Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
!İ5 Teşvinisani T»«7s Şehrin iftihar edebileceği bir müessese Cerrahpaşa hastanesini ı Ankara'ya göndermek gezenler neler görürler? üzere bir heyet seçtiler Titiz bir itina, mükemmel bir idare, asrî vesjait ... Işte göze çarpan şeyîer tktîsat Vekâletin'm, tzmir kahvecilerine, aralannda bir şnket teşkil etmeleri hususundaki tavsiyesinin îstanbul piyasasmda da büyük bir alâka ile karşılandığmı yazmıştık. Kahve tacirlerinden bir kısmı, dün ilk defa olarak toplanmışlar ve bu mes'ele etrafmda görüşmüslerdV. Müzakereler neticesinde vaziyeti daha sarih olarak öğrenmek ve icap eden tesebbüslerde bulunmak üzere Ankara'ya brr heyet gönderilmesi takarrür etmiş, tactrlerden trfan, tsma:l Hakkı, Hasan ve Mustafa Hüsnü Bey ler intihap olunmuşlar • drr. Tacirler yann tekrar toplana caklardır. Heyetin Vekâletle temas etmek üzere yarın akşam Ankara'ya hareketi muhtemeldir. Haber aldığımiza göre, tstanbul'daki kahve tacirleri tarafından teşkil edilecek olan sirket, getirtecekleri malı yüzde 15 temettü ile piyasaya arzedecektir. m Kahvecilerin Sirket tesebbüsü Güzellik Müsabakamız Keriman Hanımın Türk kızlarına hitabı {. Birinci sahifeden mnbait ) Bir Liranm Başmdan Geçenler Tefrika numarası: 26 Yazan: Kemal Ragıp Genç kız o gece eve gelmedi, çamaşırcı kadının da meraktan ve üzüntüden gözüneuykugirmedi. Paranı verdiler mi?.. Yoksa, geçenlerde yaptıklan gibi, gelecek ay alırsın, diye asıntıya mı bıraktılar? Kadıncağız biraz durdu. Yalan söylemesini de beceremiyor gibiydi: Verdiler, verdiler ama... E, ne yaptın?. Ne yapacağım?. Elimdekileri görmüyor musun?. Kömürcüden kömür aldım; bakkala uğradım. Ay, parayı bozdurdun mu?. Bedava almadım ya bunlan?.. Çamaşırcının kızı öyle bir çığlık kopardı; annesinin üstüne doğru gözlerini aça aça öyle bir yürüdü ki, kadıncağız: Kız, sen deli mi old'un?.. Di ye bağırmağa başladı. Dur, şimdi düşüp bayılacağım!.. Al, gözün kör olsun, al . Bakkala da para vermedim, kömürcüye de... Hepsine birer düzen uydurdum. Hepsinden veresiye aldım. Bakaltm, bu borçlan nasıl ödiyeceğiz?. Ben bir lira için sabah karanlığından geceyanlarma kadar didim didim didineyim; sen git, paraları paçavralara ver!.. Glyinip kuşandığına göre, bari şimdiye ka * dar kendine bir koca bulaydın!.. Bu yaşa geldin, bir türlü benim başımdan gidemedin?.. Çamaşırcı kadm, hemen oraya, kapının önündeki taşlann üzerine çömelivermişti. Hem söyleniyordu; hem de koynundan beni çıkardı. Kızın ö* nüne fırlattı. Genç kız, şimdi de parayı azım samıştı: Gene bir lira mı verdiler? Ya ne verecekler?. Her zaman aldığım hep bu kadar değil mi?.. ötekinin kaşlan çatıldı. Sanki: Yalan söylüyorsun!.. Diyecekmiş gibi annesinin yüzüne dik dik baktı. Kadıncağız, onun şüphelendiğini anladi: A, vallahi, bu liradan başka para verdilerse gözüme, dizime dursunl.. Diye yeminler etti. Sen de bir buçuk liradan aşağı çamaşır yıkama, efendim!.. Vertniyorlar, ne yapayım?. Süsleri için, keyifleri için avuç dolusu para harcıyorlar da bize gelince bir lirayı çok mu görüyorlar?.. O, bir lirayı da bulamaz*ak ne olacak?. Aç mı oturacağız, yoksa dilenmeğe mi çıkacağız?. Bana kalsa bir gün çamaşır yıkar, bir lira a lırım. Sovan ekmek yer, o lira ile üç gün geçinirim. Hiç olmazsa üç gün başımı dinler, rahat ederlm. Hep se nin yüzünden tanrmın günü, sabah karanlığından, geceyarılarına kadar çamaşır yıkayorum.. Hep sana. hep senin süsüne para yetistirmek için... Aman .. tkide birde hep bunu başıma kakıyorsun... Canın isterse yıka. . Yıkamazsam, ne olacak sanki?. Ben de ne yapacağımı bilirim. Neymis o yapacağın?. Söyle kız, açık söyle .. Hep o, ikide birde bana gözdağı olsun diye sayıp doktüğün marifetler değil mi?. Söyle sene, ne yapacaksın? Şimdiye kadar seni öyle kötü yollara düşürmemek için canımı disime taktım, çalışıyo rum. Bari biraz iyilikten anlasan!. Ne yaptımsa yaranamadım. tkide birde: «Sen para vermezsen, ben de başımm çaresine bakarım!.> Diye bana nisbet veriyorsun!. Her gün b«yanıp süsleniyorsun!. Düzgünlere, allıklara bulanıp sokaklara uğru yorsun!.. Kim bilir, n« haltlar edı yorsun?. Böyle yüz karalarnn a n . baba ile kocalar herkesten sonra du yarmış!. Ben, zavallı kan, bütün gün el kapılarında sürünürken sen de kim bilir nerelerde sürtüyorsun!.. Benim hiç bir şeyden haberim yok... llâhi, ne dîyeyim?.. Senin yüzün«*e öyle namus karası göreceğime, Al * lah yabenim canımı atsın, yahut t . bu kapıdan tez günde, tez saatte senin teneşirin çıksın!.. Çamaşırcının kızı beni hâlâ elinde tutuyordu. Birdenbire öfkelenmi» gibi anne sinin başına fırlattı: Al, istemiyorum paranı da, se* ni de... Sonra başına yalandan bir örtfl attı: Ben gideyim de rahat et!.. Diye sokağa fırladı. Genç kız, o gece eve geknedi. Ç . • maşırcı kadının da meraktan, üzüntüden gözlerin«'uylhl's4rm©di. Pif man oldnı. Dövündfi. Sonra •afaal» e. lur olraaz çarşaf ını başma örttü. So kağa çıktı. Komsulara, tanıdıklar. soruşturaoak, kizını ayıracakb. Yakm komsularda bulamadı. Çarşıdan geçerken mahallenin bakk.ll yolunu çevirdi: mdbndi var) Cerr'ahpaia Tıastanestnin Bır hastaneyi ziyaret etmek hoşunuza gider mi? Gitmez, diyorsunuz. Fakat şayet ben birlikte gezeceğimiz hastanenin modern tesisatı, temizliği, tana idaresi itibarile şehrin en mükemmel müessesesi olduğunu söylersem... Cerrahpaşa hastanesinden bahsediyorum. Qidelim mi? Saatiniz kaç? On bir buçuk olmuş, ha! tsabet, hastanede faaliyetin «n civcivli zamanı... • *• Gelin hastaneyi ziyarete her zamanki beylik şeküde başlamıyahm. Elinde fakir olduğuna dair vesika bulunan bir ı hasta îmişiz gibi, bu hastanın girdiği yoldan girelim. Müsaade almak mı, ben ziyaret için Sertabip Rüştü Beyden evvelce müsaade aldım, canım. Rüştü Beyi tanır nusınız? Yazık... Şimdi rasgelirsek tanıtayım. Onda yalnız iyi bir doktorun değil, kâmil bir insanın bütün vasıflan vardu". Hayır, o yoldan değil, doğru gideceğiz. Şurada kapıda bir dakikalık işimiz var. Bu kapının hemen bitişiğindeki odayı görüyor musunuz? tşte hastane kâtibi oradadır. Gelen hastayı evvelâ o karşılar, talebini dinler. tsmini defterine kaydeder. Hasta şayet gece gelir [ se mi? öyle ya hakkınız var. Bir kaza j olur, bir cinayet olur... Ha o takdfcde dış kapıda zfl vardır. Bu zilin bir ucu kâtibin odasma bağlıdu. Kâtip mesai odasmdan bir bö'me ile aynlan yerde yatar. Yani gece gündüz vazife basında demektir. Burada işimiz bitti. Tekrar bahçeye çıkacağız. Geri dönmeyip doğru gider sek idare adamlan ile karşılaşırız. Bijâm onlarla işimiz yok. Sağa sapacağız. Farzedinîz ki ağnr hastayız. Otomobil ile geliyoruz. tşte, mükemmel bir otomobü yolu... Nereye mi gidiyoruz, iki numaralı paviyona... En sayanı dikkat kısım burasıdır. Şu camlı kapıdan gireceğiz. Bakm kapıcı oraya varmamıza üç dört saniyelik bir zaman kaldığı halde kapıyı açmıyor. Açması için bizim kapıya el ile dokımabilecek mesafeye gelmiş olmamız lâzımdır. Rüştü Beyden aldığı emir bÖyle... Maksat içeriye sinek girmemesi... Dikkat edin bu itinaya, sıhhî müess'se'erir^den oek azmda rastlarsmız. Rüştü Bey hele içende koğuşlardan birinde bir sinek görsün... Oranın memurlannı o sineği tutuncıy. k.adar ucrastıru. Ne dediniz.? Levhalar mı... Evet vazı güzel. «tçeride siaara içilemez», «Zarar yapmaymız», «Yavaş konuşunuz».. Ycrinde ta"siyeler... Ha şimdi mes'ele çatallastı. Camlı kppı bir tane ama o kapıdan sonra vgda ve solda ikİ kapı var. Hangismden gîrmemizî istiyorsunuz? Bu, sarı has taiıklılpra, bu da hastalıklan sarii ol mıyan hasUİara mab^stur. Hayd. bw ikineisİn^en girelim. Zaten birinc». daîma kilitli durur. Girmek istesek te gı j/eni pavtyonn Ceirahpaşa hastanestnin nuı yetinde en büyük umil olajt Rüştü Bey ta mı? Yukanki kata ağır hasta ise asan* sörle, hafif hasta ise şu mermer mer • divenden çıkar. Hastalık muayyen değilse bakm şu yammızda karantina koğuşu vardır. Belli oluncıya kadar orada yatar. Hastalığı belli olduğu halde buraya düştükçe istisnaen ve idareten ore.*la yahnlan bir tek hasta vardır. Eskichn muharrirlik yaptığını iddia ediyor. !*üthiş bir ayyaştır. Hastaneden çıkınca renkli kaminota ispirtosuna vanncıya kadar ispirto namına ne bulursa içer, hastalanır, buraya getirirler. Yüzü gözü sarhoş iken düşmek suretile aldığı yaralardan delik desiktir. Yoruldunuz mu, isterseniz asan sörle çıkalım. Ha, durun, koğuşlardan evvel şu hademeler dairesini gezelhn. Bu <?airenin yukanya çıkan merdiveni ayndır. İşte hademelerin yemek salo nu, işte alafranga ve alaturka aptesaneleri, işte yıkanacak yerleri, iste buz depolan, işte yatakhaneleri... Orası mı? Orası gece nöbetçisi hademelere mahsustur. Camlı kapısından içeri bakın.., Dün gece nöbet bekliyenler işte uyuyorlar. Bu kapı kilitli durur. Hariçten birisi her hangi bir sebeple gelip te uykula rmı bozmasm diye... Artık yukan çıkabiliriz. Cerrahpaşa hastanesinde kadm hastalıklan müstesna olarak her hastalık tedavi olunur. Her hastalığın mütehassisı ve her hastalığa mahsus son sistem aletler vardır Kadınlardan yalnız açık veremliler alınır. Yani hastalığı sarî şekle gîrmis vereminer. Bakm bması mükmmel bir berber Hastalık şubelerine ait daireler bir salonudur. Her hasta bu kapıdan gırer birirden camlı kapılarla aynlmıstır. Bu gİrmez berber sandalyesine oturmaga camlı kapı'ardan yalnız sari hastlık komecburdur. Tıras olur, sac'.an makme ğuşlan ile sari olmıyan hastalık koğusile kesilir. Hastane berberi buranın en lrır» birbirinden ayıram daima kOitli eski emektarlannd*n biridir. 326 senedurur. Alâkadarlarda bu kapılann bi«ndenberi, yani C e r r a r ^ a hastane rer anahtan vardu. Her kısmın ayn apsinin açıldığ. günderberi burada cah M, Berber sa^onundan çıkan yol ha • tesanesi, hastalann >iyeceklerini nakle mahsus avn asansörü, bu yiyecekleri mama gider. Baska yere sapmağa ım ısıtmak için ayn mutfağı, ayn bu» do kân yoktur. Görüyorsunuz ya her taraf labı mevcuttur. bembeyaz çini... , İşte asabiye kısmı, iste dahiliye k.smı, Çare yok biz de ham»mm ıçmden geişte cüdiye kısmı ve diğer kuımlar.. çeceği*. tşte bakın sağ tarafta alafranBak:n bütün mütehassıslar iş başında ga banyo, sol tarafta birim bild^ımız dırlar. Görüyorsunuz ya... Her taT»f kurnalar... Ş« kurnanın yan.nda duran tertemizdir, her taraf bembeyazdır, her hrca ne iş mi görür? Bu hastanenm fatarafta sükunet vardır. kir halk hastanesi olduğunu unutma Bn oda nbbetçi tabiplerîn yatak odaym«. Buraya ^elenlerin bir çoklan yalsı... Yanıcdaki müteha»sıslardan birine nayak gezen kimselerdir. Hamamc. o ait... Bakın dosya dolaplarma .. Her hrçı. fle ayaklannm altını sabunlar, teyeni hsta için bir dosya açlur. Rapor mizler. , lan, rontken filimleri buraya konur. Hamamdan çıktık. tşte çamaşır do Hastenm ikind bir müracaatinde doslaplan. Hasta burada yeni ve temız çaya »ranıp bulunur ve işe yarar. maşır giyer. tşte tuvalet aynası... Şurası hastane doktorîarına mah Gelen hastanın hastalığı muayyen mı, sus mütalea salonudur. Avrupa'nm en değfl mi? Muayyense gene sorulacak kıymetli tıp mecmualan buray» gelir. •uj . 1 ^ . . . . A«ir hasta mı. hafif has fmdan müteaddit defalar davet edilmiştkn, şimdi bu teveccühkâr davetlere icabet eimiş olmak ve bir hafta kadar kalmak üzere tzmir'e gidiyoruz. tzmir'den sonra Amerika'ya gideceğime dair olan şayialar simdilik asılsızdır. Bir hafta sonra tekrar tstanbul'a dönerek sene ba. şında veya biraz sonra Mısır'a gideceğiz. Şimdiye kadar Mısır'dan bir çok defalar davet edildim. Amerika'ya da gitmem için muhtelif tek. lifler vaki olmustur. Bu seyahat takarrür etmiş olmakla beraber henüz tarihi malum değildir.» Keriman Hanım bundan sonra bu seneki güzellik müsabakamız hak . kında da şunları söylemiştir: « Bu sene bütün dünyada en ziyade hararetle beklenen Türk güzelidir. Ben çok eminim ki bizde Avrupa kızlanna her veçhile ve kat kat faik güzeller vardır. Fakat her nedemae müsabakaya girmek için hemen bütün Türk kızları te (Birinci sahtfeden mabait^ reddüt edivorlar. Ben de ilk d**fa tırlatılmakta ve borçlar mes'elesinin ayni sekilde hareket etmi«tim. Fa. yeniden tetkik ve bu tetkikata başkat şimdi bu tereddüd"» * > te ma»« lanmcıya kadar da mevcut mora • nası olmadığmı anlıyo«a> toryomun temdidi talep olunmakTürk kızları içîn, keno.Ierîni meUdrr. denî ve her şeyi bilir, fakat bizi yü. zü gözü kapah kaba saba telâkki eden Avrupa'lılara Türk güzelliğini, Londra 14 (A.A.) Nevyork'tan Tü'k früzellisrmin kendine hâs "nceRuyter ajansına bildirildiğine göre liklerini tanıtmak için ellerinde müReisicumhur M. Hoover harp borckemmel bir fırsat var. Bence güzel lan mes'elesini görüşmek üzere M. Türk kızları için müsabakaya gir Roosevelt'i yanına çağırmıştır. mek bir memleket ve vatan borcu Londra 14 (A.A.) Times gaze. olmustur. Bizi hâlâ zarmettiğimiztesi şöyle yazıyor: den çok daha fena tanıyanlar az «tngiliz teklifinin Müttenidei Adeğildir. Bütün güzel kardeşleri . merika tarafından kabul edileee • \ ğini ütnit ettirecek sebepler mev . | me tavsiye ederitn. Bu vatanın güzel topraklarına, güzel havasma eutrur. Beynelmilel malî taahhütmedyun bulunduklan güzellikle lerde bazı tadilât yapılmışsa Avrurini gene bu güzel vatanm iyi ta . pa'yı ikiitaden ıslah etmek müm. nınması uğrunda esirgemesinler. kün olmıyacakhr.» Ben tzmir'de bütün hanımlan, müDeyli Herald diyor ki: «Borçla sabakaya ghmeleri için tesvik eden n ortadan kaldirılmasından baş • ceğim. Bu sene Bursa'da da bir güka hiç bir hal çaresini göremiyoruz. zel intihap edileceği haberine çok Soylendiğine göre M. Çemberl&yn sevinditn.» • borçlar hakkındaki müzakereleri i. dare için Vaşington'a gidecektir.» M. Citroen'in hediyen Deyli Telgraf'a nazaran demok Fransız otomobil Kralı M. CHroratlar ancak 4 ay sonra iş başına en Keriman Hanım Avrupa'da iken geçecekleri için borçlar hakkındaki bir cemile olarak rükubuna tahsi« karar ihthnal ki bir müddet tehir ettiği lüks otomobili kendisine heedilecektir. diye etmiştir. Bu güzel araba yakınNew Cronicel razetesi, şöyle yada tstambul'a getirilecektir. zıyor: «Amerika'nra gerek demok. rat, gerek Cumhuriyetçi liderleri Güzellik müsabakasına kayıt mudün borçlann tadili aleyhine sid amelesi devam ediyor. Müraeaat detli bir muhalefet göstermislerdir. eden hanımlan fotografçılanmıza Bundan dolayı tediyatın 15 kâ gönderiyor ve gazetemizin hesabma nunuevvel tarihine kadar tehirine a. resimlerini çektiriyoruz. Bu re»im it teklifin bile Amerika âyan ve lerin neşrme başlamak için kâfi meb'usan meciisleri tarafından redmrktar fotografinin elimize geç . dedilmesinden korkulmağa mahal tnesini bekliyoruz. Kaydedilmek ivardır.> çin cumadan maada her gün saat Vaşington 14 (A.A.> Mes'ul 10 dan 6 ya kadar idare müdürü . makamlar, Fransız ve tngiliz notamüze müraeaat etmek kâfidir. lan hakkında her hangi bir müta . Kaç gündÜT ishnlerini ilân etti leada bulunmaktan imtina etmek ğimiz fotografçılardan başka iki tedirler. müessese daha tetnin edilmiştir: Foto Amerikan: tstiklâl cadde sinde 38 numara. Ankara 14 (Telefonlai Maa Foto M. Oko: tstiklâl caddesin. rif Vekili iyfleşmiştV. Yarın ma de 236 numara. kamına gelecektir. Fotografçılarımızdan her birine B' kütüphaneler hayır sahipleri tara • ilk müraeaat eden hanıma, bir ag 'ından yaptırılmıstır. Uzerlerinde isimrandisman hediye edilecektir. Daha leri jazılıdır. Simdi Rüştü Beyin hastâsı bazı fotografçılanmıza kimse gönolan bir Laşka hayır s^hibî hastaneye derilmemiş olduğu için bedavadan 1000 lira kıymetinde bir ameliyal magüzel bir agrandisman kazanmak sası alıyor. fırsatı kaçmamısttr. Onun için mü. Attık sari haslalıklar kısmma geçe • sabakaya girecek hanımların isti biUriı Görüyorsunuz va, her iki, üç yacal ettneleri kendileri için hayırh tak camekânlarla diğerlerinden ayrılolacaktır. mıstır. tçeri girmeym... Ne olur ne olmaz. Her bölmede ayn aptesane, ayn Hemen her gün müsabakaya iştimufluk vardır. Şu vıkanacak yerlerin rak etmek istiyen hanımlardan mektemizMğine ve güzelliı|ine bakın... Rüstup veya telefonla müsabaka sart tü Bey bunlan Paris'ten bizzat aldı ve lannm ne olduğu sorulmaktadır. getirtti. Bölme kapılan üzerindc vanıp Bu şartlar pek basittir ve şun sonen eiektrik Iâmbalannı merak mı lardan ibarettir: etHniz? Bunlar hastabakıaian cağiran 1 Türkiye tebaası olmak, hastalann isaretleridir. Her hasta, has2 Hiç evlenmetniş olmak, Cni. tabakıcıyı isteyince yatağtntn basucunşanlılar müsabakaya girebilirler) daki zfle basar. Zü ses çıkarmaz. Ma 3 16 ile 25 yas arasında bulum ya diğer hastalann rahatsız olma ma'aı lâzım. Bu lâmbayı yakar ve sönlunmak, dürür. 4 Namuslu olmak. tşte kadınlann verem koğnsu... Bakm pencereler te'dolap tellerine benzryen Güzellik miuabakasının bu seneteMerle sıkı sıkıya örtülmüştür. Sinek ki mükâfatlan mühimdir. Geçen se. için... ne Keriman Hanıma yol masraf tkinci paviyonu da gezelim mi? Oralanndan ayn olarak 500 lira tak sı cerrahî kısımdır. Randevunuz md dim etmistik. var? Ne yapalım, bir baska vakv»? Ne Bu seneki mükâfatlar şuniardır: dediniz? Canım ben sizi bu ziyaret Birinciye 1000 lira ten memnun kalacağınızı, istifade ede tkinciye 400 » ceğinizi bfldiğim için buraya getirdim. Üçüncüye 200 » Cerrahpaşa hastanesi şehrin, memle Bundan maada kraliçeye muhtelif ketin mevcudiyeti ile iftihar edeceği bir yerli fabrika ve müesseselerden bir müessesedir, mi diyorsunuz!... Evet kaç bin lira kıymetinde hediye te. ben de bu fikirdeyim. min edilmiftir. CEVAT FEHMt •I M • • • w Borçlar mes'elesi Amerika ne yapacak? Gözeller, kaydolunuz Moskova'daki merasim İhtilâlin 15 inci yılı dolayısile halka yeni 54 umde ilân edildi Maarif Vekili iyileşti Mösabaka şeraiti MDkâfatlar Werasim esna9inda ataşemiliterler (Resimde Polonya ataşemüıten Bolşevik inkılâbının on beşinci yıl dönümü bu sene de büyük meras'mle tes'it edilmiştir. Bilhassa Askerî geçit resmi çok parlak ol muştur. Bu defaki merasimde ha zır bulunan en maruf ecnebi simaları Mançuri mes'elesinin müzakeresi münasebetîle Japonya'nın Ce nevre'ye gönderdiği M. Matsuko • nun riyaseti altındaki heyet azala ndır. İnkılâbın yıl dönümü münasebe tile iki gün halka erzak tayinleri verümiş ve bunun için milyonlarca kutu konserve ve binlerce ton tereyağı tedarik edilmiştir. Bolşev;k inkılâbı ilk defa Petersburg'ta zuhur ederek yerleşmiş olduğundan Rus komünist fırkası umumî kâtibi İstalin Yoldaş o gün Leningrat'hlara hitaben neşrettiği bir beyannamede bunlann inkılâba olan hizmetlerini sitayişle zikrettikten sonra yeni inkılâp zaferlerine doğru ilerlemeğe davet etmiştir. Komünist fırkası merkez komi tesi de neşrettiği b'r beyannamede bundan sonra umum komünistler Harbiye Komiserini tebrik ediyorlar KomUeri tebrik ederken göruluyor) için umde olmak üzere tesbit edilen elli dört maddeyi bildVmiştir. Umum Sovyet gazeteleri fevka lâde nüshalar çıkararak inkılâptan beri siyasî, iktisadî, ilmî ve fennî, içtjnaî sahalarda ne gibi neticeler alındığmı izah etmislerdir. O günkü gazetelerde Türkiye' den avdet eden Sovyet futbol taktmımn tsanbul'dan Odesa'ya muv.salatı münasebetile sayanı dikkat malumat neşredilmistir. Sovyet futbol heyeti tzvestitya gazetesi muhabirme Türkiye'de gördükleri hara retli hüsnü kabulün beklenenden çok yüksek derecede olduğunu ve birinci maçta tsmet Paşanın, iktnct maçta Kâzım Paşanın hazrr bulunduğunu söylemişlerdir. Rus sporculan, Türkiye Cumhu riyeti gençliğ'nm terbiyei bedeniye ve spor sahasındaki muvaffakiyetlerini kaydederek millî istiklâlm muhafaza ve müdafaası içm kuv • vetli bir vasıta olan spora Türk'le • rin fevkalâde ehemmiyet Terdâd* « rini söylemişlerdir.