Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
F Hikâye Yıkılan yuvalar « IktSsat: Cumhuriyet ÎLMÎ MUSAHABE 5 Tesrînîsanî 193! [Bir kariim yazıyor: <Bir çok yuvalann, kurulmak üzere iken, bir hiç jrüzünden atna bu noktaya iyice dikkat ediniz, bir hiç yüzünden bozulöujunu biliyor musunuz? Bir hiç yüzünden, ne kadar nişanlar, nikâhlar bozulmuş, düğünler geriye kalmıştır... Burada rol oynıyan da tıpkı koskoca arabayı deviren, küçücük bir kum tanesi dir.» «Karilerintze sorunuz. Alacağmız cevaplardan size. istediğinizden âlâ ve hakikî hikâye mevzuları çıkabilir. Bunlan «bozulan nişanlar», yahut «yıkık yuvalar> unvanı altında neşrederseniz, enteresan bir seri olur. tşte size, şahidi olduğum bir vak'ayı yazıyorum.» Artık sözü, bu mükemmel fikri bulnn kariime brrakıyor ve bu suretle hi kâye anketime de başlamış oluyo • tum M. Y . ] Vaktile, Rakım Efendi isminde bir komşumuz vardı. Rakun Efendi, eski tip efendi külhanbeyi, sözü sohbeti çekiKr, hos meşrep, babacan bir adamdı. Islak kıs bavalan baslayınca zavaDırun nıkrisleri tntar, dizine Trablus batta nîyesini çeker, arfak bahara kadar evinden dışan çıkmazdı. Uzun kış geceleri, ona misafir gider, geç vakitlere kadar otururdum. Bana, basından geçmis meraklı vak'alan, zabıta romanlannı andıran heyecanh maceralart, hovardalık hikâyelerini tatlı tath anlatırdı. Mahalle tulumbastnda bir hayli zaman omuzdaslık, reislik etmiş, sonra knşbazhğa dökülmüş; koç, ho • roz yetistrrip döğüstürm&ş, lüfere çık • mıs, hulâsa eski »p'orlarm hemen hep sini yapnuş... Hele hovardalık alemlerini anlat cnakla bitiremez; yumruk yumruğa döğSstuğonâ, bıçak bıçaga geldiğini, saldrraavı kolfoğnnon alhndan nasıl çektiğini, hep ellerini, kollannı açarak ta rif eder, otardogn yerde heyecanlanrr, nıkris sancdanm unutur, kaDanağa kı • mıldanmağa çabalardı. Onon dninden, bflhassa kuHandıgı tabrrleri hiç anlamıyordum. Lâkin hikâyenin k«yfinî, zevkini kaçrrmamak için sonnağa, öğrenmege de cesaret ede miyordum. Bir gun, büyük dadunın kra, bize ^ebnişti. Yanıma çıkh, beni etekledi. Hoş geldin Gülsüm, dedim. Seni boyle hangi razgâr atu. GüUüm, yer minderine çömelip o tardu: Sizden bir ricaya geldim beye • fendi... Hayrola Gülsüm, ne var ? Beyefendi, oğlum Halid'im için rîca edeceğim. Halit, mahsus ellerfniz den, eteklerinizden opüyor; beyefendi, bana bir velinimetlik edecek artık; diyor. Gfilsüm'ün oğlu Halid'i lanıyorum. Kendi halinde çakşkan, namuslu, iyi bir çocukta: Mümkün bir şeyse, başastune... Efendim, oğlumuzun mürüvveti u gormek istiyoruz. Ama, o bir kıza gonül vermis galiba? Cocuğu, kendi haline bırakm, ki* mi istiyorsa, onunia evlensin... Zorla gnzellik ohnaz, üstüne varmayra... Bizim de, havır, dediğimiz yok, beyefendicigim... Yalnız, kızın babası çok sert, titizmiş te, Halit ters bir ce vap almaktan korkuyor... Ben mi gidip istiyeyim? O aîleyi siz tanıvorsunuz efen^irr». Zger siz soyliyecek oiursaruz, kat'iyyen sozSnnzden cıkmazlar. Diş tabipleri kongresine istirak e Nasıl, ben bn aileyi tanıyor muden azalar serefine cemiyet tarafınyum? dan dün Beyoğlu'nda Roznuvar ba. Komsunın Rakım Efendi. rında bir çay ziyafeti verilmistir. Taaccüple durakladım. Rakım EfenŞehrimizde bulunan bütün diş dinin gelinlik kızı oMueunun o ana kadoktorlarmm istirak ettiği bu çay dar farkmda bile değild<m. Kaç göç ziyafeti pek samimî ve eğlencelî olvar, Rakım Efendi de havli mutaassıpmustur. lardan, nereden bileceğim ? Fakat genclik baska sey... Kafes, peçe, kaç göç tammıyor. Olnr, dedim. Rakım Efendîve Adana thtisas mahkemesi son on soylerim. Halit Efendinîn san'ah ne? ay zarfında 752 davayı neticelen K»'"sçidhr, beyefendîciğim. Ka dirmistir. zancı i"idir. Maznunlardan 320 kişi muhtelif Peki... Siz göriicii gidin. Ben de cezalara mahkum edilmijtir. tezkiye ederîm. O gun, Gülsüm, eHisîle birlikte %örScüye eitmi'lerdi. Ktzı nek becren mişler. Halid'in, nereden, nasıl görup Şehrimizde açılan millet mektepte beğendî^fne sasıp saşıp kalıvorlar; lerine, bu devrede de halkın büyük kıza ?onâl vermekte çocuğu haklı bu • bir rağbet göstcrdiği görülmüçtür. loyorlar. Dersanelerin adedi 200 ü bulmuştur. Gece, Rakım Efendiye gittim. Sözü Daha da artacağı tahmin edilmekte dondirrdüm, dolastirdnn, fcörücüK'çe, dir. Derslerin halka faydalı olarak evlenmeğe döktüm. Biraz da şakadan devamını temin için millet mektepgibi: lerinde sık sık teftisler yapılacaktır. Yskında dü£ünümaz var, galiba, dedim. Pflâv, zerde yivecepiz. Mütenekkiren seyahat etmekte olan Rakım Efendi, merakla yüzüme bsksabık Macar Başvekiii Kont Bethlen ceh: naplan bu sabah Teofil Gotye vapu Kim evlenivor? rile şehrîmize gelecektir. Duydum efendim, kerime hanıKont Betlen cenaplan tstanbul'da ma goriicu ıjelmîsler! bir kaç gün kalacak buradan memle Rakım Efendi, omuzlarını kaldırdı, ketine avdet edecektir. dudak büktö: Evet, göriicii gelmis... Amma kadmlar anlat»mar''lar. nenm nesi anlı yamadım ki Halit Efendi, isminde bir gencmis! fskenderiye Türk yardım bîrliği Hiç dusünme Rakım Efendi, hetarafından Cumhuriyet bayramı parmen kızını ver, . lak bir surette tes'it edilmisth*. Seyrisefainin Ege vapurunda bayram Ba genci tanıyor musunuz? serefine bir müsamere ve ziyafet veGüldihn: rilmi^tir. Gayet iyi tanınm! San'atini de biliyorum, kafesçidir! Kazancı da iyi dir. Rakım Efendinin kasları çahldı, bakı*lan çelik gibiydi: Kafesçi mi?.. Kıztmı, kafesçiye vereceğim ha? Kanlann, ağızlarmda gevelemelerinden ben bu işte orosto • poğluluk sezinlemistim ya... Allah senden razı olsun, efendi büader, hani komsuluk, kardeslik bu kadar olur iste... Bana ettiğin iyiliği bilemezsin! O anî hiddet ne ? Bu anî tesekkür ne ? Içinden çıkılmaz bir iş! Rakım Efendi, sigara sanyordu: Sen olmasan kızım nara yanacakh! Zavallı Mebrure... Şasırdım, dilim tutuldu: Neden Rakım Efendi? Neden, diye de soruyor! Ben, kafesçiye kız mı veririm! Bırak, alay etme Allah askına... Ettiğin hayn bozma... Bak, amma su gözlerimin içine bak, ben de kafese girecek adam gözü var mı? Beni, bu yastan sonra mi kafes • liyecekler? Kazancı iyi imi»!.. Elbette iyi olur... Kafesçi bu! Büsbütim dondum, kaldım. Vaktile kusbazlık eden Rakım Efendi, şimdi tövbekâr olmus, Himayei Hayvanat Cemiyetine girmiş te kuşlara eza, cefa edilmesine tahammül edemiyor a n idi acaba? Tabiatini biidiğim için israr etme • dîm... Çünkü devam etsem, komsuluk hakkı, hukuku hmifim», dostluk, ah baplık hatın saymaz, belki beni de koğardı. Mahaüeden ve evimden mem rrandum, ne diye komsulanmla kotS kişi olacakhm! Eve döndüğum zaman, GülsSm belecanla beni bekliyordu: Nasıl beyefendi, gonlunS ettmiz mi? Nafüe, siz bu sevdadan vaz ge • çin... Kızını oğlunuza vermiyor... Sebep te kafesçi imiş! Ben kafesçiye krz vermem; diyor, bir daha demiyor. Gülsüm, ahklasmısta: Oğlum, simdi san'atraı mı değiş tirsin? Vallahi, orasi, sizin bilecegTnrz bir sey... Dünyada herkes bir türlü sapıtıyor... Bu adamm sinîri de ba... Aradan seneler geçti. Ben, bu vak*ayı unutmustum. Bir gün, sokakta arkadasiardan brri, beni gördü, konuştuğu adamı bırakh, yanıma koştu: Seni Allah gonderdi... Herifm.«* ünden yakarm güç kurtardnn be... O adam, sen den ne istiyor? Ne isb'yecek ? Kafesçi! Kafarrun içînde senelerin tozlari n çuverdi, Gülsümle Halit gozümün on3ne geldi: Kafesçi mi? Hem de tam numara kafesçîî Bin dereden su getiriyor, yetmis iki bin masal okuvor; ben, bu ağızlara kana cağrm, o da beni kafesliyecek... Hay AHah belâsmı versin, meger kafesçi demek, külhanbey lisanmda, çarpıcı, dolandınci manasma gefîyor mu?! Rakım Efendinin hiddetini an ladım ama, çok nek çok geç! Kim bilir, belkî Rakım Efendmin kızı Mebrure de Halid'i seviyordu. Bir kelrmenİT» îkipci manasma kurban gi • den zavaHıIar! A. B. v Aslına mutabıktrr MAHMUT YESARİ Bulgaristan'ın Meyva ihracatı 30 vagonluk îhracat 3 senede 1500 vagon oldu Sofya, (Hususî) Bulgaristan bugüne kadar Almanya, Avosturya ve Çekoslovakya'y» 950 vagon üzüm üe 195 vagon erik ihraç etmiştir. thracat hararetle devam etmekte ve Bulgaristan'ın bu sene 1500 vagon üzüm ile 300 vagon erik ihraç ede ceği tahmin olunmaktadır. Bulgar Ziraat Nezareti yaş m«yva ihraca tınin ziyadeleşmeai için bütun kuv veti ile çahşmaktadır. Ziraat Nezaretinin hususî kontrol memurlan Sofya istasyonundan geçen bütün üzüm ve erik vagonlarını itina ile kontrol etmekte ve sayet vagonlann birinde ham ve yahut çürük meyva bulurlar ise hemen vagonu geriye iade etmektedirler. Böylelikle Bulgar üziim ve meyvalarının nefaseti Av • rupa piyasalannda dikkatle müda faa olunmaktadır. Bu sene tütun ve zahrre para etmediğinden IV'lgar hükumeti yas meyva ihraeatına fevkalâde ehemvıiyet vermekte, îleride bunun Bulgaristan için çok iyi bîr ihracat maddesi olacağını tahmin ettiğinden bu uğurda simdiden tedbirler almaktadır. Bu meyanda Sofya Darülfünunu ZhaaV Fakültesi Sa rambey istasyonunda bir nümune bağı vücude getirmi» ve burada 200 nevi muhtelif üzüm yetiştirmistir. Bu üzüm nevilerinm Avrupa piyasala • nnda en iyi geçen nevileri seçîlîp koylülere dağıtılacak, bu suretle Bulgar üzümlerinm Avrupa piya salannda her zaman iyi bir fiat Üe «atılabilmesi temin edilecektir. Çok iyi ürümler yetisüren memleketimiz bu hususta BulgarMan nümune ittihaz etmelidir. Bundan üç sene evveli ancak 30 vagon üzüm iKraç eden Bulgaristan bugün ha • rice 1500 vagon üzüm satmaktadrr. Bu ihracatm seneden seneye ziya deleseceği de muhakkaktır. MEMDVH TALÂT Mikrop tutmaz buzlar Abı hayat efsanesi hakikat mi oluyor? Geçen haftaki musanabemde suların en yeni v e en etnniyetli takim tarzından, yani (Dr. Krausse) in (Katadyn) usulünden bahsetmiş tim. tnsanlann hayat ve sıhhatlerile pek sıkı bir alâkası bulunan bu çok faydalı bulusun her gün yeni bir ehemmiyet aldığuu ve tatbikat sahasma konulduğunu gostermek için bu yazımı da ilmm bu yeni (abı hayatı) üe imal edilmeğe başlıyan (La glaceactive faal buz) lara tahsis ediyorum. Sulan, ispirtolu içkileri, serbetleri, şurupları... soğutmak için sim diye kadar kullanılan buzlann bepsi (Germes morbides marazî cersume) lerle dolu bir halde bulun duklarından, halkın hayahnı tehlikeye sokan âmillerin baslıcalar: dan idi. Gayet dikkatle takim edilmiş su Iardan imal edilen ve f abrikalardan çıktıkları zaman her nevi mikroptan ari olan (temiz ve şeffaf) buzlar bile nakilleri ve istihlâkleri esna sında çok supheli temaslara zarurî olarak maruz kalır. Yeni baştan kirlenirlerdL Ancak bu sene (Dresde) sehrindeki buz fabrikası, bütün dünyada birinci defa olmak üzere müsteh liklerine yalnız takim edilmiş değü ayni zamanda kendine tetnas ede cek (bakteri) leri de kat'iyyen telef edebüecek bîr kudrette yeni bir buz takdim edebilmistir. (Active faal) namile vaftiz edilen bu ideal buz, geçen haftaki musahabede ehemmiyetini anlattığım (Dr. Krausse) an Katadyn tarzmda tasfiye edilmiş gümüşlü sular sayesinde elde edflebümektedir. Gümüşten vaktile umulmıyan bu hassa, bütün insaniyeti güldürecek, bu nefu madenî temizlik âlihesi payesine yükseltecek bir kıymet al maktadrr. Buzun içuıde gayet az mfktar, adeta (Trace eser) halinde bulunan gümüs. iyonlannm mikroplar üzerindeki kat'î tesîrini ve istimal edenlerin sıhhatleri hakkındaki zarar sızhğım burada tekrar soylemege lüzum yoktnr zannederim, bu hu susta fazla tafsilât almak îstiyenler Cumnuriyet'in 22 tesrinievvel cu martesi nüshasında bulunan yazıma müracaat edebilirler. Dresde şehrindeki buz fabrikası yukarıda anlattığım yüksek şerefli ve çok faydalı bu işin tevzi ve tat bikına başlamadan evvel müteaddit tecrübelerle yeni tarzın kıymetini ve isabetini inceden inceye tetkik ettirmiş, çok kat'î ve ilmi itimada Iâyık neticeler elde ettikten sonra faal buzları istihlâk sahasına çıkarmıştır. Mikâp santimetresinde typhoîde, dysenterie, cholera... gibi intanî barsak hastahklarmı tevlit eden bakterilere evsaf itibarile çok enüşabeheti bulunan Bactriumcoliden 20,000 adet bulunacak surette telvis etmişlerdir. BiIUtizam kirletildîkten sonra katadynisee edilmiş yani gümüş i r yonlannı ihtiva eylemiş sular dan imal edilen buzlann (Germes morbides marazî cersume) lerden ta. mamile hali bulunduklan pek büyük hayretlerle görülmüştür. Gümüş iyonlannı hâmil sulardan yapılan buzlar ne tarzda imal edilmiş olursa olsun bu kıymetli vasfıru muhafaza ediyor. Katadynisee edilmiş sullardan yapılan buzlar ayni zamanda (Bactericide tnikrop öldürücü) dürler.a Dresde fabrikasındaki tecrübe lerde, buzlann (O°) santigrat de recede erimiş sulanna tekrar ilâve edilen bakterüerin de derhal telef oldukları tahakkuk etmiştir. Hatadynisation usulünün eski tarzlarda buz imal edilen f abrikalara tatbiki her memleketin iktiham edemiyeceği derecede müşkül ve masraflı değildir. Dresde fabrikatorlan yeni tarzın (100) kilogram lık buz kütlelerinde azami olarak (10) santimlik bir f » t farkı gösterdiğini hesap etmişlerdir. Buz fiatına ( 1 0 2 0 ) para kadar cüz'î bir zam ile hayatlannın emniyet tahttna alınmasma razı olmıyacak bir müstehlik tasavvur edile mez. Şehrecnanetinin bu hayırlı işe ehemmiyet vereceğini ümit ederim. ABDÜLFEYYAZ TEVFİK Bu akşamki program ANKARA: 12,30 Plâklar 18 Orkestra kons^ 19 Alaturka musikl 20 Cazbant İSTANBUL: 18 Hafiî musiki 19,50 Tambnrl Reflk Bey ve arkadaşlan 20,30 İnd Hanımın iştirakıle saz 21 Orkestra konsert VARSOVA: 20,05 Akşam konseri (hafif musOd) 22,10 Chopin süvaresi: Bestekânn eserlerinden konser . 23,05 Dans havalan. BUDAPESTE: 17,35 Piyano 18.35 Plâklar 19,25 Neş'eli program 20,50 Kalman'vn. eserlerinden konser 22,05 Havadisler 22^0 Tsigan musikisL VtYANA: 17,50 Hafif musikl 18,50 Harafflsler 19,25 Konser (şarta ile) Mozart^n, Masscncfnln, Offenbah'm eserlerl 30,05 (Marie Stuart) STUUer^n faciası 22,35 Havadisler 22,50 Gramofon plâklan. BERLtN: 18,25 ShuberVin eserlerinden kem&n konseri 19,40 Plâklar 20,35 (SUâhçı!) Üç perdelik opera komi' ROMA: 17,35 Muhtelif konser 20.05 Gramo fon 20,50 Konser (Mendelssohn, Wagr^er, Verdi). BÜKREŞ: 18,05 Orkestra IB.TO K.oriterans 19.45 Plâklar 20,05 Kuartet konseri (Vlyana mustkisi) 20,35 Tİyatro 21,05 Bir lokantadan naklen: Orkestra. PARtS (Radio P a r i s ) : 17,50 Konser 20,05 Musahabe 21,05 Edebî kıraat: Frideric Dtfivre yeni ro manı: CYaşamak aşkı) ndan bir parca okuyacak 21,50 Halk şarkılan > 22,35 Plâklar. Yeni " Çanakkale muharebeleri „ Harbi umumide Gazl Hz. nln yüksek askeri dehası ve fevkalâde çecaat ve idaresi sayesinde hem Istanbul'u, hem de Türkiye'yi düşman eUerine sukuttan meneden Çanakkale'nin kahramanane müdafaasına ait İngilizlerin nesrettigl resmi tarih Muharrem Feyzi Bey tara fından tercüme edflerek « Çanakkale muharebeleri> namı altında neşredümiştir. Bir nüshası Ingfltere Kralı hükumeti tarafından fevkalâde takdirkârane cümleler ile Gazi Hazretlerine takdim edilen bu kıymettar eser resml tarih olmakla braber mükemmel blr roman gibi sürükleylci bir lisan ile yazılmıstır. Reslmleri v e rıarltoJan g n y c t Bengrin <! » » htı lri+j>n »•• Ziraat Bankasının buğdaylari gelmeğe başladı Buğday alnn merkezlerinde Ziraat Bankası tarafından koylüden satm alınan buğdayIardan 2000 tonu sehrimize sevkedihniştö*. Bn buğ. daylar Haydarpaça siloTartna depo edilmistir. Buğdaylarm piyasaya çıkanlması görülecek Ifizum üzerine Vekiller Heyetinin vereceği karara bağlıdrr. Kırk milyon kadın ve erkeğin seçeceği adam! Amerika'da Reisicumhur intlhabı mücadelesi en hararetli safhasüıa gırdi Kanaat kütüpanesi tarafından nefls bir surette tabedlmlş ve Çanakkale'deki Türk kahramanlıgının düsmanlar tarafından takdir edilen harikalannı thtlva eden ba mühlm esere herkesln İstifade edebilmesi için 100 kurus gibi ehven blr flai konulmuştnr. Yakm tarihlmizin en par' lak sahifelerini teşkfl eden bu esertn okunmasını ehemmiyetle tavsiye ederte. Sihirli paket! Yakos Ef. işin farldna vararak paralarinı kurtardı Pangaltı'da Afitap sokagmda oturan Yakos Ef., oğle üzeri Vali konağı caddesinden geçerken, iki meçhul şahvs yerde para dolu bir paket bulduklarını bahane ederek kendisine de pay ayırmak istemişler, bu srrada guya paketi kaybeden üçüncü bir sahıs meydana çıkarak Yakos Efendinîn üstünü aramışhr. Yakos Ef., bu üç şahsm kendi paralannı asırmak için boyle bir oyun oynadıklannı anlamış ve içlerinden birini polise yakalatmıştır. Yusuf isminde olan bu adannn üzerrnde Yakos Efendiden asırdıklan 900 lira da çıkmıstır. Yeni TDrk mecmuası En büyük kültür mecmuası olan «Tenl Türk> ün iklnci sayısı çıktı. Falih Rıfkı, Roşen Esref, Faruk Nafiz, Ahmet Cevat, Hasan All, Ragıp Hulusi, Şükufe Nlhal, Bürhan Ümit, Aptullah Cevdet, Mustafa Şekip, TJşatazade Halit Ziya, Muhlis Bthem, Salih Murat, Nusret Kemal Beylerln makaleleri vardır. Mehmet Emln Beyin (Bergson) un meşhur eserinden yaptığı tercüme aynea flâve halinde verilmektedir. Her münevver okumalıdır Diş Tabiplerinin çayı Armoni çıktı Memleketimlzin musiki hayatındaki mühim bir noksanlığı doldurmak için en mühlm ve yüksek armoni kitabı olan (Theodore Dubois) nin Armoni kitabı şimdilik beş fonna olarak konservatuvar muallimlerinden Cemal Reşit ve Hulusi Beyler tarafından tercüme edilmls ve Konservatuvarda tedrisine başlanmıştır. Bu çok kıymetli eserin diğer formala nnın da neşrine devam edileceginden mnsikl muntesipleri ve bühassa muallimler İçin çok faydalı olan bu eser konser vatuvardan ve kitapçılardan tedarijr edl lebillr. Tavsiye ederiz. Adana ihtisas mahkemesinde mahkOm olanlar Demokrat ftrkast namzedi Rovsvett taraf tartannm Los Angelo» stadmOa yaptıkla nümavişten bir tnttba Amerika'da Cumhur reisliği intr* habı için başlıyan mücadele, en hararetli safhasına girmistir. tntiha • batta çarpışacak iki büyük frrkanın namzetleri, memleketin her tara fında siddetli bir faaliyet goster mektedirler. Demokrat fırkası namzedi Franklin D. Roosvelt, cumhuriyet fırkası namzedi de bugünkü Cumhur reisi Hoover'dir. Amerika'nm her noktasında: Konferanslar verilmekte, nutuklar soylenmekte, nümayisler yapılmaktadır. Son günlerde Roosvelt, hasmı Hoover'in en ziyade güvendiği mıntakaya giderek orada parlak ve uzun bir nutuk söylemiştir. Bu mıntaka dünyaca maruf olan Kaliforniya'dır. Roosvelt, 1932 olimpiyatlannm yapıldığı Los Angeles'te sîyasî bir nutuk soylemiş ve pek çok rey temin etmiştir. Roosvelt Los Angeles'te fevkalâde nümayişlerle karşılanmıştır. Halk, kadm ve erkek muazzam bir geçit resmi yapmış, ortahğı adeta konferi ve serpanten yağmuruna garket mîştir. Geceleyin cereyan eden bu intihap nümayişi gürültüsü ve par taklığı itibarile emsalsiz olmuştur. Nümayiş 1932 olimpiyatlan için hazırlanmış olan muazzam stadda yapılmıştır. Kaliforniya mühendislerinin stadı tenvîr için yaptıkları bütün yenilik lerden istifade eden siyasî nümaytsçîler, stat üzermde ziyadar araba > lar, orkestralar dolaştımışlardır. Stadm seyirci sıralannda bulunan halk, kâh alkış ve bravo seslerile muvafakatlerini, kâh ıslıkla muha • * lefetlerini izhar etmişlerdir. Her halde, Los Angeles fevkalâde bir gece geçirmiştir. Ancak, bu eğlencelertn, bu nü mayişlerin intihabatta ne derece müessir olabüeceği simdiden tehmin edilemez. Amerika'da intihabata kadm ve erkek kırk milyon insan istirak etmektedh*. Namzetlerden demokrat Roosvelt'in takfp edeceği siyaset ve elde edebileceği neticeler meçhuldür. Halbuki cumhuriyetçi Hovver'in siyaseti belli, şahsiyeti malum, hedefi muayyendir. Onun içidir ki, Amerfkan intihabatmm neticesini evvelden keşif ve tehmin etmek imkânsızdır. Bakalım bu muazzam memleketin mukadderatı hangi fırkanın ve hangi programm idaresine geçecek? Komşudan şikâyet Fener'de Aktarma sokagmda oturan Hatiçe Hanun komsusu Nuri Ef. nm 30 lirasile bir Singer ma • kmesini çald'ığını iddia ederek polise müracaat etmiştir. Millet mektepleri sık sık teftiş edilecek Şen Çocuk Memleketimizin en güzel çocuk mecnuası olan (Şen Çocuğ) un 10 uncu sayısı da çıkmıstır. İçinde dünya çocuk edebiyatı, şilrler, hikâyeler, masallar, resimli, büyuk adamlann hayatı ve saire vardır. Afle baba larma ve çocuklanmıza tavsiye ederte. Sahte doktor yakalandı Zabıta, kendiae doktor süsü yererek bir çok kimseleri hem dolandrran hem de sıhhatlerile oynıyan Hakkı isminde birini, Beyoğlu'nda bir hastanm guya kanını muayene ederken cürmü meşhut halinde yakalamıştır. Istanbul BfilediyeJİ Kont Bethlen geliyor Şehir Tiyatrosu Bugün akşatnı Saat 21,30 da Darülbedayi temsiiieri Bu akşam ASRİ MARiON DAVIS'in SiNEMADA (Bir ölö evi) Yazan: Hikmet B Komedi 3 perdt Halk gecesi En büyük muvaffaMyeti olan Görülmemiş sesli ve şarkilı filminde. iskenderiye'de Cumhuriyet bayramı ilâveten: (KÖPEK MEKTEBi) mahir köpekler tarafından temsil edilmiş fransızca sözlü komedi ve zengin varyete programı. •Bugün 16 1/2 matinesinde varyeı j TÜRK HANIMLARI BALET VE MUSİKİ HEYETi 4 J T Mualüm Nıyazi Beyin idaresinde üç aydanben büyük îedakârhklar 1 le hazırlanan onbeş hanımdan müteşckkil olan bu heyet 5 teşrini sanı cumarttsi günü akşitnından itibaren icrayi san'ata başîıyacak lardır. Şehzac'ebaşı F E R A H Sinemada < |