12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Bir hayat rüyası Odasımn loşluğu içinde rüyalara dalnuştı. Yaşamıs ve muvaffak obnus bir adamdı. Hayatta özletfiği, istediği fcer şeyi elde etmisti. Vaktile bir avukahn kâtibi olarak hayata atıldığı halde, çalışa çalısa koca bir müessese «ahibi olmuş, büyük bir »ervet kazanmıs, yüksek tnevkilere çıkmıs, fakat kalbinin en jrizli kösesinde gölgelenen, lâkin hiç sönmiyen, için için yanan bir ateşin ezasını, Mtırabını unutamamıştı. Gerçi hayatta neyin peşinde ko$mussa, onu elde etmisti. Fakat... ••• Odanm kapwı vurutmusru. Hizmoetçi kadPın, ona bir mektup fetirdi. Yamra bir tek mektup mu, Şerife Hanun? Evet, beyefendi... Elektriği yakayım mı? Hayır... Acele mi? Cevap m§ »tiyorlar? Zannetmem, beyefendi, posfcacı, bir sey söylemeden bıraktı, «itti. Hizmetçi kadm, dısarı çıkmıştu Oda, gene losluk içinde kaldı ve ihtiyar avukat tekrar rüyasına daldı. Postacmm bir sey soylemeden brraktığı mektup, onu, hiç te alâka * dar etmemişti. Gene kimbilir, hangi iş, hangi dava için müracaat edr* yor, fikir, rey soruyorlardu O, şnndi, bütün »ervetini, bn serveti kazanmak uğrunda katlandığı fedakârhkları, ghistiği mücadele leri, çektiği eziyetleri, hepsmi, her şeyi unatımif gübiydL HayalL otra ta uzaklara çekmif goturmüs, acı, tatlı hatıralarm kanatlan eski günleri canlandmnı* ve yamnda bir genç kız peyda otuvermisti. O, bu hayale, hakikî gibi duran hayale hiç hayret etmedi. Bu genç kiztn, hâlâ, d l i sene evveHci gibi gülümsemesi ne tuhaftı! Leyta, gene geldîn mi? Senden hiç ayrdmadım ki... *** Leylâ'mn gozlerini parlak, ya naklarmı pemnfoe gönnek ae saadetti! Genç kız, hâlâ, gençliginm bu tün tazeligi, bütün taraveti ve bütün güzelliği ile pırıl pml yanı yordu. O gündenberi ne kadar ımîteeasir olduğumu u < » anJatamam, Leylâ! ««*** Ve bu aözlerie kaBjini büyük bîr yv'iten kurtarmif gibi ferahladı. Çünkü hayat ımn her anmda, her safhasmda, daima yanan ve hiç sonmiyen bir ışığın bütün varhğma hâkim olduğunu anlanıiftı. Leylâ'ya, tekrar bakmak için döndü. Leylâ, gülümsiyerek bakıyordu. Kendi kendine mınldandı: Bir rüya... Bhr kâbus mu soyle Leylâ? Çünkü seninle kavga et mistik. Ve sen, mendilin gözlerinde çdnp gitmiştin! Leylâ, cevap verdî: Evet, o gün gitmiştim. Fakat döndüm... Birbirlermi «evenler, yıllarca dargın duramazlar ki... *** Omm ihtiyar kalbi, saadetle dolnnıstu. Lâkin bu saadette bir »tırap ta kanıyordu. Leylâ, rüya görüyordum, seni kaybettiğimi saniyordum, beni affetaneni rica edemiyecek kadar kendimden utanıyordum... O, ne müthis bir kâbustu, bil«en! v istanbul Borsası kapanış tiatları 2812932 NUKUT Londra New York Paris MUano Brtisel Atlna Ctnevre Sofya Amsterdam Prag Stockholm Viyana Madrit Bodapeşte Berlio Varjova Belgrat Moskova Yokohama Altın Meddiye Banknot Nihayeti kâbus, rüya... Leylâ, ben çalıştım, kazandun, bütün muvaffakiyetlerinıe ragmen, sen: kaybetmekle, her şeyi kaybetmiş olduğumu anladım... Leylâ, ellerile onun ellerini tuttu ve eski saf asklarının mahrumi yet ve samimiyeti içinde yanyana oturdular. thtiyann sesi, tekrar titredi: Leylâ, Leylâ... Artık hep be raber yasıyacağtz, birbirimizden hiç aynhnıyacağız, değil mi?.. Seni çok aradım, fakat bulamadundı... Hatta bana, senin evlendiğini bile söyliyenler oldu... Fakat o acı günlerin rüya olduğuna eminim... Leylâ'mn ellerini tuttu, şefkat ve muhabbetle dudaklarına götürdü!.. * ** Odanm kapısına tekrar vurulu yordu. Ne var, Şerife Hanun? Yağmur yağmağa baaladı, beyefendi. Pancurlan kapatmağa geldkn! İhtiyar etrafına bakmdı, Leylâ'yı aradı ve ellerüe yüzünü kapadı! Tekrar karanhk, bosluk, yalnızhk içinde kalmtstı... *** Birdenbire ayağa kalktı: Şerife Hanun! Efendim? Urun, sikıntıh bir rüya görü yordum... Guya ben avnkatnHşrm, bir takım mücncgelerin vekili, murahfa&n knişim... Zenginmisim... Değil mUiniz, beyefendi? Hayır... Bunların hepsi rüya... Heder olmus bir hayatm rüyası! Hakikatte, ben evli, fakir bir ada mnn... Fakat sevgi içinde yasıyo " rutn... Evimin içinde ask var, huzur var, saadet var, minimini yavralar var... Hayatm bütün acılan, bana oyle tatlı geliyor ki... Durdu, biraz sonra devam etti: Şerife Hanun, ben, hayatımı ziyan ettım... Sustu, onüne baktı. Biran, elli sene evveHti hayatını bir daha haya linde canlandirdı; kalbinde yalnız kendisinin değil, Leylâ'mn da ıstı raplannı duyuyordu. *»* Beyefendi, mektubunuz yere düamüs! Te»ekkür ederim... Haydî sen git Şerife Hannn, rahatına bak! thtiyar, tekrar yalnız kaldı ve mektubu açarak okudu: Beyefendi, . „, .. «Ben, eski arakadasmiB Leylâ Hanunm, en yakın dostlanndan biriyim... Onun vasiyeti üzerin* ı n e bu mektubu yazıyorum. Leyiâ H., geçen persembe günü vefat etti. Ben, basi ucunda idim. Hep sizden bahsediyordıı. Son soz olarak: «O rrun hayatının her safhasmı, alâka ile takip ettiğimi söyleyin» dedi» Bu, ne acı bir darbe idi! Demek, hayatunın her safhasını alâka ile takip etmis! thtiyar, bu sozleri içi yana yana mınldanarak, peris&n, pisman, talihine, hayata küskün, karanlık odanm içinde dolasıyordu. Göğsü sıkışarak durdu; ve göz Ierinden boşanan yasların verdiği teselli ile hayatının zannettiği ka dar heder olmadığına inanmak is tedi! Temîz bîr kalp, onun, yarım asırlık mucadele ve muvaffakiyetleri üzerine titremisti! MAHMUT YESARİ Kadro ve inkılâp, iktısadî buhranı nasıl anlıyor? Buhranın sebepleri ve çareleri hakkmdaki fikirler tamamen yanlıştırt Kadro ve tnkılâp... Beni bu kitabın yalnız iktısadî kısımları alâkadar ettiği için bunlara dair bir kaç söz söylemek istiyorum. Son senelerde düşünebnmek kabiKyetini haiz her adamın önüne yığılan bir sürü iktısadî kanşıklıklarm ne gibi sebep ve âmiller saikasile vücut bulduğunu arastınrken, iktısat kanunlan haricinde bir takım nazariyeler 3eri sü rerek hükiim vermek hata olur. Kadro ve tnkılâp muharriri kitabın 14 iincü sahifesinde ihracat mallarımı • zm kalite düskünlüğü, nizamsızlık, dağınıkhklar yiizünden fiat sukutuna uğradığmı ve btzdeki buhranın yalnız bir iktısadî fakirleşme ve gerilesmeden ibaret olup bunun ancak pek cüzt bir kısmtnın cüıan buhranı ile alâkadar oldu • ğunu hatta, bu fait sukutunun «ancak kendi bünyemizden gelen bir takım hazin haller» den başka bir şeye atfolunamıyacağını iddîa ediyor. 25 inci ve müteakip sahifelerde ise bugün dünyada görülen Hctısadî dar • Iığın buhran ile tavsif olunamıyacağını, bunun bünyevî bir tahavvülden ileri geljiğini, binnetice bütün mevcut iktısadî esasatın değiserek yeni ve başka bir nizamın bunlann yerini tutacağını soylüyor. Nihayet bizim dünya manzumei îktısadiyesinden ayn ve hatta buna aykırı bir yol tutarak kendimizi kurtarmaımn, bunun da ancak «Otarşi» tariküe kabu olacağmı tavsiye ederek ifm içinden koiayca çıkrveriyor. Evvelâ bu kalite düşkünlüğunü ele alalım: Bunu boyle ulu orta bîr mütalea olarak kabul edeceksek iş kolay. Fakat pek eskiyen bu nakarah ihracat mallanmızı büenlere isbat etmek hayli güçtür. Baslıca ihracat mallanmızı, tütünü, fmdığı, inciri, gıda maddelerini ve pamuk ve saireyi ele alacak olursak bunların öç dört sene evveline nazaran kaliteden kaybettiklerinî iddia gülünç olur. Dört sene evvel kilosu vasatî iki buçuk liraya r ItAltYO Bu akşamkî program Tercifı ediniz: Bökreş î ... 20,45 Boris Goodounov (Monssorçg^y) Budapest: 20,35 Die Königin Ton Saba (GoM mark). J müz de ahşmîş olduğundan aldırı? eden bile kalmamıştır. Bilhassa tütün mubayaa mevsîminde dillere destan olan bu teraneyi hepî miz pekâlâ biliriz. Bu sözler nihayet malı beş kuruş daha ucuzuna ahnak için basit bir hile menzüesinden ileri geçe mez. Bizim ihracat mallartmız para etmî • yor, bir kısmı da pazarsız kalıyorsa bu • nun sebepleri müsterilerin parasızlığı ile yüksek tekniği müdafaa etmek için bir çok memleketlerin baska yerlerden gelen mallara vazettikleri yüksek güm riik tarifesidir. İktısadî bünyenîn cezri bîr surette de* ğişeceğine geunce: DU olsa olsa şaîrane bir hulyadır. Cünkü bugünkü seklin yerini tutacak bir sey, bir çarei hal el ile tutulur şekilde gösterOemediği takdirde bunu orta ya atrvermek ve bunun yerine ne gibi bir iktısadî nizam kaîm olacağmı izah etmemek, noksan tetebbü ve yanlış hükme deiâlet eder. Acaba bu tahavvül dünyamn nerelerinde tatbik sahası buluyor da bizim haberîmiz olmuyor?.. O mütaleadan maksut Rus'ların nazariyeleri ise, bu nun devlete istinat eden bir devlet kapitalizminden baska bir şey olmadığını anlamıyan kalmadı zannediyorum. Otarşi yeni bir tabir; belki kulağa her yeni kelime gibi munis geliyor, fakat tatbik sahasında muvaffak olmus bir sey değildir. Bunu iktısat âlemi bir de» va olarak değil, ancak muvakkat bir çarei hal olarak kabul ediyor. Bunun bi lâhare daha içinden çıkılmaz müsküi • lere yol açtığı da görülüyor. Muharririn bünyevî bir tahavvül dîye tavsif ettiği buhranı en doğru tabiri ile iktısadî buhranı ben söyle anhyorum: Teknolojînin yükselmesi gerek ziraî gerek smaî istihsalâtin ucuzluğunu, te • zayüdünü ve kolaylaşmasmı nrracip olmuştur. Meselâ: Amerika, şimdrki istihlâk ihtiyacınm 8 misti yüksek teknik sayesinde istihsale kadirdir. Diğer se kilde izah olununca bu 130 milyon me4 « ı î fc«»Qc«n ihtiyaP.^S iıisji »yani 1,140,000,000 medeni haBcm ihtiyacı demektir. Ingiltere, Fransa, Almanya ve diğer Avrupa devletlerini hesaba katarsak bunlarm da ihtiyacabndan fazla istihsal kabiliyetini düşünürsek bu ra kamlann neye baliğ olabileceğini kes • tirmek güçtür. Ya Rusya'ya ne diyeceksiniz ? Onu da Bdnci yazımızda tetkik edelim. ^ < * NÜZHET ÇEKLER Londra NewYork Paris Milano Bruksel Atına Cenevre Sofya Amsterdam Prag Stockholm Viyana Madrit Berlin Varşova Bükreş Belgrat Yokohama Moskova Açilış "07.25 0,470734 I«,06 9,1921 3,3954 89,7673 2,4465 65,735 1,1713 I5,9O3'5 2,5893 4,065 . 5.7712 1,9763 4,17 3.4493 79,8725 34,635 2,19 îf)87,e0 İSTANBUL: 18 saz: (Nebil oglu İsmaü Hakkı BeyJ < * 18,45 ortoestra konseri . 19,20 fransızca ders (Uerlemlş olanlara) 19,45 Millî Türfc Talebe Birligi reisl doktor Canbulat Bey tarafından mlllî iktısat ve tasarruf hakkında konferans 20 saz: (Senlye H.) • • 20,30 Darülbedayl oyunculan tarafındaıi oyun 21 saz: (Tanburi Reflk Bey ve ar* kadaşları) • 22 doktor İbrahim Zati Bey, tarafından içki, aleyhinde bir konferans v« Ajans, Borsa haberlerl, saat ayan. • 22,30 altorka saz (ramazan günlerinğ mahsus). BÜKREŞ: 16,05 mohtelif konser 19,15 konferans* 19,30 muhtehf konser 20,05 konferans * 20,45 {Boris Goudounov) Moussorgsky'uiii operasL BUDAPEŞTE 18,35 Tsigan musikisl 19,50 Macar şarkılan 20,35 opera binasmdan nak « len: {Die Königin von Sabo) Goldmarlfın 4 perdelik operası müteakıben: dans havaları. VARŞOVA: 18,05 gramofonla Beethoven'in eserleri18,45 konferans . 19,05 kafekonser 20,05 muhtehf 20,50 havadisler 81,05 hafîf musüa 22,35 tiyatro . 23,20 gramofonla dans plâklan 24,05 kafekonser. VİYANA: 18,10 hafif musüd 19,20 kadın saaö 19,45 konferans 20,35 havadisler 20,45 iki plyano ile caz havalan 21,25 radyo tefnkasa 21,40 orkestra konseri 22,50 havadisler 23,10 akşam musikisi. PARÎS ( R a d i o P a r i s ) : 20,35 orkestra 21,05 musahabe 21,25 orkestra devam ediyor 22,05 edebiyat saati 22,50 senfonik konser: Beethcven. Wagner). BRÜKSEL I ( F r a n z ) : 22,05 radyo orkestrası 22,50 musahabe 23 05 radyo orkestrası 24,05 havadisler * 24,15 gramofon plâklan neşriyatı. BELGRAT: 18,05 almanca mükâleme 20 05 konser 20,30 pıyano solo 21,05 Ljübeja na'dan 23,05 havadisler sonra: Akşam musikisi. >, • ROMA : 91 5n plftKı&r zr.ao unnıı^n» .»MJIHI ESHAM İş Bankast A. Şinendlleri Tramvay Bomonö Nektar Terko» Balya 1ST1KRAZLAR tstlkrszi DahiH Şark şlınecdiferi DfiynnTi Mvv. GfimrSk Saydı Mahi Bagdat Askeriye TAHVİLÂT Elektrik Şirketi Tramvay , Tttnel . Rıhtım . AnadoİTi ( 1 ) Anadohı ( 2 ) Anadoln (3) A. Mümessil 'sid«n ve Juuzakitler 5 4 tnflyon Gra getiren tütünun 1931 senesinde 2 9 mılyon liraya inmestrri de mi kalite düşkünlu • ğüne atfede^m? Bu gibi rakam farkla rım bütün ihracat mallarmda goroyoruz. Bütün bu maOann kalite duşkünlüğü ne maruz kalaadığuu, Türk ihracat mallarmın kaliteden kaybetmediğini bütün dünya biliyor. Mahsulâtı arziye ve ham maddelerin mubayaa mevsiminde ec • nebi alıcılar tarafından muntazaman tekrarlanan bu nakarata artık koylü scnra: (Die Geburt Christtf • Perosfnin oratoriosu istirahatte. Edebiyat saati sonra: Havadisler. BARSELONA: 20,35 kadın programî 20,05 radyo trîosu 21,05 muhtelif 22,05 gramofon ve havadisler 23,10 bir opera 1,05 havadisler ve operaya devam. Radyoda ba akşamki Ronreram Bu akşam saat onda radyoda Yesilhi lâl'in fcokain, eroin ve alkol mücadelesine ait olarak doktor İbrahim Zatl Bey tarafından bir konferans verilecektir. Otobösten yuvarlanan bakkal EvveHd aksam sofor Hayrettin'in idaresindekî 3 5 0 7 nomaralı otobüs Ke restecfler'den Balat'a gitmekte iken soförun yamnda oturan bakkal Bodos Ef. dayanmıs olduğu kapmın birdenbire açılması üzerine yere ynvarlanpruş, vücadünün mahtelif mahallerinden yara lanmıştır. Bodos Ef. Balat Musevi hastanesine yatınlmış, soför Hayrettin hakkmda tahkîkat icrasına başlanmışhr. Ş I K SiNEMADA C E N N ET K U Ş U L i U A N H A R V ^ Y ve H EN R Y G A 1 H J gibi fln se\imli arfistlerin.fransıroa j Sozlü ftüyrflt. opereö Mevairıin ^ n i ve güzel filmi A N N Y O N D R A ve MiSTER BRAUN (JEAN DAX) İstanbul Beledi.eşi ^ AKŞAM Şehlr Tiyatrosu Darülbedayi teBJSilIeri •KADIN ERKEKLEŞiNCE Yazan.^Hüseyin Rahtef.B«y ' Umuma saat 2 1 , 3 0 Giizellik müsabakanıız (Birind sahifeden mabait) dercedemiyoruz. " v Mersin limanında faaliyet Mersin (Hususî) Tesrinisani zarfında limanımızdan çıkan pamuk 95,132 liralık, 1,436 balyadır. 1931 de 945,457 liralık 16,083 balya idi. thracat mevsiminin başından, üç aydanberi ihraç yekunu: 294,042 liralık, 4,322 balyadır. İÖ31 de 1,985,353 liralık, 33,564 balya idi. Bu sene en fazla mal alan müsterilerimiz sırasile Yunanistan, Italya?ve Fransa'dn. Bu ay pamuk ihracâtı geçen aya nazaran kiloca %34,35 ve kıymetçe %32,77 az olmustur. iki esrarkeş yakalandı Kadıköy'ünde Mısırlıoğlu'nda kâm bir evde esrar içildiği zabıtaya ihbar edilmiş, yapılan arastırmada Kadri ve Yusuf isminde iki kiçi «Derinde kabaklarla curmS meşhut halmde yakalan mışlardır. Bu esrarkeşlerin yanında bir de kadın bulundugu görülmüştür. Zabıta tahkikatına devam etmekte fiursa mösabakası pazertesîye Bursa'da «Hakkm Sesi» refikimiz tarafmdan tertip edilen güzellik müsabakasınm bugün icrası mukarrerdi, fakat müsabakaya giren ha nımlardan bir kısımnm tuvaletleri itmam edilemediğî için musabaCa pazartesi gününe kalmiftn*. \ BİR MiLLEf UYANIYOR: Sinema, Anadolu'dân yağan talep telgraflanna râğmen fedakârhklârla filmini bir tnüddet daha göstermeği te min etti. Ramazanda hatırası unuiulmaz gecenizi Piyes 3 perde 3 tablo llll Ertuğrul Sadettin Bu gece Kadıköy (Kuşdili) tiyatrosunda KAYNANAM GOzellere hediye verenlerin listesi 1933 Halit takvimi Bu güzel takvimin 933 senesine mahsus üçüncü yılı da neşredilmistir. Fiatı on kurustur. Tavsiye ederiz. Dünkü listemize ilâveten bugün de aşağıda isimleri yazılı müesseseler 1933 kraliçesine atideki hediyeleri taahhüt etmişlerdtr: 14 Yenipostane caddesinde Maks Faraci ıtriyat mağazasi: Zarif bir kutu içinde Masque Rouge lâ vanta ve pudralan tneshur «Snos> | sabunlanndan bir kutu. | 15 Eminonü'nde Moda terzi v hanesi sahibi Hayri Bey, Keriman Hanıma olduğn gibi 1933 güzeline le zarif bir kostum tayyör dikecekir. 16 Satie Elektrik levazımı sîrf keti, kaç senedir olduğn gibi, bu se' ne de elektrildi kadın tuvalet alet Ierinden bir tane verecektir. f 17 Galata'da Kürekçiler sokağında ıtriyatçı Hasan Şevki ve şürekâsı, sabit kokulu lüsyon ve kolon yalarile yağsız kremlerden kraliçe nin bir senelik ihtiyacmı temîn edecek miktarda hediye vermeği taahhüt etmistn*. Bu sütun, 1933 kraliçesine hediye vermeği taahhüt eden müessese ve Mersin limamndan ikincitesrin zarfında yapuctn ithalât ve ihracat 1932 1931 KARİLERİMİZE KOLAYLIK Artistik K i Ki sinemasında Fransızca sözlü ve şarkılı filminde görürtüyorlar Bu akşatn: Vodvil 3 perde. Yszan: Mahmnt Yesari. B. Yakında: N ERO N w Üsküdar Hâle sinemasında Sesli, Sözlü, Şarkılı Ebedî Serseri İlâveten: Halihazır Dünya havadislerî. Aylık abone Hosnsue vOâyetlerdeki bîr çok karOerimîz gazetelerini munta • zaman kendi adreslerine alabfl • mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedirler. Bu aziz karilerin arzulannı yerine getirmek uzere Cumhuriyet için aylık abone usulu ittihaz etmeğe karar verdfk. Ay lık abone bedeli yalnız PRENSİN 6ECELER1 İthalât 1,075,019 kilo 252,792 lira 2,405,479 kilo 442,979 » thracat 1932 3,221,340 kilo 287,744 lira 1931 12,952,017 kilo 1,374,248 lira Geçen sene ayni ay zarfmdaki fazlalık baslıca hububat ihracatından ileri gehniştir. 1932 senesi ikincikâmınundan ikincttesrin nihayetine kadar limanımızdan (sırf harice) 76,345 ton 5,817,828 lfra kıymetinde emtia ihraç edilmiş ve mukabilinde 23,010 ton 4,426,536 lira kıymetinde emtia ithal edibniştir. Bu rakamlara nazaran 1,391,292 lira memlekete girmi? olduğu anlasıhr. Lutfi Ali ' tacirlere açıktır. Bir mektupla taahhüt kâridir. ALEMDAR Geçireceksiniz! G ndüz: 2 4 6 Gece 8,15 10 Bu akşamdan itibaren SİNEMASINDA JEAN MURÂT1 ictilılâl rorfHoci istiklâl caddesi 77 NUMARALI EVE gelıyor. Kadınlann mahbubu A S R I Sinemada HARRY LIEDKE ve NORA 6RE60R tarafından temsil edılmiş mükemmel şarkılı nefis bir operer, İlâveten: Sama«sa akrobatik düosu tarahndan yeni varvete programı I M Cuma 12 den itibaren ^ M 150 kuruş.. tan ibarettir ve tabü pesin olarak gönderflmek Sâzımdır. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfetli bir mesgale olduğu için aboneierinin inkıtaa nğramamasını îstiyen karöerimizin paralarmı idareye vaktinde yeti • secek veçhfle döndermekte devam etmeleri iktiza edecektir. Bu akşam: GLORYA'da Büyük Gala olarak Pek tuhaf ve şayanı hayret îran I ^ızca sözlu îilirn. Mumessili: istanbul Matbuat Cemîyeti tarafından tertip edilen JOHN WEISSMULLER ilâveten: FOX JURNAL ALMANA6I Yakında çıkıyor 1933 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle