18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cutnhariyçt 9 Eylul 1932 Hikâye Sabır rekoru i Müşkülpesent olmak baskadnr; mızmız, gırgıncı olmak başkadır. Müşkülpecentlerde nihayet bir gaye vardır, iyiden daha iyiye, nefisten enfese, mükemmelden ekmele. âlâdan aliyiilâlâya doğru yükselirler. Fakat mızmızların, gırgıncılann bir gayeleri, maksatlan yoktur, hareketlerlnde mana* aramak ta bey \ hudedir. Onlar, etraflartnı tazio için yaratılmış mahluklardır, o kadar. Meselâ Gsfur Efendi! tyidir, boştur; lâkin titiz, mızımz, tam gırgıncıdır. Sab^hleyin yataktan ka'ktığı laman bir düsüniir: Bugiin ne yapsam? Sokağa mı cıksam ? Peki. va bugün hasta olsnvdım, memurivete gîJebüir midim? Tabiî gidemezdim. Memuriyete «jitmezsem «vde sıkmhd'*» patlanm. Hastayım, diye temaruz edio. sonra sokağa çıkmak ta olmaz!.. Peki, ben. simdi ne " » l a n m ! Onu, kendi düsüncesfle başbasa bırakahm. O alışkandır, kendi kendine halleder. Şayet evde oturmağa karar verse, arbk sofadan odaya, odadan mutfağa mekik dokor: Tencereleri kalaycıya vermeli... Vermelı mı, vennemeli mi?.. Raflara kâğıt aldırmalı.. Hayır, yaruı, ben, bir bakarun... Kitap okuyayırn.. Au»<ı ne okusam? Tırnaklanm da uzamış! Bugiin keseyim mi? A n » hangi makasla? Kiiçük makas pek körieşmi»! Büyüğü d e öyle... Çarka vurduracaktun, unuttum... Hazır evdeyim, konsolun gözlerini dü zelteyim, camasırlar pek karısık... Fanilâlan ikinci çekmeye mi koyayım, üçüncüye mi? Gömlekleri hangi göze koymalı ? Ve bütün gün devam eder. Sokağa çıkmağa niyetlenirse, gene düsüncelere dalar: Hava biraz posankça... Koyu renk esvaplarımı giyeyim... Yok, yok, açacağa benziyor, o zaman da terlerim... Yağmak ihtimali de var. Koyu renk esvaplanm iyi! Nesi iyi! Çamurda koyu renk esvap giyilir mi? Çamur lekesi... Kursunilerin de lekeleri olduğu gibi duruyor. Benzin almağı gene unuttum... Açık renk şemsiyemi mi alsam, koyu renk şimsivemî mi? Pek tabiî olarak ancak akşama doğru sokağa çıkar. Sokağa çıkması da bir derttir: Kahveye mi girsem, gazinoya mı? Kahvede tavla takırdısı vardır, gazi • noya sarhoşlar dolar.. Şu pastacı fenaya benzenuyor... Ay, ay, boyalı nazenınTer oturuyor... Bu kahve, sakin bir yere benziyor... Garson oek kirü. hrnaklanna bakın... İlerideki iyice gibi ama, *az var, buyurun bakalım! Lokantaya girmesi de bir belâdır. Ona değil, garsonların sabrü tahammü liine şaşarsuuz. Eline listeyi alır, oku mağa başlar: Çorba nasıl iyi mi? Soğuksa is temem! Lüferin zamanı değil... Et, yiyeyim. Etlerden hangisi iyi acaba ? KulIandığıruz etler kıvırcık mı, marya m ı ? Dağlıç mı?... Sonra, nedir bunlar? Çoban kebabı, çöp kebabı, tandır kebabı. orman kebabı, ay içime fenalik geldü... Yoksa nüâv mı yesem? Yemeğe pilâvla başlamak tuhaf olur. Ne yesem acaba? Bir yerde oturmadan, dinlenmeden sokaklarda doiaşılır ama, lokantaya girip te bir masaya oturduktan sonra yemek vemeden kalkmak olmaz. Mecburen bir ka» yemek umarlar, onu yer, çıtar. Terziye esvap ısmarlaman; çorap, mendil, gömlek, kundura, hulasa su bu alman da hep böyledir. Geçen cuma, Gafnr Efendi, aynaya bakıp ta saçmın ve sakalmın bir hayli uzamış oiduğtftıu görünce, içini çekti: Berbere gitmeli. Berbere onun dirisi değil, ölüsii gi • derdi, bilhassa saç kestirmekten o ka dar nefret ederdi. Berber dükkinma girdiği zaman, .vakti hesap e t n e m n oldushınu sördü. Oturtrrken: Hayli vaktim var, dedi. tstediğin kadar elini ağır tutabflirsin! Berberler, daima aceleci müsteriler den sikâyet ettikleri icin Gafur Efendinfflarzusa mînnetle karalandı. Şaçlar kesfldi, snra sakala seldi, fakat vakit geç • miyordu. DüsSndu VA emratti: Fîrikuyon yap. Bu da ohnuştu. Gafur Efendi, bir türlü yerinden kalkmak istemiyordu! Saçlanmı daha dipten kesemez misin? Bu emir de yerhıe getirildi. Ama Gafur Efendinin hâlâ dünya kadar vakti vardı: Saçlanmı ustura fle büsbütün ka • zıyıver. Bu da bitti. Gafur Efendinin gözü saatte idi. Berber, emre muntazır bir halde duruyordu. Gafur Efendi sordu: Daha hayli vaktim var. Ne yapabilirsin ? Berber için yapılacak bir sey kal mamıstı, fakat kemali nezaketle boyun kırdı: • Eğer bekliyecek kadar vaktiniz trzunsa, kectiğim saçlan birer birer kafanıta yapîstıraynn! " "~ ' " Gafur Efendi, sesini çıkaramadi, yalnız gözleri raftaki makas ve usturalara gitti. Berberin aynaya akseden hayalindeki gözierin de bakısmı beğenemedî. Kalktı, küs küs dükkândan çıktı! Tren yolunda Bulunan ceset Hâdisenin bir cinayet eseri olduğu anlaşıldı Geçen cumartesi gecesi, Bakırköy ile Yedikule arasında Kazhçeşme güzergâhında tren yolu üzerinde bir ceset bulunmuş ve tahkikat netice sindebunun deri fabrikası müstahdemininden Ilgaz'lı Hüseyin Efendiye ait olduğu anlasılmıştı. İlk nazarda Hüseyin Efendinin her hangi bir tren kazasına kurban git tiği zannedilmiş ise de tahkikat ilerleyince kazanın bir cinayet eseri olduğu tahakkuk ediyor. Cünkü Hüseyin Efendinin bir bacağımn kesik olmasına rağmen tahkikat tevsi edilince cesedin muayenesinde bir çok bıçak yaraları görülmüştür. Zaten Hüseyin Efendinin bacağımn hangi tren tarafından kesildiğini tesbit etmek üzere o gece işliyen tekmil trenlerin tekerlekleri muayene edilmis, fakat tekerleklerin üezrinde kan lekesine tesadüf edilmemiştir. Teker leklerdeki tahkikat neticest Hüseyin Efendinin oraya ölü olrak getirilip cinayete adi bir tren kazası süsü verilmesî istendiğini pek bariz bir se kilde gösteriyor. Rivayete göre Hü seyn'in evveldenberi fazla rakı içtiği anlaşılmıstrr. Bu hususta zabıta tahkikatını tamik etmiş ve bir çok yeni ipuçları elde etmistir. Yazma ve dokumacılar kooperatif yapıyorlar Bu teşekkül 300 imalâtane ile 10,000 dokuma amelesini birlestirecektir Bu tehlike hükumetin karsısma ancak Memnuniyetle haber aldığımıza toplu bir halde çıkılarak bu sanayi göre Yazma ve dokumacılar cemi yetinin teşebbüsü ile yazma ve do subesinin menfaatleri lâyıkile müdakuma imalâtanelerî sahipleri bir kofaa edilebildiği takdirde mündefi o operatif teşikline çalısmaktadırlar. labileceğinden dokuma imalâtaneleri Kooperatifin maksadı teşekkülü bir kooperatif vücude getivmekle çok imalâtanelerin muhtaç oldukları me isabet etmişlerdir. vaddı iptidaiyeyi toptan alarak kna Ortaklann bu büyük menfaat ha lâtanelere tevzi etmek, mamulâta ye ricinde kooperatifin tnahiyetinden ni pazarlar bularak satmaktır. Koo mütevellit diğer menfaatler de temin peratif ileride simdiki tnüteferrik ve edecekleri şüphesizdir. Ezcümle işçi fennen matlup evsafı haiz olmıyan i~ ortaklar ifsiz kalmak tehlikesine damalâtaneler yerine büyük ve asrî te ha az maruz kalacaklar ve eskisine sisat ta yapacaktır. nisbetle daha çok kazanacaklardır. Di. ğer taraftan isçilerm kâra iştirak et Teşebbüsün en cazip ciheti adedi on bine baliğ olan bütün dokuma iş tirilmesi dolayısile randman artacak, çilerinin kooperatif e ithali arzusudur. kooperatif satıs hususunda daha zi Kooperatif işçilere yevmiyelerinî ver yade muvaffak olabileceğinden i mekle beraber safi kânn yarmnı da malâtra hacnai de büyüyecektir. Bundan da bittabi sermayesi yüksek olan verecektir. ortaklar simdikine nisbetle daha fazKooperatifin hisseleri asgarî on Hla istifade edeceklerdir, ra olmak üzere 500 Hraya kadardır. Maahaza. kooperatifin en büyük Amele hisseJermin bedelini on tak faydası dokumacılık sanayiinin te sitte ödiyebilecektir. merküzüne hizmet olacaktır. Küçük Şirketin resmen tesekkülu için ve perakende sanayi teşebbüslermm muktazi fortnalitenin ikmaline çalışılzamanla yerlerini manufaktür sana maktadır. Bu fortnalite ikmal olu yii denilen büyük sanayie terkettik narak kooperattf ümit edildiği bütün leri sanayi hayatında sık sık görülen imalâtane sahq»lerile dokumacılık a~ bir hâdisedir. 1leri tekniğin bütün komelesmi sinesine aldığı takdirde do laylıklarından ve imtiyazlanndan iskumacı esnafınm vucude getirdikleri tifade eden bu büyük fabrikalar ucubu müesseseden büyük menfa&Üer za mal ettikleri mamulâtı piyasalara görecekleri tabiidir. dökerek küçük tezgâh ve imalâta Kooperatifin kendilerîne temin e neleri rekabet ve is sabasından u ~ deceği âcîl faydalardan biri hiç şüp zaklastınrlar. Bu suretle bir kısım nesiz bol mevaddı iptidaiye tedariki millî sermaye mahvolup gider. Maahnkânının kazanümıs olması olacak mafth mamul tnevaddın fiatı ucuzlıtnr. yaoağından müstehlik bundan isti Memleketimizde imal edilen iplik fade eder. Bu itibarla küçük sana lerden bu i»te istifade edilemediğin yiimizin lüzumsuz rekabetlerin kur den mevaddı iptidaiye hariç piya banı olmadan mütemerkiz bfr sekle salardan tedarik edilmekte ve halen girmesmi millî iktisat menfaatleri kontenjan dolayısüe dokuma imalâ miz baknnından hayırlı saymak lâ taneleri mandut bir kaç ticaretane zimdır. ni» keyf ine tâbi bulunmaktadırlar. Bir Yazma ve dokumacılar kooperati tatil ediltnek tehlikesine marazdmV A. S. ÜAİIVO Bu akşamki program ANKARA: 12,30 plâk neşriyatı (13,30 a kadar) 18 salon orkestrası 19 Edip Bey tarafın dan vlyolonsel konseri (program bu akşam 20 de bıtecektir). İSTANBUL: 18 alaturka saz: (Vedia Rıza Hanım, Belkis Hanım) sonra: Ajans haberlerl 19,30 muhtelif musiki ve tango orkesteası 21 İnci ve Anjel Hanımlar tarafından ke . man ve piyano konseri sonra: Cennet Hanımın istirakile saz 22 gramofonla muntehap plâklar (23 e kadar) VİYANA: 17,55 hafil musiki 19,05 niçin posta pul kolleksiyonu yapılır (konferans) 19,15 tâcaret haberleri 19,45 spor haberleri 20 ihtiras, cürum ve fazilet (konferans) 20,25 havadisler 20,35 dans musikisi 21,50 tiyatxo 22*35 havadisler 22,50 ha= îü musiki. BERLİN: 20,15 Edv. Grieg'in eseTİerinden konsCT • 22,05 havadisler 22 15 Berlin kilisesinden naklen: Koro 2&15 havadisler soora: Konser. ROMA: 18,35 şarkı ve orkestra konseri 20,20 ziraat haberleri, plâklar 21,50 Kuartet: (Beethoven'tn, Verdfnin, Korsdkojfun eserleri) 1,05 dans musikisi BUDAPESTE: 18,30 konser 20,20 tsigan musiklsi 21,20 havadisler 21,30 orkestra sonra: Havadisler daha sonra Ostende Kah vesinden naklen tsigan musikisi 23,60 fransızca bir musahabe. PALERMO: 21,05 havadisler 21,25 gramofon 21,50 öperalardan arçalar: (Verdi) La Traviatta, Lucie de iDonizetti) Latnmermoor, La force du destin (Verdi). BUKREŞ: 20,45 gramofon 21,05 doğru saat ve salon musikisi 21,35 tiyatro 22,05 ork^stra ile Römen havalan 22,50 havadisler. VARŞOVA: 18,05 hafif musiki 19,05 konferans 19,25 dans musikisi 20,20 muhtelif 20,40 havadisler. . BELGRAT. "' 17,35 konser 18,05 raclys»»rkestrası. Bostancı'da hırsızlık çoğaldı Bostancı'da tevali eden hırsızlık vak'aları olmus, bir gecede iki ev birden soyulmustur. Sahilde büyük cad"de üzerinde bir evin penceresîne merdiven dayıyarak hırsızlar içeri gtrmislerdir. Bostancı'da ceraan beş hısızhk vak'ası olduğu ve henüz hiç bir iz bulunamadığı haber verilmek. tedir. *^ Dön geceki yangın Dün gece saat on buçukta Sultanhamamı'nda kâin Kezzapçıoğlu hanının alt katındaki ardiyeden yangm çıkmıs, hurda bakır parçaları ile dolu olan ardiye kısmen yandığı halde sön diirülmüşt ür. Iktisadî siyasetimiz , ZBaşmakaleden ma'bait'\ ve mamulâtımızın himayesi için kulla nacağımız bir vasıta telâkki etmek lâ zım gelecektir. Esasen, kontenjan sis teminin de diğer bütün memleketlerde bu maksat ile kullanılması da nazari dikkatimizden uzak duramaz. Profesör (Jakar) ın fikirlerini tat bik etmeği düşünürsek kontenjan usu lünii yalnız himaye etmek istediğimîz millî mahsul ve mamuiâhmız için koy mağa mecbur kalınz. Fakat, cam ve emsali gibi memleketimizde imal etmediğimiz, edemediğimiz ve yetiştiremediğimiz diğer maddelere kontenjan koyarak dahilî fiatlarımızı da spekülâsyondan kurtarmıs oiuruz. Ben şahten profesör (Jakar) ın id • diasına inananlardanım. Ve bunu da profesörün beyanatı ile beraber Ticar*i Odası kredî rapörtörlüğünde yaptığım tetkikabn yardunına medyunum. O zaman Odaya verdiğim raporda da izah ettiğim veçhile paramızın düşmesine halkın yaptığı ithalât fazlalığı değil, dev letin ve umumî müesseseisrin yaptığı ithalât sebep olmakta idi. Nitekim, bir müddet sonra da devlet kendi ithalâ tına ve umumî müesseselerin ithalâhna mühim kararnameler ile set çekmis o • luyor ve kanaatim büsbütün kuvvetlenmis bulunuyordu!.. Bahsettiğim tetkikatımda en ziyade nazari dikkatimi celbeden: Kambiyo Borsasının dört bes senelîk İngiliz lirası alış ve satıs rakamlan olmustur. Bizzat, her haftanın alış ve satısım dört sene icîn topladığım vakit gördüm ki; İn giliz lirasının alıs ve satıslaıi arasında azamî bes yüz bin ingiliz lirası kadar bir fark vardı. İthalât ve ihracabn ni hayet bankalardan geçtiğini düşünürsek bu rakamlara hususî bir ehemmiyet atfetmemek kabil değildir!.. Bütün Türkiye ihracat ve itbalâtı için yapılan banka muamelâtının hemen yüzde sekse • nini ifade eden İstanbul Kambiyo Borsası rakamlarının gösterdiği bu azamî bes milyon Türk lirası ile frümrük ista • tisb'klerimizde gösterilen altmış, yetmiş milyon arasında ne kadar mesafe var • dır!.. Ben, bu rakamlar üzerinde düşünüp durur, ve henüz kat'î bir fikir de elde edememiş iken profesör (Jakar) ın beyanab düşüncelerimde adeta bir pro jektör kuvvetile kanaatimi aydıniatmıştı. O vakittenberi muhafaza ettiğim bu kanaatin devamına yardım edecek hâdiseler eksik olmamisbr. Paramızın kıymeti ile de alâkadar olan bu hâdiseleri (Ticaret muvazenesi ve yanj) yazımda izah edeceğim. İstanbul meb'usu ALÂETTİN CEMİL i RT İ HA L Bski hakimlerimizden merhum TTarAîk Beyin kerimelert ve Kumkapı belediye hekimi Hasip Beyin refikalan Şerife Hanım bir müddettenberi müptelâ olduğu hastalıktan kurtüamıyarak tahtı tedavide bu lunduğu Sağlık Yurdu*nda evvelki gece sabaha karşı rahmeti Hakka kavusmuştur. Cenazesi dün istimbotla üsküdar'a nakil ve namazı Yenicamii şerifte eda olunduktan sonra şehitlikte ailesi kabristanmda vediai hâki gufran kılınmıştır. Merhumenin zevcine, valde ve biraderlerine beyanı taziyet ederiz. Mevlâ rahmet eyüye MAHMVT YESARt Yumurta Ticareti duruyor f İtalyada, gümrügü çok ağirlaştırdı Memleketimizin mühim servet membalanndan olan yumurta ihracab son zamanlarda felce uğramısbr. Buna se bep, son defa olarak ttalya hükumeb' • nin de, beher sandık yumurtadan 16 lira gümrük resmi ahnağa karar vermiş bu lunraasıdır. Fransa'ya kontenjan, Yu • nanistan'a da drahmi mes'eleleri d o layısile esasen ihracat yapılamamakta idi. Şimdiki halde, müsteri olan yalnız bir İspanya kaunıssa da, müşterilerini kaybeden diğer vumurta müstahsili memIeketlerin yanında bizim îspanya'ya ihracabmız ehemmiyetsiz bir miktarda kalmağa mahkum görünmektedir. Bu vaziyetten yumurta ihracatçılan fevkalâde mutazamr olmuşlardır; yumurta alıcılannın birer birer kapüannı kapa • malan dolayısile senevî 1 0 milyona yakın bir para da bundan böyle memle • kete giremiyecek demektir. Bundan başka bu netice tavukçuluğumuza da tesir edecektir. Yumurta ihracatçılan, vazi yeti hükumetin nazari dikkab'ne ar zebnek üzere teşebüsata geçmislerdir. İhracatçılar, hic olmazsa dost İtalya hiikumetî nezdinde hükumetimizin tavassutunu ve sandık başına alman gümrüğün 4, S 'ira'"* indirnmes'ne de!â'eb*ni rica etmektedirîer. İhracab tesbit komisyonlanndan sehrimizdeki 2 numaralı komisyon şimdiye kadar 1 4 ihraç vesikası vermiştir. Bunlardan 3 ü yapağı, 1 i canlı hayvan mütebakîsi fmdıktır. Canlı hayvanlar Yu • nanistan'a ihrac edilmiştir. tzmir piyasasında pamuk yükselmeğe baslanus, 3 8 kuruş olan fiat 5 8 e kadar çıkmıştır. Rekolte geçen senekinin ya • rısı kadar yani 1 5 1 7 bin balye raddesindedir. Ofisin hayırlı Bir teşebbüsü • •4 Yüzme müsabakalarımız . . • ••'•M»'i • • Mallarınnzı Şark mem leketlerine tanıtacak thracat işlerimiz tetkik edilince, ihracatçılarımızm şark memleketlerile fazla alâkadar olmadıkları göze çarpmaktadır. Halbuki, şark memleketleri, Türkiye'de de mevcut olan bir çok mahsul leri başka yer] er den tedarik etmekte, ihtimal ki bu mal • ların Türkiye'de daha nefU, daha ucuz olarak bulunduğunu bile bilmemektedirler. İhracat Of isi, bu vazi yetle alâkadar olarak Aksayı Şarktaki memleketlerm ithalâtı etrafında mühim bir tetkik yapmıştır. Tetkik in verdiği netice, tacîrlerimizin şarkta da bir çok müşteriler bulabileceği kanaatini tevlit etmesidir. Meselâ Hmdistan, senelerdenberi Mısır'dan fındık, üzüm ve reçel ithal etmek tedir. Bu mahsullerin en nef isi Türkiye'de yetiştiği gibi, reçellerimizin de Hint'lileri memnun edecek nefasette olduğundan şüphe edilmemek tedir. İhracat Ofisi, tacirlerimizi, şarka ihracata tesvik etmeğe karar vermiştir. Müracaat eden olursa hangi memleketlerin, bizde mevcut mahsullerden hangilerini ithal etmekte oldukları ve nerelerden mal aldıkları ve saire hakkmda lâzım gelen malumatı verecektir. Birincilerle derece alanların mükâfatları matbaamizda tevzi edild: Evlenme merasimi Şehrimizin maruf tacirlerinden «ekerci Hafız Mustafa Beyin kerimesi Kadriye Hanımefendi ile Ticareti Bahriye müdiriyeti menıurlanndan Şükrii Beyin velenme cemiyetlerî dün icra edilmiştir. Tarafeyni tebrik e der, yeni yuvaya saadetler düeriz. Ragıp Şevki Beni Yakan Bir Ateş Var! Hikâyeler Yakında çıkıyor Şafak kütiipanesî Kirabk Apartunan gibi evin üst katı uç odâ, bir mutfak, bir hala, fevkalâde manzara, aylık 17 lira. Pangalfa Sinemköy Fatinef.°ndî sokak No. 168. İhracatı tesbit komisyonlarında G L O R Y A' da SPA " Kadmlar ve erkekler arasmdakl yüzme müsabakaZarvnda Mrinctliğl kazananla' j Orhan Bey Matmazel Eva Alter Hanım ve erkek sporcular araıında tertip ettiğimiz büyük yüzme müsabakalarında derece alanlara ve müsabakayı ikmal edenlere vereceğimiz hediyeler, tevzi edilmiştir. Miisabakada birinci gelenlere zarif bfrer kupa, gayet güzel birer madalya ve birer şehadetname, ikinci gelenlere gene gayet san'atkârane bir surette yapılmış birer madalya ve birer sehadetname verilimştir. Onuncuya kadar derece alan müsabıklar da birer madalya ve birer şehadet name, müsabakayı ikmal edenler de birer sehadetname almışlardır. Hediye alacak müsabıklardan bir kısmı matbaamıza gelerek hediye lerini almamışlardır. Hediyelerini almıyanlarm hergün saat ondan on ikiye ve dörtten altıya kadar matbaamıza müracaat ederek hediyelerini almalarmı rica ederiz. Keriman Halis Hanımın güzeüik müasbakasmda Kimyevî ecza fıkdanı Yeni kontenjan listesine merbut ec zayi kimyeviye listesinde ithaline mü saade edilen kimyevî maddelerin mik tarı alâkadarlar tarafından pek az gö rülmektedir. Yalnız resmî müesseselere listede yazılan miktann yansı nisbetinde kimyevî madde lâzım olduğu söyle nilmektedir. Dünya Güzeli intihabı intibaatuu bütün tefemiatile gösteren Fox'un hususî kopyesi ve Pamuk yflkseliyor Bugün E L H AMR A Sinemasında FER^AND CRAVEY taraîından M E L E K Sinemasında 6U1EL OlUttCA ffamO'Ca filmi gösterileeektir. Fitlanmız: İkinci balkon ve parter fotöy 40, hususî 6 0 ve lüks balkon 80 kuruştur. Yeni bir ihtikâr tahkikatı Ticaret müdirîyetmin müddeiumumiliğe iş'an üzerine müddeiumumiliğin Tahmis sokağmda Işık kahve tica retanesi sahibi Abdullah Efendi hak • kında ihtikâr maddesinden dolayı tahkikat icrasuıa vflâyette mütesekkil Tetkiki üıtik&r komisyonuna bildirmiftir. Komisyon pazartesi giinku içtimaında bunu tetkk edecektir. Hamdullah Suphi Bey Bükres sefirimiz Hamrfullah Suphi Bey bir kaç güne kadar şehrimize gelecektir. Hamdullah Suphi Bey mes'eleler Ankara'ya giderek Romanya ile aramızdaki bazı iktisadî nacaktır. etrafında hükumetle temasta bulu KADIN BERBERi (Coiffeur pour dames) \ İKİ YÜZLÜ A Ş K ( La coutun^re de Luneville ) MADELEINE R E N A U D ve Komedie Française artistlerinden Sabah saat 10 1/2 ta tenzilâth matine. , PİERRE BLANCHAR tarafından Ilâveten: 30 AĞUTOS Z A F E R BAYRAMI ve Dünya Güzeli KERİMAN HALİS Hanımın Istanbul'a avdeti intibaadnı musavver ilk filim tnanzaralan. Matineler saat I den itibaren başlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle