Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhurıyet M ezbaha pis mi, temiz mi? Dün Şehir Meclisinde et mes'elesi olYazan: BERNDORFF Türkçeye çeviren: ABİDİS DAVER Senenin î]k opereti t iBirind tahifeden mabatt) Yarınki cumartesi gunü Beyazıt'U Elektrik Evinde 14,30 da 1 • ltUnbul 6 dukça şiddetli münakaşaları mucip oldu ruyor; kestikleri zaman altına bir teneke koyup kanını alıyorlardı.» Nurettin Münşi Bey: « Mezbabada hiç disiplin ve teşkilât yoktur. Berlin mazbahasını ben de gezdim. Orası çok temizdir ve hiç bir koku yoktur» cevabını verdi. (Birinci sahifeden mabait) şa da dedi ki: « Bu devrenin esası tetkikj hesap raporudur. Fakat d'evre temdit yeneai olmadığı için kolayca hududu atedilmemiş olsaydı bu gün geçmişti. Bu; her zaman böyle oluyor. Niçin Fransa'da, eephe gerisinde, bir seyBelçika'dan Almanya'ya avdet edinbu işler daima en sona kalıyor?» /ar hastaneye iki yaralı rabit ge»îrili ce, yüzbası Wynanky, »iddetli bir apanAvni Bey cevap verdi: yor. Bunlann biri Franaız. diğeri Bel disit iltihabmdan o akşan öldü.] < Tetkiki hesap diye bir dev çika'hdır. Hastabakıcılardan biri Bel Her tarafa telgraflar çekildi. Miirei kanuniye yoktur. Yalnız Pasa çika'lı zabitin sigaramnt yskarken, yateveffamn akrabası, Kolonya'y* gelHx. nin buyurduğu gibi meclisin içrah zabit bağınyor: dikleri laman, Hötel de la Catheatimaından evvel Daimî Encümen Casus var, tutun J rale'de Anne Marie L«uer'i buldutetkikatını bitirseydi iyi olurdu. FaNSbetçiler, doktorlar koşuvorlar. lar. Genç kadın, âsıkının biraderlekat besaplar bize geç gelmiştir.> Mecruh Belçika zabiti, genç ve güzel rinden eenaze merasiminin ne vakit tsmail Şevket Bey söz aldı: hastabakıeryı gSstererek diyor ki: yapılacağını sordu. Zavallıya cevap «i Daimî Encümen; daima ma Bu kadın Alman'lann meşhur cakamla temastadır. Hesapları vak olarak haşin bir lisanla: *usu Matmazel Doktör'dür. Onu tam tinde isteyip raporunu teşrinUanide Size ne, dediler. Felâketine seyorum. Beni evvelce bir defa tllat • hazırlamak icap eder» dedL bebiyet verdiği adamın ceaazesine mıştı. Tutun I Mazbatanın Tetkiki Hesap Encüve mezarma gelmeme*îni söylediler. Kadın bir hamlede Fransız zabiti men ine havalesi kararlaştı. Yüzbaşmm efradı ailesi, son zamannin paltosunu ve tabancasını yMagnn Çatalca'da inşa edilen orta mek • larda WyT»anky'nra ne ile meşgul olyanmdan kaparak hastane cadinndan tep için tesis edilen yurda Beledi duğunu bilmîyorlardı. Onlar, bir firhyor. Nöbetçiler yolunu kesiyorlar, yenin muavenette bulunması hak denbhe kıt'asını terkedip hizmetten doktorlar arkasından ko^uyoılar, genç kında bir takrir okunarak makama çekilen zabitin sefahete ve kadına kadın, kendisinden beklınmîyen bir çedalarak mabvolduğunu ve metreai verildi. Müzakereye on dakika faviklikle bir nçrayışta hattanenin etra sıla verildi. nin onu da, kendisi gibi sukut ettîrfındaki parmaklıklan aşarak kaçıyor. Mezbaha mes'elesi diğini zannediyorlardı. Arkasından ateş ediyorlarsa da isa tkinci celse açıldığı zaman Be Anne Marie, şimdi çaresiz ve ü * bet ettiremiyorlar. O, koşarak civardak: Iediye Reisi muavini Nuri Bey söz tnitsiz, oteldeki odasına kapanmif, ormana gîriyor, fakat taîdp devarr» edialdı. Geçen celsede mezbaha hak • ağlıyordu. yor. Nihayet askerler kendisine yerisi kında yapılan münakaşaya cevap Kapısı vuruldu. tçeriye Kolonya vertfi: yorlar. Casus kadın biiviik bîr a^acın arkasına saklanıyör ve iki tüfekli FranrnUstahkem mevküne mensup bir mü« Vilâyet baytar müdiriyeti taHZ neferi yanmdan geçerken tabanca lâzim girdi. Zabit, büyük bir dirayet rafından mezbahada yapılan tef •ile ikî defa ateş ediyor... ve nezaketle müteveffanın evrakını tisata temas eden mazbata; makaittedi. Genç kızın aklı basından gitti. mın senelerdenberi nacari dikkate Kederinden, bu evrakın, yüzbaaının Bu kadm, Almanya'nm en meşhur aldığı noksanların ikmalini temin iyeleğinin a ı t a n ile lruması arasında feasusu Anne Marie Lesser'dir. Kendi çin heyeti umumiyeye sevkedümisolduğunu unutmuştu. Şinvdi Wy • •ine Fransız'Iann Matmazel Doktar lâtir. Yapılacak işler bütçeye taalluk lcabmî verdikleri Anne Marie l<*rpte nanky'nin ailesi, hastanenin kflisesine •ttiği için mazbatanın Bütçe EncüAlmanya tmparatorunun başcasusıı unkonulmuş olan eenaıenin etrafmda topmenine gitmesi icap ederken nasilsa Vanmı almıştrr. Berlin'li brr adamın kılanmiflardı. Yüzbaşmm eesedi, aon seyrini rfegiştirip tktisat EncUmenifcıdır. Çok gflzel ve şirin oldupu içir. da günâ givdigi kostümle tab'uta konulne gitmiştir. lıa 16 yaşında iken Wynanky Isminde muştu. Bir zabit, yanında bir kaç siMezbahada bütün mânialarm ibîr Almân hassa süVari zabiti onu sevivil memur oldugu halde hastane kizalesine çalışılmakta; müessese günyor, bn aşktan Slu bir çocuk dogunca den güne tekemmül etmektedir. lisesine gelerek şd emri tebliğ etti: kız, babası tarafından kapı dışan edi • «Mevkii milstanketnin emrile cena • Burası en mükemmel bir müessese • byor. dir. tstanfbul'a gelen Paris Beledi zeye vazıyet edilmîştrr.> yesi ikinci reisi mezbahayı gezmiş ve Wynanky "de bîr simen'lifer taburuMüteveffanın ailesi mes'elenin ne Paris mezbahasına nümunei imti na nakledilmiştîr. Fakat borçlannı odiolduğunu anlamadıklan ve anlıya • sal olacak derecede olduğunu söyyemediği, sevgilisine para yetiştire mıyacaklan için korku ve hayret lemistir. Mısır'dan gelen bir heyet medigi îçîn umuml harpten evvel. Aliçinde kaldılar. Fakat yanm saat te bizim mezbahayı gördükten sonman ordusu hesabına CRSU* yazıltyor. geçmeden eenaze defnedilmek üzere ra artık bafka memleketler mezbaAlman casus teşklâtı âmiri Mathesius kendilorine iade edüdi. T hasıni görmeğe lüzum kahnadığını yfizbaştyı imtiKSn fnak's'adi!ı Parîs'e gönAkaşmüstü, mevkii miistahkem söylemişlercKr. Her yerin bir kokuelermîf, y\îzl>aeı ora<Ja tüviîîc bîr mehasu olduğu gibi mezbahada da bir kumandanlığı namına gelen mülâ • ret ve cflr'et gSstererek, kendisine kanten koku olur. Ben Berlin mezbahasını «im, tekrar Anne Marîe'yi ziyarete •miri tarafından verîien manasız top gezdim, burada da koku vardı. geldi. Kadın, evvelâ kapıyı açmak • pl&nlanmn îşe yarayıp yaramadığım anHayvanlarm başma bir tokmak vutan rmtina etti. Kimseyi görmek islamak için bunian Fransız erkânı harbitemiyor, kîmse ile konuşmak i»temiyesînîn topçuluk mutehassısma göîtermiş yor, göz yaşları içinde mezardaki âVe kendi icadı olduğunu söylemistir. Bu şıkına kavuşmak Utiyordu. •uretle plânlann hîç bîr krymeti olmaUığı cevabmı bizzat müteha**ısımn ağMülâzim, kapmm arkasındjtn rtca zindan almış ve esaıen vazifesi d« bunve ıtrar etti. Kapı açılmıyordu; fa( fitrincf »ahifeden mabait ) Han ibaret oldugu Için Paris'e don kat renç zabit ricaalrını tekrarladı. fırkası ve merkez Ue olan müzakeremiiştör. Bu hâdise yüzbasmın peîc iyi Nihayet Anne Maire kapıyı açtı. lere devam edilmekte ise de, halk bir casus olacağim isbat srtigi için ken Mülâzim içeri girer girmez, ilk iş ofırkası millî bir koalisyona yardım Üimne ciddî bir vazife vctilmiştir. larak tuvalet masasının üstünde göretmeğe hazır olduğu halde böyle bir düğü minimini bir rovelveri cebine Bu defa Fransa'da bir casvsiuk seyakoalisyonu prensip olarak kabul etindirdi. Genç kadın mülâzimle be ftarine çıkarken kendisinden aynimak mekte, fakat bunu hali hazırdaki siraber ıstasyona gitti. Zabit, Berlin'btemryen •evgiiisini de beraber çotur yasî idare ile mümkün olamıyacağını d e M. Matthesius namında bir zat mtiş, Ker Ikîsî de beraberce çalışmısîar, irfdia etmektedir. Bavyera halk fırolduğunu ve onun nezdine gitmesini fakat nihayet Fransız'lar şüphelenHikleri kasının noktai nazarı da budur. Bu kadından rica ederek bu adamın fçîn, bunlari takibe başUmişlardır. Favaziyetler karşısında millî koalisyokat, genç kadtn takip edıidiklerinin faradresmi d e verdi. nu seraiti haızra ile pek güç tahakktnâ varmıa ve Fransa'dan kaçmak GzeTrende Anne Marie, kendini topkuk edebîleceği tesiri hâsıl olmaktare Beraberce bfr Istasyona geîmişlerdir. ladı. Berlin istasyonunda, zayıf ufakdır. Bravo Matmazel! Gösterdigîniz büyük kabiliyete hayret ediyorum ilk tefrikaların hulâsası Evvelâ su, sonra mezbaha! Tevfik Salim Pasa da; Makamla İktisat Encümeni birleıiyor. Çünkü encümenin mezba hadaki saydığı noksanları makam da sayıyor ve muhtelif sebeplerle yapılamadığını ve fakat yapılaca • ğını söylüyor. Bennn anladığım budur. Bir kere mezbaha yapıldıktan sonra su diişünülmez. Evvelâ su te min edilir; sonra mesbaha yapılır. Hulâsa itibarile kötü bir merba hamız vardır. Mezbahada koku olmaz, mezbahalar temiz olur. Nuri Bey mezbahanm en asrî işliyen bir müessese olduğunu söylediler. Buna çok müteessir oldum. Keodileri de bu fikirde olduktan sonra varın kıyas edin hali! Mezbahamıza im renenlere inanıyor îsek buna da hayret etmek lâzımdır.> Nuri Bey tekrar cevap verdi. Ben mezbaha kokulu olur; demedim. Kesün zamaru bir koku olur dedsn. Berlin'de kanların gaz tenekesinin içine alındığını gözümle gördüm. Mezbahamız temizdir. Etler fennî bir surette kesilmekte dir. Vali Beyin ricatt Bir de Vali Bey rica etmislerdi, bu kabil işler hakkmo*a evvelemirde alâkadar makamlardan izaİMat ahnmasını; sebeplerinin araştınl masını söylemislerdi. ÇünkU mez baha pîs diye efkâri umumiyeye intikal eden yanlış haberler fena tesirler yapıyor. Hatta bası künseler et yemekten çekiniyor» dedi. Tevfik Salim Paşa buna da cevap verdi. t Mezbahada dört parmak kan üzerinde gezildiğini Cevdet Kerim Bey söylemislerdi. Bunlar matbuattan saklanacak şeyler değildir. Bü tün noksanlar burada serbestçe müzakere ve münakaşa edilir. Berlin mezbahasında değil, hatta Berlin'de bile teneke kullanıldığını znnetmi bile teneke kullanıldığını zannet miyorum» müzakere kâfi görüldü. Pazartesi günü tekrar içtima edil mek üzere celse kapandı. kat hakem heyeti ilk partid* kimseyi beğenemiyor. Melâhat'in bir akrabası Saadet (Ferîha Tevfik H.) müsabakaya girmemiştir. Selim (Hüseyin Kemal B.) isminde bîr genci sevmektedir. Selhn de Naile (Halide H.) ile daha fazla raeş gul görönöyor.. Genç kız bundan rafiteessir. Bu sırada hakem heyetinden bulunan Saadet'in amcası, onu müsabakaya sokuyor ve birinciliği kazanıyor. Üçüncü perde düğümün çözülme devresidir: Melâhat Tahran'h fle, Naile Bağdatiı ile, Saadet te Selim ile bir Ieşiyorlar. Hollivut'a o sırada ortaya ne «fatla çıktığı pek belli olmıyan bir sarhoş lnz (Şevkiye H.) gidiyor. Mevzu asağı yukarı bu.. Tabiî bîr çok şarlolar, balet heyetmin danslan, Hazun Beyle Emrâ Beyin kavgalan gibi ufaktefek komOdikler çerçeveyi tamatnhyor. Dekorlar, kostümler, tablolar ma • vaffakiyetli.. Garson rolündeki Mah • mut Beyin bir iki manasızhğuı dan baska temsü umumiyetle kusursuz.. San'atkârlar, bir çok kere, ISzumsuz yere halk arasraa girmeseler eser daha abenkli olacak. Çünkü aktörler koliden ziyade salonla «ahne arasında isliyorlar gibi bir şey.. Soara bir takun garibder: Mesdâ Amca rolünde t. Galip Bey kırmızı bir meloala, kahve rengi bir acayip elbise ile hemen hemen Klâvn'a benzetflmiş.. Bunun piyesteki mevkii Oe hiç alâkan yok. (Uç Saat) in en eazip tarafı musiki kuan olmahydu Cemal Reşh B. bötün musiki muhiplerinin tanıdığı çok kıymetli bir san'atkârmmdır. Garp musikisinaslan tarafından da takdir olunan eserleri vardir. Buna rağmen Üç Saat operetmde hiç te fevkalâde bir musiki dinliyem*dik. GSzel olarak yalnız Muammer Beyin: Ri Ri Ri Ri Pola Negrİ Ton Ton Ton Ton Buster Keaton Diya tutturduğu •• bastan asağı bfltün sinema yıldızlannı sayıp doktuğS şarkı île bir de tango var. Saniye Hanan baletin en muvaffak olan san'atklrtdır. Bu piyesîn temsili Dariilbedayi için oidukça zahmetli olmuştur. Muessesenin yün nesi var, nesi yok sahneye çıktıktan baska aynca dısardan da artist bvlmak lâzun gelmiştir. Orkestrayı (Yalova Turküsü) bestekân Hasan Bey idare etmektedir. Netice olarak aylardanberi alâka ile beklediğunuı (Uç S a a t ) b hiç te güzel bir şey olmadığım soylemeliyîz. Ekretn Reşit Beyden de, Cemal Reşh Beyden de, Ertuğrul Muhsin Beyden de daha hoşa gîdecek bîr eser istenirdi.. D.N. Havagazi Sirketi tarafından verilecek olan Amelî Ahçılık Dersinde hazır bulununuz. ""^ tstanbul asliye mahkemesi 6 ına hukuk daîresindenı Emine H. tarafmdan koeasi CibalTde tütün inhisan kutu fabrikasında müs • tahdem tsmail Hakkı Efenin aleyhine ikame olunan boşanma davasmıda mumaîieyhin semti meçhule gittiii ve ne rede oldugBnun malâm olmadığı verî • len meşruhattan anlaşılarak gıyabında şahit dahi dinlenmek suretüe bu baptaki tahk9cat îkmal olunarak evrak mahkemeye sevkolunmuş ve icrayi muhake me 1012932 cumartesi saat 14 e tayin bulunrnuf olduğundan rnezkâr gün ve saatte tstanbul asliye mahkemesi altmcı hukuk daîresînde isbah vSeut e • dihnesi ve edilmediH takdîrde bîlciimle vakıabn ikrar ve kabul edilmi» addo'unacağı malura olmak üzere keyfiyet îlân olunur. tstanbul dördüncB icra memurluğundan: Tamanu bm doksan selds lira kiy • meb' muhammeneli 183 ar$ın terbiinde Beyoğlu'nda Kazancı mahallesinra Hafızbey soka&mda eski ve yeni 5/7 numaralı kayd^ii hnduda Avse Haıumın menzfli ve tbrahim Efendinin menzili ve sarapçı Yorgi arsası ve bir tarafı yol ne mahdut halen hududu ise üç tarafı yol dördüncü tarafı ahann arsalarile mahdut Taksîm caddesine kurbiyetî ve nezareti kâmîleyi havî arsanm tamarra aeık arttırnuva vazedümiş olop 1 kâ nunuevvel 932 tarihinde şartnamesi di•anhaneye talik edüerek 19 kânunuevve 932 tarihine musadif pazartesi günu saat 14 ten 16 ya kadar îstanbul dör • dtfncS icra dairesinde açık arttrrma su retile sahlacaknr. Arttırmîya iştirak îçîu yfizde yedi bnçuk teminat akçesi almnr, müterakhn vergi, belediye vakıf icared moşteriye aittir. 9 2 9 tarihli icra ka nununua 119 uncn maddesine tevfucan hakian tapu sicfllerîle sabit olmıyan ipotekli alacakhlar ile diğer alâkadnranm ve îrtifak hakkı sahiplerfnin bu hak larrnî v« hususüe faiz ve masarife dair olan îddialannı flân tarihinden itibaren 20 gün içinde evrakı müsbitelerile bîldirmeleri lâzımdır. Aksî halde hak'Rrı tapn scîllerile sabit olmıyanar satu> bedelinin paylasmasından hariç kalnlar. Alâkadarlann îşbu maddeî kanunive ahkâmma gore tevfiki hareket etmeleri ve daha fazla malumat almak îsti yenlerin 932460 dosya num^rasile memuriyetimue müracaatleri ilân olunur. Üsküdar hukuk hâkimliğinden: VBrtorya Nıvart Anayit Hanımlar tarafından Areosyak H. ile BeşOctas'ta Hasanpaşaderesi*nde Gazirefik soka • ğmda 3 8 numarada Araksi ve 3 7 nu marada H a a Kevork Ef. aleyhin* açılan nesep ve veraset davasından dolayı Araksi Hanonla Kevork Efendiye berayi tebliğ irsal kılınan davetiye varakasına mumaiîeyhimanm Paris ve MarsîTya'da olup ikametgâhlan meçhul olduğu şer • hOe büâtebliğ iade Inlmmış ve bittales ilânen tebligat icrasına karar verflerck tahkikatın 2212932 perşembe günü saat 14 e tayin ve bu bapta yazüan davetiye varakalan mahkeme divanhane • sine talik kılnuruş olduğundan mumaile: himanm yevmi mezkurda mahkemed* hazır bulunmalan Iüzumu Oân olunur. Von Papen nihayet istifa etti Baavekilin cesareti kırılmıs değildir. Mumaileyh Mareşal Hinden burg'un yapacağı müzakerelerin Reiştag'ın ele avuca sığmıyacak bir halrfe olduğunu isbat edeceğinden ve Reisicumhuru Başvekile mezkur meclisi ilk fırsatta feshetmek hakkını bahşedeceğinden ümitvardır. Kabine istifa etti Berlin 17 (A.A.) «MUstaceldir». Mareşal Hindenburg saat 18,30 da Von Papen kabinesinin mfişte rek istifasını kabul eitmiştir. Saiatalsrda ** yvmeklerdc, pllavda, Utlılarda l«ız*tin» payan yoktur. Kum, tsf *• Mbrek v« bılhasu safra, aanlık, «• kar»dt* r hnulıklannda kati şifa vcrlr. Zabıta memurlarinîn k?nd;!erini beklediklerfrrf gSrerek sakiandiîâr ve b T ? tn&dâet aonra Matmaz Dokt5r îstasyoinrn şehre çıkan kapîsmdn nSbet beklî yen mermırlari, «ben emn!yerJ umumîye ıneınuıuyum. Casusiar, T^eride arkadaşlirmıza sîiâhla mukavemrt «dfyorlar. Memtırlar, sfzl yardıma çajrmyorîar» «Hye atlattî. Oniar, î»tasy*non nrtfımma 3ogru gidince easusla m<>tresS şehre çîlcarak bîr arabaya atladılar. Kırlara do§ra girtiler. Orada bir otomobüe binerek Belçika'ya geçtiler. Harpten evve! Fransa ile Belçika arasmda paaaport mua • tefek bir efendi kendisini karşiladı. Bu adam, M. Matthesius idi. Zavallı kıaa yaklaşarak kendisile beraber gelmetini rica etti. Bastan asağı si yahlar giymiş oldugu için, onu ko • layca tanrmiftı. Matthesru*'un yazıhanesine «jittiler. Müteveffanın yeleğinin astan içinde bulunan, ktiçük ve sıkı yazı . larla dolu k i ğ ı t l a r bir masanın Uı tünde duruyordu. Bunlann yanında haritaîar, pergeller ve kâğıtlar w dı. (Mabadi var) Diğer taraftan Basvekil, her ve silede Almanya'nın millî vaziyetinîn ıslahı karşısında hiç bir şahsî mes'elenin mevzuu bahsolamiyacağım iddia etmektedir. Binaenaleyh, cumhur reisinin hafta sonuna doğru, doğrudan doğruya fırka rüesasına müracaat ederek vaziyetin tavzihi için hangi siyasî kombinezonu ve hangi şahsîyetleri teklif etmek istediklerini kendile rinden sormasma intizar olunmalı dir. Maamafih bu sebeplerden dolayı dü. Tekrar merdivenleri çıkmağa başladı. O, gözden kaybolunca Vans kapıyı açtı, içeri girdik. Müzede Skarlet vardı. Dikili tafin yanındaki yazı masasına oturmuştu. Masanın üstü bir çok kâğıtlar, fotoğraflar ve saire ile kaplı idi. Skarlet ceketi ile yeleğini çıkararak bir sandalyanın üstiine koymuş, başma yeşil silloloitten bir viziyer takmıştı. Bisi görünce dostane bir eda ile bağırdı: Vakitler hayrolsun! Ben sizi bugün artık burada görmiyecsğimi samyordum. Müzede bugüniük işi miz kalmadı demiştrniz. Vans merdivenleri inerken cevap verdi: iyi amj bizim sözümüz dün için li, dostum. Skarlet telâşla ayağa kalktı. Yeleğinin eebinden saatini çıkardı: Hay AHah müstahakını ver mesin, dedi. Sahi be! Saatten hiç haberim yok. Dalmış kalmışım. Şu sandalyaya oturalı tam sekiz saat ol muş. Size kapıyı kim açtı? Tabiî Brus... Aile efradınm kahvaltı oda»mda yemek yediklerini soyledi. Ben de «kendilerini rahat Arpa satışlarımız 932 senesinin ilk dokuz ayı zarfında memleketimizden ecnebi menıleketlere 3.107.142 lira krymetinde 39.124.407 kflo arpa ihraç edümiştir. P. T. T. Levazım Müdürlüğünden: İdare ihtiyaci için 10,000 kilo nisadır pazarlık turetile ve takas kaydile mubayaa olunacaktır. Pazarlık 10/12/932 tarihine musadif cumartesi ffünü saat 14 te icra olunacaktır. Taliplerin rartnameyi almak için her gün ve pazarlığa iştirak için de yevmi mezkurda muayyen olan saatte % 7,5 nisbetindeki teoni • natları ile Istanbul'da Yenipostahanede Levazım Müdiriyetinde mütesekkil komisyon riyasetine müracaatleri. Sımnı if^a etmemem için bana yemin verdirdî. Bu kama Mısır için ehemmiyetlî bir şey değildi. Kahire müzesinde bunlardan sepetler dolusu vardır. Ses çıkarmadım. Doktor onu yazıhanesinde kâğıtlar arasmda saklıyormuş, öyle mi? Evot. öyle yapıyormuf, zannederim. Bu kamanın mevcudiyetinî sizden başka bilen var mıdır? Zannetmem. Blis o«u Hani've kat'iyyen söylememiştir. Belki yal nız kansına aöylemiçtir. Ya Salveter'e? Onun da haberi olmadığına etninim. Buna rağmen ev dahilinde biri var ki bu sil&hın saklandığı yeri biliyor. Doktor Blis az evvel bir suikastten kurtulduğunu bize telefonla haber verdi. Derhal buraya koştuk. GördüğünUz kamayı yatağın başucuna saplanmı; bulduk. Skarlet sasırdı: '"~" Sahi mi söylüyorsunuz, diye bağırdı. Olacak şey değil. Mutlak biri kamanın yerini keşfetmiş olacak. Peki siz bu hâdiseyi n*sıl tefsir «diyorsunuz? Vallahi nasıl tefsir edilmesi lâzım geldijri hakkında henüz bir karar vermedîk. Mes'ele son, derece ka« rartlık... Ev halkmi istîçvap ettik. Derken Hani kamanın kılıfmi diven sah^nlığinda buldu. Skarlet başını sallıyarak? Garip şey... Garip şey! »Sylettdi. Sonra evrakmı toplamağa, fotoğrafları yerleştrrmeğe başladı. Peki Mister Vans yaptınıgis tahkikat hiç bir netice vermedi mi? Bir çok neticeler verdL Fakat öyle neticeler ki hepsi bhbirîne mütebayin.. Brr çoğu da müphem... Ar tık yatmağa gidiyorduk. Burada aydmlık gördük. Size uğradık. Siz d* çıkacak mırnız? Derhal... Hiç bu kadar kaldı • ğım yoktu .. Sokağa beraberce çıktık. Üzeri mize ağır bir sükut çökmüştü. Skarlet'in kapısı önünde durduğumuz zaman Vans: Haydi AMaha ısmarladık dedi. Sakın bu akşamki hâdiseyi düşüa • meyiniz. Uykunuz kaçar. İMabaĞi var) Pamuk ihracafrmız 932 senesinin ük 9 ayı zarfında muhtelif memleketlere Türkiye'den 2 mil yon 551 bin 787 lira kıymetJnde 8 mflyon 363 bin 578 kflo pamuk ihraç o • lunmustur. sız etme» dedim. Yapacak ufak bir işim vardı. Tubaf şey, kendisi sizin burada olduğunuzu bize haber vermedi. Mühim bîr şey değil diye soylememiştir. Çünkü ben bir çok geceler burada çalışırım. Hemen çıka cak, eve dönecektim. Dediğim gibi burada bulunusum fevkalâde bir vaziyet değildir, fhtimal Brus ta bunun için brze bîr şey söylemedi. Sizin bu gece bu* rada bulunmanız fevkalâde bir hâdise olmıyabiHr. Fakat bu gece burada fevkalâde bir hâdise vuku buldu. Su kama hakkında ne bîliyorsunuz? Skarlet tereddütsüz cevap verdi: Bir çok şeyler... Bunu nasıl «1» geçirdiniz? Bu doktorun bîr nevî hırsızhk ile ele geçirdiği eşyadan biridir. Ya demek siz bunu biliyorsu nuz? Nasıl bilmem. Doktorun bunu bulduğu ve bîr korsan gibi gomleğînin altına soktuğu dakikada ben de yanında idim. Sonra Nevyork'a döndüğümüz zaman doktor bunu mesai odasmda sakhyacağını haber verdi. 932 senesinin en güzel zabıta romanı: 52 13 temmuz cinayeti Yasan: S. S. VAN DİNE Hani hemen yukarı çıktı. Merft, doktor Blis ve ben salonda bir saat kadar kaldık. Sonra doktor çıktı. Arkasından Merit gitti. Ben on buçuğa kadar burada kalarak kL tap okudum. Teşekkür ederim Mister Sal •eter, mülâkatımız bitti. Yukan çıkarken madam Blis ile dokora artık kendilerini rahatsız etmiyece . ğimizi söyleyiniz. Yatıp uyuyabi • lirler. Markam, haydi gidelim. Yapacak baska işimiz kalmadı. Hat hiddetle bağirdı: Nasıl Işimiz kalmadı Mister Vans? Benim burada yapacak da. Iia bir çok işlerün var. Bu kamayı atan kim? Ah, işi bana bıraksanız ben bileğimin kuvvetile bu oyunun îç yüzünü çabuk meydana çıkarırum ya... TercGme eden: ÖMER FEHMİ •^""r^~^, J u u u . | J ^ J 1 r L r t ^. | jııııır«rı ı ı ı ~ Markam, bir işaretle Hat'a sükunet tavsiye etti. Dışan çıktık. Koridorda ilerliyen Vans birdenbire durdu. Arkaya donerek merdivenleri çıkan Salveter'e seslendi: Bir dakika müsaade, Mister Salveter... Müzedeki Iâmbalar ni. çin yanıyor? Salveter yanımıza geldi. Müze kapısının aralığından koridora sızan ziyaya haka^ak kaslarını çattı. Vallahi anlıyamadım, dedi. Müzeden en son çıkan lâmbaları söndürmeği unutmuş olacak. Fakat benim büdiğime göre bu gece oraya kimse gitmedi. Bir bakalım Hele... Salveter kapıya doğru ilerlerken Vans onu durduttu: Zahmet etmeyinîz, ben baka nm. Geconiz hayroUun! Salveter itbaz etmeden gerî dön