Katalog

"Cumhuriyef ıl8Teşriniewell933 HARPTE YAVUZ Yazan: G. KOPP Şehir ve memleket haberleri ) Siyasî icmal Çeviren: A. DAVER 49 Kuvvetlerimizin dağılması bizim için çok felâketengiz neticeler verebilirdi Habşinas olmak için şunu söyli yeyim ki Türklerin plânı gayet iyi tertip edi'miş ise de tatbikı o kadar iyi olmamış ve ehemmiyetsiz neti celer vermiştir. (Türklerin değil Almanlann olan bu plân, sevkülceyş itibarile gayet raanasızdı; fakat Tiirkiyeyi harbe sürüklemesi Hiba rile Alman bakımından siyasî kıy meti gayet yiiksektî. Askerlik Hi barile kıymetsiz olan böyle bir plânın, nekadar iyi tatbik edilirse edilsin, daha iyi bir netice vermesi imkânsızdı. A. D.) Ayni günde, 31 teşrinievvelde (ayni günde değil, er tesi günü demek lâzım. Çünkü YaTuzun Sivastopola tecavüzü 30 teşrinievvel sabahı vukubulmustu. A.D.) Akşam saat 4 e doğru, üç günlük bir sefer içm bütün Karadeniz do nanması denize çrktı. Donanma Sivastopola avdet etti ği zaman, zırhlı filoyu teşkil eden gemilerin tipleri arasındaki uyma mazlık dolayısile Sinop ile Rostis • lav gemilerinin aynlmaaı ve bunlara hususî vazifeler verümesi takarrür etti. Sinop, Kafkas Rus ordusunun sol yanını korumak için Batuma gönderildi. ötekine de Sivastopol limannu muhafaza vazifesi verildi. Bundan başka Tri Sviatrtelia zırhlısı da bir tskım hususî fırsatlar zuhurunda kullanjlmak üzere îhtiyata aynldı. [Rus kitaplanndan birinin Karade niz hâdisesi hakkında verdiği malumat bundan ibarettir. Bu malumat esas iti . barile doğru olmakla beraber teferru atta bazı hatalan vardır ki bunun da sebebi kitabm muharriri olan zatın o sırada Baltık denizinde bulunan Novik muhribinin ikincisi olması ve Karade . niz harekâtına ait malumatı sonradan ve başkalanndan tedarik etmesidir. Yavjzun Sıvastoool hücumu esnasmda orada bulunan Nonastref isminde diğer bir Rus bahriye zabitinin yazdıklanm da alıyoruz. A. D. ] Kurvet kaptanı (Monastref), Harbi Umumî başladığı sıralarda (Grandok Aleksi) muavin kruvazörüne memur '»dilmişti. Bu gemiye 400 mayin yük Ifnmişti. Monastref Göben ile Breslâ vın Çanakkaleye muvasalatlannı haber aldığı zamandan itibaren olan hatıra . lannı şu suretle kaydediyor: Almanlann Göben saffı harp kruvazöriî ile Breslâv hafif kruvazörünün Amiral Suşonım kumandasmda olarak Çanakkale Boğazma gîrdi ğini haber aldık. Bu vak'a bizim müttefaderimiz henüz tereddüt devreleri içinde çırpmırlarken Almanlann ve müttefiklerinin nasıl bir azim ve rrade ile hareket etmelrte olduklannı ispat eder. Esasen bu iki Alman kruvazörünün Fransa ve tngüterenm Almanyaya Hânı harp etmelerinden sonra tamam bir hafta Akdenizde sağ ve salim dolaşmalan ve Boğazlara dahH o labilmeleri İngiliz ve Fransız zi mamdaranmm ve makamati bahrimülâkatlan hahrlamakta güçlük çek • medi. Demek, dedi, bütün bunlann ü. zerinden on sene geçti ha! Evet on sene gecmisti. O zamanlar ekrandaki ilk muvaffakiyetini temin e. den san'atkâr da «Macar Rapsodisi» ismmdeki sessiz filimde kemal mertebs ame yükseldücten sonra sesli filme 4e kendmi intibak ettirmis ve kazandığı sohret onu ta HoKvuta kadar çekip göturmüstü. *•* Şimdi Perapalasm rahat koltuklarm. da oturuyoruz. Daha rahat konusuyo . niz. Alman bir babadan, Fransız bir anadan Cava adasmda dünyaya gelen ba atesm kanlı kadm san'at hayatma ak hatıratnıı zihnmde toplamağa çah • s^or: « Sahneye ük defa intisap ettiğnn vakit, diyor. henüz on 3n va«Tnda idtm. Bana «Jan Dark» pryesinde bir rol ver. mislerdi. Zaman geçtf, sahnedeki faa . Byetimle stüdyodaki nwssrulivetim hep birden ço&alnvığa basladı. Parîs ve Stokhohnda rornelere cıkhm. Sizînle J ÇorSsmemize v^^île tesldl e »n «Der Bemötige und Zengertn» fflmi beyaz r »j,^« naklolımmus îîk havailerimr'i. Ben kendi hesabıma T^^TcîIcî sînema artis. ti oldn^uma ancak «Tarttrf» t«ı ve M^k. ! Reînhsrtînı manw'»**ndan « M" • de i* • » eynadiktan sonra hukmettnn. iKon ; «re e#Iemvor* dakî rolöm h<* ni*>hesîz v ^fj^n* tatmrn «^r»'«''fteTi »»ra'ct'. Ors«?a sfrf Katir îcîn gorimdöm. En fazîa zevlc duyarafe oynadıŞm roliîm bOtün nalkmîn takdîr tttiei. sizm de enlr beöendiğmtzi söylediâmiz «Macar Rı»'odwîı> ndeld kontes sahsiyetidir.» O sırada ayaklarnmzm arasmda gu . zeJ bir kedi peyda oldu. Sonradan Sg . rendiğimize göre bu Ankaradan dönen Mr ecnebiye aitmif. Onu oradan ge tmns, memleketme götürüyormus. Madam Lfl Dagover hemen hayvancağızı kucağina aldı. Oksamağa basladı. Genedige Frau (muhterem hanunefendi) dedim, hayvanlan ötedenberi çok sevdiğinizi biliyorum. Burada da o zâftmzı gosterdîn» yesinin içinde yüzdükleri kararsızlık ve tereddüdün en beliğ bir misali değil roidir? Hele Fran&ız donan • masınm ancak Cezayir sahillerinin düşman tarafından bombardımanından sonra Tulondan çıkmağa karar vermesi ve düşman şarka doğru sey» rederken onu garp taraflannda araş» tırması cidden büyük bir taBhsizlik ve acemilik olmustur. Gene talihin garip bir cilvesidir ki tngiliz amiralı Alman gemilerine ilâni harp hebe • rinin muvasalatmdan ancak birkaç kaç saat evvel rasgelmis, iki fi'o birbirini selâmlamıs ve tngiliz ami. ralı Maltaya çekilmişti. tngiliz amiralı bundan sonra Alman gemilerini takip için Makadan açıldığı zaman bir hayli fırsatlar kaybetmiş ve nihayet Alman kru • vazörleri Boğazlan geçerek Alman bandırasını indirmişler ve yerine Türk sancağını çekmişlerdi. Göben ve Breslâvın tstanbul önünde görünmeleri çok mühim bir hâ • dise oltnuş ve Türkiyede Alman sefrrinin tahh nüfuzunda bulunan Almanya taraftan fırka bundan azamî derecede Utifade etmiş ve «Hasta adam» ın da harbe duhulü karargir olarak bu karar brraz sonıa tatbik edilmişti. İki Alman kruvazörünün Çanak • kaley« muvasalatlan Karadenizdeki vaziyeti altüst ediyor ve Rusya için büyük bir ehemmiyeti haiz bulunuyordu. Filvaki o sıralarda Karade nizdeki Rus filosu azamî süratleri saatte 14 mili tecavüz etmiyen bes tane eski ve modası geçmiş zırhlı dan ibaret bulunuyordu. Bu beş zırhlıdan maada iki kruvazörümüz ve 33 mil süratinde yeni ve seri dört tane de muhribrmiz vardı. Bu ge • milerden maada birçok muavin ve ihtiyat sefain mevcut Ue de bun • lann brr kıymeti harbiyeleri yoktu. Tahtelbahir olarak ta şayanı zikir gemilere malik değildik. Mevcut olanlar küçük ve eski gecniler olup ancak limanlarımız civannda hiz • met görebilirler ve taarruzdan zi yade bir müdafaa silâhi olarak istinval olunabilirlerdi. Ancak Kara • denizdeki donanmamız Türk donanmasına çok ve nisbetsiz derecede adeden faîk bulunduğundan şaye* iki Alman kruvazörü Boğazlardan gecmemis olsalardı Türk donanmasile lehimizde olarak hergün çarpısabilirdik. Halbuki Göbenin muvasalafa bütün bu hesaplan altüst etmisti. Saatte 28 millik bir siirati seyre malik bulunan Göbenin aynca müthis bir topçu kuvveti de vardı. Binaenaleyh Karadeniz filomuz bu dehhas gemi karsısında ancak toplu bir vaziyette bulunmak mecburiyetinde idi. Kuvvetlerimizin dağılması bizim için çok felâketengiz neticeler ve rebilirdi. (Mabadi oar) Gülerek cevap verdi: Evet.. Hele köpeğe, kediye ba . yılmm. Evimde 9 köpek, iki kedi ve bir baykuf besliyorum. Söz bir aralık aile bayatma intikal etmifti. Ben Berlinde iken henüz bir buçuk yaşında bir yavru olan Eve Ma. rienin sıhhatini »ordum. Oo.. dedi, Eve Marie stmdi on bir yasuıda.. Biraz daha büyusun.. Onu da arust yapacağım. Kızkardesim de tr landada oturuyor. Arasıra onu ziyarete gıdıyorum. Madam, Amerika seyahaıtkıden memnun oldunuz mu? Cok memnun oldum. Çünkü böyle bir teklif evvelâ benim bevnelmfleî bir söhreti haiz oidu^umu tasdik etmek olduğu için... Sanlyen büyük bir kum oanya namma güzel bir filim çevirdiçim için.. Fakat bu isten Holivutta memnun olmıyanlar da cJtmadi deiHl.. Bilha«*a sansın Lilian Tasman dehsetli kızdı. Zi. ra ben orava sridmciye kadar LiKanı ar. kadaşlan «Iil» diye çagmvorlardı. Halbuki asıl Lil gelince ondaki «Lii» lîk sakıt oldu. Görüyorutn Madam yorsrunsumız. Sabahlevfn prken kaHrtığıraz îcm uykvsuzsunuz. Yalnız veda etmeden evvel sizden bir ricada bulunacaeiın. Cok vâzei keman caldı&ınna bii'^onnn. Bu . rada bulundugrmuz bîr gun bîze kemanmuzı dinlemek serefini bağıslar nSSBMZ? Gazeteciler, bazı memurlardan gördükleri müşküîâttan şikâyet ettiler ve yüksek makamata Muhakemeye dün devam müracaate karar verdiler edildi, şahitler dinlendi wGebze ile Dil iskelesi arasmda bir ra. ym cıvata somunlannı sökmek ve hü kumete yanlış ihbarda bulunmakla maznun hat çavuş vekili Ahmet, ameleden Hikmet, Arif ve Emin ile bunlan cür . me teşvik etmekten suçlu yol çavutu Hâmidin muhakeme'er'ne dün Ağırce zn mahkemesinde devam edilmist>'r. r hk olarak çağnlan Demiryollan fen müfettişi Muammer Bey, hâdise ma hallinde tetkikat yaptığmı, yalnız bir ray üzerinde bozukluk gördüğünü, çı kanldıgı maznunlar tarafından iddia edilen crvarlann yerlerinden hiç so külmediğinin, raym yerinden oynatıl madığtnın yalnız dört somunun eksik olduğunun anlaşıldığmı, tngiliz anah . tan gibi bir vasrta ile yabancı bir sah sm da bu işi yapabileceğini söylemis tir. ŞabJt, Halidin vekili Sabri Beym bir sualine cevaben bidayette, dört vi . danın eksik olmasının bir tehlikeye se bep olmıyacağını iddia ettiği halde bi . lâhare ifadesini değiştirerek bunoksan» Iığın hattm emniyeti ve seyrüsefer selâmetini azaltacağmı söylemiştir. Bunun üzerine maznun vekili, evra . kı tahkîka meyanmda, sahitlerin imza smı da muhtevi bulunan ilk tetkikat ra. porunun neden imzalan silinerek iptal ve sonradan baska bir raDor tanzim e dildüpni, birinci raporda rayın dört vidanın noksan olmasmm trenin geçmesine mâni tesldl etmiyecejH sövlendiği h^Ide sonra bu cihetin niçin değiştiril . di«nni öğrenmek istemiştir. Şahit son ifadesînde ısrar ederek ilk raoorun daha fennl surette tanzim e dilmek maksndile bozulduîhmu, esasm deöiVtirilmedijnni, rayda göriilen bo . zukluğun trenin müruruna muvakkat bir zaman için azahacrk mahivette oldupımtı. ikinci raoorun tetkikat vanıl . madan hazirlandtğmı, hat anzalı iken flc üç trenin geçebüeceğini söy Bunu müteakıo şahk Haydarpasa mü. hendisi Kemal Bev sunlan anlatmıstır: « Bozulduğu îhbar edilen ravdaki örümcek ajlan ve diSer deliller, hiçbir «vatanm "«ökülmedijmî meydana çı karmıstır. Yalnız ravtn iki ucundaki so. munlardan Sâsi eksîkti. Bunun treni devirmefe ve anî bir fehlfkeye kâfi gele . : m « « & kanaatmdevun. •• ! Eksik somunlarm sökülmesi işi yarîm saatte yapüabilir. Bunun için anahtar Iânmdır. Maznunlar o gun yanlarînda anahtar bulunmadığmı söylüyorlar ki bu mes'uliyeti mucip bir harekettir. Her zaman yola cıkarken anahtar abnalan zaru . ndir. Ray vidalannm somunlannda, hariçten bir tazyik gördüğüne dair eser yoktu.» Şahit detmryoDan amelesmden Ha. san, maznunlara isnat edilen suçlan teyit ederek demiştir ki: « O gün, vak'a mahalhnde buhm. dum. Oraya bizden evvel Rİden amele Emin: «yo! bozukhır! îkramiyesi be nimdir!» diye baeırdı. Raydaki eksik . Iik bes vidadan ibaretti. Emin jandarmaya sevkedüdiğimîz zaman bana, iskı içyüzünü anlatarak: «hat çavusu Halit, fen memurunu attırmak için çavuş vekili Ahmede bu isin yapılmasını emretti ve yardım eden amele. ve para vereceğini söyledL Ahmet te bunu muvafık görerek, sıra hn sıradır. Fen memurunu arattıralnn, diye ilâve etti» dedi. Halrtl<> fen memurunun arası aciktı. Cünkü Halit yoldan gecen sü. rülerden kuzu alır, şimendifer nizam larma riayetsîzlik yapardı. Maznun hat çavusu benîm haksiz vere iki gündeh'gîmi kesmisti ama kendi . sine sarezim y.oktur. ATIah için şahklik ediyorum. Belki onun bana garezi vardır. Hâdiseden evvel isbasma çağnidı . ğunîz zaman ameleden Hikmet ve Emînîn v«k'a mahalli tarafından geldiklerini gprdum. Fakat oniarra rayi bozdukla di Maznun vekili. vak'a gönö. öele y c me&i tatilinden is basma çaenlmcrva kadar gecen 45 daloka zarfmda iddia edilen ray bozma sucunun îkama madA\ îmkân onnadı&mı, sah<dm muekkî . line ararezi olduSn. eski ifadesile simdiki arasınJa tenafcuzlar bfilunducnmu bîl . dirmîst'V. Mazmmlar da, sahidm sozle riı>*" hilâfı haipkat oldugunu söylemis . hat bekcrs: Mustafa Vidalar ldt>p» halde hattan tren tehli . !iz gectî' Bu isin »kramiye tcfn vanıl. »n<«^n. Ravm sökiildü?unu bilr'fy«>nım!» demktîr. Sahît kövlü Ahmet, hâdise den haber "Imadısını söylemis ve mahkemeden > Gebzev© avdet masrafmı istemi^'r. Mahkeme. kendîsine ?00 kurus veri1"vos;nî kararla»*ırmıshr. Bn^dan sonra dinle « sahit hat fen memuru Mustafa, e har»ket memum Fikret Bevlerle ;den Osman, ve Hü«evîn de hatta tenKkeve mevdan verecek bîr bozuk iîh'ni îfad e*mi?lerd'»". Mü. 1'. maznun hat ravu*u Hali . ='ni istem<s. fakat bu talep Müdde'umumî Muhli* Bev, tevsii taMcikst hakkında bir talebi obnadığını beyan etmis ve meselenin müstace . Iîyeti nazan kibara almarak muhake Gebzedeki ray sökme hâdisesi I Matbuat Cemiyeti kongresi Avmpadaki İslâv dalgasj Matbuat Cemiyeti kongresinde bulunan gazeteciler den bir grup, köşede kongre reisi Muharrem Feyzi Bey tın yaparak bayrarnimızm ommcu senesini tes'it etmeleri takarrür et . misth*. Kongrede, bflhassa istihbarat lslerini yapan arkadaşların vazifele rinin ifası esnasmda bazı memurlardan gördükeri müskülât uzun uzadıya görüsülmüş ellerinde Vilâyet tarafından verilmi* vesâcaları bjlıı nan bu arkadaşların maruz kaldıklan müslrülâtın izalesi îcin yüksek makamata müracaat edilmesine ve aynca bu işi takip için idare heyetince husvsî bir heyet teskiline karar verjlmistir. Kongrenin akti münasebetile Re incumhur Hazretlerile Büyük Mil Cemiyet azası icin bir tekaüt san • let Meclisi riyasetine, Ba^vekâlete dığı tesisi etrafmda Htifak hasıl saygı telpraflan çekilmesme karar olmustur. Cemiyet için münasip b>,' verilerek yeni heyeti idare intih%bı mahal tedariki isi kısa zamanda in yapılmış riyasete Hakkı Tank, ikintaç edilecektir. Matbuat müntesipci reisliğe Ahmet Şükrü, Umumî kâlerinin kazanç vergileri isinin hâlen Hpliğe Etem tzzet, idare heyeti a . Büvük Millet Meclismde müzakere zaltklanna da Ali Fuat, Halil Lutfi, edilnrekte bulunan yeni kazanç ka Reff% Ahmet, Enin Tahıin, Zeki Cenununım müzakeresi esnasmda na mal ve Mekki Sait Beyler seçflerek zan dikkate alınmasi ve bu hususta kongreye ni'ıayet verilmistîr. Kon tesebbüsatta bulunulması kararsir grede şair Cmine Semiye Hanım da olmusıtur. CumTıuriyet bayramında matbuat erkânınm bh* gece toplanbulunmustur. fstanbu! Matbuat Cemiyetinin senelik kongresi dün cemiyet merkezinde toplanmıstır. Kongre riyasetine gazetemizin «siyasî îcnnal» muharrîri Muharrem Feyzi Bey intihap e dilmîstir. Sabık heveti Idare namma reis Hakkı Tank Bey izahat vererek bh sene zarfında yapılan işleri anlatmıstır. Bundan snra muhasebe raporu okunmustur. Yapılan ve yapılması iktıra eden isler hakkında uzun müzakerat cereyan etmi« ve bUhassa azanın sigo,\*a edilmesi, cemiyet merkezi için ^îna tedariki, cemiyet azasınm yeni matbuat ka nunundaki bazı hususattan istifadesi görüsülmüstür. tod«ob«ri boyBk mflletlernı yfiti aelmennd« ve •ukutunda nüfus mühkn rol oynamaktadır. Bu m4 sde son Eamanlarda Avrupa milletleruK den birçoğunun basmda büyük bir gaile teskil ediyor. Bazı büyük rrklarm nüfusu alabüdiğine arthğı halde bazılannınki de mütemadiyen azal maktadır. Nüfuslan azalan yahut tevakkuf halinde bulunan milletler, yanıbaşlanndaki milletlerin nüfus • lannın artmasmdan çok endişe ediyorlar. Meselâ Avrupada nüf usunun yekunu iki yüz milyonu tecavüz e den İslâv ırkma mensup insar.lar her. sene on milyon kadar artmaktadır lar. Bu ırkra komşusu olan, bu ırkla muhai bulunan milletlerden çoğunun nüfusu pek az artmakta, yahut tevakkuf halinde bulunmaktadır. Bunun için bu milletlerde nüfus işi bir hayat memat meselesi olmustur. İslâv ırkmın tevellüdatı alabildi • ğine artıp dururken Cermen ırkma mensup milletlerin yani Almanya nın, Avusturyanın ve tsveçin doğum vukuatı, tslâvlar şöyle dursun diğer ırklara nazaran bile çok azdır. 1932 de Almanyada doğum vukuatı binde 15,1, Avusturyada binde 15,2, tsveçte binde 14,5 tir. Halbuki evvelce tevellüdatı en az millet Fransızlar olduğu halde şimdi Fransada tevellüdaıt binde 17,2 nisbetini bulmustur. Diğer taraftan tslâv ırkına mensu] bulunan Lehistanda doğum binde 28,7 dir. 1929 da bu nisbet binde 33,6 idi. ı Rusyadaki yeni nüfus istatisriklerl malutn değildir. En yeni istatistîk 1929 senesme ait olup o dahi Uk raynaya münhasırdır. Bu malumata nazaran Sovyet Rusyasının bu kısmında doğum bin nüfusta 34 olup safi nüfus tezayüdü bin nüfusta 17 dir. Lehistanda nüfus tezayüdü binde 16,7 dir. Bu gidisle asn ha • zırın îkfnci msfında Avrupada fslâv ırkı adet itibarile diğer ırklann cümlesine faik ve hâkim olacaktır. Eğer tslâv memleketlerinde etfal vefiyatı doğum nisbetinde çok olma saydı çoktan bu ırk Avrupaya hâ kim olurdu. Maahaza gene İslâv nüfusundaki tezayüt müthiştir. Meselâ 1932 senesinde Almanyada nüfus 280,000 kisi arthğı halde Lehistan da 445,000 kisi yani takriben iki misli artmıştır. Bu sene zarfında Avusgilterede 162,000 kisi ve Şimalî Amerika Müttehit hükumetlerinde 787,000 kâşi çoğaloaıstır. Nüfusunun tezayüdü îtibarile en ziyade dikkate sayan olan unsur, Avrupa medeniyeftmi kabul eden Asyalı miMeftlerden Japonlardır. 1932 senesinde Japonyama nüfusu safi olarak bir milyon yüz seksen bin kisi artmıstır k» AngloSakson mil letlerinin yani tngütere, Amerika va Avusturalyanm tezayüt eden nüfusunun yekunundan daha fazladır. Japonyadaki tezayüdü nüfus Garbî Avrupayı ve Amerikayı, Avrupadaki tsl&v ırkmın arhnası kadar düsündünnektedir. MUHARREM FEYZt l f U« ^ V ^ *^ înhisarlarda ıslahat Mütehassıslar varidatın artacağını ümit ediyorlar tnhisar idarelerind'e çalisan A merikalı mütehassıslar tarafından bu idarelerin muamelât ve teski • lâtında yapılacak ıslahatın tatbik tarzlan hakkında bir proje hazır • lanmıştır. tnhisarlar Vekâletinin tasvibi ne arzedilen bu projenin tasdikın • dan sonra mütehassıslar icraata başlıyacaklardır. Buna rağmen. tnhisarlann muhasebe sistemi, fabrikalann imalât usulleri tamamen değisecektir. Mütehassıslar, tnhisarlar elinde bulunan iptidaî maddelere ait stoklarla, fabrika mamulleri için ma liye* fiatleri tesbit etmislerdir. Projeye göre tnhisarlar mamulâtının bir kısmının, bilhassa sigaralann fiatlerinde muayyen nisbette tenzilât icra edilecektir. Mütehassıslar, raporlarındaki fikirlerin verilen talimat dairesinde tatbiki neticesinde varidatın arta caği mütaleasmda bulunmaktadır lar. Etıbba. OdasL intihabatı Doktorlar "arasındak; ikilik büyüyor Türk Tıp cemiyeti ocnumi heyeti dün aksam toplanmıstır. Bu içtimada cemî. yetin reisliğine Doktor Haydar tbrahim, ikinci reisliklere Halil Fikret ve Ahmet Fahri, umumî kâtiol'ğe Sükrü Hazım, veznedarlığa Fethi, hafızı kütüplüğe Ahmet Şükrü, celse kâtipliklerme SS • reyya Kadri v<! Hımi Beyler seçilmiş lerdhr. Cemiyet. Fhbba odasr idare heye tme nam^et göstermek i(,in yapılan oro. pae;anHa s«;knierini muvaıık Rormiverek oda mtihabahna istirak etmemeğe ka. rar vermirtir. Etıbba Muhadenet cemiveti namma üeri söriî'en namzel'er'n kazanması için basvuru'an careler, hekimlerm bir kısnn tarafından teessürle karsılanmak tadır. Bu cetniyetin namzet listesme 1 aleyhtar olan grona î t'"Kak eden he Inm. ec7acı ve dis tabiolermin miktan 200 kadardır. Mu^adenet cem'veti lîste^ine alevhtar gruo d«s tabibi ve eczscilann idare hevetîne Kîrer aza •»eçmelerini kabul et. mis ve oda intih*babm kazandığı takdirde iTk is olarak oda aidat<nm van yanya indhnhnesi için tesebbüsatta bu Tıp kongresi Hazırlanan raporlar bugün götürülüyor Beşinci millî tıp kongresine ait hazırlıklar tamamlanmıştır. Kongrı veznedan Niyazi tsmet Bey dün An» karaya gitmiçtir. Kâtibi umumt Fahrettin Kerhn Bey de bugün hareket ederek kongre raporlanm Ankaraya gStürecektir. Maruf ttalyan pofesöü M. Kas • telli frengi tedavisi hakkında kongreye bir rapor vermiştir. Kongreye serbest mevzular üzerinde tebiigatta bulunacak doktorlanmızdan bir kısmının mevzula nnı dıinkü nüshamızda yazmışbk. Mütebakisini de bugün dercedi * yoruz: thsan Hilmi B. amibli dizanteri tes hisi, Zühtü Tevf ik Bey pnömotoraksi, Asım tsmail Bey Afyonkarahisar kaphcalan, Bürhanettin ve Haıun Beyler post operatifpnomani, Ihsan Şükrü Bey sıtma komalannda di mağda nesçî tağyirler, Celâl B«y kalp ekinokoku, Saip Ragıp Bey kanda serin ve globolin miktarlanmn tayini, Hasan Vasıf Bey neka • töryaz, Halis Tevfik Bey eksik ce n?n vak'ası, Hasan Ferit Bey Gam biliose, Ali Rıza Bey çocuklarda bel soğukluğu, Zeki Nasır Bey ka» teamülünün tarihçesi. Ekrem Hfi • seyin Bey bazdevu bastahğınm t« ' davisi. ^ (L.Ü ITSTÎI S l !TÛ tdl SB. Ikhsat Vekâletinin çağırması özerrae Ankaraya giden tstanbul Deniz Ticaret Müdürii Müfit Necdet Bey dün sehri . mize dönmüştür. Müfit Necdet Bey yakında Karade • niz limanlannı tefu'se çıkacakbr Otomobiller azalıyor Takside çahsan otomobillerin eski plâkalan yenilerile tebdfl edilmekte, bu münasebetle bütün otomobiller umu mî bir muayeneye tâbi tutulmaktadır. Yeni plâkalar sene basına kadar tama. müe tevzi edilmis olacaıktır. Simdiki halde piyasada sekiz yüz eili otomobil çalısmaktadır. Fakat plâkalann tevzii münasebetile yapılan muayeneler ne • ticesinde bunlardan bir kısmının bo • zuk olduğu görülmekte, bu gibHere ye. niden plâka verilmemektedir. Bu yüz den otomobil adedinin yüz elli kadar azalacağı tahmm edümektedir. Bir ta. raftan da bir kısım otomobiller kendi lîklerinden piyasadan çekümeğe bas . lamışhr. Bunun da sebebi otobüs miktarının yüz yirmiye çıknus ve bu münasebetle is'erin azalnus olmasıdır. Eğer benim bu amatörlüğümu ke. man çahnak diye tavsif edivorsanız bana ne mutlu! Beni bu kadar taltif et tikten sonra bu arzunuzu belki yerine getireceğimi zannediyorum. Daha fazla nrara hacet yoktu. Bir kadmın «Belki!» demesi «Evet!» de mekti. A. H. *** Madam Lil Dagover dün gece Türk sinemasmda oynanan «Harp arifesmde» filminden sonra sinema muharririmiz Ahmet Hidayet Bey tarafından tstanbul haBnna takdim olunmu* ve sahnede bir pantomhn temsil ederek pek çok alkıs. Ianrnıstnr Gruoi'n baspıda hu'nnan doktor lardan Kri sunlan «övîemistir: « B'zJm sart'a'n kabul ettikleri takdirde die'*"' parti ile ara^n'^rla mevcut ikilik zail olacaktır. Fakat serbest hek'mlerrn dileklerme ehemmiyet ver. mezlerse kendHe"'ne 'tarsı ceohe almakta devam edeceeiz. Oda için 20,000 lirava köhne bir bina alırroası da muh' tacı tetkik bir piçseledir. Bımlarla sonra uğrasacağız. tsitti&imize »S'e. bu eski binanm tamiratma da 10,000 lira ka. da»1 sarfedilecektir. Bu sıkmblı zamanda ekserî h>>kim . lerle dis tabibi ve eczacılann müskü lâtla verdikleri aidatın böyle fuzuli yerlere sarfedilmesi cok siddetle tenkide değer bir meseledir. Tazyikle rey topmeye bugün devam edilmesi kararile lamağa devam ederlerse biz de intiha. geç vakit celseye nihayet verilmistir. bata istirak etmiyeceğiz. Bu takdirde Bugünkü celsede Müddeiumumî Bey, intihabat yapılarmyaeağmdan ism dü . iddianamesini dermeyan edecek ve maz. zeltilmesi için kanunî yoDar dahilinde nunlann müdafaalan dfnlenflecektir. çahşmağa devam edeceğiz.» Müfit Necdet Bey