23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OSMANU ı'M PAt ATO RLUGÜN DA f MAKTUL VEZlRLER 13 f Şehir ve memleket haberieri mli? ıCumhuriyet !5Teşirİnewel 1932 Siyasî icmal Japonya ve devletler Mançuri ve alelumum Aksayi ŞarK ahvalini t^hkik içinCemiyeti Akvam tarafından yedi devletin mümessüinden teşkil oiunan komisyonun büyük sabırsüzhkla beklenen raporu neşredildi. Lort Lytton'un riya»eti altında bulunan bu komieyon Pekin'de raporunu ikmal ederek birer suretini Çin ve Japonya devletlerine bil dirmiş olduğundan muhteviyatı çok* tanberi teraşşuh etmişti. Binaenaleyb raporun neşrolunan metni yeni bir şeyler öğretmiyor. Maahaza ra " porun resmen neşredilmesi üzerine alâkadar devletler kat'î ve sarih vaziyet almak mecburiyetinde bulunuyorlar. Bu devletlerin başında Japonya vardır. Japonya Hariciye ve Har biye Nezaretleri derhal Mançuri mes'elesi hakkında kanaat ve mü * talealarını ilân ettiler. Japonya Ha* riciye Nezareti namına «öz »öyliyen salâhiyet sahibi rücül, raporun yeni Mançuri hükumetinin teşekkülüne aît maddesini baştanbaşa Japonya için garezkârane olduğunu ve komisyonun Japonya'nın aleyhtarı Çin'lilerin ifadelerini bilâkaydüşart kabul eylediğini beyan etmiştir. Mumaileyhi raporun neticesi dahi yanlış esaslara istinat eylediğini ve binaenaleyh Cemiyeti Akvam ve Amerika devleti bu raporu esas ittihaz ederek Ja ponya'yı tenkit eyleseler bile Japon' ya'nın Mançuri mes'elesinde bildiği gibi hareket edeceğini ilâve etmiş tir. Japonya Harbiye Nezareti namına söz söyliyen salâhiyettar zat dahi Japonya'nın Mançuri hakkındc serdeylediği noktai nazarları kat'iyyen değiştirmiyeceğini beyan eyle miştir. Bu sözler şunu isbat ediyor ki, Japonya Mançuri ve Mogolistan hakkında vermiş olduğu kararları sonuna kadar tatbik edecek ve ne Sovyet Rusya'sınm ve Amerika'nın, ne de Cemiyeti Akvamın itiraz ve muhalefetine zerre kadar ehemmiyet vermiyecektir. Japonya'nın şiddetle tenkit eylediği rapor esas itibarile büsbütün Japonya'nın davası aley hinde değildir. Çünkü raporda Çin'deki tezepzüp ve anarşinin şimdiki karışık vaziyeti ihdas eylediği be yan edilerek Japonya'yA bir derect hak verrlmiş ve yeni Mançuri hü kumetinin teşkili tasvip edilmemekIe beraber Mançuri'deki eski vaziyete avdet ettnenin imkânı olmadığı dahi kaydedilmiştir. Yazan: Prof. Malş'ın Verdiği rapor Raporu yeni Maarif Ve kili de tetkik edecek Veda edilmesi lâzım gelen bir ümit Karanlıkta Kalan macera Sait Hikmet B. Avrııpa'ya niçin gitmişti? Fransa'da esrarengiz bir surette kaybolan, bilâhare bir tımarhanede vefat ettiği bildirilen Sait Hikmet Beyin macerası malumdur. Bu mes'ele, verilen bütün malumata ve tafsilâta rağmen henüz tamamile aydınlanmamıştır. Sait Hikmet Beyin cebinde mühim bir para olarak yola çıktığı halde Liyon'da ne suretle aç ve sefil kaldığı da henüz tenevvür etmiven noktalardandır. Birinci Selim'in, babasının nâşına basarak Os manlı tahtına çıkar çıkmaz yaptığı ilk icraat kelle üstüne kelle uçurmak oldu Mes'ele, yalnız Mehmet Paşanın katli ve sarayımn yağma edilmesin de değildi. Eğer iş bu kadarla kal mıç olsaydı, kendisini taht ve salta n?.ttan mahrum etmek istiyen bir a damın katlini Beyazıd'ın hoş görmeai, tabiî telâkki edilebîlirdi. Fakat, İs. tanbul'da bir çok (ağniya haneleri) I ğ ile beraber yahudi mahallesi de yağ ıı r ' akla gelmez şenaatler) irtikâp ediltnişti .. Karamanî Mehmet Paşanın katli affedilmekle beraber, bu şenaatlerin hesabı da sorulmadı. Ve, Yeniçerilerin yaptıkları, yanlarına kâr kaldı. İşte bu müessif hal, Yeniçerileri büsbütün şimarttt. Artık ocağın ne in 7İSat ve ne de itaati kalmadı. £u da Osmanlı tarihinde en feci hidisata, genif ve kanlı bir yol açtı. Sadrazam, endişe ve ıztırapla cevap verdi: Şevketlim!.. tradei şahane niz mucibince cümlesine (Ulak) lar gönderildi. Bir haylisi getirtildi. Ancak, pek uzak yerlerde olanlar, henüz gelemedi. Sadrazamın bu cevabına Selim, acı acı güldü. Müstehzi bir tavırla: Gelemiyenler, şüphesiz (A masya) dakilerdir, değil mi?.. Yani biraderim (Ahmet Sultan) ın beyleri... Mustafa Paşa, sapsarı oldu. Dili dolaştı. Padişahın ne demek istediğini anladı. Cevap vermek istedi, muvaffak olamadı... Selim, kaşla rını çattı. Paşaya küçük bir kâğıt uzattı. Bak, Lala.. Sözlerimi, iyi dinle Umeranın cümlesini bugün konağın a davet edip bir ziyafet vereceksin. Gece de, hepsini misaf ir edeceksin. Ancak, bu kâğıtta ismi ya zılı olanları birer suretle Meclisten çıkarıp doğruca (Bostancıbaşı) ya göndereceksin. Dedi... Sadrazam neticeyi hissetti. Büyük bir korku ile titredi. Bu ağır ve kanlı işe tavassut etmekten kurtulmak için: Fakat şevketlim.. Kulunuz... Derken, Selim derhal onun sözünü kesti. Lâf istemem.. Bu iş, sabah namazı vaktine kadar olup bitecek.. Çık... demekle iktifa etti. O gece Sadrazamın konağında toplanan ümera içinde (Selim'e karşı sadakati şüpheli olanlar) birer birer seçiliyor, birer bahane ile Bostancıbaşının dairesine teslim edili yordu. Bunlar, oradan da (Babı hümayun) a gönderiliyor. Kapı ara sına gelir gelmez; kıhçları, hançerleri ahnıyor, dar bir dehlizden geçirildikten sonra basık tavanlı, her tarafı taş örülü, büyücek bir odada toplanıyorlardı. *.*..ı~ . Koca Mustafa Paşa Babasının naşına basarak tahta çıkan (birinci Selim), *daha (biat merasimi) icra edilirken, bir zavallı (sipahi beyi) ni tahtınin önüne çökerterek başını kestirmiş ve bu suretle de, tab'ındaki şiddetten daha ziyade, ruhundaki vahşeti gös termişti. Selim'in bu ilk cinayetinden sıçrıyan maıum kan, (Osmanlı tahtı)nın üzerine bir kırmızı leke daha ilâve ederken, o tahtın etrafında toplananların yüreği acı acı çarp mıstı. Bu genç ve cidalci Padişahın yağız çehresi, çatık kaşları, hırs ve vahşetle parlıyan siyah gözleri onun, kana ve zulme susamış bir (tacdar) olduğunu tıerkese hisset ~ tirmis.. Sabık Sultan (Beyazıt) ın sükunet ve mülâyemetle geçen devrine alışanlara, bu yeni Padişahın, kanı kanla yıkıyacağına, ateşi de ateşle bastıracağına dair acı bir kanaat verdirmişti. En ziyade endişe buhranları geçirenler, (Kurbu Sultanî) de bulu • nanlardı... Bunların en başında bulunan Sadrazam Koca Mustafa Paşa, derin derin düşünüyor.. Saltanat hırsile gözlerini kan bürüyen, şimdi kudurmuş bir ejder gibi önlerine dikilen bu taş yürekli Padişa ha, nasıl (Lala) lık edebileceğini bir türlü havsalası almıyordu. Selim'in ruhunda, hiç bir insanlık hissile ölçülemiyen kanlı bir vahşet vardı. Daha tahta ayak ba sar basmaz, bir sipahi beyinin kellesini uçurmakla işe baslıyan Selim, bir kaç gün sonra da gene unutul maz bir cinayet yapmış.. Babası Sultan Beyazıd'ı Dimetoka'ya gö türmcğe memur ettiği adamm av detinde, onu tenha bir köşeye çekerek kısa bir isticvaptan geçirdikten sonra (cellât Sinan) ı çağırmış, bu adamı kementle boğdurarak, lesini Marmara denizine attırmıştı. Arkadaslarımızdan biri dün şu garip haberi getirdi: Geçen pazar günü akşamı şehrimize (9) kişilik bir seyyah kafilesi Heyeti Vekile Darülfünunun ıslahı gelmiştir. hakkında profesör Malş tarafından haSeyyahlar vapurdan çıkarlarken zırlanan lâyiha Drojesini tetkik olun gümrük memurları tarafından ba mak üzere Sıhhiye, Maarif, Adliye Vevulları zaptedilmiştir. Bunun sebebi killerinden mürekkep bir encümene versoruiduğu zaman bavulların kontenmifti. jana iâbi olduğu, binaenaleyh şehre Maarif Vekilliğinde ahiren vaki olan y çıkarılamıyacağı cevabı verilmiştir. tcbcddül üzerine projenin yeni Maarif ™ Seyyahlar bu harekete çok hayret Vckili Reşil Galio Bev tarafından da etmisler ve bavullarında iç çamaşırı, »etkiki lüzumlu görülmüştür. Resit Gaçorap, pijama, diş fırçası gibi lüzumlip B. projeyi encümenden geri alalu eşyalar bulunduğu için yerleştik rak tetkik edecek ve Vekiller Heyetine leri otelde rahatsız bir gece geçirmişmütaleasım bildirecektir. k lerdir. Darülfiinun lâyihasuun ancak 1933 & Ertesi sabah seyyahların ilk işi, senesinden itibaren tatbik olunabilece fc kendilerine delâlet eden bazı kimseği söylenmekte, buna sebep olarak fa J lerle birlikte Iktisat Vekili Celâl Bekülfelerden çıkarılacak otuza yakın mü L yi riyaret etmek ve eşyalarını ver derrisc verilecek ikramiyelerin mühim t miyrn gümrük memurları hakkında bir yekun tuttuğu, bu paranın ancak 1 şikâyette bulunmak olmuştur. 1933 bütcesine ithali imkânı olacağı J Iktisat Vekilimiz, bu şikâyeti dinmütaleası ileri sürülmektedir. ' ledikten sonra gümrüğe emir vermiş, Profesör Malş, müderrislere 500, H seyyahlaım çamaşırları pazartesi gümuavinlerine 300 lira aylık verilme n nü öğleden sonra kendilerine teslim sini, bunWm sabahtan aksam saat ıfîir ™ edilmiştir. r de kadar fakültelerde çalışmağa mec Sf Bir taraftan Turing Kulüo sey bur tutulmasını tavsiye etmiştir. Maaş " yahların gümrüklerde gördükleri ların bu dereceye iblâğı da bir bütçe < müşkülâttan şikâyet ederken diğer 9 mes'elesi olarak ortaya çıkmaktadır. taraftan bu müşkülâtın yanlış anlaMuhtelif fakültelere mensup müderyıs ve hatalı görüşlerle mütemadiyen ris ve muavinler aralarında toplanarak artması seyyah adedini artırmak üprofesör Malş'ın tavsiyesi kadar para midine cbediyen veda etmemiz lâ veriknez ve fakat eski maasla sabah zım geldiğini gösteriyor, diyoruz. tan akşama kadar çalışmağa mecbur edilirlerse ne yapacakları hakkında Doğru değil görüşmüşlerdir. Dısarda iş yaoan ho calardan bir kısmı buna taraftar görünmemektedirler. ı Şayani dikkat bir mektup Sait Hikmet Bey mes'elesi hakkında merhumun arkadaslarından biri gaze telere şayani dikkat bir mektup göndermiştir. Bu mektunta deniyor ki: «Sait Hikmet Beyin Avrupa'ya son sey.ı!ıatinin ye^âne sebebi üvey evlâdı Bedreitm Beyin, vefatından epeyce zaman ev\ el büyük bir para ikraz et mek sv.ıotilr idaresi azahğına girmis olduğu Orient construct şirketinir. hesaplarını tasfıye etmekti. Meıkezi Zürih'te bulunan bu şirket Yusroslavva'da büyük bir şimendifer yolunun iıısası imtiyazını almıştı. Son zanıankıda ^u şirket. merkezi Isviçre'de Bern sehrinde ve bir şubesi Yugoslavya'da bulıınar. Losinger Co. şirketine bütün hukukunu toptan devretmiş, mukabilinde büyük miktarda naktî menafi temin ctmi.şti. İşte zavalh Sait Hikmet Bey bu menafiden B'drettin Beye isabet eden hsseyi aramak üzere bu son Avrupa seyahatini ihtiyar eylemişti. Hikmet Bevin buradan iptida Bel grad'a s;itmesine sebep budur. Hikmet Bey en r.vvel Yugoslavya'da Losinger sirkeünin şubesine müracaat eylemiştir. Bu cihı»t B^lgrat sefaretimizin de malumudur. Fakat bu müracaatinden bir fayda basıl olmayınca bizzarure şirketin Isviçre'deki merkezine baş vurmuş ve oradan da bir netice çıkmayınca eski Orient construct sirketi azalarma müracaat maksa"dıîe Paris"2 gitrhiştirr.Bu suretle bir arahk bu iki şirket yüzünden Pari?'le Isviçre arasında mekik" dokumak mecburiyetinde kalmış ol dufcu anlaşılan Hikmet Beyin bundan bir kaç ay evvel Liyon şehrinde bütün vesikalarını havi çantasile beraber es rarengiz bir surette birden kayboldu ğunu pörüıÜ7. Tahkikata başladığını haber aldığım Fransız polisine bu malumat verildifci takdirde az bir zaman zarfında mes'eknin hayli tavazzuh edeceği pek memuidür. » Lokantacılar söz dinlemiyorlar Ekmek narhı sekiz buçuk kuruştan fazlaya çıkmadığı ve uzun müddet bu fiatı muhafaza ettiği halde gene ekseri lokanta ve ahçı dük • kânlarında ekmek ve fırancalanm narhtan fazlaya satılmakta bulun duğu görülmüş, bu hususta ciddî takibat yapılması ve emre riayet etmiyenler hakkında zabıt varakafcı tanzimi alâkadarlara bildirilmiştir. 100 Kuruşluk maaşlar verilmesi kararlaştı 10 seneliklerinin birden Hiikumet 40 kuruşa kadar olan yetim ve dul maaşlarının on seneliğini defa ten vermiş, bu kabil maaş ashabının hazine ile alâkalarını kesmişti. Ankara'dan verilen haberlere göre Maliye Vekâleti şimdi 50 ve 100 ku ruşluk maaşlar hakkında da tetkikat ta bulunmaktadır. Bu maaşlann da on senelikleri birden verilecek, bundan yalnız malul maaşları istisna edflecek tir. Malullere kaydi hayat şartile maaş verilmesi kanun iktizasından bulunrr<ktadır. Belediyenin açacagı lokanta Belediye tarafından memurlara mah • sus olarak açılacak lokanta için hazırlığa devam edilmektedir. Belediyenin Dü.yunu umumiye binasına nakli mukarrer bulunduğundan lokantanın da bu binanın alt katında açılması muvafık görülmüştür. Bu mes'ele halledilir edilmez lokanta faaliyete geçecektir. Komisyon Mançuri'de vâsî salâ * hiyetli bir muhtariyet hükumetinin teşkil edilmesini tavsiye etmiştir. Maahaza komisyon bu hükumetin teş• kili ifini Cemiyeti Akvama bırak maktadır. Japonya ise bu işi kendi yapmış Pazar yerlerinden halkın azamî olduğundan pişmiş aşa soğuk su katderecede istifade etmekte olduğu mak istemiyor. Yani Japonya yeni görüldüğünden Belediyece bunların Yüksek muallim mektebi ruüdür Mançuri hükumetini tanımış ve kentezyidine ve kışın da faaliyette buiüğünden istifa eden Halkevi reisi Hâdisi ile ittifak muahedesi yapmış ollunmaları için münasip semtlerde mit Beyin yerine eski Maarif Müsteşarı duğundan bu emri vakii hiç bir teair kapalı yerler vücude getirilmesine Mehmet Emin Bey tayin olunmuştur. ve müdahale ile değiştirtmemeğe Mülkiye Başmüfettişi Hacı Hüsnü karar verilmiştir. Yalnız buraların Mehmet Emin Bey iki gündenberi yeni azmetmiştir. Yedi devlet komityonu Bey iskân suiistimali hakkında yaptığı bayat ve eksik mallar satılmasına vazitesine başlamıştır. ile Japonya hükumeti erkânı arasıntahkikatı bitirmiştir. Elyevm bu tahkimeydan verilmemesi için de sıkı bir da Tökyo'da vaktile cereyan eden kabn fezlekesi hazırlanmaktadır. Fez konlrol altında bulundurulması zamünakaşalar dahi şimdi ifşa edilmişbıt ai belediye memurlarına tebliğ lekenin bir sureti Dahiliye Vekâletine tir. Bu münakaşalarda gayet nazilc edilmiştir. Sıcaklar bir kaç gündenberi gene art gönderilecck bir sureti de Müddeiumuve mühim noktalara temas edilmiştir. miliğe verilecektir. Bunu müteakıp mıştır. Bu suretle sınıflan bu sene pek Lort Lytton, Japonya Hariciye mevkufların muhakemelerine başlanakalabalık olan mekteplerde tedrisata Nazırmdan Japonya'nın Mançuri'det devam imkânı kalmamıştır. Bu itibarla caktır. ne kasteylediğini v« hudutları ae olŞehir dahilinde ahşap inşaat mektepler bir kaç gündenberi öğleden duğunu sorduğu vakit, nazır, Manmemnu olduğu halde son zaman sonraları tatil edilmektedir. çuri'den maksat, dört eyaleti şarkiye larda bazı kimselerin tamir için ruhÇiçekçilik ve kümes hayvanatı serile dahilî Mogolistan olduğunu ve satiye aldıkları ve fakat eski binagisinde altın ve gümüş madalye a!an • lâkin hudutlarını tayin etmek shn ' Yunus Emre'nin ları esasından yıktırarak hemen helara madalyeleri gelecek pazar günü dilik mümkün olmadığını söylemiştir. men yeniden yaptırdıkları görül mezarı nerede? fstanbul Ziraat Müdiriyetinde tevzi eLort Lytton, Japonya'nın, hudutlanmüş, bu kabil işlere meydan verii nı henüz bilmediği bir devleti nasıl let Meclisinin küşadından sonra ya. devam edilmesine karar verilmiştir. memesi hususunda bütün Belediye Dünkü nüshamızda Bursa muhabiri dilficektir. tanıdığını hayretle sormuştur. Japonpılmasını istedikleri şeyler de var . Aldığımız mevsuk malumata göre şubelerine kat'î emir verilmiştir. mizin bir mektubu münderiçti. Bu mekya Hariciye Nazırı hiç istifini boz dır. Yeni tarife, ofis ve kredi bankası tüccarlara sorulan sualler şunlardır: tupta Yunus Emre'nin Bursa'da Ab mıyarak Versay muahedesinde Lekanunlarının teşviki sanayi kanuni. durrazzak dergâhmda medfun olduğu* 1 Kontenjan listesi ne olmalu histan'ın hudutları maium ve muayIe taamz eden maddelerinin tadili nun anlaşıldığı haber veriliyordu. Dün dır? Lâzımsa ne gibi tadilât yapıla. Defterdarlık noksan pul ilsakmrJan yen olmadığı halde tanınmış olduğuve muamele vergisinin iki def a alm. bu mes'ele hakkında alâkadarlar n »v bilir? Şimdiye kadar tesirleri ne ol. dolayı Telefon Şirketine üç bin lira cemasını intaç eden tatbikat yanlışlı. nu söylemiştir. dinde tahkikat yaptık. Bu tahkikattan muştur? Tadilât yapılrısa ne olur? za tarbflmiştir. bulunmaktadır. Sanayiciler dün bu aldığımız netice maruf halk şairinin Gazi Antep'ten verilen bir habeBu cevap Avrupa'da galip devlet2 İhracatla ithalâtımızı nasıl gınm tashihi mes'eleleri bu meyanda nerede medfun olduğu mes'elesinin re göre cenup hududunda hududu lerin mağlup devletlere karşı kuj karşılaştırabiliriz? Tedbrrler neler . hususat hakkındaki temennilerini ihtilâflı bir mes'ele olduğunu bize öğgizlice geçmek istiyen şüpheli bir landığı usulleri Japonya'nın Asya'da dır? İthalât azaltılabilir mi? İhra. arzetmişlerdir. retti. Ermeni yakalanmıştır. aynen tatbik eylediğini anlatmif o catı nasıl artırmahdır? Bu hususta Vekil Bey Ankara'ya avdetinde Alâkadarlara göre Anadolu'nun Evvelki gün Cibali'de büyük mikyasluyor ki gayet mânidardır. alınması icap eden tedb'rler nelerbu mevzular üzerinde esaslı tetki muhtelif yerlerinde Yunus Emre'ye izata kaçakçılık yapan bir şebeke ele ge Mezkur cevabın şayani dikkat bir dir? ka' yapacağını vadetmiştir. İstanbul Halkevinin bütün şubeleri fe olunan mezar ve türbeler mevcuttur. ririlmiştir. noktası daha var: Japonya dahilî 3 İhracat emtiamız için yapı . teşekkül ettiğinden gelecek perşembe Edebiyat Fakültesi müderrislerinden Celâl Bey, evvelce siparis edilip Mogolistan'ı Mançuri'den addetmek lacak propaganda nasıl olmahdır?ı Henüz ismi anlaşılamıyan bir limangünü şube komiteleri azalarının işti • Köprülüzade Fuat Bey (İlk mutasavvıfgümrüJderde bulunan makinelerinin ile Mogolistan'a dahi el atmağı tas4 İhracat eşyamız için idarî ma. rakilc umumî bir içtima yapılacaktır. dan Seyrisefain idaresinin Cumhuriyet gümrük resmi mukabilinde hhali lar) ismindeki eserinde Bursa'daki memim eylediğine şüphe bırakmıyor. niler var mıdır? Kolayca alınacak hakkındaki talepleri için de yakın . zarı zikretmekle beraber Yunus Emre'nin vapuruna binen ve beraberlerir.de Bu ictimada bu sene zarfında yapılMUHARREM FEYZt idarî tedbirler var mıdır? da bir karar ittihaz olunacağını saSursa'da medfun olduğuna ihtimal 8550 defter sigara kâğıdı getiren kaması mümkün ve lâzım olan mes'eleler İstanbul tacirleri bu suallerin cenayi erbabına söylemiştir. vermemektedir. çakçılar bunları bir sandalla Haliç'te kararlaştırılacakhr. vaplarını bugünkü ictimada vere Gene ayn< eserden anlaşıldığma gö Cibali iskelesine çıkarrnak istemişler, faHalkevinin bütçesi gelmiştir. Bu iticeklerdir. Bundan sonra Odanın nok. re Manisa Vilâyetinin Salihli ve Kule Dün saat ikide Ticaret Odasında tai nazarı bir rapor halinde Vekil kat gümrük muhafaza memurları ta barla verilen kararlar dairesinde der kazaları arasında Emre köyünde, Er yeni kontenjan tatbikatı hakkında Beye takdim edilecektir. rafından görülerek yakalanmışlardır. zurum Vilâyetinde Dutçu kariyesinde, hal faaliyete başlanacaktır. Iktisat Vekâletinin sorduğu suallere Porsuk suyunun Sakarya nehrine karış Kaçakçı şebekesi hakkında tahkikat cevap vermek üzere hafi ve fevka. tığı yerde, hatta Karaman'da Yunus Hukuk Fakültesi müderrisin meclisî, icrasına başlanrmştır. lâde bir içtima yapılmıştır. Türk güzeli niçin Cihan güzeli Turing kulüp tarafından Atina, Pire Emre'ye izafe olunan türbeler ve meFakülte mezunlarından Bürhan Beye Bazı gazetelerin yazdıkları gibi oldu. Darülfünun hesabına Roma'da doktora ve Girid'e bir sevahat tertio edil zarlar mevcuttur. Yunus Emie'nin. Porbu içtimadto Vekil Bey bulunmamışyaphrılmasına karar vermiştir. suk suyunun Sakarya'ya karıştığı yerÇiinkü Türk güzeli mişti. Bu seyahate iştirak edecekleri * n r . »> ^ > de medfun olması en kuvvetli ihtimal Bürhan Bey Roma'da ceza dokto Türk üzümü götürecek (Andros) vapurunun bugün Bir müddettenberi mezunen Fran 7 Dünkü f evkalâde içtimaa 35.40 olarak ileri sürülmektedir. rası yapacak, bundan sonra Fakülte hareketi mukarrerdi. Türk inciri : taeî*isfcirak etmiştir. Fakat tacir . sa'da bulunmakta olan Fransız konso Bursa'lıların yeniden bulduklarını müderris muavini olarak alınacafctır. Seyahat, kimse iştirak etmediği ci lerîn sorulan suallerrfen evvelce maTürk fındığı ile beslend*. Iosu M. Dö Senjuan dün Piyerloti vazannettikleri kitabe bundan cok evvel ; KıymeÜi gençlerimizden olan Bür • lumatlan ohnadığı için bu çtima nehetle akim kalmış, vapur da hareketini Millî Iktisat ve Tasarrul Cemiyeti bulunmuştur ve Yunus Emre Bursa'da purile şehrimize gelmiş ve vazifesine han Bey hâlen Fakültede Seminçr sefliği tkelenmemif, müzakerata bugün tehir etmiştir. medfun değildir. başlamıştır. jre ceza asistanhğı yapmaktador. Toplanan umeranın adedi, yirmiyi bulmuştu. Bu zavallılar başbaşa vermiş. nasıl hile ve desiselerle fs tanbul'a getirildiklerini ve şimdi de böyle kahbece nasıl öldürülecekle rîni konuşuyorlardı. . Sabah oluyor, horozlar ötüyor, Ayasofya camisi nm minaresinden (Salâ) lar veriliyordu. Demir kapılar, şakır şakır açılmağa başladı. Çıralı çam ağaçlarından yapılan meş'alenin kızıl alevleri, mahpusların yüzüne çarptı. Bostancıbaşı, düşük bıyıklarını yumruğunun tersile sıvayarak: Buyrun ağalar.. Diye mahpusları ayağa kaldırdı. Kapı arasında, yalın kılıç ve mız raklarla müsellâh bir Bostancı müfrezesi bekliyordu. Bu müfreze ta Selim, tahta çıktığının ertesi gü ! rafından abluka edilen mahpuslar, nü Sadrazam Koca Mustafa Paşayavaş yavaş (Babı hümayun) dan ya bir liste vermiş, bu listede isimçıkarıldı. Sadece birer zan ve şüpleri yazılı olan Anadolu ümerasının heye kurban olan, en küçük bir suderhal İstanbul'a celbedilme»ini al bile sorulmadan ölüme sevkolu emretmişti. Aradan on beş gün geçnan bu zavallılar, yavaş yavaş birtikten sonra Sadrazamı çağırttı, sorbrrile helâllaşıyor ve hazin bir sesdu: Umeranın cümiesi toplandı le tekbir getiriyorlardı. mı ?... Mahadi var Pazar yerleri çoğaltılacak Muallim mektebi müdürlüğö iskân suiistimali Mekteplerde yarım gün ders okutuluyor Ahşap inşaat için yeni bir karar Çiçek sergisinin madalyaiarı Hudutta şüpheli bir Ermeni tuiuidu Telefon Şirketi 3000 lira ceza verecek Bir kaçakçı şebekesi tutuldu Halkevinde umumî içtima Tlcaret Odasındaki içtima r ^ Yapılamıyan bir seyahat Avrupa'ya gönderilecek bir genç Fransız Konsolosu geldi . J\ J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle