19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 Hazîran 1931 Cumhuriyet HARRlCt MES'ELELER SON TELGRAFLAR Muhalefet ve hürriyet P son intihabattan sonra. Bizlere hayal gerekmez! , *«. . * , Siirt meb'usu Mahmut, Aksaray meb'usu Süreyya B.lerin iki makalesi Ankara 27 (Telefonla) Sürt meb'usu Mahmut Bey bugünkü Hakimiyeti Müliye'de (Gazi Mustata Kemal niçin Türk devletinin başında bulunuyor?) aerlevha»tle vazdı&ı bir makalede bu ciheti tahlil ettikten sonra diyor ki; «Bunu anlamak istiyenler bu nun sel»ebini, bir çok cephel»ri bize benezmiyen başka milletierin tarihlerinde ve misallerinde değil Tür • kiye'nin umumî vaziyetinde, TUrk Tatanının samimî ihtiyaçlarında ve bilhassa Türk milletinin yüreginde o biiyiik evlâdı îçin yanaıı sevgi ve temayUllerde aramalıdırlar.» ayni cepheye tevoh edilmiş. Et'kârlar daha kuvvetli, savletler biraz da> f ha şiddetli, ve yalnız bir ark var: Bu defa taarruza düçar olan halkçı ve vatancı fırkamn her taraftan ve her şeyine, her şahtına taarruz ve iftira teksif edilmiştir. Bu defa ifsat ve tezvir :;ahas< eski saha ve vatan sah.«sı olmakla beraber izlâl ve ifsada hedef ittihaı e dilenler daha batka vc nisbeten rr.uayyen bir kııım gihidir. Şimdi biraz insaf ve basiretle düşünelim: Zamanda ayniyet, ırekânda ayniyet, esbabi muhrike ve âvamili müstahzarada mütabakatı tamme olunca netayicın ayni şeyden ibaret olacağında bir an tereddüde şüphe var mıdır? Işte bizrte hürriyeti Biatbuatın telâkki ve tatbik tarzı ve neticeleri. Günahtır efendiler! Hak ve hürriyeti tanıyorsak, vatan ve milleti seviyorsak küçük ve sefil hislerin, mel'un ve menfur hırsların vicdanları âtıl, gözleri kör, samiaları »agır eden tesirlerinden kendimiıi kurtarmağa bakabm ve çok îyi bile • lün ki sefil hırslar, mel'un hiıler bu memleketi yalnız ve ar.cak bir müddet için sarsabilir, hiç bir ztman yıkamaz. Fakat sahiplerini her halde ve mutlaka yakar ve berbat e der.» Sttreyya B. in makalesi Aksaray meb'uou Ahmet Süreyya Bey de Hâkimiyeti Müliye'de bir makale yasmış, kanunî cephesinden hürriyet ve matbuat hürriyetini tetkik ederek bizde muhalefetin tarihçesini yapmıştır. Süreyya Bey bizdeki muhalefetlerin «onunda hep birer îrtîca hareketinin çıktığı neticesine vararak şöyle devam ediyor: «GörülUyor ki bugün gene o matbuatın gene o kadar kısmt, gene o ayni hava ve neva içirdedir. Dava gene hürriyet davast, iddia gene tenkit ve serbest münakaşa iddiası, lisan gene o mes'um tahkir lisanı. Hücum gene ayni noktaya, Afyon konferansının neticesi Her memleket kendisine lüzumu olan afyonu yetiştirmekte serbest olacaktır Ankara 27 (A.A.) Afyon konferantı ne&îçesi hakkında tktisat Vekâletinden şu tebliği aldık: 1 Cenevre'de mesaisine devam etmekte olan afyon konferansı her memleketin ve dÜnyanın meşru ihtiyaçlannı geçmemek Uzere kendisîne l&zım olan miktar ve hariçten alacağı kat'î siparişler dairesinde uyuşturucu maddeler imal ve ihracında serbest olması esasını kabul etmiştîr. lhraç için alınan sipariş • ler, Cenevre mukavelesine tevfikan sipariş veren memleketin salâhi'etli makamlarından verilmiş bir ithal vesikasına müstenit olmak lâzım dır. 2 Ham afyon istihsaiinin tahdidi yolunda konferansa Rus murahhası tarafmdan yapılan teklif iki kabul ve üç müstenkif reye karşı büyük bir ekseriyetle reddedil mifth*. 3 Ham afyon istihsalinin serbestisine rağmen dünyanın uyusturucu maddeler üzerine olan meşru ihtiyacı bugün dünyada istihsal olunmakta olan ham afyonun hepsinin meşru imal sahasında sarfına müsait değildir. Binaenaleyh dünyadaki ham afyon istihsalinin a • zalmağa doğru gitmesi bir emri tabiidir. 4 Hükumet 1912 Lâ Hey mukavelesile 1913 La Hey protokoluna ve 1925 Cenevre mukavelesine iltihakı ve bugün çalışmakta olan konferansın tesbit edeceği mukaveleye iştiraki memleketimizîn ve ham afyon müstahsillerimizin menfaatlerini himaye için en emin ve iyi çare olmak üzere kabul etmiştir. 5 Ham afyonun harici satı • şında alıcılar arasmdaki kartel sebebile serbest pazar kalkmış oldu • ğundan hükumet müstahsillerimizin menfaatini himaye için ham afyonun haricî ticaretini bir teşkilât altına almağa karar vermistir. Fevzi Pş. Hz. Kastamonu'da Ankara 27 Büyük Erkânı Harbiye Reisi Fevzi Pş. bazı tetkikat icrası için Kastamonu'ya gitmiştir. Maarif Vekâletinin bir tavzihi Ankara 27 (A.A.) Maarif Vekâletinden: 25 ve 26 haziran tarihli bazı gazetelerde Vekâlet makamına atfen intişar eden beyanatın Maarif Eminliklerine ait kısmı hilâfı vâki • dir. Maarif müdürlüklerinin ileride barem müsait oldukça Maarif Eminliklerinin teşekkülünden evvelki vaziyete getirilmesine çahşılacağı söyIenmişti. Dayinleri davet asılsız Ankara 27 (Telefonla) Tekrar müzakereye devam etmek üzere hükumetin Düyunu Umumiye vekillerini davet ettiği hakkında burada hiç bîr haber yoktur. Hariciye Vekili Tevfik Rüstü B. bugün rahatsız olduğu için Vekâlete gelmemiştir. Malinof tarafmdan teşkil edileceği muhakkak nazarile bakılmaktadır. Yeni kabinedeki nazırlar Millî Bloktaki dört fırkayı alttaki şekilde temsil etmeleri muhtemeldir: Çiftçi ve demokratlar üçer nazır, millî liberaller iki, radikaller bir. Onuncu nezaret Harbiye Nezareti hiç bir fırka ile alâkası olmıyan bir Ceneral tarafmdan işgal edilir. Yeni hükumet programına müntehiplere bir manifesto şeklinde ilân etmişti. Bu programm en mühim hatları iktisadî ve siyasî cephele rindedir. tktisad! programm başlıca ga • yesi çiftçilerin vaziyetini ıslah et mektir. Bu münasebetle vergiler tadil edilecek, gümrük tarifesi çiftçinin ihracatını koruyacak bir şekilde olacak ve zürraa daha vâsi kredi teminine çahşılacaktır. Siyasî program, siyasî mücrim • lerin affını çiftçi ve amele fırkalarına karsı koymak için geçenlerde Eski dostum ve gaye yoldaşım Doktor Nazifi Şerif'in makalesini okudum. İki buçuk sütunlu ya Yeni kabineyi hangi zısının son üç dört satırı, beni kızfırka teşkil edebilir? dırdı doğrusu. [Hükumet ftrkastnın hezimetile Bizim gibi eski ittihatçıların neticelenen son Bulgar intihababöyleler yazması yakışık almıtından sonra Ltyapçef kabinesl yor. Bizler ki politika ve kan fesukuta mahkum vaziyete dü? leğinin çeşitli çemberlerinden geçmüitür. Sofya'da münteşir Pladne mişizdir; bizlere hayal ve nazagazetesinin İstanbul muhabiri M. riye hiç gerekmez. Biz realist ve Oeorges Matov tarafmdan ga pratik adamlarız, biz müspet inieetemiz için yaztian ve yeni kasiyatiflerini benliklerinin ta içinbine etrafındaki mülâhazalart den almış tam adamlarız. kaytleden yasnyt nefrediyoruz:] Doktor! aziz ve muhterem esBulgaristan'daki son intihabatın ki kardeşim! Sana bir defa daha neticeleri bu memleketteki siyasî ihtar edeyim ki, yirmi yaşın safvaziyete tamamile yeni bir renk ver derunluğu, safdilliği geçeli yirmi di. Resmt tebliğlere nazaran intihabeş sene oldu. Ve bu müddetin batm neticesi takriben şu şekilde tarihi yirmi beş milletin yirmi tecelli etmektedir. Muhalefet grubeşer asırlık tarihlerinden çok pu (Millî Blok) 152, hükumet koalizyonu 80, komünisler 32, Make • daha doludur. donya'hlar 8 ve diğer muhtelif fırBizler olsak, olsak, ancak rekalar 15. alist, müspet ve yılmaz olabiliriz: Bu vaziyet karşısında M. Liapçef kabinesinin sukutuna muhakkak na Hayale düştük Otuzbir Mart çıktı. Zâfa düştük Mondros çıktı. zarile bakılmaktadır. Günün mes'eNazariyelere kapıldık Şeyh Sait leai bu sukutun Sobranya açılma dan evvel mi, yoksa açıldıktan sonçıktı. Lâf yarışına tutulduk bir ra mı olacağıdır. Kuvvetli bir tah birimizi öldürten (Etkafalı) Sermine göre muhalefet grupunun (Mil bestçilik çıktı. V. S... lî Blok) bu kuvvetli galibiyetinden Görüyorsunya, Mücerredatla sonra M. Liapçef'in derhal istifa eavundukça başımıza çorap örii; deceği söyleniyor. Asıl mühim mes'ele yeni kabine lüyor ve ummadığımız işler çı • mes'elesidir. tntihabatta olduğu gikıyor. Sonra biz, hâlâ politika ilbi Millî Bloku teşkil eden dort fır • mi, politika nazariyesi, politika kanın (yani: Çiftçiler Viropça, düsturu deyip çalakalem gaflet M. Malinof'un demokratları, M. Kosturkof'un radikalları ve M. Pet akıntısında kulaç atıyoruz. Aziz arkadaş! politika: baş roPun millî liberalleri) ayni vah deti kabine teşkiiinde de muhafaza kalarının yaptıklarıdır. ve idare etmeleri ve edecekleri zanBizim yaptığımız ve yapaca nolunmaktadır. ğımız pürman (sadece) inkılâpM. Liapçef'in M. Malinof ile antır. Aradaki bu pek büyük farkı laşarak ve bu suretle Millî Bloku dabilmeliyiz ve bu bilgiye göre hağıtarak yeni bir koaliziyon teşkil ereket etmeliyiz. Yani güzel ve çok deceği nazariyesi bugün tamamile gayrivarittir. tki ay evvelki kabine saf makalende beni en ziyade buhranı esnasmda M. Liapçef, M. kızdıran son satırlarına geliyoMalinof'a oldukça çirkin bir oyun rum. Demişin ki: oynamıs ve o zamandanberi bu iki (... Temiz, asil, her tiirlü ihliderin birbirile anlaşması tamamile imkânsıs hale gelmiştir. Hiç bir fır(tirastan âzâde, ve şahı$ların dekanın bugünkü can çekişen hüku (ğil, utullerin, yollartn tenkit emete müıaharet etmek gafletinde (dilmeaine her zaman hazırtz. bulunmıyacağı pek basit bir haki (V.S... kattir. Son întihabatta halk Liapçef dilmesine her zaman hazırız. hükumetine ademi itimadmı kat'i • yetle izhar etmiştir. Şimdi mes'ele Bu satırları okuyunca, eğer yenî kabinenin kimin tarafmdan teşBursa'da çok işin olduğunu, çok kil edileceğidir. Her ne kadar Millî çalıştığını bilmeseydim şöyle hükBlokta ekseriyeti çiftçiler teşkil emederdim: Doktor, bütün, padiyorsa da, son 8 sene zarfında bu büyük fırkanın nafiz azaları Zgovo lavra ulemasının kitaplarını su rist hükumetinin imha edici bir tagibi okuyup ezberlemiş. biyesile, ya idam edilmiş veya nefHalbuki, demin dedimya, biz yedilmîş bulunuyorlar. Bugün bu fır eski ve öz ittihatçılarız, hayatı kanın başında memleketin mukad • hep pratik tarafmdan yakalarız. deratını idare edebilecek tecrübe Neye bilivermedin ki politika »egörmüş bir lider yoktur. Bu sebepnin zumettiğinin aksidir ve politen dolayı yeni kabinenin Millî Bolktan (Demokrat fırkasından) M. tika tenkitleri büsbütün başka haricî vaziyetine gelince: Bu intihap maniffettosunda izah edildiği veçhile komşu hükümetlerle Bulgar akalliyetlerinin vaziyetini Ankara 27 (Telefonla) Bütdüzeltmek üzere daha yakından, samimî bir anlaşma siyaseti olacaktır. çe encümeni bugün öğleden evSon intihabat sayesinde sekiz senevel Millî Müdafaa Vekâletinin denberi ezilen çiğnenen çiftçi fır imalâtı harbiye, harita, kara, dekası yeniden sahneye çıkmıştır. Bu niz ve hava bütçelerini müzakefırka son sekiz sene ve son intihap esnasında Zgovorist hükumeti ta re vt intaç etti. Naf ıa bütçesinin rafından alınan bütün gayrikanunî tetkiki de öğleden sonra Nafıa tedbirlere, zulümlere rağmen, halVekili Hilmi Beyin huzurile ik kın asıl ve yegâne fırkası olduğunu mal olundu. Geriye yalnız Maarif göstermiştir. İşte bunun içindir ki bugün Bulve İktisat Vekâletlerile Diyanet garistan'da bir takım yeni siyasî hâ işlerinin masraf bütçeleri kal diselerin vukuunu ve inkişafını bekmıştır. Onların da yarın intacı lemek lâzımdır. dır. Eski ahlâk kitaplarında ka dının sokakta sırıtması müthiş bir Armut piş ağzıma düş! ; cinayetti, ama bugün kızların kaParis'te çıkan meşhur îllusturalabalık sosiyetede kahkaha et • tion gazetesinn ilân sahifelerinmeleri bir haktır. den ikisinin bir müddettenberi, Allah, Allah! sen ne sanıyor sun aziz Doktor!? politika dedi münhasıran, İspanya'ya ait ilânğin nedirki? kötü ve müsamaha lara tahsis edildiğini görüyo rum. sız ihtirastan başka bir şey mi Eski ve yeni İspanya'ya ait dirki? Senin yanlış bir sahada ara • 30 dan fazla resmi ihtiva eden dığın o «temiz, asîl, her türlü ih bu ilânların, «Millî İspanya seyyahin ofisi» tarafmdan gazete. tirastan âzâde, ve şahısların delere verildiği anlaşılıyor. «İspanğil, usullerin, yolların» yolcusu ' ya'yı gidip görünüz» serlevhası ancak öz (inkılâp) tır. Senin saf, saf tarif ettiğin tipte | altında intişar eden ve çok iyi tertip edilmiş olan bu ilânların hiç bir diyarı bulamazsın. biraz daha küçüğünü Londra'da İngilizin muhafazakâr liberaçıkan «Sphere» ismindeki haf lizması veya liberal lâburparti ciliği.. Fıransızm burjuva demok talık resimli gazetede de görii yorum. Belki dünyanın böyle meşratyası, veya parlamenter iskanhur diğer resimli gazetelerinde dalisması, Alman komünizmasıde vardır. Maksat tabiî, İspannın milliyetçiliği, veya mürteci ya'ya seyyah celbetmektir ve işin lerinin sosiyalizması nedirki? asıl garibi, İspanya'da son ihtilâl bizde de ne olsun istersin? mave inkılâp esnasmda da g^o • demki politikaya ve poiitikacı teler, bu ilânları derce devam et • lığa göz yummak gafleti içinde mişlerdir. Yeni «Millî İspanya sey J. kulaç atıyoruz... Edirne'linin, Necip Ali'nin, se yahin ofisi» memlekete seyyah nin, şunun ve bunun iddialarınız celbi için yaptığı propaganda ve reklâmdan bir an bile hâlî kalbaştanbaşa çürüktür. İşin realimamış, cumhuriyetçiler, kiliseleri, tesiyle hareket edenler Falih'le manastırları ve kraliyet taraftan Nadi dir; açıkcası bu... Politika, politikadır azizim. Bu gazetelerin idarehanelerini yakarlarken bile «lspanya'yı gidip sahaya girdikten sonra sen bana görünüz» diye herkesi İspanya küfredeceksin, ben sana iftira... seyahatine teşvik etmiştir. O ötekinin anasını belleyecek, bu berikinin babasını. Realitesi Masamın üstünde, bu İngiliz budur. ve Fransız gazetelerinin yanında Ama bunun böyle olmasım bizbir de Varna şehrine ait küçük ler istemiyormuşuz; âla, öyleyse bir reklâm kitabı var. Hem bu istediğimiz şeylere göre mezür, kitap türkçe yazılmıştır. «Varna, vaziyet alalım hükümdarı Karadeniz'in» ismini Yani senin makalen vesilesiyle taşıyan bu küçük ve güzel resimbütün Türkiye'ye açık söylüyo lerle süslü risalede Varna şehri nun: ile plâjları methedilmekte ve Var* ö z inkılâpçılarsak, politi na'ya gitmek istiyenlere seyahat kacılık yasak! ve hayat şeraiti hakkında ma • Edenin boynu helâldır! lumat verilmektedir. Nazariye uğruna ve çürümüş Bu kitabın verdiği malumat ve akideler fantezisine poi;tikacılık tafsilâtla pekâlâ Varna'ya git devam edecekse, o halde inkı mek mümkündür; hem de kaç lâptan vaz geçelim. Vaz geçecek lira sarfedeceğinizi burada hekadar merd olalım. saplıyarak... Bunun başka sağı, solu, ortası, Çünkü risalede otel, banyo ückenarı, çıkan yoktur. retleri ile yiyecek masrafları bile Politikaya cevaz ve namus ivazı yazıhdır. Matbaamıza kadar gÖnvereceksek suspus oturalım.. derilmiş olan Varna plâjlarınm yoook, inkılâbı koruyup yürüterenkli büyük ilânları gibi bu küceksek, inkılâpçıhğa terettüp e çük kitap ta «Bulgar seyyahin büden vazifeleri ve işleri görelim. rosu» tarafmdan tertip edilmiştir. Demokrasya denilen o eşek oğlu eşeğin Allah belasını versin İstanbul'a seyyah celbetmek monşer! bizim de en büyük arzumuzdur. AKA GÜNDÜZ Fakat ne gazetelerde ilânlar, ne de böyle risaleler neşrettiğimiz Zgovorist hükumeti tarafmdan kabul edilen takriri düyun kanununun var! Sadece bekliyoruz! «Armut tadilini ve belki de tamamile red piş, ağzıma düş» diye bekliyo dini ihtiva etmektedir. Millî Blokun Encümenin elinde yalnız ruz. NAL1NA MIHINA Bütçe tetkikatı 3 masraf bütçesi kaldı Musanna neşriyat İstanbul Vilâyetinden: «Yarın gazetesinin bir müddettenberi mezarların açılarak ölü kemiklerinin ça lındığından ve tstanbul kabristanlarının bu yolda gayet vâsi bir kemik ticareti için istismar edildiğinden bahis neşriyatınm mülkiye ve Belediye müfettişleri Mezarhklar mil diriyeti ve sair alâkadar devair tarafmdan icra kılınan tahkikat neticesinde tamamen musanna olduğu tahakkuk etmiş olmakla tekzip olu nur.» Georget Matov rektörüne karşı mahcup olacaktı. Saate baktcn beşe beş var. Fakat henüz bir karar yok. öyle ise giderim, dedim, sıkılırsam çabuk sıvışırım. Ve gittim... tdil beni kendi odasında kabul etti. Sade, şık bir ev hanımı karşısında idim. Smimî ve serbest jestlerle yer gösterdi ve söz bu lamadığı için işlerinden bahset meğe başladı: İşte bizim hayatımız böyle. Hem yatak odası, hem çalışma yeri, çok zaman da yemek odası.. Şu gördüğünüz ayni küçücük yerde. Ben de lâf olsun diye cevap vermeğe çalışttm: İşin başı sağlık. O olduktan sonra her yer palastır. Doğru ama, bizim işimizin başı sağlıktan önce işin ta kendisi. öyle bir işe saplanıp kal • dım ki... Ben böyle sıkıntılara kuvvetle muhtomeldir. EDEBİ TEFRtKA: 12 KOKAİN Yazan: AKA GÜNDÜZ Burada mıunız? Bilmem, kapıcıya haber bırakınz. Nerede isek oraya ge lirsin. Bardan başka neresi var ki, burada yoksanız oraya gelirim. Yalnız kalınca koluna girdim: Tuhafsın Oral, niye çayı reddettin? Başkası olsa can atar. Ne bileyim niçin? Reddetthn işte. Başka yere davetli olduğum da yalan. O halde bu kadınla sen çok meşgulsün. Karanlıkta ytizüme baktığımn farkında oldum. Çok meşgul olanlar, meşgul görünmek istemezler de onun için bildim. Hem meşgulsün, hem de öyle azbuz değil... Senden sakhyacak bir şe yim yok. Evet, bu kadın bir müd dettenberi beni gittikçe fazla işgal etmeğe başladı. Huyumu bilirim, onun için yeni bir fırtınadan kaçmak... Atma.. Sen öyle dersin, ben de yeni bir f ırtınaya daha gönüllü, daha siddetli girmek istiyor • sun da böyle yapıyorsun derim. Tavsiye ederim, bu aksam karşılaştın, sen de çayları çoğal* tayım deme yoksa benim gibi lâkayt görünmek ihtiyacını his • sedersin. Ben mi? Ben unumu elemişim yavrum! Ununu elemi«sin ama eleğinı ueniiz asmamışsın. ilk çay Ertesî gün dört buçuga kadar hiç bir şey aklıma gelmedi de tam dört buçukta kafamın içini kur calamağa başladı. Idil İhsan Hanunefendi beni çaya çağırdı. Alâ. Fakat yanında kimler var? Bilmediğim bir ihtiyar bey. Bir Fransız. Bir İsrail Matalon Efendi, bir de ben... Bari Oral gelseydi. Ben bu adamlarla ne konuşacağım? Nelerden bahsedeceğiz? İdil Hanımla başbaşa olsak neyse ne, hiç olmazsa barda söylediği on beş sene ev • velki hatıra ne ise onu sorar, o kapıdan mükâlemeye girerdik. Enteresan bir şey ise bir iki saat konuşmuş olurduk. Gitmesem nasıl olur? Diye epeyce düşündüm. İhtiyar bey nasıl olsa bizdendir, rande • vular hakkında kat'î bir f ikri ol masa gerektir, binaenaleyh aldırmaz. Matalon Efendiye de ben aldırmam. Fakat ortada bir frenk Vikontu vardı ki ona karşı ben çirkin bir vaziyete düşerdim. Hele tdil büsbütün üzülecekti. Di • gelecek insan mı idim? Fakat hayat ne emrederse o oluyormuş. îşleriniz o kadar çok mu? Çok mu dediniz? Hani baştan aşkın derler, bizim işlerimiz de Ankara kalesinin tepesinden aşkın. Bizim Vikont çok muntazam bir adam. Dakika şaşırmaz. Hükumete lokomotifler, vagon lar, asma göprüler daha neler de neler teklif ediyor, bir çok münakasalara girdiler. önce fransız ca'da türkçe'ye tercüme. Son ra Hükumetin tekliflerini fran sızca'ya nakil. Merkezi idareye bildirmek için tekrar ingilizce'ye tercüme... Ahmet Beyefendi size yardım etmiyor mu? îmkânı mı var? O Vikont'la akşamlara kadar daireden da ireye muamele takip etmekle meşgul. Başını kaşıyacak zamanı yok. Hem olsa bile ben ihtiyar cığımı fazla yormak istemem. Bilseniz ne iyi zattır. Kendiaini altı aydanberi tanıdım. Dayanamadım küçük bir çam devirdim: Fakat hanımefendi, görenler altı senedenberi tanıştığınıza hükmederler. İmkân olsa altmış deseler gene doğrudur. Sanki altmış senedenberi tanışmış gibiyim. Ne iyi adam, ne samimî insan! Bu son kelimeler, şu demekti: Başka bir şey söylemek istiyor san sus! Sustum. Çay takımlan ha2ir lanmıştı. Garsonla haber gön derdi, Ahmet Beyle Vikont ta geldiler.. Çok şÜkür ki Matalon Efendi henüz görünmüyordu. Idil hepimize ve Ahmet B. yalnız idil'e hizmet ediyordu. lhtiyarın genç eöyleyişleri, öyle bakışları, öyle söz söyleyişleri, Öyle bir: Ninem, gülüm. ütabadi var}.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle