Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhurîyet 19 Eylul 1931 KOCAMIMAT5 5INAN ( Sehir ve memleket haberleri ~) Siyasî icmal Aksayı Şark'ta yeni harp hazırlığı Aksayı Şark ahvali yeniden karı. şıyor. Avrupa'da sulhü müsaleme • tin istikrarını temine çalışıldığı bir sırada Asya'nın Şark'ında sulh vahim tehiikelere maruz bulunuyor. Aksayİ Şark işlerinde Cemiyeti Akvamm ve Kelloğ misakının o kadar mühim tesiri yoktur. Evvelki sene Şarkî Çin demiryollarından çıkan bir ihtilâf • tan dolayı Rus orduları harben Şi malî Mançori'ye girmişlerdi. Ne Cemiyeti Akvam, ne de mezkur misak o zaman Rus'ları bu harekâtı har biyeden menedememişti. Bu defaki ihtilâf Japonya ile Çin arasındadır. Mes'ele gene Mançori'dir Dünyanm en zengi nyerlerin • den olup yüz milyonlarca muhacir betlemeğe müsaît olan bu yerler vaktile Rus'Iarın ihtirasmı celbetmişti. Son zamanlarda burada Çin muha • cîrleri artmıştır. Nefsi Çin'deki maiset darlığı ve dahilî harp dolayısile her sene Mançori'ye iki milyon Çin'li muhacir geliyor. Mançori'nin Çin'liler ile dolmakta olması tabiî Japon'lar tarafından hoş nazarla bakılmıyor. Çünkü Japon milleti dahi senede bir milyon nüfus artmakta ve dar adalarına sığışamamaktadır. Çeyrek asır sonra Japon milletinin nüfusu yüz milyonu ge çecek ve Amerikan ve Rus milletinden sonra mütemeddin milletlerin üçüncüsü olacaktır. Japon'lar ken dilerinin *axla nüfusları icin Man çori'yi yegâne mahreç addedîyorlar idi. Müttehidei Amerika ve Avustralya ve Bahri Muhiti mutedile sahildar oIan diğer memleketler Japon muhacirlerine 'vapılarını sıkı sıkı kapatmıs olduklarından sür'atle artan bu millet için Maçori'den başka açık bir kapı kalmamıştır. Mançori'de yerleşen Japon tebaası Kora'lılara karşı geçenlerde Çin memurlarının siddetli muamele yapmış olmalarından dolayı katliamlar yapılmif idi. Bu hâdiseler Çin ve Japon millteleri arasında ..iddetli bir gerginlik peyda etmişti. Şimdi de Japon erkânı harbi umumisi zabitlerinden birinin arka daflarile beraber Mançori'de Cin'li askerler tarafından öldürülmüş ol • ması ve katillerin tecziye edileme meıi Japonya'da siddetli bir galeyan çıkarmiftır. Bu galeyan. inzibatı en mükemmel ordulardan bulunan Japon ordusuna bile tesir etmiş ve as kerî tayyareler halkı Çin'liler aleyhine tahrik eden beyannameler at mışlardır. Japonya mühim askerî istihzaratta bulunuyor. Japon'ların bu hareketi Moskova'da dahi ziyadesile nazari dikkati celbetmiştir. Aksayi Şark'ta yeni bir harp ihtimali gittikçe kuvvet buluyor. MUHARREM FEYZİ HAYATI VE E S E E L E B I T 1 Yazan: RESAT EKREM Etibba Müstahdemin Ayı ininde Idarelerinde mesai Mu. Cemiyetinde.. Bir çocuk bulundu! Avrupadan dönen Tevfik Dün yapılan içtimada Bu çocuğu dört seneden Sinan Süleym^niye'ye ba^lıyor, temelleri ayakları Amir B, izahat veriyor yeni idare heyeti seçildi beri ayı besliyormuş! zincirü 3000 forsa kazıyor.. Bir müddet 6 Süleymaniye Beyazıt tepesinin Halic'e bakan »ırtında Fatih zamanında yapılmif olan eski »arayın bir kısmı bulunuyordu. Buradaki binalar yıkıldı. Bu •ırt tesviye edildi: «Buyurdu ol fehi ferhunde tali Yapam kendulara bir hub cami 0 dem tarheyleyüp tskl Sarayı Süleymaniye'ye urdum binayı. Biltir ehli hünerler evel ahır Ne san'atlar oluptur anda zâhir* Temelleri ayakları zenciri 3000 for»a kazmıştı. tlk temel taşını mihrab cihetindeki temellere Şeyhülislâm Ebussuut Efendî koydu (1). Kurbanlar kesildi. Fıkaraya ve su • lâhaya in'am ve îhsanlar dağıtıldı. Başlanan inşaat yalniz bir ca miden ibaret değildi. Camiin müş temil&tından olmak üzere etrafına 4 medrese, 1 darülhadis, 1 darülkurra. 1 tıp medresesi, 1 mektebi sibyan, 1 darüşşr*a, 1 imaret, 1 misafirhane, 1 kârvansaray, 1 çarşı, 1 hamam, 1000 adet te hademe odası yapılıyordu. Bir küçiik kasabayı bu inşaatın ortasında Süleymaniye haşmetle yükseliyordu: Dört minaresi vardı. Muazzam kubbesi dört büyük payeye istinat eden dört muazzam keme • rin üstüne oturtulmuştu. Biri mih rap, biri de methal tarafında olmak üzere iki yarım kubbe yapılmif idi. tki yanda, camiin esas kısmından ikişer sütun ile ayrılan ikişer galeri uıamyordu. Bu sütunlardan biri Balibek'ten, biri îskenderiye'den, üçüncüaü Sarayı âmireden, dördüncü• de Kıztaşı mahallesinden getirilü mifti. Seyyahı Şehir Evliya Çelebi SUleymaniye'nin bu dört somaki sütunu hakkında şöyle bir fıkra naklediyor: «Dört adet somaki mermer sütunlar var ki her biri onar Mt»ır hazinesi kıymet edüp Mısır diyarında bir kadim şehirden Nil ile tskenderiye'y*. andan Karınca Kaptan sal gemilere tahmil idüp muvafık eyyam île tslâmbol'da Unkapanı'na getirüp andan Vefa meydanına andan SUleymaniye camiinde Karınca Kaptan dört sütunları Süleyman Hana teslim ettikte: Kanncalar budun çekmiş Size lâyık nemiz vardır çekirgenin Suleymane kabul eyle fakirâne. hizmeti mukabelesinde Karınca Kaptana kaderince Yılanlı Ceziresi »ancağı ih»an olunur». Evliyanın hikâyesi güzeldir. SU* tunlardan birinin Balibek'ten, dige rinin Mısır'dan gelmesine nazaran hakikate de yakındır. Fakat, Kı* • taşı'ndaki sütunun SUleymaniye'ye natıl nakledildiğini koca Mimar Sinan'ın kendi ağzmdan dinler Uek bu ameliyenin ne kadar mUfkUIât ile başa çıkarıldığını görüriiz: «Kıztaşı demekle maruf bir amudu yekparei minare misal idi: Meğer kım ol sutunu pak mermer Sipthrin çarhına olmu?tu mihver. Büyük kalyon dedikleri sütunlar dikilüp kat kat muhkem iskele peyda ettik ve azim mavuna kumanaların bir yere cemeyleyüp âdem göv desi gibi palamarlar ile timurlu bekrelere bağlayıp ve sütunu mezburun durduğu yerde gövdesin serapa kadırga direklerile muhkem bend eyleyüp iki yerden âdem gövdesi gibi kumanaları pulat bekrelere takup ve nice yerde muhkem çarhı felek gibi dolaplar kurup nice bin acemioğlanları dolaba girüp ve nesarayı efrençten nice bin divi Süleyman bir uğurdan ıKoma ha!..» deyüp mezkur Kumanaya bir direk daha takup Allah Allah deyüp âsanlıkla amudu mezkuru mihveri gerdun gibi ko • pardıkları saat bekreierden yıldı • rımlar gibi ateşler saçılıp ol Kumanei azim takat getiremeyüp top gibi çatlayup bir kaçı hallâç yayından pamuk atılur gibi atıldı. Badehu Süleyman divleri binayi serife götürdüler. Ziyadesi kesilüp sair direk lerle bir oldu.» Camiin ak mermerleri Marmara adasından, yeşil mermerleri Ara bistan'dan gelmişti. Taşlarımn her bir parçatı «bir gevheri kirenbaha idi: tMermeri virir anm her zaman Mevci deryayt melâhattan nişan Sofalar memılgehi ehli saja Camlar âyinei âlem numaA evvel tedavi i çin Avrupa'ya giden Şehir Meclisi azasm dan Tevfik  • mir Bey avdet etmiş, kend:si le görüşen bir muharririmize seyahat intıba • larını şöyle an latmıştır: « Kür yapTevfik Âmır B mak üzere (Mont Dore) kaplı calarına gitmiştim. Bu sene Avrupa'nın hemen her tarafında havaların yağmurlu, fırtınalı ve soğuk gitmesi bilhassa (Mont Dore) gibi 1000 metreden fazla yüksek yerlerde muntazam bir kür yapılmasına mâni ol • du. Avrupa'da bütün kaplıcalar bu sene tenha imiş. Bir taraftan buh ran, diğer taraftan havaların bo zuk gitmesi su şehirlerini işsiz bı rakmış. Hatta buralardan müntehap meb'uslar birleşip kaplıca şirketle rine naktî bir muavenet temini için hükumetleri nezdinde teşebbüsatta bulunmuf lat dır Etibba Muhadenet cemiyeti dün sabah saat on buçukta sabık Türk Ocağı binasında bir heyeti umumiye içtimaı aktetmiştir. içtimada yeni heyeti idare in tihabatı yapılmif ve Tevfik Salim Paşa, operatör Murat, Ömer Lutfi, Nazım Hamdi ve Neş'et Osman Beyler seçilmiştir. Bundan başka divani haysiyet için de ömer Fuat Paşa ve Niyazi tsmet Beyler intihap edilmiştir. Ankara'da toplanacak olan Tıp Kongresine iftirak etmek üzere bir çok doktorlarımız dünden itibaren Ankara'y» gitmeğe baf • lamışlardır. (Son Posta) nin verdiği malunıata göre Istranca dağlarında çok garip bir hâdise olmuştur. Istranca ormanlarında oturan bir köylü kadın bundan 4 sene evvel bir gün odun toplarken çocuğunu oraya kurduğu bir salıncağa yatırmış. Kadmcağız işini bitirdikten sonra almağa gittiği çocuğu yerinde bulamamış, ağ lıyarak,. feryat ederek, aramıs, taramış ama bulamamış ve ni hayet ümidini kesmiş. iMaaırllft© v< DTD Ecnebi Liselerin protestosu Ecnebi ve ekalliyet liseleri me • zunlarından Darülfünuna girecek • lerin tekrar bir bakalorya imtihanına tâbi tutulmaları kararı Vekâlet nezdinde bu liselerin protesto ettikleri haber verilmektedir. Geçen hafta Istranca'da dola şan avcılar bir inilti duymuşlar ve sesin geldiği ayı ininde 5 yaşlarında yarı vahşi bir çocuk bul muşlar. Çocuk güç halle yakalanmış ve köye götürülmüş. Çocu ğun annesi 4 sene evvel kaybet tim zannettiği yavrusuna kavuş muş. Bu hikâye doğru ise hayret edilecek bir netice çıkıyor. Demek ki bir insan yavrusu 4 senedir bir ayı tarafından beslenerek büyü tülmüştür. Dcdikte Süleyman Han hazzedüp Suleymanname Kapıları ve kürsüleri abanozdan yapılmif olup üzerlerine kakma sadef ile nakışlar işlenmişti. Süleymaniye'de Mimar Sinan'a yardım eden üç büyük san'atkâr daha çalısıyordu: Sarhoş tbrahim, hatta Ahmet Karahisarî ve talebesi Karahisar'h kulu Hasan Çelebi Sarhoş tbrahim, mihrap ve minberin üzerindeki camları yapmıştı. Mabadı var Havada konuşuluyor ( Birinci sahifeden mabait ) Sesli Türk filimleri (Birinci sahifeden mabait) Darülfünun'a Avrupal'ı hoca lar da getirilecek mîdir?.. Eğer icap ediyorsa ve icap ettiği ka dar.. Darülfünun gibi en yüksek bir memleket mes'elesinde orta daki nokaanın tahlilinden kimsenin ahnmasına mahal yoktur. Nadi Bey DarülfUnunun usul ve esasta islâha muhtaç oluşunun şunun bunun kasdî kusurların • dan ileri gelmis olamıyacağı fikrindedir. Ortada bir kusur varsa o »adece memlekete ait bir nok•anın ifadetidir, ve o noksamn izalesi lüzumunda ittifak etmi yecek vatandaş kabili tasavvur deiildir.Bu esasta ittifak oiunduktan sonra (Muammer Raşit • Hakki Tarik Bevler münakasa • sında oldueu eibi) teferrüat ü zerinde ve bilyhassa kelimelerin muhtelif tel&kkilerine istinat e derek rrulnakaşayı uzatmak nabimahaldir. Yunus Nadi Bey makaiesini bitirirken Darülfünun Emininin (Darülfünunun islâhı, vücude getirilecek bir projeye istinat et tirileceğini) beyan ettiğine eöre münakaşacıların nerede ihtilâf ettiklerinin anlaşılamadıeını söyHverek şu temennide bulunuyor: «Şimdi olacak şey şu proje nin biran evvel vücude getirildiğini görmekten ibaretir.» Her halde işi etrafile anlamak için bugünku (Yeni Gün) u okuyunuz. hîç bir masraftan çekinmediler ve yalnız Paris'te 70 bin Türk lirası sarfettiler. Çalıştığımız stutyo için günde 1S00 Türk Hrası kira veriliyordu. Günde 400 metre filim çeviriyorduk. Türk san'atkârlarının Parîs stotyoUmumî hapisanede birini ziyarete larında sesli filim çevireceğini du giden Osman HUseyin isimli bir a yanlar buna hiç ihtimal vermiyerek dam, füphe üzerine aranmıt ve üze alay etmek iatiyorlardı. Fakat çarinde bîr miktar esrar bulunmuş lışmağa başladıktan tonra Fransıı'tur. Osman HUseyin Adliyeye verillardan başka Paris'te bulunan bümistir. tUn ecnebiler, Yunan ve Mıtır talebeleri çok alâkadar oldular. Bilhasıa tahsilde bulunan talebemiz her gün stutyomuza gelerek çahftılar. De • İnkılâp hakkında yazılacak en mükoru mimar Vedat Bey isminde bîr kemmel esere verilmek üzere ihdas genç talebemiz yapıyordu. Hakikt edilen Gazi mükâfatı, değerli eser bir san'atkâr olan bu genç Türk çok bulunamadığı icin bu sene de verilmemuvaffak oldu. En büyük rejisörler miştir. günde ancak 180 metre filim çe • Ieketimizde muvaffakiyet kazana virmege tahammül ediyorlardı. Bitim günde 400 450 metre çevirmecağını çok ümit ediyoruz. Filim teşmiıe herkei hayret etti. rinievvel sonlarında İstanbul'da gösParu matbuatı TUrk san'atkâr • terilecektir. larile yakından alâkadar olarak uFilmin Türkiye'de olduğu gibi zun uzun yazılar yaıdı. Yunanistan'da ve Mısır'da da mu tpekçizade Ihsan, Ertuğrul Muhvaffakiyet kazanacağı muhakkaktır. sin ve musiki kısmını idare eden FeEsasen bu filmin göreceği rağbetrit Beyler filmin montajı için on beş ten bu san'atın Türkiye'de inkişaf egün daha Paris'te kalacaklardır. dip etmiyeceği anlaşılacaktır. Montaj bittikten sonra filim Paris Sinemacılığın lüzum gösterdiği matbuatına gösterilecektir. muazzam teşkilâta hükumetin ve Musiki kısmını idare eden Ferit Belediyenin yardım etmesi lâzımdır. Beyin musiki parçaları herkes tara Çünkü bunlar ufak sermayelerle olafından çok beğenildi. Bir çok Francak işler değildir. sız'lar şarkılarımızın melodilerini ezberliyerek günlerce söylediler. Avrupa'nın en maruf sinema o Karadeniz turnesine çıkan Da peratörü Macar M. Korkoş filim için rülbedayiin diğer artistleri de dün çok çalısmıstır. şehrimize avdet etmişlerdir. Teş Eser umumiyet itibarile herke» ta rinievvelin birinde tam kadro ile rafından çok beğenilmiştir. Mem temsillere başlanacaktır. Şehre müteallik yapabildiğim tetkikata gelince: Bilirsiniz ki yeni Beiediye kanununa göre Belediyelerin vazifelerinden biri de işçilerle san'at ve mesai erbabı ve alelumum müs • tahdemler için iş kalemleri ve idarehaneleri tesis ve idare etmek ve böyDers senesinin girmis oimasına le yerler tesis edeceklere ruhsat rağmen hâlâ tstanbul San'atlar mekvermektir. Belediyemizde ahiren teş tebinde kayıt ve kabul muamelesi • kil olunan bu yeni şubenin Fran nin başlanması için emir gelmemiş sa'daki mUmasillerinin ne tarzda ça tir. Bu mektebe civar vilâyetler de lıştığını tetkik etmek üzere Paris'te nakten yardım edecekler ve iftirak (Müstahdemin ve mesai istatistik hisseleri nisbetinde talebe gönderedairesi) ne müracaat ettim. Bu idaceklerdir. renin müdürlerinden M. Jean La bourgade) bana büyük bir hüsnü kabul gösterdi ve bu mes'ele hakkında mufassal malumat verdi. Belediyeler Sıhhiye Vekâleti yeni gönderdiği bir taraftan ücretli ve hususî müs tahdemin idarehanelerinin murakaemirlere göre ilk mektep talebele besile meşguldürler. Böyle bir ida rinin behemehal dispanserlerde u rehane açabilmek için şerait çok sıkı; mumî muayeneleri yapıldıktan sonra idare müstahdemlerden hiç bir üc • mekteplere alınacaklar ve muayene ret almıyor. Yalnız Utihdam edenler vesikası olmıyanlar kabul edilmiye • bir ücret tediye ediyorlar. Beledi • caklerdir. . * ,n • > • yelerin kendi müstahdemin idarehaneleri ise ücretsiz çalışır. Bu rekabet ücretli müstahdemin idarehanelerinin salâhma da hiz • met ediyor. Müstahdemin idarehanelerinin iş buldukları mesai erbabının Altıncı Tâli Mübadele Komisyonu nevileri çok muhteliftir. Yalnız bizim TUrk tebaası ortodoks Rum'ların hubildiğimiz hizmetçiler değil, alelu • kukunu vikaye için; 15 eylulde mühmum ziraat, sanayi, ticaret ve serbest letin bitmiş olmasına rağmen mürameslek erbabi> her nevi esnaf ve a caatlerin tetkikına devam kararı vermele için müracaat kabul ediyorlar. miştir. M. (Labourgade) bütün mesai ve muamele i!e tesçil ve kayıt tarzlarını anlattı bîr çok evrak ve defatir gösterdi ve bir yığın da nizamname ve Bayat balıktan zehirlenme vak'aevrakı matbua verdi. Bunları bizim müstahdemin subesinin gayyur miilarının çoğalması üzerine Beiediyedürü Muhsin Beye vereceğim. Umit ee tedabir alınmış, Balıkhanede 28 ederim ki bizim şubemiz de işçüere ve gerek bunları çalıştıranlara hüs *bin bozuk balık denize dökülmüştür. Beiediye gelen ve satılan balıkları nU hizmete muvaffak olur.» kontrol için Balıkhaneye memurlar koymuştur. San'atlar mektebi kaydii kabule başlamadı Apartımanlar çoğalıyor Belediyeden alınan inşa ruhsat • namelerine göre bu sene tstanbul'da yeni yapılan apartımanların mik tarı epeyce fazladır. İnsaat en ziyade Cihangir, Nişantaşı ve Taksim semtlerindedir ve yaz mevsiminin bitmekte olmasına rağmen hâlâ devam etmektedir. ilk mektep talebeleri için takayyüdat itfaiyeye yeni levazım Belediyece İtfaiye için alınacak yeni levazım arasında arazöz ve motfpomplardan başka gaz maskesi, yüksek merdive^ \jt hortumlar vardır. ı• Camiler tamir adiliyor Süleymaniye, Kariye camilerile tamire muhtaç bazı mabetlerin tamirine başlanmak üzeredir. Etabli vesikaları Fahrettin Kerim B. Bir müddettenberi Avrupa'da bulunan doktor Fahrettin Kerim Bey dUn şehrimiıe avdet etmiştir. Fahrettin Kerim Bey İsviçre'de topla nan ve 40 mîlletin iştirak ettiği bey nelmilel asabîye kongresînde bulun • muş, bilâhare Paris'e giderek 21 ey lulde toplanacak olan beynelmilel akıl hıfııssıhhası hakkında temas larda bulunmuştur. Mumaileyh bu gün millî tıp kongresine iftirak et mek üzere Ankara'ya gidecektir. 25 bin balık denize dökOldü Bartın'da Bir cinayet Hiç yoktan bir adam öldü, biri yaralandı Bartın gazetesinin verdiği ma lumata göre bir kaç gün evvel Bas köprü köyünde hiç yüzünden bir adam ölmüş ve bir diğeri ağır surette yaralanmiştır. Vak'a şöyle cero yan etmiştir. Tütüncü Alibaş oğlu Sakir'in • vinde bir çok kız ve kadınlar tütün dizmekte iken Kızılelma köyünden Aydın oğlu Hüseyin, Hacı Ekrem oğlu Mehmet ve Sarı Kadı oğlu Yaşar ismindeki dört genç Şakir Efendi • nin evine gelerek kızlarm şarkı söy lemesini ıstemişlerdir. Şakir Efendi «burada türkü söylenmez» cevabını verince öyle ise aşağı gel demîşler dir. Şakir Efendi aşağı inerek genç lere ne istediklerini sormuş, genç lerden Aydın oğlu Hüseyin taban casını çekerek Şakir Efendiyi baca • ğından yaralamıştır. Bu sırada vak'ayı gören Ali çavuş ismînde bîr adam da vak'aya müdahale edince Hü seyin al sana da diye, onu da ya ralamıştır. Şakir Efendi fazla kan kaybettiğinden bir buçuk saat sonra vefat etmis ve Ali çavuş ta ağır ya ralı olarak hastaneye kaldınlmıştır. Zabıta mütecaviz gençler hakkında tahkikata başlamıştır. Hapisaneye esrar sokanlar Müsadere edilen likörler Bazı fabrikalarca yapılan ve likör ismi altında satılan meşrubatın âdi ferbetlerden ibaret olduğu anlaşılarak müsadere edilmiştir. Bulgar seyyahları Bir kaç gündenberi şehrimizde bulunan Bulgar seyyahları dün şehrin görülmeğe değer yerlerini ve ca mileri gezmişlerdir. Beykoz'da hayırlı bir cemiyet Gazi mükâfatı Turnedeki heyette geldi Paşabahçe Fırkaya yardım cemiyeti muhiti için çok faideli olmaktadır. 250 azası olan ve başında sporcu Hakkı Beyle arka daşları ve yardımcı bir hanımlar heyeti bulunan cemiyet daimî bir faaliyetle çalışarak kırk fıkara ya her gün ekmek, erzak, kömür vermekte, ayrıca hastalarına muavenet etmektedir. Bu hayırlı ce miyet geçen perşembe günü de 20 yetim ve fakir çocuğun sünnet ettirmiş, bu münasebetle güzel bir de müsamere vermiş tir. Yakında Paşabahçe'de bir dispanser açmak üzere çalışılmak tadır. Cemiyeti ve gayyur idare cilerile hamiyetli Paşabahçe'lileri tebrik eder ve muvaffakiyet di leriz. Edirne'deki Âsarı atike tamir edilecek Edirne'deki asari atika ve abidelerin tamirine başlanmıştır. Evkaf heyeti fenniyesi bu maksatla Edir ne'ye gitti. Tamirat mümkfin mertebc kıss bir zamanda ikmal edilecektir.