Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 Cumhuriyet •12 Temmuz 1931 == Kulâk misafiri Manifaturacı Serverzade Emin Beyin mağazasına altı ay var ki tek bir müşteri ayak basmamıştı. Geçenki yağmurlardan sonra havanın ilk açtığı gün öğleden evvel saat on birde kapıdan orta yaşlı, üstü başı düzğünce bir adam içeri girdi. Serverzade Emin Bey hemen kasanın başından fırladı. Fakat gelenin istikbaline koşmakta bir an tereddüt etti. Çünkü bu zat müşteriden ziyade tahakkyk memuruna, kazanç vergisi müfettişine benziyordu. O kadar mağrur ve müstağni tavırlarla adım atıyordu. Ziyaretçi mağazanın tam or tasına geldiği vakit hafifçe gülümsedi. Bu tebessüm Serverzadenin kalbinde hafif bir teselli rüzgârı estirdi. Adamm hüku met memuru olmadığı anlaşıl mıştı. Zira onlar böyle lüzumsuz yere kimseye iltifat etmezler. O vakit zavallımn içine başka bir şüphe girdi. Sakın telefon veya elektrik şirketinin tahsildarı olmasın. Neyse çok şükür bu korkusu da çarçabuk zail oldu. Orta yaşlı üstü başı düzğünce adam bir ikinci defa daha sırıttı: Bir iki parça şey almak istiyorum! Dedi. Serverzade az kaldı sevincinden göbek atacaktı. Kulaklarına bir türlü inanacağı gelmiyordu.. Onun için muhatabınm sözlerini tekrar ederek vaziyette bir kat'iyet husule getirmek is tedi: Bir iki parça şey almak istiyorsunuz! Evet.. Ne arzu buyuruyorsânîz çîkarsınlar! Diye tezgâhtarlardan birini gösterdi. Kendisi hemen içerdeki telefona koştu. Evini buldu. Ka rısına: Aman, dedi, çocuklar müşteri ne biçim bir mahluktur, görmek istiyorlardı. Eğer giyinik • şeler bir otomobile bindir, iki sini de yolla.. Bu fırsat kaçırıl mağa gelmez. Mağazada seslerin yükselmeğe başladığııu duyduğu için acele acele döndü. Müşteri ile tezgâhtar arasında hafiften bir münakaşa kapısı açılmıştı. Mübarek zat 28 arşın basma, I ızrara mı memurdur ? dört top patiska ayırttırmıştı. De. 7 ğerinin yarısını vermeğe çalışı I I Rumeli banliyö hattı üzerinde yordu. Serverzade hemen söze oturan bir çok karilerimizden karışarak sermayesinin daha zimektuplar alıyoruz. Hepsi de Şark yade olduğundan bu f iata verirse Şimendifer Şirketinden illâllah diyorlar. Şirket son zamanlarda en aşağı yüzde yirmi ziyan ede sebepli sebepsiz cezayi naktî alceğinden bahsetti. Yalvardı, ya mağı da bir âdet sırasına koymuşkardı. tur. Şirketin halk aleyhine kul Heyhat müşteri biraz yumu landığı bu tazip ve ızrar usulü; şatnak şöyle dursun, bilâkis kabilhassa perşembe, cuma günleri pıya doğru yürür gibi bir tavır tainsanfsızca tatbik edilmektedir. Hele Kumkapı ve emsali gibi kükınmıştı. çük istasyonlarda yolcular tren Çare yok razı oldu. vaktinden çok evvel gelmiş olmaPaketler hazırlandı. Fakat müşlarına rağmen gişe memurunun teri kasaya gideceği yerde Emin yalnız veya idaresiz olması yü Beyin yanına sokuldu: zünden bittabi bilet alamıyorlar. Hele son treni kaçırmamak mec Azizim, dedi, bana küçük buriyetinde olanlar bizzarure kabir kolaylık göstereceksiniz! tara biletsiz binip 3 misli ceza ver Emredin ef endim! meğe mecbur oluyorlar. Bugünlerde herkesinki gibi tşin garibi, biletsiz bindi diye benim bütçem de biraz sıkışık.. ceza alınan ayni adamdan şef Bu eşyanın bedelini 24 taksitte dötrenin insafsızlığına rasge lirse bir de trene atladı baha ödiyeceğim! nesile ceza alınmaktadır. Başka zaman olsaydı ServerzaTrenin, her istasyondan kalkade bu zata muhakkak kızardı.. cağı zaman bütyn kapıların kapanHem yüzde ellisine mal ver.. Hem dığına, bu kabil hareketleri men'e de parayı 24 taksitte al.. Ama memur zabıta memurlarının her istasyonda bulunduğuna göre tredevir o devir değil ki. ne atlamak bahanesi, nihayet is Lutfedin, hiç olmazsa 12 taknat addedilebilecek kadar asılsız site indirin şunu!. bir iddiadır. Fakat maalesef şir Ne mümkün. Nuh diyen müşteri ketin bu şekil keyfemayeşa tec • peygamber demedi. Bu kadar yüz ziyesi sualsiz, cevapesız ve kontrolsuz devam etmektedir. Yeşilbulduğunu görünce naz ve istiğköy'de, Bakırköy'de trenden inen nasını büsbütün artırdı. Server bir yolcunun yakasına yapışıyorzade'ye bir kaç angariye daha lar «sen filân itasyona atlamışsm» yükletti. diye hükmettikleri cezayi istiyorBeyefendi, Yakacık'ta outru lar. Bu muameleye maruz kalan her yolcu haklı olduğunu, neticeyormuş. Eşya oraya kadar götüdede haklı çıkacağmı bildiği halrülüp teslim edilecek. Eğer ha de işini gücünü bırakıp günlerce nımlar beğenmezlerse değiştiri mahkemelerde uğraşmamak için lecek. Dikilip giyildikten sonra def'ibelâ kabilinden cezayi ver • çürük çıkar, çabık eskirse o kısmeğe razı oluyor. Bu şerait altmmm bedeli borcundan düşülecek.. da gece trenlerine binmek me şakkatlı ve mazarratlı olmağa Ayrıca zarar ziyan trzminat ta başlamıştır. verilecek. Daha neler de neler.. Peki ama, bu Şark Şimendi Maamafih müşteri gene insaf fer Şirketi halkı ızrara mı memurerbabından imiş ki, Serverzade'yi dur? Gişe memurları az veya ki altına soktuğu bu şartların ağırca fayetsiz, servisi gayrimuntazamolduğunu bir lâhza zihninden gesa yolcunun kabahati ne? Ve ni hayet bu şirketin, müşterisî olan çirdi. Veda edip gideceği zaman: halkı Karakuşî hüküm ve cezala Allahı seversen, dedi, bu rile tazibe Te ızrara ne hakkı var ? malları sen bir yerden mi çaldın, İ diye, yoksa bedavaya mı aldın ki böyle Soruyoruz! I fisebilillâh dağıtıyorsun... Emin B. iztiraplı bir gülüşle cevap verdi: Ne çaldım, ne de be'dava aldım. Fakat altı aydır müşterisiz Yerli mallar pazari dün kaldım.. Dostlar alışverişte görsün!.. Beyoğlu şubesini açtı AHMET HİDAYET Günün eğlencesi Şark Şimendifer Şirketi halkı, Boş vakitleriniz için Demokrasi mef humu ve mücrimlerimiz Felsefe ve İçtimaiyat Yazan: Hilmi A. Malik Bey. Basan: Köy hocası matbaası Ankara 931 Amerika'da * > ] kuvvetler adeta esir edilerek sanaKolumbiya Da yide harikalar vücude getirilebilir. rülfünunu pe Hulâsa ilim (previsibilite) yani gedagoji şubesin lecek vakayii evvelden ve sahih o den mezun Hiliarak tayin hassasına malik oldu mi Malik B e y : ğundan bütün taassup dalgalarına Demokrasi rağmen mütemadiyen aydınlattığı mefhumu ve nurlu ve hakikatli sahayı her gün mücrimlerimiz bir kat daha genişletiyor.» isminde hacmi İşte ilmin bu hayırlı inkişafını teküçük fakat min eden İngîliz fîlozofu Bacon'dur. mündericatı büBüyük filozof Novum Organum unyük, ehemmi vanlı meşhur eserinde (1620) bu miyetli bir risagünkü ilim ve fennin temellerini kurIe neşretmiştir. muştur. Kıyas ve basma kalıp fi • Hilmi Malik, B. kirler yerine, hakikatin keşfinde, Başlıca mevzuu hapisane ve tev tecrübe usulünü ve istikrai muha kifanelerdeki mücrim ve suçlu çokematı vazetmiştir. Bu temeller ü cukların terbiyesine aittir. Dizerinde harikalı bir inkişafa maz ğer bahisler bu (these) teze, har olan ilim asırlardanberi yük uzaktan temas eden kıymetli selmektedir. Bacon tekrar dünyaya fasıllardır. Hukukçu olmadığımdan gelmiş olsa attığı temellerin bu haybeni en ziyade felsefe ve içtimaiyat ret verici mahsulleri karşısında belki bahisleri alâkadar etti. Hele Bacon'a şaşkın kalır, gözlerine inanamaz. (Beykon okuyunuz) ve İngiliz'lerin tecrübe (empirisme) felsefesine ait yazılar, felsefî kanaatime tamamile Hilmi Malik Beyin eserinden bahtetabuk ettiğinden bana daha ziyade sederken, bakınız söz bizi nerelere cazibeli göründü. İnsanlığı medenisürükledi. Mumaileyin, bir den yetin en yüksek mertebesine çıkaran meden ibaret olan bu eserini daha ve bütün ilmî hakikatlerin keşfine mufassal yazıları takip edeceğini hamedar olan tecrübevî felsefe mek ber alıyoruz. Onları da okur ve tentebinin babası: Bacon'dur. kit gözünden geçirmeğe çalışırız. • # • Şimdilik elimizdeki kitaptan bah Sırası gelmişken söylemek iste • sedelim. Bu risale dört kısma ay rlm ki Avrupa ve Amerika'nın mu rılmıştır. taassıp mütefekkirleri mahza, hıris1 Demokrasi mefhumu tiyanlığı, ilmîn mütevali ve kahhar darbalarından kurtarabilmek kaygusile yeni çeşit bir ruhçuluk çı karmışlardır. Fakat onlar, eskisi gibi, tncilin ve diğer mukaddes kitapla rın giilünç huraf elerine istinat etmiyorlar. O köhne, batıl senetleri, çoktanberi revaçtan düşmüş o kalp ak • çeleri Heri sürmüyorlar. Sürecek o lurlarsa davayı büsbütün kaybetmiş olacaklardır. Hangi mütefekkir ve münevver insandır ki, bütün mev cudatın bir üfürükçü emrile tekevvün ettiğine inanır, cennet ve cehennem masallarına kanaat eder, hele uluhiyeti Meryem Ana'nın karnında aylarca hapsettirmek gibi hırisyi yanhğın maskaraca safsatalarına kahkaha ile mukabele etmez?.. Hayır, zamanımızın mutaassipleri, hatta papazları bile ilmi, bir maske olarak kuilamnak istiyorlar. Ruhçular, yeni silâhlar kuşanarak ve tariki haktan görünerek hulâsaten diyorlar ki: «Beş hissimiz ve onların tesirile hareket eden aklımız, bize mevcudatın hakikî ceVherini, öz mahiye • tini göstermiyor. Hislerimiz, eşya > nın dahilî şeniyetine varmak şöyle dursun adi bir fotoğraf makinesi gibi onların cansız bir resmini almaktan başka bir iş göremiyor. Nitekim arkadaşlarımızdan X beyin resmine bakarken, onda canh, hararetle yaşıyan arkadaşımızı değil, cansız bir resmini gönnekten başka bir netice elde edemiyiz. O resim arkadaşunız (X) beyin kendisi demek değildir. Olsa olsa onun cansız bir çizgisidir. Gölgesi bile değil!. tşte ilmin • ki ölçü ve sayı fennidir bîze gösterdiği bütün hakikatler hep böyle muhayyeldir. Cansız bir gölgeden ibarettir. Zahiridir. Derunî ve hakiî değildir. Eşyanın mahiyet ve şeniyete ilim vasıtasile varamıyoruz. Buna başka çare aramak lâzım. Acaba her hangi bir madde var mıdır ki onun mahiyetine, derunî varhğma nüfuz edebilelim, öz şeniyete girerek ha kikat ile can gözümüz vasıtasile temas edelim? Evet vardır: Bizzat kendi ruhumuz, derunî benliğimiz, canlı yaşayışımız, sıcak dhliğimiz.. îşte bu cevhere temas ederek ha kikati anlıyabiliriz. Bunun ölçüleri de: hads, derunî benlik, ruhtur ve onlara müteallik hâdiselerdir.» Kısaca ve adeta çocuklara an latır gibi açıkça izah ettiğim iddia lar bundan ibarettir. Bu iddia bit tabi baştanbaşa muğalâtalıdır. Ha kikat vehmü hayal ile değil yal nız bir usul ile keşfolunabilir, o da: Tecrübe ve müşahede.. dir. Bu usul her fert için aynidir, (Objectif) âfakıdır, elle tutulur, gözle görülür, hayalâttan salimdir, müsbettir. İnsanlık ancak bu usulü tatbike başIadığı göndenberi terakki edebil miş, bizi saran meçhulât tabakala rını az çok yırtmağa muvaffak ol muştur. Mutaassıplara verilecek kat'î cevaplar çoktur. Ezcümle: «İlmin en büyük kuvveti hakikate tevafuk etmesidir. İlim sayesinde, bundan bir asır sonra vaki olacak bir güneş tutulması şimdiden, da kikası dakikasına hesap edilebilir. Kimyevî ve hikemî terkibat ile mevcudatın şekli değiştirilebilir. Tabîî 2 Nefsî ve içtimaî kontrol 3 Mücrimlerimiz ve suçlularımız 4 Bacon (Beykon^ Yerim olmadığından bu bahislerî ayrı ayrı izah edemiyeceğim. Hu lâsatan söyliyeyim ki, Hilmi Malik Beyin felsefî ve içtimaî kanaatleri son ilmî nazariyata tamamile te vafuk eder. Bazı misaller naklet mek istesem de dar bir makalenin sütunlarına sığdırmak imkânsızdır. Mücrim ve suçlu çocuklar bahsine alâkadarların nazari dikkatini ehemmiyetle celbederim. İçtimaî ve millî bir yaramızın tedavisi için gösteri len tedbirler içinde çok makul ve muvafık olanları vardır. *** Dünkü bulmacanın halledilmiş şekli 123 4 5 6 7 8 9 10 11 1 IÇIBfvı, 5 6 7 8 9 10 11 ÎİMİA KİAİZ A I N ' M i V M İNMIAMlilTlf EfM|N| İIYİEİTI [Ç ĞIBÇİİİVİİITIMKIÎİR K E|V! M İ L I M S İAIMİAIŞİIİRİ N 12 BUGÜNKÜ BULMACA 3 4 5 6 7 8 9 1011 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 1 111• 1 n ~m~\ ı ı ı ı ı1 11 • 111• •1 pı ı HI •' ı ı • rrn ı • • ~ rrrpi gı i1 "r i T n ı H !• 1 • 1 H 1! 1 1 1 1 w 1 I 1! ıtın r r Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya: 1 Kuşlarm midesi (6), İnsanlan mek torbası(4). 2 Ekmek yapılan madde (2). 3 Hayvanlann midesi (7). 4 Bir aza (2), Kıymetli bir taş '4i. 5 Yemekten sonraki hazım muddeti 1.6). 6 Bir sayı (4), Fül (2). 7 Bir emir (2), Istikbal (3) 8 Muğlak değil (5). 9 Öküzün dişisi (4>, İstek (5». 10 Nota (2), Güzel, âlâ (3). Meyan f3) 11 Esbabın ait kısmı (4), Açılmış şey <5). Devlet Ban kası U. Miidür muavinliği Ankara 11 (Telefonla) Dev let Bankası umum müdür muavin • liğine 800 lira maaşla esbak Maliye müfettişlerinden Namık Zeki Bey tayin edilmiştir. Yeni bir müessese! İngîliz kraliçesi tango oynıyacak UMJÂT.; Bir adamcağız tramvay altında kaldı ve öldü Vatman Edib'in idaresindeki 77 numaralı tramvay arabası Maçka'ya gitmekte iken Taksim'de Panorama bahçesi önünde 17 yaşlarında Kemah'lı Hüseyin'e çarparak ağır surette yaralan mıştır. Hüseyin kaldırıldığı Beyoğlu hastanesinde biraz sonra ölmüştür. Vatman Edip yakalan • mıştır. Aferin Gülsün ablaya Afyonkarahisarı dahilînde Aziziye'ye yeni getirilen su için sarfedil* mek üzere Gülsüm abla isminde hayırh bir kadın 100 lira, 100 kile buğday, 20 gümüş mecidiye, 2 dö niim tarla teberrü etmiş ve daha üç yüz lira vereceğini de söylemiştir. Gülsüm ablayı tebrik ederiz. Bir otomobil dereye uçtu Manisa hukuk hâkimi Osman, avukat Tahsin, zabıt kâtiplerinden Sıtkı Beyler bir bağ keşf inden dönerlerken bindikleri otomobil Hanaylı Yerli Mallar pazannın Beyoğlu şubesinin resmi küşadından bir intîba köprüsü yılnlmış ve otomobil altı Türkiye Sanayi ve Maadin Ban > metre yüksekten suya düşmüştür. kası fabrikalanna ait Yerli Mallar Otomobil parçalanmış, yolcular kurPazari Beyoğlu'nun en güzel mağatulmuşlardır. zalarından birini isticar ederek her nevi modern tesisat ve teşkilât ile hazırlamış ve dün bu şubenin resmi tzmir'de bir çok kadın ve kızların küşadını yapmıştır. Bu şubede fs salı günleri ziyaretgâh addettikleri tanbul'daki merkezde olduğu gibi yerli fabrikalarımızın emteaları buMızraklıdede türbesinin kaldırıl lunacak ve bu suretle Beyoğlu halmasına karar verilmiştir. tzmir zakına millî mamulâtı amade bulunbatısa geçen salı buraya adak getidurmak hizmetini ifa edecektir. Küren bir çok kadın ve erkek hakkınşat merasimi çok parlak olmuş ve da takibat yapmaktadır. Türbeyi iYerli Mallar pazarının bu yeni madare eden iki kadınla bir erkek te ğazası takdirle gezilerek muvaffa kiyetler temenni edilmiştir. Beyoğlu adliyeye verilmiştir. halkı da yeni müesseseyi alâka ile karşılamış, açılma merasimi yapı lırken vitrinin önü kalabalıkla dol • Kayseri Vilâyeti dahilinde Pınarmuştur. Millî mamulâtı tanıtmak ve başı kazasından hareket eden bir her tarafta sürümünü temine çalış • posta otomobiline yolda beş müsel mak yolundaki gayret ve hizmetle lâh şahıs tarafından anî bir taarruz rinde cidden muvaffakiyetlerle ilerliyen banka müdürü Sadettin ve Yervuku bulmuştur. Şakiler hiç bir şey li Mallar Pazari müdürü Şükrü Bey söylemeden ateş açmışlardır. Şoför leri tebrik ederiz. son sür'atle otomobili kaçırmış ise de Londra 9 Prince De Gal KraEserde tenkit edilecek bazı nofc • Iiçeyi 16 temmuzda sarayda veriletalar da yok değildir. Evvelâ yazılış cek olan baloda asgarî iki defa tantarzı: go oynamağa ikna edebilmiştir. VeHilmi Malik Beyin yazıları: Çap liaht Arjantin seyahatinden sonra raşık ve kanşıktır; bazı yerlerde de tangoya merak sarmış ve vaktinin bii nahven bozuktur. Bu küçük eseri kısmını bu dansı öğrenmeğe has • baştanbaşa okumak Eyüp sabrına retmştir. Bu meyanda Prenses Ge • mütevakkıftır. Mes'eleler ve fikir rorge'de Arjantin tangosunu öğrenler çok canlıdır, meraklıdır. İnsanmijtir. da alâka uyandırmaması mümkün değildir. Ancak cümleleri açıkça anlamak hayli müşküldür. Kitabın mütaleası insanı adeta yoruyor. Size bir misal: VVashngtoin 10 (A.A.) Bugür. «Almanya'daki sanayi demokrasisi şun operattorlukta cidden büyük bir muda mündemiçtir: Amele, memur ve müsvaffakiyet teşkil eden bir ameliyat tahdemin, patronlar da dahil olmak üyapılmıştır. Karından birbirine yazere, aylik yevmiyeleri ve çalışma saatler pışık Siyam'h ikiz hemşire, arala ahval ve mahsul kuvvetlerinin inkisafı rındaki müşterek göbek bağırsağı tahususunda alelumum ikiisadî sahada mamen kaldırılmak suretile her iki müştereken teşriki mesaiye davet olunur.» sinin ayrı ayrı yaşamaları temin o Birbirine bitişik hemrşieler ayrıldı lunmuştur. «Hayat yaşanak (S. 8) ztekaüdiye maaşlart. (S. EO) Gidişat {S. 22) ser besiyet (S. B) veüâahiri.. Gibi manasızlıklarda okuyucuya kelâl veriyor. Hele lüzumsuz ola rak kullanılan frenkçe kelimeler işin tadını büsbütün kaçırıyor: Crek moral problem hipotez mistik elemanlarimızın. (V. S.) gibi manasızlıklarda okuyucuya kir olduğu anlaşılan Hilmi Malik Beyin fikirlerinin intişarı sade, kolay ve nahven düzgün yazılarla mümkün olabilir. Yoksa iyi ifade edilmiyen fikirler ne kadar doğru olsa gene yaşamaz, cazij> olamaz ve binnetice okunmaz. YUSUF OSMAN Bir otobüs bir ihtiyara çarptı Eminönü ile Eyüp arasında işli yen ve şoför Avram'ın idaresinde bulunan bir otobüs Sebzepazarı'ndan geçerken 50 yaşlarında Ri ze'li Mehmet Ağaya çarparak ayağından yaralamıştır. Şoför yaka • lanmıştır. Yunanistan'da yeni matbuat kanunu Atina 10 (A.A.) Yeni matbuat kanunu mer'iyete girmiştir. Yeni kanunda cinayete teşvik, yalan ha berler işaası ve zemmü kadihler şiddetle tecziye olunmaktadır. Çocuk hastalıkları mütehassısı Mızraklıdede kalkıyor Dr« Semîramis Ekrem H. Beyoğlu Mektep sokak Telefon B. O. 2496 Sekiz yaşında bir çocuk rakıdan öldü Şişli'de Mecidiye köyünde Ali Efendinin sekiz yaşındakî çocuğu tsmail'e o civardaki dut bahçelerinde oturan Osman, Mıgırdıç, Karpis rakı içirmişlerdir. Çocuk bir müddet sonra fena halde hastalanmış ve zehirlenerek ölmüştür. Çocuğun ebe veyninin müracaati üzerine bu a damlar yakalanarak müddeiumumiliğe teslim edilmişlerdir. Posta otomobiline hücum Emel Ferit Hanımla Vahit Yüsri Beyin akitieri Paris 10 Londra sefirimiz Ferit Beyin kerimeleri Emel Hanımla Pren ses Şivekâr Hanımın mahdumları Vahit Yüsri Beyin nikâhları Paris belediye dairesinde aktedilmiştir. Şahit olarak Paris Sefirimiz Münir Beyle İngiltere'nin Paris sefiri Lort Tyrrel hazır bulunmuşlardır. Çocuk hastanesi kulak, boğaz, burun mütehassısı Or. Ekrem Behçet B. oğlu Mektep sokak 1 Telefon B. O. 2496 Haydar Rifat Beyin eserierinden Aynî haftlar Miras mes'eleleri Şerhli borçlar kanunu 'kbal kitavhanesinde tki lira Bir lira Bir lira Bir çocuk kaçırılmak istendi Kasımpaşa'da sakin bir musevi kadını diin Vilâyete gelerek çocuğun kadmı dün Vilâyete gelerek çocuğunun Kasımpaşa'da oturan bir rum kadını tarafından «kendi çocuğum» diye kaçırılmak istenildiğinden şi kftyet etmiştir. Bu şikâyet zabıtaca tetkik edilmektedir. atılan kurşunlardan otomobilde bulunan üç kişi ağır surette yaralan mıştır. Bu eşkiyanın gedik Ahmet çetesi olduğu anlaşılmıştır. Adana dahilinde Saimbeyli ile Pınarbaşı ve havalisinde icrayi şekavet eden meşhur Allo'nun avene sinden tzzettin yakalanmıştır. Tabiiyevî seyirler Ak. Hr. Dz. muallimi Dz. Bnb Hayrettin Bey Tabiiyevî Seyirler unvanlı değerli bir eser neşretmiştir. Bu eser denizciliğe ait müteaddit fennî lasıllar ve 46 şekll havidir. Son derece vukuf ve ihtisas ile ya zılmıs olan bu kitabı bütün bahriyelilere hassaten tavsiye ederiz. Ceyhan taşıyor Son günlerde Toros dağlarına yağan yağmurlardan Ceyhan nehri tekrar yükselmeğe başlamıştır. Usküdar Hâle sinemasında İNCİLER ve ÇİÇEKLER Mumessili: Kolin Mor. Duhuliye 10 rustur.