Katalog

* hurivp'1 !NIJ!U.I. »=5 18 Subat 1932= Ressamlık ve Akademi münakaşası Namık İsmail Beyin cevabı: [Mr arahh tmutulur gibi olan res | sarilık ve akademi münakaşası gene ' canlandı. Güzel San'atlar miidürfi Namık İsmaH Bey, gripten rahatsız olduğu cihetle, ressam Ali Sami Be>Jm son makalelerine ancak sitndi f feüc verebilmek ırsattm bıJmu? • tur. Ksrrıtfı İfmcı't Beyin cevabı uzundttr. Ilk kısmmı bervechiati dercedi Rusya'dan gelen İki muharrir Bir buçuk ay süren seyahatini anlatıyor Kar dinmek bilmiyor! Dün sabah tekrar başlıyan kar lodosla birlikte kesildi ve eridi Dükkân soyan Üç kâbadayi Üçer sene ağır hapse mahkum oldular Hüseyin, Faik ve Ibrahim ismînîîe üç kafadar, yanlarında hüviyeti teabit edilemiyen diğer bir arkadaşlart olduğu halde Şisli'de Kâğıtane caddesinde bakkal Petro'nun dükkânına gitmiçler, bıçak ve tabancalarını çekerek Petro'yu tehdit etmisler, çek . mecesinde bulunan 30 lirayı almışlaı ve dükkânda da ellerine geçirdikleri rakı, şarap, konyak sişelerinî, pişmiş konserve kutularını, içkiye meze olabilecek ne varsa hepsinî toplamışlardır. Dört arkadaş bundan sonra bh otomobile athyarak Galata'da Kayseri oteline geimişler, yanlarına dört te kadın almışlar, bir odaya kapanmışlardır. Bakkal Petro dört arkadaş dükkândan ayrıldıktan sonra: < fmdat, imdat!» diye bağırmağâ başlamış, bu feryat üzerine etraftan yetişen zabıta memurlarına işi anlatmıstır. Bu sırada bu dört arkadaşra bindiği otomobilin numarasını tesadüfen zapteden bir şoför de haber getirmiş, bu suretle otomobil bulunmuş, şoförü sıkıştırılmış ve kabadayı müşterilerin Kayseri otelinde bulun» dukları anlaşılmıştır. Zabıta memurları Kayseri oteline gitmişler, dört arkadaşı, dört kadınla beraber içki ve eğlence masası ba şında yakalamışlardır. Bu esnada dört arkadaştan birisi pencereden savuşmuş, firara muvaffak olmuştur. Hüseyin, Faik ve Ibrahim dün A< ğırceza mahkemesi huzuruna çıka • rılmışlar ve muhakeme edilmişlerdir. Maznunlar, cürümlerini inkâr etmek* tedirler. Maamafih cürüm sabit ol « duğundan heyeti hîkime kararmı vermiş, maznunlar üçer sene ağır hapse mahkum olmuşlardır. Mr. Byron ve Lort Trasse isminde îki mübadele ettiklerini gazetelerde okuİngiliz muharriri dün Rusya'dan şeh * yorur. rirruze gelmişlerdir. Size nazaran; bazı yüksek mek • Mr. Byıon arkadaşı ile birlikte teplerle, Darülfünunun bazı fakül • Bizans eserleri hakkında tetkikatta bu« teleri ve konservatuvar da vazife • lunmak için Şark'ta uzun bir seyahate sini yapmıyan birer süs olmak icap çıkmıştır. Rusya'da altı hafta kadar kaeder. Çünkü bunlar da memnlar'na laralr oradaki tarihî eserler, mabetler para kazandırmak için açılmamıstır. hakkında tetkikatta bulunmuştur. ŞehHer yüksek ilim ve san'at müesseserimizde bir hafta kaldıktan sonra Konsinin randımanı ilim ve san'at vadiya'ya gidecek oradaki Selçuk camilerinî Ali S a m i Eeyefendi; sindedir. Her devlet bu müesseseleri geıecektir. Yazılarırnızı başından takip ticaret için detjil, memleketin harsı tngiliz muharriri Mr. Byron dün bir ler bilirler ki münakasamız, resim için açar ve idame eder. muharririmizle görüşmüs, bu seyahatine racktebimizi ve ressamlarımızı tenkit ait mtibalannı şöyle anlatmıstır: Memleketimizde (hususî olarak eden iki makalenizin intişarile haş« Rusya'da bir buçuk aydanberi laraıstır. Ressamîar yazılarınızın ken bana sora/sanız ismini söyliyebile • seyahat etmekteyun. Maksadım Bizans dtlerîne ait clar» kısmına cevap ver ceğim) resmî ve yüksek bir mektep eserlerini tetkik ederek bunlar hakktnvardır ki üç talebesi mevcuttur ve «îiler. Ben de Akademîye ait ten da biı kitap yazmaktır. Rusya'da çok şasenevî maaşattan gayrı yalnız masraf k'îîerîmze cevaD vererek bu ten yani dikkat seyler gördüm. KiyePte on bütçesî yüz yirmi bin liradır. Aka • kîtlerin hiç bir îlmî kıymeti olmadıbirinci asra ait Sen Sofi adında bir kOise C'nı ve tamamen yanlış bîlgî ve is deminin üç yüze yakın talebesi var. tîHHarata müstenit oîduklarını vak'a dır ve masrafı senevî dokuz bin beş vardır. Bu kilisedekî mozayîklar şim • diye kadar gördüğüm eserlerin en kıylar ve rakamlarla göstererek, bir ilim yüz liradır. Akademinin Cağaloğ • ve sân'at münakaşası için lâzım gelu'ndaki küçük konakta iken bütçesî metlilerindendir. Moskova'da bir şehirde bir kflise len vözuh ve sarahati sizden talep et bu yekundan dört bin lira fazla idi. flm. Buna îki kısımdan mürekkep o Bu yazıların üzerinde tevakkuf ede vardır. Herkes mabetlere geliyor ve dinî merasime istirak ediyor. Bolse • Yan ve son k:smı bir hafta evvel inti bilecek esas mes'eleye ait bir kıy > viklerin Moskova civarındaki bir kö • far e7en bir cevap verdiniz. \ metleri yoksa da maahaza iddianızı Bir flrioten dolayı ancak bugün I istinat ettirdiğiniz teferruatm bile ne yünde kiliseye gîttim. Küçük mabette verebilrüğim cevaba başlarken tees kadar yanlış olduğunu göstermek ü (1500) kişivardı. Yalnız bunlarm hepsi ihtiyardı. Içle»üfîe söylemek mecburiyetindeyim kî zere yazıyoruz. rinde genç yoktu. bu îlcınci mak?lenizde, izahat iste • Bolsevikler, söylendîği gibi dinî meBeyoğlu'nda bir çok ecnebi ressam diğim bazı noktaların kısmı azamı vardır ki bu san'atın muhtelif ihtisas netmiyorlar, yalnız teşçi de etmiyorlar. haTcfctnda sükuttan ve pene bîrinci Bolsevikler, kiliselerden vergî alıyorlar. maka'enizde olduğu çibi yalan yanlış işlerile hayatlarını gül gibi kazanı • malumata îstinat eden havaî ve müp yorlar, diyorsunuz. Bu ressamîar kim Bu vergi, çok yüksek olduğu için kfliseIer kapanıyor. Moskova'da e»ki Çar zaKem tir takmı mütalealardan başka Ierdir? Ben tstanbui'da ecnebi res Bîr sevyoktur. Ben; «sizinle san'at samlar içinde en kıymetlisi olarak bir manmdan kalma bir ortodoks patrikJ vardır. Rus'lar bunu da tanıyorlar. ve îTnrt münakaşası yapmağa daima M. Llbett MiIIe'i tanırım. Bu muhteBugün Ayasofya camisini gezdim. memnuniyetle hazrrım» demistim. rem zat bir kaç senedir hayatmı kaAltı sene evvel de buraya gelmiş ve bu Fakat bu sozlerimin bana bir kah • zanmak için marangozluk yapmak • camiyi gezmîstim. O zaman cemaat çok ven"ane münakaşası yapmak ve daima tadır. Bu muhterem san'atkârdan azdı. Simdi şayani hayret derecede çokKatâîannızı tashih etmek külfetini başka bir kaç Rus ressamı vardır ki tur. Bunu türkçe Kur'an okunması in • tahmil etmîs olacağını zannetmiyor • onlar da açlıktan ölmemek için ya dum. Bu îtibarla yazılarmıza bu son kılâbına atfetmek lâzımdır. kartpostal satmak veya metro mu • cevabımı verivorsam bu, mütalealaBir kaç sene evvel Aynaroz'a git rabbaı hesabile badanadan ucuz durınızı bir san'at münakasasma mevmisthn. Yanımda evvelki sene burada var resimleri yapmak mecburiyetrazu olacak ciddî bir tenkit telâkki ettpodrom hafriyatını yapanlardan Mr. de kalıyorlar. tiğimden de&il, belki san'atla ve oRays ta vardı. Aynaroz'daki Bizans nun tedrisatile yakmdan alâkası olBiri Italya'da, diğer! Almanya'da manashrlannda bulunan firesekler hakmıyan karileri, bu mügaietaların daikmali tahsil eden ve biri de mem kmda tetkikat yaparak bir kitap yazdım. '^leMnden sîyanet etmek kaygusu • leketimizde yetişen bir ressam, bir Son tetkik seyahatim için de tngiliz r'ır. Bu arza iledir ki bu son yazınızı afiş ressamı ve bir karikatüristten gazetelerinde makaleler nesredeceğün.» rK üşenmeden sabırla teşrih edece • mürekkep olarak bahsettiğiniz üç ğin: Türk san'atkârına gelince; biz îtalyan ve Alman mekteplerinden daha Makalenizî okuyatrm: Yazıntzm başında diyorsunuz ki: «size bir daha iyi tedrisat yaptığımız hic bir »a . renrar eaerım KI sozıerımde mugaman iddia etmedik ve Akademide kaleta yapmadığımın en âdil şahidi yarikatür şubesi olmadığını bizim kazılarımdır.» tzmir'de yeniden 10356 defter si • dar siz de büirsiniz. gara kâgıdı yakalanmıştır. Kaçakçı • Halbuki ben size aksini aynî maReshn subesinin programına te • lığı yapan Selânik'li Ali ve Manastı'h kn'ede ki yazılarmızda gösterece mas ederek, sırf bu işten de anlar göCelâl Efendiler İhtisas mahkemesine r'm. Akademiye talebe rağbeti ol rünmek için, bir takım anlaşılmaz" verilmişlerdir. madığı iddiamzm yanlış olduğuna seyler söylüyorsunuz. Meslekten o • dair verdiğim cevabın yalnız şu kısIanlar bu garip mütaleaya şaşarlar. mmı zikrediyorsunuz: Fakat yakmdan alâkadar olmıyanlar Samsun'da Fahri Bey kumpanyası «Dediğiniz gibi rağbet olmadığını için, şunu söyliyelim ki, resim şubesi ismini taşıyan bir tiyatro kumpanyası kabul etsek bile bu akademiden zitemsil verirken garip bir hâdise ol • yade memleketin hayatına taalluk e tedrisatmda ne ihzarî şube ve ne de sınıf tekilâtı vardır. Çünkü resim den bir mes'eledir» ve ilâve edivormuştur. sunuz: «Bueünkü mahrumivete karşı smıfla ve sene ile öğretilebilir müs . Kumpanyanm artîstlerinden Bedicat ettiğiniz teselli reçetelerinin ne bet bir ilim de&ildir. îstidat ve kabiriye H. şarkı söylemeğe çıkmıs, selerden ibaret olduğu mevdana çıkar. liyete tâbidir. Bir genç muhtelif müyircilerden biri sahneye fırlıyarak İnsaf ediniz bevefendi biraz insaf e sabakaları kazanarak iki senede bu kadının ayaklanna kapanmıştır. Bedsubeyi ikmal edebüeceği gibi bir didiniz ve artık bu tekerlemeleri bıriye H. bunu bir tecavüze hamlede ğeri de on sene bu müsabakaları karakınız». zanmıyabilir. rek kolislere kaçmış, perde kapan • Pek iyi AH Sami Bey.. Benîm cümlemin üst taraf :na bitişik olan şu cümmıştır. Komedinin kahramanı kara • îhzarî dediğiniz galeri atelyesi de Ieyi ne için bitiltizam çıkardmız: kolda Bedriye Hammın sesine âşık dahil olduğu halde, muhtelif atelye«Eskîden tedrisatı takip eden ta ler bir sınıf ve derece taksimatı için olduğu için ayaklanna kapandığını lebe miktarı (50) den fazla olmamıs değil, talebelerinin bir elden yetiş . söylemiştir. tır. Halbuki bugün (235) talebenîn mesi ve muhtelif hocaların muhtelif hepsi asgarî orta mezunudur ve Asistemlerinin müsabakalarda karsı kademiye her gün devam eder». Iaşmasından hâsıl olacak atelye rekaBu mügaleta değil de nedir? TeAnkara 17 (Hususî) Maarif Vebetinin talebe arasında mütemadi bir kerleme ne demektir ve bunu kim yakili Esat, Ziraat Müsteşan Atıf Beyler (seçme) yapılması içindir. pıyor? tlmî bir san'at münakaşası bugün buraya geldiler. Akademi resim şubesi tedris sisyaomak idd'asmda olan ve kendisine temi bugün resmin hiç şüphesiz en hürmet eden insan bu hilleleri arar müterakki olduğu Fransa mektepleri Atina 17 Muhalif gazeteler bir resim sisteminin aynidir. Ve bütün ho haftadanberi Yunanistan'da KrallıBu mütraletayı yaptıktan sonra dicalar da Fransa'da tahsil etmisler yorsunuz ki: «•Akademi vazifesini iğm iadesini istiyen neşrîyatta bu • fa edemîvor. Cünkü Akademinin re dir. Bu sistem bir küldür ve ruhunu Çaldaris «Kral Jorj Hz. nin Yuna • bozmadan bir nokt^ını değistirmek sim subesini ikmâl etmiş te, memu . Iunmaktadırlar. Muhalefet lideri M. kabil değildir. On %es senedir resim riyet ve hocalık müstesna, san'atile nistan'a avdetlerinde hiç bir mahmaisetini temin eden kaç kisi göste tedrisatı Akademide bu usul ile ya pıîır. Bu usulün mahzuru olsaydı bürebilirsiniz? Yirminci asırda rağ zur yokturîs detnistir. betin de, terakkinin de hevecanın be tün vazife ve şereflerini talim işine Maamafih Kral Jorj Akropol gadiinin de can damarı san'atkârm san' bağlamıs olan muallimler tedris progzetesinin çektiği telgrafa su cevabı ramını sizin tavsiyenize lüzum kal atmdan istifade edebilmesini temin madan değistirirlerdi. Ben onların bu vermiştir: ile ^uvvet bulur.» Yunanistan'a gelmek tasavvuişte sizden daha vukufsuz ve sizden Eğer Akademinin resim subesine daha az vazifeşinas olduklarma kani runda. değilim' atfettiğiniz kusur bu ise biz bunu değilim. memnuniyetle kabul edivoruz. Bu znüessese talebesine hiç bir zaman Güzel San'atlar Akademisi Müdürü Moskova 17 (A.A.) Krassine buz para kazanmanm yollarını ögratmiNAMIK İSMAİL kıranı, bir kutup seyahati icra etmek üyecek, yalnız san'at öğretmeğe calızere hareket etmiştir. Buz kıran 15 şuşacakttr. Esasen san'atkârm en ivîsi en çok para kazanam deği'dîr. Stzin bstta Sund boğazmdan geçerek açık denazariyeniz doğru ise her hangi bir nize çıkmıştır. pivasa çalgıcısı merhum tamburi Cemîl Beyden çok yüksek bir san'atkâr Türk'ün özü, sözü budur? olmak lâzımdı! Münib 17 (A.A.) Bavyera AIpYusuf Osman Akademinin resim subesinden meler! köylüleıini grup halinde bir araya zun olup ta memleketimizde yalnız Aka'dan fıkralar: 300 vatandaş toplamış olan yeni köylü hareketi, san'atile geçinen azdır, belki de uAka Gündüz bira üzerine vazolunan yeni resmi prozun zaman böyle oîacaktır. Tıokı yaltesto etmek üzere bütün mmtakada buBiraz da şaka: Benim resmîm! nız san'atile çeçinen şair; edip, mugünden itibaren biraya karşı da boykotaj sikişinas ve âlim olmadığı gibi. EsaVasfi Rıza ilân etmiştir. sen yalnız memleketimizde değil dünyanın her tarafmda son senelerde Hikâye: Bir fedakârhk ressamların, hatta âlimlerîn kaza Mahmut Yesari Londra 17 (A.A.) Irak Başvekili namadıkları malumdur. Vivana'da Biraz da gülelira, Mektepliler Nuri Paşa, dün öğleden sonra buraya ressamîar iem iane toplandığı, ve şüphesîz resmîn en rağbette bulun j sahifeleri, Spor Siyasî îcmal, gelmiştir. Mumaileyh, Irak petrol hav • îduğu Fransa'da bile reîsamlarm eser' zasına müteallik mes'elelerle meşgul oİktîsat, Memleket yazıları lerini satamadıkları için yiyecekl«rle 1 lacaktır. /' Dün ttpi esnannda ahnmti btr enttantane \ Belediye hummalı bir faaliyet Akamıyan sular dün gece kirlan istüâ aarfederek yollardaki karları kal etmiştir. Sular ovayı kaplamakta devam ediyor. Bir çok köyler tahliye edilmiştîr. dırmağa çalışırken kar yeniden 400 kişi tahtessıfır 30 dereci hararette başlamışhr. <*|^»^» geceyi açıkta geçirmişlerdir. Hükumet acele tedbirler alıyor. Dün sabahki kar fırtînasînî gö renler bu defa sokaklann daha çabuk örtüleceğini tahmin etmişler, fakat biraz sonra bir lodos riizgârı yerdeki kar tabakasını sür'atle eritmeğe baslamıştır. Adana'da bahar havası var Adana 17 Burada soğuktan eser kalmadı. Adeta bir bahar havası var. tzmir 17 Burada havalar ısmdı. Şimdiki vaziyet çiftçilere çok müsaittir. Soğuktan mahvolan mahsulün yerine yenisi ekiliyor. Trabzon 17 Zigana dağında Barıtçı mevkiindeki çığ felâketi etrafında tahkikat yapıhyor. Karların altmdan şimdiye kadar 13 kişinin cesedi çıkarılmıştır. Bunlar hancı ömer, iki çocuğu, karısı, yeğeni, bir kızakçı ve 6 yolcudur. Yolculann 14 kişi olduğu tahmin edilmektedir. Bu çiğdan başka dağın bir yü • zünde 18, diğerinde 6 çığ daha ol • muştur. Çığlardan biri iki arabaya çarpmıştır. Arabalardan biri uçuruma yuvarlanmıştır. Atlarla rakipleri kurtarılmışlardır. Bekçiler mevkünde bef ev kar içinde kalmıştır. tzmir'de havalar iairidı Bugün Karadeniz'de möthiS bir fırtına başlıyacak Yeşilköy Rasat merkezinden aldığımız malumata göre bugün hava kapak ve yağışlı olacaktnr. Karadeniz'de dün geceyansından sonra, yahut ta bugün fecirle beraber müthiş bir fırtına baş • hyacaktır. Muhalefeti havadan dolayı dün An • kara telefonu bozulmuş, muhabere et • mek imkânı bulunamamısbr. Zigana dağmdaki facia Ankara telefonu bozuldu^ Ayasofya'nın mozayikları Ayasofya camiindeki mozayikları meydana çıkarmak için sehrimize ge'en Mr. Viytemor dünden itibaren işe baslamubr. Dün caminin methaline yüksek iskelele» kurulmağa başlanmışor. Camiye girip çıkmağa mâni olmamak için ameliyat kısım kısım yapılacaktır. Tuna nehri taşti Bükreş 16 Tuna nehrinin mem banıda toplanan buzlar yüzünden nehir taşmıştır. Buzlar nehrin membaında yığümış, âdeta bir set teşkfl etmiştir. izmir'de tutulan kaçakçılar Tuna boyunda hakikî vaziyet y lBa$mdkaleden mataiti Müşarünileyhi ne sağ ve ne de sol cenah mensubini ürkütememiş; boylece doktor Schober her iki fırka u n bir darbai hükumet teşebbüsüne mâni olmuştur. Doktor Seipel ve taraftarları teşkilâtı esasiyeyi resmen kabul ediyorlar. Fakat sureti hu • susiyede ve bilhassa vilâyetlerde başka bir siyaset takip ettiklerini gös • teren emareler vardır. Avusturya'da teşküâtm yeniden ıslah edilmesini, Viyana'da hükümran olan sosvaldemokratların kudret ve kuvvetlerinin ifnasmı istiyorlar. Viyana'da sosyal demokratların takip ettiklerî siyaseti hazıranın Avusturya'nın müskülâtı maliyesinde mühim surette âmil olduğu süphesîz olmakla beraber, doktor Seipel1 in temsil ettiği fırkanın ne mazisi ve ne de müstakbel programı, memleket kuvayi iktisadiyesinin daha tnakul idare edileceği ümidini vermekten uzaktır. Doktor Seipel'in Fransa'nın sîyasî ve malî müzaheretini temin ederek siyasî hava*a tekrar atılmasi Merkezî Avrupa'da Fransız siyasetinin yeni bir devresinin mebdei olabilir. Alacakh Fransa'nın noktai nazanna göre Tuna boyunda teşkîl edilecek bir federasvonun, ikîsî malen yaaamıyacak ve istikTâllerini miıhafaza edemiyecek vaziyete düşmüs olan simdiki müstak'l devletlerden daha iyi bir borclu olaca?ma süphe edilme • mektedir. Eğer hakikat bu şekilde tecelli edecek olursa; Avusturya, doktor Seioel'in mevkii iktidara geçmesile hini hacette sosyaldemok . ratlarla da dahilî bir cidale atılmaktan çekinmvecektir. Bittabi bunlar muazzam islerdir. Fakat ati o kadar karanlıktır ki başka türlü olmasma da imkân yoktur. Hâdisatm bu sekli iktisap etme • sinden müteveîlit hata yalnız Avusturya ve Macaristan'a raci değildir. tçtimaî tedbirler ve yevmiyeler hakkında Avusturva'da son senelerde takip olunan siyasetîn en müsait haricî şerait altında bile memleket iktisadiyatını rahnedar edecek mahi • yette olduğu kolayca isbat olunabilir bir hakikattir. Macaristan'm ödeme kabiliyetir.de de gerek dain ecnebiler ve gerekse bizzat Macar'lar mübalâğalı rakamlara kapılmışlar • dır. Maamafih, mes'elenin ruhu şu • dur ki: Sulh muahedeleri imza edildiği zamandanberi her iki memlekete hakikaten yasamak imkânı bahşedümiş değildir. 1918 senesinden sonra cihanın karşılaştıği mühim mesail arasında bu memleketlerin müşkülleri ehemmiyetsiz telâkki edileyek, bttyük mesail halledilmedikçe Hu muskü! • lerin zamanla kendi kendine düze • leceği ümit edilmiş; bu memleketlerin vaziyetlerile ciddî surette mes gul olmağa imkân ve vakit bulunmamıştır. Fakat hakikat te Ren mavza • sında temerküz etmiş olan mesaili mühimme elân hallolunmamış ve Tuna memleketlerine boş yere intizar etmeleri, yuvalarında intizamı kendilerinin temin eylemeleri tekrar olunagelmistir. 14 sene süren bu intizar devresinden sonra da yapılan tavsiyeler şunlardır: 1 Masrafları, yevmîyeleri daha fazla tenzil ediniz. 2 Daha müessir tedbirlerle paranızın kıymetini tutunuz. 3 İhracatı tezyit ediniz. ' Cemiyeti Akvam malî komisyonunun 1 şubat 1932 tarihinde neşredilen en son raporunda verdiği nasi hatler hulâsatan bunlardır. Ne gariptir ki; bu nasihatleri verenlerin kendi memleketleri de ayni şeylere muhtaçtır. Binaenaleyh, bunlarla Avusturya ve Macaristan'm dertlerine çare bulunmuş olmuyor. Bu vaziyet karşısında Avrupa ne yapacaktır? Uç ihtimal vardır: 1 İŞİ Fransa'ya bırakmak: A • vusturya ve Macaristan'ı bugünkü âciz hale sokan sebep, Fransız Avrupa sistemi, Şarkı cenubî Avrupa memleketlerinin gümrük duvarlarile tahdit edilmiş bulunmasıdır. Avru • pa'daki bu sistem, aksi tesirleri bütün Avrupa'yı sarsması muhakkak olan Tuna memleketlerinde zuhur ede cek iktisadî bir izmihlâl ile tehlikeye düşerse, bugünkü vaziyetten en çok istifade eden bir devlet olmak itibarile bütün mes'uliyeti Fransa'ya tahmil etmek en basit ve doğru bir yol değil midir? Doktor Seipel'in noktai nazarı zannederiz ki budur. 2 2 inci sık işi Cemiyeti Akvama bırakmaktır. Birinci şıkka, yani Fransa'nın himayesindeki devletler kuyruğunun Şarkı cenubî Avrupa'ya doğru uzanmasına düveii muazzamanın diğer erkânı yanaşmadıklan takdirde Avusturya ve Macaristan'm buhran içinde eriyip gitmesine mâni olacak yardımlar tercihan Cemiyeti Ak vamdan beklenebilir. Bu yardımların müfit olması için yalnız müşavirler izam etmekle kalmıyarak daha ileri götürülmesi icap eder. Gerek Avusturya, gerek Macaristan umumî hayat seviyelerini, siyasî bünyelerini mu hafaza edebilecek bir derecede tu tabilmek için yeniden ecnebî kapîtalinin yardımma şiddetle muhtaç bulunuyorlar. Meğer ki bir mucize olarak buh • ran hemen yajın iail ola, Fakat «on ^ "~ Aerokulüp'te bu ikşamki müsamere Tiyatroda hakikî bir komedi! Aerokulup'te bu gece tayyarenîer gecesi ismüe bir müsamere verile cektir. Bu müsamereyi Gazi Hz. nin de şereflendirmeleri rica olunacakür. Müsamereye bütün sefirler, Vali, Kolnrdu kumandanı, vilâyet ve metbuat erkânı, bütün tayyareciler davetlidirler. liliz ingili sefîri Bir müddettenberi Ankara'da nan tngiliz sefiri bugün sehrimize gelecek, martta mezunen Londra'ya gide cektir. zamanlarda tatbik edilmeğe başla nan sıkı tasarruf at gerek Viyana, ge« rekse Budapeşte parlâmentolannda ciddiyetle tenkit edilir muhalefete maruz kalırken, yeni bir haricî istikraz aktine imkân mutasavver değildir. Binaenaleyh, Cemiyeti Akvam murahhaslannın mütaleatı bilâkaydü şart kabul edilmek, tâbiri diğerle Cemiyeti Akvaram kucağma atılmahtan başka çare yoktur. 3 3 üncü sık işi kuvayî tabiiyeyo terketmekten ibaretfîr. Bu ise cok çetin ve çok tehlikeli bir yoldur. Fransa'nın Şarkı cenubî Avrupa istika metine doğru malî bir hekemonya kurmasmdan kuşkulanacak olanlar, maili inhidam bir hale gelmis olan bugünkü Avusturya ve Macaristan'ı Cemiyeti Akvamın yardımile bir d«fa daha kurtarmağa teşebbüs etmerin hayırh olacağı kanaatini izhar ede* ceklerine şüphe yoktur. Fakat sulh muahedelerine vaziülimza olan bü tün devletler, harpten sonra Merkezî Avrupa'da iktisaden yasamalarma imkân bulunmıyan devletlerin orta^a çıkarılmasından müteveîlit mes'uliyeti kabul ederek Viyana ve Buda • peşte'ye yeni sermayeler dökmekten çekinmiyecek olurlarsa mes'ele yoktur. Fakat, bu da müstakriz memleketlerin kudreti iştiraiyelerinin müsbet bir rakam olmasma vabestedir. Şeraiti hazıra içinde buna imkân olmadığma göre; bu memleketlere, ' yardım beklemiyerek kendi başlannın çaresine bakmalannı söylemek ten başka yapılacak şey yoktur. Bun« dan sonra olacak şey de iğtişas ve ih« tilâldir. Neticede; bugünkü köhne, gayritabiî, yaşama kabiliyetindenmahrum bünyei siyasiyeler yerine merkezî ve Şarkı cenubî Avrupa'da mazbut, kudretli bir iktisadî teşekkül vücude gelmesi muhakkaktır.> 1 Ttma boyunun hakikî vazîyetinl anlatart bu yazımızla Merkezî ve Şar* kı cenubî Avrupa'da vaziyetin fev kalâde nezaket ve vahamet kesbettu ğinden efkârî umumiyemîzi haber • dar eylemeği faydah gordük. ~~ HAYRETTİN ŞÜKRÜ Maarif Vekili Ankara'da Yunanistan ve krallık Yeni bir kutup seferi Bugünkü Yeni Gün'de Almanya'da biraya boykotaj Nuri Paşa Londra'da