Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Subat 1932: Gizli bir JaponFransız Muahedesi mi var? 5 QN TEI.GB AFOVR Cihan buhranma dair... İHEM İnhisarların Nakli Rana B. raporunu Hej yeti Vekileye verdi Ankara 13 (Telefonla) tn • hisarların Ankara'ya nakli mes'elesi hakkında şu malumatı aldım: tnhisarlar Vekili Rana Bey îstanbul'da tetkikatta bulunduktan sonra raporunu Heveti Vekileye vermiştir. Vekiller Heyetince in hisarların Ankara'ya naklolunmaları esas itibarile kararlaştınlmıştır. Ancak naklin tamamen mi, yoksa kısmen mi olacağı henüz belli değildir. Bu hususta iki komisyon teşkil olunmuştur. Bu komisyonlardan biri İnhisarlar Teftiş heyetlerinden mürekkeptir. thzarî ve iptidaî tetkikatı yapacak olan bu komisyonun raporunu tnhisarlar Müdiri umumilerinden mü • rekkep ikinci komisyon tetkik edecektir. Maamafih inhisar idare • lerinin tamamen değil, kısmen naklolunacakları şimdiden tah • min edilmektedir. fstanbul'un ticaret merkezi olmasile bir çok inhisar müesseselerinin fstanbul'da bulunması bu bapta esbabı muci be olarak gösterilmektedir. 'Camhmrlyet ÎKTİSADÎ BAHISLER : NALINA MIHINA Sanayi mi, ziraat mi?.. On dokuzuncu asır iktisatçılarının Asıl müstahsil olan çiftçinin hakkı yaptıkları gibi memleketleri ziraat verilmedikçe ve bu hakka doğru gimemleketi, »anayi memleketi diye iki dilmedikçe buhranın bitmesi ?öyle sun'i kısma ayırmak doğru değüdir; dursun daha vahim iktisadî vaziyetçünkü memleketlerin istihsal kabüilerin tahaddüs etmesi tabiî görülse yetlerini tayin eden âmiller, ıklim gerektir. şartları, toprak, tabiî membalar, ikBilhassa harpten sonra makyave tisadî şartlar, hayatî şartlardır. O Iizmi iktisadî sahaya da tatbikte teiktisatçıların sanayi memleketi diye reddüt etmiyen Garbî Avrupa ile ayırdıkları memleketlerin bir asra diğer sanayi memleketlerinin zimamyakın bir ihmalden sonra bugün bile daranı ve iktisatçıları nihayet çiftçiziraatle istigal ve inkişaf etmeğe ka nin iktisadî ve içtimaî ihnakile nebiliyetleri vardır. Nitekim Danimarka ticelenecek olan bu mücadeleyi ka bir ziraat memleketi olduğu halde, bul etmiş görünmektedirler. aşağı yukarı ayni iklimi, ayni top Ziraat memleketlerine gelince: Bu rağı, ayni iktisadî sartları haiz o memleketlerin bir kısmı zahiren zilan Almanya sanayi memleketi olraat memleketi göründülerse de millî muştur. Demek ki Danimarka ile müşteşekküllerinde çiftçiye paye vermeterek olan sartları Almanya'nın da bir ziraat memleketi olmasını mümkün dikleri gibi çiftçinin içtimaî, terbi kılmif ve hatta Almanya on dokuzun yevî, sıhhî ve sair ihtiyaçlarını ihmal ettiklerinde hakikatte sanayi mem cu asrın ilk nısfında bir ziraat memleketi oldular. Büyük bir kısmı ise leketi bulunmuş iken iktisatçıların hataları yüzünden sanayi memleketi on dokuzuncu asır iktisatçılarının tahalinde inkisaf etmek mecburiyetin yin ettikleri vaziyete göre sanayi memleketlerinin iktisadî esareti alde kalmıştır. İriânda ile tngiltere atına girmif olduklarım gordüklerinrasmda da ayni mükayeseyi yapar sak, ayni neticeye varacağımızda den bu vaziyetten kurtulmak üzera süphe yoktur. onlar da sanayilesmek yolunu tutZiraat memleketinin böyle sanayi mak hatasına baş vurdular. Ieşme yolundaki inkişafı çiftçi aleyBu hal cihan iktisadî vahdetini hine bir takım fedakârlıklar ihti • altüst etti. Harpten evvel ordu ve yarını istilzam ediyordu. On doku donanma kuvvetlerile ve siyasî itilâfzuncu asrın ikinci nısfında memleke Iarla idame edilen bu gayritabiî hal tin yalnız kömür, demir ve saîre gibi nihayet kuvvetlerin ve siyasî itilâfsanayi unsurlarına güvenmesinin bü ların temeli üzerine dünya kuruldu yük bir hata olduğu umumi harpte kurulalı misli görülmemiş olan ve anlasıldı. "îarı yirminci asır iktisat • adına buhran denilen muvazencsiz • çıları bu halalı sistemin değismesi zaliği görmez gözlerin önüne koydu. ruretini kabul ettikleri ve bu noktai Şu izah ettiğin*. vaziyet evvelâ h« nazarlarım harpten sonraki bütün yatiyat prensiplerine, saniyen on doiktisat kongre ve konferanslarında kuzuncu asrm sanayi iktisadiyatı alitiraf eyledikleri halde tatbikına cetından yeni doğan ziraat iktisadiyatı saret bulamadılar. Bittabi değişme esaslarına muhalif idi. Bu prensİD ve si lâzım gelen eski iktisat sistemi aynile devam etti ve ediyor. Bundan esasları gelecek makalemde izah e mutazarrır olan gene cihan çiftçisi deceğim. ŞÜKRÜ HÜSEYlN dir. Müsavat! Japon'Iar bombardımana devam ediyorlar, yeniden 6 vapur asker gönderdiler bakanlar gizli bir Fransız • Japon Londra 13 (A.A. Changhai'dan muahedesi mevcut olduğunu ve buReuter ajansına bildirlliyor: nun tngiltere tarafından da tasvip eJapon'Iar, VouSoung ve Chapei'i bombardıman etmekte devam ediyor dilmekte bulunduğunu tahmin et • mektedirler. Bo gizli Japon Franlar. Japon takviye kıtaatını getir 8iz muahedesi Japonya'nın Mançu • mekte olan 6 büyük nakliye gemisi ri'de yerlesmesini kabul etmektedir. Changhai'a vâsıl olmuştur. Diğer 7 Bu yüzden Amerika, Japon hare • geminin de yarın gelmesi bckleni • kâtma karşı bir ihtiraz vaziyeti altnak yor. Jeneral Uyeda, Changhai'dakî Ja mecburiyetinde kalmıştır. pon kuvvetieri kumandanlığına tayin Sovyet matbuatı, Aksayi Şark va • edilmiftir. Bu jeneral Changhai'a ge kayii karşısmda Sovyet'lerîn aldiklir gelmez 19 uncu Çin ordusuna bir ları vaziyetin harbe girmek iktidar ultimatom verecektir. Mumaileyh, sızlığmdan değil, harbin umumileş Çin kıtaatını kendi ihtiyarlarile çe • memeıi arzusundan ileri geldiğini kilmeğe iknaa çalışmaları için ecne yazmaktadır. bi memurlar nezdinde ısrar edecek • Nankin hükumetinin bir tir. Reddedildiği takdirde jeneral bizbeyannameti s zat barekete geçecek ve kendilerini fcâfi bir mesafeye çekilmeğe icbar için Cenevre 13 (A.A.) Çin murahkuvvet istimal edeceğini 19 uncu orhas heyeti Nankin hükumetinden bir duya ihtar edecektir. beyanname almıştır. Alâkadar baş • Japon'Iar tarafından Changhai'da hca devletlere hitaben gönderilen bu beyanamede harp mes'uliyetlerinin karaya asker çıkarma harekâtının pazartesi günü nihayet bulacağı tah taymine çahşılmakta ve Çin'in maruz min edilmektedir. Kıtaat beynelmilel kaldığı istilâya karşı koymak için elinde bulunan bütün vasıtalara müimtiyazlı mıntaka haricinde karaya racaat edeceği bildirilmektedir. çıkarılmaktadır. Bu beyannamenin Cemiyeti Akvam Gizli bir muahede Moskova 13 (Hususî) Mançuri meclisinin fevkalâde surette îçtitnaa daveti talebile biç bir alâkası olma • harekâtı karşısında büyük devlet • dığı söylenmektedir. lerin takip ettikleri hattı harekete Dün sabah trenköy'ünden geli yordum. Haydarpaşa iskelesindpa vapura binerken hayli dik bir vazi yette bulunan iskelenin vapura da • yanan ucuna geldiğîm zaman orta yaşlı bir hanım kolumdan tutup bana dayanarak vapura girdi; sonra, iizeri donmuş karla örtülü iskelenüvdim dik ucunda benim de, kayıp dü#ebilecek bir vaziyette olduğumu görünce, AUah razı olsun, kolumu tutup vapura girmeme yardım etti. Teşekkür ederim hanımef enul, dedim. Teşekkür e lüzum yok beyefendi, hep erkekler, kadınlara yardım cdecek değiller ya, aramızda müsav^t var. Siz bana yardım ettiniz, ben de size!... Erkek ile kadın arasında müs?. ?.t olduğunu, dün, ilk defa anladım. Tavuşan i!e kaplumbağa git; Bayramın ikinci günü öğleyin 1> • tanbul'dan Erenköy'üne bir telgraf çekmiştim. Bu telgraf yalnız bayram tebrikinden de ibaret değildi. öyle olduğu halde, salı günü çektiğim telgraf sallana sallana perşembe günü Erenköy'üne varmış... Bu, bana kaplumbağa ile tavşan hikâyesini hatırlattı. Anlaşılan bizim telgraf ta sür'atine güvenen tavşan gibi, daha ağır giden mektuplarla bahse tutuşmuş, sonra yatıp uyumuş ve mektuplara nazaran, mahalli maksuda iki gün geç ^itmiş... Muhterem kariler, aklınızda olsua da, bayram günleri beyhude masraf edip telgraf çekmeyin. Bizim mem . lekette kartpostallar, telgraflardan çabuk gidiyor. Tamîrat Konferansî Hazirana tehir edildi Tahdidi teslihat Konferansî Fransız Kadını Ruslar'a göre sulh değil İntihap etmek ve edilmek harp hazırhyor hakkını aldı Moskova 13 (Hususî) Cenev* re'deki terki teslihat konferansî ımizakeratı hakkında burada mevcut umumî intiba bu müzakerarm terki ' cnakta olduğu merkezindedir. ' Tahdidi teslihat konferansında Cenevre 13 (A.A.) Tahdidi teslihat konferansında Macar mümes • Bİli hukukça müsavat esasını hatır • lattıktan sonra ihzarî komisyonun teklifini Macaristan'm kabul ettiğini söylemiştir. Kont Apponyi Macar murahhas heyetinin Cemiyeti Akvam frnisakımn sekizinci maddesinin bü tün milletler bakkında tamamile tatbikı düsturunu kendisine rehber edineceğini kaydederek sözüne niha • yet vermiştir. Çin murahhası bütün eskâlfle tahdidi teslihata taraftar olduğunu beyan etmiş. tngiliz Hariciye Nazırı Sör John Simon ve Fransız başmu • rahhası M. Tardie'nin müsbet tekliflerinî tasvip etmiştir. Çin murahhası beyanatına devam ederek demiştir ki: « Tahdidi teslihat konferansî • nın muvaffakiyetle neticelenmesi Briand • Kellog ve Cemiyeti Akvam misaklannm akamete nğratılmasma bağlıdır. Aksi takdirde Çin istiklâlini muhafaza için silâhlanmak mecbu • rivetinde kalacaktır.» *"" Londra 13 (A.A.) Harîciye Nezaretinin neşretmiş olduğu bir tebliğ, Lozan konferansmın tehiri üze • rine büyük Britanya ve Fransa hükumetlerinin noktai nazar teatisinde bulunduklan ve itilâf eylemiş olduk"" Paris 13 (A.A.) Meb'usan mec ları bildirilmektedir. lisi, kadmlara intihap etmek ve inBelçika, Fransa, Almanya, ttalya, tihap edilmek hakkını bahşeylediğinJaponya ve büyük Britanya hüku • den şimdiye kadar intizar ve ümitle metlerinin Bâle mütehassıslar komi«cxklt geçirmls olan kadınlar memnuniyet izhar etmektedirler. Yalnız şim tesinin rapor muhteviyatma ittila kesbettikten sonra, Lozan konferansî • di de <ne vakit rey vereceğiz» diye nın haziran ayma tehirine karar verdüşünüyorlar. miş olduklannın mümkün olduğu takFransız kadm hukuku birliği reidirde diğer alâkadar devletlere şimdi tesi Maria Verone: tebliği ve bu bapta hükumetlerle mü«önümüzdeki intihabata kadınlar nasebata girişmesi Sir John Simon'da iştirak edecek mi?» aualini sor • makta ve müsbet cevap vermektedir. dan rica edilmiştir. Mumaileyhima ilâve ediyor: Konf eransın mevzuu, Bâle müte • «Maamafih daha 1919 da almmış hassıslar komitesinin raporunda zik • olan bir karann tevsiki demek olan redilen mes'elenin devamlı surette karar, her şeye rağmen fiyan mecballi çaresini ve hali hazırda mevcut lisi üzerînde bir tesir icra edecektir. cihan buhranma sebep olan ve bu Meclisteki fetninistlerin reye iştirak buhranı temdit kabiliyetinde bulu • etmemiş olmalarma teessüf ediyo • nan diğer müşküllerin halli için Iü • ruz. Kanunun sür'atle kabul edilmesi zumlu tedbirleri bulmaktır. ve bu suretle 1935 senesi belediye inAlâkadar devletler, beynelmilel tihabatı ile bunu takip edecek olan vaziyeti biraz düzeltebileceği ümidile tesriî intihabata istirak fedebilmemiz için şimdi feminist âyan azasımn Lük bu kararı ittibaz eylemişlerdir.» sembourg sarayındaki arkadaşlannı harekete getirmelerini bekliyoruz.» Türk Irak Muahedeleri Ankara 13 (Telefonîa)Türkiye ile Irak arasında mün'akit iadei mücrimin ve ticaret muahedeleri Mec • Iise gönderildi. Ticaret muahedesi 4 maddeden ibarettir. Esas tarafeyne diğer devletlerle aktettiğimiz tica • ret muahedelerinde olduğu jribi en ziyade mazhari müsaade millet muamelesi yapılmasıdır. Muahedenuı 3 üncü maddesinde konsolidasyon listeierinin yakın bir zamanda tanzim olunacağı bildiril • mektedir. tktisat âlemindeki son buhrandan mütevellit anî tahavvüller nazari itibara alınarak muahede müddetle temdit olunmamıştır. Hükmü 3 ay sonra muteber olacak, her zaman feshedilebilecektir. Meraş'ın Kurtuluş bayrami Maraş 12 Kurtuluş günü kar, tipi ve fırtmaya rağmen on bin kişinin iştirakile tes'it edildi. Bu vesile le riyakâr ve mestuli düşman ordu larının hezimetiin yaratan Büyük Kurtarıcı ve inkılâpçımız Gazi Hz. nin çizdiği yolda ayni azim ve îmanla yürümek azminde olduğumuzu izah eder ve Büyük Gazimizi hür • met ve tazimle selâmlarız. Mahrumiyet ve yokluk içinde ve en kara günde iman ve fazilet telkin eden Maraş'ın büyük ve kahraman evlâdı Kılıç Ali'mizi hürmetle selâmladığımızı bildirir, hariçte bulunmak do • layısile bayramımıza iştirak edemi • yen Maraş'Mara da tebriklerimin iblâğını rica ederim. Maraş Belediye reisi: Tevfik Bursa'da bir Aşk faciası.. İki kişiyi vurdu, kendi de yaralanıp öldü Bursa 13 (Hususî) Gece burada, evvel ce kaçınlniış bir kız mes'elesinden çıkan kavga neticesinde Faik ismînde birisi, tsmail'i sol memesinden bıçaklamış, tsmail de Faik'i ve kahveci Nuri'yi muhtelif yerlerinden bıçaklayıp Yunus'un kafasını da iskemle ile patlattıktan sonra ölmüş tür. Bir TOrk gencinin icadı tngiliz gazetelerinin verdiği malumata göre Londra'da bulunan Rüstem Fehmi isminde bir Türk genci, İngiliz biralarının lezzetini ıslah e decek bir ilâç bulmuş ve ilk tecrü beler muvaffakiyetle neticelenmiştir. RUstem Fehmi Ef., tngiliz bira fab rikalarile müzakereye başlamıştır. Dahiliye Vekili Ankara'da Ankara 13 (Telefonla) Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey geldi, Vekâlet erkânı tarafından karsılandı. Türk Bulgar dostluğu ( Blrind sahifeden mtibait) rica ve Makedonya'da iki ordu ara • smdaki silâh arkadaşlığını ve beraber döküien kanlan unutmaz. Yeni kontenjan listesi Ankara 13 3 üncü kontenjan listesine yeni bir kararname raptolunacaktır. Bu kararname mucibince gümrüklerde beklemekle çürüyecek ve bozulacak eşya bazı kayıtlar dahilinde içeriye sokulacaktır. Roma 13 (A.A.) ttalyan gaze • teleri tahdidi teslihat konferansında M. Grandi tarafından söylenen ve silâh kuvvetlerinin gerçekten tenkisi neticesine varmak hnsusunda ttal ya'nm gösterdiği şiddetli arzuyu bir defa daha isbat eden nutku sütunla • M. Grandi'nin nutka ve îngiliz'ler rma aynen jreçirmekle iktifa etmi • ' Londra 13 (A.A.) İngiliz ?aze yerek ecneb! gazetelerinin mütaleaIatmı da neşretmektedirler. teleri M. Grandi'nin tahdidi tes • lihat konferansma söylediği nutuk Bu gaze*«ler M. Grandi'nin nutkîihakkında uzun makaleler neşret • tıun bütün Avrupa mehafilinde mümekte, bu nutkun fevkalâde bir e • •ait bir tesir nyandırdığmı Imtta hemmiyeti olduğunu ve lngiltere'nin Fransız matbuatmm bile M. Grannoktai nazarına mutabık olan ttaî • di'nin inkâr edilemiyecek bir mu • yan müddeasınm hâsıl ettiği derin vaffakiyet kazandıfcını tasdik fttiktesiri ehemmiyetle kaydetmektedir. Ierini ilâve eylemektedir. Eski Bulgar Kralı Bolsevik mi olmuş? Sofya 13 Prağdan bildiriliyor: Evvelki gün burada Rus köylü fırkasının lideri Serzey Maslof ile eski Sovyet sefîrlerinden Dimitrievski birer siyasi nutuk söyliyeceklerdi. Fakat zabıta bu nutukların söylenmesini menetmiştir. ÇünkS bunlann Dimîtrievski'nin Mos • kova'mn direktifi ile hareket eden cGenç Ruslar» îsmindeki fırkaya geçtiği an • laşılmıştır. Çek gazetelerinm yazdıklarma göre eski Bulgar Kralı Ferdinand'ın da bu fırka ile münasebeti olduğu tahakkuk etmistir. Sabık ispanya Kralı Mısır'a gidecek Pontaineblau 13 (A.A.) Sabık tspanya Kralı subatın on dördünde Mısır'a gidecek ve orada bir ay kadar kalacaktır. Cür'eîkâr seyyahfar! Vigo 13 (A.A.) • Ahiren mal • zeme tedariki için limana girmif olan iki Amerika'lı ile bir Estonya'hnın rakip olduklan 3 metre tulündeki yelkenli, İspanya'dan Filorida'ya geçmek üzere bugün hareket etmistir. 1931 senesinde Sofya'da yapılan Balkaniyat oyunlanna yalnız Türk süvari zabitleri iştirak ettiler ve spor sahasmda asil bir rekabetle, kendilerine hâs olan şovalyeliği ve asaleti bir defa daha gösterdîler ve Bulgar zabitlerinin kalplerinde unutulmaz bir hatıra bıraktılar. Daha başında bulunduğumuz yeni sene miinasebetile kahraman Türk ordusuna, onun çok kıymetli za bit küçük zabit ve askerlerine, har • bi umumideki silâh arkadaslarıma ve çok kahraman, mert Türk milletine kendisini yakından tanıdığım, çok büyük bir vatanperver ve siyaset adamı. çok kahraman bir kumandan diye hürmet ve takdir ettiğim Gazi Mustafa Kemal Hz. nin riyaseti altanda en güzel seyleri temenni eyîerim.» HAYAT ANSİKLOPEDİSİ îkinci cuz çıktı Bayiierden isteyiniz •'• ••••"" CUMHURtYET'in edebî tehikan : 2 MEZAR KAZICILAR Müellifi: AKA GÜNDÜZ Dünhii tefrikanm hulâsan: ğıttarı masanm taşına koyarak kolunu kaldırdı: öyle ulu orta savurmayin a?alar! Hepimiz, bir kapidan geçiniyoruz. Bu kadarı da fazla. öyle ama bizim ayhklar da eksik. Ne fapaîim? Ortalıkta burhan (buhran) varmış, piyasaya vergi koymuş, burhan gidince... Doğrudur ağam, gece gene bizim konak mahşer kıyameti idi. Sabahacak mutf aktan cıkamadım. Herkes rozbifimi be&endi de biricîei çıkarıp bir kavma bahşîs vermedi! Büyük hanımefendiy! gei de arama. Her vakit bahşiş verirdi. Şîmdi vermiyor m » ? ölüm dpjeğinde yatıyor, çok ya [Zeng'mlerin otarduğa aemtte bir mahalle kahvesi var. Burast civar • daki apartımanlarda, konaklarda çatışcm ahçıların, uşaklartn, şofor» lerin ve geçicilerin toplantı yeridir. Kimi kâğıt oynuyor, k'ımı nargile, çay içiyor. Esmer bir delikanlt bir ke • ttarda oturmuş konuşulanları dinle • mektedir:'] Benim paşamdan size ne? O da senin gibi akıllı kişidir de.. Benim pasam, senin beyin gibi külâhçı değil ki. Külâhçı mı değil? Pinpon bey(Öen külâhçb Pinpon beyin ahçısı elindeki kft zıkl Dün doktorlar yarına, öbürgüne ya çıkar, ya çıkmaz demişler. Aynanın solunda cayını içen es mer delikanlı merakla sordu: Sizin büyük hanımefendi çok mu hasta? Ne diyorsun, belki de ölmüş tür! Yirmi iki. dört daha yirmi altı, kırk ta koz, altmış altı, üç giderim. Hasta dedin de aklıma geldi, sizin şoförün babası da çok hasta imiş. Daha oimastn mi ya? Yetmişi gecmiş. O haiine bakmadan geçende kahveye gitmis. Soğuklamış mi sana. thtiyarlıkta soguklamak fena şey. Adam hemen satlıcan oluveri yormuş. Ası! yurek hastalığı korknnç. Senin efendîde var diyorlar. Var ya. Hak gecinden versin ama pek korkulu. Geçende bir tuttu; handi«e gÖçecekti. Nasılmış o hastalık? Bümetn. önce yürek hızlı çar« parmıs, sonra birdenbire durunnus. Ulen bende de olmasın? Hak saklasın. Saklaması maklaması yok. Tulumbadan yukarı kata su cekerken biraz fazla çalışsam yüreğim küpür küpür çarpıyor. Bizimki öyle değil ki... Aynanın solunda çayını bitiren esmer delikanlı gene gizli bir merakla öğrenmek istedi: Bu yürek hastalığı insanı çabuk mu öldürür? Lâf mı, hık bile dedirmeden!. Adam sen de! Bunlar hep zengin hastalıklan. Satlıcan hep onla ra.. Apandimis onlara.. Yürek bur • ması onlara.. Basuru bile bize bırakmıyorlar. Hey kuzum, bir defa zen gin olmıya gör. Dev gibi olsan da yoktan maraz icat edersin. Zençinde hastalık hanımların modası gibidir demişler. Hastalık iddia etmeyince zenginliğin şanı meydana çıkar mı? Bizim beyin küçük kızı bir hafta önce başını bilmem nereye çarptı. Şuncacık bile sıyrılmadı. Ama bir haftadır eve günde on hekim girer, on çıkar. Yok meretçik olmuş, yok beyni sulanmış.. Daha o bebe yahu! İhtiyarların beyni sulanır. tşte ne bileyim. Adamın kafası bir yere çarpınca meretçik olurmuş. Benim kafama bak! Fırıncı çetelesi mubarek! Kafa değil. Köyde belki on defa daldan düştüm. Kırk defa da taş yedim. Ne meretçik oldum, ne bir şey... Aynanın solunda bir çay daha ısmarlıyan esmer delikanlı iskemlesini azıcık yaklaştırarak lâf a karıştı: Sizin küçük hanım demek meretçik oldu? Ben demiyorum, öyle demiş doktorlar. öldürür mü o hastalık? Eğer sahiden tutulmuşsa haydi haydi götürürmüş. Bırakın bu kötü yarenlikleri yahu; ağam; bana bir baş nargile da • ha.. Şu beş.. Bu da şeş.. Şeşi yanlış oynadın, bir bane geriye çek. Kusura kalma. Dalgınlık.. Ağa; nereye? Konağa. Dün akşamdan çok bulasık kaldı, bakayım yamaklar onardılar mı? Dünya böyle iste, yirmi kaymaya, yüklü kağnı gibi çekip du» racağız. Ahçıbaşt cıktı. Köşeyi dönünce fı> kır fıkır gülüşmeler başladı: Kör olayım yalan; hiç o bulasık bırakır mı? Çok meraklıdır. Malum. Şimdi konakta herkes uyur. O da Katina'sına gidecek! Bıkmıyor, uslanmıyor oğul; memleketinde de karısı var. O bir şey değil, kazandığını hep Katina'ya yediriyor. Doğrudur. Geçende mektup gelmis, bana okuttu. Sayım vergisi için çabuk para gönder, çocuk ta hatta diye yazıyordu, aldırmadı bile. Mabadi var,