19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Meşhur Casusla Yazan: ABtDİN DAVER 'r Lumhurıyet' Şehir ve memleket haberieri J j Siyasîiciha ^ehistan ve büyük devletler I ayyare Şehitleri ihtîfali Bayramın bîrînci günü yapılacak Her sene olduğu gibi bu sene de kânunusaninin yirmi yedisinde tay . yare şehitleri ihtifali yapılacaktır. , Yalnız bu sene 27 kânunusani bayramın birinci gününe tesadüf ettiği ve sabahleyin halk bayramlaşnıa ile meşgul olduğu için merasim bu sene* ye mahsus olmak üzere oğleden sonra saat üçte icra edilecektir. Merasim proğramı Tayyare Cemiyeti ile Kolordu kumandanhğı arasında ihzar edilmekle beraber geçen senekile<rinin ayni olacaktır. öğleden sonra saat üçte Fatih'te Tayyare parkmda içtima edilecek, tayyareciler, halk, mektep talebesi, askerî müfreze hazır bulunacak, Tayyare Cemiyeti tnüdUrü Hasan Fehmi Beyle tayyareciler ve C. H. Fırkası namına nutuklar iradile mer»Mjne nihavet verilecektir. Alman casusu MataHari, şimdi de Fransız casusu olmak istiyor Sonra, Aknan ordusu kumandanlanndan da bir çoğunu tanırvm. Harbin ilân edildiği gün, kiminle bera ber olduğumu biiiyor munnraz? Berlin polis müdirile... Bravo, yüzbaşım, zaten sizin ber şeyi bjldiğinizi bana söyleraiş lerdi. Hakikaten yamansmız. Kulağımzın ne kadar delik olduğunu gorüyorum Yalnız şaştığıra bir nokta var ki o da benim hakkımdaki fikirlerinizdir. Beni neden hudut hari cine atmak istiyorsunuz? Gerçi, bu kararınıza hayret ediyonıtn ama se» bebini anhyamıyacak kadar da budala değilim. Ya, öteden beriden aldığmız yalancı raporlarla Fransa'da ve başka memleketlerdeki düsman • larımiD iğrenç iftiralarına aldandınız; yahut ta Alman'larla olan mii nasebetlerim sizi, şüpheye düşürü yor, korkutuyor. Fakat, yüzbaşım, ben size bu münasebetlerimden istifade etmenizi teklif ediyonıtn. O halde korkacak ne var? tşte istediğiniz delil. Bundan daha kat'î delil mi olur? Yüzbaşı, kadınm iki yuzlü bir casus olmak istediğmi anlamıştı, fakat bu fırsattan istifade ederek onun mahiyetini meydana eıkarmağa ka rar verdi. Yalnız, bu müthiş kadınm t?klif mi hemen kabul etmiş gibi g'ârünmek istemedi, Son kararımı vertneden evvel düsünmek isterim. Siz de düsünün, dedi. Mata . Hari, Işveli •• ricakar bir tavirla sordu: Hudut hariciae çikmak üzere hazirlanayım mı? Yüzbaşı Ladoux'un cevap vermediğini görünce, mabzun bir hal takındı, boynunu bükerek: Bana Lnanmıyorsunuz, itimat etmiyorsunuz M. Ladoux bınra nezaketinize yarastıramıyorum. Yrabbi, sizi ikna ye tetnin etmek için bilmem ki ne yapmalı? Size hizmet edeceğîm bir zamanda .tekliflerimi red • detmek suretfle ne kadar yanlış hareket ettiğmizi size nasıl isbat edeyhn? Yüzbası Ladouz, bu i ırsab da kaçırmadı: Bize na«l hizmet edebileceğinize dair tafsilât vererek... Mata . Hari, bir an düşündü, zihninde hemen bir plân hazulamıştı. Pekâlâ, dedi. Son defa La Haye'de iken Kraemer isminde bir Hollanda'lı ile tanışımştım. Bu adara Almanya'da patates tacirliği ve müteahhitliği eder. Gider, onu bulurum, beraberce Alman karargâhlarına gideriz. Istediğiniz malumah top lanm. Hem öyle âdi ve ehemmiyet siz baberler değil, en mühim ve en doğru haberleri öğrenirim. Sizin vereceğiniz gizli bir mürekkeple ya • zıp yollarım. tkinci şube müdürü bu teklif i kabul etti ve ertesi günü için kadına randevu verdi. Ertesi sabah Mata • Hari Ue yüzbaşı gene karşı karşıya oturuyorlardı. Yüzbaşı Ladotnc sordu: tyice düsündiinüz mü ? Evet, düşündüm ve memleke tinize hizmet için kat'î kararımı verdim. Eğer, Fransa'ya ihanet ederse> niz sizi bilâmerhamet kursuna diz direceğimi şimdiden haber vertnek vazifemdir madam. Mata . Hari kadife gözlerini bu koca sakallı yüzbasınm gözlerine dikti, azametli ve meraaimperver bir eda ile: Yüzbaşım, Fransa icm her fedakârhğı yaoacağun, dedL iB®ır<£(y)m(y)^<diıyiF! 11iSuyukçeKmece d e Zekât ve fitrenizi Tayyare Yeni bir teşekkül Cemsyetine veriniz! Vatan müdafaasmın en büyük Ithalât ve ihracat şirketi mesnedi hava kuvvetidir. Bizde ordunun bu ehemmiyetli silâhını tesis olunuyor tamamlıyan Tayyare Cemiyeti bize şimdiye kadar yüzlerce tayyare verdL Türk semasmı bekli • yen ve yann düşnıandan koruya cak olan filolar sizin cemiyete verdiğiniz beşer onar kuruştan brriken servetle yapılmıştır. Ramazan, nihayetine yaklaşı yor. Zekât ve fitrenizi Tayyare Cemiyetine vermek vazifesini vatanın selâmeti noktasmdan ihmal etmeyiniz. Bu paralardan ayni zamanda Hilâliahmer ve Himayeietfal cemiyetleri de hisse alırlar. O cemiyetler ki harp ve felâket zamanlarmda bizi korurlar ve yannı yaşatacak bugünkü yavrulan ölümden kurtanp yetiştirmeğe çalışırlar. Unutmıyalım vatandaşlar, zekât ve fitreyi Tayyare Cemiyetine vermek; Borcumuzdur! SsB@rB Kadıköy mezarlığına dair karar kat'iyet aldı Kadıköy Rum mezarlıgımn belediyeye ait olduğru hakkında hukuk mahkemesi tarafından verilen karar mahkemei temyizce de tasdik edi lerek kesbi kat'iyet eylemiştir. Talebe Birliği Kongreleri Dünkü içtimada nizam name kabul edildr Millî Türk Talebe Birliği kongresinin sekizinci celsesi dün Birlik bU nasmda saat 15 te Hasan Hulusi Beyin riyasetinde akit, nizamnamenin mütebaki maddeleri münakaşa ve kabul edildi. Bilâhare kongrenin kabul ettiği federasyon esasına tnüstenit yeni nizamnamenin ahkâmma göre; Fakülte ve yüksek mekteplerdeki birlik aslî azalan arasından bir sene müddetle beşer kişilik murahhas heyetlerini intihap ettirmek ve senelik kongrenin yakin bir za manda akti için hazirlıklarda bulunmak üzere bes kişilik bir komisyon •eçildi. Birlik idare heyeti de yakında eski murahhaslardan teşekkül ede cek olan kongreye senelik faalryet raporunu takdim edecektir. Bunu müteakıp senelik kongre aktedile cek ve yeni idare heyeti intihabı yapılacaktır. tçtitna geç vakte kadar devam efcnıiş ve çok hararetH olmuştur. Bü tiin işler halledildiğinden içtimaa nihavet verilmistir. Yeni biitçe hazırlanıyor Belediye ve idarei hususiyenm 933 senesi varidat ve masraf biitçeleri hazirlanmağa başlamiştır. Yeni biitçe şehir meclisinin şubat içtimaında müzakere olunacakiır. Yüzbaşı Ladoux ne diyor? Yüzbaşı Ladoux, son zamanlarda «Mata . Hari'yi nasıl tevkif ettim» isimli bir kitap yazmıştır. Bu kita • bında, Mata Hari ile ilk mülâkat. lannı şöyle anlatıyor: «Ben, MaU . Hari'yi ilk defa 1916 senesi ağustosunda gördüm. Şimdi bu satırlan yazarken bile, onu, sanki dün görmüs gibi hatırlıyorum. Mevsimin yaz olmasına rağmen, koyu renkli bir tayyör giymişti. Başında geniş kenarh bir hatır sapka vardı ve şapkasmm soi tarafmda uzun gümüşi bir tüy sallanryordu. Odama, tahnede yürümeğe alış • mış olan artîstlere has, rahat ve teklifsiz bir yürüyüsle girdi. Fakat fazla olarak onun yürüyüşünde dansözlere mahsos bafif bir kaiça oynatış ta vardu Eaki tabirile bu reftarı hıraman, EndüIUs çingenelerinin insanı tahrîk eden isveli yürüyüşüne ben ziyordu. {Mdbadi mr'ı TaHsilerin boyanma möddeti 1 sene uzatıldı Taksi otomobillerinin ayni renge boyanmalan hakkındaki müddetin bir kânunusanide tamam olması ve otomobil sahiplerinin buna itiraz eylemesi üzerine bütün otomobiller muayeneye tabi tutulmuştu. Yapılan muayenede henüz boyalan yeni o • lan arabalarm ekseriyeti teşkil ey • letnekte bulunduğu neticesine varıldığından müddetin bir sene daha temdidine karar verilmis ve bu bir sene zarfmda arabalarm taksi bo • yası ile boyanacağma dair otomobil sahiplerinden birer taahhütname alınmıştır. va Yenibahçe cinayetinin muhakemesi Yenibahçe'de Kahal bagı bitişiğindeki bostanda bir düğün eğlencesinde Ramazan isminde biri öldürülmüştü. Ağırceza mahkemesinde dün bu davaya bakıldı. Mahkeme salonunda maznunlann yervnde 18 kişi vardu Bunlardan Hudai Ramazan'ı öldürmekle, Karanfil de katle teşvik etmekle, diğer Islâm, Davut, Bayram, Abdurrahman, Süleyman, Zeynel, Fethi, llyas, Emin, Haydar, Kerim, Sabri, Nasip, Galip ve Haydar da bildiklerini söylememekle maznundular. Dün 7 şahit da* ha dinlendi. Maznunlann vekili, mevkuf bulunan Hüdai'nin tahliye sini istedi ve kendisinin katil olmadı^ında ısrar ederek maktul Ramaza'nın kendi kardeşi Rifat tarafından öldürüldüğü mevzuu bahis olduğunu ileri sürdü. Müddeiumumî tahliye talebinin reddini istedi, mahkeme de talebi reddetti ve gelmiyen sahHlerin celbi için muhakemeyi başka bir güne bıraktı. { şmdadır. Kim yirmi bes sene bir anlatıyor: odaya kapatılrr ve dünyadan tama«Hayatınm en güzel mevsiminl, men büıaber yasatılırsa sersemle g<ençliğinin yirmi beş senesini, dünmez, hafızasmı kaybettnez, hatta yadan tamamen uzak mezar gibi deli ohnaz? Prensin bugünkü tabiî karanlık bir tmaehane odasında hali bir mucizedir. kaybettikten aonra kurtanlan prens Seyfettin, bu kısı valtdesile birlikte Şimdi kaç yaşmdadırlar? Şişli'deki ikametgâhında geçirmek Elli bir, elli iki... tedir. Kapıyı açan ihtiyar bir uşak Izdjvacı için bir şey düsünül* beni, siyahlar giymis genç bir gar • mlryor mu? sona teslim etti, o da sık, rahat, «ıcak bir salona götürdü. Çok geçmeFeridun Paşa, cevap vermeden, den kırmızsya çalar sarı saçlan bir zîl sesi... Kapmın önünJe duran muntazam taranmıs, boyunbağında bir otomobil gürültüsü... Prens sikıymetli bir yakut parlıyan orta b o y nemadan dönüyor. Bes dakika geçlu, tdcnazca, bir zmtla kareı karsı • meden Feridun Paşa, zekî bakislı, yayun: Feridun Pasa... uzun boylu, güzel giyinmiş, matruş bir zatla salona girdi. Prens SeyfetNazik ve samimî bir tavırla özür tin, gülerek elini uzattt. Gazetelerdfledi: de resmi çıkan sakallı, saşkm ba • Prens sinemadalar. Biraz bekktşh adam nerede, bu zinde zat neliyeceksiniz! Buyrunuz; konusalım. rede? Feridun Paşa ile karsıltkh otur duk. Pasa, prensin macerasını bü • Prens bir koliuğa oturdu. ElincTe tfin tafsilâtile anlatıyor. Prensin kiymettar bir tesbih var. Güzel şimdi senevî 160 bin küsur Ingiliz türkçe konuşuyor. Zaten tahsilini lîrası varidatı varmts. Son krîz bu Galatasaray lisesinde yapmış... Bah" miktan da çok dü);ünnüs. Prens Seysimiz, tngiltere'deki tımarhanenin fettin tarafından varidatmuı tam kalın tas duvarlarma gömülmüş yirtahsili ve bazı bukukumın temini için mi bes senenin macerasına intikal dava açılacakmış... edince prensin gözleri donuklaşıyor, utırabı, yüzünün çizgilerinde oku Feridun Pasa, Miater Vilyam'm nacak derecede barfz bir bal alıyor, Londra'ya avdetînden sonra çıkan kelimeleri ezerek anlatıyor: sayialar için diyor ki: Mister Vilyam'm memleketi O günleri bana hatırlatmayı • ne avdeti dolayısile tngiliz gazete • nız. Ben yeniden dünyaya gelmiş lermde ve onlara atfen bizim gaze~ bir insan gibiyim. On sekiz yaşında telerimizde çıkan yazılar hayretimi ölmüştüm. Kırk üç yaşında vatanımmucip oldu. Vilyam, Prensin bir da tekrar dirildim. Orada Tayis Ho(Vale dö şambr) ından başka bir şey es'te, bir dağ başmda tamamile her değildir. 925 senesinde prensi tn şeyden tecerrüt etmiş bir halde yagiltere'deki azaph hayatından kurşadım. Odamla, küçük bir avludan tararak pek sevrîiği vatanına, Cum başıka hiç bir şey göremiyor, dünya huriyet hükumetinin himayesine sı* ahvalinden hiç haberdar olamıyorğmarak tstanbul'a getirmistik. Vildum. Bu 25 sene zarfmda neler olyam da beraber gelmisti. O zamanmuş. Dünya ne inkılâplar geçirmiş. danberi bizimle beraber bulunuyorHarp olmus, bitmiş, saltanaUar yıdu. Bir kaç kere oğlu ile karısım da kilmıs. Biraderim, amcam, halam buraya getirdik, uzun müddet kal vefat etmişler... Vatanım Türkiye'rfe dılar. Vilyam'm yası çok ilerlemişbüyük inkılâplar olmus, parlak bir ti. Bir gözünü Transuval muharebeCumhuriyet idaresi teessüs etmiş... sinde kaybettiği için tstirahate muh Halbuki benim bunlardan hiç habetaçtı. Bunun için prensten müsaade rim yoktu. tstanbul'a dönünce kar istedi; memleketine dondü. Kendi • deşimden, halamdan, amcamdan sine ikramiye verildi. ölünciye kadar bah?wliyo<r, selâmhk resmini soru müreffehen yaşamasını tetnin ede yordum. cek bir maaş ta bağlandı. Şimdi tamamile iyisiniz değil Prens şimdi nasıldır? mi? Mükemmel... Sıhhati yerinde: Tabiî!.. tngiltere'de 52 kilo neş'eli... Her gün geziyor. Sinemaidim, şimdi 81 kiloyum. Validemin ya, tiyatroya çok düşkündür. Prens yanında rahatım... Burad'a, vata deli değildir. Hepbnis gibi aklı banımda yaşıyacağım. Bir yere gitmek Romanya kra!ı bir müderris muavmini nşanîa taltif etti Eylul içinde Romanya'da toplanan tarih bp kongresinde Darulfünunumtf zu temsil eden heyetten Tıp Fakültesi müderris muavinlerinden doktor Ahmet Süheyl Beyin yaptığı ilmî tebligat ve ipraz ettiği vesaik kongrece takdir edil mişti. Mumaileyh, bilâhare kongre mtibalanna mnttali olan Romanya Krab tarafından (Merit Saniter) nişamnın birinci riitbesile taltif olunmuştur. MuSiarrir Akför Davası Birinci ceza mahkemesi Ahmet Hidayet ve Ertuğrul muhsin Beyler davasındaki kararını dün tefhim etmiştir. Mahkeme, her ikisinm de üçer gün hapse ve üçer lira para cezasma mahkumiyetine, fakat suçlann karşılıklı olması hasebile hükmolunan bu cezaların 485 inci maddenin 2 inci fıkrası nrucibince iskatına ve Ahmet Hidayet Beyin Ertuğrul Beyi gazete ile tahkir ettiği iddiasma gelince, yazılan makalenin şekil ve mahiyetine göre hakareti tazammun etmedsğinden Hidayet Beyin bu cihetten beraetine karar vermNtîr. istetn i yorum. Eğlenceleriniz? Sinemayı, tiyatroyu severim. Fakat opera ve opereti tercih ede rim. Boğaziçi'nde bana bir yalı almması için Mısır'daki vasime müra caat ettim. Daha bir semere vernedi. Fakat yalı alınmca balıkçılık ta yapacağım.» Prens Seyfettin biraz durdu ve elindeki tesbihi şakırdatarak ilâve etti: Ha şatrancı da çok severm. Bu akşam bir parti yapacağız. Merakh iseniz siz de kalmız beyefendi. tHSAN ARİF Hukuk Fakültesi talebesinin Vİ yana'ya tertip eylediği seyahat programı hazırlanmıştır. Seyahate iştirak edecek olan otuz beş talebe ayın on sekizinde tstanbul'dan hareketle Köstence tarikile Bükreş'e gidecektir. Bükreş'te iki gün kalındıktan sonra Peşte'ye geçilecek ve burada da iki gün kalınarak Viyana'ya gidilecektir. Kafile Viyana'da ü« gün kalacaktir. Seyahat masrafı altmış beş liradır. Gezilecek şehirlerde darülfünunlar ve sair müessesat gezilecektir. Kukuk talebesinin Viyana seyahati Lozan konferansında dört büyük Avrupa devleti yani İngiltere, Fransa, ttalya ve Almanya tamirat mes'elesi hakkında kendi aralarında uyuşarak Avrupa'nın bu mes'elede alâkadar olan ikinci ve üçüncü dere cedeki devletleri bir emri vaki karPazartesi akşısında bıraktıklan gibi Cenevre içşanu Büyükçek t l l m timaında dahi beş büyük devlet yamece nahiye ni İngiltere, Fransa, ttalya, Almanmerkezinde bir ya ile Amerika kendi aralannda goiftar ziyafeti terrüşerek silâh ve emniyet mes'eîesintip edilmiş ve de hukuk müsavatı mes'elesini esas vilâyet erkânı üe itibarile halletmişlerdL gazeteciler da Büyük devletler tarafından büvet edilmiştir, yük mes'elelerde ihmal edilen dev Ziyafette Çatal « letler bu halden çok tees«ür ve infial ca mevk'i müs duydular. Küçük itilâf zümresini tahkem kuman .terkil eden Çekoslovakya, Roman danı Fuat Paşa, Büyükçekmece nahiye ya ve Yugoslavya devletleri mün kaza kaymaka müdürü Kenan B. feriden söz anlatamadıklan yerlermı Cevdet Salih Bey, gazeteciler de yekvücut olarak büyük bir dev ve diğer bir çok zevat hazır bulunlet ehemmiyettni almak için Be!?rat muştur. Davetliler nahiye halkı taiçtimamda mühim kararlar verdiler. rafından çok samimî surette karşı Bunun için daimî bir meclis ve merlaranıs, izaz ve ikram olunmuştur. kezi Cenevre'de olmak üzere bir uYemekten sonra bütün köy ağa mumî kâtiplik teşkil ettiler. larınm ve halkinm iştirakile Halk Tamîrat ve hukuk müsavatı mes'elelerinde büyük devletlerin kendi aFrrkası binasmda büyük bir içtima ralannda uyuşarak diğer devletleri yapılmış, nahiye müdürü Kenan B. ihmal etmelerinden infial hisseden koyde yapılan ntma mücadeiesin * devletlerin biri de Lehistan'dır. Leden, tahsilin inkisafından ve imar h;stan düveli muazzamadan sayıl faaliyetinden bahsetmiştir. mamakta ise de maddî ve manevi e» Kenan Beyden »onra Çatalca hemmiyeti itibarile bilkuvve bir kaymakamı Cevdet Salih Bey söze devleti muazzamadır. Fransa'dan batlamtşttr. Halkin çok sevd'ği bu sonra Avrupa'nın en kuvvetli askert çalışkan hükumet adamınm muhitte devleti Lehistan'dır. Nüfusu kırk mih pek iyi bir intiba bırakt:ğı daha nutyona yakmlaşıyor. tkhsadî cihetten kuna başlaraadan alkiflanmasından Avrupa'nm en mühim amillerinden anJaşdmakta idL biridir. Bu devlet bttyük devletlerin nazaCevdet Bey hulâsaten şunlan söyrmda nesaba katılmatnasma razı olemistir: lamiyacağint Cenevre itilâfmdan < Çalışkan Büyükçekmece koysonra büyük devletlere ve bahusus lüsü her sene olduğu gibi bu sene de askerî ve siyasf mürtefiki Fransa'ya her tarafta şöhreti malum olan nebildirmiştir. Ihtimal Lehistan Harıfis kavun ve karpuzunu mebzul mikciye Nezaretindeki son tebeddül datarda ihraç etti. Fakat buna mukahi bundan ileri gelmiştir. Cenevre bü eline geçen para her •enekinden itilâfmdan sonra beş büyük devlet çok daha az oldu. Hatta ne yazık ki ayn bir içtima yaparak Avrupa'ya bir çoklan tsta*nbul piyasasma borçve cihana ait diğer muazzam mes'elanarak döndü. Çünkü nakliye ve leler hakkında görüşmeği ve esaft kabzımal ücreti malm kiymetinden itibarile uyuşma^ı kararlaştırmın'ar daha fazla tutuyordu. Buna mani olidi. Bu içtima Londra'da aktedilecekti. Lâkin Lehistan'ın şiddelli te* mak içm bir ihracat ve îthalât şirkeşebbüsleri üzerine bu ictimadan şirati teşkilini düsiincTi'k. B'ieîinVü îçti 1 di sarfı nazar edilmiştir. Bundan maımızm hedefini de bu teşkil ec ' sonraki mes'eleler silâhlan bırakma yor. ihracat şirketi mallarnnızı bîr konferansı gibi umumi içtimalarda elden nakledecek ve köylünün ha * müzakere edilecek ve ka*e.ra raptoriçten alacağı mallan bir elden alalunacaktır. caktır. Bu suretle hem malımızı biza daha fazla. kâr getirir bir hale sokmuş ve hem de hariçten alacağmıızi daha ucuz almış olacağız.> Köylü, Kaymakam Beyin bu teklif ini büyük bir sevinçle kabul ettî Orada hazırlanan bir nizamnameye göre köylü bu şirkete parasile iştirak ederek hissedar olacak ve maIımn bedelinden başka toplanan paBir kaç g6rı»*enbMİ Ankara'da hvlrf radan da hissesine göre pay alacaknan Japon «efiri M. Oşîda »ehn'mîze pel» tır. mistir. Sefir aksama kadar sefarethan»de m«^«ıı! oimn» v^t«k»m Sem»»'a Buyukçelnneoe fevkalâde guzel eksnresile Ce»»evre've h»rek»t etmiürir. muhit ve manzarasile, balıkçılık ve Japon sefiri Ank*ra*da hükumetle, meyvacılık gibi çok zengin servet takas esasma nr>»"«*enît ve»i! bîr tie»«et menbalarile hakikaten asrî bir ticanrakaveiesi » » için müzakernta ba*laWi ret merkezi olmağa namzet bulunmt«br. M. O«ida, s»r»i zamanda Cenevmaktadu'. re'de Çrn • Jaonn ihtil?f?m tetkike meönümuzdeki yazda Çekmeee'nin mnr komisyonda sra ba'an^a^n ve deniz sahili olan koyunda büyük ve bu komisyon»»^ 3* bo«r»»ı'wcle fctrmta asrî bir plâj yapılacağuu alâkadarmukarrer olduğu içîn murnker»t. yarılar söylemektedir. da bırakarpk hxrekete mecbur kaltnış ^ ^ Büyükçefcmece ilim ve îrfan te«tır. Ankara'dakî murakerata Japon kilâtının da bu çalışkan köye lâyık mas1a^>»tgüzan M. Marakami devam olacak şekilde ve feraçati nefisle edecektir. < çaİMtıkları gorülmektedir. Bhr iki gune kadar Anitara'va s^<^e> tçtimam sonunda bir de mflsamecek olan Japon maslabatguzan M. Mare verilmis, ilk mektep talebestnden rakamî bir muVıarrîrimîze. mSzMtreratm Maide H. millî z^v^^k r»V w lan ile rvi bir mcra talnp etmekte olduguna şiddeüi alkışlar toplamıştır. söylemişb'r. < Rüstü Bekir Japon sefiri geldî Ankara'da başlıyan mü zakere iyı bîr safhada istanbul îskân muamelâtı tas'iye ediliyor Nufns ve iskân mudiri umumisi Ganp Beyin, Trakya'ya azimetinden evvel iskân muamelâtı hakkmda mülkiye mufettislenle vaptıgı müzakere netîcesinde İstanbul i?k=n idaresmdeki dosya ve evrakm tetkik ve tasnifine ve bunlardan iskân mevzuatına muvafık mecrada bu» hınaniann maam^Ielerinm flrmal etti . rilerek intaç ettirilmesine karar şeril miştir. Üç dört grün^«>nberi isk?n memurlari bu evrakm tefkik ve tasnfile iştı>al etmekte ve mülkiye müfettişi Tevfik Talât Bey bu işlere nezaret etmektedir. Bayram aym 27 inci Fırka Grupunda Söz derleme merkezi umumisi geçenlerde bu işe ait bulunan talimatnameyi maarif îdaresine göndermişti. Dün de «Söz derleme kılavuzu» gelmiştir. Kılavuzda toplanacak türkçe sözlerin nasıl ve ne şekilde olacağı hakkında izahat vardır. Bu meyanda meselâ; yer ve gök keli melerile yer ve gökte görülen bütün şeylerden bahsedilmektedir. Maarif müdürü Haydar Bey dün Vali ve Belediye Reiai Muhittin Beyi ziya retle bu hususta görüşraüştür. Bir kaç güne kadar söz derleme İstanbul heyeti de faaliyete geçecektir. Söz der'eme heyeti faaliyeîe geçîyor (Birinei sahifeden mabatt) nrn büyüklüğünde tereddüde mahal yoktnr. Bu bSy&k netîcenin banîsî f$met Paşadır. Her istnde daima GaTfnîn durbin r ve seî ra akima dayanan tsmet Paşa. Bunu Saracoğlu Şükrü Bey, netice olarak kiisüden sarahat^n ifade etmesl üzerine Fırkada pek haklı alkuiara haddö payan olmadı, ve sifahî, tahrirl muhteîif takr?rlerle bizzat Saracoğlu da CumWyet hükumeti de Cumhcriyet Halk Fırkası da albVMı ve •>flo<Un'H. . YUNUS NADI Kaçi HGsnü ve Cerviş Hüsnö Beyler Mü'kiye başmüfettişi Hacı Hüsnü B. dünkü trenle Ankara'dan tstanbul'a gelmigtir. Mülkiye müfettişierinden Derviş Hüsnü Beyin bugün teiftiş nrntakası olan Adana'ya hareket edeceği haber aluımıştır. Cuma günüdür tstanbul MüftalüğS ve Pata • tane Şeker bayramtnın 27 kânttsani cuma günnne tesadüf ettiğini heaaplamıslardır. Müfelt ş! umumiierin mesa'si Muhtelif mmtakalan teftişe çıkmış olan Maarif Vekâleti müfettişi umumileri mesailerini bitirmişlerdir. Bir haftaya kadar tstanbul'a avdet edeceklerdir. Bu meyanda Ali Ca nip ve Resat Şemsettin Beyler dün geltnişlerdir. Bir kaç gündenberi mezunen !>eSrî İ miıde bo'unan ve Elâziz vilâyeti'nden Urfa'ya tahvili memuriyet eden Nizamettin Bey ya«^nda yeni merouriyetî : Kzanî basuıa gidecektir. :Va«atî Yeni Urfa Vaüsi { | E v k a t cetveli 14 Ramazan Çarşamba 11 kânunsani 1933 'msal Tu'u I .39 5.39 j j Ikind 7.21 9,46 14.47 ^k$<^rT• 18 l
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle