17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'Cumkarive 4 14 Mayıs 1932 Dans eden ölür! Maşallah, sen de benden beter olmuşsun... Ayol, şafak vakti sokak ( ta ne ifin var?.. Yoksa sabahcılığa | mı başladın? Arkadaşım, Taksim abidesinin önünde koluma girmişti. Şafak henüz atıyordu. Hava, ağır ağır, durul mağa hazırlanan bulanık bir su gibi, hafifçe esen serin rüzgârla sanki dalgalanıyordu. Biraz ötede, evler, «partımanlar, pencereleri somurt muş uyuyorlardı. Ârkadaşrmm omuzuna yaslandım: Bu gece sabahladım, uyuma dım. Galiba gene de uyuyamıyaca ğım. Dün akşam Bedri ile randevum vardı. Beraber yemek yiyecek, sonra sinemaya gidecektik. Lokantada buluştuk. Yamnda hiç tanımadığım biri vardı. Kısa boylu, ufaktefek, zayıf bir zattı. Biraz tıraşı uzamıştı. ü s tünde kalın kumaştan bir ceket, kıravatsız bir mintan; ayağında poturumsu bîr pantalon vardı. Porsumuş dudaklarının ucunda acı bir tebessüm takılıp kalmışh. Gülüyor mu, eğlıyor mu?.. Pek farkedilemiyordu. Bedri takdim etti: Dostum köylü dayı... Araa çok eski bir dostumd'ur: Bir saat evvel tanıştık. Bir gün ayrılacak myız bilmem, her halde bu gece beraberiz. EI sıkışınız bakayım... Ha şöyle, fhndi yemeklerimizi ısmarlıyalım. Köylü dayı Bolvadin'li imiş. öm riinde İstanbul'a gelmemiş. Bu ilk gelişi imiş. Sirkeci'de bir otele Inmiş. Tesadüfen Bedri'ye yol sormuş. Ahbap oluvermişler. Köylü dayı hoşuma gitti. Kanım ısındı. Yalnız içinde henüz ölmiyen eski bir acı taşıdığı, porsuk dudak larının ucunda takıli duran ağlamağa benzer tebessümden belli oluyordu. Külbastıyı kemiğinden tutup verken bize bütün hayatım, bir çırpıda anlattı. Yenaeğini bitirip elmayı eline alınca kizından söz açtı. Elmaya bîr dis attı, sonra bıraktı: Kızımın anacuğu lohusa dö şeğinde ölüverdi. Fadime kız kundakta kaldı... Onu ben büyüttüm. İlk adınunı pantoloma tutunarak attı. Kuslar gibi cıvıldamağa başladı ve böyle böyle büyüdü... On dordüne bastığı ztman ne kadar güzelleştiğini tarif edemem size... Köy oğlanlannın hepsi de peşinde dolaşıyorlardı. Köyün biricik Fadime'si idi. Bir içim su idi, büyüdü, ateşlendi, serpildi. On yedisini buld». Hey^labbim!.. Bana Fadime'yi de çok gördü. Eiimden aldı. Fadime öldü. Bir sabab evden tar Iaya gidiyorum diye çıktı, bir daha gelroedi. Çayda boğulmuş olacaktı. Cesedini de bularaadılar. Ne onun cesedi, ne de komşumuzun oğlu îhsan'ın cesedi meydana çıkmadı. Kızı kurtarayım derken o da boğulmuş tu... Allah khnseye evlât acısı ver mesin... Eşyalarını, oymalı yemenisine varıncıya kadar her şeyi sakladım... Otelime gelirseniz size gösterıriııı. getiririm. Perde kapandıktan sonra Bedri sahneye girdi. Oilber giyiniyordu. Gel, dedi, seni bunak bir ihtiyar istiyor. Ben onu ne yapayım?.. Bari parah mı?.. Nerede? Şuradan bak. Dilber perde aralığından baktı ve ihtiyar köylü dayı gözüne ilişince geri çekild'i: «Babam!» ı , îmkân yolunca, köylü dayıyı bardan çıkardık. Yolda ısrar etti. Otele gidecek, Fadrme'sinin oymalı yemenismi, dallı entarisini görecektik. «Dört sene evvel ölen kızı> nın bu ha* tıralannı bizim de görmemizî isti • yordu. Gittik. İhtiyar bir küçük sandık açtı. İçinde dallı kırmızı bir entari ile, pembe bir yemeni çıkardı. öptü, kokladı ve mütemadiyen söylendi: O kız ne kadar da benziyor • du... Yüreğim fena oldu... Az kalsın yanına gidecek: Sen benim akpak Fadime'me benziyorsun, böyle cı • rıl çıplak raksetme, diyecektim. İhtiyarı yatırdık. Bedri'yi evine bıraktım. Ağır ağır evime gidiyo rum. Bu kızı nasıl herkes ölmüş zannediyor? Bunu bir gün öğrenirim elbette. Fakat babasını unutmıyaca ğım. Onun safiyeti gözlerimin önünden gitmiyecek... Fuhşa sürüklenen Fadime'yi görünce: İşte kızım! demedi. Dilberin Fadime'si olabilece ğini hatırına bile getirmedi: Ne kadar kızıma benziyor, dedi, ama benim Fadime'm daha pembe beyazdı! VüKUAT Tramvaydan Atlıyan bir çocuk Dün saat 1 3 d e Edirnekapı Eminönü arasmda işliyen 3 6 numarah tramvay arabasuıdan atlıyan 11 yaşlannda R«cep isminde bir çorck müvaîene sini kayhederek düşmüş v e banndan ağır surette yaralanmışbr. Mecruh Recep berayı tedavi Etfal hastanesine kaldmlmışhr. ANKARA MEKTVPLARl , Millî Sanayiimîze dair... İhtiyaca göre alabildiğine tevsie müsait bir sergi binasma ihtiyaç vadır ta olan ve adetlerinin gün geçtikçe arttığına şüphe olmiyan küçük sınai teşebbüsler derhal mahvolacaktır. Millî sanayi hareketimizin daha başlangıcmda bir kısım millî sermayenin bu tehlikeli istikamete akışı iyi görülemez. Fikrimizce bunun önüne geçmek Iâzımdır. Ticaret ve Sanayi Odalan, Sanayi Bankası ve hükumet her yerde bu gibi küçük sınaî teşebbüslerin şirket ve fabrika halinde birleşmelerini sureti mahsu sad'a teşvik etmelidirler. Bu birleşmelerin ayni zamanda sanayiin plânh inkişafını da şüphe yoktur. kolaylaştıracağına Bu akşatnki program ÎSTANBUL: 18 Gramofon 19,30 Darüttaünı heyeti20,25 Havadisler 20,30 Gramofonla Ayda (Verdi) operası 21 Darüttalim heyeti22 Orkestra konseri: 1 Spanische LustSDiel (Onvertut» 2 Eva. SEI.ÂMI İZZET Dresden'de Bir veda ziyafeti Dresden 10 ( Hususî ) Türkiye Cumhuriyeti Berlin fahrî konsolosu Dr. Schnur Bey namına Reemtsma sigara fabrikalnrı konsorsiyomu müdürlerin den F * "erold, burada tetkikatını ... r oıan Feridun Hâmit B. şerefine dün akşam Grell lokantasında mükellef bir ziyafet vermiştir. Feridun Hâmit B. 16 ay kadar Dr. Schnur Beyin büyiik bir hissedarı bu lunduğu konsorsiyom fabrikalarında çalışmış ve Türk rejisi hesabma muhte lif tütünler ve teskilât üzerine tetkikat yapmısbr. Bu tetkikat esnasında haldkî bir Türk dostu olan direktör Herold Türk gencine karşı bîr baba şefkati göstermiştir. Ziyafetin bütün safhalannda bu karşılıklı tnuhabbeti müşahade et mek mümkündü. Herr Herold, Türk vatanına dönen Hâmit Beye karşı yürekten temennilerde bulunmuş ve Hâmit B. de buna karşı çok samimî bir nutukla cevap ver miştir. Ziyafette şu zatlar bulunmuştur: Direktör Herold, konsorsiyom fabrikala Bedri bir kadeh konyak yuvarladı. rı memurlanndan Zygelnik, TH. G. Heyec&nlanmağa başlamıştı. Dukas, tütün tüccanndan Georg Tel • Haydi, gidelim, dedi e&lene schow ve Nermi Bey, Türk talebesin • den İhsan Bey. Sofra Türk bayrakla • Kalktık. Sinemaya gittik. Köylü n ile süslenmişb". Grell lokantasuun sadayiyı ömründe görmedîği sinema hibi Herr Hasse aşçılık müsabakasında pek alâkadar etmedi. Esasen karanaltın madalya kazandığını tekrar isbat Iıktan bizim de canımız sıkılmıştı. edecek bir surette nefis yemeklerile sofOn birde çıktık. Bedri bir bara gitrayi vücude getirmişti. Herr Herold, meği teklif etti. thtiyar nereye gidiIeeeğînin farkında olmadığmdan fik misafirlere şampanyadan başka Türk rakısı da tedarik etmeği unutmamıştı. rini sormadık bile. Beyoğlu'nun büGece yarısına kadar tam bir samimiyet yükçe bir barına girdik. Ama bu ne girişti! O gece barda J içinde geçen ziyafeti bîr kabare eğlen olanlar, bu girişîmizi unutmıyacak j cesi takip etmiş ve misafirler geç vakit en tatlı intibalarla birbirlerînden ay lardır. nlmıslardır. Ihtiyara kasketini çıkarttık. Ben sağında, Bedri solunda, ilerledik. Bos Hâmit B. bugünlerde Türkiye'ye dönbir masaya oturduk. Köylü dayınm meğe hazvlanmaktadır. Burada cîddî gözleri büyüdü ve göz bebekleri kü bîr tetkik ve tetebbü hayatı geçiren gençüldü. Konuşmuyor, hayretle etra cimize kendisine yakışan muvaffaki • fına bakıyordu. yetler dileriz. Rakı, viski, cazbant, türkü, köylü Saat Hakkt dayınm beynini altüst etmişti. Nihayet sahnede rakıslar başladı. Bir kız, bir kız daha, bir çıplak erkek, bir daha... (Birinci sahifeden mabait) Sıra Türk yıldızı dilbere geldi. yeniden Sen Nazer tezgâhlarında Etraftan alkışlar yükseldi. Dilber inşa edilmiştir. en fazla beğenilen artistlerden biri Boyu 170, su kesimi 5,69 metre, İdi. Sahiden de güzel kızdı.Enine bosaf i tonası 600 ve maimahreç tona • yuna, dalyan gibi, fakat mütena sı 7240 her birisî ikişer toplu olmak sip endamlı, civelek bir kızdı. üzere dört tareti vardır. Bu toplar Gene ikimizin ortasında oturan 15,5 santimliktir. köylü dayı, dirseklerini masaya da Bundan başka 7,5 santimlik dört yayıp şöyle bir doğruldu. îçmemişti, tane tayyare topu, iki tane ayrıca fakat elektrik ziyasından, cazbanttan, viski ve rakı kokusundan sarhoş 37 santimlik ağır topu, 8 mitralyözü, 55 santimlik iki tane torpil kovanı gibi idi. Esasen fikrî muvazenesini vardır. çoktandır kaybettiğinden, söyledik r~.^ Hergün 15 dakikanızı Veremez misiniz ? Ankara: mayıs (Hususî) Ü çüncü millî sanayi sergisinden daha evvel bir mektupla bahsetmiştik. Bu mektup ve sergi hakkında gazetelerde intişar eden ajans ve telefon ha berlerinden sonra verilecek tafsi • lât kalmamış gibidir. Bu itibarla Beşiktaş'ta Köprübaşı sokağmda biz, serginin muvaffakiyetinden veya 14 numaralı evde oturan Osman Eademi muvaffakiyetinden ziyade hefendi ile ev sahibi Sabri Efendi ara yeti umumiyesinden çıkan neticeleri sında kira yüzünden kavga çıkmış tahlile çalışacağız. ve Sabri Efendi ile ailesi efradı Os • Bu sene sergiye tahsis edilen yer man Efendinin zevcesi İsmet Hanımı nisbeten az olduğu için iştirak e • dövmüşlerdir. denler de mahdut olmuştur. Fakat yetmiş kiisur paviyonun ancak dört Dün gece Galata'da Mumhane ' beş tanesi büyük fabrikalar tara fından işgal edilmiş olmasına na caddesinde bir kavga olmuş Saffet zaran mühim bir kısım fabrikalarımıisminde birîsile kardeşi Necati ve zın nedense sergiye iştirak hususun bazı arkadaşları kebapçı Kâmil'i da tehalük göstermedikleri anlaşıltabanca teşhirile tehdit etmişler ve maktadır. Fikrimizce devlot merke yumrukla çenesinden yaralamışlar zinde açılan sergiye iştirak etmek dir. Saffet'le Necati yakalanarak sanayi erbabımız ve bilhassa büyük tahkikata başlanmıştır. fabrikalarımız için manevî bir borçtur. Gelecek seneler zarfmda fabrikatorlarımızın bu vecibeye daha Karagümrük'te bir kuzu hırsızhğı ziyade riayet etmeleri şayani temenolmuş, Siirt'li Hasan'ın kuzusu ça nidir. Bu münasebetle icabında yapılınmtştır. Yapılan tahkikatta kuzu lacak ilâvelerle ihtiyaca göre ala meyhaneci Nuri'nin evinde, kesilmiş bildiğine tevsie müsait bir sergi ve parçalanmış olarak, karyolanm binasma şiddetle ihtiyaç olduğunu da altında bulunmuştur. Hâdisenin faili kaydetmeliyiz. oldukları anlaşılan meyhaneci Nuri ile Şükrüye ve Altm ömer'in met Üçüncü millî sanayi sergîsi bütün resi Nermin hakkında tahkikata baş sanayi branşlarımız hakkında de • lanmıştır. ğilse bile teşhir edilen emtia dolayı sile vazih bir fikir edinmeğe imkân vermektedir. Bu itibarla gerek şahsî müşahedelerimize ve gerek sa nayiimizin seyrini yakından takip eden Millî İktisat ve Tasarruf cemi yeti erkânmm müşahede ve muka İstanbul Kız orta mektebi son sıyeselerine istinaden diyebiliriz ki: nıf talebeleri de dün veda müsameMillî sanayiin yeniden el uzattığı relerini vermişlerdir. Müsamerede istihsal sahaları son bir iki sene içinmektebin eski mezunları; talebe vede nisbeten mahdut kalmış olmakla Iileri ve bütün muallimlerile maarif beraber mevcut sanayi büyük bir inmüntesibi bir çok zevat hazır bu kişaf ve genişleme istikametindedir. lunmuşlardır. Müsamereye saat 14 Bir kısım sanayi branşları (meselâ te Jstiklâl marşı ile başlanılmış tayçorapçılık) geceli gündüzlü çahş yare marşı He nihayet verilmiştir. maktadır. Bu hal, alınan himaye Mektebin muallimlerinden Zeliha tedbirlerinin ne kadar yerinde ol Hanım tarafından kaleme alınmış duğunu göstermekle beraber başka olan (Çalışan Kazanır) nmtndeia mektep piyesi talebe tarafından mu memleketlerde fabrikaların yan yanya kapandığı bir zamana tesadüf vaffakiyetle temsil edrlmiş vatanî ve etmek itibarile ayrıca dikkate şayaniçtimaî olan bu piyes bütün misa • dır. firler üzerind'e çok güzel ve derin Bu hususta daha hususî bir misal intibalar bırakmış ve şiddetle al verelim: Sergide görülen bir grafik kışlanmıştır. mensucat sanayiinin inkişafını çok Yann hava müsait olduğu suretgüzel tebarüz ettirmektedir. İzmir te mezkur mektebin Şirketihayriyepamuk imalâtı Türk Anonim şir nin 48 numaralı vapurile Beykoz'a ketinin muhtelif senelerdeki istihsal talebe ve muallimlerinin iştirakile kudretini gösteren bu grafiğe naza bir tenezzüh yapacağı da istihbar ran 927 de 272 dokuma makinesile edilmiştir. çalışıyordu ve o sene 4,200,000 metre bez imal eden şirket 929 da 5,000,000, 931 de 6,500,000 metre imal et miştir. önümüzdeki sene içinde bu miktarı 9,5 milyon metreye çıkaracağı ümidindedir. Bu rakamlar ve istikbale ait bu nikbin bakışı, hali hazırdaki millî iktisat şartlarının ve devlct On beş dakika, her gün israf himayesinin bütün millî mensucat ettiğimiz saatlere nisbetle ne sanayiimize sür'atle inkişaf ve te vessü imkânları verdiğine delâlet e dir? Fakat on beş dakikanın kıymetini bilirseniz, bunun si • diyor. BERLtN: 16,05 Gramofonla operet havalan17.25 Musahabe 17,45 Sıhhî musahabe 18,10 Konser 20,05 Haftanın hikâyesi 20,45 Bir çeyrek fen bahsi 21.20 Konser 21,45 Haftanm mülâkatı 22 05 Konser 23,05 Havadisler 24,20 Dans musiklsl. BRESLAV: 1610 Gramofon 17.45 Havadisler 18 10 Haftanın filmi 20 Kıraat 20.55 Hafif muslki 24,35 Havadisler 1,05 Berlin'den nakil. Kira yflzunden Galata'da bir sokak kavpası VİYANA: 17 25 Danimarka üzerine bir musahabe18,35 Konser 21,05 Amerika'dan nakil21,25 Havadisler 21,40 Şarkılar 24,35 Havadisler 24,50 Berlin'den nakfl. BARSELONA (R. Barcelona): 16.05 Gramofon 17 05 Muhtelif 20 05 Çocuk saati 21,05 Trio konseri 24,05 Madrit'ten nakil BUDAPEŞTE: 19 20 Orkestra 20,45 Dans musikisi 22 20 Opera orkestrası tarafından konser. PALERMO: 15,05 Cazbant 19 35 Gramofon20 05 Çocuklar için 22,55 Bir vals rüyası (Lehar). ROMA: 19 35 Şarkı konseri 19 50 Mohtelif mrsiki 22 50 İnci avcıları <Bizet). VARŞOVA: 19,15 Çocuk programı 22 20 Hafîf musiki 24 Tefrika 24,15 Chonin'in eser lerinden Trio konseri 24,55 Dans mu sikisi. BÜKREŞ: 21.05 Tarih ve coğrafya (konferans> 21,45 Gramofon 22,05 Liszt'in (Romen rapsodisi) ne dair konferans 22 20 Piyano ile (Romen rapsodisi) Liszfin ese ri 22.45 Askerî mızıka. BELGRAT: 21.05 Halk şarkıları 22 25 Gramofoh23 15 Hafif musiki 23,55 Tsigan musi kisi. Bir kuzu hırsızlıjjı Diğer bir mes'ele de sanaviimizin satış teşkilâtı mes'elesidir. Simdiki satış teşkilâtımız haricî istismara, sanayici memleketlerin ihtiyacına göre müessestir. En ufak kasabadaki bazirgândan vilâyet merkezindeki orta tüccara ve orta tüccardan büyük ithalât tacirlerine varmcıya kadar ticaretimizi besliyen bir sa > tış kredisi vardır ki bunun musluğu ecnebi fabrikalarının elindedir. Bu sayede ecnebi mallar gümrüklere ve kontenjana rağmen yerli mallarına rekabet edebilmektedirler. Kredinin satış hususundaki bü yük tesirinden sarfi nazar, millî fabrikaların ekseriya kendi mamulâtIarını bizzat mağaza açarak perakende satmak mecburiyetinde kalmaları taşra satıcılarının henüz millî mahsulâtı lâyıki veçhile tanımadıkları ve millî fabrikalarla lâzım geldiği kadar sıkı temasta olmadıklarına delildir. Müşteri itibarile de vaziyet bittabi istisnalar bahsin aaricindedir. . az çok böyledir. Sergide bir çok eşyanın zarafeti, ucuzluğu halkın hayretini mucip olmuştur. Çünkü ekseriyet bu emtiayı görmemiş ve mevcudiyetinden haberdar olamamıştır. Bu itibarla millî sanayi erbibı kendi satış teşkilâtını yapmak mecburiyetindedir. Hiç olmazsa ilk senelef^in ve hiç olmazs* belli başlı büyük şehirlerde... Sanayi ve Maadin Bankasının kendi fabrikalan mamulâtını satmak üzere açtığı ma ğazalar diğer sanayi erbabımıza bu hususta iyi bir örnek olabilir. Sergide teşhir edilen millî ma mulâta bakarak memleketin istihsal şartlarına nazaran daha ne gibi mevaddın istihsali mümkün olabi leceğini söylemek ve boşlukları işaret etmek isterdik. Çünkü sergiyi ziyaret eden herkes az çok bu gibi noksanları görmektedir. Ancak bu iş ihtisasa mütevakkıf olduğundan bu hususta sözü salâhiyettar tek nisyenlere bırakıyoruz. Hulâsa etmek lâzım gelirse, denebilir ki üçüncü millî sanayi sergisi sanayiimizin günden güne artan kabiliyet ve kudreti hakkında iyi ve müsait intibalar bırakmıştır. Bu itibarla memleket için ve müteşebbisi olan Millî İktisat ve Ta • sarruf Cemiyeti için hakikaten iftihare değer bir hâdisedir. ALİ SÜREYYA Kız orta mektebinde Kadıköy'ünde konferans C. H. F. Kadıköy kaza idare heyetinden: 20 mayıs 932 tarihine musadif cuma gunü öğleden evvel saat on birde iktisat müderrislerinden Zühtü B&İtendl tarafından Kadıköy Belediyesi civanndakl kaza merkezinde umuma mahsus bir konferans verilecektir. Arzu eden zevaSm yevns ve saati mzkurda kaza merkezini teşrifleri rica olunur. IRTÎHAL Banker Namık Kapancı Efendinin haremi, avukat Halil Ethem Beyin hemşiresi Ayse H. uzun v e ıztiraph bir hastalığı müteakıp vefat etmiştir. Cena 2esi bugün saat ikide ikanvt etmekte bulunduğu Şişli'de Osmanbey'de A nanyan aparhmanmın 1 numarasından kaldırılarak Usküdar'daki makberei mahsu$asına defnedilecektir. Cenabı hak gariki rahmet eyliye. İLÂN Osmanh Bankası gişeleri 1 9 3 2 ma • yısının 1 6 ıncı pazartesi gününden iti baren gelecek 15 eylule kadar zirde muharrer saatlerde açık bulunacaktır: 1 G A L A T A MERKEZİ İDARESİ: Eyyami adiyede: Saat 9 1/2 tan 15 1/2 a kadar. Pazar günleri: Saat 9 1/2 tan 12 y e kadar. 2 YENİCAMİ ŞUBESİ: Eyyami adiyede: Saat 9 1/2 tan 15 1/2 a kadar. Pazar günleri: Saat 9 1/2 tan 12ye kadar. 3 BEYOĞLU ŞUBESİ: Eyyami adiyede: Saat 9 1/2 tan 12 ye kadar. Saat 13 1/2 tan 15 1/2 a kadar. Pazar günleri: Saat 9 1/2 tan 12 ye kadar. Fransız mektep gemisi ieri pek manalı şeyler değildi. Kolunu kaldırdı. Uzandı, parmağı ile sahneyi işaret etti: Ne kadar da kızıma benziyor... Yanm elmanın yarısı bu, yansı kı • zım!.. Rahmetli Fadime'ciğim!.. Dilber, sahnede, cazbandın çıl gınlığına bacak uydururken, ihtiyar devam etti: Ama benim Fadime'm su gibi berraktı; su gibi temizdi. Aknaktı... Dort sene oldu öleli... Dört sene dir yüzünü tamamı tamamına batırIıyamıyordum... Bu kız bana hatırlattı... Ne yazık ki, Fadime'm kadar pembe beyaz değil!.. Bedri köylü dayıyı yerine oturttu: Dnr hele, sabret, bn kıxı yanına Üst güvertesinde iki deniz tay yaresi taşıyabilir tertibatı mevcuttur. Gemide icabmda sinema ve dans salonu olabilen bir konferans sa lonu vardır. Geminin frigorofik tesisatı 11 ton et ve et gibi bozulmağa müstait mevaddı muhafaza edebilecek cesamettedir. Bu suretle gemî frigorofikinde 40 günlük yiyecek malzeme saklanabilmektedir. Geminin sür'ati saatte 27,344 mildir. Jandark mektep gemisi limanı • mızda bir hafta kaldıktan sonra Köstence'ye gidecek ve orada da üç gün kaldıktan sonra gene İİstanbul tarikile Beyrut'a gidecektir. zin için, büyük bir ehemmiyeti olduğunu anlamakta gecikmezsiniz. Her gün on beş dakikanızı muntazaman ve devamh bir surette ayni maksat için sarfetti • ğinizi düşününüz. Bu muntazam ve mütemadi sây önünde boyun iğmiyecek bir mütkül tasavvur edilebilir mi? Fakat biz size on beş dakikanızı en faydalı surette sarfet • menin sırnnı öçretecegiz. Hayat ansiklopedisi'nin çıkan cüzlerini yatafınızın yanı na koyunuz. Her akşam yatma • dan evvel ve yahut sabah kal kmca, on beş dakika Ansiklo pedi okuyunuz. Bunu bir itiyat haline getirmeğe çalışımz. On beş gün içinde bir cüzü bitire bilirsiniz. Bu suretle her cüz çıktıkça evvelki cüzü okumuş olursunuz. Ansiklopedi bittiği zaman siz de bütün Ansiklo pediyi tamamlamış ve bir Da rülfünun mezunundan fazla malumat sahibi olmuş olursunuz. Fazla değil, günde yalnız 15 ( dakika. Bu geceden itibaren bu , tatbika basîavımz. Diğer taraftan sanayi mamulâtı mız gittikçe mahsus bir tekâmül arzetmektedir. İpek mensucat sa nayii, kumaş sanayii, çorapçılık mühim tekâmüller gösteriyor. tpekiş'in yeni kumaşları bu tekâmülün yeni bir nümunesidir. Bunun gibi gıravat, gömleklik kumaş, eldiven, şapka, trikotaj işleri ve sair bir çok tuha • fiye eşyası şimdiden azamî zarafeti haiz bulunuyorlar. Itriyat gibi bazı sanayi branşları da büyük bir te • nevvüe irişmişlerdir. Bu suretle bir kısım sanayi mamulâtımız zarafet noktasmdan mümasil ecnebi mamulâtına rekabet edebilecek bir seviyeye gelmiştir. Eğer maliyet fiatları da müsait ise yakmda bu mamulâtın harice ihracına başlandığını da görmek mümkün olacaktır. Bu umumî müşahedeler haricinde diğer bir noktayı ehemmiyetle kayde şayan bulduk: Sergide teşhir edilen eşyad'an mühim bir kısmı doğrudan doğruya el sanayii mahsulüdür. Bu el san'atlarının bir çoğu memleket kapılarımn kendi imal ettikleri emftianın benzeri olan ecnebi mamulâtına kapalı tutulmasmdan ve henüz millî fabrikacılığın bu maddeleri istihsale başlamamış olma smdan bîlistifade oldukça geniş bir faaliyet sahası bulmaktadırlar. DU ğer taraftan otomatik tezgâhlarla çalışmakla beraber rasyonel istihsal metotları haricinde kalan bir çok makineleşmiş sanayi de var. Halbuki asrımız rasyonel istihsal asrıdır. Bu asırda büyük, mütemerkiz, istihsalâtın safahatı itibarile hesaplı bir iş bölümüne tâbi, istihsal masrafları asgarî hadde indirilmiş ve tek tek de. ğil, seri halinde eşya imal eden muazzam fabrikasyon usulü caridir. Yann böyle büyük fabrikalar te essüs ettiği zaman bügün calışmak KARİLERÎMIZE KOLAYLIK: Aylık abone Hususile vilâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerini munta zaman kendi adreslerine alabfl mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedirler. Bu aziz karİIerin arzularmı yerine getirmek üzere Cumhuriyet için aylık abone usulü ittihaz etmeğe karar verdik. A y Iık abone bedeli yalnız 150 kuruş... tan ibarettir v e tabiî pesin olarak gönderilmek îâzımdır. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfetli bir mesgale olduğu için abonelerinin inkıtaa uğramamasmı istiyen karilerimizin paralarını idareye vaktinde yeti şecek veçhile döndermekte devam etmeleri iktiza edecektir. İTTN 1932 mayısının 16 ıncı pazartesi gününden itibaren gelecek 15 eylule kadar zirde muharrer bankalar gişelerinin saat 9 1/2 tan 15 1/2 a kadar umuma küşade olduğu ilân olunur. American Espress Cy, Banca Com merciale İtaliana, Banco di Roma, Türkiye Ziraat Bankası, Türkiye İş Ban kası, S. S. C. İ. Ticareti Hariciye Bankası, Umum Ticareti Hariciye Bankası, Felemenk Bahrisefit Bankası, Osmanlı Bankası, Selânik Bankası, Deutche Bank, Deustsche Orientbank, Şarkıkarip Ticaret Bankası, Credit Lyonnais. Masör Danyal İncinmelere, kırıklara ve bilhassa şişmanhğa ve vücut bicimsizliklerine karşı son derece müessir her nevi masajlar.. Hergün saat 10 dan 20 ye kadar Tedaviye muhtaç hastalrı rontken mütehassısı Dr. Kenan Hasan B. muayene edecektir. Beyoğlunda: Tokatlıyan otell karşısında Su Terazi sokağında No. 12. IHaydar Rıfat B.in eserlerinden Ayni haklar Miras mes'eleleri Şerhli borçlar kanunu tlk aşk İklimler tkbal kitaphanerinde İki Bir Bir Bir 150 lira lira lira lira krş. GLORYA'da m ^ Bu akşam saat 21,45 te TARAKANOVA filrrinin tekrar iraesine başlanıyor EDITH JEHANNE OLAF FJORD ve K1EIN ROGGE taratından 1 Büyük tnuvaffakivetler kazanmış Umumî duhuliye 30 kuruş ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle