aldık Iarı dhetle Türkiye kömürlerinin Akdeniz havzasında pek istekli ah cıları rardır. Son zamanlarda ecnebi kömürlerine rekabet edebilmek için harice ucuz kömür satmağa başladık. Bu çok yerind'e bir tedbirdir. Bunun iyi neticeleri olarak Yunanistan bu sene bizden geçen senelerden ziyade kömür almağa baslamıştır. Zonguldak limanında tahmil işleri de ıslah edilir, kömür ihracah daha rasyonel usuller altında ya • pılırsa. Türk kömürlerinin yuka rıda saydığımız mahreçlerde daha tutumlu bir hale girerek, yalnız kömür ihracınd'an memleketimize se nede en aşaği 8 1 0 milyon lira para sokacağımıza muhakkak nazarile bakmalıyiz. Bugünkü îstihsalâtımızm diğer VA R L I K Her nüshası daha zengin v« mütekimll bir haJde çıkan bu mecmuatun onuncn Cumhuriyet yılına tahsia edilml? olan « Idzlnci nüshaa da çıkmıştrr. On Cumhuriyet yılınm tekmil edebiyat, flldr, san'at ve maarif hareketleri bu nüshada en salâhiyetü bir görü^le tetök ve tahlU e dilmektetdtr. Halkevlerl relsl Neclp A H Beyin çok muhlm bir muaahabeslle bafIıyan bu nüshada profesör Mustafa Şeklp, Abdülhak Şlnasi. Kâzım Naml, Yasaı Nabl, Etem fzzet, Nusrat Kemal ve Behiç Enver Beylerin makaleleri, Orhan Seyfl, Yusuf Zlya, Yaşar Nabi ve Vaafl Mahir Beylerin slirleri ve daha blrçok makale ve şi* mevcuttur. Varlıgı bütun edebiyat ve san'at aeverüere ve tekmil munevver gençliğe hararetle tavsiye ederiz. 4 II 933 Camârtesi günü akşami saar 21 de Fransız bankasında muamele eksiliyor! ParU 3 (A.A.) Havas Ajansından: Fransız Bankasınm 27 birincieş rinde tanzim ve bugün nesretttiği bilânçosu evvelki bilânçoya nazaran 750 milyon 35 bin 444 franga ya kın bir eksiliş göstermektedir. Bu azalmanın sebebi tsviçre ile Felemengin geçen temmuzda, pa raların istikrarını sarsmak için yapılan şiddetli hücumlar esnasında, Fransada yatırdıklan mevduati çekmelerinden ibarettir. Fon Panen'in bir nutku Essen 3 (A.A.) Wolff Ajansmdan: Başvekil muavini Fon Papen bir toplantıda söz alarak yeni rejimin 8 ay içinde elde ettiği neticeleri saydıktan sonra demistir ki: < Bir çok küçük hükumetlerden müteşekkil bir Almanya gibi insanı gerçekten endişeye düşürecek bir tesekkül yerine bir tek ve müttehit Alman devletinin kurulması temin edildi. Bu netice birinci derecede ehemmiyetli bir siyasî eser mahiye • tind>edir.> Bu sözlerden sonra Fon Papen haricî siyasete ilişiği olan mesele lere temas ederek şunlan söyle • miştir: « Hrtler hükumetmin Alman yada mutlakiyet devrinden sonra iktidar mevkiine gelen kabinelerin en kuvvetlisi olduğunu ecnebi memleketler de tanınması lâzım gelir. Hitlerin hükumet mevkiine nasıl çıktığınt, Alman milletinin yeniden canlanmasını temin için ne suretle çalıstığııu görenler onun gayelerini takip hususunda gösterdiği doğru luk ve samimilik sayesinde bu mutedİr. vaffakiyete ulaştığmı takdir etmek Bir devlet adamı bu gibi vasıf ve meziyetleri haiz olunca onun AI manya ile Fransa arasmda anlaşma ve sulh hakkında söylediklerîni işitmemezlikten gelmek doğru olmaz.» ihracat bin ton mlyon Ur» bln t«n Ithalât mllym 1923 1924 1925 1926 1927 1928 1929 110,1 198,2 236.7 241, 313,5 200, 314 bln tra 34,7 63.1 83 75,9 99,4 80.8 89.8 BIIJM 74,2 110,8 128,8 117,6 120,8 133.6 166,9 Mn t m "'a 19,4 28,7 36,8 33,5 34.5 34,4 37,6 Btll;*n lira Buhrcmın tetirinden tonra s«« 1930 1931 1932 llr» 287,7 233 263.5 71,2 50,6 44.2 103,9 100,7 60,6 21,6 18,3 12.8 Rus fifosu dönöyor Napoli 3 (A.A.) Sovyetler Birliği filosu Sivastopola dönmek üzere diin saat 16 da Napoliden hareket etmişlerdir. Istnbul Bel«diıj«i Bizim babaiarmuz, bizim kardes. lerimiz, bizim erlerîmiz ne olacak? Güncünün bevak sesi, kin ve isîikrah değil, sadece endişe ifade eden bu gîîrültünün ustünde yükseldi: Onlar sizi burada bulacaklardu*. Elverir ki ta, beni dmleyip Termıçini Bey tamyasnuz. O valrit Nayman sieitIeri boraya dos* gribi gelecekler ve dost gîbi karjılanacaklardır. Temuçin, Romahlann Sabin lazlanm kaçırmak surebie o kuvvetli kabfle. yi kendilerine dost ettiklerini işitmis nıiydi?... Hayır. Fakat iyi düsünüi . möf, iyi kurulmaş ve iyi idare olunmuş bir dâzenle koca bir aşireti kendi bayrağı altma getirmek imkânını hazırlamuh. Köşlük Hanıma, şüphe yok ki, kaçınlan kansını feda edebilirdi. Hele onun Temuçinle bağdashğını işitin . ee mntlaka iğrenirdi, onun admı bîle ağzma almazdı. Fakat Naymanlılar, ço. luk ve çocuklarının Moğol elinde kal masına elbette dayanamazlardı. Onlan bulmaya savaşırlardı. Bunun için ise îld yol vardı: Ya barp, ya rica!... Harp •çmakta yiizde yüzde kazanmak ih Fransızca, Ingilizce, Almanca, İspanyolca, İtalyanca vesaire YENt KURSLAR AÇILIYOR Sımf ve hususî dersler . Memurin, muallim ve zabitana mahsus tarife.KAYİT AÇILMIŞTIR MECCANl BİR TECRÜBE DERSİ ALINIZ ANKARA 1STANBUL Hacıbayram caddesi Fstiklâl caddesi 373 BERLiTZ Bu rakamlardan vazıhan anlaşılacağı üzere Ege mmtakasından ecnebi memleketlerine vaki ihra • 36 milyon kilo idi. 1932 senesindeki cat miktar ve kıymetleri Türk mflakuru üzüm istihsalâtı ise 70 milyon tahuilinin ve tüccarının gösterdiği kiloya baliğ olımiftur. Diğer mühim yüksek kabiliyetten dolayı 1923 se mahsullerden olan incir, zeytinyağı, nesinden itibaren normal addolunan pamuk, palamut, meyankökü, afyon 1929 senesine kad'ar muntazaman ve buna mümasil mad<felerin istih • artmış, yani 1923 senesinde 110 bin salât ve ihracat miktarlan on sene tondan ve 34 milyon liradan ibaret evvele nisbetle çok fazladır. Hali • olan ihracat 7 sene zarfmda 314 bin cıhğimız da 1923 ten 1929 senes'ne tona ve 99 milyon liraya kadar yükkadar inkişaf etmiştir. Buhrandan selmiştir. sonra bu mallanmiz hariç memle • tthalâttaki ticarî vaziyetimiz daketlerde lüks eşyadan addedildiği hi 1923 ten 1929 a kadar mahsus bir için yüksek gümrük tarifesîne tâbi terakki görülmüstür. Bu suretle tutulmuş ve bu suretle imalât azal1923 senesinde hariçten celbolunan mış ise de bunun muvakkat olduğumalların sikleti 74 bin ton, kıymeti na hükmetmek icap eder. 19 milyon lira iken bu miktar tedSaıaî vaziyet ricen artarak 7 sene zarfmda 177 Ana vatanda istihsal olunan ip • bin tonu ve takriben 38 milyon li • ttdaî maddelere istînaden yerli sa • rayı bulmuştur. nayii inkişaf ettirmek ve ayni za • Cihan buhranının bizde tesirini manda harice giden milyonlarca li gösterdiği 1930 senesmden itibaren rahk servetin Cumhuriyet vata ihracat ve Hhalâtımizda nazart dıknında kalması için yerli sanayiin kati calip bir noksanlık hâsıl ol terakkisine lâzım gelen ehemmiyet muş ise bu hal mıntakamızın istihatfolunmuştur. »al kudretinin azalmastnı ifade et1923 senesinde yalnız Izmir Vi • mez. Bunun sebeplerini cihan buhlâyetinde 2350 daimî amele çalıştiranına ait olan başka yollarda ara ran 105 fabrika ve sanayihane fa mak lâzım gelir. aliyette idi. 1933 senesinde bu fabEge rntntahası istihsaiâtında inkişaf rikalann adedi 203 e ve çalıştırdıktstilâ ordulannın çetin izlermi lan daimî isçi adedi de 6 bine kabıraktığı Ege mıntakası i«tihsalâ dar yükselmiştir. Fabrikalann baştındaki inkişaf m 10 sene zarfmda lıca lan pamuklu ve yünlü mensu bu derece memnuniyeti mucip bir surette artacağını tahmin etmek bir cat, trikotaj eşyası, fanilâ, çorap, makaırna, mobilya, eczayi tibbiye, hayalden ibaretti. Fakat bugün keparfümöri, sabun, palamut hulâsamali emniyetle diyebiliriz ki ecnebi anasınn mıntakada vücude getirdiği si, sepet ve sun'î çiçek, tuğla ve k'remk, üzüm temizleme, elektrik, boşluk tamamen dolmuş ve istihsasoğukhava, buz, sinalko, döküm ve Iâttaki kudret ve kuvvet 1923 se çrvidir. nesine değil, Umumî Harpten ev • vele nazaran artmıstır. Hulâsa Cihan Harbinden evvel Ege mınCumhuriyet idaresinin harap bir takasında vasatî olarak 7 9 mil • yon kilo tütün istihsal olunurken bu halde teslim aldığı Ege mıntakası miktar son senelerde 25 milyon ki • 10 yıl zarfmda ziraat, ticaret, saloya kadar yükselmiştir. Uzüm bağ nayi ve inşaat itibarile memleke larının mühim bir kısmının sökül tin en modern bir parçası olmuştur. mesine rağmen hali hazırdaki va Gelecek 10 yıllar zarfmda bu mın ziyet, harpten evvel ki halinden datakada neler olacağını kestirmek ha iyidir. Mıntakanın 1910 ve 1911 şimdiden mümkündür. senelerindeki kuru üzüm istihsalâb 44 46 milyon kilo, 1923 senesinde . ZEKt DOĞANOĞLU ŞehipTı'yatrosa PERGUNT Yazan Henrik Ibsen Besteliyen Egrieg Türkçeye çevirer Seniha Bedri H. 5 perde HALK GECESt r ASRf Sinemada ı ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ 9446 Hoş bir kaç dakika geçirmek I isterseniz ? I fevkalâde varyete ve eğlenceli numaralanm gidip görunur J TÜRK Sinemasında MUHABBET RAIMUALBERT (P A T H E N A T A N ) nın en gflzel fransızca filmi PREJEAN ALiCE YARIN AKŞAM TELLALLARI FiELD Ayiardanberi Pariste on sinemada birden gösterilmekte olan şaheser ! , , r TAN H B H V Yerlerinizi şimdiden temin ediniz. TEL. 40690 ^ ^ M a H H ^ H | ^ ^ ^ ^ ^ H ^ ^ ^ M H | ^ ^ 9453 SiNENASI I Fransızca sdzlü veşarkılı yüksek ve muhteşem film Ayrıca: Fox Jurnal, telefon.43374 TRAYEL SUZY VERNON MARGUERITTE GARSONLAR ŞAH 4 P A N G A L T I ' d a Yeni, temiz, lüks ve ferahiı sinema Teçrinisani curnartesi maiinelerinden itibaren MORENO Fiatler; Lüks loca 250, loca 200, balkon hususî 50, hususî 40, birinci 29,5, duhuliye 20, talebe tenzilâtlı (9 50)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle