Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Camhariyet rtikâyeler | '30Temmuzl931 Mektupçu luyorlar. Ben de size teşekkür ederim. Mektupçu, bir daha secdeye kapanarak yalvardı: Uç, beş gün için izin isti yeceğim efendimiz, yolda çok hırpalandım. Bir hafta, on gün sonra âdeta cebren hükumet dairesine, vazife başma getirilen mektupçu bey, valinin mahrem kaydile kendisine verdiği mevzulan, kalemde ki kâtiplere tesvit ettiriyorduVali, bu tuhaf lâübaliliği ilk defa mülâyemetle karşıladı: Şu yazı mahrem idi, zannederim, söylemiştim de. Halbuki siz kâtiplere yazdırmışsınız. Bir daha dikkat buyurunuz. fki gün sonra ayni lâübalilik, veya dikkatsizlik tekerrür edince vali, kızdı: Yo! Mahrem işleri kaleme verecek olduktan sonra size ne lüzum var? Kerli, ferli mektupçu bu tek dir üzerine valinin ayaklanna kapandı: Efendimiz, dedi, bendeniz okur yazar değilim. Elifi görsem mertek sanırım. Ümmi mektupçu!... Bu, hü kumet kuruldu kurulah görülmemiş bir şeydi. Valinin hayretten bir karış açık kalan ağzından şu sual döküldü: öyledir de a mubarek, mektupçuluğu ne diye kabul eder sin, buralara kadar salına salına niçin gelirsin? Şu, bu, kulunuza iyilik et mek istediler, bir iş aradılar. Nihayet bu mektupçuluk açıldı, sizin kâtiplikten yetiştiğinizi hatırladılar, beni nasıl olsa kulla nacağınızı düşündüler, elime birer mektup verip buraya gönderdiler. Vali, başını kaşıdı, ümmi mek tupçunun getirmiş olduğu tavsiye mektuplarını yazıhanesinden çıkardı, tek bir müsvedde ile hepsine şu cevabı yazdı: «... Bey, çok değerü bir zattır. Lâkin onun mektupçulukta is • tihdamı günahtır. Bir kayma • kamlığa tayini halinde zekâsından, istidadından istifade olu nur. Kendisinin o suretle taltif buyurulmasını da ben rica ede rim.» Bir ay sanra ümmi mektupçu güzel bir kazaya kaymakam yapılmıştı! M. TURHAN Ooo, maşallah, buyurun beyefendi! Yeni mektupçu, vilâyet vali sinin eteğine doğru kandilli bir temenna sayururken vezir haz retleri, Gözlüğünün altından bu kerli, ferli adamı süzüyordu. Evet; kerli, ferli bir adamdı. Cüs se itibarile pehlivanı andırıyor du. O iri kollar, o kahn parmaklar, kalem kullanmaktan ziyade çam devirmeğe yarar şeylerdi. Yalnız kafa, bu iri vücut üstünde, yakışıksız bir küçüklük gösteriyordu. Maamafih kıyafetine diyecek yoktu. Fes kalıplı, saç ve sakal tuvaletli idi. Ta topuklarına kadar inen boy kürkü, henüz di kiciden çıkmış gibi temiz ve zarifti. Yeleğin üstünde bilek kaIınlığında altın bir kordon sallanıyordu. Vali, yeni memurun düzgün kıyafetinden memnun oldu, il tifatı ziyadeleştirdi: Hoş geldiniz, safa geldiniz, iyisiniz inşaallah! Mektupçu bey, gene yerlere kapanarak teşekkür ve dua et tikten sonra elini koynunun sağ tarafma soktu, bir yığın mektup çıkardı: Sadrazam efendimizin, Şeyhülislâm hazretlerinin, Da hiliye, Hariciye, Maliye, Adliye, Nafıa, Maarif Nazırları paşaların ferade ferade selâmları var, bu mektupları gönderdiler. Vali, bütün vükelâdan birer mektup getiren bu garip memura hayran hayran bakarken ve onun kullandığı «ferade» kelimesine mim koymağa savaşırken mektupçu, elini tekrar koynuna fakat bu sefer sol tarafına dal dırdı, bir kucak mektup daha çıkararak sıraladı: Kızlarağası hazretlerinin başmabeynci ve başkâtip paşaların, kahvecibaşısının, tütüncü basısımn eWfip^îbaşısının, aşçıbaşısının, kapıcıbaşısınm, bahçıvanbaşısınm, hekimbaşisınm selâmlan var, onlar da bu mektupları gönderdiler. Vali, Babıalide ve sarayda ne kadar mütehayyiz adam varsa hepsine âşina görünen mektupçunun, bu sıra sıra kuvvetli efendilere rağmen küçiik bir hizmeti kabul ederek ta Harput'a gelmesine için için şaştı ve mırıldandı: Bu paşalar, beyler, sizin yüzünüzden beni tahattur etmis o Mekteplere Nasıl girilir ? [Ağustos ve eylul ayları zarfinda bilumum mekteplerde kayıt ve kabul muamelesine başlanır. Muhterem karilerimize bir kolaylık olmak üzere her gün mevcut mekteplerimizden birinin kayıt ve kabul şartlarını neşre devam ediyoruz. Dünkü nüsha mızda tstanbul Ziraat mektebinin kayıt ve kabul şeraiti münderiçtir.] M. Makdonalt Almanlara büyük teveccüh gösterdî Beynelmilel şöhreti haiz bir yankesici yakalandı l KK ((Mllletlei% Allliail mesine müsaade etmiyeceklerdîr!» ( Birinci sahifeden mabait ) Fransız devlet adamları ile yapmış olduğunuz mülâkatların ve bunu takiben Almanya'esan alacakh olan diğer devletlerin iştirakile icra edil miş olan müzakerelerin doğrudan doğruya temaslar, şahıslar arasında münasebetler ihdas etmiş olduğunu ümit ediyorum. En mühim nokta budur. Maziyî unutmak lâzımdır. Genç neslin düşünceleri, hisleri düşman lıktan çevrilmeli ve anlaşma ve mütekabil yardım hislerine doğru tevveccüh etmelidir. Bizim müşterek faaliyetimiz, vazifemiz genç neslin idealizminden istifade etmektir. O suretle ki gençIik bu sayede cihanın milletleri a • rasında itilâf ve teşriki mesaiden ibaret olan büyük vazifesine tevcih etsin ve onu ifa etsin.» büyük bir minnettarlık hissetmekte olduğunu beyan etmiştir. Darüşşafakaya talebe kayıt muamelesi Mumaileyh demiştir ki: 15 ağustosa kadar devam edecek ve 15 ağustosta kayıtlar kapanacktır. Kayıt « Sizin de müşkül bir devir gemuamelesi pazar, salı, perşembe günleri çirmekte olduğunuzu biliyoruz. Busaat ondan on yediye kadar yapılır. nun sebebi Almanya'yı müteessir eMektebe kabul şartları şunlardır: 1 Anadan, babadan veya yalnız baba den ve beynelmilel bir mahiyet ikdan mahrum ve muhtaç olmak, 2 Hk tisap etmif olan buhrandır. Bu se mektebin dördüncü sınıfına terfi etmiş bepten dolayı Almanya'da vaziyetin vjeya bu derecede tahsil gormüş olmak, 3 Emrazdan salim ve her suretle tah esaslı bir surette salah bulmasının sile elverişli olmak, 4 Yaşı 10 dan aşağı ancak bütün milletlerin mütekabil ve 13 ten yukarı olmamak, 5 Bu şart teşriki mesai ve muavenetlerile kabil ları haiz olanlar arasında türkçe kıraat, ımlâ ve hesaptan yapılacak müsabaka olacağı kanaatindeyim. Bu teşriki imtihanını kazanmak, 6 Musabakayı mesainin temel taşı, Londra'da atılkazananlar alınacak talebe miktannda dı. Şimdi inşaat ameliyelerine baş fazla ise bunlann tâbi olacağı kur'ayı boş çekmemektir. Iamak icap ediyor. Talipler ilk müracaatlerinde hüviyet Ziyaretiniz, mes'ut bir surette cüzdanlarmı (nüfus kâğıdmı) mektep başlamış olan işe devam etmek arzuvesikalan ve azamî bir senelik çiçek a şısı vesikalarile sıhhat raporu ve 3 adet sunda olduğunuzu isbat ediyor.» fotoğraf gotüreceklerdir. „ Darüşşefaka mektebi Zabıta, ka sap Yani is minde meşhur bir yankesici yi yakalamış • tır. Yani bey nelmilel bir şöhreti haiz dir. Hudut haricine çıkarıl ması muhte meldir. jliınrınıııııııııııiHiııntııtııııtııııtııtııııııınıııiıınııııııınıııııııııınıL ^••ııııııııııiHiıııııııııııınııınıııınııııııııiNiuııııtınıınııııııııııınııı>r Darülfünun takımı Rusya'ya gidecek takı mın hazırlık maçı Darülfünun takımı riyasetinden: Rusya'ya gidecek oyunculann seçilmesi ve kadronun sureti kat'iyede tesbiti için 31 temmuz cuma gü nünden itibaren muntazaman ekzersiz maçları kabul ve tertip edilmiştir. Bu müsabakalara yeni gelen futbol antrenörü de nezaret ve iştirak edecektir. Aşağıda isimleri yazılı oyunculardan, her defa tekrar davet beklemeden cuma, pazar, salı günleri saat altıda Fenerbahçe kulübüne gelmelerini ve nüfus kâğıtları ile altışar kıt'a fotoğrafiyi de serian hazırlıvip bana teslim etmelerini rica ederim. Hava faciası Merhum İhya Beyin pederinin bir mektubu M. Makdonald, M. Brüning'e teşekkür etmiş ve şu cevabı vermiştir: < Biz, Berlin'e münhasıran Chequers ziyaretini iade etmek için gelmedik. Ayni zamanda biz buraya hali hazırda vaziyette mevcut olan müşküllere rağmen Almanya'ya o lan itimadımızın eksilmemiş oldu ğunu cihana göstermek için geldik. Bizi Almanya'nın göğüs germek mecburiyetinde bulunduğu çetin mücadelede ona karşı teveccüh ve muhabbet hisleri ile memluyuz. Merhum İhya Beyin miUî mücahede esnasmda alınmış bir resmi tstanbul Bükreş hattmda kazaya uğrıyan Cidna tayyaresinin pilotu merhum thya Beyin pederi gazete mize yazdığı bir mektupta merhu mun tercümei haline dair şu malu matı veriyor: «Oğlum thya 1928 senesinde Küçük zabit mektebine girdi ve 330 senesinde tayyareciliği meslek itti haz etti. ölüncüye kadar mesleğine çok sadık ve çok metin bir iman ile merbut kaldı. Tayyareciliğe gireceği zaman onu biz men için çok çahştıksa da muvaffak olamamıştık. Bize cevaben: «Ben vatanım için fedaî olacağım ve bu yolda canımı vereceğim» diyordu. Umumî harpte Şam'da bulundu. ttilâf devletlerî tstanbul'da bulunur ken İhya ve arkadaşları Maltepe'deki tayyareleri Anadolu'ya kaçır mak istedilerse de tayyareleri bo zuldu ve yalnız kendileri dokuz kişi olmak üzere Anadolu'ya geçmeğe muvaffak olarak millî mücahedeye iştirak ettiler. Ben Japonya'ya giden ve avdet esnasmda batan Ertuğrul faciasından kurtulmuş eski bir mütekaidim. Oğlum ihtiyarlık zama nımda bana yaldım edecekti. Fakat kaderin cilvesi beni onun yardıtn larından mahrum bıraktı. Ben ve thya'nın altı kardeşi bugün onun matemile göz yaşı dökmekteyiz. Bahriye stnıf harp yüzbaşilığından mütekait Tevfik kikaten idare eden zatların malum olmasını temine çalışmış ve beyannamede gösterilmelerini emretmiş tir. Beyannamede gazetenin neşriyatmı f ilen ve hakikaten idare eden zat olarak gazeteyi gerek idarehanesinde, gerek hariçte bihakkin temsil edemiyen zatlardan birinin gösterilmesine ağır bir müeyyide ile mâni olmuştur. Başmuharrir ve yazı işleri müdürü olarak ancak gazetenin neşriyatında bihakkin hâkim olan ve gazeteyi hariçte temsil edebilecek olan zatlar gösterilebilir.» Esbabı mucibe lâyîhası gazetenin şahsiyetini de şu cümle ile tayin etmektedir. «Memleketimizin teamülüne göre gazeteler, ancak sahip ve ba?mı harrirlerinin şahsiyeti fikriye ve ahlâkiyelerinin makesidir.» Yunan donanması Matbuat kanunu takvîye ediliyor esbabı mucibesi Iki torpido filosu ve 8 tahtelbahir yapacaklar Yunanistan'da müzakere mevzuu olan bahriye programının başlıca mühim noktaları şunlardır: 1 Lâyihaya göre fevkalâde bütçe A ve B diye iki fasla ayrılmıştır. A faslında harp filosunun malzeme ve efrat masrafları ve bir de bahrî programın tahakkuku için Iâzım gelen meblâğlar dabildir. 19311932 senesi iptidasından 19361937 senesine kadar (bu son sene de dahil) A faslınm senelik tahsisatı 355 milyon drahmidir. B faslında, ticaret filosu ve fenerler idaresi, sabih tertibatm istirası gibi hususata ait krediler dahil dir. 2 Filonun takviyesi şu suretje düsünülmüştür: a) İki torpido muhribi filosu. BunIardan her biri bir kumandan ge raisi ve sekiz modera tipte mubrip ten ibaret olacaktı. fBu muhriplerden dört tanesi hali inşadadır. b) 8 tahtelbahir. Bunlardan ikisi ayni zamanda mayin gemisi vazî fesi görebilir. c) Harp filosunun alelumum techizatı. d) Memleketin denizden hücum lara karşı müdafaası esbabının, tedrici surette temini. 3 A ve B fasılları muhtelif işlere aşağıdaki nisbetler dahilinde tahsi* nlunmustur: a) Yen! gemi inşaatı için yüzde 62 b) Mevcut faal filonun ihtiyaçlarını ikmal için yüzde 3,5. c) Harp filosunun alelumum tertîbat ve tesisatını ikmal için yüzde 5,5. d) Memleketin deniz hiicumlarına karsı müdafaa»! için yüzde 13. raasrafTar îçîn yfizde 16. Kanun tahrir esrarını kabul etmiyor Yeni matbuat kanununun esbabı mucibe lâyihasında kanunun tanzimine ait hususî ve siyasî sebepler izah edildikten sonra tahrir esrarının mahfuziyeti kabul edilmemektedir. Lâyihada bu hususta şu fıkralar vardır: «Teşkilâtı esasiye kanu ile müey yet olan bu hürriyet, tahrir esrarı nın kabulünü bir neticei mantıkiye olarak iktiza ettirir. Fakat matbuat hürriyeti budü mücerette mutasav ver bir noktai hendesiye değildir. Bir taraftan devletin, otorite ismini ta şıyan hürriyetile daima tema~ ve taarruzda bulunmakta, diğer taraftan da ferdin, namus ve haysiyet tabirile ifade edilen hürriyetile tah dide uğramaktadır. Matbuat hürriyeti ferdin hüriryetine takaddüm ettirilebilirse de asla devletin hürriyetine yani otoritesine karşı tercih e dilemez ve gazete sahiplerinin vilâyeti âmme müesseseleri üzerinde sulta ve tahakkümleri tecviz olunamaz. Bu itibarladır ki lâyiha devletin emniyeti dahiliye ve hariciyesine karşı yapılan suçlarla esrarı askeriyeyi faş cürümlerine mahremiyeti tahriri kabul etmemiş ve muharriri sormak ve öğrenebilmek hakkını devlete te • min etmiştir. Mahremiyeti tahrir esası gerek eşhasın ve gerek devletin hürriyetne karşı irtikâp edilen suçların meçhul kalmasını temine medar bir melce teşkil etmesi bizzat hürriyeti matbuatm aleyhindedir. Çünkü mes'uliyete istinat etmiyen hürriyet hürriyetin inkânnı ve kavi ile şeririn zayıflarla afifler üzerine tahakkürnünü îfade eyier.» «Lâyiha sui istimallere mâni elmak gazetenin neşriyatmı f ilen ve ha Darülfünunda birhâdise îçm Berlin 28 (A.A.) M. Makdonald ve M. Henderson öğleden sonra Alman matbuat mümessillerini ka bul etmişlerdir. M. Makdonald, AI • man nazırlarının Londra'ya vaki ziyaretlerini iade etpıek üzere Ber lin'e geldiğinden dolayı beyanı memnuniyet etmiş ve demiştir ki: «Berlin'de bulunuşumun maksadı Al man devlet adamlarile Londra'da başhyan temasları idame etmek ve bu vesile ile de Londra konferan sındanberi inkişaf eden vaziyeti görTAİP SERVET mektir. Alman milletinin iktisadî ve Almanya, mesaisine devam eyle«Zeki Rıza, Rıza, Avni, Hüsnü, Saim, malî kudreti sayesinde bugünkü diği ve f ikrî. ahlâkî ve iktisadî kuvUlvl, Mehmet Reşat, Suphi, Sadi, Mehmet müşkülâtı da izale edeceğine yeni vetlerini za'fa uğratmadığı takdirde den kanaat getirdim. Alman milleti Salim, Alâettin, Fikret, Salâhattin, Rebii, diğer milletlerin Alman milletinin Muzaffer, Hakkı, Bürhan, Mithat Beyler.> iktihara olunacak diğer müskülâta kanının emilmesine müsaade etmi rağmen her şeyin hakkından gele yeceklerine kaniiz. Serbest ve kendi cektir. Hiç bir Alman, milletini ternefsine hürmetkâr Almanya medeketmiyecektir. Alman, bihakkın niyetine lâzımdır. San'atlarda, iktimağrur vatandaştır. Ve bu gurur oGalatasaray atletlerinden on beş sadî mes'elelerde, fikriyat sahasınna müşkülâtı yenmek kuvvetini vekişi dün Bandırma'ya gitmişlerdir. da temayüz etmiş, meziyet ve kabirecektir. Bu müskülâta galebe ça Atletler orada müsabaka yaptık Hyetlerini tarihte isbat eylemiş olan Iındıktan sonra milletlerin teşriki tan sonra şehrimize avdet edecek • Almanya gibi bir memlekete diğer mesaisile beynelmilel havayı teskin lerdir. , , milletlerin yardım etmekten imtina etmek lâzımdır. Bu maksadı hazırSpor karilerirmzden Fatih'tm*** eylemelerini tahayyül etmek müm lamak içindir ki Alman nazırlan Şükrü Rağtp Beyk' ;« â ^ kün değildir. Londra'ya gelmişler ve tngilîz na Mektubunuzu okuduk. Bahsettiginiz zırlan da bugün Berlin'de bulunu Londra konferansının neticeleri, mes'ele bir memleket mes'elesidir. Öyle yorlar. tngiltere geçenlerde Kile liyapılmak l&zım gelmiştir. Spor muharpek o kadar mühim değildir. elmiş p d i i i ifhen manında tngiliz f ilosuna yapılan dos ririmizl ziyaret ederseniz sizi şifahen Her ne kadar bankerlerin siya tenvir edecektir. tane kabulden dolayı fevkalâde setten uzak bulunmaları icap edermemnundur. Bütün bu hâdisatta iki se de, bankalar kredi müesseseleri millet arasında devamlı dostluk raDarüşşafaka Terbiyei Bedeniye ku istikbalde büyük vazifelerini ifa etumumiye içtimaı ya mek istiyorlarsa o halde şimdiki buh bıtalarının alâmetlerini görüyorum.> lubünden: Heyeti saat 9,30 da Nurosma rınki cuma günü ranın esaslı sebepleri er veya geç niye, İkbal kıraathanesi üstündeki ku lüp merkezinde aktedileceğinden bilu vazih surette derpiş edilmelidi ve mum Darüsşafaka'lıların tçriflri rica bugünün mes'elesi her halde mes'ut Berlin 28 (A.A.) M. Hender olunur. bir neticeye isal olunmalıdır. son, saat 22 de hareket etmiş, istasChequer<c ve Londra ziyaretleri ile yonda bir çok zevat ve bilhassa M. şimdiki ziyaretin münferit vak'alar Curtiüs tarafmdan teşyi edilmiştir. halinde kalmıyacağını ümit ediyo M. Curtiüs, trenin hareketinden sonrum. Londra konferansındanberi, ra, tngiltere sefarethanesine gide mühim bir takım şeyler tahaddüs et rek M. Makdonald ile görüşmüştür. miştir. Bu sahada Fransa'nın yapmış M. Makdonald, yarın hava tarikile olduğu yardımı teslim etmek isterim. saat 9 da doğru hareket edecektir. La Bulgarie gazetesi Sofya elçi miz Tevfik Kâmil Beyin yeni vazi fesine başlaması münasebetile yazdığı bir başmakalede iki komşu millet arasında cihan harbindenberi te( Birinci sahifeden mabait ) (Birinci Sahifeden mabait) essüs etmiş olan dostluğu işaret edeİstanbul'da bulunduklarmdan Fırka miştir. rek bu dostluğun hem iki milletin Neticede 2 reyi muvafıka karşı umumî idare heyeti tstanbul'da sık kendi aralarındaki mÜR?«JebetIer, 12 reyle Fuat Beyin intihabı red sık içtima ederek halk evlerinin teşhem de Balkan ve cihan sulhu noktai kilâtma ve muhtelif mesai şubele nazarından haiz olduğu ehemmiyetdedilmiş ve Edebiyat Fakültesi rine ait talimatnamelerin hazırlığı ile ten bahsetmektedir. Gazete diyor ki: reisliğine vekâleten felsefe mü meşgul olacaklardır. «İki millet arasında karşıhklı iti derrisi Mustafa Şekip Bey inti mat ve hürmet mevcuttur. Aradakî Bunlar hazırlandıktan sonra halk hap olımmuşutr. samimî münasebatm daha sıkı bir evleri muayyen bir program dahi • tntihaptan sonra Edebiyat Faşekil almasma mâni olacak hiç bir linde faaliyete geçecektir. kültesi murahhaslarından iki sebep yoktur. Eksik olan şey, bir müderris asabiyetle içtimaı ter birinin doğrudan doğruya komşusu oketmişlerdir. lan bu iki milletin birbirleri hakkında daha yakın malumata sahip ol • Divan diğer bazı mes'eleleri mamalarıdır. Eğer bu hususat ta tetetkik ettikten sonra içtimaa nimin edilecek olursa, o zaman, arahayet verilmiştir. daki münasebet her türlü arzunun Karadeniz'in 11,25 arzı şimali ve Edebiyat Fakültesi cumartesi fevkinde olacaktır. Genç Türkiye 29,30 tolü şarkisinde takriben 10 veya pazar günü fevkalâde bir metre genişliğinde ve 25 metre tulün Cumhuriyeti, dahi müessis ve şefinin içtima aktederek yeniden bir irşadı sayesinde medenivet volun de seyrüsefere tehlike teskil edecek reis intihap edecektir. bir cisim kütlesi görülmüştür. Liman da durmaksızm ilerlemektedir. Türkiye bu suretle bir muvazene ve is Verilen habere göre ikinci idaresi sefain kaptanlarınm mütetikrar âmili olmaktadır. Cumhuriyetle yakkız bulunmalarmı bütün Kara • intihapta reisliğe tekrar KöprüBulgari*tan arasındaki münasebatm deniz limanlarına bildirmiştîr. lü zade Fuat Bey intihap edil daha sıkı dostluk rabi+ilariie teyit ve diği takdirde divan bu intihabı takviyesi için Tevfik Kâmil Beye getekrar rddedilecektir. Bu münarek Bulgar hükumeti, gerek Bulgar sebetle Edebiyat Fakültesile dimilleti yardım edeceklerdir. Yeni setktisat Vekâleti Bari'de tesis e ğer fakülteler arasında yeniden firin, selefi Hüsrev B. gibi, muvaf dilecek Şark panayırına hükume bazı münakaşalar olacağı tahmin tin resmen iştirak etmesini müfak olacağı şüphesizdir. Bahusts kî selefi tarafından iyi hazırlanmış bir edilmektedir. nasip görmemiş ve tüccarın hususî zemin bulunmakta dir.» bir surette iştfraki lâzım şreldiğini ticareti hariciye ofisine bildirmiştir. İstanbul Muallimler Birliğinden: Dün ayni zamanda İtalya Tica Lise ve muallim mektepleri müdür ret Odasından gelen bir mektupta bu Amerika sefaretanesinden aldı leri kongresinden avdet münasebetile sergiye iştirak edecek Türk tüccarbu perşembe günü saat dörtte Sultan ğım habere göre evvelki gün sabahahmet'teki birlik merkezinde verilecek larının teşhir edecekleri mallardan leyin saat altıda Nevyork'tan ha • çaya Istanbul'da misafir bulunan bütün resim alınmıyacağı, yol ve nakliye reket eden tayyarenin bugün Yeşilmüdür ve muallim arkadaşların iştirak ücretlerinden de yüzde 50 tenzilât köy tayyare karargâhma muvasalaetmek üzere teşrifleri ve bu ilânın davet yapılacağı bildirilmistir. telâkki edümesi rica olunur. tıaa. intiza edilmektedir. M. Makdonald'ın cevabı Gazetecilere beyanat Calatasaray atletleri Bandırma'ya gittiler ingiliz ricalinin avdeti Bulgar dostluğu La Bulgarie gazetesinin mühim bir makalesi Halk Fırkasında Karademz'de tehlikeli bir kütle Bari panayırı Muallimleri davet Nevyork'tan bir tayyare geliyor