19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet[ SON TELGBAFLAB ^m^r ~^^^r~ ^HH^» ^^•••^^ Bana kalırsa »•II»*i " S M ^ I I . ^»11 AĞAOĞLU AHMET BEYE t Amerika bütün borçlu devletlerle görüşecek tngiliz Maliye Nazırı harp borçları büsbütün ortadan kalkmalıdır diyor 2 5 f A.Â.Y în«Ttere ve ftalva gibi 1S bîrind kâmm tak.Hmî odemif olaa Cekoslovakya, Finlândiva, Letonva v e Utvanra'ıtra da vakmda harp borçian mes'elesmî muVakere ettııese davet edilmelenne ratDtar olunmaktadır. ' Warmsorfn« 2 5 (A.A.Y M. Rookerelt, M. Stîmson'a taahfcntlermi yerine ıretîımi» o'an ve stmdi borçlarmm yenîden tetkfld irîn mfiT»ık#Te talebhv de buKman borciu mflletierîe ayn ayn konferamiar tertip ebnesi fçm mezuniyet vermiştîr. ttalvfya lebligdl Vasfagton 25 (AA.) Hava» A|jan<mdan: Harîcive Nezareti ttafvan EorcTarmm tetkiki içrâ mSzakeratta bn'unmafrıı Amerîka'mn haznr oldn$una ttaiva hSkâm^tine Mdirmistir. Haridye Nezareti, Italva'yı lnerfltere'ye yapılan davete müteallik sartlarm ayni teraît albndı» da vet ehnis, yalnız mükâlemelerin Ineiîtere ile fcra edfleeek muzakerelerin İ S Icânonn«we1 taksitmi ifa etmîs ©lan diJer mîlletlerle yamlaeak muzakereier Içîn nuVmme texkîlîne kâfî frelecek derecede îlerledTcten sonra bajlıyabflece Jini flâve etmiftir. hgiltere Malive neeimmn hir nutka Lonrfra 2 5 (A.A.) Malîve Nmnri M. Nevîîle Chıımberlain. Leeds'de soyl«diği notokta bilhassa demifttr kit € Loran'da hasole ffelen Hflâf anfeak mavakkat bîr mahıyeti haiz olabîlirdi. Çünkü haro ve tamirat borclarî Irtibab hakkındald telâkkfler ne tekfide bTursa olsun Aimanva'dan alacaklı olan nükömetlerin kendi taahhütleri hakktnîda da avn< snrett* hareket edeceeîne fcmniyet hâsıl etmedikce mütalebetlanndan vaz geeecekleri bekleneınezdi.» M. Nevüle Chamberlain haro borclarmm yenî serarte erore tanzîtn edflme8tnî Amerika'daki bîr çok mehaiide daha şimdiden anlasıMıgı veçhfle bîzzat Amerika möstahsfflermm ve îhracat tach*lerî»»in menfaati îcabt olduŞuna izah ettikten sonra nutkuna şu »uretle devana etmistirt «t Birim maiâmdur. Cânkü haroten sonra iktidar mevkiîne gelen fngiliz kabraelerinin hepsi ayn! noktai nazarda bulunmuslardır. Bn noktai nazar haro r e tamirat borçlann'n bSsbutiin ortadan kaldınimasıdır. Bütnn dunya îdn bnndan daha iyi bir şey olamaz. BunonU beraber ba noktai nazar Amerîkan efkân omnmiyesntm kabule bogune kadar mote • nivfl oldn$n haddt asar maht'vette aroriîlür«e Amerîkan dostTarrmızIa • mü messiI1erimixi kabule hanr olacaklan tarflıte bir itOâf husaiSnfi mümkân kılacak ana hatlar hnklonda mentmmiyetIe mÛTakereve gîrisirn. Ancak ba mözaberelerc ghişmtk içm bizee en belli baslı îki dSsüneeyi hahnmızdan çıkarmrracaftzt 1 Yapılacak itılâi katt v e nîhaî olmahdır. 2 ^ Bu itflâf Lozan mnkavele»mce nihayet •erflmek ittenîlen tamirat tedivahna tekrar başlanman için Almanya'dan nrataiebatta bahmmak neticesini hâsıl etmeiidir. Lozan'da kabol edîlen tesrfye soret! Avmpa'nm kanşık ve perîşan tarîhînde ba son seneler x«rfında hîssolunor derecede tahakkuk eden vegâne terakkî a* dımırn teskil etmistir. Bn tesviye saretinîn »rmdi bozuimasi eskî yaraian desebîlîr ve yalnız Avrtroa'mn de$i1, fakat bfitfin dunyanın saadet ve refabim alâkadar ve mGteessir eden mes'eleler bakkmda her tSrfB ania^ma ümitlerrai sono ohnryacak bir mfiddet idn mahvedf!bîitr.» Fitre ve tayyare Neden fitreyi tayyareye vermek Iâzıtn geldiğini pek iyi bilirsiniz. tlk mekteplerde yurt bilgisi yazar gibî size hava kuvvetlerinin memleket müdafaasındaki büyük rolünü atlatnıağa çalışmak bence ve bu sütunda fazla bir şeydir. Fitreyi niçin tayyareye vcrmelidir? Tarzmda bir sual, cevap ları çok bedihi olduğu için izahları güçleşen basit mes'elelerdendir ve şu suallerden farksızdır: Pamuk veya kar niçin beyazdır? Dünya niçin yuvarlaktır? Niçin varız? Niçin toprağımızı »everiz ve müdafaa etmek isteriz? ilâ> Burada fitreyi tayyareye vermek lüzumu etrafmda bîr yazı yazmak vazifesini üstüme alınca ben de bu işin basitliğinden do ğan guçlüğünü anhyoncn. Çünkü ortada isbat edilecek bir dava yok. Bir ferdin nefes alması için havaya ne kadar ihtiyacı varsa bir memleket te yaşamak için hava ktryvetlerine o kadar muhtaçtır. Tayyare, cieerlerimize gıren havanın müdafaası içindir ve fitrenin ona verilmesi, nefes almak hakkımız kadar tmünakaşa edilmiyecek bir şeydir. Tayyare icat edildikten »onra yurt mefhuma, ayağimızın altındaki topraktan ibaret kalmadı ve engin fezalar halinde, başımızın üstünde yer aldı. Biz her milletten ziyade gök müdafaasının manasım anlarız; çünkü bayrağımızın üstündeki remizler, tayyarenin icadından çok evvel, bizim yedi kat gökleri de memleket camiasının içinde gördüğümüze delildir ve ay yıldıza bakar gibi içimiz açılarak, yüksek bir hazla fitremizi tayyareye veririz. Ciddî olmıyan bir yârenlîk 4 Fikirsizlik ve kararsîzlık bahsi Münakaşamınn mevzuu, biliyorsunuz ki, «Inkılâbımızın ideolojisî» dir. «tnkilâp» ve «ldeoloji> öyle iki mefhumdur ki, seyyaliyet, alestikiyet, yani hâdiselerin seyri içinde akıs ve dinamîzm bu iki mefhumun ifade ettiği şeylerin tabiî ve zaruıî vasfıdır. Çünkü inkılâp, bir cemiyetin bir takım sebepler ve müessirler aJtında keyfiyet değiştirmesi ve inkılâp ideolojisi i»e, bu değişmenin illiyet ve kaniiyetlermin izaJıı olduğuna göre, bir inkrlâp ideolojisinde kıymet ölçülerinin dinamik ve hü kümlerin nisbî olması bir esa« va »ıftır. Bu mevzn «tnkılâp ve Kadro> da müstakîl bir bahis halinde ( 1 ) İzaha çalısılmiftır. Meselâ denilmif tir ki: «Türk inkılâbı siy&sf ve içtimaf tam bir akıs, bir intikal safhası içindedir. Bu intikal safhasında, bu daicni keyfiyet istihalesinde cemiyetin göze çarpan hareketi, o cemiyette mevcot birbirine zıt kaidelerin ve müesseselerin fasılasız çarpısmala nnın ifade*! olduğundan, bu intikal devrinin mantıği da, tabiatile, tezatlan mantigı olmak icap eder.» <Bu mantığa göre, maddenin hareketinde olduğu gibi, bir tezat haHta*ı olan cemiyetin hareketinde de, bütün ahlâkî, îçtimaî ve siyasî nonnlar her seyden evvel mütemadi bir değisme halindedir. Binaenaleyh bunlann cnahiyet ve kıymetlerinin de, o andaki objektif şartlara göre, yani tamanrile ni»bî olması lâzım dır.> «Şu hale göre inkılâp cemiyetinde Statik, yani dcmtnuj, yaşamaktan kalmıs içtimaî veya siyasî bir hâkun nonn yoktur. İnkılâp cemiyetinden her normun makuJiyeti, inkılâbın o andaki objektip sartlarına Te milletin o andaki menfaatlerinîn zaruret ve icaplarına göre mütalea edilir.» Ba nazari muhakemeyi, aize ce vaplanmda da söylece ifadeye çalıstnn: «Ahmet Beyde bütün fikirler ve kıymet Ölçüleri artık kat'î seklini ahms, tam manasını bulmus, adeta naslaşmıs ve ayetle^mis birer nrtahi* yei aldıgı halde, Kadro'da bütün fikirler ve kıymet ölçüleri, içinde yaşadığnnız millî ve beynelmilel hâ* di«elerm zaruret ve kanuniyetlerinB nygun bir sekilde seyyal ve ale*ti kidir.» Fakat stz bu manayı bSyle anlamıyorsunuz ve diyorsunuz ki: Ey kariler! Görüyorsunuz ya! Kadrocular benün fikirlerimin ta karrür etmiş ve sarahat peyda eylemis olduğunu, fakat kendilerinin, henüz hiç bir f ikirleri olmadıgını itiraf ediyorlar! Madem ki bu böyledir, madem ki bunlann hiç bir f ikirleri yoktur, ne diyip te bir de kalkıp, inkılâbın ideolojuini izaha çalısı yorlarT Ahmet Beyefendi, Datma Uimden, hakîkatten bahsedersiniz. Davamz daima, Umin ve hakikatin bizhn eKmizde kaybolup gittiğidir. Fakat ben zannediyonjm ki, tefekkürde Dinamizm ve NUbî Hakikat, muaaır ilmin vasfıdır. Binaenaleyh inkılâp gibi, bizatihi dinamik bir cemîyet hâdisesini mü talea ederken, dinamizm sarttır ve esastır. Binaenaleyh sizin böyle bir tefekkür usulünü, bir kararsîzlık, bir fikirsizlik gibi âleme ilâna çalismanıza ne mana verelim? Elbette ki bugünkü bir inkılâbı, dünün cemiyet ve ahlâk kaidelerile izah edemeyîz. Elbetteki, Fransız mkılâb» ve on dokuzuneu asır »artlan için çok ileri ve yeni olan J. J. Rousseau ve Montesquieu nazariyeleri, Türk inkılâbını izaha tatbik olunamazlar. Çünkü Avrupa müstemlekelicOiği kendine birer mesnet yapabilmek için, bunlan, dinamik vasıfianndan tecrit etmistir. Ve çünkü Türk inkılâbı, [1] İnkılâp ve Kadro'nun İnkıiap Nlzanu bahsl. bîlîvorsun... Gülüyorum!... Elimden başka bir şev jrelmîyor ki... Odama pirerken sallanıvorum. Bu, tmkı sönmek üzere olan bir mtnn alevirîn ölü ölü t'tremesine benzîyor... Odamda, yahuzken, pü'emivorum! Soyunuo yatmak istedun. Elîmi basıma götürdum, başımda saokam yok. E'lerimî ceketimin cenlerîne »oktum, şaskın $askm etrafıma bakınıvorum! Sankamı snkakta mı du«ürdüm acaba? Hayır! SanVam, kösedeki kolta ğu*ı kenarmda duruyor! Demek sokağa sankavz çıkmı*'m... Ceket'min sa§ cebînde, elime kücük, sert bir kâğıt narcası dnlo>ndu. Çıkarıp bakıyorum; b'r kartvİTİt! Bir tarafında i*îm: Ahm«t Vahit, öbür tarafında da adres yazılı... Sflkanın suratına athğım lirayı şrmdî hahrlıyorum. Han^i sokpSin kös^sînfT*» idi. bH»rıîyonm. b<r ara durmustum. Omzuma bir el dokundu: Macît Bey! ayni Avrupa miistemlekeciliğine f bir reaksiyondur. lnkılâbtnuz bir seyir ve tekâmül içindedir. Onun siyasî ve içtimaî müesseaeleri de bu seyir ve istihale içinde kat'î şekillermi bulacaklar • dır sözümüzü siz bir fikirsizliğin ve kararsızlığın misali olarak alırsanız, ne yapalım, buna karşı biz sadece: Idrakinizle hosça kalın! der, geçeriz. Ciddî olmtyan' bir yarenlik : Cevaba cevap yazılarınızın dör * düncüftü, okuyuculara hoş bhr vakit geçirtmeğe tahsis olunmustur. Vakıâ bu da bir istir. Fakat bu ifi, böyle bir münakaşada değil de bir ba«ka vesile ile yapsaydtnız daha uabei olurdu. Bu yazınızda guya bana soruyorsunuz: ( 2 ) Söyle bakalım Kadrocu efendi! Filân mes'ele hakkında fikriniz nedir? Bu suale guya ben cevap veriyorutn: Vallahi efendim, bu mes'ele hakkında hiç bir fikrim yoktur! Şasıyor»unuz ve tekrar sonıyorso> nuzt Pek iyi, ya filân mes'ele hakkinda ne dersiniz? Vallahi efendim. bu husasta da malumatım yoktur! Daha çok şasıyorsunuz ve genc sornyorsunuz: Ya! ö y l e ise haydi bakayun, filân feyden olsun biraz haber verin! Ben tabiî fene cevap veremiyo rum, hatta zünubumdan aifımı rica ediyorum. Bunun üzerine o kadar «aşınyor, o kadar sasırıyorsunuz ki, bütün yazılaruuzi sona erdirdiğiniz laman bile, üzerinizden bu saşkın lığın gittiğine dair halinizde bir alâmet görülmüyor! Fakat Ahmet Beyefendi, i*i böyle hafif ve ciddiyetten ari bir yârenliğe döktükten sonra ben de sizi karsıma alır ve cevaplaruuzı, tıpkı sizin gibi parantezler içinde naklederek size neler söyletebilirim. Meselâ derim ki: Söyle bakaynn Ahmet Bey! Şu son deminde bize de Iutfetmekten esirgemediğiniz yrrmi yıllık îlim ve hakikat tedrisatınızi elbette ki, hiç olmazsa bes on ciltlîk bir eser halinde toplamışsımzdır değil mi? Tabiî siz cevap veriyorsunuz: Vallahi efendim, maalesef! Bu buaustakı yazılanm henüz ancak on altı sahifeye baliğ olabilmiçtir! Ben şasıyorum : Tuhaf şey, fakat ne ise zaran yok! Bu on altı sahifelik eseriniz olsun hiç olmazsa orijinal bir tetkik eseridir değil mi? Hayır efendim, maalesef ese rîm henüz not halindedir ve tneriliz parlâmentosunda reislerin giydîk îeri elbiselerle, parlâmento kapısmdaki hademelerin adabı tnuaseret babındadır! Artık bu mefruz cevap üzerine bu sefer de benim büsbütün sasmak* hğım, hatta bu saşkınlığı hayahmın sonuna kadar tasımakhğıra lâzım geliyor değil mi? Fakat hayır! Her nedenae hiç te öyle olmuyor ve ben bu cevapları sizin için gayet tabiî buluyor ve geçıyorum SEVKET SÜREYYA Okuyucu ve yazıa seviyesi Yüzlerini görmediğîm, atla nnı bilmediğim, uzak ve yakın okuyuculanmdan her gün bir kaç mektup ahnm. Bunlann içerisinde, üslup güzelliğine örnek olacak kadar kıvraklan vardır. Satırlar arasmda, yer yer çakan zekâ şiaışeklerile gozlerimin kamaştığı olur. Renkli cümlelerle, fikrin nadide bir bahçeye döndüğünu görürüm. Bazılarında ise sert bir mantığın tok sesi gürler. Zengin bir kafamn konuftuğu belli olur. Ve gene bazi mecmualarda, bazı gezete siitunlannda, yazıcılıkla alâkası ohnıyan, başka başka meslek adamlannm, bir mes'c leyi izah için, bir düğioıü çöz mek için, bir acı veya bir sevinç vesilesile duygulannı soylemek için yazdıkları »atırlan okurum. Demin (Içtihat) in son »ayısıni kanştmrken bunlardan biri gözüme ilişti: Göz doktoru Nurî Fehmi Beyin Abdullah Cevdet için yazdığı bir makale... Hiç kimseyi incitmek istemem. Isim söylemiyeceğim. Fakat itiraf ede yim ki, gazete sütunlannı dolduran nice nice meşhur imzalar, yazıhanemin gözlerini dolduran bu meçhul okuyucu mektupları, vakit vakit Mecmualarda cakan bu yabancı isimler üstündeki makaIeler karsısında ne kadar cansız, ne kadar paytak, ne kadar cüce kalıyor. Ben, bizdeki okuma azlıgmm baş sebeplerinden biri olarak bunu görüyorum: Yazıcı seviyesiniu okuyucu seviyesinden asağı oluŞ U PEYAM1 SAFA Her t^rafta Fırtîna var! Suriye'nin îstiklâli Tütün mes'elesi Cenevre'deki komisyon da biz de bulunacağız Cenevre 25 ( A . A . ) MOIetler Cemiyeti konseyi, Almanya'nın teklifi üzerine Stresa konferansının temennîleri nradbince tütün mes'elesinin tetkîkine memur bîr komisyon teskiline karar vermiştir. Komisyonda Bulgaristan, Yunanîstan ve Türkiye mümessillerfle tütün înhisarlan bulunan ve bir takım hazine gümrök kanun ve nizamlarile Türk, Bulgar, Yunan tütünleri Hhalâtına karsı mânialar çıkaran devletler mümesjilleri hazır bulonacaklardır. " *. Okumanın bir zevk, bir ihti • yaç haline gelebilmesi için, yazınm, muallim huzuruna çıkan tood' bel bir talebe*ftuf««i düskünlü günden kurtulması lâzımdır. YUSUF Z1YA tmdat istiyen tngiliz ge •Miüetler Cemiyeti mes'emisi limana getirildi \eyî tehire karar verdi îki gBndenberi devam eden lcar fn> nnasi dün Sfleden »onra bafiflemeğe ba?!amıs ve akşama doğra hava sula kara ve yafmara çevinnisdr. Kandîlli Rasatanesram verdiği mlumata göre •ola kar bngün de devam edecektir. Dön en az «eakkk ( 3 ) kaydedflzarâtîr. RSzjrâr yıldw^«n esmektedir. DSn limanda yeni bir kara o h m • nnştn*» Marmara'da nrasademe eden gemilerhı de rahneleri tamir edilerek tehlnceli vazîyetleri fataie edîlmiştir. îmdat istiyen tngiîiz vapmra limantmıza getirildi Ingîüz bandıral^ QneTee City vaporoha yardnn için gSnderüen tahlisfye romorkSrB, vapuru babnosrtır. Tablisiyenin btikametmi tayin hosasandaJd vardnm ve gerekse fırbnanm haüflemesi, vaporn mSskulâttan kurtarnusbr. Vapur ve romorkor, ba sabab limanamza gelmişlerdtr. Vapura imdat talebmde bulunmaja sevkeden zaruret, pervanesmin boşta kalarak istediği utOtamette yol alamaman kü. Bir Yanan vaptrra imdat istiyor Marsflva 2 5 (A.A.) Alınan bir telsiz, Takyarchys ismindeld Yıman vapurumın (vaziyeb": 38 derece 18 dakika arzı fimali, 2 6 derece 15 dakika tuIS şarkî.) bjr felâkete manns ve imdat i»temekte oida&ana bildirmebtedir. CUMHURİYErin tefrikan: 59 Cenevre 25 (A.A.> MflTetler Cemiyetî konsevî. dun sabab 7 0 încî îrtinıa devresine ah ilk celseyi aktetmiştir. Kontey, bîibassa mandaUr mes'ele^î îie nneşrnT olmoş ve M. Benes'in bir çok mes'eVer arasm^a ^"«ve ve Löbnan mes'elelerinden de bâhîs olan ra • ponmn kabul etmiftir. MSmessnierm ekserîs!, bn mes'ele • nlo veniden tefıir edHmesi hosnsonda motabık kaTrnıslardn*. 7ira Sariye'nin nb*kUIi me>'ele«inde mSIkî tamamiyet^ın mnbafazan bahsinde henüz bîr itflâf hasıl olmanusfar. Konsev. mutealnb^n tnpifiz tran mes'elesi île Tneşgal oimustur. M. Avenol'on teklîfî üzerine konsey, M. Benes'i ba hmaıta bir rapor vermege memnr etmistir. önümfizdeki eelse perşembe gfinu aktedflecektir. Triyeste'de yollara ipler gerildi Roma 25 (A.A.) ttalya'nm her tarafradan addetlî to|nklar ve kar fırtmalan hükum sörmektedtr. ttalya'nm fhnal lasmmdaki bazı mmtakalarda termometre smrdan asağı 2 9 dereeeye in nustır. Tirveate'de şîmdîye kadar rSrfflmemî derecede «iddetli bir simal ruzgân esmek tedir. HaDnn yfirürken yere dü?me • mek îçin tutumualarmı temin makudOe sokaklara JDİer grerilmi«tir. Hariciye Vekîli Cenevre'ye gitmek için bugün hareket ediyor Ankara 25 (Telefonla) Silâh lan azaltma konferansına îçtirak edecek heyeti murabhasamız yann aksara sehrimizden hareket edecektir. Hariciye Vekili Tevfik Rüstü Beyin riyaset ettiği heyet, hariciye mnum müdürlerinden Abdülâhat, Askerî müiavîr erkânı harbiye mi ralay Şükrü Ali Beylerle Roma se fareti ateşenavali ve Betlin »efareti ataşemiliterinden mürekkeptir. Heyete Bren sefiri Cemal Hüsnü ve Cemiyeti Akvam murahbasımız Nec mettin Sadık Bevler de dahildir. Hariciye Kalemi Mahsus Müdürü O n a l Bey d« Vekil Beye refnkat ı»jçcektir. Hukuku idare Yazan Louis Rolland Paris Hukuk fakültesi hukuku ânune Tercfime eden tbrahim Ali Mülkîye mektebi ve Harpakade> misi Hukuku idare hocası, Dahürye Vekileti VflâyeÜer idaresi sabık a • mam mfidürü. Her ldtapçıda bulunur. Fiah «3» liradır. bocası [2] Bana atfolunan cevaplarm hem de parantea içinde yazıMıgını aynca Işaret edeyim mi' Yeni Kâbil ve Kahire elçilerimiz Ankara 24 (A.A.) Kâbil büyük elciliçine sabık Tahran büvük elcisi Elâziz meb'usu Sevket, Kabire elçiliğine de mas'abatçürarlıjmda bulunan Mehmet Ali Şevki Beylerin tayînleri lcra vekHleri heyetînee kararlastınlmı» ve Reisicumhur Haz ret'prînm ta«îl"«a arT*»d*'ır(*<!tîr. Dönüyorum: iri gövdesini sağa sola döndiire döndüre «r» lan, «g» na çevirerek konoşan, eskî arkadaşlardan Ahmet Vahit, güierek bakıyor: Siz. bu vakit, bnralarda ne an yor^unuz ? Hangi semttevîm? Evden ne kadar nzaklasmısım ? Hiç farkmda dejflim! Durdu^nm köie basmı, bulunduğmn «oka^ Kîr tantmıvorum! Elü icuniMi bulmak... Beynhni işle ten valnız bu! EI'î knra* dHenm^Ic '«"m nzarmn elrmi rtV^rUen gözlerinde bîlgiç panlhlar yanıyor: Mon*er, terl'kle sr>k»*a frrT^misrmts! Nesîne îsteMenne behse ırrerîm; sîz. ba gece, burada bir evde bir âîemde idinîz! BevniTnm icî, b;»^en kansrverdi. O, kurnaz. Inırnas grü'Byor! Gözümden kacar mı hiç? Sîzi, grörıir görmez, halinizden derhal kesfettîm. Kulağıma iğilerek îlâve ediyor: bedestenini ziyaretinizden Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur Abone • r^u\7B Zekât ve Fitrenizi Tayyare Cemiyetine veriniz Çok korktum, ağabey... Elfle Niyazî'yi gösteriyor: Hele Niyazi, öyle titriyordu ki.. Kendimden ziyade ona acıdım. GüKiyorum: Sîz de pek çocuksunoz, canım... Korkacak ne var? tşte geçti... Müzehher, gözlerini kapıyor: Hâlâ yüreğim çarpıyor... Dizle rim titriyor... Müzehher'i götürüp yataçına yabr» mak için kucakladım. Bu kucaklayı», beni harap ettiî. Müzehher, koilanmda bir kucak tüy gîbî duruvor .. No zsyıflam>«, AHahım, ne zayıflaraıs!... Ona yatağ«na yatınrken, bu bir kucak tüy, uçacak sandun! Ben, bu kadannı tahmin etmiyordum. Içimde acı bir ateş yandı... Gülüyorum! Müzehher, tîtriye titriye battaniyesine sannmıs, bakıyor: Ağabey, danlma ama, sen de bazan çok tuhafsın! Neden Müzehher? Gülersin... Böyle seylere de güle şeraiti • Senelik Altı avlık 0 ç ayiık îçHı ıcm içİB 2700 Kr. 1450 800 Yoktnr 1400 Kr. 750 400 1«î0 Tipi Dindi! lumdan tutan, Müzehher!... Yerimden kınuldanabilir miyun ? Bîr sey yapmıyacağım Müzehher. Zaten kapı da açık... Buradan seslenirim! Merdiven sahanlığmdan iğilerek baYazan: MAHMUT YESARİ ğırdun: MSzehher, kostn, kolomdan yaka • Parayı tashğa bırak... Kapıyı Udı: çek, defol! Paranm fist&na btedikti, unuttun Kapı, tekmil evî sarsan bir gürültS am?... Allah askma ağabey, gitme... île kapandı. Bırak... Paranm SstfinS de isteme... Müzehher'in kolmnu tutan eli, o kaHep biz mi bakkumzdan vaz geçedar titriyor ki ürperdim... Sanndığı ceğiz? Daima bakkından ferağat et • battaniye de omuzlanndan kaymış... mek, fedakârlık, bize mi düşecek? Bu Usfiyeceksin Müzehher! Haydi feragatimu, fedakârlığımız takdir edflyatağına gir... medikten başka, aleybimize netice ve* Niyazi, havasız bîr kavanoza kapa • riyor... En kScak hakkından vaz getalmış bîr kus kadar cansız!... çen, affeden, hoş gören insanlardan Sen de Niyazi... Yatağına yat... şüphe ediliyor! Uyuyunuz, daha çok erken... Zaytf gördükleri ve zayıf bulduklan Ildsi de birbirlerine korkak korkak için hücmn ediyorlar ya! Bütün ba hübakıyorlar. cnmlardan hep kârh çıkan onlar; daima Neye ba kadar korktunuz? Böyzîyan, zarar eden biziz.,. le seyler olur. Damarlanm yanmağa başladı. Asağıya inip, ablak yüzIO, kanlı gözlü heMüzehher'in dudaklannın rengi yarifi boğmak, parçalamak istiyorum. Kova» yavaş yerine geliyor: de hafcerim var! Kollannı açarak, sitemle boynunu çarpıbvor: Bir pün, bir gerecftc olsnn c«nin, bize de Haber vemnek. bîr kerecik da* vet etmek v>k ma? Korkmaytn, fazla yük olmayız! Tekrar kulafrtma î^iivor: Nası! iyî e^endiniz mî? Vaziyetten îstîfade etmeli! Gülüyorum: Mükemmel! Kollanmı kavustnmvonnn: Hâlâ da devam ediyor... Gözleri hasatle parlıyor, bana daha fazla soknloyor: Allah a«kına, nerede ba e v ? Bana da göstersene! Simdi o'maı... Hele bogân, kabil deŞîl... Telâsımı arormüyor musun? Bîrden dikkat kesiliyor, gözlerini açryor: Vukuat mı çıktı? Basıldınız mı? (Mabadi var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle